- 13 Ekim 2010
- 8.139
- 4.871
- 373
- Konu Sahibi Kazuletbagyan
- #381
Bence uni okusun.Herifi boşayıp yada simdi evliyken okuyup atanıp boşansınŞartları var onun.
Konu sahibi lise mezunu hemşire, lisans mezunu değil.
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Bence uni okusun.Herifi boşayıp yada simdi evliyken okuyup atanıp boşansınŞartları var onun.
Konu sahibi lise mezunu hemşire, lisans mezunu değil.
Hayır nöbet satın alma değil kesinlikle lütfen bilgi sahibi olmadan fikir yürütmeyelim. Bayanlar doğum izni süt izni gibi durumlardan dolayı nöbet tutamadıkları için ve eşimin alanında çalışan sayısı az olduğu için mecburen tutuyor. İstanbul'un en yoğun hastanelerinden birinde görev yapıyor.Nobet satın alıyordur, gelirini artirmak icin...Devlette bu kadar çalışma saati yok.
Biliyorum devlette böyle çalışma olmadığını tabiki de, pazar günü kurum kapalı olsa diğer günler günde 20 saat. Açık olsa tüm günler yaklaşık 17.5 saat çalışılır mı para için. Şok oldum.
Normalde nöbet ertesi izin olmuyor eşimin mesleğinde o yüzden 32 saat (24+8)kesintisiz hastanede. Ama sürekli çalışma değil cerrahi alan olduğu için sadece ameliyatlara giriyor . Ama ameliyatın saati belli değil işte.Bir hafta 168 saat. Haftada 120 saat çalışıyorsa geriye 48 saat kaliyor, o da .Gunluk 7 saat uyku etmiyor
Benim de cevremde sağlıkçı çok kişi var.Normalde nöbet ertesi izin olmuyor eşimin mesleğinde o yüzden 32 saat (24+8)kesintisiz hastanede. Ama sürekli çalışma değil cerrahi alan olduğu için sadece ameliyatlara giriyor . Ama ameliyatın saati belli değil işte.
Örneğin bir ameliyata girdin normalde o gün nöbetçi değilsin ama senin odanda ameliyat bitmediği için çıkamıyorsun. Çünkü duruma sen hakimsin. Ya da nöbetin bitti diğer arkadaşın işi çıktı geç gelecek o zaman mecbur beklemek zorundasın. Zorda kalınca sen arkadaşını idare etmezsen senin de zorda kaldığın durumlarda yardımcı olanın olmuyor. Mesela gecen hafta eşim rahatsızlandı rapor aldı ve hastanede bütün düzen değişmek zorunda kaldi. Yani bu isler çok karışık. Erkek bir şekilde idare ediyor da kadınlar için gerçekten zor bir meslek.Benim de cevremde sağlıkçı çok kişi var.
Aynen 32 saat tutuyorlar 2 günde.
Öyle de olsa 24+8. Gün aşırı nöbet tutsa 96 saat oluyor.pazar günü mesaisi olmuyor. Olsa da 8 saat oluyor. O nedenle çok sasirdim. Zor iş ya.
120 deyince şok oldum.
Bir de dediğin gibi sürekli iş olmadığı için aralarda uyuyabiliyorlar. Yoksa insanin zombi olması gerekir
Eşim bana bir sürü paramı yedin dese o paraları rulo yapıp eline tutuştururdum. Bu kadar lafın üzerine de hala yetiştiremem, o kadar saat calısamam diye mızmızlanmak yerine köle olarak olsa bile bi iş bulurdum.Herkese merhaba
Direkt konuya gireyim sizi yormadan. Evlenmeden önce özel sektörde haftada 45 saat (bazen 53 kadar çıkıyordu) çalışan bir hemşireydim. Gün aşırı 16 saat nöbet tutardım. Lojmanda kalırdım. Lojmanda hastanenin bahçesindeydi maksimum 5 dk işte olurdum. 3 yıl böyle çalıştım. Evlenince işi bıraktım. Ama evlendiğim için değil işte yaşadığım bir mevzu yüzünden. Yaklaşık 1.5 yıldır da çalışmıyorum. Eşimin geliri iyi. Evimiz kendimizin, araba da var. Ama eşim bulunduğumuz şehirde çakılı kalabilmesi için benim 3 yıl bir yerde sigortalı çalışmam gerektiğini söylüyor. Kendince haklı. Zaten eski işimden ayrılmasam çalışırdım ama şimdi öyle İyi maaşlı bir iş bulmam zor. Ve zaten gece vardiyasında 16-14 saat uykusuzlukla evliliği yürütebileceğime inanmıyorum. Bekarken bile ağır geliyordu bu çalışma saati bir sosyal hayatım yoktu şimdi evliyken daha zor geliyor. İşten çıkıp 8 saat uyuyup sonra yemek ev işi yapıp ertesi gün tekrar işe gidip birde üstüne bir gece evde olup bir gece olmayıp, haftada bir gün tatil ile evliliği yürütmek bana zor ve sıkıcı geliyor. Ama eşim bana oturduğun yerden yiyorsun, ben eşşek gibi çalışıyorum. Vasıfsızsın, ne işe yarıyorsun ki falan diyor kavga esnasında. Harcamalarım onu zora sokmuyor ama o istiyor ki biriksin. Harcamalarımdan rahatsız. Bunun yanı sıra annesi ve kardeşinin oturduğu evin kredisini ödüyor, annesine ayrı kardeşine ayrı bir bütçe ayırıyor her ay. Ama benim harcamalarım ona gereksiz geliyor. Git çalış kendi paranı çıkar diyor. Kapıyı çarpıp gitmek istiyorum. Bende çalışmak istiyorum ama eski çalışma sistemim ile bu evliliği yürütemem. Memur gibi sabah 8 akşam 5 işini bulmak da bizim sektör de çok zor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eşime durumu izah ettim ama madem yürüyemiyorsın evlenmeseydin demeye getiriyor. Millet nasıl yürütüyor. Birsürü paramı yedin ve yiyorsun diyor. Kendimi çok eksik ve zayıf hissediyorum.
