- 4 Eylül 2024
- 10
- 37
- 22
Cok dogru bir tespit. Evliyim, kocamla birlikte her isimizi yapiyoruz ama evliliklerin geneli bu sekilde degil. Ne kadar modern bir erkek olarak gozukseler de evlenince iclerinden o varos ataerkil huylari cikiveriyor birden.Ben hiç evlenmedim. Yurtdışındayım, yanlız yaşıyorum. Evliliğin kadınlara kurulmuş bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Şimdi evli hanımlar bana kızar ama evlilik sadece erkeğin konforu için yapılan bişeydir
Bence insanlarin laflarini cok dikkate almamalisiniz. Ben esimle 8 yildir evliyim ve daha yeni cocuk sahibi olduk. Bunun oncesinde cocuk yapin diye cok baski yapmislardi bize. Cok guzel, cocuk sahibi olmak baska diye bir suru sey anlatip ozendirmeye calismislardi. Cocuk olduktan sonra ayni kisiler arayip cok zor degil mi demeye basladilar. Bir yurusunler o zaman siz gorun, bir ergenlige girsinler gorursunuz siz diyorlar simdi Herkes kendine yanci arama derdinde. Kendinizi nasil rahat ederseniz o sekilde yasayin.Çok naziksiniz, güzel düşünceleriniz için teşekkür ediyorum.Çok şükür, gerçekten aileme karşı hissettiğim minnettarlığı ifade edemem hiçbir sözle. Onlar için hayırlı bir evlat olmayı diliyorum Allah’tan.
Kendisi evli olmamasına rağmen evliliğin çok güzel olduğu düşüncesine sahip olan arkadaşınız bir hayli güvenilir (!) geldi bana.Bakış açısı çok önemli gerçekten de.
O kadar alıştım ki bu rahatlığa ve beklentisizliğe, bir gün bir evlilik yoluna girersem, gözüm kararmış, mucizevi bir cesaret hissi gelmiş gibi bir durum olur kendi adıma. Çünkü evliliği yürütmenin, çocuk sahibi olup onu iyi bir şekilde yetiştirmenin ne kadar büyük bir özveri, kendine güven, cesaret ve fedakarlık gerektirdiğini görebiliyorum. Evliliğin, eş ve anne olmanın, özellikle kadına yüklediği sorumluluğun ne kadar büyük ve zor olduğunu da görebiliyorum. İstemeden kimse bu sorumlulukların altından kalkamaz diye düşünüyorum.
Sevmek, sevilmek kısmında haklısınız, ancak o da olmazsa da olmaz değil benim için artık.
Evlenmek zorunda değilsiniz ama bazı şeyler eksik kalmış mesela hayatınız sürekli ev iş ekseninde mi dönüyor? Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz hobiniz uğraşınız var mı? Seyahat eder misiniz tatil ve yeni yerler görmek maksatlı? Özgür müsünüz yoksa hala aile kuralları ile mi yaşıyorsunuz?Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
yorumları okumadım muhakkak diğer arkadaşlar yazmışlardır.Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Bir kere 40 yaşından sonra kafalar kpmple değişiyor bence , herşey idrak ediliyor tam manasıyla ve pek hayatın bir espirisi kalmıyor bencee , ayrıca bir şeyi denemeden size göre mi değil mi bilemezsiniz ki , keşke evlenseydim diyeceksiniz belli şimdi den , bunu kesin demiyecek birisi bu soruyu sormazdıÖncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Yanlış anlaşıldım sanırım. Bu sığamamak düşüncesi bana ait değil, hiç böyle bir şey düşünmedim de şimdiye kadar. Sadece komşumuz böyle bir kelime kullanınca şaşırdım. Zira etrafımda bekar bir ömür süren, ileri yaşlara gelmiş örnek olmadığı için tüm bekar kadınlar bunu mu yaşıyor, şartları ne olursa olsun her biri bir noktada pişman mı oluyor diye merak ettim. Konuyu da, etrafında bekar bir hayat yaşamış, ileri yaşlara gelmiş tanıdığı olanlardan bu kişilerin mevcut düşünceleri, hayat şartlarına dair örnekler var mı diye açtım. Görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ediyorum. Hayatınızın güzelliklerle dolu olmasını, mutlu olmanızı diliyorum.Bir yere sığamamak tabirini genelde evlenip boşanmış ve tekrar ailesiyle yaşamak mecburiyetinde kalmış hanımlar kullanır.
