Hem Gururunuzu Koruyup Hem de Bir Erkeğin Size Maddi Yatırım Yapmasını Nasıl Sağlarsınız?

Ben de (Kimsenin tercihi beni ilgilendirmez, her tercihe saygım var sadece kendim için konuşuyorum.) cinsel ilişkilerin evlilik sonrasına ertelenmesi taraftarıyım. Ancak baktığınızda sizin hikayeniz gibi hikayeler de nasıl desem çok büyük hayal kırıklığı gibi duruyor. Evlendiğin kişinin bu şekilde olması veya hoşlandığı cinsiyetin tamamen farklı olması gibi... Bunu bu aşamadan önce anlamanın bir yolu yok mu acaba? Bir de tedavi olmadı mı ne bileyim çözmeye çalışmadı mı?
 
Bu iş buradan aldığın akıllarla olmaz. Taşıma suyla değirmen dönmez. Karakter meselesi… “dur bir dakika konu açıp danışayım şimdi sana ne cevap vermem gerekiyormuş” diyecek halin yok karşındaki erkeğe. Zaten aslında kuyumcunun hası olan adam madenin değerini bilir, tevazuyu ödüllendirir. Öyle kadınlara kendileri gibi adamlar düşüyor bana kalırsa. Benim var tanıdıklarım mesela çok yüksek standartların kadınıymış gibi tercihler yapanlar. Ama hem hanımlarının hem annelerinin ağzına bakan hem de işyerinde pasif olan kocaları var.
 
Ben yaklaşımınızı kırıcı buldum. Akıl almak için konu açmadığımı görmüş olmanız gerekiyor. Ortada "Dur bir dakika konu açıp danışayım." diyebileceğim bir erkek bile yok üstelik. Taşıma suyla döndürmeye çalıştığım bir değirmen de yok. Aşağıdaki alıntıda da belirttiğim üzere ben zaten küçük bir çocukken de şimdi de kendi kendime maddi ve manevi anlamda yeten bir bireydim.

 
Bugün yaşadığım bir olay sebebiyle bir anlığına konu sahibine hak verdiğim oldu:)
 
Ben konu bambaşka bir konu onu anlatmaya çalıştım. Kişisel değil de genel yazdım aslında. Hani karakterin mütevazıysa havalı davranmak mümkün olmaz manasında…
 
Bugün yaşadığım bir olay sebebiyle bir anlığına konu sahibine hak verdiğim oldu:)
Başka hak vermediniz mi?

Bir de anlamadığım şu. Ben ilk örnekte ki gibi biri de değilim ikinci örnekte ki gibi biri de değilim. Yalnızca bir gözlemimden bahsettim. Sanki elli bin liralık yüzüğü ben aldırmışım gibi yorum yapan hanımlara hayretle bakıyorum.
 
Yok ben sizi yargılamadan, daha önce yorum yazdım konunuza ve fikrimi belirtmiştim fakat bugün çok tuhaf bir şeye denk geldim.
Gene kendi söylediğime bağlanıyor biraz da.
Eşim evin Dask ve sigortası için görüştüğü eski aile dostu bir sigortacıya gidecekti bugün. Adam yeni bir dükkana taşınmış.
Giderken ne götüreyim dedi. Malum, hayırlı olsun diyecek yeni dükkan için.
Tatlı al dedim bir kilo. Genelde hayırlı olsun demek için güzel bir hediyedir.
Dedi ki, ya onlar her tatlıyı yemez, her yerin ürününü beğenmez, bizim buradaki tatlıcılardan bir şey alınmaz. Acaba bir çiçek mi yaptırsam?
Ben de güldüm, keşke beni mutlu etmek için de böyle incelikli düşünsen ara sıra diye takıldım. Sen papatyalarla bile mutlu olabilen, yüce gönüllü bir kadınsın dedi.
Ezik miyim yani dedim ben de.
Kafası karıştı. Tatlı alıp gideyim ben en iyisi deyip kaçar gibi gitti evden.
O nedenle dedim, size hak verdim bir an. Memnuniyetsizlik gösteren insanları memnun etmeye çalışmak gibi telaşları oluyor çevresindeki kişilerin. Eşimin ondan hiçbir çıkarı yok halbuki. Sigortamızı yapıyor, ücretini ödüyoruz.
Tuhaf bir andı
 
Bu şekilde davranılmasından hoşlanan erkekler var işte.Beklenti,zevk ve doğru kişilerin karşılaşması
 
Siz öğretmendiniz, yanlış hatırlamıyorsam. Eşinizin mesleği neydi acaba? Bu arada on beş yıl sonra bu şekilde olabildiğiniz için tebrik etmek istiyorum.
Eşim de öğretmen.
Bunca zamanı bu şekilde götürebilmek için saygı sınırını aşmamak lazım. Biz birbirimize hiç hakaret etmedik, evde küfür asla edilmez mesela. Dünyada en kibar davranman gereken kişinin eşin olduğunu unutmamak ve unutturmamak lazım. Anne baba çocuk... Hepsinin vakti gelince gideceğini eşlerin başbaşa kalacağını beynimize iyice kazımak lazım. Eşim saygısız bir insan değildi zaten, bazı noktalarda çok tartışmış olsak da çoğu aile kuralında hızlıca hemfikir olduk. Bu evde protokol kurallarıyla yaşadığımız anlamına gelmiyor, sadece ar perdesini yırtmıyoruz, jest yapmaktan da çekinmiyoruz. Böyle kendi rayında gidiyor.
 
