Hiç evlenmemiş kadın hiçbir yere sığmaz, pişman olur mu mutlaka?

Katılıyorum, bana bu telkinlerde bulunan teyze de gördüğüm kadarıyla evliliğin, çocuk yetiştirmenin binbir zorluğunu görmüş, hala da gören birisi ama sadece evlilikle her şeyin tamamlanacağını, yalnız kalmamanın evlilikle garantileneceğini düşünüyor sadece. Dışarıdan baktığımda ondaki güç ve tahammülün, sorumluluk hissinin bende zerresinin olmadığını bildiğim için düşünmüyorum halbuki. İyi niyetle söylediğini umuyorum, ama bu devrin evliliklerinin sürmesinin pamuk ipliğine bağlı oluşunu göremiyor muhtemelen. Sanki tüm evliler eşleriyle aynı süre ömür yaşayacak, hep birbirinin desteği olacak, hiç yalnız kalmayacak, tüm evlatlar anne babasına bakacak gibi görüyorlar. Keşke öyle olsa, ama artık çoğu kişi evlendikten ve çoluk çocuğa karıştıktan sonra anne babayı sadece bir yük gibi görüyor, kardeşler bakıma muhtaç anne babalarını birbirlerinin üzerine atmaya çalışıyor. Dilerim hepimiz iyilerle karşılaşırız ve aynı zamanda hayırlı evlatlar oluruz.
 
Haklısınız elbette ancak ben kendimi tanıdığım için bu kadar net oluyorum kendime karşı. Elbette bekarlığın ve evliliğin zorlukları ayrı ayrıdır ama evli bir kadının eş, ev, çocuk için aldığı sorumluluklar çok çok daha fazla görünüyor. Büyük bir sorumluluk bilinci, fedakarlık, istek, fiziken ve ruhen güç gerektiriyor. Bunlara sahip olsaydım düşünebilirdim. Yeğen sevgisi ve evlat sevgisi konusunda da kesinlikle çok haklısınız, teyzelik/halalık böyle bir şeyse annelik hissini, sevgisini hayal bile edemem derim hep, ama biliyorum ki istemem o ömür boyu sürecek sorumluluğu, kaygıyı, endişeyi. Bütün anneleri tebrik ediyorum cesaretlerinden, fedakarlıklarından ötürü.
 
Kendinizi gayet iyi tanıyorsunuz. Teyzelerin ninelerin yönlendirmelerine he diyin geçin.
 
Çok naziksiniz, güzel düşünceleriniz için teşekkür ediyorum. Çok şükür, gerçekten aileme karşı hissettiğim minnettarlığı ifade edemem hiçbir sözle. Onlar için hayırlı bir evlat olmayı diliyorum Allah’tan.
Kendisi evli olmamasına rağmen evliliğin çok güzel olduğu düşüncesine sahip olan arkadaşınız bir hayli güvenilir (!) geldi bana. Bakış açısı çok önemli gerçekten de.
O kadar alıştım ki bu rahatlığa ve beklentisizliğe, bir gün bir evlilik yoluna girersem, gözüm kararmış, mucizevi bir cesaret hissi gelmiş gibi bir durum olur kendi adıma. Çünkü evliliği yürütmenin, çocuk sahibi olup onu iyi bir şekilde yetiştirmenin ne kadar büyük bir özveri, kendine güven, cesaret ve fedakarlık gerektirdiğini görebiliyorum. Evliliğin, eş ve anne olmanın, özellikle kadına yüklediği sorumluluğun ne kadar büyük ve zor olduğunu da görebiliyorum. İstemeden kimse bu sorumlulukların altından kalkamaz diye düşünüyorum.
Sevmek, sevilmek kısmında haklısınız, ancak o da olmazsa da olmaz değil benim için artık.
 
"Biyerlere sigamazsin" diyen kisinin akli sadece bir erkegin kanatlari altinda yasayabilecegini saniyor...Bu zihniyetleri dinleyip bi de gercekten boylemi diye soruyorsaniz sizde de sorun var..yani hem uzulmuorum diyosunuz hem hala soru isareti..

Hicbi kadinin biyerlere siginmasina gerek yok...bunu soyleyen bi erkege kapagi atalim derdinde evlenmistir muhtelemen...bi kere kadinlar kendilerine bakabilirler erkekler gibi degiller, daha gucluler yalniz da.kalabilirler...yalniz yapamadigi icin evimde hizmetimi yapan olsun diye evlenen erkeklervar.
Boyle sacmasapan kadinlari dinlemeniz hata
 
Bahsettiğiniz kiş hayırlı bir toruna sahipmiş bence.
 
