Evet bu ilk yazdigin o kadar dogru kiAile evinde, kendi kazandığıyla yapamadığını hayatına bir erkek girince arsizlikla yaptırmaya çalışmak çok küçük düşürücü bence.
Diğer taraftan kendinden tamamen ödün vermek, yok saymakta doğru değil. En son bir doktor konusu vardı. Sevgilisi 100 liralık yüzük almadı diye ağlıyordu.Pahalı hediye, lüks mekan diye kendini parçalamak ne kadar yanlışsa bu tip örnekler de o kadar yanlış.
Siz kendinize değer verir, karşınızdaki kişi de sizi gerçekten severse elinden gelenin en iyisini yapar bence. Ünlü popüler psikolog da Esra Ezmeci mi
Aynen yaaŞu hesap ödetince gözüne uyku girmeyen kız tripleri de aşırı arabesk değil mi? Bildirimleri görünce tekrar yorum yapmak istedim.
Böyle tipler 50 lira borç verse aklı o parada kalırmış gibi.
zaten evli bi adamla ilişkisi vardı o kadının şimdi olmayabilir. Örnek alacak biri değil.O adamına göre değişir valla
Senin konuda bahsettiğin adamlar ezik tipler.
Akıllı bir adam kendini yedirmez.
Yani hesap ödemekten falan bahsetmiyorum onlar basit şeyler.k
Tabiki hesabı ödemeli . güzel kendince bütçesine göre mekanlara götürmeli sevgilisini.
Onlar ayrı konu .
Ufak tefek hediyeler falan özel günlerde.
Ama onun dışında bana para ver kartımı öde vs şeylere karşıyım.
O piskologun söylediği şeyleri bu kadar dinlemeyin her takdik her kişiye sökmez.
Bence çok kötü örnek oluyor genç kızlara bu kişi.
Adam para veriyorsa sana yatırım yapıyorsa seni seviyordur dıye bir şey yok.
Seni malı olarak görür .ve bir şekilde ayrılmak istesen mal olarak gördüğü seni bırakmak istemez .bu mu sevgi bana onu söylesin o kadın.
Hayır madem çok biliyormuş kendi hayatı nasılmış acaba.
Boşanmış bir kadın bildiğim kadarıyla.
Adamlar el üstünde mi tutuyormuş onu .
Pırlantalara mı boğuyormuş.
Tip olarak da fikir olarak da oldukça alaturka biri .
Parayı buldu o ayrı konu.
Milletin ilişkisi kötü gidiyor bunlar kazanıyor.
Bide çapa falan diyor kafayı yıcem.
Birde bunun erkek versiyonu var .size erkek dünyasını anlatıyorum diyerek çevresindeki 3_5 keko arkadasını anlatıp birde bunlara sırtlan diyor.
Gelmişler kaç yaşına sırtlanlık mu kalmış tabi oda ayrı konu.
Neyse çok etkilenme böyle şeylerden.
Bence de arabesk. Ama bu şekilde bir arkadaşım var mesela. Özellikle ilk buluşma için Alman usulü olması onun için kural gibi bir şey.Şu hesap ödetince gözüne uyku girmeyen kız tripleri de aşırı arabesk değil mi? Bildirimleri görünce tekrar yorum yapmak istedim.
Böyle tipler 50 lira borç verse aklı o parada kalırmış gibi.
Annem hayatı boyunca bir işe girip çalışmaktan çok korktu. Ama evin içinde hep tüm işleri üstlendi. Yani yanlış anlaşılmasın ben kadın işi erkek işi diye bir ayrım yapmıyorum. Ama ev içinde tüm işler ikiye bölünür ya bizde hiç öyle olmadı. Annem yemek bulaşık gibi işleri de yapıyordu baya, bodana, tamirat gibi işleri de yapıyordu. Baba şahsiyetsizi de inanılmaz beceriksiz biriydi. Annem baştan böyle alıştırdı çünkü. Şimdi bakıyorum inşallah atanır gider ve kendime ev tutabilirsem ben de her işimi yapabilecek güçteyim. Ama bilmiyorum evlenir miyim eğer yıllar sonra evlenirsem çoğu şeye "Ayy yapamıyorum, şurama buram acıdı." diye bir tavır sergilerim herhalde. Bu bir strateji sayılır mı bilmiyorum. Ama çevremdeki örnekler hele de içinde büyüdüğüm aile bunun böyle olması gerektiği sonucuna ulaşmamı sağladı.Sanırım bir yazıda bunun kökeninin mağara dönemine kadar uzandığını okumuştum. Avcılık yapan eve et getiren erkek lider olurmuş ve kadın onu tercih edermiş. İşin özeti bu sanırım. Mağara döneminden ileriye gidemediler ve sürekli bu güdünün giderilmesi gerekiyor. Olay sadece maddi değil yani. Erkeğin sürekli “bir ihtiyacı” giderebilmesi onun yatırımı ve motivasyonu.
