Ay kusura bakmayın ama kendini övmek ve bu şekilde üsten üsten konuşabilmek için okuduğunu istediği gibi evirip çeviren bir sizin bir de iki üç kişinin mesajı var ki bu gerçekten hiç hoş değil.Canım,
hiç doğru görmüyorum bakış açını… ben eşimle tanıştığımda işi vs yoktu ve evlenene kadar da yoktu. Emin ol, bana maddi yatırım yapmadı ancak bunu istemediğim biçe beklemediğim için bana minnettar olduğunu hissediyorum. Kaç yıl geçti hala el üstündeyim.
Ayrıca kadın girişimciyim ve erkeklerden maddi yatırım beklemek yerine kendi geleceğime kendi yatırımımı yapıyorum. Hayallerini ve isteklerini lütfen gözden geçir, bilezik dolu kollu, mutlu instagram pozlu tüm arkadaşlarım aldatılıyor veya içlerinde mutsuz. Biz bir iki kız, hiçbir şey beklemedik. Yatırım istemedik ve hem eş aileleri hem eş tarafından çok seviliyoruz şükür
Ha evet yatırım yaptığı kadını seven erkek vardır, öyle erkeği de ben sevmem mesela. Sana yaptığı yatırımdan dolayı sevecekse hiç sevmesin, yatırımı sen kendine ve kendi geleceğine yap
O degılde adam akıllı evlenme teklifi alamadım ona yanıyorum, maddı acıdan begenmemek ne ya öpsün basına koysun, nedir bu hep bıseylerı yetersız gormelerı karsındakılerı asagılamalırı, yapabılıyorlarsa kendılerı buyursunÖncelikle baştan söylemek isterim, bir erkek arkadaşım veya hoşlandığım biri yok. Zaten içinde bulunduğum kaos ortamı buna pek müsait değil şu an (Taktik almaya çalışıyormuşum gibi yorum yapanlar olacaktır, bu yüzden belirtmek istedim bunu.) . "Maddi yatırım" ifadesini de ne anlamda kullandığım anlaşılmıştır. Yoksa bizler elbette parasını verip haklarını alabilecekleri birer eşya değiliz.
Bu, aslında yıllardan beri çok merak ettiğim bir konu. Geçen Instagram'da keşfette dolaşırken popüler bir psikoloğun bir konuşmasına denk geldim (seven sevmeyen vardır, ben kendisini pek tanımıyorum.). "Erkek yatırım yaptığı kadını sever." diyordu. Bu aslında yıllardan beri yaptığım bir gözlemin özet cümlesi gibi oldu.
Evlenen arkadaşlarım var örneğin. Hani bizim 'görgüsüzlük' olarak ifade ettiğimiz bazı davranışlar vardır. Mesela evlilik arifesi "İlla şu kadar takı alınacak. " diyen, eksik gördüğü yerde olaylar çıkartan. Ya da bir arkadaşım vardı mesela. Erkek arkadaşının evlilik teklifi için aldığı yüzüğü maddi açıdan yetersiz buldu. Kendisine, maddi değeri çok fazla olan beş taş bir yüzük aldırıp en baştan evlilik teklifi ettirdi. Bir başka tanıdığım, kendi ailesinin maddi durumu kötü. Ama erkek arkadaşı sıradan bir mekana yemeğe götürdüğünde saatlerce trip atıyor. Hayatında görmediği lüks mekanları bulup "Bu hafta beni buraya götür." diyor. Kuzenim evleneceği zaman düğün için ayarlanan mekanı 'ucuz' buldu. Nişanlısından ayrıldı. Adam kapılarda yattı "Gel, tamam. Nereyi istiyorsan orayı tutacağım." diye. Ve istediği o lüks mekanı tutturup orada düğün yaptırdı gibi gibi... Ve garip bir şekilde bu şekilde davranan kadınların hepsi mutlu ve el üstünde tutuluyor. Hani kendi hemcinsimiz diye durup bir baktığımızda çok ucuz hareketler, naiflikten, kaliteden çok uzak davranışlar olarak görünüyor. Ama derler ya neticeye bakmak lazım diye. İlişki içinde yine bunlar değer görüyor, tapılan o kadınlar oluyorlar.
