İşyerinde sürekli laubali olan erkek ve mesafe koyamamak ne olur yardım edin

kızlar merhaba.

zey_tin senin yazdığın maili düzenleyip bugün atmayı düşünüyodum ama adam garip bi şekilde hiç konuşmuyo benle. Sadece işle ilgili bişe sorduğumda sonunda cancan,canım falan ekliyor hala.

Şimdi maili atsam durduk yere atmış gibi olucam? napsam bilemedim, biraz bekleyip gene rahatsız eden bişey yaptığında mı atayım, koluma dokunma vs gibi? Belki başka bişeye morali bozuktur ondan böyle davranıyodur, yada mesafe koymak istediğimi anladı ve değişti mi acaba bilemedim.

Şu anda mail atmak yada konuşmak çok saçma olucak çünkü gerçekten uzak duruyo, ama bi yandan da hala canım falan diyor
 
Uzak duruyorsa anlamiş olabilir atmayin mail. Bekleyin biraz.

Canim dersede desin bu kadarina sukredin bence
 
Canım bence de mail yazma bu durumda. Cancan vs dediğinde ters ters bakarsın, yeterli olur sanırım bu noktada. Dediğin gibi, büyük ölçüde düzelmişken her şey, gereksiz olur yazman.
Ufak tefek el şakaları ve emrivakileri vs olursa da bence mail yerine yerinde müdahalede bulunursan sanırım tekrarlayamaz tavırlarını. Maili, durum artık çığrından çıktığı için önermiştim ben de biliyorsun, şimdi ufak tefek tavırlarına yerinde ufak tepkiler verirsen işe yarar diye tahmin ediyorum.
Umarım olmaz ama eski tavırlarına ani bir dönüş olur da tepkilerinle önünü alamazsan mail yazarsın artık. Bir durum olursa konuna güncelleme yaparken beni de (ismimin önüne @ ekleyerek) etiketlersen bana da bildirim gelir ve gözümden kaçmaz.
Ama umarım artık mesele tamamen çözülmüştür ve maile hiç gerek kalmaz. Hadi geçmiş olsun canım
 
Ben de biraz sizin gibiyim. Haklı olduğum durumlarda tepki vermekte zorlanıyorum. Çevremdekilerin beni yanlış anlamasından korkuyorum. Ama ben yavaş yavaş bu durumdan sıyrılmaya başladım gibi. Sınır çizip tepki vermediğim zaman insanlar daha da üzerime gelir oldu. Mecbur kendi içimde bir değişime uğradım.
Okul ortamından yeni çıkıp iş ortamına başladıysanız bu değişim sizi bocalatıyor olabilir. İş ortamında gösterebilecek resmiyet, üst kişilere karşı takınılacak tavır nasıl olması gerekir hemen düzeni oturtamazsınız.
Kendinizi kasmayın. Her haraketiniz her sözünüz için pişmanlık duymayın. Ben böyle yapıyorum ama nişanlım ne der çevre ne der psikolojisinden kurtulun. Bazı tepkilerimiz anlıktır. O an sinir bozucu bir durumla karşı karşıya iseniz tepkinizi ertelemeyin. Daha sonra bu tepki size bir yük gibi geliyor. Nasıl konuşmanız gerektiği hakkında düşünüp duruyorsunuz.
İlk karşı çıkışlarımız biraz zorlu oluyor. Mesela ben bir tuhaf hissetmiştim kendimi. Yanlış bir şey yapıyormuşum gibi gelmişti. Ama kendimi geri çekmedim. Haklı olduğum bir durumda beni küçük düşüremezlerdi sonuçta. Karşımdaki kişiler bozulmamak için dalgaya vurup geçiştirmeye çalıştılar. Birkaç kez daha aynı tepkimle karşılaştıkları zaman rezil olmamak için kendileri davranışlarından vazgeçtiler. Birden kesenler de oldu yavaş yavaş tavırlarını düzeltenler de.
Kendinizi ciddileştiremiyorsanız şöyle yapın. El şakası yaptığında ama hoşlanmadığımı belirtmiştim deyip kendinizi geri çekin. Hafifçe gülümseyin. Ortam da gerilmez siz de gerilmezsiniz. Ama mutlaka hoşlanmadığınız durumlarda tepkisiz kalmayın.
 

Sen ne gibi sıkıntılar yaşadın , hangi hareketlerine tepki vermiştin?

Evet birda aynı şakalara devam ederse bu şekilde tepki vericem artık çekinmiyorum


zey_tin Ters ters bakıyorum ama anlamıyor kiii !!!Evet güleryüzümü kestim 1 haftadır buz gibiyim. O da anladı artık sanırım hiç şaka yapmıyor hiç bulaşmıyor bana . Ama hala lafın gelişi de olsa her işle ilgili konuşmamda cancan tamam canım falan diyor deliriyorum!!! Yanına gidiyorum işle ilgili bişey sormaya cümle içinde 10 kez canım der mi insan ya öyle bi ağız alışkanlığı olmuş bu insanda o laf. Ama ben o ikide bir canım cancan dedikçe nefret ediyorum sinirleniyorum, adamdan bi kere soğudum çünkü bide hala canım demesine deliriyorum ya. İşyerinde ondan başka karşı cinsle böyle konuşan biri yok. Kendini centilmen biri sanıyo bide, kravatını gevşetmek için bile kusura bakmazsanız kravatımı gevşeticem falan diyo, görende dünyanın en kibar adamı sanır.

Ya bide herkesin içinde bana canım demeyin diyemem,biliyorum yardımcı olmak istiyosunuz ama lütfen aynı öneride bulunmayın. diyemem çünkü herkese normal geliyor ve adamda gerçekten kötü niyet yok bütün sevdiklerine aynı şekilde hitap ediyor ama benim rahatsız olduğumu 1 kez söylememe rağmen tınlamadı. Hani yakın arkadaşlarımıza deriz ya tamam canm,olur canım falan diye, adama alışkanlık haline getirmiş sadece bana değil yakın gördüğü herkese canım diyor. Cancan demeyin diye 1 kez uyardım. Bana ters ama anlamıyor. Hem ben hoşlanmıyorum hemde sırf onun yanında canım derse kıyamet kopar diye nişanlımı çağıramıyorum işyerine! Napıcam bu konuyu bi şekilde yazılı olarak iletmem lazım.

Dünde doğumgünüydü arkadaşlar ortak hediye almış, ben param yok diye bahane uydurup katılmadım hiç istemedim ona hediyede katkıda bulunmak falan. Hediye gelince işyerinde 4 kişiyiz aynı birimde olan 4müzüde öptü.

Ben sadece elimi uzatıyorum adam anlamıyor kendine çekiyor illa yanak değdirecek tiksindim yaa !!! ben onunla tensel temas kurmak zorunda mıyım tüm parfüm kokusu üstüme sindi, nezaketen uyaramadım orda da. Napıcam bilmiyorum şakalar konuşmalar kesildi ama bunlar devam ediyor. Bayram tatiline gitmeden önce ve bayram tatilinden dönüşte de sadece elimi uzatmama rağmen kendine çekip öpmüştü. Ben başka bi adamın üstelik yakın arkadaşım bile değil sadece şefim olan bi adamın yanaklarına temas etmek zorunda mıyım ? Hem önce kadın elini uzatmadan veya öpmeden erkeğin böyle hamle yapması hangi nezaket kuralına sığar? Sanki tamamen vedalaşıyomuuşz adam çalışanları tatile çıkarken bayrama giderken bayram dönüşü doğumgünü ne bulursa şapşap öpüp duruyor, kendi cinsini öpsün banane ama bi kadın hoşlanmayabilir bundan ne kadar düşüncesizlik ya.
 
Sen ne gibi sıkıntılar yaşadın , hangi hareketlerine tepki vermiştin?

Evet birda aynı şakalara devam ederse bu şekilde tepki vericem artık çekinmiyorum
Bana ait eşyaları haddinden fazla sahiplenip kullanmaya çalışıyorlardı. Şaka yaptıklarını sandıkları davranışlarda bulunuyorlardı. Sizin maruz kaldığınız gibi laubali davranışlara maruz kalıyordum ben de.
Şaka yaptıklarını sandıkları zaman gülmedim. İlgimi başka yöne çevirip onları duymamazlıktan geldim. Boş yere konuştuklarını anlayınca susuyorlar belli bir süre sonra.
Paramı eşyalarımı ortak kullanım yaptırmadım. Onların da bir şeyini kullanmadım.
Maddi durumu gayet yerinde olan arkadaşım elimdeki ekmeğin yarısından fazlasını almıştı bir gün. Öğle yemeğimdi ama neyse yesin önemli değil dedim. O gün bir şey demedim. Ama baktım herkese aynı davranışı yapıyor. Sonra tekrar bu davranışta bulunca bana, ekmeğimi şöyle bir geri çektim uzanamadı. Cimriiiii dedi gülerek. Ben de sadece güldüm hiçbir şey söylemedim. Anladı ve bir daha öyle bir şey yapmadı. Kimse de bana cimri demedi çünkü öyle bir insan değilim. Başkaları ne der diye korkmayın o yüzden. Herkes sizin karakterinizi biliyor sonuçta.
 
Ayy ne gıcık

Ay ne gıcık insanlar var ya. Benim şefin yaptıklarını okudun mu? Senin yaptığın gibi buz gibi davranıyorum esprilerine gülmüyorum , şakayı falan bıraktı ama hala cancan canım falan demeye her bahanede sarılıp öpmeye devam ediyor çıldırttı beni.
 
