- 20 Ekim 2016
- 6.442
- 30.259
- 548
Oynasın demiyorum zaten, anlamadınız sanırım
Kızımın yanında kardeşine kızımdan için gidince oynarız demesine kızdım, kimse kızımla oynamak zorunda değil tabi ki.
Ama en azında kızımın yanında konuşmalarına dikkat etmesini istiyorum
Teşekkür ederim. Elbette çok olgun bir çocuk değil, bolca çileden çıkaracak noktaya getiriyor ama bazı konularda çok olgun davranıyor. El bebek gül bebek büyütmek ona hayatta çok zarar verir ve bir faydası olmaz. Hayatı boyunca vereceği bir mücadele var ve bunu öğrenmek zorunda. Belki ergenliğinin en şiddetli döneminde aşık olacak ama karşısındaki onu kıracak, kendini eksik hissedecek ve ben ona hayatla nasıl başa çıkacağını öğretmek zorundayım. Hiçbir engeli olmasa dahi kardeşine de öyle elbette. O da farklı sorunlar ve problemler yaşayacak. Kısacası birisi onunla dalga geçtiğinde veya onu ezmeye kalktığında kendiyle barışık olmalı, başını dik tutmalı ve susup, içine atıp ağlamak yerine ben böyleyim, böyle doğdum ve kendimi böyle seviyorum demeyi bilmeli. Her çocuk böyle yetiştirilmeli.Ne güzel bir annesiniz. Kızınıza da maşallah. Çok tebrik ediyorum sizi ❤
Okurken çok duygulandım, bu kadar güçlü olduğunuz için sizi tebrik ederimBaktığımız zaman sizin çocuğunuzda aslında söylenen bu cümleye ağlayacak ve ebeveynlerine şikayet edecek bir yaşta değil. 5,8,8 ve neredeyse 10 yaşlarında yiğenlerim var. Abimin 5 yaşındaki ve aynı yaştaki kızım veriyor daha çok bu tepkiyi. Mesela abimin 8 yaşındaki büyük oğlu anne babam çok şımarttığı için her şeye ağlayabiliyor ama ablamın aynı yaştaki kızı kendi problemlerini kendi çözmeyi tercih ediyor kolay kolay ağladığını da görmedim. 10 yaşındaki de o yaşlarda problemlerini daha çok kendisi çözerdi. Abimin ve ablamın çocukları arasındaki bu fark yetiştirme tarzı ile ilgili. Yengem çocuklarının üzerine öyle düşmez ama babam ve annem sağolsun her istediğini yaptıkları için, her ağladığında üzerine düşüo nazlattıkları için hassas çocuklar oldular. Ablamın kızları annem ve babamdan öyle aman aman bir ilgi görmedi, kendi anne ve babası tarafından da aman aman nazlı büyütülmediler ve güçlü çocuklar.
Abimin 8 ve 5 yaşındaki oğulları bazen kızımı dışlıyorlar. Kızım gelip bana şikayet ediyor ve yapabileceğim bir şey olmadığını, bu problemi kendi aralarında çözmelerini söylüyorum. Bazen ağlayarak geliyor, ağlanacak bir şey yok, ben de bir şey yapamam kuzenlerinle konuş diye açıklıyorum. Ablamın kızları kızımı çok seviyorlar, alıp dışarı çıkıyorlar ama bazen grupça kendi yaşıtları ile paten ve bisiklet sürmek istediklerinde kızımı yukarı çıkarıyorlar ve kızım ağlıyor. Çünkü kızıma paten veya bisiklet sürerken göz kulak olamazlar. Bunu kızıma olduğu gibi anlattığımda anlıyor.
Benim kızım engelli bir çocuk ve gündelik hayatında bu sebeple birçok sorunla yüzleşiyor. Okulda havuza girerken, bale dersinde protezinden dolayı bir hareketi yapamadığında vs ama hiç gelip evde bu sebepten ağlamadı. Havuza girerken protezi çıkıyor, bale protezli bir çocuk için zor nelerle karşılaştığını tahmin edebiliyorum. Birkaç gün öncesine kadar bağdaş kuramıyordu, bu sabah bana nasıl bağdaş kurulduğunu gösteriyor ve arkadaşlarından öğrendiğini anlatıyor. Her dışarı çıkışımızda kızımın yanında, bacağına ne oldu diye soruyorlar. Babaaanesi geçenlerde, kızım bunları duyup üzülmesin diye, "Kızım altına uzun bir şey giydir," dedi ve kızım içeriden bunu duyup koşarak yanımıza geldi. 5 yaşında değil de 25 yaşındaymış gibi, "Hayır babaaane, ben böyleyim görmeliler. Değil mi anne," dedi. Gurur mu duymalıyım, ağlamalı mıyım bilemedim. Bunu kızıma ben öğretmedim, acıyan ama acımasız insanlar öğretti. Birisi bacağını sorduğunda cevap vermeme fırsat vermeden, doğuştan diye cevabı veriyor. Bir ay kadar olacak bir akşam ben masal okurken, "Anne benim de sizin gibi ayağım olacak mı," diye sordu. Koca bir şokla paramparça oldum. Gözyaşlarımı her zaman olduğu gibi içime akıttım ve sakin bir şekilde anlattım. "Bu maalesef mümkün değil anneciğim. Şuan belki anlamlandıramayabilirsin ama biraz daha büyüdüğünde anlayacağını sanıyorum. Her zaman protez kullanacaksın," dediğim an gözleri doldu, "Neden," diye sordu sesi titreye titreye. Benim hissettiklerimi tarif edebilecek bir kelime yok. Soğukkanlılıkla anlatmaya devam etmek zorunda kaldım. O kadar zor bir şey ki ne diyeceğini bilemiyor insan. "Çünkü sen her çocuk gibi özel bir çocuksun ama diğer çocuklardan birazcık daha özel bir duruma sahipsin. Protez kullanman seni arkadaşlarından ayırmıyor, bazen zorlanabilirsin ama birçok şeyi yapabiliyorsun. Çok büyüdüğünde eğer doktorlar amcalar ve teyzeler sana gerçek ayak yapabileceklerini söylerseler ve sen de istersen mümkün olduğunda bu olabilir," diye anlattım. Kalktı, anlattığın için teşekkür ederim anneciğim, dedi beni öptü ve yattı.
Buradaki insanlar ne derse desin, kiminle ne konuşursanız konuşun hiçbir şey sizin kendi çocuğunuzla doğru cümleler ve kelimelerle konuştuğunuz kadar etki etmeyecektir. Babaanne ve dede ne derse desin, ne yaparsa yapsın çözüm bu değil. Bugün kuzeni susar, başkaları konuşur kızınız yine ağlar. Önemli olan ona bazı şeyleri doğru şekilde anlatabilmek. Dedesini aramak yerine kızınıza, "Anneciğim, X abin senden yaşça büyük. Senin oynamaktan hoşlandığın şeylerden hoşlanmayabilir. Sen gittiğinde kardeşi üzülmesin diye, bahçede oynarız dediğini sanıyorum ve bu senin üzülmeni gerektirecek bir durum değil. X abin kendi kardeşinin sorumluluğunu alabilir ama senin sorumluluğunu almaktan çekinebilir," gibi şeyler söyleseydiniz çok daha etkili olurdu. Siz soruna çözüm bulmak yerine, üzerini örterek çocuğunuzu hayatın acımasız tarafından saklıyorsunuz, yapmayın.
Teşekkür ederim. Elbette çok olgun bir çocuk değil, bolca çileden çıkaracak noktaya getiriyor ama bazı konularda çok olgun davranıyor. El bebek gül bebek büyütmek ona hayatta çok zarar verir ve bir faydası olmaz. Hayatı boyunca vereceği bir mücadele var ve bunu öğrenmek zorunda. Belki ergenliğinin en şiddetli döneminde aşık olacak ama karşısındaki onu kıracak, kendini eksik hissedecek ve ben ona hayatla nasıl başa çıkacağını öğretmek zorundayım. Hiçbir engeli olmasa dahi kardeşine de öyle elbette. O da farklı sorunlar ve problemler yaşayacak. Kısacası birisi onunla dalga geçtiğinde veya onu ezmeye kalktığında kendiyle barışık olmalı, başını dik tutmalı ve susup, içine atıp ağlamak yerine ben böyleyim, böyle doğdum ve kendimi böyle seviyorum demeyi bilmeli. Her çocuk böyle yetiştirilmeli.
Nasıl başarıyorsunuz bilmiyorum ama ben de sizin gibi olmak isterdim,çok takdir ettim sizi ve uzun zamandır böyle bir yazı okumamıştım gerçekten çok etkilendim, yazım tarzınıza, düşüncelerinize, seçtiğiniz kelimelereTeşekkür ederim. Elbette çok olgun bir çocuk değil, bolca çileden çıkaracak noktaya getiriyor ama bazı konularda çok olgun davranıyor. El bebek gül bebek büyütmek ona hayatta çok zarar verir ve bir faydası olmaz. Hayatı boyunca vereceği bir mücadele var ve bunu öğrenmek zorunda. Belki ergenliğinin en şiddetli döneminde aşık olacak ama karşısındaki onu kıracak, kendini eksik hissedecek ve ben ona hayatla nasıl başa çıkacağını öğretmek zorundayım. Hiçbir engeli olmasa dahi kardeşine de öyle elbette. O da farklı sorunlar ve problemler yaşayacak. Kısacası birisi onunla dalga geçtiğinde veya onu ezmeye kalktığında kendiyle barışık olmalı, başını dik tutmalı ve susup, içine atıp ağlamak yerine ben böyleyim, böyle doğdum ve kendimi böyle seviyorum demeyi bilmeli. Her çocuk böyle yetiştirilmeli.
Nasıl başarıyorsunuz bilmiyorum ama ben de sizin gibi olmak isterdim,çok takdir ettim sizi ve uzun zamandır böyle bir yazı okumamıştım gerçekten çok etkilendim, yazım tarzınıza, düşüncelerinize, seçtiğiniz kelimelere
Ben de bir anneyim küçükte değilim 30 yaşından fazlayım ama olgun ve güçlü değilim, olmadığım gibi kızımı da bu şekilde yetiştiriyorum
Ağlamayan, kendi sorunlarını çözebilen bir çocuk yetiştirmek isterdim
İnşallah geç kalmamışımdır
Sadece size kocaman sarılıp öpmek istedim. Güzel kızınızın bahtı da hep güzel olsun inşallah.Baktığımız zaman sizin çocuğunuzda aslında söylenen bu cümleye ağlayacak ve ebeveynlerine şikayet edecek bir yaşta değil. 5,8,8 ve neredeyse 10 yaşlarında yiğenlerim var. Abimin 5 yaşındaki ve aynı yaştaki kızım veriyor daha çok bu tepkiyi. Mesela abimin 8 yaşındaki büyük oğlu anne babam çok şımarttığı için her şeye ağlayabiliyor ama ablamın aynı yaştaki kızı kendi problemlerini kendi çözmeyi tercih ediyor kolay kolay ağladığını da görmedim. 10 yaşındaki de o yaşlarda problemlerini daha çok kendisi çözerdi. Abimin ve ablamın çocukları arasındaki bu fark yetiştirme tarzı ile ilgili. Yengem çocuklarının üzerine öyle düşmez ama babam ve annem sağolsun her istediğini yaptıkları için, her ağladığında üzerine düşüo nazlattıkları için hassas çocuklar oldular. Ablamın kızları annem ve babamdan öyle aman aman bir ilgi görmedi, kendi anne ve babası tarafından da aman aman nazlı büyütülmediler ve güçlü çocuklar.
Abimin 8 ve 5 yaşındaki oğulları bazen kızımı dışlıyorlar. Kızım gelip bana şikayet ediyor ve yapabileceğim bir şey olmadığını, bu problemi kendi aralarında çözmelerini söylüyorum. Bazen ağlayarak geliyor, ağlanacak bir şey yok, ben de bir şey yapamam kuzenlerinle konuş diye açıklıyorum. Ablamın kızları kızımı çok seviyorlar, alıp dışarı çıkıyorlar ama bazen grupça kendi yaşıtları ile paten ve bisiklet sürmek istediklerinde kızımı yukarı çıkarıyorlar ve kızım ağlıyor. Çünkü kızıma paten veya bisiklet sürerken göz kulak olamazlar. Bunu kızıma olduğu gibi anlattığımda anlıyor.