Bekar birinden böyle bir düşünceyi duymak şaşırttı. Üstüne memur olup kendini geçindiren ve ailesine dahi muhtaç olmayan birinden duymak daha da şaşırttı.
37 yaşındayım hiçbir zaman içimde evlilik ya da çocuk hevesi olmadı. Ailemle yaşıyorum ama onlar olmadığında ne yaparım diye bir kuruntum yok çünkü yalnız kalmayı çok seviyorum. Herkes evlenecek diye bir şart bir kural yok. Ayrıca bunun kader boyutu da var. Böyle düşüncelerle kendinizi sıkmayın hayat yalnız da çok güzel geçiyor. :)
Ya hu mesleğin varmış ne güzel, birilerinin yanında sığıntı olmak veya sığamamak gibi bir probleminiz olamaz , cahil insanlarla görüşmeyin lütfen...Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?
Kesinlikle doğru...Ben hiç evlenmedim. Yurtdışındayım, yanlız yaşıyorum. Evliliğin kadınlara kurulmuş bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Şimdi evli hanımlar bana kızar ama evlilik sadece erkeğin konforu için yapılan bişeydir
Çok sosyal biri değilim açıkçası. Etrafımda mutlaka birileri olsun, yalnız kalmayayım düşüncesinde olmadım hiçbir zaman. Ailem çok şükür kısıtlayıcı değildir. Evde vakit geçirmekten keyif alan, tek başıma bir şeyler yapmaktan huzur duyan biriyimdir. Yakın arkadaşlarım da vardır, karşı taraftan hadi şunu yapalım, şuraya gidelim motivasyonu olduğu zaman, aynı zamanda istiyorsam birlikte gezi, tur, yemek, tatili organizasyonlarına katılırım ama bu teklifler genelde karşı taraftan gelir. Keyif alacağım bir ortam ise dahil olurum, yoksa tek takılmayı daha çok severim. Çocukları çok severim ancak anne olmayı sorumluluklarından, kaygılı ve panik biri olmamdan dolayı istemem, aynı şekilde evliliği de öyle.Evlenmek zorunda değilsiniz ama bazı şeyler eksik kalmış mesela hayatınız sürekli ev iş ekseninde mi dönüyor? Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz hobiniz uğraşınız var mı? Seyahat eder misiniz tatil ve yeni yerler görmek maksatlı? Özgür müsünüz yoksa hala aile kuralları ile mi yaşıyorsunuz?
Yani bekar ve özgür olmak, kendinize, hobilerinize, eğlenceye zaman ayırmak güzel dolu bir hayatınız varsa eksikliğini hissetmezsiniz. Ama tüm hayatınız iş ve aile ekseninde devam ediyorsa aile üyeleriniz vefat falan ederse boşluğa düşersiniz. Birde çocuk isteyip istememe durumu var , yani sırf istiyorum diye evlenilmez ama istek varsa alternatifler de değerlendirilir anlamında söylüyorum.
Ayrıca benim tanıdıklarım var erkek ve bayan yaşları 40 üstü hepsinin hiçbiri pişman değil neden evlenmedim ki demiyorlar. İşleri güçleri yerinde kendi evleri meslekleri paraları var. Ama en önemlisi kendi hayatlarını istedikleri gibi dolu dolu yaşıyorlar.
Anneciğinize Allah’tan rahmet diliyorum.Rahmetli anneciğim hep derdiki. Adı üstünde KOCA . Kadınları kocatmak için yaratılmışlar.. Herkes evlenmek zorunda değil , herkes çocuk yapmak zorundada değil. Ellalemin ne dediğini umursama bugün evlensen yarın çocuk yap derler, kızın olsa oğlun olsun derler, oğlun olsa birde kız olsun derler , ikiside olsa ( misal ben) 2 çocuk az derler vs vs. Okumuş eğitimli kendi ayaklarının üzerinde duran bir kadın kimseye muhtaç olmaz. Rabbım gönlüne göre versin
Görüşünüzü ve çevrenizdeki örnekleri paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum. Genelde etrafımda bana evlilik konusunda telkinlerde bulunan genç/orta yaş kişilerden, şimdiki aklım olsa yine evlenirdim de geç evlenirdim sözleri duyuyorum.yorumları okumadım muhakkak diğer arkadaşlar yazmışlardır.
siz meslek sahibi, geliri olan kendi ayakları üstünde duran bi kadınsınız, neden başkalarına yük olasınız, neden bir yere sığamayasınız?
benim etrafımda evlenmiş ve yaşı ileri olan kadınlar var, bunlardan iki tanesi meslek sahibi kendi parasını kazanan kadınlar ve kimseye yük değiller.. ikisinin de hem evi var hem birikmişi, ikisi de emekli...
