- 15 Temmuz 2019
- 4.161
- 6.652
Aynen öyle garanti yok. Haberlerde ana babasını yaşlılığında terk eden evlatlar da görüyoruz.98 yaşına kadar yaşadığımızda kendi öz çocuklarınımızın da ziyaret edeceğinin garantisi yok zaten.
Allah kimseyi muhtaç etmesin o kadar da yaşamayalım
Katılıyorum, bana bu telkinlerde bulunan teyze de gördüğüm kadarıyla evliliğin, çocuk yetiştirmenin binbir zorluğunu görmüş, hala da gören birisi ama sadece evlilikle her şeyin tamamlanacağını, yalnız kalmamanın evlilikle garantileneceğini düşünüyor sadece. Dışarıdan baktığımda ondaki güç ve tahammülün, sorumluluk hissinin bende zerresinin olmadığını bildiğim için düşünmüyorum halbuki. İyi niyetle söylediğini umuyorum, ama bu devrin evliliklerinin sürmesinin pamuk ipliğine bağlı oluşunu göremiyor muhtemelen. Sanki tüm evliler eşleriyle aynı süre ömür yaşayacak, hep birbirinin desteği olacak, hiç yalnız kalmayacak, tüm evlatlar anne babasına bakacak gibi görüyorlar. Keşke öyle olsa, ama artık çoğu kişi evlendikten ve çoluk çocuğa karıştıktan sonra anne babayı sadece bir yük gibi görüyor, kardeşler bakıma muhtaç anne babalarını birbirlerinin üzerine atmaya çalışıyor. Dilerim hepimiz iyilerle karşılaşırız ve aynı zamanda hayırlı evlatlar oluruz.Daha ne olsunErdemli bir insanın yaşamdan istekleri bunlar. Umarım bu isteklerimizi hep ister ve gerçekleştiririz. Ayrıca bu yaşların yorgunluğu bile ayrı hoş bence. Konuna gelecek olursak etrafındakiler senin rahatlığını çekemediği için akıl karıştırıcı şeyler söylüyorlar bence, kötü niyet sezdim. Bana evlilik lafı açan evlilere rahatıma göz diktinde mi evlen diyorsun, diyorum bir daha lafını açmıyorlar (bazen bu tavırlar şart oluyor karşı tarafa sınır çizmek için) Gerçekten iyiliğini düşünen insanlar bu konuda soru sormaz, yorum yapmazlar. Toplumumuz hala evliliğin ciddiyetini ve sorumluluklarını algılayabilmiş değil maalesef.
Haklısınız elbette ancak ben kendimi tanıdığım için bu kadar net oluyorum kendime karşı. Elbette bekarlığın ve evliliğin zorlukları ayrı ayrıdır ama evli bir kadının eş, ev, çocuk için aldığı sorumluluklar çok çok daha fazla görünüyor. Büyük bir sorumluluk bilinci, fedakarlık, istek, fiziken ve ruhen güç gerektiriyor. Bunlara sahip olsaydım düşünebilirdim. Yeğen sevgisi ve evlat sevgisi konusunda da kesinlikle çok haklısınız, teyzelik/halalık böyle bir şeyse annelik hissini, sevgisini hayal bile edemem derim hep, ama biliyorum ki istemem o ömür boyu sürecek sorumluluğu, kaygıyı, endişeyi. Bütün anneleri tebrik ediyorum cesaretlerinden, fedakarlıklarından ötürü.İyi de niye sürekli kötü örnekleri düşünüyorsunuz,çok karamsar bir yapınız var galiba.Burada da üzerine tuz biber ekiyorlar.
Tabi ki zorlukları var ;evlenmenin,anne olmanın.Ama onlarda bu hayatta bir deneyim.Hep mutlu olayım,diye bir dünya yok zaten.Eş olmak,aile olmak çok güzel bence.Nereye kadar yalnızlık ?Yeğen sevgisi ile evlat sevgisi arasında dağlar var,hiç aynı kefeye koymayın.Sizinki düşebilir diye uçağa binmemek gibi.
