• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kızım ve kuzeni

Sizinki çocuk da anlayış beklediğiniz kişi de ergenliğe girmek üzere olan bir çocuk. Fazla hassas yaklaşıyorsunuz evet. Ayrıca 8 yaş kuzenim benle oynamıyor diye ağlamak için fazla büyük bir yaş bence. Kızınızı bu kadar şımartmamanızı tavsiye ederim bırakın sorunlarını kendi halletsin, ağlamadan.
 
Oynasın demiyorum zaten, anlamadınız sanırım
Kızımın yanında kardeşine kızımdan için gidince oynarız demesine kızdım, kimse kızımla oynamak zorunda değil tabi ki.
Ama en azında kızımın yanında konuşmalarına dikkat etmesini istiyorum


Tamam ama kızınız oynamak istiyor olabilir..
Kuzeni de haliyle istemiyordur.
Bırakın kaynaşmayi yarın birbirlerine zarar verseler suçlu yine siz olursunuz..istemiyor çocuk niye anlamıyorsunuz olur.
Anneannesinde iyi ise niye duzenini bozuyorsunuz orada huzurla sizi bekler sizinde aklınız kalmaz..
 
Ne güzel bir annesiniz. Kızınıza da maşallah. Çok tebrik ediyorum sizi ❤
Teşekkür ederim. Elbette çok olgun bir çocuk değil, bolca çileden çıkaracak noktaya getiriyor ama bazı konularda çok olgun davranıyor. El bebek gül bebek büyütmek ona hayatta çok zarar verir ve bir faydası olmaz. Hayatı boyunca vereceği bir mücadele var ve bunu öğrenmek zorunda. Belki ergenliğinin en şiddetli döneminde aşık olacak ama karşısındaki onu kıracak, kendini eksik hissedecek ve ben ona hayatla nasıl başa çıkacağını öğretmek zorundayım. Hiçbir engeli olmasa dahi kardeşine de öyle elbette. O da farklı sorunlar ve problemler yaşayacak. Kısacası birisi onunla dalga geçtiğinde veya onu ezmeye kalktığında kendiyle barışık olmalı, başını dik tutmalı ve susup, içine atıp ağlamak yerine ben böyleyim, böyle doğdum ve kendimi böyle seviyorum demeyi bilmeli. Her çocuk böyle yetiştirilmeli.
 
Baktığımız zaman sizin çocuğunuzda aslında söylenen bu cümleye ağlayacak ve ebeveynlerine şikayet edecek bir yaşta değil. 5,8,8 ve neredeyse 10 yaşlarında yiğenlerim var. Abimin 5 yaşındaki ve aynı yaştaki kızım veriyor daha çok bu tepkiyi. Mesela abimin 8 yaşındaki büyük oğlu anne babam çok şımarttığı için her şeye ağlayabiliyor ama ablamın aynı yaştaki kızı kendi problemlerini kendi çözmeyi tercih ediyor kolay kolay ağladığını da görmedim. 10 yaşındaki de o yaşlarda problemlerini daha çok kendisi çözerdi. Abimin ve ablamın çocukları arasındaki bu fark yetiştirme tarzı ile ilgili. Yengem çocuklarının üzerine öyle düşmez ama babam ve annem sağolsun her istediğini yaptıkları için, her ağladığında üzerine düşüo nazlattıkları için hassas çocuklar oldular. Ablamın kızları annem ve babamdan öyle aman aman bir ilgi görmedi, kendi anne ve babası tarafından da aman aman nazlı büyütülmediler ve güçlü çocuklar.

Abimin 8 ve 5 yaşındaki oğulları bazen kızımı dışlıyorlar. Kızım gelip bana şikayet ediyor ve yapabileceğim bir şey olmadığını, bu problemi kendi aralarında çözmelerini söylüyorum. Bazen ağlayarak geliyor, ağlanacak bir şey yok, ben de bir şey yapamam kuzenlerinle konuş diye açıklıyorum. Ablamın kızları kızımı çok seviyorlar, alıp dışarı çıkıyorlar ama bazen grupça kendi yaşıtları ile paten ve bisiklet sürmek istediklerinde kızımı yukarı çıkarıyorlar ve kızım ağlıyor. Çünkü kızıma paten veya bisiklet sürerken göz kulak olamazlar. Bunu kızıma olduğu gibi anlattığımda anlıyor.

Benim kızım engelli bir çocuk ve gündelik hayatında bu sebeple birçok sorunla yüzleşiyor. Okulda havuza girerken, bale dersinde protezinden dolayı bir hareketi yapamadığında vs ama hiç gelip evde bu sebepten ağlamadı. Havuza girerken protezi çıkıyor, bale protezli bir çocuk için zor nelerle karşılaştığını tahmin edebiliyorum. Birkaç gün öncesine kadar bağdaş kuramıyordu, bu sabah bana nasıl bağdaş kurulduğunu gösteriyor ve arkadaşlarından öğrendiğini anlatıyor. Her dışarı çıkışımızda kızımın yanında, bacağına ne oldu diye soruyorlar. Babaaanesi geçenlerde, kızım bunları duyup üzülmesin diye, "Kızım altına uzun bir şey giydir," dedi ve kızım içeriden bunu duyup koşarak yanımıza geldi. 5 yaşında değil de 25 yaşındaymış gibi, "Hayır babaaane, ben böyleyim görmeliler. Değil mi anne," dedi. Gurur mu duymalıyım, ağlamalı mıyım bilemedim. Bunu kızıma ben öğretmedim, acıyan ama acımasız insanlar öğretti. Birisi bacağını sorduğunda cevap vermeme fırsat vermeden, doğuştan diye cevabı veriyor. Bir ay kadar olacak bir akşam ben masal okurken, "Anne benim de sizin gibi ayağım olacak mı," diye sordu. Koca bir şokla paramparça oldum. Gözyaşlarımı her zaman olduğu gibi içime akıttım ve sakin bir şekilde anlattım. "Bu maalesef mümkün değil anneciğim. Şuan belki anlamlandıramayabilirsin ama biraz daha büyüdüğünde anlayacağını sanıyorum. Her zaman protez kullanacaksın," dediğim an gözleri doldu, "Neden," diye sordu sesi titreye titreye. Benim hissettiklerimi tarif edebilecek bir kelime yok. Soğukkanlılıkla anlatmaya devam etmek zorunda kaldım. O kadar zor bir şey ki ne diyeceğini bilemiyor insan. "Çünkü sen her çocuk gibi özel bir çocuksun ama diğer çocuklardan birazcık daha özel bir duruma sahipsin. Protez kullanman seni arkadaşlarından ayırmıyor, bazen zorlanabilirsin ama birçok şeyi yapabiliyorsun. Çok büyüdüğünde eğer doktorlar amcalar ve teyzeler sana gerçek ayak yapabileceklerini söylerseler ve sen de istersen mümkün olduğunda bu olabilir," diye anlattım. Kalktı, anlattığın için teşekkür ederim anneciğim, dedi beni öptü ve yattı.

Buradaki insanlar ne derse desin, kiminle ne konuşursanız konuşun hiçbir şey sizin kendi çocuğunuzla doğru cümleler ve kelimelerle konuştuğunuz kadar etki etmeyecektir. Babaanne ve dede ne derse desin, ne yaparsa yapsın çözüm bu değil. Bugün kuzeni susar, başkaları konuşur kızınız yine ağlar. Önemli olan ona bazı şeyleri doğru şekilde anlatabilmek. Dedesini aramak yerine kızınıza, "Anneciğim, X abin senden yaşça büyük. Senin oynamaktan hoşlandığın şeylerden hoşlanmayabilir. Sen gittiğinde kardeşi üzülmesin diye, bahçede oynarız dediğini sanıyorum ve bu senin üzülmeni gerektirecek bir durum değil. X abin kendi kardeşinin sorumluluğunu alabilir ama senin sorumluluğunu almaktan çekinebilir," gibi şeyler söyleseydiniz çok daha etkili olurdu. Siz soruna çözüm bulmak yerine, üzerini örterek çocuğunuzu hayatın acımasız tarafından saklıyorsunuz, yapmayın.
Okurken çok duygulandım, bu kadar güçlü olduğunuz için sizi tebrik ederim
Ve bana bu kadar uzun bir şekilde kendi hayatınızdan da örnek vererek açıklama yaptığınız için de teşekkür ederim
Ne diyeceğimi bilemedim size, keşke sizin gibi güçlü olabilsem
Ben en ufak bir durumda kızımın üzülmesine dayanamadığım için korumaya çalışıyorum bu bazen eşim bile oluyor, eşim kızıma haksız yere kızdığında eşime bile kızıyorum ama sanırım çok korumacıyım ve bu huyumdan vazgeçmem gerekiyor, ki ileride kızım sıkıntı çekmesin
 
3 çocuklu bir evde çocuğa verilen ilgiyle, tek çocuk olarak annenizin verdiği ilgi tabii ki aynı olamaz. Hele ki o 2 çocuğun babaanne evinde büyüdüğünü varsayarsak aynı olmaları mümkün olmuyor maalesef. Sözde olsa bile davranışta illa ki değişkenlikler oluyor.
 
Teşekkür ederim. Elbette çok olgun bir çocuk değil, bolca çileden çıkaracak noktaya getiriyor ama bazı konularda çok olgun davranıyor. El bebek gül bebek büyütmek ona hayatta çok zarar verir ve bir faydası olmaz. Hayatı boyunca vereceği bir mücadele var ve bunu öğrenmek zorunda. Belki ergenliğinin en şiddetli döneminde aşık olacak ama karşısındaki onu kıracak, kendini eksik hissedecek ve ben ona hayatla nasıl başa çıkacağını öğretmek zorundayım. Hiçbir engeli olmasa dahi kardeşine de öyle elbette. O da farklı sorunlar ve problemler yaşayacak. Kısacası birisi onunla dalga geçtiğinde veya onu ezmeye kalktığında kendiyle barışık olmalı, başını dik tutmalı ve susup, içine atıp ağlamak yerine ben böyleyim, böyle doğdum ve kendimi böyle seviyorum demeyi bilmeli. Her çocuk böyle yetiştirilmeli.

Sizi tebrik etmemin sebebi buydu.
Tabii kriz anları olacak, daha küçücük bir çocuk. Ama en azından ona anlatan, konuşan, yok saymayan bir annesi var ve bu açıdan çok şanslı. Hayat gerçekten çok zor. Zorluklara hazırlamak zorundayız çocuklarımızı. Annem de beni o şekilde yetiştirdi, iyi ki de öyle yetiştirdi diyorum. Kızınızı benim yerime öpün yanaklarından 😘
 
Teşekkür ederim. Elbette çok olgun bir çocuk değil, bolca çileden çıkaracak noktaya getiriyor ama bazı konularda çok olgun davranıyor. El bebek gül bebek büyütmek ona hayatta çok zarar verir ve bir faydası olmaz. Hayatı boyunca vereceği bir mücadele var ve bunu öğrenmek zorunda. Belki ergenliğinin en şiddetli döneminde aşık olacak ama karşısındaki onu kıracak, kendini eksik hissedecek ve ben ona hayatla nasıl başa çıkacağını öğretmek zorundayım. Hiçbir engeli olmasa dahi kardeşine de öyle elbette. O da farklı sorunlar ve problemler yaşayacak. Kısacası birisi onunla dalga geçtiğinde veya onu ezmeye kalktığında kendiyle barışık olmalı, başını dik tutmalı ve susup, içine atıp ağlamak yerine ben böyleyim, böyle doğdum ve kendimi böyle seviyorum demeyi bilmeli. Her çocuk böyle yetiştirilmeli.
Nasıl başarıyorsunuz bilmiyorum ama ben de sizin gibi olmak isterdim,çok takdir ettim sizi ve uzun zamandır böyle bir yazı okumamıştım gerçekten çok etkilendim, yazım tarzınıza, düşüncelerinize, seçtiğiniz kelimelere
Ben de bir anneyim küçükte değilim 30 yaşından fazlayım ama olgun ve güçlü değilim, olmadığım gibi kızımı da bu şekilde yetiştiriyorum
Ağlamayan, kendi sorunlarını çözebilen bir çocuk yetiştirmek isterdim
İnşallah geç kalmamışımdır
 
Nasıl başarıyorsunuz bilmiyorum ama ben de sizin gibi olmak isterdim,çok takdir ettim sizi ve uzun zamandır böyle bir yazı okumamıştım gerçekten çok etkilendim, yazım tarzınıza, düşüncelerinize, seçtiğiniz kelimelere
Ben de bir anneyim küçükte değilim 30 yaşından fazlayım ama olgun ve güçlü değilim, olmadığım gibi kızımı da bu şekilde yetiştiriyorum
Ağlamayan, kendi sorunlarını çözebilen bir çocuk yetiştirmek isterdim
İnşallah geç kalmamışımdır

Çocuk bu elbette ağlayacak
Ama siz bilerek veya bilmeyerek onun güçsüz, korunmaya muhtaç biri olduğu mesajını verirseniz hayat boyu güçlü yere sağlam basan biri olması çok zor, çok yol katetmesi gerekir. Geç kalmış değilsiniz tabii, ama herşey sizin elinizde. Siz onun annesisiniz her daim koruyacaksınız gerektiğinde elinden tutacaksınız ama sürekli ona yol vermek yerine ona rehber olun, bırakın yolunu kendisi seçsin.
Rahmetli annem her zaman yanımda olan mıç mıç bir anne olmadı hiç. Beni herşeyden korumaya çalışıp geri planda tutmadı. Ama ben hep bildim ki ihtiyacım olduğunda o yanımda olacak. Bence bunu siz de başarabilirsiniz.
 
