Kırmızı çizgiler

Yazdıklarınızın büyük çoğunluğu resmen beni anlatıyor ama gayet sosyalim neden kendinizi böyle değerlendirdiniz anlayamadım kulüplere derneklere falan üye olsanıza size kendiniz gibi insanlar denk gelmemiş o yüzden böylesiniz sizde sorun yok ki ben de 30 yaşımdan sonra farkettim kırmızı çizgilerimi kalın çizdim üstelik böyle daha mutluyum şimdi arkadaş olmak isteyenlere bile mesafeliyim istemiyorum kendimle daha mutluyum sanırım karakterime uygun dost olmayacaksa hiç olmasın daha iyi
Mükemmel 🙂
 
Tek çözüm kendimize benzeyenler ile arkadaş olmamız,gel de bul şimdi samanlıkta iğneyi hesabı,gerçek şu ki burada ben çok seviniyorum,gülüyorum çok tatlı insanları buldum ,iyi geldi kk bana🧿
Gerçekten samanlıkta iğne aramak gibi. Bir de ben menfaatçi ilişkilerden çok bunalmış durumdayım.

Böyle olduğu zaman direkt soğuyorum ve anlaması için karsıdakının davrandıgı gibi davranmaya başlıyorum. Direkt uzaklaşıyorlar, onlar yaparken sorun yok ama. Politik davranamıyorum sanırım ya da fazla mı yumuşak yüzlü gözukuyorum bilmiyorum
 
Açıkçası ben sizde bir sorun bulmadım, aksine sizi ilkeleri olan düzgün biri olarak kafamda canlandırdım. Kişisel görüşüm Türkiye'de hem sevgililik, hem aile, hem de arkadaşlık ilişkileri fazla laçka. Çok fazla başkasının hayatına müdahale etme, eleştirme, dedikodu var, özel hayata saygı yok, kendi doğrun neyse onu dayatma var. Ben de bundan muzdaribim maalesef. Sınırları olan biri olduğunuz için üzülmeyin bence doğrusu bu, aslında siz Avrupa'da falan daha rahat edersiniz sanki gibime geldi.
 
Ay yok canım tepki vermiyorum 😅😅

Gergin biri değilim günlük hayatımda sadece bana çok saçma geliyor bazı ilişkiler. Yeni bir şehre yerleştim. Adapte olamadım ben buraya.

mesela fiziksel temastan hoşlanmıyorum. Ama buranın insanları kadın erkek farketmiyor dokunarak iletişim kuruyor. Çok yakın mesafede duruyorlar.. kastettiğim örnekler de hep iş yerinden bu arada. Hiçbiri arkadaşım değil.

Ay ben de hiç sevmem. Ne münasebet tanımadığım insanlar dokunmak. Kişisel alana saygısızlık geliyor. N
 
burcu terazi ve yükseleni oğlak olan biri olarak :KK70: yazıyorum çok arkadaş canlısıyım ve bu kadar kindar değilim ertesi gün unuturum :KK70: kavgaymış hakaretmiş

bende teraziyim. asla unutmam🙈
kindarımdır net bir şekilde.
konu sahibesi gibi de anında soğurum.

ama hoşlanmadığım davranışlarını törpülemeye çalışmam kimsenin. benimleyken böyle davranma şöyle konuşma vs gibi. baktım bana uymuyor görüşmem. konu sahibesinin yanlışı bu bence.
 
Merhaba Kadınlar...

Sizinle sosyal ilişkilerim konusunda benim kafamı karıştıran bir konuyu paylaşmak istiyorum.

önce kendimi tanitayim öyle konuma geçelim. 3 sene önce aldatıldigim için boşandım. 12 senelik ilişkim bitti tek celsede ve öğrenmem boşanmam arasında 2 ay oldu. Apar topar bitirdim çok büyük acılar çektim. Asla arkama bakmadım.

Işte arkama bakmamak benim klâsiğim. Ne olursa olsun affedemiyorum kimseyi. Bir hata yapılır uyarıyorum. Ikinci olursa geri dönüşü olmuyor benin için.

Çok arkadaşlığımı bitirdim bu sebepten. Bir sınır çiziyorum mesela, diyorum ki kız arkadaşıma " ben davranislarim konusunda eleştirilmekten hoşlanmıyorum " çünkü ben herkesi olduğu gibi kabul ederken ben neden kabul edilmiyorum ki???

Bu uyarıdan sonra 2. Kez yapılınca bunu saygısızlık olarak düşünüyorum ve iletişimi koparıyorum.

