bak şu yollayacağım yazıyı ilk okuduğumda hata yaptığımı anlamıştım, 8 senelik evliyim ben ve daha yeni bebeğim oldu, bi süre tedavi gördük, her ay oldu mu olcak mı diye diye bitap düşüyodum, ama bu yazıyı okuduktan sonra kendimi serbest bıraktım, eşimle çocuk için diil sadece istediğim için cinsel ilişkiye girdim, bi anda da bebeğm bana ceeee dedi, bak bu şekilde olan birsürü arkadaşım var, hepsine de söylüyodum kafaya takmayın takarsanız olmaz bakın ben taktım olmadı akışına bıraktım kendiliğinden oldu diye ama beni dinlemediler, onlar da paraları bitince tedaviye ara vermek zrunda kaldılar, tabi o ara bebek olacağı fikri akıllarında olmadığı için birden hamile kaldılar, bu şekilde olan bikaç arkadaşım var, yazımı okuyunca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksın, inşallah bebişini bi gün kucağına alcaksın, ama lütfen relax
Kadin rahmi en tepkili organdir. Kapali kutu oldugundan doga kendini temiz tutmasi ve saglikli kalmasi icin bu tepki kuvvetini de eklemistir.
Adet kanamalari da temiz kalabilmesi icin programlardan en onemlisidir. Normalde her 24 gunde bir duvarlarina kadar sokulur yikanir, kanla disari atilir, yeniden duvar zarlari orulur, icine dusecek yeni yumurtaya ortam acilir.
Spermlere karsi da bildiginiz gibi bazilari cok asiri tepki gosterecek sekilde uyarilir. Normal hormon sivilari spermi dahi etkisiz hale getirecek kadar disaridan gelebileceklere karsi tepkilidir.
Bir anlamda dusunursek okyanus gibidir. Dalgalar kiyilara carpar, calkalar atar disari.
Iste simdi o yuzden yapmaniz gereken meditasyonu anlatmaya calisacagim.
Bebek isteginizi fikri sabit haline getirmeniz demek bedensel tepkilerinizi de arttirmak demektir. Yani bebek istegiyle yanip tutusurken kendi bedeninizi de rahminizi calkantisi artar hale getireceginizden kendi emelinize kendiniz balta vurmus olursunuz.
Bu nedenledir ki "tam aklimdan cikartmisken hamile kaliverdim" diye sasarsiniz. Oysa aklinizdan cikartmakla yolu acmissinizdir.
Kapatin gozlerinizi ve su manzarayi canlandirin gozlerinizde...
Kucuk bir sandalda yolcunuz kiyiya varmak icin okyanusu asmaya calisiyor. Okyanus sizsiniz, yolcu sizin beklediginiz olsa da okyanuslugunuzu kontrol edebilmeniz sarttir.
Sakinlestirmelisiniz dalgalari ki sandal kiyiya erissin. Beyninize sinyalleri gondermeye baslayin. "Sakinlesmelisin, durulmali, tamamen haraketsizlesmeli"... Huzur icinde olabilmenizi, yani dalgalarinizi susturmayi becerebilmek icin tek bu dusuncede olmalisiniz. Yoksa bir tek dalga dahi kiyiya ulasmaya calisan sandali alir firlatir derin sulara, yolcu sandalindan duser yok olup gider bu derinlikte...
Yolcunun kiyiya cikmasini saglasaniz da kalabilmesi capa atabilmesi onemlidir.
Bu nasil saglanir?
Buraya kadar hallettiniz, yolcu artik kiyida...
Peki sonrasi? Bunun icin de rahim duvarlarinin yapisini bilmelisiniz.
Dollenme oldu ise bile eger rahim kalinligi uygun derinlikte ve nemde degilse tutunamaz embriyo. Kisirlik tedavisinden gecenleriniz bilir ki bu uygun rahim haline gelinmesi beklenilir, degerler alinir, ultrasoundlar cekilir ve vakit tamam denilir, transfer yapilir.
Peki ya siz bunu nereden kesfedeceksiniz? Ne alet var ne edavat, ne olcecek bilgimiz... Yine siz konusacaksiniz bedeninizle... Yolcunuza capa atacak hale gelmesini saglayabilirsiniz rahmin. Olumlu dusunce ve sakinlikle, tum telas ve panikleri, cocuk isterim tutturmalarini bir tarafa birakarak. Duayla mi yaparsiniz, meditasyonla mi, yogayla mi, sarkiyla mi... Tamamen size kalmis, siz kendinizi yumusatacak ortamlari bilirsiniz. Kapayin dunyaya dusuncenizi ve kendinizde husu bulacak hale gelin. Beynin bedenle direkt iletisimi vardir. Tip da bunu ispatlamistir zaten. Enerjinizi yonlendirecek hedefi secebilir ve olanca olumlu sinyali gonderirseniz beden beyinle isbirligine gecer. Araci kendi ruhunuzdur, ancak bu arabuluculugu empati ile yapmasini ogretmelisiniz, zorlamalarla, fikri sabitlerle kalkisirsaniz tam tersini elde edersiniz.