İlk çalıştığım kurumda 50 li yaşlarda hiç evlenmemiş 3 bayan vardı. Birbirlerine denk gelmişler ne güzel hayatlarını geçiriyorlardı. Ama onlarda dikkatimi çeken ikisi ailesiyle yaşıyordu, biri 40 lı yaşlarda artık kendi düzenini kurmak istediğini belirtip ayrı eve çıkmıştı. O ayrı evde olan daha genç, daha dinamik daha hayat doluydu.
Şimdi size gelecek olursak 33 yaş daha çok erken .Artık evlilikler 35 ve üzerinde oluyor. Ama yine de bence ayrı bir ev kısmını düşünün. Kendi sınırlarınız olduğunda daha iyi gelecektir size.
 

ama sizin arkadaşınıza sorunuz genel olarak konu sahibini de rahatsız eden sorulardan neden sordunuz kii
 
Düşünceleriniz, evlilik yorumunuz nedir? Çok mutlu olmanızı diliyorum.
Çocuk fikri yoksa uzatabildiğiniz kadar uzatın ☺ evlilik güzel fakat sorumlulukları öncelikler hep değişiyo. Öyle sosyal medyadaki gibi sosyal olamıyorsunuz. Buna eş müdehale ettiğinden değil gerçekten öncelikler değişiyor. Çok teşekkür ederim sizinde en hayırlısından bi yuvanız olsun. Nikahla ölümün saati bile değişmezmiş. Zamanı gelince hepsi oluyo
 
Merhabalar önceden aslaaaaaa evlenmek istemeyen biri hatta evlilikten deli gibi korkan biri olarak size birkaç şey söylemek istiyorum yaşım 28 bu arada ve şu an evliyim, eşimle tanışmasaydım kesinlikle ve kesinlikle evlenmeyi düşünmüyordum hayat çok güzel çok eğlenceli geçiyordu tıpkı sizin gibiydim ama hiç öyle düşünmedim bana da söylendi evlilik falan filan böyle şeyler ama ben hep şunu düşündüm sırf evlenmek için evlenmek istemiyorum belki de yalnız çok daha mutlu olacağım derdim ve planım da buydu yalnız tek başıma her güzel şeyi tecrübe edinerek yaşayacaktım dediğim gibi eşimle tanıştım ve bambaşka planların hayallerin başrolü oldum, size tavsiyem gerçekten size layık olan ve sizin de ona layık olabileceğiniz birini seçebilmeniz eş seçimi o kadar önemli bir şey ki cidden bunu evlenince daha iyi anladım evlilik zor ama eşler kolaylaştırırsa muhteşem bir şey o uyum yakalanırsa inanın evlilik çok kötü ve çok korkulacak bir şey de değil, evlenmek zorundaymış gibi hissetmeyin kendinizi herkes evlenmek veya çocuk sahibi olmak zorunda değil bunlar istek ile olan şeyler sizin ne istediğiniz önemli ayrıca yaşınız çok büyük de değil ki bence evliliğin bir yaşı da olmaz nasipten öte yol yok bence erkenden böyle şeyleri düşünmeyin insanlarım ne söylediğini de umursamayın kendi hayatınızı siz yaşıyorsunuz onlar değil bugün evlen evlen diyenler yarın siz kötü bir şey yaşayınca herkes el ayak çekiyor herkes kendi hayatını yaşıyor o yüzden söylenenler de sizi şüpheye düşürmesin sevgiler ha bu arada ben her kadının hem sevildiği hem sevdiği hem büyüdüğü hem öğrendiği hem zorlandığı hem de eğlendiği bir evlilik yaşamasını canı gönülden isterim her şey gönlünüzce olsun
 
Dilerim bir ömür boyu çok mutlu olursunuz. Teşekkür ediyorum hem tecrübelerinizi hem de düşüncelerinizi paylaştığınız için.
 
Bismillah diyorum bu yaşta neler düşünüyorsunuz. Yarına çıkacağımızın garantisi yok ki seneler sonra sığma sığmama muhabbetleri çok boş. Ama benim anladığım bu durumu sorguladığınıza göre evlilik yapmayı istiyorsunuz. Aklınızda olmasa sorgulayamazdınız çünkü. Bu arada evlilik insanı yaşlandırır, koca değil kocatma vs laflarına hiiiiç aldanmayın. Doğru insanla gençleşirsiniz. Ben 26 yaşında evlendim. Ondan önce evlilik aklımda yoktu çünkü istediğim gibi gezip tozuyordum. Şimdi yanımda hep birlikte gezip tozabileceğim biri var. Üstelik kendisiyle gezmek istemezsem de bunu söylediğimde alınmıyor, kırılmıyor. Kendi adıma konuşursam eğer 6 yıl kendi evimde tek yaşadım. Evliliğin bana getirdiği tek fazla sorumluluk makineye bi kaç parça fazla çamaşır atıp, ütülemek oldu. Bunun dışında yemek, temizlik işlerinde hayatım kolaylaştı kesinlikle. Önceden evimi kendim temizlerdim camlarına kadar şimdi sadece günlük işleri yapıyorum eğer istersem, istemezsem de ya hafta sonu eşimle beraber yapıyoruz ya da kadın çağırıyorum. Yani evlilik benim için sorumluluklarımı yarıya indirmek oldu. Hatta fazlası bile diyebilirim çünkü canım işten çıkmak istedi çıktım ha bu arada buna pişmanım çünkü canım sıkılıyor. Kısacası doğru insanla yapılan evlilik gençleştirir.
Sizin yaşadığınız çevre baskısını ben şu an çocuk konusunda yaşıyorum. İlerde yapayalnız kalacaksınız, pişman olacaksınız vs diye konuşup duruyorlar. Valla benim aklım 1 gram bile karışmıyor. İstemiyorum bitti. Bu kararı da eşimle ortak aldık. Sadece evlat sevgisi tadabilmek için maddi manevi bi dünya sorumluluğun altına girmek istemiyoruz. Seven vardır saygı duyarım. Kimseye de akıl vermem. Çocuk yaşlandırır vs diyemem. Kendi açımdan bakacak olursam; çocuklu kadınların çoğu perişan. Ama bu beni haklı yapar mı ? Yapmaz. Çocuğu için canını verecek ebeveynler var. Ben canımı kendim için değerlendirmeyi uygun buluyorum. Yani demek istediğim şu ki aklınız karışıyorsa doğru insanı bulmak için çabalayın. İnanın ki değiyor. Rahatlıkla söyleyebilirim ki evlilik büyük konfor. Ama sadece insanların konuşmalarından bıktıysanız şunu bilin evlenseniz de insanların konuşmaları bitmeyecek. Bugün evlilik diyenler yarın çocuğunuzu soracak çocuğunuzun emmesinden, sıçmasına, anaokulundan üniversitesine kadar hep konuşacaklar. Bu işin sonu hiç gelmeyecek yani. Hatta muhtemelen evlenmediğiniz için size acıyanlar yarın çocuğunuz olduğunda ayyy ne çok çekiyor diye acıyacaklar. Hoşlarına gidiyor çünkü dert çektiğiniz düşüncesi
 
