Kimse mükemmel anne olarak doğmuyor, sabrı,merhameti,fedakarlığı o bebek öğretecek size zamanla. Hormonlar sizi germiş daha da. Korona dert edilecek son şey dünya sürprizlerle dolu,yarın ne olacağını kimse bilmiyor ama yaşamaya devam ediyoruz sonuçta. Dünyanın hallerine göre şekil alsak işimiz yaş. 20 gün önce doğum yaptım tam da koronanın ortasında,hiç kaygı duymadım bize ne yazıldıysa onu yaşarız..İnanın öyle canım yanıyor ki. Bir süredir unuttuğumu sandığım tüm duygular ortaya çıktı. Çok acıyorum bebeğe de, benim kadar kötü bir anneyle napacak
Var bir şeyler daha da koronanın içinde çocuk doğuracak olma ekstra mahvediyor beni.
Gerçekten, hiç çok çaresiz hissettiniz mi? İçiniz yandı mı? Size muhtaç bir canlıya zarar verme, ona yetememe korkusundan yemeden içmeden kesildiniz mi?
Öyle. Başka biri yazıyor olsa ve ben okuyor olsam ben de abarttığını düşünürdüm. Haklısınız yani. Ama kendimi kontrol edemiyorum. Anne olmaya da çok çok zor karar vermiştim ben ve korona bitiminden üç beş ay sonra hazır olacağım diye düşündüm ben. Belki şartlandırdım da buna kendimi. Çünkü hesaplarıma göre yıl sonuna doğru yeni yeni hamile olacaktım. Ama çok farklı oldu beklediğimden. Hamile olduğumu öğrendiğim an aklımdan geçen ilk şey "Eyvah ben ne halt ettim," oldu. Öyle yani. Anlam verememeniz normal ben de kendimi ilk kez böyle görüyorum.Daha 9 ay var, o zamana kadar gecer gider
Ablacim gercekten abartiyorsun, niye yetemeyesiniz? Cocugun annesi var, babasi var, isteyen dayisi bile var. Okumus etmis bilincli bir insansin, kocan da cocugu istiyor niye yetemeyesin yani hic rasyonel bir korku degil ki bu. yetenler nasil yetiyor?
Niye icin yansin, niye yemeden icmeden kesilesin bana cok abarti geliyor cocuk istiyormussunuz zaten ne guzel tadini cikarin iste insanoglu kendine zarar gercekten niye kendine eziyet ediyorsun? Hamileligin tadini cikar, otur yemegini de ye rica ederim.
arkadaşım koronavirüs testi yaptırmaya gittiğinde hamile olduğunu öğrendi. koronavirüs testi de pozitif çıktı. ilaç bile kullanmadan iyileşti. psikolojik olarak kendinizi böyle yıpratmayın. o sizin bir parçanızHamileyim! 5 hafta 6 günlük hem de! Daha birkaç gün önce insanlara "Koronada hamile kalınır mı ya lütfen biraz mantıklı olun, bu ne bilinçsizlik," diye akıl verirken hamileyim. Koronanın ortasında, en olmaz denilen anda hamileyim. Şaka gibi daha 2 - 3 hafta önce konu açtım ben buraya eşimle bebek yapmak istemediğim için kavga ettik diye! Orada millete vıdı vıdı laf yetiştirirken, korona bitsin ancak öyle olur o zamana kadar da kendimi hazırlarım derken de hamileymişim; bebek istiyorum diye konu açan kadına "Bu dönemde bebek mi olur," diye carlarken de. Millete akıl öğretirken ben salak gibi hamile kaldım.
İki gün önce sabah çok halsiz uyandım. Zaman geçtikçe kötüleşti. Gün ortasında ateşim yükselmeye başladı. Akşam iyice ateşim çıkmıştı ve deliler gibi kusuyordum. Mideme kramplar giriyordu artık gözlerimden yaş gelmeye başladı. Eşim "Bu gerçekten normal değil, sen hiç iyi değilsin," dedi ve beni apar topar hastaneye götürdü. Yolda aklımdan ne senaryolar geçiyor ya koronavirüs olduysam diye yüreğim ağzımda.