Tam sarılmaya kalkarken kendinizi geri çekseniz. Hafifçe de gülümseyin. Hatta yeri geldiği zaman hiç elinizi bile uzatmayın. Baş selamı verin. Bu davranışınızın sebebini sorarsa da havalarda çok sıcak yapış yapış olmayı sevmiyorum hiç şef. Deyip başka konulara geçin hemen. Ya da duymamazlıktan gelin. Başka ortama su içme bahanesiyle gidin falan.
 

Kendimi geri çektim zaten ona rağmen o da beni kendine çekti. Herkesin içinde de geri çekmek istemiyorum bozulcak çünkü ortam gerilcek. Ondan başka böle kadınlarla sarılıp öpüşen yok işyerinde. Ama hiçbi kadında ses çıkarmıyo o yüzden bende bişey diyemiyorum. Napcam bilemedim.
 
Bakın tam benim derdimle ilgili bi yazı, demek ki rahatsız olmakta haksız değilmişim Adam sarılarak resmen benim özel alanımı işgal ediyor, bi tek ben mi garibim diyordum ama Alman işyerlerinde adamlar masalrına notlar koyuyomuş öpülmek istemiyorum diye

İşyerinde Mesafe Kavramı, Özel Alana Saygı

Geçtiğimiz haftalarda Almanya’da bir grup, işyerinde öpüşmenin Alman kültürüne uygun olmadığını söylerek çalışanlara el sıkışmalarını tavsiye etti. Hatta öpülmek istemeyenlere, masalarına küçük notlar bırakmalarını da önerdi. İşyerinde mesafe kavramı kültürden kültüre, kişiden kişiye büyük farklılıklar gösteriyor.

İngiltere’de, çalışanları ağırlıklı olarak Portekizlilerden oluşan bir özel istihdam bürosunun sahibi S.C., bir keresinde çalışanlarından bahsederken çok yadırgayıcı bir ses tonuyla “her sabah işe geldiklerinde öpüşüyorlar” demişti. Bu onun için oldukça gereksiz ve anlamsız bir işti.

Yine bundan 4-5 yıl önceydi sanıyorum. İngiltere Başbakanı Tony Blair ile İtalyan Başbakanı Silvio Berlusconi’yi öpüşürken gösteren bir fotoğrafta Blair’in mahcup bir ifadesi yer alıyor ve başlıkta da “Burası İtalya Sayın Başbakan” gibi bir cümle yer alıyordu.
Mesafe anlayışı kültürden kültüre, kişiden kişiye değişiyor. Kimisi kendisine dokunulmasından hoşlanmaz, kimisi dokunmadan konuşamaz. Herkes farklı farklı. Önemli olan bu farklılığı bilmek ve saygı göstermek.

Büyük bir holdingde çalışan B.T.’de yöneticisinin fazla samimi bulduğu hareketlerinden şikayetçi: “Konuşurken sürekli omzuma, koluma dokunuyor. Kötü niyeti yok biliyorum ama çok rahatsız oluyorum. Bunu nasıl anlatacağımız da bilmiyorum” diyor. Birçok kişi, özellikle işyerinde, özel alanına girilmesinden, öpüşmek zorunda kalmaktan ya da kendisine dokunulmasından hoşlanmaz.
Geçtiğimiz haftalarda Almanya’da adabı muaşeret kuralları hakkında tavsiyeler veren bir grup olan The Knigge Society bu duruma isyan etti. Öpüşmenin Alman kültüründe olmadığını söylerek, işyerlerinde öpüşmeye son verilmesini isteyen grup, bunun Almanlar için çok rahatsız edici olduğunu söyledi.

The Knigge Society Başkanı Hans-Michael Kleinı, bu konuda çalışanlardan pek çok mektup aldığını söylüyor, çalışanlara iş yerlerinde yalnızca el sıkışmalarını tavsiye ediyor: “Maillerde insanlar öpüşmenin bir Alman geleneği olmadığını ve bundan hoşlanmadıklarını söylüyor. Bu daha çok İtalya, Fransa, Güney Amerika gibi ülkelere özgü bir davranış. Almanya’da Avrupa’daki gibi 60 cm mesafede kalıp el sıkışmalı.”

Hans-Michael Klein, BBC’ye yaptığı açıklamada işyerinde öpüşmeyi yasaklayamacayacaklarını ama öpülmek istemeyen insanları da korumak zorunda olduklarını söylerek, şu öneride bulunuyor: “Eğer öpülmek istemiyorsanız bu isteğinizi küçük kağıtlara yazarak masanıza bırakın.
Masalara küçük notlar bırakmak ne kadar işe yarar bilinmez ama işyerinde özel alana saygı göstermeli, adabı muaşeret kuralları gözetilmeli. www.etiquettebank.com bu konuda birkaç tüyo veriyor:

İnsanlara dokunma: Çok sıkı fıkı olmadığınız birisine dokunmak sınırları zorlayabilir. Mesela bazı insanlar gülerken ellerini yanındakine yapıştırıverir. Çok sık tanık olduğumuz bir davranıştır, ama yapılmaması gereken bir davranış hele ki işyerinde. Çok yakın olmadığınız birisine dokunmayın, bir tartışma anında veya bir konuyu irdelerken veya vurgu yapmak isterken karşınızdaki kişinin ellerine, omuzlarına dokunmayın.

Dibine kadar girmeyin: Birisiyle konuşurken çok yakına girmeyin, eğer siz konuşurken karşıdaki bir adım geri gitmişse bilin ki onu rahatsız ediyorsunuz. Araya mesafe koyun. El sıkışırken de aynı şekilde bir mesafeniz olsun ve çok gerekmedikçe insanların ellerini tutmayın.
Dib dibe oturmayın: Otururken karşıdakini sıkıştırmayın. Eğer misafiriniz iki koltuktan birinin ucuna oturuyorsa sizin diğer koltupa oturmanız beklenir. Tabii yeteri kadar iletişim kurabilecek bir mesafede olmalısınız.

Arkadaşınızın masasından uzak durun: Ne kadar yakın iş arkadaşı olsanız da iş arkadaşınızın masasından bir şey alırken mutlaka izin isteyin. Bu bir gazetede olabilir işle ilgili bir dökümanda mutlaka izin alın.

Arkadaşınızın e-maillerini, mektuplarını okumayın: Bir çok kişi arkadaşıyla samimiyetine dayanarak onun telefonu alıp, rehberine, arama listesine bakıyor. Bu kesinlikle özel hayata tecavüz. Masasındaki notlarını, e-mailleri, smsleri, mektup ve faturaları okumak da aynı şey. Ne kadar yakın olduğunuz önemli değil, özel alana saygı gösterilmeli.

Nasıl söylemeli?

Özel alanımıza girilmesi çok sinir bozucu ama bunu iş arkadaşımızı hele bu kişini yöneticimizse ona nasıl anlatacağız. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurumsal Gelişim Merkezi Müdürü Ayşegül Horozoğlu Enkavi, yanıtlıyor: “İş arkadaşımız veya yöneticimiz bize istemediğimiz bir tarzda yaklaşıyor ve bundan rahatsızlık duyuyorsak. Öncelikle karşımızdaki ile empati kurmamız gerekir. Karşımızdakini anladıktan sonra duygusal zekamızı kullanarak karşımızdakini ne tarzda bir yaklaşımla uyarabileceğimizi belirleyebiliriz. Her insan farklıdır ve yaklaşım tarzımızı ona göre belirlememiz gerekir. Basit bir beden dili hareketinin yeterli olacağı insanlar olduğu gibi sözsel iletişimle harekete geçebilecek insanlar da bulunmaktadır. Fakat durumdan hoşlanmadığımızı belirtirken bunu sıradan bir olay gibi göstererek ve karşıdakinin bu duruma büyük anlamlar yüklemesini sağlamadan gerçekleştirmemiz gerekir. Beden diline ufak bir örnek olarak omzunuza dokunulduğunda öne doğru hamle yaparak masadan bir kağıt alıyormuş gibi ya da masanın üzerinde bir şey düzeltiyormuş gibi davranarak bu durumun önüne geçilebilir ya da sulu şakalar karşısında surat ifadeniz zaten bu durumdan hoşlanmadığınızı belirtecektir. Yaklaşımınızda en önemli olan, durumun o kişiye özel olmadığını ve kişisel algılanmamasını karşınızdakine hissettirmektir.”

Özel alan nedir?
Ayşegül Horozoğlu, özel alanın şöyle tanımlıyor: “Bireyle olan karşılıklı iletişimimizde ona 15 cm – 46 cm arasında bir mesafede durduğumuz takdirde karşımızdaki kişinin özel alanına (mahrem alanı) girmiş oluruz. Bu alana genelde sadece anne, baba, kardeş, sevgili, eş gibi sevdiğimiz kişilere yer veririz. Bu o kişiye güvenildiği, yakını olarak görüldüğünü gösterir. Özel alan sınırlarında diğerlerinin koku ve vücut harareti algılanır, yabancıların varlığı, samimi olunmayan kişilerin bu çember dahilinde bulunmaları negatif etki, güvensizlik ve rahatsızlık yaratır.

