Teşekkür ederim. Bu kaygı olayı herkeste var hem de insanı öldürecek cinsten. Henüz gençken kpss için bir senemi feda mı etsem diye ben de düşündüm aslında ama öte yandan ailemi de düşünüyorum. Herkesin ailesi çocuğunun koca sene evde kpss çalışıp para getirmemesine sıcak bakmıyor. Evde annem ve babamla birlikte çekirdek ailemle yaşıyor olsaydım sorun olmazdı ama şu durumda evdeki anneannem, benim daha okulumun bitmesine 3 ay varken "evde oturursan bozuşuruz, iş arayacaksın" bilmem ne muhabbeti yapan bir insan üstelik annemle tartıştılar bile bu konuda. Annem "piyasanın hali ortada, iş bulmak çok zor" dedikçe anneannem aksini söyleyip durdu. Ben muhatap bile olmak istemedim. Yaşlı diye bişey demek istemedim, dersem kalbi kırılır çünkü. Ama muhtemelen 2017'nin ilk aylarına kadar iş bulamazsam kpss'ye başlarım diye düşünüyorum en azından aileme de "özel sektörde GERÇEKTEN iş yok, çare devlet" diyebilirim. :) O zaman belki beni daha iyi anlarlar.Kaygılarını anlıyorum.
Aslında tüm bunları kafana takman kendi içinde de bir kaygı durumunun olmasından kaynaklı farkında mısın?
Herkes kendi görüşüne göre öğütler veriyor aslında, arkadaşlarında senin gibi kendisine en mantıklı gelen hocayı
dinleyecek muhtemelen..:)
Ben yerinde olsam bir sene Kpss denerdim doğrusu.
İlerde keşkem olmaması adına.
Ama olmadı mı ille de devlet diye tutturmazdım.
Sen içine sinen doğrultuda çabala.
Yerinde olsam şimdiden iş başvuruları yapar staj olsun alınmaya bakardım bir yere.
İşsiz mezun psikolojisini yaşamış biri olarak bunu önerebilirim..
Bol şans diliyorum :)
Bu göreceli aslında. Öğretmenliklerin devlette şartları daha iyi ve özel sektörde iş imkanları daha kısıtlı olduğu için devletten başka çare yokmuş gibi düşünmelerini anlarım. Aynı zamanda özel sektörde çok az iş imkanı olan bölümleri bitirmiş insanların devlet istemesini de. Ama ben İktisat bitirmişim, finanstan tut satış işlerine, muhasebeden dış ticarete, insan kaynaklarına vs her sektörde kendi departmanlarımızın olduğu iş alanlarına sahip birşey bu. 4 senenin sonuna geldiği halde "ya ben ne okudum, bu ne işe yarıyor ki" diyen insanın devlete sırtını yaslamak istemesine de şaşırmıyorum tabi o ayrı konu.Herkeste "kendimi gelistireyim" degil de "devlete kapagi atip sirtimi saglam tutayim" havasi var. Adam universiteyi bitirmis, KPSS icin kursa gidiyor. Anlasilir gibi degil.
Bence de demeyin. Ben zaten bu yorumu yapanlardan yakınıyorum.Ozel sektorde bir yere gelene kadar ne savaslar veriliyor...
Kamu oyle mi? Gir sinava, daya sirtini devlete cogu iste fazla mesai yok, fazla para girla...
Daha da demeyeyim...
Belki tanıdık çıkar diye ilk mesajda bilinçli olarak yazmadım. İktisat. İngilizcem de vhtsyor naym'dan çok daha ileride. Ama ikinci dil için kararsızım. Bana kalsa hepsini öğrenirim ama birine yönelip iyi seviyede olmak önemli.bacım okuduğun bölümü de yazsaydın daha net konuşsaydık.
7 ay iş aradım. Geçen ay yeteneğinim 3-4 kademe altında bi iş bulabildim. dün o işi bırakıp daha üst seviye işe başladım.
Sana birkaç tavsiyede bulunayım. Mesela ingilizce iyi olmalı. Öyle vhtsyor naym lik değil. bariz konferans dinleyecek konuşacak gibi. bunun üstüne bir dil daha. Mesela bu noktaa sektorun önemli. UZak doğu dilimi, avrupa mı? afrika mı ?
Kariyer başlangıçında iyi firmaya fazla mesai yapmaya yıpranmayı göze al.
