İçine emekli kaçan, tam zamanlı ev erkeği eşim

Ben eşime çocuklarla gezen, doğa yürüyüşü hatta ekstrim sporlar yapan insanların videolarını bloglarını gönderirirm arada, bak millet yapıyor biz de yaparız gibisinden gazlarım.

Sen de nasıl gazlanıyorsa az daha gazlamalısın bence. Hayır ben anlıyorum gayet seni. Eşimin bir arkadaşı var 50 küsür yaşında, valla adamın yaşına hala inanmıyorum. O kadar aktif birisi ki. Daha gencecik eşin neden eve kapatıyor kendini de seni de yani.
 

Konuştuk, çok konuştuk; artık ne cevap vereceğini ve nasıl davranacağını ezberleyene kadar konuştuk.
Açık açık da söyledim, beklentilerimi. İnanır mısın kendi şifrelerime kadar verdim. "Bak böyle davrandığın an benim yelkenler suya iner, biraz gayret et, beni mutlu etmek zor değil" de dedim.

Sevgisinden şüphem yok, o kısma hiç girmiyorum bile, ama böyle bir değişim, beni yoruyor. Aşık olduğum adam gitti, yerine bambaşka biri geldi sanki. Yine iyi, yine sevecen, ilgili ama ruhu durgun.


Yavaş yavaş çekildik dışarıdan, bilmiyorum her erkek böyle bir alışma sürecini yaşar mı ama kendime bakıyorum, ben niçin alışamadım, ben niçin hala dışarıdan nefes çekmek istiyorum? O evin dört duvarı arasında, ancak ben "Bir şeyler içmeye çıkalım mı?" dediğimde, olabilir vs modunda oturuyor? İçim kıyılıyor.


Ben de değişken biriyim, iki haftada bir saçını boyayan bir öğrenciydim üni. zamanlarımda, kah rocker olurdum kah punk... Ama bu değişim, dönüşüm onun gibi bir şey değil. Aradığı sakinliği yıllardır yaşıyor zaten. Bilmiyorum iş hayatı, sorumluluklar, babalık vs derken kayboldu mu bir yerlerde. Ama halinden de inadına memnun. Olan bana oluyor.


İnşallah olur. Böyle oldukça ben de bırakıyorum artık kendimi. Odama kapatıp resim çizmeye vuruyorum kendimi. Çocuklar ilgilenip o uyuduğunda ortadan yok oluyorum. Sanki tek kişilik bir evliliği yaşıyorum gibi hissediyorum bazen. Çok yönlendirdim, çok hatırlattım, çok ayarladım. Artık bundan bile sıkılmış olabilirim.
 
Ne tatlı eşiniz var ya çok şanslısınız gerçekten.. maşallah diyim nazar etmeyim :) geçici bi durumdur diye düşünüyorum.. yeterince hareketli bi hayattan sonra sakinlik istemiş olabilir biraz da.. ama bi zaman sonra özüne döner meraklanmayın..
 
Şuna çok korkuttun beni.şuanda erkek arkadaşımla senin bekarlıktaki hayatını yasıyorum.çocuk oldumu hayat çok mu değişiyor ya hayalmi olucak bu günler offff çok kötü evlenip çocuk yapıncada hayatı dolu dolu yasayan yokmu gerçekten kafamda deli sorular
 
Beni anlatmışsınız sanki:)) ama ben eşinize benziyorum önceden motora binip gece yarıları eve gelirdik falan filan çocuğum oldu şimdi eşim hadi gezelim diyor kalsın falan diyorum istemiyorum gittğimiz yerde eskisi gibi rahat olmamak beni üzüyor belkide ondandır bilmiyorum
 
Programı siz yapsanız katılmıyor yada isteksiz mi katılıyor?
Bir süre siz güdün...

Öte yandan Bazı şeyler anne-baba olunca değişebiliyor gerçekten. Biz motorla kaza atlattık, yine de kullanıyorduk, ama hamile olduğumu ogrendigim hafta eşim sattı :)
Sonradan bazı kararlar alırken daha güvenli ve garanti olana yöneldik ister istemez.
sosyal hayatımıza sınırlar geldi elbet ama pekte değişmedi... dalış, kayak, doğa yürüyüşleri, kısa haftasonu seyahatleri yine yapıyoruz. Oğlum da bize katıldı keyifli oldu...
Çocuktan sonra akşam programları eskisi gibi degil, bir de bir yere giderken aman oyun alanı olsun, çocuk için de aktivite olsun derdimiz oluyor, ara sıra bu durum can sıksa da iyiyiz :)
Kimi insan bu kadar programlı yada seçici olmaktan yorulur hiç yapmam daha iyi moduna girer. Belki öyle bir şeydir..
 
