Ben hala bıraktığın yerde seni bekliyorum. Biliyorum geleceksin. Umudumu yitirmeden gel. Karanlık kuyulara düşmeden gel bebeğim. Tut ellerimden ne olursun. Ellerimi açtım yolunu gözlüyorum. Tut ellerimden hadi. Bekliyorum….
amacım seni yüreğimden kazımak değildi babacığım sadece sensizlik fikrinden uzaklaşmaktı. Ama başaramadım.Hayatımın her anında eksikliğini hissettim kanadımın biri kırık uçtum. Hep’baba’kelimesine hasret kaldım içimden haykırdım sana ‘baba’’babacığım’ diye ağladım her kırıldığımda.. zora düştüğümde aklıma hep ilk sen geldin babacığım.Beni bir kartal gibi korumanı sahiplenmeni aradım
bu dünyadan değil sanki cennetten gelmiş bir melek diye... Seni de öyle görüyorum ben, o kadar mükemmel bir insan ki meleğim o benim diyorum. Sana aşktan başka hayranlık da duyuyorum ben bitanem, bakışına, gülüşüne, kendinden emin oluşuna, efendiliğine, iyi kalpliliğine, bana olan saygına, sevgine, bağlılığına o kadar hayranım ki! Bu güne kadar beni bu düşüncelerimden ötürü bir kere bile utandırmadın bundan sonra da böyle layık ol sana olan büyük aşkıma olur mu bitanem?
Şimdi ne yazık ki şartlar gereği benden çok
uzaklardasın. Aramızda koskoca bir okyanus var. Seni öyle özledim ki, burnumda
duman duman kokarken bu ayrılığa dayanmaya çalışıyorum. Allah’ıma her gece dualar
ediyorum. Eğer seni bir daha göremeden ölürsem, Azrail bana senin güzel yüzünle
gözüksün. Emin ol o zaman ölüm bile düğün bayram gibi gelir bana. Bana böylesine
güzel duyguları bir arada yaşattığın için çok teşekkür ediyorum.
Ben kendi adıma yaralarımı, saklıyorum. Yara bantlarını yapıştırdım. Biri iyileştirene kadar. Ya da zaman...
"Ellerin, kolların bağlansa da/ Başında kasırgalar kopsa da/ Sen tüm gücünle karşı koysan da Seni acımasız sevdaya salar"; Gözlerimi kör ettim, görmemek için, kulaklarımı sağır duymamak için... Güç de ney! Taş kesildim! Rüzgarın bir toz parçası bile kaldırmasın diye yüreğimden.
"Sende benim kadar gerçekleri görüyorsun/ Beraber olmayız benim gibi biliyorsun/
Bir başka dünyanın insanısın yavrucağım/Sen kendi toprağında büyüyorsun"; Aynı nakarat ama doğru nakarat işte. Çiçekler, bitkiler kadar, kişilerin toprağı da önemli, dikildikleri yer, aldıkları güneş. Belli bir zamandan sonra, oradan kökleriyle onu çıkartmak, başka topraklarda, yaşa! Vücut bul demek. Ölüm! Başka bir şey değil.
Sizler için neler yaptığımı ve nelere katlandığımı yazmayacağım. Çünkü bunlar annenin görevidir. Sizlere okuyup çok beğendiğim satırları yazıyorum. Nasihat olarak almayın... Sadece bir dilek...
Doğduğunuz zaman sizler ağlarken herkes sevinçle gülümsüyordu.
Öyle bir ömür geçirin ki, herkes ağlasın öldüğünüz de...
Siz mutluluktan gülümseyin.
Sabırlı, Şefkatli ve bağışlayıcı olun, enin de sonun da bütün servetin kendindir.
Farkındayım hep soru soruyorum ama bir kez olsun cevap verdin mi? Sesinin rengini duymadım ki ben hiç. Üzülmüyorum, sen de üzülme çünkü senden cevap değil, tökezleyen hayallerimi bir gün onarmanı istiyorum. Çok şey mi istedim be sayısız yarınlarım? Karşılığında al tüm geçmiş zamanlarım senin olsun ama sakın onları ısıtıp ısıtıp tekrar önüme koyma olur mu ertelenen zamanlarım?