Bir diğer taraftan hiç böyle olaylara girmeyen kadınlar var. Mesela hesabı karşı taraf ödediğinde gece gözüne uyku girmeyen, aman kimse üzülmesin sıkıntı çıkmasın diye birçok lüks bile sayılmayan sıradan şeyleri dahi istemeyen kadınlar. Bunlar da hiç değer görmüyor. Örneğin bir başka arkadaşım, kendi ailesi çok varlıklı insanlar. Kendisine çok görkemli bir nişan töreni yaptılar. Ama adamın ailesi biraz sorunlu bir tipti. Arkadaşım "Aman nikah neye yetmiyor, ben düğün istemiyorum." dedi. Ucuz olsun diye saçma sapan bir gelinlik giydi. Evleneli birkaç ay olmuştu ki aldatıldığını öğrendi.
Elbette aramızda çıkıp "Yoo, hiç öyle değil. Ben şöyle yaptım şöyle oldu." diyenler olacaktır. Ama benim yaptığım gözlemler hep bu şekilde oluyor.
Şimdi kendime baktığımda ben ailemden bir defa harçlık almadan yıllarca okudum. Kazandığım başarı bursları ile ilkokuldan beri kendi kendime hep yettim, kimseden bir çorap bile istemedim. Yani dışarıdan bakıldığında ailesi hiçbir şeyini eksik etmeyen o havalı tip insanlardan gibi görünüyordum ama esasen çok küçük yaşlardan bugüne kadar hep maddi ve manevi anlamda kendi kendime yettim. Ben de değer görmedim aile tarafından o ayrı tabi.Ama bakıyorum benim gibi olan insanlar nasıl birinin kendisine maddi emek harcamasını sağlayabilir ki, çok imkansız görünüyor.
Sizce ilişkilerde mutlu sona ulaşmak için biraz gurursuz mu olmak gerekiyor?
Aslında bahsettiğim şey hep rastladığım bu ikilemdi. Buna rağmen sırf kendini övmek, sırf havalı konuşmalar yapmak için elli bin liralık yüzüğü sanki ben aldırmışım ya da denize karşı düğünü sanki ben yaptırmışım gibi yorum bırakan birkaç üyeyi sinir bozucu bir o kadar da komik buluyorum.Çok yakın bir örnek, benim isteme yüzük bir oldu ben masraf olmasın diye evden bir elbise giydim, saçımı kendim yaptırdım, makyajımı evde kendim yaptım. Takı olarak yüzük harici bişey alınmadı, geldiklerinde ne para ne altın kimse bişey takmadı.. Bunlar böyle olduğu halde her istediğin yapıldı neyin eksik der eşim konusu geçse.. Kardeşim yeni nişanlandı. İsteme yüzük bir günde oldu onunda. Evde gayet güzel bi elbisesi olduğu halde çocuğu arayıp ben bunu giymek istemiyorum çok mutsuzum diye ağladı, çocuk hemen para göndermiş istediğin elbiseyi al diye, evde birsürü ayakkabısı olduğu halde yeni ayakkabı istiyorum dedi çocuk onuda hiç itiraz etmeden aldı. Kuaföre gidicem dedi, profesyonel makyaj istiyorum dedi, hepsinide yaptırdı. Çocukta gık demedi. Ben mahçup hissettim kendimi kardeşimde tabiki yapacak nazım şimdi geçmezse ne zaman geçecek dedi. Bilmiyorum kim doğru yapıyor..
Nasıl bir evlenme teklifi aldınız?O degılde adam akıllı evlenme teklifi alamadım ona yanıyorum, maddı acıdan begenmemek ne ya öpsün basına koysun, nedir bu hep bıseylerı yetersız gormelerı karsındakılerı asagılamalırı, yapabılıyorlarsa kendılerı buyursun
Yapan kardeşim ama bende yaptıramazdım.Aslında bahsettiğim şey hep rastladığım bu ikilemdi. Buna rağmen sırf kendini övmek, sırf havalı konuşmalar yapmak için elli bin liralık yüzüğü sanki ben aldırmışım ya da denize karşı düğünü sanki ben yaptırmışım gibi yorum bırakan birkaç üyeyi sinir bozucu bir o kadar da komik buluyorum.