En çok bu yüzden çocuk düşünmüyoruz biz işte. O çocuk oldumu istesende ıstemesende böyle olunuyor çünkü. Şimdi çocuk küçük olabılır sonra ne olacak? Motoru kenarı itip araba almanız yada?
Biz üç senelik evliyiz. Evet eşim işi geregı kumas pantolon, gömlek, kravat takar ama işten çıkınca :)) o dedıgın yırtık kotunu yine giyer, deri motosiklet ceketini yine çeker üstüne... Özümüzü kaybetmedik. Ha uzun zamandır uzun turlar yapamıyoruz bizde. ilk yıl 5 sehır dolasmıştık motorla, bazen gunu bırlık geceden atlar yakın sehırlere kacardık filan. Şimdi bikaç saatliğine dışarı çıkabılıyoruz ama sebebi içimizin ölmesi değil şu önümüzdeki son 2 ayıda atlatırsak yine uçup kacacagız kısmetse.
Tutku duydugunuz seyleri kaybedersenız, fazla sorumluluk yüklenırsenız malesef bu yola gırersınız bu yoldan nasıl dönülür bılmıyorum. Çoluk çocukla o özlediğiniz hayatı yasamanız çok zor. Bu yüzden keşke hazır olmayı bekleseydınız.
 
Ben de evlendikten sonra bekarlığımda yaşadığım o anormal hareketleri günleri aramaz oldum.

Duruldum sanki. O hayatın aslında beni yormuş olduğunu, dinginliği yaşadığımda anladım. Doygunluk hissi de var. Yeni bir hayatın yaşattığı keyifler de..

Eşiniz kadar olmasa da kendimi bekarlığımla kıyaslayınca maksimum fark görüyorum. Biraz hareketlenmesi lazım yani o kadar da teslim etmeseydi kendisini iyiydi ama.. iş yine sizin program yapmalarınıza düşüyor. Yapıyorsunuz ama bahane buluyor sürekli sanırım. Bir arkadaşım bu sebepten boşandı. Ancak Arzu ettiği hayatı yaşayamıyor ve eşine geri dönmeye çalışıyor. Sizinki o aşamada değil ama böyle evlilikler var ve çözülebileceğini sanmıyorum. Bu arada anlatım tarzınıza bayıldım, kitap yazsanız da okusak bir solukta :)
 
Valla kendim yazmisim gibi okudum, sanki gunce istanbuldaysan gel biz bulusup goruselim,bunlar da cay demleyip cekirdek citlesin gerci hangi evde buluscaklari tam bir muamma
 

Umarım geçicidir. Şu haliyle çok sıkıcı.


Var elbette hayatı dolu dolu yaşayanlar, çocuğunu da alıp gezmelere, konserlere, tatillere gidenler. Biz neden böyle olduk onu çözemiyorum ama. Böyle değildik, hani seneler önce biri dese "Siz karı koca ev kuşu olacaksınız" diye, gülerdim.

Kac yıllık evlisiniz ve cocugunuz ve kac yasinda diye sorabilir miyim

3-4 yıl olacak, öncesinde zaten arkadaştık, çok uzun süredir birbirimizi tanıyoruz. Çocuk 10. ayını dolduruyor.


Aslında imkanımız var bizim, hani olmasa "Ya şartlar müsait değil ki" der otururuz. İnadına her şey müsait, çocuğa bakacak annelerimiz var, cidden özenle bakarlar, emanet edebiliriz. Maddi olarak düze çıktık, birikim de yaptık. İzin hakkı da var bir ton... Daha ne olsun :/
 

Benim yaptığım programa uyar, öyle "Ne gereği var" diye sızlanmaz da pek. Ama işte ben o programı yapana kadar artık sıkıntıdan içim 8e katlanmış filan oluyor. Görürdü, fark ederdi; şimdi ona göre hiçbir sorun yok ortada.

Garantici olma kısmını anlarım, çocuk sonrası bu duygu bende de oluştu; daha hız kestik, daha güvenli yöntemlere yöneldik hayatımız için. Maddi olarak da gelecek planı hazırlama kısmına kadar gider yani bu garantici olma mevzusu. Bu hal ise bu hissiyattan daha farklı, yani en azından ben öyle düşünüyorum.

Onun rutin hayattan memnuniyeti, beni daha sinirli biri yapıyor gün geçtikçe. Zincirleme bi reaksiyon gibi... Bilmiyorum ya ifade edemiyorum tam.


Hazırdık, her ne kadar hazırız desek de, çocuk için cidden tam manasıyla hazır olunmuyor. Biz maddi ve manevi olarak kendimizi elimizden geldiğince çocuklu bir hayata hazırladık, hayallerini bile kurduk. Hani şey gibi atıyorum "Kızımızla/oğlumuzla şuraları şuraları gezeriz, şu konserlere götürürüz ohhoo ne güzel eğleneceğiz yav" modundaydık.