Canım kızım bugün itibariyle 14. ayın bitti.Çok tatlısın ve beni çok
güldürüyosun annecim.
Dergi okumaya çalışıyorum ve sen izin vermiyosun tepemdesin,saçımdan tokamı
çektin aldın
ve tabiki ağzına attın,evirip çeviriyosun ağzında,ağzından(bi dakika su
istiyorsun vereyim) salyaların akıyor,
git diyorum sana gitmiyorsun,o zeytin gözlerinle,tüm masumiyetinle bana
bakıp bişeyler
geveliyorsun,okadar tatlısınki...
Biliyormusun sen benden, bizden ayrılalı cok zaman oldu...gittigin günden
beri ne balkonuna beslediğin kumruların geldi...ne de gözün gibi baktıgın
çiçeklerin büyüdü..benim de gözüm her sabah bu telefonda takılı kaldı
ANAMMMMM.SENI SEVIYORUM...
Sen ki benim canım, kanımsın, derdimin devası, hastalığımın şifasısın.
Uzaklara dalmasın o güzelim yemyeşil gözlerin, her akan damlaya ben
kurban olayım...
Bir gün benden sıkılırsan, yollarımızı ayırmak istersen sakın unutma!
Her an her yerde bedenim olmasa da ruhum yanında olacak.
Zaman her şeyin ilacı derler sibelcim ama zamanın içine alamayıp
eritemediği acılar da oluyor...kimi zaman hafifletiyor kimi zaman şiddetini
azaltıyor...ama içinde 40 tane mum yanıyorsa,her biri her gün sönüyorsa..bir
tanesi seninle beraber hep geliyor...
Yavrum seni öyle bir dünyaya getiriyoruz ki, zaman zaman susuz kalacaksın. Çölleşen topraklarımıza acıyacak için. “Neden önlem alınmadı?” diye kızacaksın. Ormanların kesildiğine, yakıldığına yanacaksın. Hiç bizi düşünmediniz mi? diye soracaksın.
Yok olan, azalan hayvan türlerine, çiçeklere acıyacaksın.
Seni, katillerle, sapıklarla, uyuşturucu tacirleriyle dolu bir dünyaya getiriyorum yavrum. Kendini korumak zorundasın. İnsanların birbirini öldürdüğü, savaşların yaşandığı bir dünyaya geliyorsun yavrum. Zaman zaman, insan olmaktan utanacaksın
iyi ki benim canımın canısın iyi ki gözlerime baktın iyi ki kalbimi ellerine verdim ve bilyorum ki kalbimi sana vermekle en güzel şeyi yaptığımı diliyorum ki gözlerin gözlerimden ellerin ellerimden hiçbir zaman eksik olmasın..
ALLAH'ım mutluluğumuza hiçbir zaman gölge düşürmesin beni sana seni bana yar etsin.
Canımın canı ve hep öyle kalacaksın...
BEN SIZI TEKER TEKER KAYBETTIM.AKIP GITTINIZ AVUCLARIMDAN.KOKUNUZU KOKLAYAMADAN SIZE YAVRUM DIYIP SARILAMADAN GITTINIZ.NASIP OLMADI BIRINIZDEN BIRINE KAVUSMAK.YAVRULARIM SIMDI SIZLER BENI BEKLIYORSUNUZ BILIYORUM.SIZE BU DUNYADA ANNELIK YAPAMADIM AMA BIRGUN MUTLAKA YAPACAGIMI DA BILIYORUM.
benim oy verdiğim mektup bu arkadaşlar:)))bekliyorum.içimden bir ses hangisine oy vereceğimi söyleyecek elbet.ya da son anda bir ışık yanacak.kime oy verdiğimi söylemeyeceğim.burda yazılanların hepsine vermek istiyorum çünkü.