Benim kızım engelli bir çocuk ve gündelik hayatında bu sebeple birçok sorunla yüzleşiyor. Okulda havuza girerken, bale dersinde protezinden dolayı bir hareketi yapamadığında vs ama hiç gelip evde bu sebepten ağlamadı. Havuza girerken protezi çıkıyor, bale protezli bir çocuk için zor nelerle karşılaştığını tahmin edebiliyorum. Birkaç gün öncesine kadar bağdaş kuramıyordu, bu sabah bana nasıl bağdaş kurulduğunu gösteriyor ve arkadaşlarından öğrendiğini anlatıyor. Her dışarı çıkışımızda kızımın yanında, bacağına ne oldu diye soruyorlar. Babaaanesi geçenlerde, kızım bunları duyup üzülmesin diye, "Kızım altına uzun bir şey giydir," dedi ve kızım içeriden bunu duyup koşarak yanımıza geldi. 5 yaşında değil de 25 yaşındaymış gibi, "Hayır babaaane, ben böyleyim görmeliler. Değil mi anne," dedi. Gurur mu duymalıyım, ağlamalı mıyım bilemedim. Bunu kızıma ben öğretmedim, acıyan ama acımasız insanlar öğretti. Birisi bacağını sorduğunda cevap vermeme fırsat vermeden, doğuştan diye cevabı veriyor. Bir ay kadar olacak bir akşam ben masal okurken, "Anne benim de sizin gibi ayağım olacak mı," diye sordu. Koca bir şokla paramparça oldum. Gözyaşlarımı her zaman olduğu gibi içime akıttım ve sakin bir şekilde anlattım. "Bu maalesef mümkün değil anneciğim. Şuan belki anlamlandıramayabilirsin ama biraz daha büyüdüğünde anlayacağını sanıyorum. Her zaman protez kullanacaksın," dediğim an gözleri doldu, "Neden," diye sordu sesi titreye titreye. Benim hissettiklerimi tarif edebilecek bir kelime yok. Soğukkanlılıkla anlatmaya devam etmek zorunda kaldım. O kadar zor bir şey ki ne diyeceğini bilemiyor insan. "Çünkü sen her çocuk gibi özel bir çocuksun ama diğer çocuklardan birazcık daha özel bir duruma sahipsin. Protez kullanman seni arkadaşlarından ayırmıyor, bazen zorlanabilirsin ama birçok şeyi yapabiliyorsun. Çok büyüdüğünde eğer doktorlar amcalar ve teyzeler sana gerçek ayak yapabileceklerini söylerseler ve sen de istersen mümkün olduğunda bu olabilir," diye anlattım. Kalktı, anlattığın için teşekkür ederim anneciğim, dedi beni öptü ve yattı.
Buradaki insanlar ne derse desin, kiminle ne konuşursanız konuşun hiçbir şey sizin kendi çocuğunuzla doğru cümleler ve kelimelerle konuştuğunuz kadar etki etmeyecektir. Babaanne ve dede ne derse desin, ne yaparsa yapsın çözüm bu değil. Bugün kuzeni susar, başkaları konuşur kızınız yine ağlar. Önemli olan ona bazı şeyleri doğru şekilde anlatabilmek. Dedesini aramak yerine kızınıza, "Anneciğim, X abin senden yaşça büyük. Senin oynamaktan hoşlandığın şeylerden hoşlanmayabilir. Sen gittiğinde kardeşi üzülmesin diye, bahçede oynarız dediğini sanıyorum ve bu senin üzülmeni gerektirecek bir durum değil. X abin kendi kardeşinin sorumluluğunu alabilir ama senin sorumluluğunu almaktan çekinebilir," gibi şeyler söyleseydiniz çok daha etkili olurdu. Siz soruna çözüm bulmak yerine, üzerini örterek çocuğunuzu hayatın acımasız tarafından saklıyorsunuz, yapmayın.