Sebep çocuk mu bilemeyeceğim ama, yorulduk sanırım. Hamilelik ve doğum süreci zordu, ama çevremizde dört dönen, yardım alabildiğimiz insanlarla çevriliydik, şanslıydık bu konuda. Baş başa kalmalarımız azalmıştı, doktor da bu yüzden bisiklete atlayın gidin baş başa vb. tavsiyelerde bulundu. Ama o nazik totolarımız yerinden bir türlü kalkmadı.


Teşekkür ederim.
Valla bilmiyorum, bu çeşit bir uyumsuzluk için evlilik bitirilir mi, daha doğrusu bitirilmeli mi?
Diyorum bazen, çok şey bekliyorsun, yaşının kadını ol biraz, giy kalem eteğini, saçını topla şıkır şıkır takıl annenin teyzenin peşine günden güne kısır börek yaşa git... Olmuyor. Yapamıyorum. Bu yok benim içimde, tamamen durulamıyorum.

Önceden iş hayatındaydım, o yoğunluğun içinde akşam eve gelip nakavt olan boksör gibi seriliyordum koltuğa. O haldeyken bile hafta sonları kolundan tutup dışarılara sürükleyen ben oluyordum.

Buyudunuz.Esin senden once buyumus.

Bebeginden baska dusunecegin birsey yok sanirim evde su siralar neden bekliyorsun sen ayarla al oteli gidiyoruz de anlattigin adam buna itiraz etmez bence.

Eşim bana nazaran olgun bir insan zaten. Benim öfkelenebileceğim pek çok konuda serin kalabilen, daha çözüm odaklı biri. Ama bu büyümek değil, yapı ile alakalı bir şey. İsterdim ben de memnun olayım şu halden ve umursamayayım. Ama umursayacak fıtrattayım.

Şimdi kıyın kıyın otel bakıyor işte... Bilmiyorum ne ile çıkıp gelecek karşıma.
 
Yani çok işveren gibi oluyor ama aklıma gelen tek şey eşinize bunu görev olarak vermek.
Anladım aslında istiyorsunuz ki içinden gelsin aynı seyleri isteyin ama olmuyor demekki... en azından o size uyum sağlayana ve eski gunlerdeki gibi keyif alana kadar haftanın belli günü belli bir saat aralıgını siz ona söyleyin, programı yapsın..
Belki zamanla etkinlikler ilgisini çeker, bu hafta program yaparken haftaya olan bir konser gözüne çarpar vs..
 
Kısa ve öz,eşiniz doymuş maceralara, depresyonla alakası pek yok gibi, hızlı yaşanmış herşey, bazıları çabuk durulur..

Hızlı yaşadı, yakışıklı öldü diyorsun :)
Bilmiyorum, ben neden doymadım ki acep, yani ben de hızlı yaşadım. Üstüne evlendim, onun üstüne anne oldum.

Beklentim de büyük değil, sadece şu lanet rutinin kırılması.
Valla kendim yazmisim gibi okudum, sanki gunce istanbuldaysan gel biz bulusup goruselim,bunlar da cay demleyip cekirdek citlesin gerci hangi evde buluscaklari tam bir muamma

İstanbul'da değilim. Kafa dengi arkadaşlarıma yakın olsam kendisini evde bir tas patlamış mısırıyla baş başa bırakıp kaçardım zaten. Yok işte... Ulen yalnızım ben ya, valla yalnız mıyım neyim.
 
Bence de psikolojik sebebi. Sanki her seyi tüketmis her seye doymus da artik inzivaya çekilmis gibi davraniyor. Ama boyle hayat gitmez ki yasiniz daha genc. Adamin içindeki eski onu disari cikarmak icin bir sey yapmak lazim. P
 
Egede sirin bir pansiyon
 
Keske bnmkinin icine de bir amca kacsa
2 cocugum var ikisi de kucucuk ve emanet edecegimiz bir Allahin kulu yok ve esim beni zorla oraya buraya surukluyor cocuklarla, cocuklar perisan yorgun, ben ayni sekilde..
Bi kere oglumu Turkiyeye annemlere birakip izlandaya gittik 1 ayligina ama artik kesse gitmem cocuklarim olmadan..
Bn muhabbet edelim cekirdek citleyelim derim adam kondisyon bisikletini kapip getirir ya da sinav cekmeye baslar sen konus bn dinliyorum
diye.. ne bileyim keske biraz babam gibi koltuga kurulsa meyve soyup versem diyorum ama adam yerinde durmuyor, inanin cocuklu bir kadin icin cok aktif adamda cok bunaltici..
Sizinki hali sahaya useniyor bizimki gecenin bi yarisi arkadaslariyla eller havaya yapmaya gidip sabaha karsi geliyor gel bogup oldurme
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…