Kim doğru yapıyor, bir fikrim yok. Elbise, ayakkabı alınması daha doğrusu aldırttılması gelenek tarzı bir durum mu böyle şeyleri de pek bilmiyorum. Ben, şartlar ne olursa olsun bir erkeğe ya da kadın erkek herhangi bir insana ağlayıp kendime elbise ayakkabı aldırtamazdım herhalde. Ne bileyim para at isteme günü elbisesi alacağım, çok olması gereken bir konuşma gibi durmuyor sanki.
Evet, anladım zaten kardeşiniz olduğunu.Yapan kardeşim ama bende yaptıramazdım.
Benimki daha cok gorucu misaliydi, gönül isterdi severek olsun ama kısmett))Nasıl bir evlenme teklifi aldınız?
öyle bir durum var evet ama ben kendime hayatta yakıştıramam bilmiyorum yakıştıran yakıştırsın :/Öncelikle baştan söylemek isterim, bir erkek arkadaşım veya hoşlandığım biri yok. Zaten içinde bulunduğum kaos ortamı buna pek müsait değil şu an (Taktik almaya çalışıyormuşum gibi yorum yapanlar olacaktır, bu yüzden belirtmek istedim bunu.) . "Maddi yatırım" ifadesini de ne anlamda kullandığım anlaşılmıştır. Yoksa bizler elbette parasını verip haklarını alabilecekleri birer eşya değiliz.
Bu, aslında yıllardan beri çok merak ettiğim bir konu. Geçen Instagram'da keşfette dolaşırken popüler bir psikoloğun bir konuşmasına denk geldim (seven sevmeyen vardır, ben kendisini pek tanımıyorum.). "Erkek yatırım yaptığı kadını sever." diyordu. Bu aslında yıllardan beri yaptığım bir gözlemin özet cümlesi gibi oldu.
Evlenen arkadaşlarım var örneğin. Hani bizim 'görgüsüzlük' olarak ifade ettiğimiz bazı davranışlar vardır. Mesela evlilik arifesi "İlla şu kadar takı alınacak. " diyen, eksik gördüğü yerde olaylar çıkartan. Ya da bir arkadaşım vardı mesela. Erkek arkadaşının evlilik teklifi için aldığı yüzüğü maddi açıdan yetersiz buldu. Kendisine, maddi değeri çok fazla olan beş taş bir yüzük aldırıp en baştan evlilik teklifi ettirdi. Bir başka tanıdığım, kendi ailesinin maddi durumu kötü. Ama erkek arkadaşı sıradan bir mekana yemeğe götürdüğünde saatlerce trip atıyor. Hayatında görmediği lüks mekanları bulup "Bu hafta beni buraya götür." diyor. Kuzenim evleneceği zaman düğün için ayarlanan mekanı 'ucuz' buldu. Nişanlısından ayrıldı. Adam kapılarda yattı "Gel, tamam. Nereyi istiyorsan orayı tutacağım." diye. Ve istediği o lüks mekanı tutturup orada düğün yaptırdı gibi gibi... Ve garip bir şekilde bu şekilde davranan kadınların hepsi mutlu ve el üstünde tutuluyor. Hani kendi hemcinsimiz diye durup bir baktığımızda çok ucuz hareketler, naiflikten, kaliteden çok uzak davranışlar olarak görünüyor. Ama derler ya neticeye bakmak lazım diye. İlişki içinde yine bunlar değer görüyor, tapılan o kadınlar oluyorlar.
Bir diğer taraftan hiç böyle olaylara girmeyen kadınlar var. Mesela hesabı karşı taraf ödediğinde gece gözüne uyku girmeyen, aman kimse üzülmesin sıkıntı çıkmasın diye birçok lüks bile sayılmayan sıradan şeyleri dahi istemeyen kadınlar. Bunlar da hiç değer görmüyor. Örneğin bir başka arkadaşım, kendi ailesi çok varlıklı insanlar. Kendisine çok görkemli bir nişan töreni yaptılar. Ama adamın ailesi biraz sorunlu bir tipti. Arkadaşım "Aman nikah neye yetmiyor, ben düğün istemiyorum." dedi. Ucuz olsun diye saçma sapan bir gelinlik giydi. Evleneli birkaç ay olmuştu ki aldatıldığını öğrendi.
