Çok teşekkür ederim öncelikle. Ve evet, arada gergin bir tartışma yok, beyin fırtınası ya da fikir danışması diyebiliriz.
Öncelikle Dukan olayından bahsedeyim. Dukan kesinlikle işe yarayan bir diyet, işe yaramıyor demiyorum asla. Karatay gibi Dukan da oldukça başarılı diyetlerden. Ama benim eleştirdiğim nokta, "sınırsız" kelimesi. Çünkü Dukan kesinlikle proteine sınır koyuyordur, mesela günde 5 tabak yiyeceksiniz diyordur ama "sınırsız", "sabahtan akşama dek hiç durmadan" protein yiyeceksiniz demiyordur. "Ooo madem sınırsız, günde 10 kilo et yiyeyim" dersen kilo alırsın, benim dikkat çektiğim nokta buydu. Dukan'ın eleştirdiğim diğer yanı, yükleme haftasında verilen diyetin masraflı olması, sürekli ete para yetiştirmek zor. Onun haricinde, tabii ki işe yaradığını biliyorum, kalıcı kilo veren çok fazla kişi var Dukan sayesinde. Yine de acaba ileride gut hastalığına sebep olur mu diye düşünüyorum. Dukan bildiğim kadarıyla Ketojenik diyetlere giriyor.
Ancak şu var, vücudumuzun her besin tipine ihtiyacı var. O yüzden ben karbonhidratların tamamen kesildiği, yağların tamamen beslenme düzeninden çıkarıldığı bir beslenme şeklinin sağlıklı olacağını sanmıyorum. Her şeyden ama az az, bende işe yarayan bir formül. Başkalarının bünyesi farklı olabilir, ama ben doymamış yağın ve kompleks karbonhidratın bulunduğu bol proteinli diyet uyguluyorum kendimde.
Hiç karbonhidrat almamanın şu sıkıntısı var, kaynak: BBC'nin "10 Things You Need to Know About Losing Weight" belgeseli.
"Complex carbs take more energy to break down than refined/processed/simple carbs. If you go low carb, your body will go into ketosis and you will urinate out ketone bodies."
Çevirisi şöyle, kompleks karbonhidratların yakılması için basit karbonhidratlardan daha fazla enerjiye ihtiyacı var. Eğer vücudunuzda az miktarda karbonhidrat olursa, onların enerjisini kullanarak katabolik tepkimeye giriyor vücut(yıkım tepkimeleri) ve yağ kaybı yaşanıyor. Eğer bu az miktarda karbonhidrat olmazsa, enerjiyi yağdan harcamaya yönelmiyor vücut, aksine daha fazla yağ parçalayabilme potansiyeli varken daha az yağ yakıyor. Aşağıda bir kaynaktan aldığım metnin çevirisi var:
Arizona State University’den araştırmacılar 6 haftalık bir periyotta 2 ayrı beslenme programını karşılaştırmışlar. Birincisi ketojenik, yani tüm kalorilerin %10’dan azı karbonhidratlardan geliyor. İkincisi ise karbonhidrat açısından daha zengin (total kalorinin %40’ı), yağ açısından daha az (total kalorinin %30’u) bir program. İki programda da protein miktarı aynı. İki grubun denekleri de sonuçta kilo kaybetmişler. Fakat kaybedilen yağ miktarı anlamında pek belirgin bir değişiklik yok. Tamamen karbonhidratı çıkarttığınız bir beslenmenin ilk haftasından itibaren sinirlilik ve yorgunluk hali görülebilecektir.
Son olarak antioksidan olayı da yalan ne yazık ki.
http://www.livescience.com/34845-detox-cleansing-facts-fallacies.html
http://www.theguardian.com/lifeandstyle/2014/dec/05/detox-myth-health-diet-science-ignorance
livescience ve the guardian'da yazan metinlerin çevirisi ise şu şekilde:
http://www.radikal.com.tr/saglik/detoks-bir-yalan-mi-1193525/
http://www.evrimagaci.org/fotograf/66/7251
http://www.hurriyet.com.tr/detoks-koca-bir-yalan-mi-19461488
Kadınlar kulübü sitesinin linkleri kendi sayfasına çevirme gibi bir alışkanlığı var, eğer linkler çalışmıyorsa google'a "detoks yalanı" yazmanız yeterli olacaktır. Yabancı kaynaklarda ise "Detox Myth" araması, bilimsel sayfalarda bu yalana dair kanıtlarla dolu.
Ama dediğim gibi, detoks derken vücudu temizlemek değil de eksik mineral ve vitaminleri eklemek gibi bir düşünceniz varsa, sebze ve meyve suları tavsiyemdir. Bayılırım içmeye :)