Gittik neyse kan aldılar bekliyoruz. Nöbetçi doktor geldi dedi ki "Endişelenecek bir şey yok, sakin olun. Sadece üşütmüşsünüz ama gebelikten dolayı biraz ağır geçiriyorsunuz." Mideme yumruk yemiş gibi oldum. Eşimin şaşkınlıktan rengi değişti. "Gebelik mi?" dedi. Doktor "Bilmiyordunuz galiba, tebrikler," deyip nöbetçi jinekoloğa yönlendirdi. O sırada eşimin yüzünde güller açıyor tabi.
Gittik kadın doğuma vajinal muayene, ultrason falan... Kadın dedi ki "Kese oluşmuş, her şey yolunda görünüyor. Çok şanslıysak kalp atışlarını da duyabiliriz." Sonra ufak bir gümbürtü doldu kulaklarıma. "Bak annesi bebeğinin kalbi nasıl atıyor." Annesi dedi yüreğim ezildi. Ben sadece pişmanlık duyarken eşime baktım gözyaşlarını kuruluyor.
Çıktık eve geldik. Elim ayağım buz kesmiş, inanamıyorum. Benden 12 yaş büyük ve doktor olan abimi aradım. Bu yaşımda hâlâ beni 'minik kuşum' diye seven abimi, bana ebeveynlerimden daha çok ebeveyn olmuş abimi, her kararımda yanımda olan abimi, ne yaparsam yapayım beni asla yargılamamış, asla 'nasıl yaparsın' dememiş olan abimi... Durumu anlattım,ilk cümlesi "Ah be kızım, naptın sen," oldu. O noktada zincirlerimden boşandım. Deli gibi ağlamaya başladım. Öfke, pişmanlık, hayal kırıklığı, çaresizlik... Ne ararsan var, öyle bir ağlamak. O andan beri de zırt pırt aynı şekilde ağlama nöbetleri geliyor.
O kadar çaresiz hissediyorum ki. Sanki eşimle uzlaşmamızdan sonra bebek hayalleri kuran ben değilim. Simsiyah bulutlar arasında gibi hissediyorum. Bu kadar riskli bir zamanda hamile kalmışım, hem de tamamen salaklığımdan. Aylık iğneyle korunuyordum. Korona, bazı ailevi durumlardan ileri gelen karmaşa derken geçen son ay iğneyi vurunmayı unutmuşum.
Öyle de korkuyorum. Yapamazsam, beceremezsem, iyi eğitemezsem, sevemezsem, ruhunu doyuramazsam, kötü bir anne olursam. Şimdiden iyi anne olmanın zıttı ne varsa yaptım gibi. Millet bebeğim iyi beslensin diye dağdan bayırdan organik sebze getirir yer ben dayadım antidepresanı. Geçen hafta dayanılmaz baş ağrılarım yine ortaya çıkınca iki defa novalgin iğne oldum. Rezalet bir uyku düzenim vardı. Bol kahve içtim. Ve ona karşı içimde korku ve pişmanlıktan başka hiçbir şey hissetmiyorum.
Eşim çok mutlu. Ama benim yüzümden mutluluğunu yaşayamıyor. Gününün çoğu bana sarılmakla, "Ağlama, nolur iyi ol artık," demekle geçiyor. Bazenleri yanıma geliyor, alıyor gitarını bir şeyler çalıyor 'bebeğine'. Uyuduğumu sandığı zamanlar eliyle uzun uzun karnımı okşuyor, bebeğiyle konuşuyor. Bense sadece bebeğe daha çok acıyorum. Babası hemencecik onu kabullenip resmen ona aşık olmuşken annesi tam bir hayal kırıklığı... Şimdiden benden nefret ediyor bebek.
