Osman Müftüoğlu
Şişkinlik sorunu
Bazı sağlık sorunları var ki herkes bir şekilde karşılaşıyor. Gaz ve şişkinlik de bunlardan biri.
Uzmanlara bakılırsa sağlıklı her beş kişiden en az birinin gaz sorunu var! Ama yine aynı uzmanlar şu iyi haberi veriyor: Gaz ve şişkinlik sorunu çoğu zaman sindirim sistemiyle ilgili bir probleme işaret etmiyor ve genelde davranış hatalarımızdan, yanlış besin tercihlerimizden ve yaşam tarzı seçimlerimizden kaynaklanıyor. Bunların bazıları gerçekten de son derece basit ve komik ama sık tekrarlanan yanlışlar. Okuyunca siz de şaşıracaksınız.
SORUN NE?
Mesela hızlı yemek yemek, hele bir de yemek yerken konuşmaya devam etmek önemli bir gaz ve şişkinlik nedeni. Ayrıca stresliyken yenen yemekler, dar giysiler de şikâyetinizi arttırabiliyor.
Sıvı içecekler için pipet kullanmak, içecekleri çok sıcakken -yani höpürdeterek!- içmek de gaz ve şişkinliğe yol açabiliyor.
Çayı çok sıcak seviyorsanız, kahveyi çok sıcakken tüketiyorsanız içme biçiminiz doğal olarak bir miktar da hava yutmanıza sebep olabiliyor. Tıpkı pipet kullanmakta olduğu gibi çeşmeye ağzınızı dayayarak su içtiğinizde de gaz yutmanız ve sonuçta şişkinlikten yakınmanız beklenen bir sonuç...
Özellikle tatlandırıcı eklenmiş sakızlardan hoşlananlarda da gaz şikâyetine sık rastlanıyor.
Aldığınız ilaçlar da gaz yapabiliyor. Örneğin soğuk algınlığı tedavisinde kullanılan ilaçların, bazı tansiyon haplarının, antibiyotiklerin de gaz yaptığı biliniyor.
NE YAPMALISINIZ?
Eğer yiyecek içeceklerden ve genelde davranış yanlışlarınızdan kaynaklanan gaz sorunuyla baş etmek istiyorsanız, şu önerileri dikkate almanızda fayda var: Oturarak yiyin. Yemek süresince su içmeyin. Özellikle çok sıcak ve soğuk içeceklerden uzak durun.
Bir şey içerken pipet kullanmayın. Yavaş yiyin. Mümkün olduğu kadar uzun çiğneyin.
Eğer diş protezi kullanıyorsanız, yerine iyice oturduğundan emin olun. Yemekten hemen sonra yatmayın, ya çıkıp biraz yürüyün ya da dik oturun.
Yiyeceklerinizin oda sıcaklığında olmasına da özen gösterin.
Sırası gelmişken gaz yapan ya da gaz şikâyetini azaltan yiyecek ve içeceklerden de bahsedelim.
Gazlı içeceklerin, bakliyat grubunun -özellikle de kuru fasulyenin, nohudun-, lahana grubunun -karnabahar, turp, pancar dahil-, soğanın, yağlı ve kızartılmış yemeklerin, kurutulmuş meyvelerin gaz yapabileceği aklınızda olsun.
Ayrıca bazı kişilerde bazı gıdaların özellikle gaz nedeni olabileceğini de biliyoruz. Bu nedenle “size özel gaz yapıcı besinlerin neler olduğu” konusunda da dikkatli olmanızda fayda var.
Gaz azaltıcı doğal ürünlere gelince... Anason, papatya ve nane çayı, rezene çayı, zerdeçal bu konuda en ünlü olan doğal destekler.
Aktif bir hayatın, düzenli ve dengeli beslenmenin de gaz şikâyetini önlemede etkili olduğunu bir kenara not etmenizde fayda var.
BİR SORU BİR CEVAP
Uyku apnesi alkali diyetle önlenebilir mi?
Alkali beslenmek ve bu arada asit yapıcı gıdalardan mümkün olduğu kadar uzak kalmak, akılcı bir beslenme yaklaşımıdır. Bu yaklaşım yani “asit perhizi yapmak” ve “alkali gücü yüksek gıdaları tercih etmek”, asit-baz dengesini sağlayan sistemlerimizin yorulmasını, aşırı yüklenmesini ve sorun çıkarmasını engelleyecektir.
Alkali gücünüz arttıkça da doku ve organlarınızın daha temiz bir ortamda, daha keyifli ve sağlıklı çalışacağı, size daha uzun süreler sorun çıkarmadan hizmet edeceği doğru bilgilerdir.
Bütün bunlar doğru ama alkali beslenmeyi şimdiki moda adıyla “alkali diyet”i bir zayıflama yöntemi, bir tedavi aracı, bir mucize gibi düşünmek de doğru olmaz, olamaz. Geçtiğimiz günlerde bir hastam bir diyet kitabında “alkali beslenmenin uyku apnesini de azaltacağı” şeklinde bir bilgi okumuş. Bu bilginin doğru olup olmadığını soruyor.
Uyku apnesi olanlarda vücudun asidik yükünün -oksijenerasyon bozukluğu ve solunum yetersizliği nedeniyle- daha fazla olduğu doğrudur. Bu asidik yükü azaltmak için de uyku apnesi olanların alkali beslenme konusunda daha dikkatli ve hassas olmalarında fayda var. Ne var ki alkali beslenmek uyku apnesini tedavi etmez, edemez, olsa olsa bu sorunun yaratabileceği asit yükü artışını dengelemede işe yarayabilir.