Tam düşündüğüm şeyi yazmışsınız. Ben İİBF'liyim, kadroların durumu ortada zaten. Bakanın biri çıkıp "iibf'lileri neden alalım artık?" demişti. 85'in altı kurtarmıyor. Bölümüm için başka alternatif olmasa ben de devlete girmeyi hedeflerim ama alanımız geniş. Tabi kullanabilene. İktisat okuyorum, yaptığım alışverişten tut içtiğim suda bile ondan bişeyler buluyorum. Öte yandan benimle 4 sene aynı sınıfta okumuş insan "biz ne işe yarıcaz ki" diyor. Şimdi düşünüyorum, düz memur olsam her insan gibi düzenli saatlerde çalışmak işime gelir. Ben tek başıma yaşamayı çok istiyorum mesela, atandığım şehirde bunu da gerçekleştirebilirim. Haftasonlarımı ve kalan zamanlarımı çok iyi değerlendirebilirim. Her sene gideceğim tatil belli olur. Ama hayatım boyunca statüm, kariyerim aynı kalır. Rutinin kölesi olurum. O çok sevdiğim İngilizcem bile boşa gider. Devlet benim B planım, işsizlik sürecim çok uzun sürerse eğer ya da özelde istediğimi bulamazsam kpss'ye odaklanırım. Yani çok çaresiz kalmam lazım benim kendimi ona adayabilmem için. Kendinizden örnek vermişsiniz, üzgünüm ama ben de ondan korkuyorum. 1 sene uğraşıp da elimde koca bir sıfırla oturursam psikolojim kötü etkilenir. Kadro meselesi çok sıkıntı. Bu sene çok olan, seneye az olabiliyor. Burası TÜRKİYE.Şimdi canım şunu söylemek istiyorum. Bir devlet kadrosuna yerleşmek o kadar kolay değil. Benim bir arkadaşım antropoloji mezunu. Ama o bölümün iki yıllığı olan sosyal hizmetler bölümüne kadro açıyorlar. Yani anlayacağın kpss şansını da dene ama ille de devlet olsun diye kendini yırtma. Devlette şu olur. Başlangıç maaşın iyi olur en azından asgari ücret olmaz. Biraz yukseği olur. 8-5 çalışırsın hergun haftasonun tatil. Ama dediğim gibi kadroyu kıt açıyorlar. Senin okuduğun bölümü çok açarlarsa bişey demem ama... En azından ilk başta özele gir. Bir yandan da kpss ye çalış. Devlet şansını denemiş olursun. Sadece devlet için uğraşırsan evde oturur bulursun kendini. Kendimden biliyorum. Mezun olalı 3 yıl oldu devlet için uğraştım 3 yıldır evdeyim. Butun arkadaşlarım tecrübe kazandı. Bende hala tık yok yani ablayacağın
Yani ingilizcen varken niye kullanmayasın ki. Dediğin gibi devlette onu kullanmayacaksın bile. Ama özel sektörde yükselme şansın olur ingilizcenle. :)Tam düşündüğüm şeyi yazmışsınız. Ben İİBF'liyim, kadroların durumu ortada zaten. Bakanın biri çıkıp "iibf'lileri neden alalım artık?" demişti. 85'in altı kurtarmıyor. Bölümüm için başka alternatif olmasa ben de devlete girmeyi hedeflerim ama alanımız geniş. Tabi kullanabilene. İktisat okuyorum, yaptığım alışverişten tut içtiğim suda bile ondan bişeyler buluyorum. Öte yandan benimle 4 sene aynı sınıfta okumuş insan "biz ne işe yarıcaz ki" diyor. Şimdi düşünüyorum, düz memur olsam her insan gibi düzenli saatlerde çalışmak işime gelir. Ben tek başıma yaşamayı çok istiyorum mesela, atandığım şehirde bunu da gerçekleştirebilirim. Haftasonlarımı ve kalan zamanlarımı çok iyi değerlendirebilirim. Her sene gideceğim tatil belli olur. Ama hayatım boyunca statüm, kariyerim aynı kalır. Rutinin kölesi olurum. O çok sevdiğim İngilizcem bile boşa gider. Devlet benim B planım, işsizlik sürecim çok uzun sürerse eğer ya da özelde istediğimi bulamazsam kpss'ye odaklanırım. Yani çok çaresiz kalmam lazım benim kendimi ona adayabilmem için. Kendinizden örnek vermişsiniz, üzgünüm ama ben de ondan korkuyorum. 1 sene uğraşıp da elimde koca bir sıfırla oturursam psikolojim kötü etkilenir. Kadro meselesi çok sıkıntı. Bu sene çok olan, seneye az olabiliyor. Burası TÜRKİYE.
