- 2 Kasım 2013
- 7.797
- 37.031
-
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
- #21
Zaten bu sehir hayatinin ve kapali ortam kirliligine bagli bir seymis. Cocuklarda 5-6 yasa kadar surebiliyormusbenim sipa 5 yasinda kucuk sipa 2. Evde kalacak kadar nadiren kotulesiyorlar. Kisin hep takviyelerle geciriyoruz. Baharda ve yazin rahatiz.
Geçmiş olsun, kızım da sizin yavruya benziyor, biraz balgamda hemen midesi bulanır, her yere kusar, halıları 6 ayda kaç kere yıkamaya gönderdik bilmiyorum. Kreşteki 9. ayı. İlk aylar haftada bir hasta olurdu. Sıklıkları azaldı. Ama ayda 1 yine boğaz enfeksiyonu geçiriyor. Şuan öksürük krizine girdi ondan ayaktayım mesela. Her şey de boğazına vuruyor, çok can sıkıcı vallahi. Okuldan almayın bence. Bunu hayatının bir döneminde yaşamak zorunda ne yazık ki. Şimdi olmasa anaokulunda, ilkokulda karşılaşacak o mikroplarla. Cam fanusla dolaşamaz ki.
Okuldan alma. Hazır alışmışken iyiye gidiyorken. Bağışıklığını güçlendir. Her sabah keçiboynuzu pekmezi ver. Propolis ve arı sütü kullan bi süre düzenli. Bol bol c vitamini yedir. Ihlamurun suyun içine bi kaç damla limon damlat. Şimdi okuldan alsan seneye ondan sonraki seneye aynı süreci yaşayacaksın o mikroplarla tanışacak bünye mecbur.
Çok geçmiş olsun...
Doktorumuz uzun süre hırıltısı olan oğluma bağışıklığın güçlensin diye zinco çinko vermişti
içeriğini okuduktan sonra hastalığa yatkın olan ilaçtan vermiştim ikisini de bayağı iyi gelmişti bir araştırırsanız gerçekten tavsiye ederim
Bence bırakmayın doktorumuz bize 6 aya kadar kullanabilirsiniz demişti ben ciddi anlamda faydasını gördüm Ayrıca Propolis de verebilirsiniz bol bol Ihlamur için inşallah Şifa bulursun olsunBize de yazdı o ilaçtan. Ben bir hafta verdim sonra bıraktım. Bir hafta kullanın demişti çünkü. Şimdi yeniden hasta oldu bilemedim ki yeniden mi başlasam. Yazarken ishali için yazıyorum demişti böyle bir etkisi de mi varmış.
Ben veriyorum. Senin bebe 3 yaşında değil mi? Benimki 4. Propolosi ve arı sütünü 2 3 güne bir ver istersen. Pekmezi ve diğerlerini her gün ver. Doktor kontrolüne gerek yok bence ama sen bilirsin. Omega 3 de veriyorum hemen hemen her gün. Özellikle propolis iyi geliyor bizzat şahidim. :) Güvenebileceğin bir yerden al.Bu yazdıklarını doktor kontrolünde vermeme gerek yok değil mi? Yani hepsini aynı anda versem bünye zarar görmez sanırım. Farklı zamanlarda mı vermeliyim.
Bir anasinifi ogretmeni olarak en cok icimin yandigi konu bu. Surekli hasta oluyor cocuklarim. Asla sinif listesindekilerin tam geldigini bilmem. En az 5 fire veriyoruz. Biri hasta olunca hop digerine geciyor. Belki bin kez soyluyorum hasta cocugunuzu lutfen okula gondermeyin diye.. Ama nato kafa nato mermer. Hem digerlerine geciyor hem cocuk daha kotu oluyor. Ustune bir de bana bulasiyor ve ben gebelik sebebiyle ilac bile alamiyorum. Inanir misin bugun sabah okula bi geldi ki bi cocugum burnu cesme gibi akiyor atesi var. Tokur tokur oksuruyor bebecik. Sen nasil bir annesin yaziklar olsun dedim artik kadina. Tutamadim icimde. Cocuk yaniyor goturup yatirsana bebeni. Sabahin sekizinde koptur koptur okula gelecek ne var yani? Calismiyosun da evdesin bir de. Resmen kovdum kadini okuldan cocukla birlikte. Biktim artik anasinifi mikroplarindansurekli atletlerini kontrol ediyorum. Pandufsuz asla yere ayak bastirmiyorum. Duzenli de temizleniyor okulun her yeri. Anlamiyorum nasil bu kadar cok hasta oluyor bu yavrular ?
Az bile söylemişsin kadına. Çalışıyor olsa çocuğa bakacak kimse olmasa yine anlarım da evde ise ateşli çocuğu niye getiriyor okula. Deli midir nedir. Bana kalsa ben bir haftanın sonunda hala götürmeyecektim de müdür aradı. İyileşmedi mi hala, zor alıştı okula soğumasın iyice getirin diye.
Ben de hamileliğimi sürekli hasta olarak geçirdim. En sonunda o kadar hasta oldum ki doktor antibiyotik kullanman daha az zarar verecek çocuğa deyip antibiyotik vermişti. Dikkat edin siz de kendinize.