Kendinizi gayet iyi tanıyorsunuz. Teyzelerin ninelerin yönlendirmelerine he diyin geçin.Haklısınız elbette ancak ben kendimi tanıdığım için bu kadar net oluyorum kendime karşı. Elbette bekarlığın ve evliliğin zorlukları ayrı ayrıdır ama evli bir kadının eş, ev, çocuk için aldığı sorumluluklar çok çok daha fazla görünüyor. Büyük bir sorumluluk bilinci, fedakarlık, istek, fiziken ve ruhen güç gerektiriyor. Bunlara sahip olsaydım düşünebilirdim. Yeğen sevgisi ve evlat sevgisi konusunda da kesinlikle çok haklısınız, teyzelik/halalık böyle bir şeyse annelik hissini, sevgisini hayal bile edemem derim hep, ama biliyorum ki istemem o ömür boyu sürecek sorumluluğu, kaygıyı, endişeyi. Bütün anneleri tebrik ediyorum cesaretlerinden, fedakarlıklarından ötürü.
Çok naziksiniz, güzel düşünceleriniz için teşekkür ediyorum.Konu sahibi, eğitimli kültürlü kendini ifade edebilen biri olduğunuz belli. Ne güzel işiniz gücünüz var aile yanında kalıyorsunuz. Rahat batmamalıÇirkin çirkin laflara bakmayın zaten, sığamamak ne demek ya? Siz kimsiniz de milleti oraya buraya sığıntı yapıyorsunuz ? Klasik geri kafa işte. Geçen gün de 33 yaşında bekar bir arkadaşım bana kısmet bulmuş. Düşünmediğimi söyledim. Yok evlilik çok güzelmiş, evlilik güzel olmasaymış dul x kişisi ikinci kez evlenmezmiş gibi şeyler söyledi bu lafları söyleyenlere de bakın ya
Bu arada ben sizin evlenmek istediğinizi düşünmüyorum, halinizden gayet memnun gibisiniz. Aynı şeyleri paylaşıyoruz aslında, ben de yalnızlığı seviyorum ama sevilip sevmek de isterdim. Bence siz de böylesiniz.
Bahsettiğiniz kiş hayırlı bir toruna sahipmiş bence.Bizim ülkemizde evlenmeden çocuk yapılmıyor. Bence sorun orada. Geçende yaşlı bir kadının torunu yazmış. Hastaneden yatalak ninesini atmışlar. Hep torunu ilgilenmiş. Çocuk yapmayınca artık hiçbir alt soyun olmuyor. Yaşlandığında, kurumlar seni mağdur ettiğinde seninle kim ilgilenip hakkını arayacak? Bence bu ülkede sorun bu.
36da evlenip 42 den sesleniyorumEvet, siz kaçtan duyuyorsunuz bizi?
Düşünceleriniz, evlilik yorumunuz nedir? Çok mutlu olmanızı diliyorum.36da evlenip 42 den sesleniyorumbismillah daha
İlk çalıştığım kurumda 50 li yaşlarda hiç evlenmemiş 3 bayan vardı. Birbirlerine denk gelmişler ne güzel hayatlarını geçiriyorlardı. Ama onlarda dikkatimi çeken ikisi ailesiyle yaşıyordu, biri 40 lı yaşlarda artık kendi düzenini kurmak istediğini belirtip ayrı eve çıkmıştı. O ayrı evde olan daha genç, daha dinamik daha hayat doluydu.Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Bunun hayattan beklentiler ile ilgisi var. Ben evlendim Yaşım 32. 29 yaşımda evlenmiştim. Ben memnunum eşimden romantik bir insanım çünkü.
Ama bir arkadaşım şu an 29 a bu ay girdi o istemiyor.
Hatta dün sordum anne baban vefat edince ne olacağın konusunda bir endişen var mı diye. Çünkü tek çocuk
Hayır dedi. Babadan kalanlarla da rahat yaşar. Ev maas araba vs
Erkeklerle görüşürüm ama özgür olmak daha güzel dedi. Hayat bence nasıl algiladigimiz ile ilgili
Ben sorunca mi aklına geliyor sanıyorsunuz?ama sizin arkadaşınıza sorunuz genel olarak konu sahibini de rahatsız eden sorulardan neden sordunuz kii
Çocuk fikri yoksa uzatabildiğiniz kadar uzatın ☺ evlilik güzel fakat sorumlulukları öncelikler hep değişiyo. Öyle sosyal medyadaki gibi sosyal olamıyorsunuz. Buna eş müdehale ettiğinden değil gerçekten öncelikler değişiyor. Çok teşekkür ederimDüşünceleriniz, evlilik yorumunuz nedir? Çok mutlu olmanızı diliyorum.