Embriyo yani yolcunuz bir mercimekten daha kucuktur ve capasi kendindedir (kuyrugu). Ayni cimlendirilen bir mercimek gibi topraga girmesini ve ustunu ortmesini saglarsaniz koklenir ve yuzeye cikar. Cenin haline gelir ve bebek olmaya donusur.
Kendini rahminize saplamasi ve uzerini orterek bu evrimden gecmesini saglayabilmek icin yine huzurlu olmali beden. Kendinizle barisik olursaniz dalagalanan rahmi de durultabilir, sertlesecek rahim duvarini da davetkar hale getirebilirsiniz.
Bunlari yapabilmeniz icin iliski oncesi ve sonrasi en az dort-bes gun bu manzarayi gozunuzde, yureginizde, ruhunuzda huzurla tasiyabilmeniz gerekir. Oldu mu olacak mi endisesine kaptirdiginiz an dusuncenizdeki firtina her seyi berbat eder.
Dusunce olarak herzaman benimleydi ama ya tip tarafi?!
Bu tarafini da doktorumun yardimiyla gozle gormem mumkun oldu. Her iki hamileligimi de saglayan kisirlik doktorum. Eslerin embriyo transferi odasinda bulunmalarini tesvik ediyorlardi ama ben her zaman oldugu gibi yalnizdim. Hos bu durum da yararima oldu, kafami dagitmadan kendimi verebildim doktorumun sozlerine.
Ultrasonunla rahmin icini gosteriyordu ve ekrana bakmami istedi. Kucuk hava kabarciklari yolladi rahime. Calkantinin coklugundan hava kabarciklari one gidecegine geri vurdu. "Bak Handan, iste bunu biz yapamayiz senin icin ancak sen yapabilirsin, durdurmalisin bedenini, tepkisiz hale getirmelisin" deyisini gozumle gormus, kulagimla duymus tum bilincimle anlamistim. Ikinci kez icime uzattiklari tupun ucunda uc embriyom vardi. Ekranda yuzlerini de gosterdiler transfer etmeden. Benimle kalmalarini istiyorsam yolcularin yolunu acmaliydim. Ve tum calkantilarimi durdurdum. Ultrasonunddan geri firlatilmadiklarini izleyebildim ancak bu kadarla kalir miydi.
"Garantisi yok Handan, bakarsin kiyiya yanasmis bile olsalar geri atilabilirler, 48 saat icinde tutunma imkanlari var ama ilk saatlerde tutunma sanslari daha kuvvetli, biz ve sen elimizden geleni yaptik, gerisi Allahindoganin (nasil dusunuyorsan...) taktiri" diyerek yolculadi beni.
Bu ilk hamileligimde, 10 gun icinde hamilelik testininden olumlu cevap geldi, 10 haftalik oldugunda klinikce verilen %2 olasiliga ragmen ucu de tutunmuslardi bana. Ama asil sinavlar hamilelikte basladi demek isterim. Eger basinda kendinize yenilirseniz hamilelikle bitmiyor asil sinavlar sonrasinda geliyor demek isterim.
Ben yapabildiysem hepiniz yaparsiniz demek istiyorum. O yuzden acmak istedim konuyu. Fikri sabitlerden uzaklasin, "bebek sahibi!" olma, heves v.s. gibi bencil dusunceyi atin ve gercekten bir bebege neler verebileceginizi dusunmeye baslayin. Anneliginizden ote birsey veremeyeceginizi kabulenin. Kimsenin gumus kasik verme garantisi yok. Ama anneliginiz siz yasadikca sizin cebinizde, yureginizde, elinizde... Ben bunun bilinciyle tum engellerime ragmen ulasabildim bebeklerime ve verdigim sozleri cok sukur tutabiliyorum. Herseyimi kaybettigim zamanlarda bile bebeklerim benimleydi, anneligime sahip cikabilisimle garantili hallerdeydiler.
Evliligi kurtarmak, kocayi baba yapmak, baskalari oldu ben de olmaliyim, bebek cok sirin bir sey benim de olsun v.s. gibi heveslerle yola cikacaksaniz hem kendinize hem bebege iyilik yapin, cikmayin. Hazir olmayi bekleyin. Sahiplik kelimesi ciksin belleginizden. Kimse kimsenin sahibi yada kimse kimsenin mali degil. Bir insani yetistirebilmek ulvi bir gorev ve kadinlara taninmis en buyuk armagan. Daha ufacik sancidan, rontgen filiminden v.s. korkup telaslanacaksaniz, girismeyin, inanin cok daha sancili gunler cikabilir karsiniza, fersah fersah fiziki sancilara razi olacaginiz ruhi sancilar olacaktir. Cesur olabileceginize yoklamalarinizi yapin, bekleyislerinizi kendi buyumenize kullanin, saplantilara degil.
O zaman ne mucizeler dogacak goreceksiniz, bizzat sahit olacaksiniz.
ALINTIDIR.