Bir arkadaşıma dedim ki, " ben dedikodu sevmiyorum. Insanların hayatini merak etmiyorum gereksiz bilgilerlei dolmak istemiyorum " bu uyarıma rağmen devam etti. Bıçak gibi kestim ilişkiyi. Içimden gelmiyor görüşmek. Sıkılıyorum.

Boşandıktan sonra Biriyle sevgili olmuştum . Bir gün çok kıskançlık krrizi yaşadı bana " sen bir dalı tutmadan başka bir dalı bırakmazsın " dedi. Yani inanın evlenirim ben bunla dediğim adam gözümde bitti. Çok ağladı yalvardı pişman oldu ama yok yani içimde yaprak kipirdamadi.

Biri bana yalan söyleyince ilişkim bitiyor , olmadığı biri gibi davranınca ilişkim bitiyor. Arkamdan konuştuğunu öğrenince ilişkim bitiyor.


Bir arkadaşım bana gelmek istedi şarap içelim dedi " müsait değilim yarın temizlik yapacağım. Alkol beni yoruyor" dedim. Inanılmaz tepki verdi. " evin çok pis olduğu zamanlarda da geldim sana şimdi niye sorun yapıyorsun " dedi. Içim buz gibi oldu. Eski samimiyetimi bulamadım.

Çalıştığım iş yerinde değer verdiğim biri bana laf soktu. Artık selam vermek gelmiyor içimden.

Ben hayatımda insan istemiyorum aslında sanırım. Kimse umrumda değil. Uğraşmak istemiyorum triplerle, ince laF sokma durumlarıyla , sevmedigim insanlarla görüşme durumlarıyla falan....

açıkçası yalnızlıktan da hiç şikayetçi değilim. Ama bazen düşünüyorum çok mu ütopik bir dünya hayal ediyorum. Samimiyetsiz bir dünyaya adapte olmam mi gerek?

Insanların sınırlarıma girmesine izin vermediğim için yalnız kaldigimın farkındayım. Acaba bağlanma sorunu mu yaşıyorum?

Aile ilişkilerim çok iyi. Çok yakın dostlarım var ama aynı şehirde değiliz. Sınırlarıma tecavüz etmeyen arkadaşlarım da var. Hatta bazen beni inciten ama niyetini bildiğim için sorun etmedigim insanlar da var hayatımda.


En son yaşadığım olayda iş yerinde biri bana hakaret etti. Ben olayı savcılığa taşıyacağımı söyledim amirime . Affedici olmamı bir sonraki sınırı aşma durumunda işlem yapabileceğini söyledi. Asla affedemem 37 yasındayım daha bir kere ailemden hakaret isitmedim dedim. Isitseydin affetmez miydin ' e getirdiler olayı. Buyumesini istemediler olayın. Ben de kavga edemiyorum kimseyle hırsımı da alamadım haksız yere maruz kaldım çünkü çok gereksiz bir tepkiye.


Yani şikayetçi olamadım sümenaltı edildi olay

Şimdi kendimi sorguluyorum. Ben kibirli bencil biri miyim? Sosyal bir varlık değil miyim?

Ben bu dakikadan sonra kaç zaman yaşayacsğim bilmiyorum. Ben eğlenmek istiiyorum artık. Yalnızken de eğlenemiyorum. Kalabalıkta da eğlenemiyorum.

Ordan bakınca bağlanma sorunu olan birine mi benziyorum ? Kırmızı çizgilerim çok mu kalın? Biraz acaba tolere mi etmem lazım insanları?

Ben hiç mi girmiyorum insanların sınırlarına bilmiyorum. Kimsenin hayatını derdini merak etmiyorum. Tamamen kendim odakliyim. Kimseyi eleştirmem tavsiye vermem reddedilirsem sorun etmem ya da umursamam kimseyi.

Mesela aynı işyerinde küs oldugum bir arkadaşın evlendiğini bile aylar sonra nöbet defterinde farkettim. Ama o şahıs benim sosyal medya hesaplarımı stalklıyor.

umarım derdimi anlatabilmisimdir
siz güven ve bağlanma sorunu yaşıyorsunuz... bence destek alın. rahatlarsınız
 
insanlara hiç tolerans tanımıyorsunuz bu düpedüz bencillik ve olumlu dozunda eleştiri her zaman iyidir sizi geliştirir yani yalnız kalmanızda çok normal ılımlı değilsiniz.
 