Ben sizi bazen BDV konularında görüyorum. Özellikle evlilik içinde artık karı koca gibi değil de yan yana bile uyumayan, arkadaş gibi olmuş hanımefendilerin konularında gözüme çarpıyor yorumlarınız. O yorumlardan ben birkaç senelik evli olduğunuzu falan sandım. Çünkü ne bileyim benim biraz içim geçmiş galiba yaşıma zıt bir şekilde İnsanlar birkaç yıl bir evde kaldıktan sonra artık cinsellik, jestler, hoşgörü gibi bir çok konuda birbirinden sıkılırlarmış gibi geliyor hep. On beş yıldan sonra böyle bahsetmeniz takdire şayan gerçekten.
 
Kalbini kırıp sevgini zedeleyecek bir şey olmadıktan sonra sevgi de cinsellik de bitmiyor, rutinleşiyor (azalıyor keyifsiz oluyor demek değil bu) sadece ama o rutin çok güvenli ve güzel. Kavga edip küstüğümüz de oluyor ama kavgalıyken bile sigara içmeye çıkarken, çay koyarken soruyoruz birbirimize küssen nereye kadar küseceksin kader ayırana kadar aynı evdesin kaçacak yerin mi var sanki

Sen akıllı bir kızsın hayat arkadaşı konusunda doğru tercih yapacağına inanıyorum ben.

Bir ay içinde doğum günüm var mesela adam deli gibi ne hediye alacağını düşünüyor aynı şeyi ben de ona yapıyorum. Karşındakini gülümserken görmek güzel çünkü
 
Konularını biliyorum senin, hatta bu konuya da sen açtığın için baktım. Zor bir hayat yaşıyorsun, sınavın da henüz bitmiş değil. Sırtındaki yükler hafifleyince için de kıpırdamaya başlar
 

Elim ayağım tuttukça
Aklım yerinde oldukça asla yapmam
Erkek yatırım yaptığı kadını sevseydi evlenirken onca masraf edip düğün dernek yaptıkları kadınları aldatmazlardı/boşamazlardı
Emek verilen ilişki kıymetli denseydi anlardım, birbirine destek olup bir hayat kurmak, maddi manevi desteği bölüşmek emek vermek kıymetli bence
Ama benim için para harcasın, onu alsın bunu alsın falan istemem arkadaş, para için eğilmem kocam da olsa eğilmem tillahı gelse eğilmem
45 yaşındayım, öyle gurur duyuyorum ki kendimle ailem dahil kimsenin kuruşu yok hayatımda, ilk işime 10 yaşlar civarı girdim. Evliliğimde kazançlarımızı ortak koyuyoruz ortaya birlikte kazanıp yiyoruz. Evlenirkende iğne bile aldırmadım, evim barkım zaten vardı, takı toka işlerine de hiç girmedim. Bunun getirdiği özgüveni pek ifade edemiyorum ama yıkıp yıkıp yeniden kurarım bu hayatı bu özgürlüğü seviyorum. Eşim gözümün içine bakar, hiç incinmedim ondan ama incinirsem bağımlı değilim. Sevgi böyle bir şey değil ya vallahi değil
 
Bence böyle hesaplar yapmak doğru değil. Böyle şeyler düşündükçe o tarz insanları kendinize çekersiniz. Ayrıca sizin dışardan güzel gördüğünüz şeyler içerden farklı olabilir. Ben evlenirken eşim öğrenci olduğu için ve ben çalışmadığım için her şeyim minimumunu Yaptık. Ama daha sonra birbirimize destek olduk kariyerlerimiz de ilerledik, ve her şey yavaş yavaş aldık. Ben tok gönüllü biriydim, eşimde mütevazi birisi arıyordu. Bence aklinizi bulandırmayın.
 
Kesinlikle erkekler hangi anlamda olursa olsun emek harcadığı kadını asla unutamıyor.Benim gözlemlerimden örnek vereyim gelin o erkeğin ailesine ne kadar masraflı girerse o kadar kıymetli oluyor. Bu tüm ilişkiler için geçerli arkadaslikta da oyle emek olmayan ilişkide degersizlesiyorsunuz insanların sizler için birşeyler yapmasına izin verin tabii sizde karşılığını yapın alma verme dengesi. Ama gönül meselelerinde erkeklerin daha fazla yapması gerekiyor
 
Teşekkür ederim.

Doğum gününüz kutlu olsun. Eşinizle ve çocuğunuzla birlikte çok güzel yeni yıllar, yeni yaşlar görmenizi dilerim.
 
Al duvara as
 
Ben bunu karşıdaki erkeğin karakterine bağlarım. Kadının canına okuduğu bazı adamlar da bir süre sonra sen bana çok çektirdin diye başka yerden çıkarabiliyor acısını. Bunu da gördüm ben. Ya da gerçekten maddi yönden birbirini sıkmayan ama mutlu olan insanlar da gördüm. Yani bu konuda genel geçer bir doğru yoktur bence
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…