Evet kabul etmeseniz de tam tersi kendi çocuğunuza ayrımcılık yapılmasını istiyor ve bekliyorsunuz. Hayat malesef zor ve bu kadar çıtkırıldım olan biri mutlu olamaz. Çünkü anne baba gibi nazını çeken, her sorununu çözen biri asla olamayacaktır. Hele okula başlasın bu olay inanın çıtır çerez kalır, o zaman duygusal olarak daha fazla zarar görür. Mesela olayı tüm ayrıntıları ile öğrendiniz mi? Belki kızınız kuzenlerine karşı bir haksızlık yapmış olabilir, kızdırmış, kendisine öncelikli davranılmasını istemiş olabilir. Bu kadar basit bir konuda bile resmen aile meclisi kurmuşsunuz, 13 yaşında ki kuzenin sizin yanınızda kızınıza kötü davrandığında, azarladığında nasıl, neden sustunuz?

Bir akrabamın kızı anne/baba tarafından o kadar nazlandırılmış ki, ondan sadece 2/3 yaş büyük çocuktan bile anlayış bekleniyor. Tablette oyun oymaları için sırayla belli bir saat verdik diyelim, onun sırası değilken ısrarla tableti istediğinde, diğer çocuğa "ama sen büyüksün" deniyor, 14 yaşındaki diğer yeğenim onunla oynamıyor diye şikayet ettiğinde, 14 yaşındaki çocuğa taleple gidiliyor.
Bir gün misafirlikteyiz, ev kalabalık kuzenler, misafir çocukları derken 4/5 çocuk var. Akrabanın çocuğu o dönem 2/3 yaşlarında, Diğer çocuklar ondan ortalama 3/4 yaş büyük ve koşturarak oynuyorlar. Oda onlarla birlikte oynamak istedi koşturdu ve düştü. Şükür yaralanma falan olmadı ama canı yandığı için ağladı. Anne baba "o küçük neden koşturmacalı oyunlar oynuyorsunuz" diye diğer çocuklara tepki verdiler, azarlandılar hatta . Orada dayanamayıp "diğerleri de çocuk, yaşlarından dolayı daha hareketli olabilirler, ayrıca küçük olanı koruyacak bilinçte değiller ki oyunun hararetiyle faketmezler bile. Bence siz çocuğunuzu başka bir şeye yönlendirip yanlarından alabilirdiniz" dedim. Hoşlarına gitmedim ve özeleştiri yaptıramadım tabi ki beklemiyordum da zaten.

Benimde çocuklarımın haksızlığa uğradığı ve üzüldüğü zamanlar oldu. Olayları anlatırken, "sen ne yaptın, ne tepki verdin" diye mutlaka sorarım. Konuyu abartmadan hayatta böyle şeyler olabildiğini, herkesin aynı derecede dürüst ve merhametli olmadığını kendisini korumayı, problemlerini çözmesi gerektiğini anlatırım. He baktım ki çocuğumun boyunu aşan bir olay, o zamanda ona fark ettirmeden geri planda müdahalemi yaparım. Sizin ki bir olayda, babasına bu olayı kızımın yanında anlatıp, dedeyi aratmazdım mesela. Yalnız bir yerde eşimle konuşup, sen bir ara kulaklarına kar suyu kaçır vs. der, yada ben yapardım. Çocuğunuzla ilgilenen koca koca insanları aynı akşam arayıp, direktif vermek bence olmamış. Dünya kızınızın etrafında dönmüyor malesef, ve herkes sizinle aynı bilinçte, yaşta, hassasiyette değil.
 
