Çiçeği Hikayesi
Erişilmez bir uçurum kıyısında rüzgarlara ağıt yakan, yalnız ve boynu bükük, bembeyaz bir çiçektim ben. Sen, bakışlarında sevdalar gizleyen, sevdalandığım, gözleri menekşe rengi küçücük bir kızdın.. Adına Seher demiştim, adına sevda, adına umut. Sevdam, umudum her şeyimdin. Günüm, günaydınım, gülaydınlığım seninle başlardı. Tek sevenim, tek sevdiğimdin. Yağmurumdun sen; kurak günlere, ayaz gecelere inat. Hiç bitmeyen bir umut, özlem ve hazla beklerdim seni. Gelmediğin zaman boynumu büküp, kapar gözlerimi seni beklerdim. Özlemin umudum olurdu, umudum özlemin. Beklerdim, beklerdim bıkmadan, usanmadan...
Çünkü seni seçmiştim ben, sevdam, arkadaşım olarak. Sevdanı yüreğime nakış nakış işlemek için. İşlemeliydim ki, fırtınalar, boranlar içinde bile olsa kardelenler gibi açmasını öğrenmeliydim...
Umudumun bitip tükendiği anlar da oldu elbette zaman zaman. Seni beklerken, bekleyişin işkenceye dönüştüğü zamanlar da olurdu. Günlerin yıllara döndüğü zamanlar olurdu. Ama hiç şikayet etmedim, şikayet etmedi yüreğim. Çünkü seni delicesine seviyordum ve bu sevgimle mutluydum. Özlemine zor da olsa katlanıyordum bir umutla.
Sen beyaz bulutlarla gelirdin, bembeyaz gelinlikler içinde. Hayran hayran bakardım sana. Sen gelince ardından gökkuşağı gelirdi. Gökkuşağına dönüşürdün rengarenk. Her renginde umutlarım vardı, hayallerim vardı. Canlı, cansız tüm varlıklar kıskanırdı güzelliğini... Sen, hayatıma kattığım canım, gözbebeğimdin. Ben de senin cançiçeğindim. Gözlerime dolan bulut, üzerime yağan yağmurdun sen. toprağa saçtığım umudumdun. Havaydın, hayattın, suydun, sevgime bandığım gülaydınlığımdın, günaydınımdın...
Yıllar sonra şimdi yine bekliyorum seni, bir umutla. Ama artık azalan hatta tükenen bir umutla... Ömrümün bütün dilimlerine Kar yağıyor şimdi. Kar da beyaz ama ben yine de direniyorum. Çıkıp gelmeni, üzerime yağmanı bekliyorum. Bir zemheri mevsimiydi ayazda bırakıp gitmiştin hayallerimi. Bak yine zemheri. Dağlara kar yağıyor ama sen yoksun. Sen yoksun, acılara özlem yağıyor... Bak, kar yağıyor üstüme, iliklerime dek üşüyorum. Yine de yüreğimde ateşler yakıyorum. Dönersen ellerini ısıtırsın diye...
Unutmuşum, içimdeki umutların beyazlığını... Unutmuşum mavi, yeşil, al renkleri... Ne zaman bir yağmur sesi duysam, ne zaman bir Su sesi, içimde sevgiler kanar, pınarlar kanar benimle. Sonra sen gelir dökülürsün içime, sen gelir dökülürsün gözlerime, kirpiklerim dökülür yollara. Gülaydınlığın doğar üstüme. İşte o zaman dağ dağ özlem kesilirim, bulut bulut, hüzün hüzün..
Düştüğüm her uçurumda sen varsın yanımda
Seni taşıdım içimde bir damla gözyaşı gibi
Bütün yıldızlara ismini haykırdım, bütün gecelere
Bir sen yoksun bir sen duymuyorsun bi-tanem
Rüyalarımı hicran alır her gece gelmezsin
Çağrılarım isyan olur her gece bilmezsin
Sevdasını yüreğime taht kurduğum nerdesin
Bir sen yoksun bir sen bilmiyorsun bi-tanem
Bil ki hep sana aktım bu sevdalı nehirlerde
Hep seni bekledim bu düştüğüm yerlerde
Ümit kervanları bir bir gelip giderler de
 bir sen gittin bir sen gelmiyorsun bi-tanem
Gel... Gel ki, sarıpapatyalar açsın, kır gülleri, kır menekşeleri, kırk kanatlılar açsın. Yol alsın umuda nazlı cerenler, ceylanlar, Karda boranda yolunu yitirenler. Gel can gelsin solmuş anılara. Boşalsın sicim sicim gözyaşları, ırmak olsun susuz kalmışlara; kardeş olsun dostluklara, yüreğimdeki merhamete... Gel... Gel ki, sevginle anlam bulsun duygular, gözlerimden toprağa düşen damlalar....
Gelmeni istiyorum biten umutları, yiten sevdaları diriltmen için, solan yaprakları yeşertmen için.
Tüm ümitlerin tükendiği anda çıkıp gelmeni, üzerime yağmanı bekliyorum. Bu sitemdir sanma. Bil ki, gelmezsen solup gideceğim, bitip tükeneceğim. Bir daha bir daha hiç bir mevsim açmayacağım çiçeklerimi, gülümsemeyeceğim gül yüzlü çocuklara, gül desenli baharlara, kırlara, ceylanlara... Gel!...
Sen bir nazlı gül olaydın
Dalına yaprak olurdum
Canına can verirdim
Acına Toprak olurdum
Sen bir damla yaş olaydın
Başına bulut olurdum
Düştüğün denizlerden
Her damlanı bulurdum
Sen bir türkü olaydın
Kıskanırdım rüzgarlardan
Kalbime koyardım sesini
Yalnızca ben duyardım
Tual olaydın fırçalarıma
Sevginin rengine boyardım
Ne okşardım saçını
Ne öpmeye kıyardım
Ne elveda eder
Ne görmeye doyardım
Sen de sevseydin beni
Başımın üstüne gezdirirdim
Kalbimin içine koyardım
Canına can verirdim
Kanına kan verirdim
Sende sevseydin beni
Sende sevseydin beni
Yağmur olur yağardım
Bulut olur ağardım
Yoluna toprak olurdum
Dalına yaprak olurdum
Sen de sevseydin beni
Sende sevseydin beni
Aşkına çıra olurdum
Pervane olurdum ışığına
Etrafında döner dururdum
Sende sevseydin beni
Önüne yol olurdum
Kapına kul olurdum
Sende sevseydin beni
Sen de sevseydin beni
Canına can verirdim
Kanına kan verirdim
Sen de sevseydin beni…
--------------------------------------------------------------------------------
alıntıdır :nuri can (yazar)