Ha bunu biliyorum da noluyor. Yok ben yaparım , hallederim dediğim her şey üzerime yük kalıyor. Buna şikayet ettiğimde kocamın ağzından “sen zaten herşeyi benden iyi yapıyorsun bana gerek yok ki” cümlesini duydum. Şimdi akıl sağlığım için sorunu önüne koyup ay ben nasıl yapıcam diyip sorunu çözmesini takip ediyorum. Sonrada bir teşekkür , harika yaptın, çok iyi akıl ettin cümlesi onu aşırı motive ediyor.
Maddi yatırımda konu kadının kendine yapılıyor zannetse de esasında adamların “bak benim bu tektaşı alabilecek gücüm var” demesi bence. Tadını bir kere aldılar mı devamı geliyor. Allah herkese stratejisiz ilişki nasip etsin. Amin
Karakter meselesi bu. Ben de boyle dusunuyorum ama hic yapamadim ve yapacagimi da sanmiyorum. Dukkanda esnafla pazarlik yapamayan insanim. Kocama sevgilime bana sunu mi al diyecegim? Ama erkeginden erkegine gore de degisebilir. Esim mesela ondan hic bi beklentim olmadigi ve hesap kitap yapmadigim icin beni ciddiye alip ‘evlenilir bu kadinla dedigini soylemisti:)) benden onceki sevgilisinden de (kiz yabanciydi), is bulana kadar kirami oder misin deyince iki ay yardim etmis ama bakmis kiz yatiyor is mis yok, noluyoruz demis:) baban baksin ben mi bakacagIm sana deyip ayrildi.( o zamandan da tanisiyoruz arkadas olarak)Öncelikle baştan söylemek isterim, bir erkek arkadaşım veya hoşlandığım biri yok. Zaten içinde bulunduğum kaos ortamı buna pek müsait değil şu an. "Maddi yatırım" ifadesini de ne anlamda kullandığım anlaşılmıştır. Yoksa bizler elbette parasını verip haklarını alabilecekleri birer eşya değiliz.
Bu, aslında yıllardan beri çok merak ettiğim bir konu. Geçen Instagram'da keşfette dolaşırken popüler bir psikoloğun bir konuşmasına denk geldim (seven sevmeyen vardır, ben tanımıyorum.). "Erkek yatırım yaptığı kadını sever." diyordu. Bu aslında yıllardan beri yaptığım bir gözlemin özet cümlesi gibi oldu.
Evlenen arkadaşlarım var örneğin. Hani bizim 'görgüsüzlük' olarak ifade ettiğimiz bazı davranışlar vardır. Mesela evlilik arifesi "İlla şu kadar takı alınacak. " diyen, eksik gördüğü yerde olaylar çıkartan. Ya da bir arkadaşım vardı mesela. Erkek arkadaşının evlilik teklifi için aldığı yüzüğü maddi açıdan yetersiz buldu. Kendisine, maddi değeri çok fazla olan beş taş bir yüzük aldırıp en baştan evlilik teklifi ettirdi. Bir başka tanıdığım, kendi ailesinin maddi durumu kötü. Ama erkek arkadaşı sıradan bir mekana yemeğe götürdüğünde saatlerce trip atıyor. Hayatında görmediği lüks mekanları bulup "Bu hafta beni buraya götür." diyor. Kuzenim evleneceği zaman düğün için ayarlanan mekanı 'ucuz' buldu. Nişanlısından ayrıldı. Adam kapılarda yattı "Gel, tamam. Nereyi istiyorsan orayı tutacağım." diye. Ve istediği o lüks mekanı tutturup orada düğün yaptırdı gibi gibi... Ve garip bir şekilde bu şekilde davranan kadınların hepsi mutlu ve el üstünde tutuluyor. Hani kendi hemcinsimiz diye durup bir baktığımızda çok ucuz hareketler, naiflikten, kaliteden çok uzak davranışlar olarak görünüyor. Ama derler ya neticeye bakmak lazım diye. İlişki içinde yine bunlar değer görüyor, tapılan o kadınlar oluyorlar.