13 yaşındaki çocuktan çok şey bekliyorsunuz.gidip çocuğu babaanne dedeye şikayet etmenizde yanlış.kızınıza kuzeninin ergenlikte olduğu ve arada çok yaş farkı olduğu için bu şekilde davranabileceğini açıklayıp hayatta herkesin herkesi sevmek zorunda olmadığını da söyleyin.sonuçta o da sevmediği anlaşamadığı insanlarla birşey yapmak zorunda değil.bunları uygun bir dille açıklayıp çocuğun kararına saygı duyup elinizden gelen başka bir çözüm yolu bulsanız daha iyi olur.kızınız oraya gitmek istemiyorsa gitmesin çocuğu uyarsalar bile içinden gelmiyorsa daha beter davranır kalbini kırar.
 
Baktığımız zaman sizin çocuğunuzda aslında söylenen bu cümleye ağlayacak ve ebeveynlerine şikayet edecek bir yaşta değil. 5,8,8 ve neredeyse 10 yaşlarında yiğenlerim var. Abimin 5 yaşındaki ve aynı yaştaki kızım veriyor daha çok bu tepkiyi. Mesela abimin 8 yaşındaki büyük oğlu anne babam çok şımarttığı için her şeye ağlayabiliyor ama ablamın aynı yaştaki kızı kendi problemlerini kendi çözmeyi tercih ediyor kolay kolay ağladığını da görmedim. 10 yaşındaki de o yaşlarda problemlerini daha çok kendisi çözerdi. Abimin ve ablamın çocukları arasındaki bu fark yetiştirme tarzı ile ilgili. Yengem çocuklarının üzerine öyle düşmez ama babam ve annem sağolsun her istediğini yaptıkları için, her ağladığında üzerine düşüo nazlattıkları için hassas çocuklar oldular. Ablamın kızları annem ve babamdan öyle aman aman bir ilgi görmedi, kendi anne ve babası tarafından da aman aman nazlı büyütülmediler ve güçlü çocuklar.

Abimin 8 ve 5 yaşındaki oğulları bazen kızımı dışlıyorlar. Kızım gelip bana şikayet ediyor ve yapabileceğim bir şey olmadığını, bu problemi kendi aralarında çözmelerini söylüyorum. Bazen ağlayarak geliyor, ağlanacak bir şey yok, ben de bir şey yapamam kuzenlerinle konuş diye açıklıyorum. Ablamın kızları kızımı çok seviyorlar, alıp dışarı çıkıyorlar ama bazen grupça kendi yaşıtları ile paten ve bisiklet sürmek istediklerinde kızımı yukarı çıkarıyorlar ve kızım ağlıyor. Çünkü kızıma paten veya bisiklet sürerken göz kulak olamazlar. Bunu kızıma olduğu gibi anlattığımda anlıyor.

Benim kızım engelli bir çocuk ve gündelik hayatında bu sebeple birçok sorunla yüzleşiyor. Okulda havuza girerken, bale dersinde protezinden dolayı bir hareketi yapamadığında vs ama hiç gelip evde bu sebepten ağlamadı. Havuza girerken protezi çıkıyor, bale protezli bir çocuk için zor nelerle karşılaştığını tahmin edebiliyorum. Birkaç gün öncesine kadar bağdaş kuramıyordu, bu sabah bana nasıl bağdaş kurulduğunu gösteriyor ve arkadaşlarından öğrendiğini anlatıyor. Her dışarı çıkışımızda kızımın yanında, bacağına ne oldu diye soruyorlar. Babaaanesi geçenlerde, kızım bunları duyup üzülmesin diye, "Kızım altına uzun bir şey giydir," dedi ve kızım içeriden bunu duyup koşarak yanımıza geldi. 5 yaşında değil de 25 yaşındaymış gibi, "Hayır babaaane, ben böyleyim görmeliler. Değil mi anne," dedi. Gurur mu duymalıyım, ağlamalı mıyım bilemedim. Bunu kızıma ben öğretmedim, acıyan ama acımasız insanlar öğretti. Birisi bacağını sorduğunda cevap vermeme fırsat vermeden, doğuştan diye cevabı veriyor. Bir ay kadar olacak bir akşam ben masal okurken, "Anne benim de sizin gibi ayağım olacak mı," diye sordu. Koca bir şokla paramparça oldum. Gözyaşlarımı her zaman olduğu gibi içime akıttım ve sakin bir şekilde anlattım. "Bu maalesef mümkün değil anneciğim. Şuan belki anlamlandıramayabilirsin ama biraz daha büyüdüğünde anlayacağını sanıyorum. Her zaman protez kullanacaksın," dediğim an gözleri doldu, "Neden," diye sordu sesi titreye titreye. Benim hissettiklerimi tarif edebilecek bir kelime yok. Soğukkanlılıkla anlatmaya devam etmek zorunda kaldım. O kadar zor bir şey ki ne diyeceğini bilemiyor insan. "Çünkü sen her çocuk gibi özel bir çocuksun ama diğer çocuklardan birazcık daha özel bir duruma sahipsin. Protez kullanman seni arkadaşlarından ayırmıyor, bazen zorlanabilirsin ama birçok şeyi yapabiliyorsun. Çok büyüdüğünde eğer doktorlar amcalar ve teyzeler sana gerçek ayak yapabileceklerini söylerseler ve sen de istersen mümkün olduğunda bu olabilir," diye anlattım. Kalktı, anlattığın için teşekkür ederim anneciğim, dedi beni öptü ve yattı.