Hem de nasıl sıkıcı. Aynen kızım da bebekliğinden itibaren çok kusan bir yavru, hastalığı ayrı, katı gıdası ayrı kusturdu. Burnuna okyanus suyu yapıyoruz, hiç şaşmaz her seferinde minik de olsa bir kusmuk atar mesela. Neyse ki şimdi öğrendi yavrum, midesi bulandığı zaman koşabilecek durumdaysa odanın halısız kısmına koşuyor ama yataktaysa yandık. Bir kusuyor, bir ağlıyor, sonra ağladığı için boğazı acıyor ve daha çok kusuyor. Sonsuz döngü bu olsa gerek...Çok sinir bozucu değil mi şu kusma işi. Minnacık bebekken de böyleydi üç yaşına geldi hala böyle. Yahu bir çocuk ufacık öksürükte hemen kusar mı. Ödüm patlıyor hasta olacak diye. Anında midesi bulanır kusmaya başlar. Halı, yatak yorgan komple yıkanır. Zaten sabaha kadar uyuyamam, bir de akşama kadar ortalığı temizle. Siz beni anlarsınız bu konuda, aynıymış sizin yavru da.
Ben okuldan almaya çok meyilli değilim de babasını az biraz tanıyorsam beynimi yiyecek gitmesin diye. Bezdirecek en sonunda beni.
Merhaba hatunlar
Bu konuyu bitik vaziyette açıyorum. Şu sıralar hayat bana "dur ben sana daha neler edeceğim" diyor sağolsun. Yazacak onlarca sıkıntım var da bir kısmını yazacağım şimdilik. Başlıkla alakalı kısma geçeceğim, önce bir içimi dökeyim :)
Dün çok lazımmış gibi mutfak dolaplarında öyle masumca duran tüm tabak çanağı boşaltıp, hepsini makinede yıkadım. Çünkü dolapları silip yerlerine koymak yetmiyor yıkanması lazım. Toz değince Allah korusun ölürüz falan. Neden yıkamayayım ki. Oğlum da nasıl uslu bir çocuk, nasıl söz dinliyor. Böyle akıllı bir çocuğum varken bu temizliği yapmalıydım. Mutfakta iğne ucu kadar bezin değmediği alan kalmadığından (duvarlar dahil) emin oluncaya kadar temizlik yaptım. Sabah sekizden akşam sekize dek. Saatler sekizi gösterdiğinde, bir kahve yapayım da dinleneyim artık diye hayal kurarken bulaşık makinesinin hortumu patlamasın mı? O minik, sevimli hortumdan fışkıran suyu görseniz aklınız şaşar. Mutfakta küçük bir gölet oluştu. Sular diğer odalara doğru usulca süzülürken ben saatlerce temizlediğim alanın sular içinde kalmasını izledim. Olağanüstü saatlerdi, neyse ki geçti.
Gelelim bugüne. Öyle berbat bir günün ardından oğlumun öğretmeninden "çok ilerleme kaydetti. Sınıf kurallarına uyuyor, derslere katılıyor" cümlesini duyunca tamam dedim bir şeyler yoluna giriyor en azından. Oğlum kreşe başlayalı bir buçuk ay oldu. Başladığı ilk günden beri hasta. Defalarca acile gittik, doktor kontrolüne gittik. Enfeksiyon, grip vs vs. 39.5 derecenin altına düşmeyen ateş, kusmalar, bitmeyen öksürükler, burun akıntısı. O kadar ilaç kullandı ki kuzum. Dün itibariyle tamam dedim çok şükür iyileşti artık. Bir hafta kreşe göndermedim ateşli hasta diye. İki gündür gidiyordu. Bugün sabah öksürük tekrar başladı. Oğlum, ufacık öksürükte midesi bulanan ve kusan bir çocuk. Bu yüzden hastalığı tüm evin baştan aşağı temizlenmesi ile son buluyor. Zira canım yavrum kusarken sabit durmuyor. Her yere saldırıyor, koşuyor. Önüne uzattığım kovayı itiyor. Çünkü niye itmesin. Dolayısıyla o iğrenç sıvı evin her yerine bulaşıyor.
Şu anda üç adet yorgan, iki yastık, sayısız nevresim takımı, üç adet halı yıkanmayı bekliyor. Evde kesik bir koku. Muhtemelen iki gün boyunca çalışacak olan çamaşır makinesi ve bitik bir ben. Ayaklarımı zannedersem hissetmiyorum. O kadar yorgunum ki. 25 gündür neredeyse uyumuyorum. Gözaltı morluklarım yüzümün tamamını kaplamaya meyilli.
Dur şimdi geldim başlıkla alakalı en önemli kısma. Az önce sevgili beyim "Böyle olmaz. Bu çocuk bir aydır hasta. Üç yıldır hiç böyle hasta olmamıştı. Ben böyle giderse göndermem kreşe falan" diye çıkıştı. Dilimin ucuna gelen cümleleri geri çektim çünkü hakikaten bir aydır aşırı hasta. Üç kilo verdi yavrum. Bir yanım diyor ki çocuğa eziyet etme, suratı kaşık kadar kaldı al kreşten. Diğer yanım diyor ki, idrak sen çok çabaladın bu çocuk okula alışsın diye. Tam her şey yoluna girdi, çocuk ilerleme kaydediyor alma okuldan. Önceki konularımı bilmeyenler için, oğlum psikolog tavsiyesi ile yarım gün gidiyor kreşe. Bir tür zorunluluktu okula gönderme durumu.
Dostlar ben ne yapayım şimdi. Yavrum hep böyle hasta mı olacak? Öyleyse severim böyle aşkın ızdırabını. Varsın sosyal sorunlu bir çocuk olsun ne yapayım. Ev iğrenç kokuyor, beynim eriyor kokudan. Sevgili beyim ile kavga etmemek için dilimi tutuyorum. Bana bir fikir verin. Ne yapayım, böyle hastalıklarla devam mı etsin okula yoksa analık hislerime yenilip alayım mı okuldan. Şimdiden teşekkürler, klavye tutan parmaklarınız dert görmesin.