Elbette aramızda çıkıp "Yoo, hiç öyle değil. Ben şöyle yaptım şöyle oldu." diyenler olacaktır. Ama benim yaptığım gözlemler hep bu şekilde oluyor.
Şimdi kendime baktığımda ben ailemden bir defa harçlık almadan yıllarca okudum. Kazandığım başarı bursları ile ilkokuldan beri kendi kendime hep yettim, kimseden bir çorap bile istemedim. Yani dışarıdan bakıldığında ailesi hiçbir şeyini eksik etmeyen o havalı tip insanlardan gibi görünüyordum ama esasen çok küçük yaşlardan bugüne kadar hep maddi ve manevi anlamda kendi kendime yettim. Ben de değer görmedim aile tarafından o ayrı tabi.Ama bakıyorum benim gibi olan insanlar nasıl birinin kendisine maddi emek harcamasını sağlayabilir ki, çok imkansız görünüyor.
Sizce ilişkilerde mutlu sona ulaşmak için biraz gurursuz mu olmak gerekiyor?
Maalesef bende eskiden çok calisiyordum her seyi kendim yaptim dogumlarimi esyalarimi arabami evi gecimi filan.Ama sonuc sadece kullanilmayala ve kiskanclikla kaliyor.O yüzden artik daha az calismaya basladim son bir aydir.Ve acayip mutluyumÖncelikle baştan söylemek isterim, bir erkek arkadaşım veya hoşlandığım biri yok. Zaten içinde bulunduğum kaos ortamı buna pek müsait değil şu an (Taktik almaya çalışıyormuşum gibi yorum yapanlar olacaktır, bu yüzden belirtmek istedim bunu.) . "Maddi yatırım" ifadesini de ne anlamda kullandığım anlaşılmıştır. Yoksa bizler elbette parasını verip haklarını alabilecekleri birer eşya değiliz.
Bu, aslında yıllardan beri çok merak ettiğim bir konu. Geçen Instagram'da keşfette dolaşırken popüler bir psikoloğun bir konuşmasına denk geldim (seven sevmeyen vardır, ben kendisini pek tanımıyorum.). "Erkek yatırım yaptığı kadını sever." diyordu. Bu aslında yıllardan beri yaptığım bir gözlemin özet cümlesi gibi oldu.
Evlenen arkadaşlarım var örneğin. Hani bizim 'görgüsüzlük' olarak ifade ettiğimiz bazı davranışlar vardır. Mesela evlilik arifesi "İlla şu kadar takı alınacak. " diyen, eksik gördüğü yerde olaylar çıkartan. Ya da bir arkadaşım vardı mesela. Erkek arkadaşının evlilik teklifi için aldığı yüzüğü maddi açıdan yetersiz buldu. Kendisine, maddi değeri çok fazla olan beş taş bir yüzük aldırıp en baştan evlilik teklifi ettirdi. Bir başka tanıdığım, kendi ailesinin maddi durumu kötü. Ama erkek arkadaşı sıradan bir mekana yemeğe götürdüğünde saatlerce trip atıyor. Hayatında görmediği lüks mekanları bulup "Bu hafta beni buraya götür." diyor. Kuzenim evleneceği zaman düğün için ayarlanan mekanı 'ucuz' buldu. Nişanlısından ayrıldı. Adam kapılarda yattı "Gel, tamam. Nereyi istiyorsan orayı tutacağım." diye. Ve istediği o lüks mekanı tutturup orada düğün yaptırdı gibi gibi... Ve garip bir şekilde bu şekilde davranan kadınların hepsi mutlu ve el üstünde tutuluyor. Hani kendi hemcinsimiz diye durup bir baktığımızda çok ucuz hareketler, naiflikten, kaliteden çok uzak davranışlar olarak görünüyor. Ama derler ya neticeye bakmak lazım diye. İlişki içinde yine bunlar değer görüyor, tapılan o kadınlar oluyorlar.