Okurken kendimi okudum resmen:KK45:
Hatta kesin oğlak burcu dedim kendimden yola çıkarak aslan burcu çıktınız:)
Bence çok güzel özellikleriniz var iyiki böyleyiz:KK50:
 
ben de kimsenin hayatını merak etmiyorum, insanların saygısızlıklarında direkt siliyorum ama insanlara bakınca böyle hayatlarına devam ettiklerini görüyorum. Konuyu takipteyim. Çözüm bulan varsa :KK51:
Şimdi yazabilirim. Uzun olacak biraz. Bu sınır konusu benim için adeta bir travma. Ben insanlara karşı hiçbir sınırını koruyamayan bir ebeveyn ve ona tepkisel olarak ekstra sinir koyan diğer ebeveynle büyüdüm. Bu da 20li yaşlarımda beni sınırlar konusunda fazla hassas duruma getirdi. Sizden farkım ben sizin tepki de koyabilen, tartisabilen versiyonuydum.
Biri saygısızlık mi yaptı hooop ya açıkça söylüyordum ya bıçak gibi kesip atıyordum. İş hayatimda işimi duzgun yapıyordum. Ama asla yalakalık yapmiyor, ekstra mesai, kişisel haklarının ihlali konusunda adeta tırnağımi çıkarıyordum.
Kimi zaman aman o da huyludur, onu sinirlendirmeyelim gibi yorumlara maruz kalıyordum. Bununla da gurur duyuyordum. Yıllar böyle geçti. Az arkadaş, iş hayatinda aman ona birşey demeyelim gibi bir algı ve bazen düşmanca bakışlar.
Sonra ufak bir yöneticilik pozisyonuna geçtim. İlk başta o pozisyona gecmemi çoğu kişi istemezken 3 yılın sonunda ayrılmaya karar verdigimde herkes beni durdurmaya karar verdi. Kimse ayrilmami istemedi. Çünkü bırakın kendi haklarimi X Y'nin sınırını assin hemen uyarıyorum. Böylelikle o iki kişi birbiri ile kötü olmuyor günah keçisi ben oluyordum. Böyle sürekli savunmada yıllarım geçti. Adalet timsaliydim ya ne önemi var kişisel kazançlarımın?
Ta ki 6 yıl önceye kadar. Arada görmek zorunda olduğum iki kişi tarafindan adeta zorbalığa uğradım. Kişisel hak vs yok. Sırf onların istediği kalıpta olmadığım için ellerindeki pozisyonu kötüye kullandılar. Ben onları hiç görmemek için dikkat etsem de tamamen hayatımdan çıkamayacak durumdalardi.Dolayli olarak bile zorbalığı bırakmadılar. Kendi hasta ettim. Ben birşey yapmadım.Neden böyle oldu sorusu kafamda çınladı. İyice kapandım. Sınırlarım iyi keskinlesti. Birakin benim sinirimi aşan kişiyi X Y'nin sınırını assa X'e onyargi ile yaklaşıp ona yapan bana da yapar deyip gardimi alıyordum.
3 yıl önce is yerinde amirimiz bizim kurduğumuz birime karşı ayakta bulundu. Ayaklandik. İş ciddiye binince kimi saf değiştirdi, kimi başta tepki verip sustu. Kalakala 2 kişi kaldık. Arkadaşım birim değiştirdi. O mangalda kül bırakmayan insanlarla aynı yerde çalışmaya devam ettim.
Sonra dank etti. Dedim ki bu işte bir aksilik var. O sırada bir sürü iyi kötü şey oldu.
Oturup düşünmeye başladım yıllar geçmişti. O esnada daha ciddi hadiseler de yasadim. Zaten uzun oldu onu anlatmiyorum. Yanimda olan insanlara baktım. Sınırıma saygı gösteren bazı insanların aslında saygi nedeniyle değil de pasif, bağımlı kişiliklerinden dolayı böyle davrandigini gördüm. İşi benden çok kötü yapan insanların zamanla insan ilişkileri sayesinde çok daha iyi pozisyonda olduğunu gördüm. Benim aman ne saygılı insan dediğim insanların benim için asla elini taşın altına koymadigini en zor gunumde sen halledersin deyip kendi kötü gününde sırtıma cullandıklarını gördüm. Kimi zaman kendi sınırlarının asılmasına izin veren insanların belli bir süre sonra o insan sayesinde çok iyi pozisyona geldiklerini gördüm. Ben ne yapıyordum peki Tr gibi sınırların hallaç pamuğu olduğu ülkede yel degirmenlerine karşı savaşıyordum. Esneklesmeye, akışta kalmaya, karsimdakinin kendi olmasına izin vermeye, daha az gurur yapmaya, kendi cikarlarimi gozetmeye başladım. En önemlisi yaşadığım coğrafyayı kabule geçtim.Ben İskandinav ülkesinde yaşamıyorum. Bu ülkede o kadar acı, o kadar büyük sinir ihlalleri var ki. Daha rahatladım. Haklı olmak mı mutlu olmak mı? Şimdi mutlu olmak, kazançlı olmak üzerine yeni bir hayat inşasına başladım. Size de tavsiye ederim.
 