İşte böyle... Çok çaresiz hissediyorum. Şimdilik eşim ve abim dışında kimse bilmiyor. Ama dayanamıyorum artık kafayı yemek üzereyim. Nolur bir şeyler yazın, konuşmaya, anlatmaya o kadar ihtiyacım var ki...
Hepimiz bilgisizdik. Ogreniliyor her sey. Siz her seyi dramatize ediyorsunuz, farkinda misiniz? Kimse annesinin karnindan bebek bakimi bilgisiyle dogmuyor. Bebegim dogdugunda yogun bakimda kaldi. Hemsire bir gorus sirasinda odada birakti bebegimi. Uzerinde kablolar, altini degistirin dedi gitti. Hayatmda defalarca bez degistirdim, yegenlerimin. Ama o an oyle kaldim, neresinden tutacagim bilemedim, bez nasil degistirilir bilemedim. Oturup aglasa miydim? Ne kadar kotu bir anneyim ben hicbir sey bilmiyorum diye. Cok abartiyorsunuz bence. Olaylari dramatize etmeyerek ise baslayin. Bilmediginiz tonla sey olacak, hepsini zamanla ogreneceksiniz. Hepsinde dunyanin sonu gelmis gibi davranacaksaniz isiniz zor. Su an bebegim ek gida asamasinda. Surekli okuyorum, arastiriyorum, ogreniyorum. Vahiyle gelmeyecek bana cunku bu bilgiler. Indirin bir hamilelik uygulamasi. Gun gun size bebeginizin gelisimini gostersin.O kadar geç mi oluyor? Kadın çok şanslıysak duyarız falan deyince ben de ne abartıyor her sağlıklı bebeğin kalp atışı duyuluyor demiştim kendi kendime. Demek ondanmış. Bebek gelişimi ve hamilelik konusunda öyle bilgisizim ki
Konu sahibinin annesinin yaşattığı travmayı bilmiyorsunuz.Simdi buraya çok şey yazardim ama tovbe yarabbi tutucam kendimi
Anladığım kadari ile bebek düşsün de kurtulayim mantigi ile dayamissniz ilaci kahveyi ne kadar yazık!
Burda bebek hasreti ile aci çeken onca insan varken hamile olduğu icin karalar bağlayan ilk insansin herhalde. Alişacagina sukredecegine neler yapıyorsun Allah akil fikir versin
cok pişman olacaksın bence....
insanlar bebek yapmak içinevini arabasını satıyor.Allah size bu zamanda nasip etmiş.Lütfen kötü düşünmeyin.Hamileyim! 5 hafta 6 günlük hem de! Daha birkaç gün önce insanlara "Koronada hamile kalınır mı ya lütfen biraz mantıklı olun, bu ne bilinçsizlik," diye akıl verirken hamileyim. Koronanın ortasında, en olmaz denilen anda hamileyim. Şaka gibi daha 2 - 3 hafta önce konu açtım ben buraya eşimle bebek yapmak istemediğim için kavga ettik diye! Orada millete vıdı vıdı laf yetiştirirken, korona bitsin ancak öyle olur o zamana kadar da kendimi hazırlarım derken de hamileymişim; bebek istiyorum diye konu açan kadına "Bu dönemde bebek mi olur," diye carlarken de. Millete akıl öğretirken ben salak gibi hamile kaldım.
İki gün önce sabah çok halsiz uyandım. Zaman geçtikçe kötüleşti. Gün ortasında ateşim yükselmeye başladı. Akşam iyice ateşim çıkmıştı ve deliler gibi kusuyordum. Mideme kramplar giriyordu artık gözlerimden yaş gelmeye başladı. Eşim "Bu gerçekten normal değil, sen hiç iyi değilsin," dedi ve beni apar topar hastaneye götürdü. Yolda aklımdan ne senaryolar geçiyor ya koronavirüs olduysam diye yüreğim ağzımda.
Gittik neyse kan aldılar bekliyoruz. Nöbetçi doktor geldi dedi ki "Endişelenecek bir şey yok, sakin olun. Sadece üşütmüşsünüz ama gebelikten dolayı biraz ağır geçiriyorsunuz." Mideme yumruk yemiş gibi oldum. Eşimin şaşkınlıktan rengi değişti. "Gebelik mi?" dedi. Doktor "Bilmiyordunuz galiba, tebrikler," deyip nöbetçi jinekoloğa yönlendirdi. O sırada eşimin yüzünde güller açıyor tabi.
Gittik kadın doğuma vajinal muayene, ultrason falan... Kadın dedi ki "Kese oluşmuş, her şey yolunda görünüyor. Çok şanslıysak kalp atışlarını da duyabiliriz." Sonra ufak bir gümbürtü doldu kulaklarıma. "Bak annesi bebeğinin kalbi nasıl atıyor." Annesi dedi yüreğim ezildi. Ben sadece pişmanlık duyarken eşime baktım gözyaşlarını kuruluyor.
Çıktık eve geldik. Elim ayağım buz kesmiş, inanamıyorum. Benden 12 yaş büyük ve doktor olan abimi aradım. Bu yaşımda hâlâ beni 'minik kuşum' diye seven abimi, bana ebeveynlerimden daha çok ebeveyn olmuş abimi, her kararımda yanımda olan abimi, ne yaparsam yapayım beni asla yargılamamış, asla 'nasıl yaparsın' dememiş olan abimi... Durumu anlattım,ilk cümlesi "Ah be kızım, naptın sen," oldu. O noktada zincirlerimden boşandım. Deli gibi ağlamaya başladım. Öfke, pişmanlık, hayal kırıklığı, çaresizlik... Ne ararsan var, öyle bir ağlamak. O andan beri de zırt pırt aynı şekilde ağlama nöbetleri geliyor.
O kadar çaresiz hissediyorum ki. Sanki eşimle uzlaşmamızdan sonra bebek hayalleri kuran ben değilim. Simsiyah bulutlar arasında gibi hissediyorum. Bu kadar riskli bir zamanda hamile kalmışım, hem de tamamen salaklığımdan. Aylık iğneyle korunuyordum. Korona, bazı ailevi durumlardan ileri gelen karmaşa derken geçen son ay iğneyi vurunmayı unutmuşum.
Öyle de korkuyorum. Yapamazsam, beceremezsem, iyi eğitemezsem, sevemezsem, ruhunu doyuramazsam, kötü bir anne olursam. Şimdiden iyi anne olmanın zıttı ne varsa yaptım gibi. Millet bebeğim iyi beslensin diye dağdan bayırdan organik sebze getirir yer ben dayadım antidepresanı. Geçen hafta dayanılmaz baş ağrılarım yine ortaya çıkınca iki defa novalgin iğne oldum. Rezalet bir uyku düzenim vardı. Bol kahve içtim. Ve ona karşı içimde korku ve pişmanlıktan başka hiçbir şey hissetmiyorum.
Eşim çok mutlu. Ama benim yüzümden mutluluğunu yaşayamıyor. Gününün çoğu bana sarılmakla, "Ağlama, nolur iyi ol artık," demekle geçiyor. Bazenleri yanıma geliyor, alıyor gitarını bir şeyler çalıyor 'bebeğine'. Uyuduğumu sandığı zamanlar eliyle uzun uzun karnımı okşuyor, bebeğiyle konuşuyor. Bense sadece bebeğe daha çok acıyorum. Babası hemencecik onu kabullenip resmen ona aşık olmuşken annesi tam bir hayal kırıklığı... Şimdiden benden nefret ediyor bebek.
İşte böyle... Çok çaresiz hissediyorum. Şimdilik eşim ve abim dışında kimse bilmiyor. Ama dayanamıyorum artık kafayı yemek üzereyim. Nolur bir şeyler yazın, konuşmaya, anlatmaya o kadar ihtiyacım var ki...