Tüm msjları okudum..arkadaşım işte biz o çocuğpun yaptığında bir yanlış göremiyoruz bu örnekte
evet terslemesi vs tabii ki hatalı ama ona örnek verseniz mesela
örneğin tablette oyun oynayan bir abiye abi abi diye yanına gelen bir cimcime kız çocuğu sevimli gelmez ki
git buradan der
öbür odaya git der
bir şey anlatırsa git babaanneme anlat der
git X ile (kendi kardeşi) oyna der vs
tersleme dediğiniz nedir mesela
kızınız sizin evde tek çocuk anneanne yanında da muhtemelen öyle büyümüş
ama orada başka insanlar da var hayatta da farklı farklı karakterler de var
örneğin abi ile muhatap olmasın
yanımda tersledi dediniz ne dedi siz ne dediniz buna dair savunması ne idi ya da bana şikayet ediyor diyorsunuz ya kızınızdan şikayeti ne hangi davranışından rahatsız
mesela bazı çocuklar vardır birisi bir şeye bakarken araya girip o nasıl bu nasıl vs diye sorar evet sevimlidir vs ama karşıdakini sıkar
kuzen kızınızdan neden rahatsız
kısa vadeli çözüm anneanne ama madem kuzen tersliyor, size şikayet ediyor vs bu iletişim sorunlarının temelindeki unsurları bulmak lazım
Tüm msjları okudum..
Yoruldun valla anlatmaktan konu sahibi anlamiyor/anlamak istemiyor
Ben burdan sinir olup itici buldum bu aileyi niyeyse.cocugumun böyle bi kuzeni olsun istemezdim şahsen
bakın aslında olay tam da " Söyleyeceği şeyi 5 dk sabredip kızım gittikten sonra söyleseydi" cümlenizde
neden beklesin, o da çocuk
şimdi bunu söylersem üzülür diye düşünmez ki
çocuklar zaten özellikle karşıdakine nispet yapmayı sever
biz şuraya gidiyoruz derler mesela okul çıkışında birbirlerine o gidemediği için üzülsün kendisinin havası olsun diye vs
bunu yapmamaları için çaba gösterilir
ama olay esnasında bizler yoktuk ben sırf kendi kardeşi ağlamasın diye o cümleyi kurduğunu düşündüm
40 yaşındayım, ben de derdim valla o cümleyi "X gidince sen de bahçede oynarsın" diye X in arkasından ağlama potansiyeli varsa
kızınızın buna bu kadar alınmasının altındaki sebebi bulmak önemli
yani olayda kuzeni kayıran yok, kızınız üzülmüş buna da okey ama önemli olan onun duygularını net anlamlandırmak
neden abinin onu istemediğini düşünüyor yani kızınız ne istiyor abi ne tepki veriyor
13 yaşındaki ergen erkek çocuğu zaten bir iki tık kontrolsüzdür bir dediği bir dediğini tutmaz vs
mesela ilk yazınızda kuzen için "o da okuldan çıkıp hemen babaanneye geliyor" yazmışsınız
yani zaten büyük, o babaanneye gelmese de olur kv küçük kızlara baksın gibi bir hissiyat yansıyor
bu tarz değerlendirmeleri onu ya da onları kayırıyorlar hissini kızınıza yansıtmayın
bir süre gitmesin ya da kuzenler yokken gidin madem dede nenenin kızınıza bir olumsuz davranışları yok
ergenin davranışları nedeni ile de dedeyi sorumlu tutmayın
yani şahsen bu olayda dede neden arandı çocuğun ana, babası kim ise eşinizin kardeşi onu arayın bari
Ben de sizin gibi tanıyıp etmeden yorumda bulununan bir kişiyle aynı ailede olmak istemezdimTüm msjları okudum..
Yoruldun valla anlatmaktan konu sahibi anlamiyor/anlamak istemiyor
Ben burdan sinir olup itici buldum bu aileyi niyeyse.cocugumun böyle bi kuzeni olsun istemezdim şahsen
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?