merhabalar..
oğlum 4 yaşından bu yana özel okullarda öğrenim görüyor.
iş nedeniyle bir çok il de kaldık.bu yüzden 4 özel okul değişti.Türkiye'nin sayılı kolejlerinde de okudu..
şu anda butik bir özel okulda 14 kişilik bir sınıfta okuyor.ama okul henüz iki senelik.oğlum 5. sınıfta..okulu evimize epeyce uzak..
seneye malum sınava girecek.zeki bir çocuktur.ama pek ders çlaışmaz..
açıklamam uzun oldu ama önce bunları anlatmam gerekiyordu soruma objektif cevap verebilmeniz için..
sorum şu: ben oğlumu seneye devlet okuluna almak istiyorum.oturduğum semtteki devlet okulları özel okul ayarında diye adlandırılıyor..
ama oğlumun öğretmenleri ona yazık edeceğimi,bocalayabileceğini ve onu kaybetmek istemediklerini söylüyorlar..
sınavda derece yapacağı inançları var..ticari bir kaygıyla mı bunu söylüyorlar bilemiyorum.ama geçen senenin fiyatından bile yazdırmayı teklif ettiler..
1-sizce 4 yaşından bu yana kolejde okumuş bir çocuğu devlete almam mantıklı mı,(oturduğum semtin kolej fiyatları tavan durumda..o nedenle bu seçeneği burs sınavlarında derece yapmazsa düşünemem)
2-eski okulunda bırakıp o kadar yolu gidip gelmesine razı mı olmalıyım
3-devlete verip onun yerine özel öğretmenden der mi aldırsam..
4-yoksa sadece devlet okulu-dershane yeterli olur mu..
çok uzun olduğu için kusura bakmayın.yoğun çalışıyorum ve çocuğumla çok beraber olamıyorum.yalnız bir anneyim ayrıca..o nedenle suçluluk duyuyorum bazen ve yanlış bir tercih yapıp çocuğumun geleceğini mahvetmek istemiyorum..cevabınız için şimdiden teşekkür ederim..
görüşlerim senin için ne anlam ifade eder bilemem ama tesadüfen mesajını gördüm ve nacizane fikrimi paylaşmak istedim.
uzman görüşü olduğunu iddia edemem. sadece 8 yıllık öğretmenlik tecrübesi olan bir öğretmenim.
özel okulların öğrencilere sunduğu imkanlar elbette tartışılmaz.
ama bence bir özel okulu devlet okulundan ayıran en önemli özellik özel okulların gerçekten sonuna kadar çalıştırabildikleri öğretmenleri kadrolarına almalarıdır.
memnun kalmadığı öğretmeni gözünün yaşına bakmadan gönderir.
devlette ise gerçekten aldığı paranın karşılığını vermek için didinen, kendini mesleğine adamış çok iyi öğretmenler olmasına rağmen bazen sadece kırk dakikayı doldurmak için derse girenler de vardır.
böyle öğretmenlerle karşılaşmayacağınızın elbette garantisi yok.
çünkü kadrolar atama şeklinde belirlendiği için derece yapmış okullarda bile bu durumla karşılaşılabiliyor.
ancak özel okullar ve dersanelerin en kötü yönü -istisnalar elbette vardır- öğrencileri çalışkanlar ve çalışkan olmayanlar diye ayırmalarıdır.
derece yapacak birkaç öğrenci üzerine yoğunlaşırlar, reklam olarak kullanırlar diğerleri ise dolgu malzemesi ve para kaynağıdır.
bütün öğretmenlerin hemfikir olduğu bir şey vardır:
bir öğretmen dersini çok iyi anlatıyor olabilir, öğrenciyi ders çalışması konusunda çok iyi motiive edebilir ama yapabileceği bunlarla sınırlıdır.
çünkü her şey çocukta biter. çocuğun içinden gelmiyorsa dürtükleye dürtükleye bir yere kadar götürebilirsin.
yani diyeceğim o ki öğrenci istekliyse, az da olsa gayret ediyor ve anlatılanı anlayıp, edindiği bilgileri kullanabiliyorsa hangi okulda okuduğu çok da önemli değil.
daha geçen yıl çobanlık yapan bir gencin kendi imkanlarıyla ingilizce tıp kazandığına şahit olduk.
üstelik senin oğlun hep özelde okumuş ve okulundan da memnun kalmışsın. demek ki temeli de iyi.
zaten 5. sınıftan 6. sınıfa geçen her öğrenci az çok bocalar. notlarda da genellikle değişme olur. çünkü birinci kademede motive edebilmek için biraz daha şişirilmiş notlar verilir.
istanbul gibi bir şehirde servisle uzak bir okula göndermektense yakındaki bir okula göndermen daha iyi olur diye düşünüyorum.
üstelik çevrendeki okulların iyi olduğundan da bahsetmişsin.
seni anlıyorum oğlun için bu attan inip eşeğe binmiş gibi mi olur diye düşünüyorsun ama öyle bir yarış içindeyiz şimdi fiziki imkanları en kötü olan okul bile teknolojiyi kullanmak için, yarışta ön sıralara gelebilmek için elinden geleni yapıyor.
hem oğlun da hayatta her şeyin istediğimiz gibi olamadığını, bazen zorlukların da olabileceğini -zaten şimdiye kadar az çok görmüştür biliyorum da- yaşayarak öğrenmiş olur.
sevgiler...
Son düzenleme: