Hani Hayat Müşterekti?

Belli evli olmadığınız. Hem paranızı verip hem canınız çıkarcasına ev işi yaparsanız anlarsınız hayatın ne olduğunu evliliğin ne olmadığını. Tek kişinin ev işi ile iki kişinin aynı olmadığını bilmemenize zaten diyecek bir şey yok. Allah izan versin.
 
Bacım türk medeni kanunundan haberin yok galiba. Ev işleri kadın ve erkek açısından eşit. Kim bu yükümlülüğü yerine getirmezse kusurludur. Sen hala 150 yıl geride yaşıyorsun sanırım. Türk Medeni Kanununda Aile Hukuku kısmını açıp oku sana zahmet.
 
Bekar olduğun için güzel atıyorsun. Şöyle düşün. Sen totondan ter aka aka lavabo ovuyorsun. Eşin içeride tv karşısında camış gibi yatıyor. Bir de sana "Hanım işini bitir de çay yap hele içim yandı" diye sesleniyor.
O zaman dersin ki ne var canım abartılacak bir durum değil. Alt tarafı çay.
 
Bacım türk medeni kanunundan haberin yok galiba. Ev işleri kadın ve erkek açısından eşit. Kim bu yükümlülüğü yerine getirmezse kusurludur. Sen hala 150 yıl geride yaşıyorsun sanırım.
Geçmişte dediğim gibi birkaç karar okumuştum ama uzun zaman olduğu için tam hatırlayamıyorum, değişmiş olabilir. Ayrıca medeni kanun 1926'da kabul edildi, ondan sonra da sürekli değişti bilginiz olsun. Sürekli tek bir kanun uygulanmıyor yani duruma göre güncelleniyor.
 
Ben yemek yapmayı da yemeğinde pek severim hiç gocunmam ben kendim her gün düzenli yemek isterim. Ama şu ütü yada banyo lavabolar beni öldürüyor
 
Sizin dediğiniz kanun değil, bir tane saçma sapan bir kararmış zaten. Aklı başında hiçbir hakimin böyle garabet bir karar vereceğini sanmam, çıkıyor aradan öyle bir kaçı napalım.
 
Ben zaten avukatım biliyorum hanımefendi Siz nasıl medeni kanundan bir habersiniz ben ona şaşırıyorum. Tesadüfen iyi ki bir karar okumuşsunuz benim yıllardır okuduğum kararların haddi hesabı yok. Bilmeden bu kadar fikir beyan etmeniz çok ilginç.
 
Medeni kanunu açıp da incelemediğim için bilmiyorum. Zaten en başta yazarken de bilmediğimi, sadece aklımda kalan bilgiyle yazdığımı söylemiştim. Yanılmış olabilirim uzun zaman geçti çünkü. Kimseye ahkam kesmek gibi bir derdim yok bilmediğim bir konuda.
 
Hem çalışıp hem ev sorumluluğu dinen ve vicdanen bir bir şekilde uygun değil uçgunlukdünya hanım. Dünya üç günlükse iki gün o yapıversin bana dört gün mü?

Bende ne güzel hep aklı başında yorumlar geliyor diyordum. Bakın şu yazınız yüzünden konum gereksiz bir eksene kayacak.
 
Zaten bende fazla uzatmak istemiyorum, empati yapamadığım için kendi durumuma göre düşünüp öyle yazdım. Bir şey diyemeyeceğim, hakkınızda hayırlısı olsun.
 
Zaten bende fazla uzatmak istemiyorum, empati yapamadığım için kendi durumuma göre düşünüp öyle yazdım. Bir şey diyemeyeceğim, hakkınızda hayırlısı olsun.
Umarım anlamak zorunda kalmazsınız çünkü kimsenin boşanmayı düşünecek bir evliliğe sahip olmasını istemem. Dört yıl yalnız yaşadım. Maaşım cebimde keyfim yerinde idi. Tek bir borcum yoktu.Şimdi ayın 15 gece yatıyor maaş öğleden sonra yok oluyor. Boşa çalışıyor gibi sıfırdan bir aya daha merhaba. Hiç gocunmadım sonuçta kendi evimin eşyasını ödüyorum kendi düğünümün masraflarını ama birileri o evi sadece benim evim görüyorsa orada sıkıntılar ve gocunmalar başlıyor. Biz 6 yıldır birlikteyiz evlenince ‘karı’ mı oldum. Hiç bir aşamada olmadım da.

Teşekkür ediyorum. Niyetinizde varsa hayırlı bir evlilik hayatı diliyorum.
 
İşte daha önce yazdığım gibi, bekar kalmak daha iyi değil mi çalışan bir kadın için? Ev işi yaptıracağım diye uğraşacağınız bir erkekle mücadele etmektense, bekar kalıp kendi hayatımızı yaşamak daha doğru geliyor bana. Gerçi siz önceden konuşmuşsunuz sonradan farklı olmuş ama bence erkeklerin çoğu sizin eşiniz zihniyetinde. O yüzden evlilik işi tam bir sayısal loto gibi, ya tutarsa.
Hatta ev işini sorun edip boşanacak potansiyeldeki hiçbir kadının evlenmemesi lazım. Kadın çalışıyorsa, bekar evinde kendi işini kendi yapsın daha iyi değil mi?
Burada belki üslup olarak yanlış yazdığım için insanlar eleştirdi ama, söylemek istediğim sizin ''maaşım cebimde, keyfim yerindeydi'' sözünüzdü aslında.
 
Okuduğunuz kararı tam olarak anladiniz mi bende bunu merak ettim. Belki de adam iş yapıyor kadın yapmıyor diye kadın kusurlu bulunmuştur. Başka türlü bir mantığı yok çünkü. Evli olmadığınız o kadar belli ki her şeye hukuki acıdan mi bakacağız bir de vicdan meselesi var. Evlilik çok farklı öyle düşündüğünüz gibi olmuyor. Mesela ben evlenince eşimle birlikte silme süpürme işlerini yapıyorduk. Sonra ben banyoya giriyordum eşim wc'ye. Bulaşık, çamaşır da kime denk gelirse şeklinde ilerliyordu. Sonra ben kronik bir hastalığa yakalandim 35 kiloya düştüm. Ağır ilaçlar kullandım mümkün bile olamadı yerimden kalkıp temizlik yapmak. Eşim hep bana baktı. Temizlik bulaşık her şeyle o ilgilendi. Zihniyeti başka olsa hasta bile olsam benden bekleyebilirdi.
Bizim eleştirdiğimiz iş yapmak değil. Konu sahibi zaten çok duyarlı, sorumluluk sahibi ve empatiik biri. Tüm işleri kendi yapabilecek kadar güçlü. Ancak niçin eşinden destek alamasın? Bunun manevi boyutunu da bir düşünün isterseniz. Biz zihniyeti eleştirdik. İş belki bir şekilde yapılır ama kadının görevi olarak görüp her isi ona yaptırmak ne hukukta ne ahlakta ne de dinde vardır.
Şu anda hamileyim ve zor geçiyorum. Hicbir iş yapmıyorum. Her şeyi eşim yapıyor mesela yemek dışında. Onu da annem yakın olduğu için annem gönderiyor. Eşim eve geç geliyor yemek yetiştiremez ben daha erken yiyorum. Kokulardan tiksiniyorum yemek yapamıyorum. Halsizlikten iş yapamıyorum. Her şey sizin sandığınız gibi güllük gülistanlık gecmeyebiliyor yani . Evlenene kadar bende çok saglikliydim ama hayat bu.
Esimin annesi de zor hamilelikler geçirmiş ve 4 kez hamile kalmış biri düşükle sonuçlanan. "Anlıyorum seni kızım " der , "benim yapanim da yoktu" der. "Sağ olsun anne oğlun bana yardımcı" diyorum. Mesela eşimde elestirdigimiz zihniyette olsa , annemde yasadi ne var yani, abartıyorsun diyebilirdi bana. Ama demiyor ve elinden geleni yapıyor.
Bunu yaşamak ve hissetmek işlerin yapılmasından bile kıymetli. Bir gün evlenince anlarsınız.
 
Konuşulduğu gibi olduktan sonra sevdiğin ile hayatı paylaşmak ne güzeldir. Ama ya konuşulduğu gibi davaranılmıyorsa? işte o zaman bunu hatırlatmak gerekir gerek sözle gerek davranışla. Yorumlayan kadınlarda bunu öğütlüyor ve anlıyorum.

Sırf sevdiğim insanla hayatı paylaşacağım diye neden her şeye boyun eğeyim. O da sevdiği insanla yaşıyor ve hayatından taviz vermiyor. Üstelik hayatı kolaylaşıyor.
 