Bu ülkede YDS'ye hazırlık amaçlı sadece reading (okuma) yapan insan İngilizce biliyorum diye geziyor sonra da İngilizce birşey dinlettiğinde (listening) anlamıyor. Kullanmayınca unutuluyor bir de meret. :)Yani ingilizcen varken niye kullanmayasın ki. Dediğin gibi devlette onu kullanmayacaksın bile. Ama özel sektörde yükselme şansın olur ingilizcenle. :)
Bence de demeyin. Ben zaten bu yorumu yapanlardan yakınıyorum.
Kursa ihtiyacım yok, ben kişisel olarak onun üzerine çok düştüm, kurslara para yedirmektense kendim kastım, iki yıldır özellikle gayet iyiyim İngilizce konusunda. Hiçbir zaman da öyle iş için öğreniyorum, şunun için bunun için falan diye ilgilenmedim, kendim istediğim ve sevdiğim için uğraştım. Bi meziyet değil tabi onu bilmek ama seviyesi düşük olanın önüne geçiyorsun işte. Yurtdışı imkanım yok şu an, ileride olursa gideceğim. Dil için falan değil, kendim için. Ama size de hak veriyorum, default olarak İngilizcemin sıfır ya da düşük olduğunu düşündünüz muhtemelen çoğu Türk üniversite öğrencilerinin halini baz alarak. :) Çünkü çoğunun öyle.Gercekler aci maalesef :/
Isletme, iktisadi idari bilimlerden bisiyler bitirdiysen ana dil gibi yabanci dil seni 10 adim ileri goturur.
Sen dil kursuna basla, yurt dışına git. Hem is hem dil gelisimin olsun. Hatta 2. Dil ogren.
Elbet baskasinin yaşadıkları senin basina gelecek degil.
Herkes fikrini kendi hayatindan pay bicerek veriyor.
34 yasindayim, iktisat mezunuyum, 7.5 yil uluslararasi bir sirkette ozel sektör tecrübem var, ise en alt kademeden basladim, 2. Yil yönetici oldum. Oyle oyle ilerledi 7.5 yilda yonetimde epey yol aldim. Ama bir sabah uyandim artik issizdim. Türkiye lokasyonlari merkezin bulundugu ulkenin girdiği ekonomik kriz bahane edilerek genel mudurluk stratejik kisimlar haric tum personel tasfiye edildi.
Ozel bir bankada çalıştım, onlarda dehset somuruyor bitmeyen satis hedefleri vs kaçarak uzaklastim
Ozetle ben Kpss ye girmedigim ve yıllarımi ozelde harcadigim icin pisman oldum. Ben o isim yapmis sirkete girerken kpss ye girip adliyede yazici olan arkadasim mudur yardimcisi simdi, yakında mudur olur...
Doğru. Asıl can sıkıcı olan, öyle bir konuşuyorlar ki yani ne yapalım okulu mu bırakalım? diyesim geliyor bazen. Okumamış olsaydım o zaman onun ezikliğini hissedecektim. Şimdi üniversite mezunu olacağım, bu defa da bunun ezikliğini hissediyorum. Napalım ölelim mi ben bunu anlamıyorum.uff bakma sen insanlara. bayilirlar moral bozmaya. bak sana cok farkli bir örnek verecegim. bir dizinin oyuncusu değişir bizim insanimiz baslar ben bir daha izlemem, diziyi bitirin bidi bidi, nersen biliyorsun yeni gelenin daha iyi olmayacagini? bizim isyerindekiler hallerinden memnun degiller, onlarla aynı görevi yapanlar hergun doguda sehir oluyor vb. vb.
daha komigi benim kizlarim cok kucuk ve cok yoruyorlar, buyunce rahatlayacagim derim hemen 'buyuyunce daha zor, bugünleri ararsin,' benim kizim 600 g dogdu digerinde kalca cikigi var hayatim zaten yeterince zor. bir kiside cikip demez merak etme bu gunlerde geçer diye.