Bir diğer taraftan hiç böyle olaylara girmeyen kadınlar var. Mesela hesabı karşı taraf ödediğinde gece gözüne uyku girmeyen, aman kimse üzülmesin sıkıntı çıkmasın diye birçok lüks bile sayılmayan sıradan şeyleri dahi istemeyen kadınlar. Bunlar da hiç değer görmüyor. Örneğin bir başka arkadaşım, kendi ailesi çok varlıklı insanlar. Kendisine çok görkemli bir nişan töreni yaptılar. Ama adamın ailesi biraz sorunlu bir tipti. Arkadaşım "Aman nikah neye yetmiyor, ben düğün istemiyorum." dedi. Ucuz olsun diye saçma sapan bir gelinlik giydi. Evleneli birkaç ay olmuştu ki aldatıldığını öğrendi.
Elbette aramızda çıkıp "Yoo, hiç öyle değil. Ben şöyle yaptım şöyle oldu." diyenler olacaktır. Ama benim yaptığım gözlemler hep bu şekilde oluyor.
Şimdi kendime baktığımda ben ailemden bir defa harçlık almadan yıllarca okudum. Kazandığım başarı bursları ile kendi kendime hep yettim, kimseden bir çorap bile istemedim. Ben de değer görmedim o ayrı tabi.Ama bakıyorum benim gibi olan insanlar nasıl birinin kendisine maddi emek harcamasını sağlayabilir ki, çok imkansız görünüyor.
Sizce ilişkilerde mutlu sona ulaşmak için biraz gurursuz mu olmak gerekiyor?
Bu kadar kuralcılık kötü bence. Bazı restoranlar vardır hesap ayrı ayrı ödenmez öyle yerlerde. Ha benim de eskiden ilk buluşma yemekle olmaz bir şeyler içilir kalkılırdı ama bu zamanla kırıldı.Bence de arabesk. Ama bu şekilde bir arkadaşım var mesela. Özellikle ilk buluşma için Alman usulü olması onun için kural gibi bir şey.
Maddi yatırımı bilmem aslında ben, iki tarafın da geleneklerine uyan bir takı talebinde bulundum. Takılaeın büyük çoğunluğunu ikimiz kredi çekerek yaptık. 10 bilezik demiştik 6sı vardı kalan 4ü düğnden sonra yaparız dedik yapamadıkÖncelikle baştan söylemek isterim, bir erkek arkadaşım veya hoşlandığım biri yok. Zaten içinde bulunduğum kaos ortamı buna pek müsait değil şu an. "Maddi yatırım" ifadesini de ne anlamda kullandığım anlaşılmıştır. Yoksa bizler elbette parasını verip haklarını alabilecekleri birer eşya değiliz.
Bu, aslında yıllardan beri çok merak ettiğim bir konu. Geçen Instagram'da keşfette dolaşırken popüler bir psikoloğun bir konuşmasına denk geldim (seven sevmeyen vardır, ben tanımıyorum.). "Erkek yatırım yaptığı kadını sever." diyordu. Bu aslında yıllardan beri yaptığım bir gözlemin özet cümlesi gibi oldu.
Evlenen arkadaşlarım var örneğin. Hani bizim 'görgüsüzlük' olarak ifade ettiğimiz bazı davranışlar vardır. Mesela evlilik arifesi "İlla şu kadar takı alınacak. " diyen, eksik gördüğü yerde olaylar çıkartan. Ya da bir arkadaşım vardı mesela. Erkek arkadaşının evlilik teklifi için aldığı yüzüğü maddi açıdan yetersiz buldu. Kendisine, maddi değeri çok fazla olan beş taş bir yüzük aldırıp en baştan evlilik teklifi ettirdi. Bir başka tanıdığım, kendi ailesinin maddi durumu kötü. Ama erkek arkadaşı sıradan bir mekana yemeğe götürdüğünde saatlerce trip atıyor. Hayatında görmediği lüks mekanları bulup "Bu hafta beni buraya götür." diyor. Kuzenim evleneceği zaman düğün için ayarlanan mekanı 'ucuz' buldu. Nişanlısından ayrıldı. Adam kapılarda yattı "Gel, tamam. Nereyi istiyorsan orayı tutacağım." diye. Ve istediği o lüks mekanı tutturup orada düğün yaptırdı gibi gibi... Ve garip bir şekilde bu şekilde davranan kadınların hepsi mutlu ve el üstünde tutuluyor. Hani kendi hemcinsimiz diye durup bir baktığımızda çok ucuz hareketler, naiflikten, kaliteden çok uzak davranışlar olarak görünüyor. Ama derler ya neticeye bakmak lazım diye. İlişki içinde yine bunlar değer görüyor, tapılan o kadınlar oluyorlar.