Özel alan toplumdan, topluma göre değişiklik göstermekte olup seyrek nüfuslu bölgelerde yetişen insanlar kalabalık, büyük şehirlerde yetişenlere göre daha fazla kişisel alana ihtiyaç duyarlar. İnsanların el sıkışırken kollarını uzattıkları mesafe onların kasabada mı yoksa şehirde mi yetiştiği konusunda ipucu verebilir. Büyük şehirlerde bilekten bedene kadar olan el sıkışma mesafesi yaklaşık 46 cm iken kasabada büyüyenlerde bu mesafe 100 cm ye kadar çıkabilmektedir. Köy, kasabada yaşayan insanlar el sıkışırken geride durup öne doğru eğilerek mümkün oldukça uzakta el sıkışırken, şehirde yaşayanlar bir adım öne atarak el sıkışırlar.”
 
Canım sen hiç abartıyor değilsin elbette. İş yeri orası, kimse insanlarla yakın olmak zorunda değil. Neticede insan normalde kişisel olarak yakınında olacağı kişileri seçer, iş yerinde bu seçimi birebir pek yapamaz, ister istemez bazı insanlarla aynı ortamı paylaşır. Ve bu ortam mesafe ile yönetilmelidir. Ben kişisel yaşamımda yakın arkadaşlarımı kadın erkek ayırt etmeden sarılır öperim belki. Ama sadece arkadaşlarımı, yakın arkadaşlarımı tabii, bu yüzden garipsiyorum iş ortamında böyle sınır aşan tavırları. Şef ne diye öpüyor seni? Elbette sıkıntılı bir durum, çok haklısın. Oldukça samimi ortamı olan 3-5 kişilik aile şirketleri de biliyorum, orada bile bu durumlara hiç şahit olmadım. Kadın kadını bile böyle her fırsatta öpmüyor.
Öpme konusunda, sen kendini çektiğin halde o şekilde seni çekmesi söylediğin gibi çok büyük saygısızlık. Hem insan birini öperken yaklaşır, çekmez, çekmek çok ama çok büyük kabalıktır. Baktı yaklaşırken karşıdan bir yaklaşma gelmiyor, durur olduğu yerde insan normalde..
Paylaştığın yazı çok doğru elbette. oradaki yöntemleri elinden geldiğince denemeye devam et. Gerekirse öpme ortamı olduğunda hiç elini uzatma. Mesela bayram kutlaması, doğum günü kutlaması vs için milleti öpüyorsa, masandaysan sen hiç kalkma, uzaktan seslen, hiç yeltenme, elini bile uzatma, iyi bayramlar de, nice seneler de, artık neyse mesele, hafifçe yapmacık olarak gülümse, sonra hemen önüne dön bir şeylerle ilgileniyor gibi yap. Zaten ayaktaysan ve yakınındaysan, öpme faslının başlayacağını hissedersen, bir şey hatırlamış gibi masana dön hemen . Hiç olmadı, elini uzattı ve sen bunu engelleyemediysen yine elini uzatmadan hemen, "rahatsız gibiyim biraz, kırıklık hissediyorum, hiç temas etmeyin lütfen" de. Bu ayıp olmaz, ortam kalabalık da olsa kimse yadırgamaz seni, ama bir dahakine şef öpmeye yeltenemez gibi geliyor.
Bunlar hallolduktan sonra o cancan meselesini sürdürüyorsa da, ya da düzeltmiyorsa hiç kendini söylediğim gibi dallanıp budaklandırmadan, kısa bir mail gönderebilirsin artık bence..
 
zey_tin Aynen gerçek hayatta samimi olduğum yakın olduğum erkeklerle bende sarılır öpüşürüm sıkıntı yok ama bu adam kim oluyor da bana sarılma yüzsüzlüğünü gösterebiliyor anlamış değilim.

Ben olduğum yerde durduğum halde direk sarılmaya meyilli olarak geliyor kollarını falan yukarı kaldırarak, elimi uzatıyorum sadece kendimi geri çekiyorum görmemezlikten gelerek sarılıyor. Direk sarılmaya geldiği belli olunca orda nezaketen bişey yapamıyosun. Aklıma gelince sinirleniyorum ya ne kadar kaba bi adam. Ve bunu nezaket kuralı olarak düşündüğünden eminim. Ekip ilişkileri ççok önemli ben şefiniz değilim arkadaş gibi davranıyorum diye aklınca iyi şeflik yapıyor, ama insanları ne kadar rahatsız ettiğinin, insanların özel alanlarına girdiğinin farkında değil.

Kurban bayramında gene öpmeye kalkışcak büyük ihtimal ozaman evet gribim dokunmayın lütfen dicem :)

Aynı birimde çalıştığımız 50 yaşlarında bi kadın var diyodum ya, o kadın biraz sinirli sert bi kadın ama benle bi sıkıntısı yok seviyorum ben. Şef onu hiç sevmiyor ve dün birden durdukyere dedi ki bana ' akşam eve gidince beni telefonla bi ara'

Dedim hayırdır ne oldu, işte o bahsettiğim kadın çok sinirliymiş de falan filan bişiler yapmamız lazım dedi. Ne yapıcaksak sanki.
Gıcık olsun diye 'yoo benle bi sorun yok ben anlıyorum onu' dedim.
Neyse sen gene de bi ara akşam dedi, ısrar ettim 'ne konuşcaksanız burda konuşalım, merak ettim niye bu kadar sorun olduğunu 'dedim. Burda konuşmayı saçmasalak bahanelerle kabul etmedi. Bende 'kusura bakmayın akşam işim var arayamam' dedim, tamam o zaman sonra konuşuruz dedi.
Gördüğünüz gibi adam sülük gibi istemediğimi belli ettiğim şeyleri asla katiyyen anlamıyor. Onu akşam evden arıcam ve benimle o kadının dedikodusunu yapıcak gerizekalı Aramam zaten aramadımda.
 
Resmen sülük. Ne münasebet akşam arayacakmışsın bir de!! Kadının sinirini ne diye seninle akşam telefonda konuşacakmış, bu nasıl saçmalık! Hadsiz gerçekten de! Çok iyi yapmışsın.
 
Resmen sülük. Ne münasebet akşam arayacakmışsın bir de!! Kadının sinirini ne diye seninle akşam telefonda konuşacakmış, bu nasıl saçmalık! Hadsiz gerçekten de! Çok iyi yapmışsın.

zey_tin İşyerinde çok yoğun çalışmıyoruz sık sık sigara molası veriyo boş vakti var yani işyerinde konuşalım dedim kaale almadı. Bugün tekrar akşam ara derse ne dicem?

Ben dün aramadım o da bugün tekrar açmadı konuyu ama açabilir.
 
Gerçekten işle ilgili fazla mesai yapmanızı gerektiren bir durum olsa da akşam görüşmeleriniz ve mailleşmeleriz sürse anlarım da bu nedir, falanca hanım sinirliymişmiş. Oldu canım..!
Bence böyle bir şey derse tekrar hemen kesin bir tavırla yanıtlaman lazım:
X Bey lütfen mesai saatleri içinde çözelim sorunu. Ben işten çıktıktan sonra nişanlımla (bunu mutlaka araya sıkıştır bu defa) ve ailemle vakit geçiyorum, dinleniyorum, mesai dışında bu görüşmeleri yapmak iş tanımımda da yok, zaten benim çözebileceğim bir durum da yok (Tabi insan kaynaklarında falan değilsen, öyle ise mesai içinde çözelimden yürü). Bu yüzden arayamam, üzgünüm. Çok önemli bir mesele ise şef olarak rahatsız olduğunuz bir durum varsa tüm çalışanlarla bir toplantı yapalım, söz konusu sorun zaten falanca hanım ise benimle özel olarak konuşup çözebileceğiniz bir durum değil ki bu, onunla görüşün özel olarak." de bence canım. Bunu bayağı bayağı, aptala anlatır gibi uzun uzun anlat bence..
Bak bu konu çok önemli. tavır koyman şart. Ararsa da sakın sakın açma.
Bu adamın iyi niyetinden şüphe etmeye başladım. Herkes ona gülücük saçacak, tüm kadınlarla canım cicim olacak, sarılacak, öpecek, akşam telefon sohbetleri sürecek... Oh değmeyin keyfine beyefendinin..
 

Tamam zey_tincim çok sağol. Nişanlımla görüşüyorum akşamları arayamam derim ararsa da açmam zaten.

Aynen bende artık iyi niyetinden şüphe etmeye başladım.
 
Merhabalar arkadaşlar,

Uzun süredir işyerinde şefle konuşurken yüzüne bile bakmamaya gayret ediyorum, oldukça mesafeli davranıyorum.
Bi ara düzeldi sandım ama cuma günü gene beni sinir etti.

Önce yanına gittim hallettiğim bi işi teslim etmek üzere, gene elini kaldırdı çak yapmak istedi.

Daha sonra büfeden yiyecek bişeyler almıştım masamda yiyordum, herkese de ikram ettim ama yanında biri vardı işi vardı duymadı.
10 dk sonra tam çıkarken yanıma geldi, naber cimcime dedi .
bize niye hiç almıyosun dedi buyrun tabi alabilirsiniz ikram ettim ama işiniz vardı dedim, aldığım şey çubuk krakerdi, salak salak espriler yaptı çubuk değil bu çıbık çıbık falan diye kendince güldü bende hiç yüzüne bakmadım, gözlerimi kaçırdım,gülmedim.Ogünde diğer bayanlar yoktu işyerinde ve şef,diğer erkek arkadaşlar ve ben vardık sadece. Yani sohbete katılabileceğim bi ortam yoktu pek. Hayırdır sende uzun süredir bi sorun var çok sessizsin ne oluyor bi sıkıntı mı var dedi, artık tepem attı, 'ben gayet iyiym bişey yok, bana hergün bu soruyu sormanızdan bıktım, gerektiğinde konuşuyorum dedim. Bozuldu suratı kızardı, bugün ne konuştun bizimle mesela söyle dedi. Gerçektende konuştum ama haberlerle ilgili falan konuşurlen katılmıştım. Ordan diğer erkek arkadaşda şefe katıldı , pinky'yi artık kayda alcaz konuştum diyor konuşmuyor falan dedi ne alakaysa espri yaptı kendi çapında. x bey geretktiğinde konuşyorum çok üstüme geliyosunuz ama dedim. Sohbet muhabbbet bunlar önemli şeyler vs gibi bişeyler zırvaladı, bende iyiyim ben sıkıntım yok deyince peki tamam dedi gitti. Ve ben suratımı astıkça ısrarla bi cümlenin içinde abartmıyorum 7-8 kez canım diyor deliriyorum.