3. sü hiç çalışmamış, bi kere evlenip kısa süre sonra boşanmış, sigortasını dışarıdan babası ödemiş emekli etmiş, şu an babasından 3 kardeşe kalacak olan evde tek başına oturuyor.. mesela bunun sonu ne olur bilemiyorum, bence kardeşlerinin insafına kalmış, eğer onu güçsüz görüp kendi haklarından vazgeçerlerse evi ona bırakırlarsa rahat rahat yaşar ve ölür ama herkes kendi hakkını alırsa onun elinde bişey kalmaz....
sizin böyle bi durumunuz yok, rahat olun, evlenmek zorunda değilsiniz... şimdiki aklım olsa ben de evlenmezdim..
Yanlış anlaşılmış olabilirim, bu fikir bana ait değil, hiç böyle de düşünmedim açıkçası. Bu kaygıya da kapılmadım ama hep sonrasında çok pişman olursun sözleri duyunca, kendi isteğiyle yalnızlığı tercih etmiş tüm bekar kadınlar mı zamanında evlenmediği, çoluk çocuğa karışmadığı için pişmanlık duyuyor ileri yaşlarda diye merak ettim. Etrafımda ileri yaşlara gelmiş bekar örnek olmadığı için burada sormak istedim belki örnekler verilir diye. Teşekkür ediyorum görünüşünüzü paylaştığınız için.Asıl sorun şu; İlla bir yerlere sığmak zorundasın fikrine kalpılmak. Ne alaka! Bir yerlere sığmak zorunda değiliz. Hele ki mesleğimiz varsa. Eskiden dil diş bilmez kadınlarımız mecburen istemese de sırf bu yüzden evlenmek zorundaydı.
Cocuk sevgisini yegenlerınızle alamadıgınızı Evladınız olunca anlayacaksınız.Öncelikle mutlu günler diliyorum herkese. 33 yaşındayım, memurum 12 sene oldu atanalı, ailemin yanında yaşıyorum. Bekarım, herhangi bir nişan, söz durumu geçmedi başımdan. Şimdiye kadar evimize benim için bir tane bile görücü gelmedi. Arkadaşlarım vesilesi ile tanıştığım birkaç kişi oldu ancak bazen karşı taraf devam etmedi, bazen de ben devamını getirmek istemedim ısınamadığım için. İkinci görüşme olmadı yani hiçbiriyle. Geçen senelerde ara ara kederlenirdim etrafımda emsallerimin çoluk çocuğa karıştığını görünce, ancak artık kabullendim üzülmüyorum. Yalnızlığı, sessizliği seven bir yapım var zaten. Günlerce evde otursam, bir yerlere gitmesem, kimselerle konuşmasam sıkılmam. İş hayatında arkadaşlarımla iletişimim iyidir, sevdiğim arkadaşlarım vardır ancak genelde onlar gelirler yanıma, bir arada olalım, bir şeyler yapalım isterler, uyum sağlarım, ama hiç arkadaşım olmasa da yalnız hissetmem kendimi, tek başıma bir şeyler yapmaktan daha çok keyif alırım. Yaşım ilerleyince etrafımdaki yetişkin insanlar sürekli evlilik telkinlerinde bulunmaya başladılar. Annen baban başında şimdi, ancak sonrasında kimsenin yanına sığamazsın, bir yuvan olsun, çocukların olsun, şu kişi taliplerini hep reddetti de şimdi sürünüyor, kimsenin yanına sığmıyor, eziliyor, hor görülüyor vs.
Ben kadere inanıyorum, varsa kaderimde evlilik, mutlaka bir şekilde gerçekleşecektir. Olmadı veya olmayacak diye kederlenmek istemiyorum, artık kaygılanmıyorum da, kendimi de tanıyorum. Sorumluluk almak isteyen bir yapım da yok zaten, çocuk yetiştirmek, eş ve aile sorumluluğunu kaldırabilme gücünü bulamıyorum kendimde. Çocuk sevgisini yeğenlerimle alıyorum, sorumluluğu olmadığı için stressiz doya doya seviyorum. Hiç evlenmemiş olmak ilerisi için çok mu travmatik bir durum sizce? Evlenmemiş kadınlar başkalarına yük mü oluyor, bir yere sığamıyorlar mı? Etrafınızda hiç evlenmemiş orta/ileri yaşlara gelmiş kadınlar var mı, nasıl bir yaşayış halindeler?