Buradaki insanlar ne derse desin, kiminle ne konuşursanız konuşun hiçbir şey sizin kendi çocuğunuzla doğru cümleler ve kelimelerle konuştuğunuz kadar etki etmeyecektir. Babaanne ve dede ne derse desin, ne yaparsa yapsın çözüm bu değil. Bugün kuzeni susar, başkaları konuşur kızınız yine ağlar. Önemli olan ona bazı şeyleri doğru şekilde anlatabilmek. Dedesini aramak yerine kızınıza, "Anneciğim, X abin senden yaşça büyük. Senin oynamaktan hoşlandığın şeylerden hoşlanmayabilir. Sen gittiğinde kardeşi üzülmesin diye, bahçede oynarız dediğini sanıyorum ve bu senin üzülmeni gerektirecek bir durum değil. X abin kendi kardeşinin sorumluluğunu alabilir ama senin sorumluluğunu almaktan çekinebilir," gibi şeyler söyleseydiniz çok daha etkili olurdu. Siz soruna çözüm bulmak yerine, üzerini örterek çocuğunuzu hayatın acımasız tarafından saklıyorsunuz, yapmayın.
Sadece size kocaman sarılıp öpmek istedim. Güzel kızınızın bahtı da hep güzel olsun inşallah.
 
arkadaşım işte biz o çocuğpun yaptığında bir yanlış göremiyoruz bu örnekte

evet terslemesi vs tabii ki hatalı ama ona örnek verseniz mesela

örneğin tablette oyun oynayan bir abiye abi abi diye yanına gelen bir cimcime kız çocuğu sevimli gelmez ki

git buradan der

öbür odaya git der

bir şey anlatırsa git babaanneme anlat der

git X ile (kendi kardeşi) oyna der vs

tersleme dediğiniz nedir mesela

kızınız sizin evde tek çocuk anneanne yanında da muhtemelen öyle büyümüş

ama orada başka insanlar da var hayatta da farklı farklı karakterler de var

örneğin abi ile muhatap olmasın

yanımda tersledi dediniz ne dedi siz ne dediniz buna dair savunması ne idi ya da bana şikayet ediyor diyorsunuz ya kızınızdan şikayeti ne hangi davranışından rahatsız

mesela bazı çocuklar vardır birisi bir şeye bakarken araya girip o nasıl bu nasıl vs diye sorar evet sevimlidir vs ama karşıdakini sıkar

kuzen kızınızdan neden rahatsız

kısa vadeli çözüm anneanne ama madem kuzen tersliyor, size şikayet ediyor vs bu iletişim sorunlarının temelindeki unsurları bulmak lazım
Tüm msjları okudum..

Yoruldun valla anlatmaktan konu sahibi anlamiyor/anlamak istemiyor

Ben burdan sinir olup itici buldum bu aileyi niyeyse.cocugumun böyle bi kuzeni olsun istemezdim şahsen 😵
 
Ne kendi annenize ne de eşinizin annesine çocuk baktırın, sizlere emek vermiş, büyütmüş insanlar; yaşlılıklarında artık rahat etsinler, sadece torun sevsinler. Torun sevecek yaştaki insanlara çoluk çocuk sorunlarıyla uğraştırıyorsunuz. sizinki de torunu diğeri de torunu, sizin çocuğu savunsun diye diğer torunu azarlamasını istiyorsunuz; basit bir çocuk kavgasını mesele haline getirmişsiniz.

Ayrıca çocukların yaşları da birbirine uygun değil, 13 yaşındaki çocuk 8 yaşındaki çocukla oyun oynamak istemez.
 
Tüm msjları okudum..

