Merhaba açıkçası bu bahsettiğiniz durum kişiye koşullara ve isteğe bağlı bir durum bence . Üşengeç bir insan olduğunuzu tahmin ediyorum ilişkiler evlilik süreci evlilik sonrası çocuk vs hepsi birer birer insan hayatında zaman emek enerji isteyen durumlar olarak karşımıza çıkıyor yani hep bir hareketlilik hep bir değişime ayak uydurma çabası. Sizin zaten böyle bir istediğiniz olsaydı emin olun arayışınız buna yönelik olurdu yeğenimi seviyorum bu da bana yetiyor diyorsunuz benim 4 yeğenim varken evlendim ve çocuk istedim yani bu fikir bir kere bile aklıma gelmedi suan okuyunca tuhaf bir karşılaştırma dedm içinden tabi bu benim fikrim . Arayışınızın olmaması demek isteğinizin olmaması demektir. Bu yüzden hiç caninizi sıkmayın. Çünkü yalnızlığı seven kişiler için evlilik zor .Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Evlilik çok da matah bişey değil. Güzel kötü değil ama zor yani. Bir de boşanabilirsin çocuğun olmayabilir vs vs yani bu dedikleriniz evlenince de olabilecek şeyler.Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Cok uzulerek bu yoruma bazi zamanlar katiliyorum, hatta su siralar baya katiliyorum.Ben hiç evlenmedim. Yurtdışındayım, yanlız yaşıyorum. Evliliğin kadınlara kurulmuş bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Şimdi evli hanımlar bana kızar ama evlilik sadece erkeğin konforu için yapılan bişeydir
Bizim toplumumuzda evliliğe sadece düzen kurma gözüyle bakıldığı için malesef böyle yorumlar yapılıyor. Evlilik bence sevdiğiniz kişiyle bir ömür yaşamak istiyorum ben denildiğinde yapılması gereken birşey.Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Daha ne olsunHakikaten öyle; hiçbir hayalim, idealim, hiç kimseden zerre beklentim yok. Çok şükür mesleğim var, ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum, kendimi mutlu etmeye çalışıyorum. İyi bir insan olarak, kimseyle hiçbir mücadele içerisine girmeden, incitmeden yaşayıp gitmek istiyorum. Yorulmuş da olabilirim, eskiden daha canlı, heyecanlıydım, ama bu halimden de şikayetçi değilim açıkçası.
İyi de niye sürekli kötü örnekleri düşünüyorsunuz,çok karamsar bir yapınız var galiba.Burada da üzerine tuz biber ekiyorlar.Halimden memnunken, kendimi tanıdığım için böyle bir konuda kaygıya kapılmıyorken, sanki onların verdikleri örneklere göre, gelecekteki acınası ihtimallerin farkında değilmişim, pişman olacakmışım gibi konuşmalarına anlam veremiyorum inanın. Üzmek de istemedim fevri cevap verip, biliyorum ki kötü niyetle söylemedi ama dışarıdan kendi yaşadıklarına, evli başka insanların yaşadıklarına bakınca kimin daha çok yorulduğunu, mecburiyetler yaşadığını görebilir halbuki.
Çocukları çok sevdiğim için etrafımda sen de evlen, çocukların olsun, sonra çok geç kalırsın pişman olursun sözlerini de çok duyuyorum. Ben çocukları seviyorum ancak sorumluluğunu sevmiyorum. Bu örneği o yüzden verdim.Merhaba açıkçası bu bahsettiğiniz durum kişiye koşullara ve isteğe bağlı bir durum bence . Üşengeç bir insan olduğunuzu tahmin ediyorum ilişkiler evlilik süreci evlilik sonrası çocuk vs hepsi birer birer insan hayatında zaman emek enerji isteyen durumlar olarak karşımıza çıkıyor yani hep bir hareketlilik hep bir değişime ayak uydurma çabası. Sizin zaten böyle bir istediğiniz olsaydı emin olun arayışınız buna yönelik olurdu yeğenimi seviyorum bu da bana yetiyor diyorsunuz benim 4 yeğenim varken evlendim ve çocuk istedim yani bu fikir bir kere bile aklıma gelmedi suan okuyunca tuhaf bir karşılaştırma dedm içinden tabi bu benim fikrim . Arayışınızın olmaması demek isteğinizin olmaması demektir. Bu yüzden hiç caninizi sıkmayın. Çünkü yalnızlığı seven kişiler için evlilik zor .