Dilerim bir ömür boyu çok mutlu olursunuz.Merhabalar önceden aslaaaaaa evlenmek istemeyen biri hatta evlilikten deli gibi korkan biri olarak size birkaç şey söylemek istiyorum yaşım 28 bu arada ve şu an evliyim, eşimle tanışmasaydım kesinlikle ve kesinlikle evlenmeyi düşünmüyordum hayat çok güzel çok eğlenceli geçiyordu tıpkı sizin gibiydim ama hiç öyle düşünmedim bana da söylendi evlilik falan filan böyle şeyler ama ben hep şunu düşündüm sırf evlenmek için evlenmek istemiyorum belki de yalnız çok daha mutlu olacağım derdim ve planım da buydu yalnız tek başıma her güzel şeyi tecrübe edinerek yaşayacaktım dediğim gibi eşimle tanıştım ve bambaşka planların hayallerin başrolü oldum, size tavsiyem gerçekten size layık olan ve sizin de ona layık olabileceğiniz birini seçebilmeniz eş seçimi o kadar önemli bir şey ki cidden bunu evlenince daha iyi anladım evlilik zor ama eşler kolaylaştırırsa muhteşem bir şey o uyum yakalanırsa inanın evlilik çok kötü ve çok korkulacak bir şey de değil, evlenmek zorundaymış gibi hissetmeyin kendinizi herkes evlenmek veya çocuk sahibi olmak zorunda değil bunlar istek ile olan şeyler sizin ne istediğiniz önemli ayrıca yaşınız çok büyük de değil ki bence evliliğin bir yaşı da olmaz nasipten öte yol yok bence erkenden böyle şeyleri düşünmeyin insanlarım ne söylediğini de umursamayın kendi hayatınızı siz yaşıyorsunuz onlar değil bugün evlen evlen diyenler yarın siz kötü bir şey yaşayınca herkes el ayak çekiyor herkes kendi hayatını yaşıyor o yüzden söylenenler de sizi şüpheye düşürmesin sevgilerha bu arada ben her kadının hem sevildiği hem sevdiği hem büyüdüğü hem öğrendiği hem zorlandığı hem de eğlendiği bir evlilik yaşamasını canı gönülden isterim her şey gönlünüzce olsun
Çok teşekkür ediyorum yorumunuz için. Bir ömür mutluluklar diliyorum size.Bismillah diyorum bu yaşta neler düşünüyorsunuz. Yarına çıkacağımızın garantisi yok ki seneler sonra sığma sığmama muhabbetleri çok boş. Ama benim anladığım bu durumu sorguladığınıza göre evlilik yapmayı istiyorsunuz. Aklınızda olmasa sorgulayamazdınız çünkü. Bu arada evlilik insanı yaşlandırır, koca değil kocatma vs laflarına hiiiiç aldanmayın. Doğru insanla gençleşirsiniz. Ben 26 yaşında evlendim. Ondan önce evlilik aklımda yoktu çünkü istediğim gibi gezip tozuyordum. Şimdi yanımda hep birlikte gezip tozabileceğim biri var. Üstelik kendisiyle gezmek istemezsem de bunu söylediğimde alınmıyor, kırılmıyor. Kendi adıma konuşursam eğer 6 yıl kendi evimde tek yaşadım. Evliliğin bana getirdiği tek fazla sorumluluk makineye bi kaç parça fazla çamaşır atıp, ütülemek oldu. Bunun dışında yemek, temizlik işlerinde hayatım kolaylaştı kesinlikle. Önceden evimi kendim temizlerdim camlarına kadar şimdi sadece günlük işleri yapıyorum eğer istersem, istemezsem de ya hafta sonu eşimle beraber yapıyoruz ya da kadın çağırıyorum. Yani evlilik benim için sorumluluklarımı yarıya indirmek oldu. Hatta fazlası bile diyebilirim çünkü canım işten çıkmak istedi çıktım ha bu arada buna pişmanım çünkü canım sıkılıyor. Kısacası doğru insanla yapılan evlilik gençleştirir.