Bir diğer taraftan hiç böyle olaylara girmeyen kadınlar var. Mesela hesabı karşı taraf ödediğinde gece gözüne uyku girmeyen, aman kimse üzülmesin sıkıntı çıkmasın diye birçok lüks bile sayılmayan sıradan şeyleri dahi istemeyen kadınlar. Bunlar da hiç değer görmüyor. Örneğin bir başka arkadaşım, kendi ailesi çok varlıklı insanlar. Kendisine çok görkemli bir nişan töreni yaptılar. Ama adamın ailesi biraz sorunlu bir tipti. Arkadaşım "Aman nikah neye yetmiyor, ben düğün istemiyorum." dedi. Ucuz olsun diye saçma sapan bir gelinlik giydi. Evleneli birkaç ay olmuştu ki aldatıldığını öğrendi.
Elbette aramızda çıkıp "Yoo, hiç öyle değil. Ben şöyle yaptım şöyle oldu." diyenler olacaktır. Ama benim yaptığım gözlemler hep bu şekilde oluyor.
Şimdi kendime baktığımda ben ailemden bir defa harçlık almadan yıllarca okudum. Kazandığım başarı bursları ile ilkokuldan beri kendi kendime hep yettim, kimseden bir çorap bile istemedim. Yani dışarıdan bakıldığında ailesi hiçbir şeyini eksik etmeyen o havalı tip insanlardan gibi görünüyordum ama esasen çok küçük yaşlardan bugüne kadar hep maddi ve manevi anlamda kendi kendime yettim. Ben de değer görmedim aile tarafından o ayrı tabi.Ama bakıyorum benim gibi olan insanlar nasıl birinin kendisine maddi emek harcamasını sağlayabilir ki, çok imkansız görünüyor.
Sizce ilişkilerde mutlu sona ulaşmak için biraz gurursuz mu olmak gerekiyor?
Burada kendimi gördüm.Ne zaman nisanlandim üzerine nikah düğüne az kaldı sürekli birşey almak istememeleri.Öncelikle baştan söylemek isterim, bir erkek arkadaşım veya hoşlandığım biri yok. Zaten içinde bulunduğum kaos ortamı buna pek müsait değil şu an (Taktik almaya çalışıyormuşum gibi yorum yapanlar olacaktır, bu yüzden belirtmek istedim bunu.) . "Maddi yatırım" ifadesini de ne anlamda kullandığım anlaşılmıştır. Yoksa bizler elbette parasını verip haklarını alabilecekleri birer eşya değiliz.
Bu, aslında yıllardan beri çok merak ettiğim bir konu. Geçen Instagram'da keşfette dolaşırken popüler bir psikoloğun bir konuşmasına denk geldim (seven sevmeyen vardır, ben kendisini pek tanımıyorum.). "Erkek yatırım yaptığı kadını sever." diyordu. Bu aslında yıllardan beri yaptığım bir gözlemin özet cümlesi gibi oldu.
Evlenen arkadaşlarım var örneğin. Hani bizim 'görgüsüzlük' olarak ifade ettiğimiz bazı davranışlar vardır. Mesela evlilik arifesi "İlla şu kadar takı alınacak. " diyen, eksik gördüğü yerde olaylar çıkartan. Ya da bir arkadaşım vardı mesela. Erkek arkadaşının evlilik teklifi için aldığı yüzüğü maddi açıdan yetersiz buldu. Kendisine, maddi değeri çok fazla olan beş taş bir yüzük aldırıp en baştan evlilik teklifi ettirdi. Bir başka tanıdığım, kendi ailesinin maddi durumu kötü. Ama erkek arkadaşı sıradan bir mekana yemeğe götürdüğünde saatlerce trip atıyor. Hayatında görmediği lüks mekanları bulup "Bu hafta beni buraya götür." diyor. Kuzenim evleneceği zaman düğün için ayarlanan mekanı 'ucuz' buldu. Nişanlısından ayrıldı. Adam kapılarda yattı "Gel, tamam. Nereyi istiyorsan orayı tutacağım." diye. Ve istediği o lüks mekanı tutturup orada düğün yaptırdı gibi gibi... Ve garip bir şekilde bu şekilde davranan kadınların hepsi mutlu ve el üstünde tutuluyor. Hani kendi hemcinsimiz diye durup bir baktığımızda çok ucuz hareketler, naiflikten, kaliteden çok uzak davranışlar olarak görünüyor. Ama derler ya neticeye bakmak lazım diye. İlişki içinde yine bunlar değer görüyor, tapılan o kadınlar oluyorlar.