Bir diğer taraftan hiç böyle olaylara girmeyen kadınlar var. Mesela hesabı karşı taraf ödediğinde gece gözüne uyku girmeyen, aman kimse üzülmesin sıkıntı çıkmasın diye birçok lüks bile sayılmayan sıradan şeyleri dahi istemeyen kadınlar. Bunlar da hiç değer görmüyor. Örneğin bir başka arkadaşım, kendi ailesi çok varlıklı insanlar. Kendisine çok görkemli bir nişan töreni yaptılar. Ama adamın ailesi biraz sorunlu bir tipti. Arkadaşım "Aman nikah neye yetmiyor, ben düğün istemiyorum." dedi. Ucuz olsun diye saçma sapan bir gelinlik giydi. Evleneli birkaç ay olmuştu ki aldatıldığını öğrendi.
Elbette aramızda çıkıp "Yoo, hiç öyle değil. Ben şöyle yaptım şöyle oldu." diyenler olacaktır. Ama benim yaptığım gözlemler hep bu şekilde oluyor.
Şimdi kendime baktığımda ben ailemden bir defa harçlık almadan yıllarca okudum. Kazandığım başarı bursları ile kendi kendime hep yettim, kimseden bir çorap bile istemedim. Ben de değer görmedim o ayrı tabi.Ama bakıyorum benim gibi olan insanlar nasıl birinin kendisine maddi emek harcamasını sağlayabilir ki, çok imkansız görünüyor.
Sizce ilişkilerde mutlu sona ulaşmak için biraz gurursuz mu olmak gerekiyor?
Bak sen hep tersten gidiosun. Başlığı değiştirmek daha kolay degil miydi koca paragrafı yazana kadar :) yanisi nazı çekilen insan var çekilmeyecek insan var, çekildiği yere kadarını gördüğün var görmediğin var. Bence adam seviyosa bi yere kadar her seye tahammul ediyor. Yani kadin talepkar diye adam yapiyor degil seviyorum diye susuyor. Ama tahammul edemedigi noktaya gelince de dur bakalim kac para harcadim birakabilir miyim birakamaz miyim muhakemesi yapmiyor.Başlığın yanlış anlaşılabileceğini tahmin ettim bu yüzden ilk paragrafta açıklamaya çalıştım.
Sonra ayrılıp yeniden mi evlendiniz? Evlenmeden önce bu sorunundan hiç bahsetmedi mi?
Siz öğretmendiniz, yanlış hatırlamıyorsam. Eşinizin mesleği neydi acaba? Bu arada on beş yıl sonra bu şekilde olabildiğiniz için tebrik etmek istiyorum.Maddi yatırımı bilmem aslında ben, iki tarafın da geleneklerine uyan bir takı talebinde bulundum. Takılaeın büyük çoğunluğunu ikimiz kredi çekerek yaptık. 10 bilezik demiştik 6sı vardı kalan 4ü düğnden sonra yaparız dedik yapamadıkama kimse bize takı hesabı falan yapmadı. Hep ikimizdik, kimseyi karıştırmadık. Eşyamızı da kendimiz aldık evimizi arabamızı da. Eşime asla bana şunu al demedim. Yalnız manevi açıdan beklentim vardı ve hepsini söke söke aldım. Randevuya geç kaldı kıyameti kopardım. Aramadı burnundan getirdim, ev işlerinde yan çizmeye kalkıştı "ben seninle evlendim, bunlar senin işin, yapacaksın" dedim. Bazı şeyleri üzerine yıktım ve yapmayınca bedelini ödettim. Haklıysam naiflik yapmadım çat çat beklentimi söyledim. bazıları da ricanın çok üzerinde emri vaki kıvamında da oldu.