Artık sabrım taştı ve sevgili zey_tin'inde yazdığı maile eklemeler yaptım ve pazartesi günü yollucam inşallah.

zey_tin sende bakarsan maile çok sevinirim biraz değiştirdim çünkü bu adam kalın kafalı anlamıyor.

''
X Bey,
Bir sorunum olursa size mail yazabileceğimi söylemiştiniz. Öncelikle işimden de, sizlerden de çok memnun olduğumu söylemek istiyorum. Ne var ki beni bazen farkında olmadan zor durumlara düşürebiliyorsunuz. Sizin iyi niyetli olduğunuzdan elbette şüphem yok önce bunu belirteyim. Ama ben de karakterim gereği sizinle ve tüm iş arkadaşlarımla mesafemi biraz koruyabilmeyi istiyorum. Bu konuda da sizi aşamıyorum. Kullandığınız hitap sözleri ya da kötü niyet barındırmadığından emin olduğum şakalarınız, fiziksel temaslarınız ister istemez beni huzursuz edebiliyor. En ufak bi el şakasından dahi hoşlanmadığımı belirtmeme rağmen hala yanınıza geldiğimde elinizi kaldırıp çak yapmanız , bayramlarda vs ben sadece elimi uzatmama rağmen sizin yanaktan öpüşmeniz, yada bir şey sormaya geldiğimde elinizi omzuma koymanız gibi fiziksel temaslar yada sürekli yaptığınız şakalar beni oldukça rahatsız ediyor, sonuçta herkes özel alanına girilmesinden, öpüşmek zorunda kalmaktan ya da kendisine dokunulmasından hoşlanmayabilir. Size normal gelen davranışlar benim çizgimi aşıyor maalesef. Bugüne kadar kötü niyetli olmadığınızı bildiğimden ses etmedim, sizin anlamanızı bekledim ama bir seye gülerek tepki vermem hoşnut oldugum anlamına gelmiyor aksine sinirimden guluyordum bazen. Evet benim sefim olabilirsiniz samimi olmak isteyebilirsiniz ama bu durum benim hosuma gitmiyor, sizin nasil şakacı samimi bir kisiliginiz varsa benimde ciddi bir kisiligim var. Beni kisiligimin disina cikmaya zorlamayın lütfen. Bundan sonra lütfen bana canım,cancan,cimcime diye hitap etmemenizi rica ediyorum.Lütfen bana sadece adımla hitap ederseniz çok sevinirim, ben bu tarz en ufak ‘’canım’’ kelimesinden dahi hoşlanmıyorum,en ufak fiziksel temastan dahi hoşlanmıyorum, daha önce sözlü olarak da belirtmiştim ama devam ettiniz, size normal geliyor biliyorum ama benim prensiplerime aykırı ve sınırlarımı aşıyor, yeterince müsamaha göstermeye çalıştım, herkesin yapısı aynı değil, benim yapım bu, siz de buna saygı gösterirseniz ve lütfen artık dikkat ederseniz çok sevinirim.

Kesinlikle sizin şahsınızla ilgili bir durum değil, ben sadece zaman zaman benim yapımı gözönünde bulundurmayışınızdan dolayı sıkıntı yaşayabiliyorum. Herkes insanlarla aynı yakın ilişkileri kurmak istemeyebilir.Herkesin koşulları ve yapısı farklı elbette.

Daha önce sizinle konuşarak ya da size karşı tavırlarımla bunu hissettirmeye de çalıştım, ama yine de siz geçen gün de ısrarla bana ne oldu çok sessizsin bir sorun mu var deyip üstüme geldiğiniz için, birkaç hususta bahsettiğim rahatsızlıklarım sürdüğünden bu şekilde kendimi daha açık ifade edebileceğimi düşünerek bir de yazmak istedim. Lütfen siz de benim yapımı ve kişiliğimi yok saymayın. Ben sadece sizinle ve tüm iş arkadaşlarımla huzurlu bir ortamda çalışabilmeyi istiyorum.
Vakit ayırdığınız ve anlayışınız için teşekkür ederim.
Saygılarımla...''
 