Bir diğer taraftan hiç böyle olaylara girmeyen kadınlar var. Mesela hesabı karşı taraf ödediğinde gece gözüne uyku girmeyen, aman kimse üzülmesin sıkıntı çıkmasın diye birçok lüks bile sayılmayan sıradan şeyleri dahi istemeyen kadınlar. Bunlar da hiç değer görmüyor. Örneğin bir başka arkadaşım, kendi ailesi çok varlıklı insanlar. Kendisine çok görkemli bir nişan töreni yaptılar. Ama adamın ailesi biraz sorunlu bir tipti. Arkadaşım "Aman nikah neye yetmiyor, ben düğün istemiyorum." dedi. Ucuz olsun diye saçma sapan bir gelinlik giydi. Evleneli birkaç ay olmuştu ki aldatıldığını öğrendi.
Elbette aramızda çıkıp "Yoo, hiç öyle değil. Ben şöyle yaptım şöyle oldu." diyenler olacaktır. Ama benim yaptığım gözlemler hep bu şekilde oluyor.
Şimdi kendime baktığımda ben ailemden bir defa harçlık almadan yıllarca okudum. Kazandığım başarı bursları ile ilkokuldan beri kendi kendime hep yettim, kimseden bir çorap bile istemedim. Yani dışarıdan bakıldığında ailesi hiçbir şeyini eksik etmeyen o havalı tip insanlardan gibi görünüyordum ama esasen çok küçük yaşlardan bugüne kadar hep maddi ve manevi anlamda kendi kendime yettim. Ben de değer görmedim aile tarafından o ayrı tabi.Ama bakıyorum benim gibi olan insanlar nasıl birinin kendisine maddi emek harcamasını sağlayabilir ki, çok imkansız görünüyor.
Sizce ilişkilerde mutlu sona ulaşmak için biraz gurursuz mu olmak gerekiyor?
Evlenmeden önce bu mesajınızı görmüş olsaydım, erkekten para isteyen pahalı şeyler isteyen kadınları itici ve haksız paragöz olarak nitelendirirdimÖncelikle baştan söylemek isterim, bir erkek arkadaşım veya hoşlandığım biri yok. Zaten içinde bulunduğum kaos ortamı buna pek müsait değil şu an (Taktik almaya çalışıyormuşum gibi yorum yapanlar olacaktır, bu yüzden belirtmek istedim bunu.) . "Maddi yatırım" ifadesini de ne anlamda kullandığım anlaşılmıştır. Yoksa bizler elbette parasını verip haklarını alabilecekleri birer eşya değiliz.
Bu, aslında yıllardan beri çok merak ettiğim bir konu. Geçen Instagram'da keşfette dolaşırken popüler bir psikoloğun bir konuşmasına denk geldim (seven sevmeyen vardır, ben kendisini pek tanımıyorum.). "Erkek yatırım yaptığı kadını sever." diyordu. Bu aslında yıllardan beri yaptığım bir gözlemin özet cümlesi gibi oldu.
Evlenen arkadaşlarım var örneğin. Hani bizim 'görgüsüzlük' olarak ifade ettiğimiz bazı davranışlar vardır. Mesela evlilik arifesi "İlla şu kadar takı alınacak. " diyen, eksik gördüğü yerde olaylar çıkartan. Ya da bir arkadaşım vardı mesela. Erkek arkadaşının evlilik teklifi için aldığı yüzüğü maddi açıdan yetersiz buldu. Kendisine, maddi değeri çok fazla olan beş taş bir yüzük aldırıp en baştan evlilik teklifi ettirdi. Bir başka tanıdığım, kendi ailesinin maddi durumu kötü. Ama erkek arkadaşı sıradan bir mekana yemeğe götürdüğünde saatlerce trip atıyor. Hayatında görmediği lüks mekanları bulup "Bu hafta beni buraya götür." diyor. Kuzenim evleneceği zaman düğün için ayarlanan mekanı 'ucuz' buldu. Nişanlısından ayrıldı. Adam kapılarda yattı "Gel, tamam. Nereyi istiyorsan orayı tutacağım." diye. Ve istediği o lüks mekanı tutturup orada düğün yaptırdı gibi gibi... Ve garip bir şekilde bu şekilde davranan kadınların hepsi mutlu ve el üstünde tutuluyor. Hani kendi hemcinsimiz diye durup bir baktığımızda çok ucuz hareketler, naiflikten, kaliteden çok uzak davranışlar olarak görünüyor. Ama derler ya neticeye bakmak lazım diye. İlişki içinde yine bunlar değer görüyor, tapılan o kadınlar oluyorlar.
