Canım ben fikrimi söyledim tabiki en doğru kararı siz eşinle vereceksiniz.biz oldum olası eşimle hep mantığımızla hareket ettik.ama şu son bir senedir hiçbir yol alamadığımızı,yada aldıgmz yolun çokta yoruldgumuza degecek bişey olmadığını anladık.hayat çok kısa ve bir nefeslik canımız var.oyüzden ben karmaşık dolambaçlı zorlu yolları artık seçmiyorum.inan o borçlar çocuk ister olsun ister olmasın yine bitmiyor.ben çalışıyorkende borçlarımız vardı ,çalışmıyorum yine var.ki biz eşimle çok turumlu insanlarız arabamız var benzin gitmesin diye yürürüz o derece.yani bi şekilde hayat devam ediyor.bu benim kendi düşüncem.inşAllah sizin için en hayırlı olanı seçersiniz.
Ben koşarak giderdim sanirim kafka.
Aynen çabaladık çok ve yorulduk.birde başka olaylarda bizim hayatı akışına bırakmamızın en doğrusu olduğunu gösterdi.biz özellikle çocuk olayını sırf maddiyatımız daha iyi olsun diye erteledik.25 yaşında evlendik 28 yaşında korunmayı bıraktık.(maddiyat düzeldi bizim sözde).korunmayı bıraktık 7 haftalık kürtaj oldum kalbi durdu.sora dış gebelik yaşadım acil ameliyat oldum.bunların hepsi maddi manevi bitirdi bizi.testler tahliller genetik testler filmler tedaviler vs vs....şükürki Allah mucizemi verdi tek tüple hamile kaldım kistime ve miyomuma ragmen...olmayadabilirdi doktor bile şaşırdı.para geldi evet ama zaman gitti.keşke dedik daha önce başlasaydık çocuk düşünmeye çnkü yaş ilerledikçe bu süreçlere dayanmak zorlaşıyor.herkese olumsuzluk denk gelcek deil tabi bu benim şansızlığım oldu.Rabbim inşAllah herşeyi gönlünüze göre verir.selametleYaşamaya devam ettikçe borçlar devam ediyor :)
Çünkü eksikler bitmiyor, evle ilgili eksikler bitse insanin ihtiyacı bitmiyor, buna sağlık eklenince devam ediyor. E çalıştığından kafa dinlemek istiyorsun tatili var. Bayramı var. Var da var :)
Borçsuz hayat için gelir düzeyinin yüksek olması ve ev giderlerinin maaştan karşılanmaması gerek heralde.
Hayat için verdiğiniz çabalardan yoruldunuz galiba :) akışına bıraktınız.
Biz henüz o çabayı vermedik. Bu isle vereceğiz eğer olursa. Yorulur ve bir yere varamadigimizi görürsek biz de bırakırız :)
Hakkımızda hayırlısı.
Rabbim herkese gönlünde olanı versin.
Bende olsam giderdim:) hatta birşey söyliyim. Annem büyük bir grup şirketinde üst düzey bir yönetici. Bu grup şirketinin tam olarak fas kazablankada fabrikası var. Şirket sahibinin yeğeni de bu şirkette çalışıyordu ve onu fasa göndermek istediler. Adam da evli. Kadın bi istemedi bi korktu naparız nasıl yaşarız diye. Ama dediğiniz gibi maaşı baya yükselicekti. Sonuç olarak gitsekmi gitmesekmi derkeeen gittiler. Ve arada bir türkiyeye geliyolar görüşüyoruz, kadın diyor ki iyiki gitmişim yoksa bu kadar rahat edebilirmiydik bilmiyorum filan diye konuşuyor. Seneye dönücekler türkiyeye,ablamız biraz buruk hatta o kadar söyliyim:) Hayatlar paris kralicetaciiiii bi ara gel bana gezeliiiiiim diye de mesaj attı geçen hafta. Halinden memnun yani:)))
Hadi ya ne güzel :)
Yasam koşulları nasıl. Şirket her şeyi karşıladı mi?
