- 6 Mayıs 2014
- 391
- 181
- 333
- Konu Sahibi Duka Tesla
-
- #141
Güzel yorumlara teşekkür ediyorum elbette, ne olacağdı?
Her eleştiriye olumsuz yaklaşmıyorum örnek olarak Sephora'ya yazdığım cevaba bakabilirsin. Ya da okurken işkence çektiğini söyleyen biri vardı ona verdiğim karşılığa. Eleştiriyi tutarlı ya da içi dolu bulmayınca olumsuz yaklaşıyorum zira tokat atana diğer yanağımı çevirecek kadar olmadığımı yazmıştım zaten. Bu yüzden sizin eleştirinize de gülücükler koymadım, boş geliyor.
Hadi bu kadar takılmayın, sakinleşin ve elinizdeki klavyeyi yere bırakın :)
hohohoheleştirinin tutarlı ya da içi dolu olup olmadığına nasıl karar veriyorsunuz Madam Rottenmeier :)
Sen ne tatlısın öyle...asansöre senden önce bindi diye kızmanı anlıyorum evet hepimiz insan evladıyız ama sansasyonel bir başlığın altında yaptığın harukulade espirilerinle 5 dakka mı çaldın hain kız...
eleştirinin tutarlı ya da içi dolu olup olmadığına nasıl karar veriyorsunuz Madam Rottenmeier :)
Yahu iki satirlik konuyu bir kitap haline nasik cevirdiniz ?
Bugün bossunuz canınız sıkıldı galiba.
Eli boşluk zor
Merhaba siz sevgili kadınlar kulübü üyeleri, moderatorleri , adminleri ve siz sevgili üye olmayanlar! Biliyorum sayınız az değil sinsi sinsi okuyorsunuz buraları, ah sizi siziii.
Konuya geçmeden kendimden kısaca bir bahsedeyim. Ben ergenlik ve post ergenlik dönemlerinde ailesiyle ve arkadaşlarıyla çatışmanın dibine vurmuş, önüne gelene büyük küçük dinlemeden sinirlenip bağırmış, kavga etmiş, her zaman uç düşünceleri benimsemiş, yapma denileni yapmış yap denileni yapmamış kısaca o dönemin ne kadar melaneti varsa hepsini bünyesinde barındırmış biriyim. Hadi biraz abartmış olayım evlat olsa sevilmez seviyesinde değilse de sabırları zorlayan biri olduğumu inkar edemem. Kurban olduğum Rabbim mi böyle yaratıı, evrildiğim ilkel canlı mı ormanların uyumsuzuydu, bilemiyorum.
Birgün artık ilerleyen yaşım ve hormonlarımın kendine gelmesiyle durumumun farkına varmaya başladım ve bir aydınlanma yaşadım. Resmen kafamın üzerinde yuvarlak floresan bir lamba yandı. İnsanların benim sinirli tavırlarımı idare etmek zorunda olmadıklarını, bağırıp çağırarak ya da kalp kırarak bir şeyleri yaptırdığım zaman aslında mutlu olmadığımı fark ettim. Bir anda karmacı buddha’ya dönüp özümdeki iyiliği buldum demiyorum ama yavaş yavaş sakinleşmeye başladım. Artık mümkün olduğunca empati yapabilen, alttan alabilen, sakinleşme sürecine girene kadar susabilen ve sinirlerini yatıştırabilen biri oldum. Hani Nepal’e yerleşsem üzerime çarşaf atıp rahip yaparlar, o derece. Ancaak dün öyle bir şey oldu ki içimdeki Godzilla’nın fosilleşmemiş olduğuna kanaat getirdim, kanlı canlı ve alev püskürtüyor resmen çocuk! (Godzilla alev püskürtüyor muydu ya bu arada?)
Şirkette bir kız var, genel anlamda iyi biri. Yani çalışma ortamım cahil dolu kaynana, görümce muhabbetinden başka bir şey yapmıyorlar a dostlar bıktım diye anlatmıştım da topa tutmuştunuz beni “sen kendini ne sanıyorsun!!” diye. Heh işte onların arasında yer yer sarkastik bakış açısı gösterip güldüren ironilerden geri kalmayan, gündemdeki olaylardan bahsederken Venezuella’nın bitki örtüsünü soruyormuşum gibi ne alaka bakışları atmayan ve atmadığı gibi eğlenceli yorumlar da getiren bu kızçe bir ay gibi parlıyor, zakkum olup açıyor efendime söyleyeyim bülbül gibi şakıyor adeta. Yalnız maalesef ki ayın karanlık tarafı, zakkumun zehri -bülbülün kötü bir şeyi yok mu ya?- var. Bu su perisi kıvamındaki kız yaptığı küçük kuralsızlıkları ve saygısızlıkları uyanıklıkmış gibi görüp hayatını ona göre idame ettirerek gözümde Hansel ve Gratel’i kandıran cadı suretine bürünüyor. “Spor salonuna deneme için geldim diyip 3 aydır bedava giriyorum enayiler anlamadı miihih”, “Metro’da yaşlı kadının biri akbili iki kere bastı hoop geçiverdim ben de, garip garip bakan güvenliğe de annem dedim inandı salak hohoha”, “Ara sıra görüştüğümüz arkadaşlara ayy cüzdanımı unutmuşum derim ve hesabı ödetirim, üstüne bi de teselli ederler aheuehu aklımı seveyim aklımııı”, “Konserlere yolunu bulup bedava girerim, kafasızlar gibi para mı ödeyeceğim?(itiraf edeyim buna özenmiyor değilim)” Daha fazla örnek verip baymayayım, konuyu anladığınızı düşünüyorum. Hatun küçük ahlaksızlıkları bir akıl ürünüymüş gibi pazarlamaktan, diğer insanların iyi niyetini kendi çıkarları doğrultusunda kullanıp pratik zekalı olduğunu düşünmekten geri durmuyor ve dahi bununla övünüyor. Zaman zaman yanlışlarda olduğunu, yaptıklarının sinir bozucu olduğunu, birgün ağzının ortasına tokatı yiyeceğini söylüyorum ama pek etkili olmuyor.
Kız hakkında da yeterli bilgiyi verip bir derece antipatik gösterdiğime göre geleyim dün yaşanan olaya. Ofisten çıktım ve asansör sırasına girdim. Çalıştığım yer büyük ancak asansör açısından fakir, yüzlerce kişiye iki asansör düşüyor ve girişlerde çıkışlarda haliyle bir kuyruk oluşuyor. Bu durumda merdiven bir alternatif elbette ancak sivri topuklu ayakkabılarla 6 kat inmenin vereceği ızdırabı siz sevgili hemcinslerimden daha iyi kimsecikler bilemez, zinhar! Bu ahval ve şerait içinde bekledim, bekledim ve bekledim. Nihayet sıra bana geldi diye düşündüm, önümde birkaç kişi var ve asansör geldi. Pıt pıt pıt pıt bindi insanlar ve tam bir kişilik yer kaldığında diğer asansörün sırasında bekleyen bu zarafet-i betül birden atladı asansöre. Yüzünde yine bir uyanıklık yaptığını düşünen, yine bir zafer kazandığına inanan o joker gülümsemesiyle yüzüme bakarken kapı kapandı. İşte o an, tam o an iki paragraf üstte bahsettiğim Godzilla çıktı içimden, gözlerim ateş saçıyor adeta bir Tosun Paşa , bir küçük enişte oluverdim o saniyede ben. Asansör inemeden çağırma tuşuna bastım ve kapı açıldı. Ayağımı araya koydum ve çok da sakin olmayan bir ses tonuyla sordum “Sıra benim, sen neden girdin araya?” Asansördekiler ve kuyruktakiler “Kavga mı var hah ne oluyor oradaa?” merakıyla bize dikkat kesildiler. Kız yok ben vardım mıy kıy bir şeyler söylerken “Hayır sen yoktun, araya kaynayarak uyanıklık yaptığını düşünüyorsun ama bu kadar insan aptal sen akıllı değilsin burada, in asansörden ve geç sırana!” dedim. Ya da buna benzer bir şeyler söyledim, bilemiyorum. İndi asansörden tabii, hıh!
Sorun şu ki kız şimdi benimle konuşmuyor –büyük şok!- Fazla tepki vermiş olduğumun farkındayım aslında gidip gönlünü alayım diyorum ama Tibetli rahip kıvamındaki bünyemi Evil Monster’a çeviren “kendini akıllı başkalarını aptal sanma” ve “ahlaksızlığı pratik zeka olarak düşünme” vasıflarına sahip olması sebebiyle buna benzer bir olayı tekrar yaşama ihtimalimiz var. Öte yandan muhabbeti de iyiydi, en azından kaynanası yok :)
Ne yapayım yahu ben, bir akıl verin?
Not: Çok uzun özet geç diyenler için, başkasının sırasını kapmayın, kavga çıkar!
değişik bir anlatım tarzın var:))
asansörde yaşadığın basit bir sıra kavgasını destansı bir masal halinde anlatmışsın.
ilahi:))
olur böyle gündelik olaylar
bu iyi bir yorum mu yoksa bana ayar mı oldun anlamadım ama benSen ne tatlısın öyle...
reklam yok please.
Biliyoruz pahalı bir şey Duka.En azından çoğu kişiye göre.
merak ettim şu parfümü .PArfüm hastasıyım da :)
bu iyi bir yorum mu yoksa bana ayar mı oldun anlamadım ama ben
Ya o değilde,bukadar ağdalı yazıdan sonra,kızın ibretlik sonu, konu içinde kaybolup gitmiş..Bukadar ayrıntıdan sonra vay o..pu! diyeceğim bi son beklemekle, bende çok müteessir-i keder içinde naçizane fikrimi zat-ı alinize bildirmek isterim...
Ahhaah ne ayarı ya yorumun çok tatlı geldi..bu iyi bir yorum mu yoksa bana ayar mı oldun anlamadım ama ben
normalde olsa bu kadar kizmaz, hosgorurdun de, kizim karakterini bildiginden kendini aptal yerine koyulmus gibi hissettin sanirim, cildirdindogrusunu yapmissin, insanlari kandirmanin zeka pariltisi oldugunu sanmaz belki bu vesileyle, hani karsisina kimin cikacagini bilemeyecegi icin belki artik azicik cekinir (gerci huylu huyundan meselesi, zor vesselam)..
yaniiii daha eğlenceli bir kısımda paylaşsan yazını daha çok beğeni alırdın ama insanlar ya da ben diyeyim bir dert okumak için giriyoruz puccanın kitabını okuyoruz yani sonra insan ister istemez bi halleniyo sana bu kadar şeyi bunun için mi okudum diyeBen de aynı halet-i ruhiyeye senin ilk yorumunu okuyunca girdim
üç noktayı görünce sonunda aha dedim sövdü bana içindenAhhaah ne ayarı ya yorumun çok tatlı geldi..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?