Çok da iyi yapmışsınız. Herkes haddini bilecek, konuşmadan önce düşünecek.
Benzerini ben de yaşamıştım birkaç sene önce. Eşimle ayakkabı bakıyorduk, bir çift daha vardı aynı anda ayakkabıya uzandık erkek olan da bana uzattı ayakkabıyı, ben de konuşmadım bile başımla selam verip gülümsedim.
Saniyesi geçmeden kız olan mağazayı ayağa kaldırdı.
-Sen neden ayakkabıyı uzattın, o kadın sana neden gülümsedi? Neden selam verdi? Seni ayartmaya mı çalıştı? Senin yabancı merakın vardı zaten (eşim yabancı olduğu için ortak konuştuğumuz dil ingilizce, yabancı sanmış beni de), o kadın da sana yüz verdi gülümseyerek!!
O anda yaşadığım duyguyu anlatamam. Aklımdan çok şey geçti. Sakin kalmaya çalışarak:
-Hanımefendi, ben evliyim ama dünyadaki diğer kadınları arıyorum şimdi eşinizi sizin tabirinizle ayartmak için sıraya geçecekler. Tek erkek sizin eşiniz kalmış, haberiniz yok muydu? dedim.
Kadın şok oldu, Türkçe konuşmamı beklemiyordu diye düşünüyorum. Sonra ben öyle demek istemedim, özür dilerim falan dedi.
Ben de: Ben özrünüzü kabul etsem ne olacak, sizin karakterinizdeki problem benden dilediğiniz özürle geçmeyecek dedim.
Mağazadan çıktım birkaç adım sonra elim ayağım boşaldı. Sinirden o kadar çok sıkmışım kendimi. Hala düşündükçe tüylerim ürperiyor. O yüzden böyle kadınlar hak ediyor, hiç kendinizi suçlamayın.