Baktığımız zaman sizin çocuğunuzda aslında söylenen bu cümleye ağlayacak ve ebeveynlerine şikayet edecek bir yaşta değil. 5,8,8 ve neredeyse 10 yaşlarında yiğenlerim var. Abimin 5 yaşındaki ve aynı yaştaki kızım veriyor daha çok bu tepkiyi. Mesela abimin 8 yaşındaki büyük oğlu anne babam çok şımarttığı için her şeye ağlayabiliyor ama ablamın aynı yaştaki kızı kendi problemlerini kendi çözmeyi tercih ediyor kolay kolay ağladığını da görmedim. 10 yaşındaki de o yaşlarda problemlerini daha çok kendisi çözerdi. Abimin ve ablamın çocukları arasındaki bu fark yetiştirme tarzı ile ilgili. Yengem çocuklarının üzerine öyle düşmez ama babam ve annem sağolsun her istediğini yaptıkları için, her ağladığında üzerine düşüo nazlattıkları için hassas çocuklar oldular. Ablamın kızları annem ve babamdan öyle aman aman bir ilgi görmedi, kendi anne ve babası tarafından da aman aman nazlı büyütülmediler ve güçlü çocuklar.
Abimin 8 ve 5 yaşındaki oğulları bazen kızımı dışlıyorlar. Kızım gelip bana şikayet ediyor ve yapabileceğim bir şey olmadığını, bu problemi kendi aralarında çözmelerini söylüyorum. Bazen ağlayarak geliyor, ağlanacak bir şey yok, ben de bir şey yapamam kuzenlerinle konuş diye açıklıyorum. Ablamın kızları kızımı çok seviyorlar, alıp dışarı çıkıyorlar ama bazen grupça kendi yaşıtları ile paten ve bisiklet sürmek istediklerinde kızımı yukarı çıkarıyorlar ve kızım ağlıyor. Çünkü kızıma paten veya bisiklet sürerken göz kulak olamazlar. Bunu kızıma olduğu gibi anlattığımda anlıyor.
Benim kızım engelli bir çocuk ve gündelik hayatında bu sebeple birçok sorunla yüzleşiyor. Okulda havuza girerken, bale dersinde protezinden dolayı bir hareketi yapamadığında vs ama hiç gelip evde bu sebepten ağlamadı. Havuza girerken protezi çıkıyor, bale protezli bir çocuk için zor nelerle karşılaştığını tahmin edebiliyorum. Birkaç gün öncesine kadar bağdaş kuramıyordu, bu sabah bana nasıl bağdaş kurulduğunu gösteriyor ve arkadaşlarından öğrendiğini anlatıyor. Her dışarı çıkışımızda kızımın yanında, bacağına ne oldu diye soruyorlar. Babaaanesi geçenlerde, kızım bunları duyup üzülmesin diye, "Kızım altına uzun bir şey giydir," dedi ve kızım içeriden bunu duyup koşarak yanımıza geldi. 5 yaşında değil de 25 yaşındaymış gibi, "Hayır babaaane, ben böyleyim görmeliler. Değil mi anne," dedi. Gurur mu duymalıyım, ağlamalı mıyım bilemedim. Bunu kızıma ben öğretmedim, acıyan ama acımasız insanlar öğretti. Birisi bacağını sorduğunda cevap vermeme fırsat vermeden, doğuştan diye cevabı veriyor. Bir ay kadar olacak bir akşam ben masal okurken, "Anne benim de sizin gibi ayağım olacak mı," diye sordu. Koca bir şokla paramparça oldum. Gözyaşlarımı her zaman olduğu gibi içime akıttım ve sakin bir şekilde anlattım. "Bu maalesef mümkün değil anneciğim. Şuan belki anlamlandıramayabilirsin ama biraz daha büyüdüğünde anlayacağını sanıyorum. Her zaman protez kullanacaksın," dediğim an gözleri doldu, "Neden," diye sordu sesi titreye titreye. Benim hissettiklerimi tarif edebilecek bir kelime yok. Soğukkanlılıkla anlatmaya devam etmek zorunda kaldım. O kadar zor bir şey ki ne diyeceğini bilemiyor insan. "Çünkü sen her çocuk gibi özel bir çocuksun ama diğer çocuklardan birazcık daha özel bir duruma sahipsin. Protez kullanman seni arkadaşlarından ayırmıyor, bazen zorlanabilirsin ama birçok şeyi yapabiliyorsun. Çok büyüdüğünde eğer doktorlar amcalar ve teyzeler sana gerçek ayak yapabileceklerini söylerseler ve sen de istersen mümkün olduğunda bu olabilir," diye anlattım. Kalktı, anlattığın için teşekkür ederim anneciğim, dedi beni öptü ve yattı.
Buradaki insanlar ne derse desin, kiminle ne konuşursanız konuşun hiçbir şey sizin kendi çocuğunuzla doğru cümleler ve kelimelerle konuştuğunuz kadar etki etmeyecektir. Babaanne ve dede ne derse desin, ne yaparsa yapsın çözüm bu değil. Bugün kuzeni susar, başkaları konuşur kızınız yine ağlar. Önemli olan ona bazı şeyleri doğru şekilde anlatabilmek. Dedesini aramak yerine kızınıza, "Anneciğim, X abin senden yaşça büyük. Senin oynamaktan hoşlandığın şeylerden hoşlanmayabilir. Sen gittiğinde kardeşi üzülmesin diye, bahçede oynarız dediğini sanıyorum ve bu senin üzülmeni gerektirecek bir durum değil. X abin kendi kardeşinin sorumluluğunu alabilir ama senin sorumluluğunu almaktan çekinebilir," gibi şeyler söyleseydiniz çok daha etkili olurdu. Siz soruna çözüm bulmak yerine, üzerini örterek çocuğunuzu hayatın acımasız tarafından saklıyorsunuz, yapmayın.