Birikim için gerçekten güzel bir fırsatmış konumda bunu anladım. İnsanlar boşuna gitmiyor ya ülkesini bırakıp :)
Kazablanka sahil kısmı zaten zenginlerin olduğu revaçta bir bölge. Turistik olarakta gezilecek yerleri varmış. Zaten 3 sene gider gezerim dil de öğrenirim :)
Gitmeye kendimi alıştırdım. İnşallah kısmet olur da gideriz bu kadar heves etmişken izin çıkmazsa hic hoş olmaz ya
Haklısın.
Gidersek sanki hiç gelemeyecekmişiz gibi bir algı oldu bende.
Bayramda gelirsekte 3 gün bir ailede 3 gün bir ailede geçirir diye düşündüm. Eve hiç girmeyiz. Benim aileme gidince onlarda kalıyoruz malum burada da kv de kalırdık :)
Olmadı otelde kalırdık diye geçti aklımdan.
Bu ev konusunda gelen yorumlara biraz daha bakayım kararsızım şuan.
Ev onlarınsa kirayı neden size versinler anlayamadım
Kira bin kiraysa iki yüzünü de eşya için size verirler en iyi ihtimal
sadece eşin çalışacak ileride sıkılıp dönmek isteyebilirsin. Hadi 1-2 ay türkiyede kalayım diyebilirsin. Proje uzayabilir 3 seneyi aşabilir. Para tatlı gelebilir eşin proje bittikten sonra başka projeye geçmek isteyebilir. Orada hamile kalıp belli aralıklarla türkiyeye gelmek zorunda kalabilirsin. Bence evinizi kiraya verme durumuna ortamı görüp bir süre yaşadıktan sonra karar verin:)
Ben evlendiğimden beri eşimin peşinde dolanan biri olarak yazayım. Türk şirketleri çok fazla şeyi karşılamıyor. Sağlık sigortasını sadece çalışana yapıyorlar siz isterseniz parasını siz veriyorsunuz. Oturmak istediğiniz standarttaki evler 500 birim ise 300 ünü karşılarlar. Yılda iki kez 15 günlük izin olur. Eşinizin yol parasını verirler sizinkini bilmiyorum, pekte sanmıyorum. Türkiyedekinden daha fazla birikim yapacağınız kesin. Biz sağolsunlar sürekli eşimin ailesinin arkasını toplamaktan pek bişey biriktiremedik. Sizin öyle bir sıkıntınız olmadığından değecek bir birikim yaparsınız. Semt işini iyi araştırın. Zaten orada şirketin çalışanları bir yer keşfeder ve istila ederler. Sizin gibi eşiyle giden biri olursa rahat olursunuz. Kurslarla vakit geçirirsiniz zaten. Korkulacak bir durum değil.
Evi oğlu için aldı. Yani kendine alıp sonradan bizim oturmamiz kararlastirilmadi. Evin içini de biz yaptırdık. Kiraya verirsek, bizim yaptırdığımız mutfak dolapları masa ve banki, banyo dolabı dusakabini, tv ünitesi, portmantosu kullanilacak. Parkelerden, kapılara hepsini yenilettik. Ve biz zaten birikim için gidiyoruz. Bu nedenle kiranın bize verilmesi gerektigini düşünüyorum. Ev bizim uzerimize olmasa da esime diye alınmış ve içinde bizim oturduğumuz ortada. Biz kiraya vermezsek eğer, onların bu evi siz yokken kiraya verelim dediklerinde kararı biz veririz örneğin.
Ben de diyorum ki siz nesini yaptırmış olursanız olun evin sahibi onlar ve ev size ait değil.Evi de dediğiniz gibi oturmanız için almışlar gelir kaynağı yapın diye değil. Bence eşyalarınızın yıpranma payı için kiranın bi kısmını talep edin en iyi ihtimal.Aksinde ısrar ederseniz sorun yaşayabilirsiniz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?