Bir diğer taraftan hiç böyle olaylara girmeyen kadınlar var. Mesela hesabı karşı taraf ödediğinde gece gözüne uyku girmeyen, aman kimse üzülmesin sıkıntı çıkmasın diye birçok lüks bile sayılmayan sıradan şeyleri dahi istemeyen kadınlar. Bunlar da hiç değer görmüyor. Örneğin bir başka arkadaşım, kendi ailesi çok varlıklı insanlar. Kendisine çok görkemli bir nişan töreni yaptılar. Ama adamın ailesi biraz sorunlu bir tipti. Arkadaşım "Aman nikah neye yetmiyor, ben düğün istemiyorum." dedi. Ucuz olsun diye saçma sapan bir gelinlik giydi. Evleneli birkaç ay olmuştu ki aldatıldığını öğrendi.
Elbette aramızda çıkıp "Yoo, hiç öyle değil. Ben şöyle yaptım şöyle oldu." diyenler olacaktır. Ama benim yaptığım gözlemler hep bu şekilde oluyor.
Şimdi kendime baktığımda ben ailemden bir defa harçlık almadan yıllarca okudum. Kazandığım başarı bursları ile ilkokuldan beri kendi kendime hep yettim, kimseden bir çorap bile istemedim. Yani dışarıdan bakıldığında ailesi hiçbir şeyini eksik etmeyen o havalı tip insanlardan gibi görünüyordum ama esasen çok küçük yaşlardan bugüne kadar hep maddi ve manevi anlamda kendi kendime yettim. Ben de değer görmedim aile tarafından o ayrı tabi.Ama bakıyorum benim gibi olan insanlar nasıl birinin kendisine maddi emek harcamasını sağlayabilir ki, çok imkansız görünüyor.
Ama Sizce ilişkilerde mutlu sona ulaşmak için biraz gurursuz mu olmak gerekiyor?
Yaptığınız fedakarlıkların karsılığını eninde sonunda alırsınız merak etmeyin..Cünkü kalbiniz fesat değil olsaydı zaten yapmazdınız..Cocuğunuz var mı?Evlenmeden önce bu mesajınızı görmüş olsaydım, erkekten para isteyen pahalı şeyler isteyen kadınları itici ve haksız paragöz olarak nitelendirirdim
Ama evlendikten sonra gerçeğin hiçte öyle olmadığını anladım, ben eşimin iki katı maaş alıyorum, evlenmeden önce araba almıştım, onun yoktu, kirayı ben ödüyorum, ev kredisi çektik ben ödüyorum, evlenmeden önce birikmiş param vardı ona verdim, bütün ev eşyalarım lüks olmasa da vardı, eşim sadece bavulunu alıp eve yerleşti , hiçbir şey almadı, ben de ne gerek var canım ilerde x yere tayin olunca alırız , hiç masraf yapmayalım diye düşündüm hep ama sonuç ne oldu; eve robot süpürge airfryer tarzı aslında kimine göre çokta ihtiyaç olmayan şeyler isteyince ben suçlu oldum, sevgiliyken bana hediyeler alan insan bişey almaz oldu, ne istesem haksız oldum, bu arada düğün setimi bile ben kendi paramla almıştım…
Şu an o kadar pişmanım ki anlatamam, keşke onu zora soksaydım diyorum , erkekler bu dilden anlıyor
Kısaca kendinizden ödün vermeyin, benim gibi salaklık yapmayın sonra kendi kendinize ağlarsınız kimsenin de ruhu duymaz…
Bırakın arkanızdan paragöz desinler böyle içten içe üzülmekten iyidir …
İnşallah amin, çok teşekkürler..Yaptığınız fedakarlıkların karsılığını eninde sonunda alırsınız merak etmeyin..Cünkü kalbiniz fesat değil olsaydı zaten yapmazdınız..Cocuğunuz var mı?