Çok teşekkür ediyorum yorumunuz için. Bir ömür mutluluklar diliyorum size. Konuyu sorgulamamın sebebi evlilik isteği değil aslında; ancak sanıyorum ki kurduğum bazı cümlelerden dolayı öyle anlaşılmışım. Ben bekar bir hayat sürüp evlenmediği için pişman olmayan kişilerin hikayelerini merak ettim daha çok. Hep diyorlar ya; “şimdi böyle düşünüyorsun ama sonra taliplerini değerlendirmediğin, evlenmediğin, çocuk sahibi olmak istemediğin için çok pişman olursun” diye, ben bu sözlere kulak asmayıp hayatına devam eden insanların şu anki yaşayışlarını, düşüncelerini merak ediyorum. Kendimi tanıyorum artık, nelerin üstesinden gelebilirim, hangi sorumlulukları alabilirim, bütün bunlara gerçekçi cevapları verebildiğimi düşünüyorum. Bunda etrafımda gördüğüm örneklerin, beden ve ruh durumumun, değerlendirmelerimin etkisi de var.
 
Son düzenleme:

Benim evlenmemiş, çocuk sahibi olmamış 40 yaşını aşmış beşten fazla kadın akrabam var. Hem anne hem baba tarafından bunlar. İki tanesi annemin akrabası doğuda bir şehirde tek yaşıyorlar, bunlar okumadılar meslekleri yok, ailelerinden kalan evde onlardan kalan emekli maaş gibi paralarla geçiniyorlar. Diğer üçü baba tarafımdan, ikisi okudular çalışıyorlar maddi güvenceleri olduğu için rahatlar, beşinci ise artık 70 küsür yaşında, annesinden kalan evde yalnız yaşıyor karadenizin bir küçük şehrinde.

Kimse bu kişiler için "keşke yuvası olsaydı" "keşke başında bir erkek olsaydı" "keşke bir evladı olsaydı" gibi ifadeler kullanmıyor. Kendilerinden de kötü şeyler duymadım pişmanlıkla ilgili. Benim gördüğüm kadarıyla kendi gözlemimle gayet normal, sıradan hayat yaşıyorlar. Evli çocuklu kadınlardan ne artıları ne eksileri var.

Benim teyzem evlendiğinde 39 yaşındaydı, üniversiteyi 21 yaşında yarıda bırakmıştı, sonrasında ne okudu ne çalıştı, babasından kalan mirasla yaşadı. Bir başka tanıdığım 40larının ortasında evlendi. Evlilik için kesin laflar etmen için önünde uzun yıllar var.
 

Senin neden kocan yok. Bas bi flörtüne nikahı.
 
Çok teşekkür ediyorum yorumunuz için. Tam da merak ettiğim bu örneklerdi aslında. Dışarıdan nasıl görünüyorlar, kendileri neler düşünüyorlar, isteyerek ya da istemeyerek hiç evlenmemiş kadınlara dair örnekler. Çünkü öyle bir profili oluşturuluyor ki, genellikle ileri yaşlardaki insanlar yapıyor bunu, sanki bekar kalan kadın acınası bir hayat yaşıyor, evlenmiş, çocuk sahibi olan kadın yalnız kalmamayı, herhangi birine yük olmamayı garanti altına alıyormuş gibi. Öyle olmadığını, hayatın sınavlarla dolu olduğunu biliyorum ama örnekleri de merak ediyorum, çevrede evli, çoluk çocuğa karışmış insanlara dair örnekler çok olduğu için bu konuda bir fikir oluşuyor zihnimde.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…