Aklıma geldi de anlatayım. Seneler önce arkadaşımın yanına gitmiştim, kendi evi merkeze uzak diye abisinin evinde ağırlamıştı. Abisi yengesi yönetici konumunda memur. Onun haricinde ek gelirleri de var ve lojmanda oturuyorlar. Yani eve girerken öyle bir şey bekliyor insan.
Size şöyle diyim, ömrümde daha berbat bir ev görmedim. Ki benim yaz tatillerim köyde geçmiştir, oradaki virane evlerde yaşayanlara da misafir oldum. Yok yani o bile memur evinin yanında lüks kalır. Duvarlar kirden kahverengi olmuş, duvar köşeleri siyaha dönmüş, yağdan kirden parlıyor. Mutfak dolaplarının kapakları kalmamış, içlerinin suntası dökülmüş. Lavabo tezgah delik delik içleri simsiyah kir
Kapıların boyası soyulmuş, gerçek rengi belli değil. Banyoyu hiç anlatmıyım zaten... Yer taş döşeme Allah'tan ona birşey yapamamış oturanlar.
Neymiş, emekli olana kadar burada oturacaklarmış, emekli olunca ellerindeki parayla lüks ev alacaklarmış. Oturdukları ev de zaten lojmanmış masraf yapmaya gerek yokmuş.
Ya hiç mi rahatsız olmaz insan. Her sabah en pahalı takım elbiseni, döpiyesini giyip iki daire parası eden arabanla çıkıyorsun, önemli toplantılara giriyorsun, altında çalışan yüzlerce kişi önünde düğme ilikleyip falan hanım, falan bey diye yağ çekiyor ama "eve para vermiyim, lojmana masraf olmasın" diye b.k içinde yaşıyorsun. Aklım almıyor hala.
Tekrar söylüyorum insanın yaşadığı yer kendini yansıtır, bu lüksle alakalı değildir. İnsan bunu ufak tefek ince zevkleriyle bile yapar. O yüzden kimseyi takmayın.