Burda bu tip konular genelde açılıyor, kötü niyetle yazmıyorum bu yazdığımı gerçekten ama farkındalığı ve kapasitesi konu sahibi kadar yüksek olmayan hemcinslerim( ne yazıkki sanırım onlardan biriyim) konuyu kökten çözmek yerine "napayım benim eşim de böyle, iki çorap toplasam elime mi yapışacak, şimdi sofrayı topla desem huzurum bozulcak iki saat kavga edeceğime kendim toplarım, ona on saat yaptırmaya çalışacağıma kendim on dakikada yapayım, zaten o yapsa da düzgün yapamıyor" şeklinde gerekçelerle mücadeleden baştan vazgeçiyorlar.

Bu devran böyle nereye kadar gidiyor? Çocuk doğana kadar. İşte o zaman anlıyorsunuz ki siz de bir insansınız ve fiziki bir kapasiteniz var. Ama o eş çocuktan sonra birden sihirli değnek değmiş gibi değişmiyor. Aynı kalıyor. Eskiden belki bu yükü güç bela bir şekilde kaldırıyordunuz ama geçmiş olsun artık kaldıramıyorsunuz. Ya fiziksel ya psikolojik sorunlar baş gösteriyor. Aman sofra toplamadı diye yuvamın huzurunu mu bozayım demiştiniz ya hani yıllar önce bir bakıyorsunuz ortada yuva muva huzur hak getire..
 
Dediğim gibi uzun zaman geçtiği için tam hatırlayamıyorum aklımda kalmış sadece. Yanılmış olabilirim. Ben evlenmeyi düşünmediğim ve istemediğim için bu tür durumlar bana çok uzak geliyor ve empati yapmakta zorlandım muhtemelen. Sağlığınız düzelir inşallah geçmiş olsun.
 
Vefa sen ne güzel şeysin.
 
Anladım belki de evlenmeyi istemediğiniz için böyle bir öneri verdiniz. "Çalışan kadınlar evlenmesin o zaman " diye. Ama bu çok anlamsız. Herkes aynı bakmıyor evliliğe. Çalışıyorum diye neden evlenmeyeyim ki? Bende konu sahibi gibi en başta konuştum eşimle. Her isi ben yapamam ortak olacak diye. Hatta annem de annesine söylemişti biz nişanlıyken . Ben evin en küçük kızı olarak evde pek iş yapmadım çünkü ve alışık değildim. Kaynanam o zaman da "oğlum yapar" demişti şimdi de aynı şekilde konuşuyor sağ olsun. Eşim de beni yanıltmadı.
Yani niye evlenmeyelim ki. Bizim gibi düşünen insanlarla pekala evlenebiliriz ama burda konu sahibinin eşi yan çizmiş iste bu kırıcı. Yoksa konu sahibi de bu evliliği gerçeklestirmezdi zaten evlilik öncesi "yapmam" deseydi eşi .
Evlilik sadece iki kişilik iş demekte değil. Misafiriniz çok olabilir. Akrabalar, anne babalar gelebilir. Arkadaşlarla artık aile bulusmaları başlıyor genellikle cift olarak gorusuyorsunuz vs. Bekarliktaki gibi bir kisinin isine benzemiyor kisacasi.
Yaşamadığınız için bilmemeniz normal ama üslup biraz sert geldi siz de kusura bakmayin:)
 
Vefa sen ne güzel şeysin.
Probisin sen gerçekten çok kibar ve naif birisin sana gelen yorumlara ben daha çok sinirleniyorum burda. Bakıyorum yine ne güzel üslupla cevap vermiş diyorum.
Her şeyin en güzelini yaşamayı hak ediyorsun. Umarım eşin anlayacak ve değişecektir aile kaynaklı oluyor böyle şeyler, ona zaman tani ama yaptırım uygulayarak.
Benim kaynanam da yaptirmasa belki eşim de yapamazdı. Bekar olup konuyu okuyanlar buna çok dikkat etsin. Aile önemsiz değil kesinlikle. Ben derdim ki " adamin iyisini buldum da ailesine mi bakmak kaldı bir de onun iyisini nerden bulayım?" Yanlışmış. Yetiştiği kültür çok önemliymiş.
Biz mesela şu an dahi kv gitsek, evde bekar kaynım var, ben varken ona bile kv'de de kp'der de " kalk oğlum çay koy, kalk sofrayı topla evin küçüğüsün iş yap oturmak olmaz" diyorlar:) gelin burda yapsın diye bakmıyorlar kesinlikle oğullarını böyle yetiştirdikleri için bende teşekkür ediyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…