Aa araya nişanlımı da katmayı unutmuşum, bide onu ekleyim :) Çünkü laftan anlamıyor adam iyice anlasın istiyorum
 
Canım bana bu biraz fazla geldi. Biraz da tekrarlı olmuştu sanki. Ben elimden geldiğince anlam kaybına uğratmadan kırpıp toparlamaya çalıştım, yeni eklediklerine göre kendi eski yazdıklarım da dahil bazı ifadeleri değiştirdim, kimi cümleleri taşıdım vs vs. Araya da nişanlını, hatta aileni ve yetiştirilme tarzını da sıkıştırdım, unutmuşum dediğin için şöyle bir değindim. Hem nişanlından hem de ailenden çekinsin biraz diye, umarım işe yarar.

Bir naçizane tavsiyem de, önemli olduğunu düşündüğün yerleri kalın ya da italik yapma. O bence biraz saldırgan bir hava katıyor böyle yazışmalara.

Aslında daha da kısalabilir ama bilemiyorum, sen o kısa mail ile yetinmek istemedin ki uzatmayı düşündün, en azından bu şekilde biraz düzeltmek daha doğru geldi bana... Aşağıya ekliyorum. Gece kafasıyla umarım toparlayabilmişimdir Son karar elbette senin

"X Bey,
Bir sorunum olursa size mail yazabileceğimi söylemiştiniz. Öncelikle işimden de, sizlerden de çok memnun olduğumu söylemek istiyorum. Ne var ki beni bazen farkında olmadan zor durumlara düşürebiliyorsunuz. Sizin iyi niyetli olduğunuzdan elbette ki şüphem yok. Ama ben de karakterim gereği sizinle ve tüm iş arkadaşlarımla mesafemi biraz koruyabilmeyi istiyorum. Bu konuda da sizi ne yazık ki aşamıyorum. Kullandığınız hitap sözleri ya da kötü niyet barındırmadığından emin olduğum şakalarınız, fiziksel temaslarınız ister istemez beni huzursuz ediyor. En ufak bir el şakasından dahi hoşlanmadığımı daha önce de belirtmiştim. Sonuçta herkes özel alanına girilmesinden, sadece tokalaşmak isterken öpüşmek zorunda kalmaktan ya da çakmak da dahil temastan hoşlanmayabilir. Size normal gelen bu davranışlar benim sınırlarımı çok aşıyor. Bana adımla hitap etmek yerine canım, cancan, cimcime demeniz de... Benim için gerçekten önemli hususlar bunlar, bu yüzden tekrar, sadece ismimi kullanmanızı ve bu şakalaşmalarınızı sürdürmemenizi rica ediyorum sizden. Evet, şef olarak bizlerle samimi ilişkiler kurmak istiyorsunuz, biliyorum, ama sizin nasıl ki şakacı ve samimi bir kişiliğiniz varsa benim de ciddi bir kişiliğim var. Ve elbette bu sadece sizin şahsınızla ilgili bir durum da değil. Sözlü olarak belirtmiştim de, bu samimiyet benim prensiplerime aykırı düşüyor sadece. Muhtemelen yetiştirilme tarzım nedeniyle yadırgıyorum, çünkü değindiğim bu tavırlar benim ailemde ve çevremde de hoş karşılanmıyor. Ailem, arkadaşlarım ve nişanlım benim bu ciddi yapımı, mesafeden yana olduğumu da bilirler. Ancak iş yerinde de bu tavrı sürdürmeye çalışmama, mesafeye önem verdiğimi daha önce size çok defa hissettirmeye çalışmama rağmen, benim yapımı görmezden gelerek beni gerçekten zor durumda bırakabiliyorsunuz.

Bugüne kadar iyi niyetinizden hiç kuşkum olmadığından, yeri geldi hoşnut olmadığım halde nezaketen gülmek durumunda kaldım, yeri geldi sessiz kalmaya çalıştım. Ama hala üstüme geldiğiniz için, birkaç hususta bahsettiğim rahatsızlıklarım sürdüğünden bu şekilde kendimi daha açık ifade edebileceğimi düşünerek bir de yazmak istedim. Özetle, beni kişiliğimin ve prensiplerimin dışına çıkmaya zorlamamanızı rica ediyorum, lütfen. İnanın ki, bana karşı gösterebileceğiniz en büyük samimiyet, beni anlamanız ve kişiliğime saygı duymanız olacaktır.Ben sadece sizinle ve tüm iş arkadaşlarımla huzurlu bir ortamda çalışabilmeyi istiyorum.

Vakit ayırdığınız ve anlayışınız için teşekkür ederim.
Saygılarımla...''
 
Son düzenleme:
Canım eline sağlık çok güzel olmuş ama ben bikaç ekleme daha yapmak istiyorum gene sana özelden atayım mı :) zey_tin
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…