bende teraziyim. asla unutmam🙈
kindarımdır net bir şekilde.
konu sahibesi gibi de anında soğurum.

ama hoşlanmadığım davranışlarını törpülemeye çalışmam kimsenin. benimleyken böyle davranma şöyle konuşma vs gibi. baktım bana uymuyor görüşmem. konu sahibesinin yanlışı bu bence.e
evet :) kimseyi değiştiremezsin sana uymuyorsa arkadaşlığı bu kadar ilerletemezsin :)
 
Tr gibi sınırların hallaç pamuğu olduğu ülkede yel degirmenlerine karşı savaşıyordum. Esneklesmeye, akışta kalmaya, karsimdakinin kendi olmasına izin vermeye, daha az gurur yapmaya, kendi cikarlarimi gozetmeye başladım. En önemlisi yaşadığım coğrafyayı kabule geçtim.Ben İskandinav ülkesinde yaşamıyorum. Bu ülkede o kadar acı, o kadar büyük sinir ihlalleri var ki. Daha rahatladım. Haklı olmak mı mutlu olmak mı? Şimdi mutlu olmak, kazançlı olmak üzerine yeni bir hayat inşasına başladım. Size de tavsiye ederim.
Kesinlikle mutlu olmak haklı olmaktan çok daha önemli. Ayrıca deneyimizi paylaştığınız için de teşekkür ederim.
Ben kendi adıma çıkarlarımı gözettiğim zaman daha çok yalnız kalıyorum. Kendi olmasına elbette izin veriyorum ancak ben nasıl gidiyorsam karşımdakının de bana aynı şekilde gelmesini bekliyorum. (Bu çok ütopik bir durum, farkındayım.. Ancak bir türlü aşamadım.)

Eminim buradaki birçok kişinin bu tarz deneyimler olmuştur, özellikle de iş ortamında artık hiç kimsenin samimiyetine inanmıyorum.
 
Dedikodu hoş birşey değil tabi ama kadın arkadaşlıkta böyle gidiyor ya yoldan geçene bile ay şuna bak ne giymiş deriz ne konuşcaz dış politika mı? 😄 biraz rahat bırakın kendinizi insanları da tek kalemde silmek olmaz hepimizin ağzından yanlış şeyler çıkabilir
 
Merhaba Kadınlar...

Sizinle sosyal ilişkilerim konusunda benim kafamı karıştıran bir konuyu paylaşmak istiyorum.

önce kendimi tanitayim öyle konuma geçelim. 3 sene önce aldatıldigim için boşandım. 12 senelik ilişkim bitti tek celsede ve öğrenmem boşanmam arasında 2 ay oldu. Apar topar bitirdim çok büyük acılar çektim. Asla arkama bakmadım.

Işte arkama bakmamak benim klâsiğim. Ne olursa olsun affedemiyorum kimseyi. Bir hata yapılır uyarıyorum. Ikinci olursa geri dönüşü olmuyor benin için.

Çok arkadaşlığımı bitirdim bu sebepten. Bir sınır çiziyorum mesela, diyorum ki kız arkadaşıma " ben davranislarim konusunda eleştirilmekten hoşlanmıyorum " çünkü ben herkesi olduğu gibi kabul ederken ben neden kabul edilmiyorum ki???

Bu uyarıdan sonra 2. Kez yapılınca bunu saygısızlık olarak düşünüyorum ve iletişimi koparıyorum.

Bir arkadaşıma dedim ki, " ben dedikodu sevmiyorum. Insanların hayatini merak etmiyorum gereksiz bilgilerlei dolmak istemiyorum " bu uyarıma rağmen devam etti. Bıçak gibi kestim ilişkiyi. Içimden gelmiyor görüşmek. Sıkılıyorum.

Boşandıktan sonra Biriyle sevgili olmuştum . Bir gün çok kıskançlık krrizi yaşadı bana " sen bir dalı tutmadan başka bir dalı bırakmazsın " dedi. Yani inanın evlenirim ben bunla dediğim adam gözümde bitti. Çok ağladı yalvardı pişman oldu ama yok yani içimde yaprak kipirdamadi.