Bence calisin ama esiniz icin degil kendiniz icin zira bu mantikta olan bir adamla evli kaldiginiz hergun size zarar.Herkese merhaba
Direkt konuya gireyim sizi yormadan. Evlenmeden önce özel sektörde haftada 45 saat (bazen 53 kadar çıkıyordu) çalışan bir hemşireydim. Gün aşırı 16 saat nöbet tutardım. Lojmanda kalırdım. Lojmanda hastanenin bahçesindeydi maksimum 5 dk işte olurdum. 3 yıl böyle çalıştım. Evlenince işi bıraktım. Ama evlendiğim için değil işte yaşadığım bir mevzu yüzünden. Yaklaşık 1.5 yıldır da çalışmıyorum. Eşimin geliri iyi. Evimiz kendimizin, araba da var. Ama eşim bulunduğumuz şehirde çakılı kalabilmesi için benim 3 yıl bir yerde sigortalı çalışmam gerektiğini söylüyor. Kendince haklı. Zaten eski işimden ayrılmasam çalışırdım ama şimdi öyle İyi maaşlı bir iş bulmam zor. Ve zaten gece vardiyasında 16-14 saat uykusuzlukla evliliği yürütebileceğime inanmıyorum. Bekarken bile ağır geliyordu bu çalışma saati bir sosyal hayatım yoktu şimdi evliyken daha zor geliyor. İşten çıkıp 8 saat uyuyup sonra yemek ev işi yapıp ertesi gün tekrar işe gidip birde üstüne bir gece evde olup bir gece olmayıp, haftada bir gün tatil ile evliliği yürütmek bana zor ve sıkıcı geliyor. Ama eşim bana oturduğun yerden yiyorsun, ben eşşek gibi çalışıyorum. Vasıfsızsın, ne işe yarıyorsun ki falan diyor kavga esnasında. Harcamalarım onu zora sokmuyor ama o istiyor ki biriksin. Harcamalarımdan rahatsız. Bunun yanı sıra annesi ve kardeşinin oturduğu evin kredisini ödüyor, annesine ayrı kardeşine ayrı bir bütçe ayırıyor her ay. Ama benim harcamalarım ona gereksiz geliyor. Git çalış kendi paranı çıkar diyor. Kapıyı çarpıp gitmek istiyorum. Bende çalışmak istiyorum ama eski çalışma sistemim ile bu evliliği yürütemem. Memur gibi sabah 8 akşam 5 işini bulmak da bizim sektör de çok zor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eşime durumu izah ettim ama madem yürüyemiyorsın evlenmeseydin demeye getiriyor. Millet nasıl yürütüyor. Birsürü paramı yedin ve yiyorsun diyor. Kendimi çok eksik ve zayıf hissediyorum.
Benimde hastane calismisligim oldu. Bizim burada genelde nöbet satinalma oluyor. Ama İstanbul yoğun olduğu için sizde öyle olabilir tabiHayır nöbet satın alma değil kesinlikle lütfen bilgi sahibi olmadan fikir yürütmeyelim. Bayanlar doğum izni süt izni gibi durumlardan dolayı nöbet tutamadıkları için ve eşimin alanında çalışan sayısı az olduğu için mecburen tutuyor. İstanbul'un en yoğun hastanelerinden birinde görev yapıyor.
Burda birinin yerine nöbet tutma var ama zor durumda kalırsa ve kimse bunun için para talebinde bulunmuyor. Çünkü bir gün oluyor o kişiden siz de yerinize nöbet tutmasını isteyebiliyorsunuz.Benimde hastane calismisligim oldu. Bizim burada genelde nöbet satinalma oluyor. Ama İstanbul yoğun olduğu için sizde öyle olabilir tabi
Bence eşine yaoamiyacagini net belirt.okuzluge devam ederse bosan .çocuğun yok mesleğin var ne caresizligiİş arıyorum. Ama birkaç görüşmem olumsuz geçti. Oturduğum eve yakın yerlerdi. İstanbul da ulaşım malum. Ben hem bu sıkıntıları çekip hemde bunlara rağmen bu evliliği yürütemem. Başkası yürütür belki ama ben yapamam. Ağır gelir bana. Boşanır eşşek gibi çalışır istediğim zaman yer istediğim zaman temizlik ütü yaparım daha iyi. Çaresiz hissediyorum