Ailemle yaşamaktan mutluyum çünkü, onlara duyduğum sevgi ve özlem zorluyordu beni başka şehirde yaşadığım dönem. Aileme çok bir faydam da yok aslında, onlar bana karşı oldukça fedakarlar, hem mutlu hem de rahatım onların yanında. Onlar için hayırlı bir evlat olabilirim umarım.Evlilik çok da matah bişey değil. Güzel kötü değil ama zor yani. Bir de boşanabilirsin çocuğun olmayabilir vs vs yani bu dedikleriniz evlenince de olabilecek şeyler.
Sadece şuna takıldım bu haşta ve maddi olanakta neden ayrı eve çıkmıyorsunuz. Kendi düzeninizi kurun bence.
İşte bu örnekleri anlayamıyorum. Halbuki evlilik yalnız ve muhtaç kalmamayı garantilemek değil ki. Herkes yuvasını kursun, mutlu da olsun, ancak ben altından kalkamayacağım bir sorumluluğu neden yükleneyim ki? İnsanın yalnızca kendi sorumluluğunu alması ile eş, eş ailesi, çocuk, hatta sonrasında torun sorumluluğunu alması bana çok zor geliyor. Dışarıdan bakıyorum ailelerimize, diğer evli, çocuklu insanlara, hepsi hem çokça sorumlulukla mücadele ediyor hem de onca fedakarlıklara karşılık, belli bir yaşa geldikten sonra hürmetten, sevgiden, ilgi ve bakımdan mahrum bırakılıyorlar, üzülüyorum da bu duruma. Durum böyleyken de kimseye yük olmadan, hiç kimseden hiçbir şey beklemeden, iyi bir insan olarak ömrümü sürdürüp gitmek isteği dışında bir idealim olmuyor. Hepimizin hakkında en hayırlısı olsun inşallah.Bende 27 yasındayım evlenmek ıstemıyorum gorustuklerım oluyor ama dusunmuyorum gerek aile yapımdan ( toksık evlilik) gerekte bılmıyorum sorumluluk alamam gibime geliyor. Annemle fix konusmamız böyle. Pişman olursun, yalnızlık iyi değil herkes yuvasını kursr sen kalırsın falan. Bılmıyorum bende tamda o olay ustune açılmış konu garip geldi hahaahahha hayırlısı olsun en güzel şekilde hakkımızda
Aynen öyle çocuk sevmek ile çocuk sahibi olmak aslında pek alakalı değil.Çocukları çok sevdiğim için etrafımda sen de evlen, çocukların olsun, sonra çok geç kalırsın pişman olursun sözlerini de çok duyuyorum. Ben çocukları seviyorum ancak sorumluluğunu sevmiyorum. Bu örneği o yüzden verdim.
Bu kadar bağlıysanız evlilik zorlar zaten sizi. Anda kalın keyfini cıkarın hayatınızın zaten memnunsuniz da. Herkes evlenecek ya da çocuk saahibi olacak diye birşey yok. Ama en azından dünyayıngezin tatillerde değerlendirin derimAilemle yaşamaktan mutluyum çünkü, onlara duyduğum sevgi ve özlem zorluyordu beni başka şehirde yaşadığım dönem. Aileme çok bir faydam da yok aslında, onlar bana karşı oldukça fedakarlar, hem mutlu hem de rahatım onların yanında. Onlar için hayırlı bir evlat olabilirim umarım.