Biri bana yalan söyleyince ilişkim bitiyor , olmadığı biri gibi davranınca ilişkim bitiyor. Arkamdan konuştuğunu öğrenince ilişkim bitiyor.


Bir arkadaşım bana gelmek istedi şarap içelim dedi " müsait değilim yarın temizlik yapacağım. Alkol beni yoruyor" dedim. Inanılmaz tepki verdi. " evin çok pis olduğu zamanlarda da geldim sana şimdi niye sorun yapıyorsun " dedi. Içim buz gibi oldu. Eski samimiyetimi bulamadım.

Çalıştığım iş yerinde değer verdiğim biri bana laf soktu. Artık selam vermek gelmiyor içimden.

Ben hayatımda insan istemiyorum aslında sanırım. Kimse umrumda değil. Uğraşmak istemiyorum triplerle, ince laF sokma durumlarıyla , sevmedigim insanlarla görüşme durumlarıyla falan....

açıkçası yalnızlıktan da hiç şikayetçi değilim. Ama bazen düşünüyorum çok mu ütopik bir dünya hayal ediyorum. Samimiyetsiz bir dünyaya adapte olmam mi gerek?

Insanların sınırlarıma girmesine izin vermediğim için yalnız kaldigimın farkındayım. Acaba bağlanma sorunu mu yaşıyorum?

Aile ilişkilerim çok iyi. Çok yakın dostlarım var ama aynı şehirde değiliz. Sınırlarıma tecavüz etmeyen arkadaşlarım da var. Hatta bazen beni inciten ama niyetini bildiğim için sorun etmedigim insanlar da var hayatımda.


En son yaşadığım olayda iş yerinde biri bana hakaret etti. Ben olayı savcılığa taşıyacağımı söyledim amirime . Affedici olmamı bir sonraki sınırı aşma durumunda işlem yapabileceğini söyledi. Asla affedemem 37 yasındayım daha bir kere ailemden hakaret isitmedim dedim. Isitseydin affetmez miydin ' e getirdiler olayı. Buyumesini istemediler olayın. Ben de kavga edemiyorum kimseyle hırsımı da alamadım haksız yere maruz kaldım çünkü çok gereksiz bir tepkiye.


Yani şikayetçi olamadım sümenaltı edildi olay

Şimdi kendimi sorguluyorum. Ben kibirli bencil biri miyim? Sosyal bir varlık değil miyim?

Ben bu dakikadan sonra kaç zaman yaşayacsğim bilmiyorum. Ben eğlenmek istiiyorum artık. Yalnızken de eğlenemiyorum. Kalabalıkta da eğlenemiyorum.

Ordan bakınca bağlanma sorunu olan birine mi benziyorum ? Kırmızı çizgilerim çok mu kalın? Biraz acaba tolere mi etmem lazım insanları?

Ben hiç mi girmiyorum insanların sınırlarına bilmiyorum. Kimsenin hayatını derdini merak etmiyorum. Tamamen kendim odakliyim. Kimseyi eleştirmem tavsiye vermem reddedilirsem sorun etmem ya da umursamam kimseyi.

Mesela aynı işyerinde küs oldugum bir arkadaşın evlendiğini bile aylar sonra nöbet defterinde farkettim. Ama o şahıs benim sosyal medya hesaplarımı stalklıyor.

umarım derdimi anlatabilmisimdir
Bir çok kişi ile aynı yorumu yapacağımdan yeniden yazmadım. Benim asıl merak ettiğim; böyle net kırmızı çizgisi olan bir insan iş yerinde ki hakareti nasıl resmiyete dokmediniz. Haksızlık karşısında nasıl sumenalti edilmesine müsade ettiniz. Çok merak ediyorum aynı hakaretle amiriniz karşı karşıya kalsaydı dur affedeyim mi diyecekti.
 
Fazla kuralci ve sıkıcı duruyorsunuz , kimseye bana dedikodu yapma denmez dedikodu yapan insanlari sevmiyorsaniz iletisimi ufaktan bitirirsiniz .etrafinizdakiler pek sizin kafa denginiz degil sizde esnek biri degilsiniz .biraz kendinizi esnetin ama bu demek degil ki kendinizi ezdirin asla . Mesala dedikodu yapan arkadasla selami sabhaa kesmek yerine dedikodu yaptığında yorum yapmayip baska konularda gene gorusup muhabbet edebilirsiniz. Aaa bu dedikodu yapti çat ben bunla hic konusmayayim olmaz .tamamen iletisimi kesmek doğru degil
 
X