Yoruldun valla anlatmaktan konu sahibi anlamiyor/anlamak istemiyor

Ben burdan sinir olup itici buldum bu aileyi niyeyse.cocugumun böyle bi kuzeni olsun istemezdim şahsen 😵

yok bence konu sahibesi itici değil ama kusuruma bakmazsa az nazlı

hani burada diyoruz ya premses sendromu diye küçük kızımız buna aday

ben de tek çocuğum oğlum da tek çocuk

evet evde özellikle anne ile her anımız birlikte geçtiği için başka insanlara tahammül gücümüz düşük olabilir

yani konu sahibi arkadaşım sen hayatını kızına endeksleyip onunla ilgilenip onunla oynayıp oyunu onun istediği gibi değiştirebilirsin ya da yukarıdaki yorumlarımda yazdığım gibi sana bu ne, o ne dediğinde ya da okulda olanı anlattığında dinleyebilirsin ama kuzen istemiyor

bunu söylemesi, senin anlatımınla terslemesi onu hatalı, kötü çocuk yapmaz

evde iki tane cimcime kız gerçekten bir ergen ve bir de dede için gürültücü olabilir


örneğin oğlum küçükken oyuna kural koyar sonra baktı o kuralla başarılı olamıyor kuralı değiştirirdi

ben bunu kabul etmezdim, madem kural bu önce bu kuralla bir sefer oynayacağız istersen sonra yeni bir oyun yeni kurallar olabilir derdim

eşim de çocuğun yaratıcılığını engelliyorsun derdi

amacım yaratıcılığı engellemek değil, zorluktan kaçmasın ya da oyunda canı istediğinde oyunbozanlık yapmasın şeklinde idi

ya da bir olay anlatayım daha önce de yazdım bir konuda

oğlumun halası oğlumun bir oyuncağını ödünç istedi haftaya ben diğer halana gelirim sana da bunu getiririm dedi

oğlum o bir iki hafta diğer halasına sordu X halam geldi mi diye

birinde geldiğinde neden getirmedi vs dedi

sonra halası geldi

neden getirmedin dedi unuttum dedi geçti

oğlum bir süre daha sordu oyuncağı

sonra ben aldım karşıma anlattım

böyle insanların olduğunu, yapacağım dediklerini yapmayanların olabildiğini, bir şeyini verirken kim olursa olsun değerlendirme yapmasını, geri getirmezse çok üzülüp üzülmeyeceğini ölçmesini, gerekirse vermemesini vs konuştuk 4 yaşında idi

aradan 5 yıl geçti

o oyuncak gelmedi ama söz konusu hala oğlumdan notunu aldı

bırakın çocuk değerlendirsin hayatı

kuzeninden uzak durmayı, onun alanına girmemeyi böylelikle onunla muhatap olmayıp terslenmemeyi öğrensin

yani babaanne git abini çağır dediğinde o bana kızıyor ya da ben çağırınca gelmez sen çağır diyebilmeli


siz de yukarıda sormuşsunuz ayakları üzerinde duran birisi olması için ne yapmalıyım diye

acımazsız olun yani aslında acımasız olmayın tabii de siz öyle hissedeceksiniz

eve gelip ağlayan benim çocuğum olsaydı

burada yazdığım gibi "ne var bu cümlede, abin X ağlamasın diye öyle demiş sen de biliyorsun mızmızlanıyor seni de sevdiği için sen eve gelince ağlıyor onun için öyle demiştir" deyip konu kapatılabilirdi

ama dede aranmış, bir şey demedi vs diye konuşulmuş ve çocuk beyninde evet istenmiyorsun biz de uğraştık ama değişen bir şey olmadı kodlanmış

bir süre anneanneye gidip sonra küçük kuzen X seni özlemiş deyip tekrar babaannede zaman geçirilebilir
 
İkisi de çocuk netice de. 13 Yaşında bir erkek çocuğun 8. yaşında ki bir kız çocuğunu istememesi bu yaşlarda çok normal. Kızınız hem yaşça ondan küçük hemde cinsiyetleri farklı. Çocukların doğasında var bu durum.
Ve büyükleriniz diğer çocuğa hiç bir şey yapamaz çünkü çocuk bir şey yapmamış sadece yanında istememiş. Yani evet sizin tarafınızdan bakınca üzücü ama büyütülmemesi gereken bir durum. Kızınıza söyleyin mümkün olduğunca uzak dursun ilgilenmesin kuzeniyle. Şuan için yapabileceğiniz tek şey bu.
 
