Arkadaşlar konuya neresinden başlayacağımı bilemiyorum. Ama birileri ile paylaşmam gerek yoksa delireceğim.Ailemle paylaşamam biliyorum katlanamazlar. İpler kopacak.Eşimle severek evlendik. Sever beni,sahiplenir,korur,kollar,kıyamaz bu konulara hiç şüphem yok. Ama bir annesi var ki evlere şenlik. Eşim tek çocuk. Biraz uzun anlatacağım ama anlaşılabilmesi için. Herşeyimi burnumdan getirdi benim. Nişan alışverişimde annemi ambulanslarla hastanelere kaldırdık. Annem sen kendine bunu mu layık gördün diyordu. Ben kendime çok ucuz sıradan bir elbise beğendim o dönem eşim işsizdi sıkıntı olmasın diye. Ama onun annesi şimdi marka vermeyeyim oğluna öyle bir yerden takım beğendi ki benim elbisemin tam 5 katı fazla fiyat ödedik. Ben ayakkabılarımı 20 Tl ye aldım. Onun oğlunun ayakkabısı 210 tl. Biz ailecek paraya çok önem veren insanlar değiliz. Ama annem delirdi tabi. Sana alırken gıkı çıkmıyor, oğluna aldırırken herşeyin iyisini nasılda biliyor diye. Sonra tutturdu bende üzerime birşeyler bakacağım diye. Kaç dükkan gezdik bilmiyorum. En son tezgahtarlardan biri üzerindeki 20. falan bluzu çıkarıp başka bir tane isterken k.valideme dönüp hayırdır sen mi gelinsin diyene kadar sürdü eziyetimiz. Kına gecesi ayrı bir facia. Düğün ayrı.Düğün alışverişinde bana 80 tl vermemek için 150 yıllık bindallı kiralamaya kalkması.Kına gecemde kına yıkamaya götürdüm bütün sülalemi kadın evde yok. Annesi rahatsızlanmış 3 kız kardeşini evde bırakmış kendi gitmiş düşünün. Neyse düğün de kız almaya gelineceğini konuşmamıza adetlerimizi bilmesine rağmen önce gelmemesi. Ben çıkmam deyince eşime ,zoraki gelmesi anneme aaa sizin adetleriniz böyle mi? diye dalga geçer gibi sorması.Aileme düğün salonunda masa ayırmaması. Çeyizlerimizi tamamlarken banyo dolabına ne gerek var yatak odası komodinlerinizi üst üste koyarsınız pekde güzel olur demesi. Tuttuğumuz evin duvarları limon sarısıydı. Çeyiz sereceğiz tabi biz o eve. Boya yapılacak diye eşimle konuşurken ne gerk var dünya kadar masraf. Boyatmayın deyip iki gün sonra bütün evini baştan aşağı boyatması. Hangi birini anlatayım ya. Ha doğum var bir de. Tek ve ilk torunlarını doğurdum. Sülalemin içinde bende gelinime bilezik yapacağımda hele bir eve gideyim demesi ardından kuyumcuya maaş alınca versek olur mu dedim kabul etmedi şimdilik bu çeyreği takayım ben sonra takarım bileziği deyip aradan iki ay geçtikten sonra 50.000 tl lik banka cüzdanını önüme koyması. Evimde tek kuruşluk birşeyinin olmaması kiradaki evimin bile kirasını bana vermemesi.Gelin mevlüdü yapalım diye tutturup bir tek şeyin ucundan tutmaması. Pilavından limonatasına benim annemin uğraşmak zorunda kalması. Mevlüdün ortasında kendi almış gibi annemi görmeden nasıl avizeler güzel ama dimi diye sorması annemin güzel tabii ben ödedim parasını diye laf sokup sinirlerine hakim olamaması.İnsanların taktıklarını bizden saklaması. Onların düğün salonun geldikleri servisten tutunda, gelin başı,fotoğrafçısı, gelinlik almak için eşimin aldığı borca kadar düğünün ertesi günü eşimle ikimizin ödemesi. Halasına bilezik takmayın para verin siz bize diye söylemesi,2000 tl yi alıp bankaya koyması neler neler... Neyse en son sattık biz evimizi uzakta oturamıyoruz diye. Beynimizi yedi gelin bizim yanımızda oturun. Babaannenin arsasını alalım sizde oraya ev yapın diye. Topladım salak gibi anacığımın binbir zorluklarla yaptığı çeyizlerimi teptik onun iki odasına. Neyse başladık ev yapmaya. (Eşim ve babam o arsa yüzünden kardeşleriyle küstü.Mahkemelik oldu.Netice 15000 tl lik arsaya 40000 tl ödedik)Tutturdu mavigibi bileziklerini bozsun üst katıda bize çıksın diye. Evi kendisinin. Aramızda sadece 200 mt var. Neyse bozmam dedim eşime de onada. Onlar benim oğlumun geleceği. Benim gibi sıkıntıyla evlensin istemiyorum ben. Tabi aynı evde oturduğumuz için arkamdan eşime dedikodular iş yapmıyor diye bana da yaptırmamalar aman kızım bütün gün çalışıp,yoruluyorsun benim elime mi yapışır diye. Neyse bir gün eşimin yanında yüzleştim. Dedim ben mi iş yapmıyorum sen mi yaptır mıyorsun? Ne senin benimle sorunun? O gün eşim anladı annesinin gerçek yüzünü. Kadın bile bile bana yaptırmayıp arkamdan dedikodumu yapıyordu. Neyse evlendiğimizden beri kimin düğünü olsa o size çeyrek taktı alın takın. O size yarım taktı alın takın. Bu arada nişan takılarımıda kendisi alıp evimizin perdelerini yaptırmıştı. Ufak tefek diye ses çıkarmıyordum pek. Taa ki geçen güne kadar. Kız kardeşinin kızının düğünü var. Onlar benim düğünümde durumları olmadığı için 14 ayar bir takı bileziği takmışlardı. Bana onu verde altın suyuna batırtıp geri takalım diyene kadar. Ben önce hiçbir şey demedim. Ben yarın gidiyorum taktıklarınızı bankada alıp size geri veriyorum kim ne taktıysa zamanı gelince geri takarsınız dedim.( Bu arada 3 tane 11 gramlık bilezik taktı bana atla deve değil)Benim annem salak mı dedim 6 tane bilezik taktı bana. Sülalem ona keze.Onunkileri de vereceğim. Neyse ben titremeye başladım. Odaya gittim. Biliyorum sonu kötü olacak.Bu sefer eşim başladı senin dinin imanın para.Sen nasıl insansın.Utanman yok mu senin?Kızın bileziğini isteyeceğine söyleseydin bana gidip yapsaydım ben.Bu kadar mı düştük biz? Bir tane oğlunum ben senin .Utanmıyorsan bunu babamın yanında söylesene bak bakalım ne diyor sana diye. Neyse sonra ben eşime beni annemlere götürmesini söylediğimi hatırlıyorum.Olmaz dedi kayınvalidem. Teli aldım elime babamı aramak için. Elimden aldı.Sonrasında da çok büyük çaplı bir sinir krizi geçirmişim.Sakinleştirici iğneler falan.Kendime geldiğimde kadın benimle dalga geçer gibi içine atma kızım gel konuşalım diyor. Elinde tatlı. Hadi ye bakalım beğenecek misin? Ya bir insan bu kadar yüzsüz olabilir mi ya? Allah aşkına söyleyin hatalı mıyım? Neyi nerede yanlış yapıyorum delirmek üzereyim.