Sizin yaşadığınız çevre baskısını ben şu an çocuk konusunda yaşıyorum. İlerde yapayalnız kalacaksınız, pişman olacaksınız vs diye konuşup duruyorlar. Valla benim aklım 1 gram bile karışmıyor. İstemiyorum bitti. Bu kararı da eşimle ortak aldık. Sadece evlat sevgisi tadabilmek için maddi manevi bi dünya sorumluluğun altına girmek istemiyoruz. Seven vardır saygı duyarım. Kimseye de akıl vermem. Çocuk yaşlandırır vs diyemem. Kendi açımdan bakacak olursam; çocuklu kadınların çoğu perişan. Ama bu beni haklı yapar mı ? Yapmaz. Çocuğu için canını verecek ebeveynler var. Ben canımı kendim için değerlendirmeyi uygun buluyorum. Yani demek istediğim şu ki aklınız karışıyorsa doğru insanı bulmak için çabalayın. İnanın ki değiyor. Rahatlıkla söyleyebilirim ki evlilik büyük konfor. Ama sadece insanların konuşmalarından bıktıysanız şunu bilin evlenseniz de insanların konuşmaları bitmeyecek. Bugün evlilik diyenler yarın çocuğunuzu soracak çocuğunuzun emmesinden, sıçmasına, anaokulundan üniversitesine kadar hep konuşacaklar. Bu işin sonu hiç gelmeyecek yani. Hatta muhtemelen evlenmediğiniz için size acıyanlar yarın çocuğunuz olduğunda ayyy ne çok çekiyor diye acıyacaklar. Hoşlarına gidiyor çünkü dert çektiğiniz düşüncesi
Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Niye yük olasınız da sağlıklı olduktan sonra.kendi evinizde yaşar gidersiniz.ama açık söylemek gerekirse sizin durumunuzda olan insan sayısı gerçekten çok az.ben de çok merak ediyorum bu kadar kişi kendine uygun birilerini nasıl bulabiliyor diye.bu forumda geziniyorum.şöyle yalnızım böyle yalnızım diye konu açan insanların bile eşi var.sen de sanıyorsun ki bana dert ortağı çıktı.biri daha yeni konu açmış göğüslerim çok küçük diye ben de dedim heralde sevgili bulamıyorum diyecek.eşi varmış herkes evli, en leş en çirkin en eğitimsiz en akilsiz insan bile evli.sokaktaki dilencilerin bile kocası var.nereden birbirlerini buluyorlar nasıl yapıyorlar.sanki bakkalda satılıyor.o kadar normal birşey gibi bahsediyorlar evlendikten sonra evlendikten önce falan.tuhaf yani.ne diyeyim kısmeti olmayan hiç doğmasın bence ama yapacak birşey yok işte.
Çok teşekkür ediyorum yorumunuz için. Tam da merak ettiğim bu örneklerdi aslında. Dışarıdan nasıl görünüyorlar, kendileri neler düşünüyorlar, isteyerek ya da istemeyerek hiç evlenmemiş kadınlara dair örnekler. Çünkü öyle bir profili oluşturuluyor ki, genellikle ileri yaşlardaki insanlar yapıyor bunu, sanki bekar kalan kadın acınası bir hayat yaşıyor, evlenmiş, çocuk sahibi olan kadın yalnız kalmamayı, herhangi birine yük olmamayı garanti altına alıyormuş gibi. Öyle olmadığını, hayatın sınavlarla dolu olduğunu biliyorum ama örnekleri de merak ediyorum, çevrede evli, çoluk çocuğa karışmış insanlara dair örnekler çok olduğu için bu konuda bir fikir oluşuyor zihnimde.Benim evlenmemiş, çocuk sahibi olmamış 40 yaşını aşmış beşten fazla kadın akrabam var. Hem anne hem baba tarafından bunlar. İki tanesi annemin akrabası doğuda bir şehirde tek yaşıyorlar, bunlar okumadılar meslekleri yok, ailelerinden kalan evde onlardan kalan emekli maaş gibi paralarla geçiniyorlar. Diğer üçü baba tarafımdan, ikisi okudular çalışıyorlar maddi güvenceleri olduğu için rahatlar, beşinci ise artık 70 küsür yaşında, annesinden kalan evde yalnız yaşıyor karadenizin bir küçük şehrinde.
Kimse bu kişiler için "keşke yuvası olsaydı" "keşke başında bir erkek olsaydı" "keşke bir evladı olsaydı" gibi ifadeler kullanmıyor. Kendilerinden de kötü şeyler duymadım pişmanlıkla ilgili. Benim gördüğüm kadarıyla kendi gözlemimle gayet normal, sıradan hayat yaşıyorlar. Evli çocuklu kadınlardan ne artıları ne eksileri var.
Benim teyzem evlendiğinde 39 yaşındaydı, üniversiteyi 21 yaşında yarıda bırakmıştı, sonrasında ne okudu ne çalıştı, babasından kalan mirasla yaşadı. Bir başka tanıdığım 40larının ortasında evlendi. Evlilik için kesin laflar etmen için önünde uzun yıllar var.