Yatırımı sadece para olarak görmemek lazım bence, seni memnun etmek için çabalamalı, avcı güdüleriyle ilgilidir belki. Açıkçası ben de sadece benim hoşnut ettiğim bir ilişki istemezdim. O papatyayla gelmeden ben çiçek buketi vermem. İlk aşamada erkek veren taraf olmalı, sonra karşılıklı hale gelmeli. 15 yılın sonunda hala beklentim de var, hoş tutulmak isterim. Elinde çakmak varsa önce benim sigaramı yaksın, mutfak kapısından birlikte gireceksek bir adım geri kalıp yol vermesi lazım. Alışverişi beraber yaptıysak alınanların en az yarısını taşımaya teşebbüs etmesi lazım. Kadın olduğunuzu onun da sizin de unutmamasını sağlamak lazım.
Yok hem maddi yatırım olarak bahsetti hem manevi yatırım. Manevi yatırımı ben kendi kafamda çözebildiğim için tekrar soruya eklemedim. Ben çok tanımıyorum hanımefendiyi. Burada çapa gibi şeylerden bahsedildi, ben o kadar hakim değilim kendisine. Dediğim gibi tutulduğu kadar sürekli mizah tarzı sayfalara da düşüyor, çok eleştiriliyor bu yüzden hem seveni hem sevmeyeni çok diye tahmin ettim sadece.Bak sen hep tersten gidiosun. Başlığı değiştirmek daha kolay degil miydi koca paragrafı yazana kadar :) yanisi nazı çekilen insan var çekilmeyecek insan var, çekildiği yere kadarını gördüğün var görmediğin var. Bence adam seviyosa bi yere kadar her seye tahammul ediyor. Yani kadin talepkar diye adam yapiyor degil seviyorum diye susuyor. Ama tahammul edemedigi noktaya gelince de dur bakalim kac para harcadim birakabilir miyim birakamaz miyim muhakemesi yapmiyor.
Bence o izlediğin kadinin psikolog oldugundan emin degilim her neyse o kadinin aslinda demek istedigi sırf maddi yatırım da degil bence. Birine duygusal olarak da geçirebilirsin :) kim kime ne kadar geçirdiyse o kadar vazgeçilmez oluyor karsidakinin gözünde aslinda. Sadece maddi düşünme yuttugun cok sey varsa sonrakilerde de ben neleri neleri yedim yuttum bunu da yutarim moduna giriosun ister istemez. Ama sabrın taştığı yeri belki de görmüyorsun sen iki kisinin ozelini nasi bilcen. Hem belki kadinin da yuttuklari var o maddi seylerin karşılığı olarak.
Bi de standardın yokmuş gibi davranmanin kimseye bi faydasi yok. Kariyerin varsa cahil bi adamla olmazsin, paran varsa fakir tercih etmezsin kendin güzelsen cirkin birini begenmezsin kaliteli seyler kullaniosan dandik seyleri istemezsin ve karsindaki de nasi biri oldugunu bilir. Cool girl'u oynamanin kimseye faydasi yok. Aza razi oldugunu dusundurtmen iyi bisey degil.
Kadınların esas sorunu ne istediklerini nasil bi kadin olmak istediklerini bilmemeleri. Soyleyin iliskinin icindeyken bu guzelmis bu kotuymus bu kaliteli bu degil, adamin sizi tanimasi icin yeterli done verdin mi de karsiligini bekliyorsun yapay zeka gibi düşünün onlari biraz data yuklemek lazim ki sonra da kendi kendine dusunebilsin. Zaten guzel olani o ki. Benim dememle bana şunu al dedim diye alan salak birini alacak kadar salak degilim cok şükür :) ben soyledim diye yapiosa oyle adami tercih etmem ben yani. Kendi düşünmeli samantha bunu begenir buna ihtiyaci var soyle bi yer ayarlasam mutlu olur gibi o zaman bi anlami var.
Yaa, bir de şımarık kadınlar var değil mi?Anlatmak istediğinizi anladım ama tamamen zıt düşüncedeyim ben.Seven insan karşısındaki için maddi manevi her durumu kabul eder yerine getirmeye çalışır.Mutlu olsun diye çabalar.Şımarık olabilir bir kadın,görgüsüz diye tabir edebilirsiniz ama onun da partnerini mutlu eden yanları vardır ki adam alttan alsın.Ya da her şeye tamam diyen kısma bakarsak zıtlıklar birbirini çekiyor bence.Öteki türlü çok monoton olur ilişki.Heyecanı kalmaz.Tamamen doğru insan ile karşılaşmakla alakalı.