bakın aslında olay tam da " Söyleyeceği şeyi 5 dk sabredip kızım gittikten sonra söyleseydi" cümlenizde

neden beklesin, o da çocuk

şimdi bunu söylersem üzülür diye düşünmez ki

çocuklar zaten özellikle karşıdakine nispet yapmayı sever

biz şuraya gidiyoruz derler mesela okul çıkışında birbirlerine o gidemediği için üzülsün kendisinin havası olsun diye vs

bunu yapmamaları için çaba gösterilir

ama olay esnasında bizler yoktuk ben sırf kendi kardeşi ağlamasın diye o cümleyi kurduğunu düşündüm

40 yaşındayım, ben de derdim valla o cümleyi "X gidince sen de bahçede oynarsın" diye X in arkasından ağlama potansiyeli varsa

kızınızın buna bu kadar alınmasının altındaki sebebi bulmak önemli

yani olayda kuzeni kayıran yok, kızınız üzülmüş buna da okey ama önemli olan onun duygularını net anlamlandırmak

neden abinin onu istemediğini düşünüyor yani kızınız ne istiyor abi ne tepki veriyor

13 yaşındaki ergen erkek çocuğu zaten bir iki tık kontrolsüzdür bir dediği bir dediğini tutmaz vs

mesela ilk yazınızda kuzen için "o da okuldan çıkıp hemen babaanneye geliyor" yazmışsınız

yani zaten büyük, o babaanneye gelmese de olur kv küçük kızlara baksın gibi bir hissiyat yansıyor

bu tarz değerlendirmeleri onu ya da onları kayırıyorlar hissini kızınıza yansıtmayın

bir süre gitmesin ya da kuzenler yokken gidin madem dede nenenin kızınıza bir olumsuz davranışları yok

ergenin davranışları nedeni ile de dedeyi sorumlu tutmayın

yani şahsen bu olayda dede neden arandı çocuğun ana, babası kim ise eşinizin kardeşi onu arayın bari

13 yaşında bir çocuğun 6 ve 8 yaşlarında iki cocukla oynamasi, onlara oyun kurup onlara bakmasi demek.
Hadi kardeşi üzerinde bu sorumluluğu alacak yaşta, ama kuzenine neden baksın?
Bu oyundan 13 yaşındaki çocuğun keyif almadığı kesin değil mi?
Niye kardeşi kendine yükken bir de kuzenini çeksin?
Ki annesi muhtemelen tembihlemiş bu çocuğu babaannende kardeşimle ilgilen vs diye.
Ben anlamıyorum insan kendi çocuğuna bu kadar duyarlı olurken, bir başka çocuğu nasıl ezip geçme derdine düşer.
 
Diğer torun erkek olduğu için sanırım o tutuluyor.meshur erkek çocuğu sevicileri.bitmediler bi
 
Vallahi güçlü değilimle bilmem ne ile olmuyor o iş. Bu çocuk büyüyecek belki doktor belki öğretmen belki polis ya da hemşire olacak. O zaman ne olacak? En ufacık bir şey de ağlayan mızmızlanan insanların ne kadar itici ve sevimsiz göründüğünün farkına mısınız? Kimse pışpışlamaz kızınızı zorunda da değil zaten. Bence bir an önce bu gerçekle yüzleşsin. Kızınız prenses değil, öyle olduğunu hissettirmeyin.
 
Tüm msjları okudum..

Yoruldun valla anlatmaktan konu sahibi anlamiyor/anlamak istemiyor

Ben burdan sinir olup itici buldum bu aileyi niyeyse.cocugumun böyle bi kuzeni olsun istemezdim şahsen 😵
Ben de sizin gibi tanıyıp etmeden yorumda bulununan bir kişiyle aynı ailede olmak istemezdim
 
13 yaşında çocuk diğeri hem de ergen adayı yeni yeni asiliği öğreniyordur.
Ayrıca kızınızı sevmek gibi bir zorunluluğu da yok, kp konuşsa ne konuşacak çocukla, karşıdaki ne kadarını yapacak
Benim kızım da bazen birini çok seviyor oynamak istiyor karşısındaki onu istemiyor kaçıyor, çekiyorum kenara "O oynamak istemiyor şu an ,benimle oyna diye zorlama tamam mı, mutsuz oluyor sen öyle yapınca" diyorum.
Başka da bir şey yapamam yarın bir gün okulda arkadaşı git başımdan derse üzülmemeyi öğrenir zamanla.
 
Back