Başta yaşınızı okumasam 40lı yaşların sonlarında biri sanardım. Daha 33 yaşındasınız bu kadar karamsar olmak için çok erken değil mi?Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum.
Karamsarlık değil de ben verilen örneklerin ne kadar gerçekçi olup olmadığını merak ediyorum açıkçası. Evlenmediği için herkes pişman olur mu, her evlenmeyen bir başkasına yük mi olur? Evlilik mutlak ilerisi için yalnız kalmama garantisi gibi mi görülüyor insanlar için?Başta yaşınızı okumasam 40lı yaşların sonlarında biri sanardım. Daha 33 yaşındasınız bu kadar karamsar olmak için çok erken değil mi?
Kardeş yeğen falan var anladığım kadarıyla, elden ayaktan düşersem onların başına kalırım diye mi düşünüyosunuz?Karamsarlık değil de ben verilen örneklerin ne kadar gerçekçi olup olmadığını merak ediyorum açıkçası. Evlenmediği için herkes pişman olur mu, her evlenmeyen bir başkasına yük mi olur? Evlilik mutlak ilerisi için yalnız kalmama garantisi gibi mi görülüyor insanlar için?
Aslında üzülmüyorum, öyle anlaşılmış, muhtemelen benim yanlış ifade etmem sebebiyle. Aynen bu şekilde düşünüyorum, sırf yalnız kalmamak için veyahut yaşım geçiyor diye hiç uyum sağlayamayacağım biriyle bir araya gelme düşüncesi bile beni rahatsız eder. Bugün bir komşumuz bana telkinde bulununca, bekar kadınlar gerçekten bu durumu mu yaşıyorlar ilerleyen yaşlarda diye merak ettim.İlerde bi yere sığamıycam diye sevmediğim biriyle evlenip ömrümün kalan 40 senesini mutsuz geçirmem ben. Yaşınız henüz genç bunları düşünüp üzülmek için bence.
Sadece evlilik değil ki, tüm dünya beyaz sağlıklı erkekler için düzenlenmiş resmen. Çocuğun, kadının, kızın, engellinin, siyah renklilerin dünyası mı sizce bu dünya?Ben hiç evlenmedim. Yurtdışındayım, yanlız yaşıyorum. Evliliğin kadınlara kurulmuş bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Şimdi evli hanımlar bana kızar ama evlilik sadece erkeğin konforu için yapılan bişeydir
Evlenmeyen kadınlar evli kadınlardan daha sağlıklı olur, daha uzun yaşar ve daha genç görünür. Zaten memuriyetin varmış. Kime, neden muhtaç olasın ki. Erkekler kadını kocatır, o yüzden koca deniyor onlaraKaramsarlık değil de ben verilen örneklerin ne kadar gerçekçi olup olmadığını merak ediyorum açıkçası. Evlenmediği için herkes pişman olur mu, her evlenmeyen bir başkasına yük mi olur? Evlilik mutlak ilerisi için yalnız kalmama garantisi gibi mi görülüyor insanlar için?
Ne sığamayacaksın yaaaaa, sığmaya ihtiyacın mı var? Çalışıyorsun, maaşın var. Elden ayaktan düşecek kadar yaşayacağının garantisi var mı? Tut ki yaşadın, en kötü ihtimalle yaşlı bakım evleri var, gider yerleşirsin birine. Ben 2 çocuğum olduğu halde onların yanında kalmayı değil bakım evini düşünüyorum. Eskidenmiş o sığamamak.Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Kardeşlerim, yeğenlerim var. Açıkçası yük olurum diye de düşünmedim, Allah korusun bir başkasına yük olmaktan hepimizi. Komşumuz böyle bir konuşma yapınca gerçekten bekar olunca böyle mi oluyor diye merak ettim.Kardeş yeğen falan var anladığım kadarıyla, elden ayaktan düşersem onların başına kalırım diye mi düşünüyosunuz?
Benim profesör bir hocam vardı, ben üniversitedeyken emekli oldu uzun bir ara tek başına yaşadı yardımcısı vardı, öğrencileri vardı, komşuları vardı... Eşi vefat etmişti seneler önce, kızı da yurtdışında yaşıyordu. Baktı ki yaşlılık zorluyor, ben kimseye yük olamam dedi özel bakım evine yerleşmişti çok da mutluydu orada, ziyaretine giderdi tüm sevenleri oraya onu hep mutlu gördük derlerdi öyleydi de.Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Evlenmeyen kadınlar evli kadınlardan daha sağlıklı olur, daha uzun yaşar ve daha genç görünür. Zaten memuriyetin varmış. Kime, neden muhtaç olasın ki. Erkekler kadını kocatır, o yüzden koca deniyor onlara
İlla bir yere sığmak zorunda mısınız?İşiniz var sağlığınız yerinde,aklınız başınızda kendi evinizde kendi duzeninizde yaşayacaksınız.Neden insanlar size sığıntı muamelesi yapıyor çok saçma.....Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Kesinlikle istemekle çok alakalı. Pek istediğimi de sanmıyorum açıkçası. Bu hayatı iyi bir insan olarak yaşama isteğimden başka hayalim de yok. Tembel bir insanım, evlilik, eş, çocuk sorumluluğu alabilecek bir yapım da yok ama pişmanlığını yaşar mıyım onu da bilmiyorum. Hep örnek verdiklerinde evlenmediği için çok pişman olan kişileri örnek veriyorlar, o zaman onlar da benim gibi mi düşünüyorlardı acaba diye de merak ediyorum.Öncelikle evde oturup birilerinin gelmesini bekleyip bu benim kaderim demek ki demek baştan yanlış.
Evlilik niyetiniz yoksa evlenmezsiniz. Evet evlilik sorumluluk istiyor bekarlıkla farklı kulvardalar.
Yalnızlığı seven birisi için hiç evlenmemek sorun değil bence. Ben mesela iki günden fazla süren yalnızlığı sevemiyorum.
Bir örrnek vermek gerekirse komşum 98 yaşında öğretmen bir teyze. 45 yaşında evlenmiş çocuğu olmamış. İster istemez hüzünleniyor üvey çocukları var ama sürekli ziyaretine gelmiyorlar. Bu benim etrafımdaki bir örnek herkes böyle olacak diye bir şey yok. Bazı insanlar böyle daha huzurludur belki de. Önemli olan bu hayatı ne şekilde yaşamak istediğin.