Hamileyim Ve Çok Canım Yanıyor

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

TheKnack

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
6 Nisan 2016
1.992
6.152
Hamileyim! 5 hafta 6 günlük hem de! Daha birkaç gün önce insanlara "Koronada hamile kalınır mı ya lütfen biraz mantıklı olun, bu ne bilinçsizlik," diye akıl verirken hamileyim. Koronanın ortasında, en olmaz denilen anda hamileyim. Şaka gibi daha 2 - 3 hafta önce konu açtım ben buraya eşimle bebek yapmak istemediğim için kavga ettik diye! Orada millete vıdı vıdı laf yetiştirirken, korona bitsin ancak öyle olur o zamana kadar da kendimi hazırlarım derken de hamileymişim; bebek istiyorum diye konu açan kadına "Bu dönemde bebek mi olur," diye carlarken de. Millete akıl öğretirken ben salak gibi hamile kaldım.

İki gün önce sabah çok halsiz uyandım. Zaman geçtikçe kötüleşti. Gün ortasında ateşim yükselmeye başladı. Akşam iyice ateşim çıkmıştı ve deliler gibi kusuyordum. Mideme kramplar giriyordu artık gözlerimden yaş gelmeye başladı. Eşim "Bu gerçekten normal değil, sen hiç iyi değilsin," dedi ve beni apar topar hastaneye götürdü. Yolda aklımdan ne senaryolar geçiyor ya koronavirüs olduysam diye yüreğim ağzımda.

Gittik neyse kan aldılar bekliyoruz. Nöbetçi doktor geldi dedi ki "Endişelenecek bir şey yok, sakin olun. Sadece üşütmüşsünüz ama gebelikten dolayı biraz ağır geçiriyorsunuz." Mideme yumruk yemiş gibi oldum. Eşimin şaşkınlıktan rengi değişti. "Gebelik mi?" dedi. Doktor "Bilmiyordunuz galiba, tebrikler," deyip nöbetçi jinekoloğa yönlendirdi. O sırada eşimin yüzünde güller açıyor tabi.

Gittik kadın doğuma vajinal muayene, ultrason falan... Kadın dedi ki "Kese oluşmuş, her şey yolunda görünüyor. Çok şanslıysak kalp atışlarını da duyabiliriz." Sonra ufak bir gümbürtü doldu kulaklarıma. "Bak annesi bebeğinin kalbi nasıl atıyor." Annesi dedi yüreğim ezildi. Ben sadece pişmanlık duyarken eşime baktım gözyaşlarını kuruluyor.

Çıktık eve geldik. Elim ayağım buz kesmiş, inanamıyorum. Benden 12 yaş büyük ve doktor olan abimi aradım. Bu yaşımda hâlâ beni 'minik kuşum' diye seven abimi, bana ebeveynlerimden daha çok ebeveyn olmuş abimi, her kararımda yanımda olan abimi, ne yaparsam yapayım beni asla yargılamamış, asla 'nasıl yaparsın' dememiş olan abimi... Durumu anlattım,ilk cümlesi "Ah be kızım, naptın sen," oldu. O noktada zincirlerimden boşandım. Deli gibi ağlamaya başladım. Öfke, pişmanlık, hayal kırıklığı, çaresizlik... Ne ararsan var, öyle bir ağlamak. O andan beri de zırt pırt aynı şekilde ağlama nöbetleri geliyor.

O kadar çaresiz hissediyorum ki. Sanki eşimle uzlaşmamızdan sonra bebek hayalleri kuran ben değilim. Simsiyah bulutlar arasında gibi hissediyorum. Bu kadar riskli bir zamanda hamile kalmışım, hem de tamamen salaklığımdan. Aylık iğneyle korunuyordum. Korona, bazı ailevi durumlardan ileri gelen karmaşa derken geçen son ay iğneyi vurunmayı unutmuşum.

Öyle de korkuyorum. Yapamazsam, beceremezsem, iyi eğitemezsem, sevemezsem, ruhunu doyuramazsam, kötü bir anne olursam. Şimdiden iyi anne olmanın zıttı ne varsa yaptım gibi. Millet bebeğim iyi beslensin diye dağdan bayırdan organik sebze getirir yer ben dayadım antidepresanı. Geçen hafta dayanılmaz baş ağrılarım yine ortaya çıkınca iki defa novalgin iğne oldum. Rezalet bir uyku düzenim vardı. Bol kahve içtim. Ve ona karşı içimde korku ve pişmanlıktan başka hiçbir şey hissetmiyorum.

Eşim çok mutlu. Ama benim yüzümden mutluluğunu yaşayamıyor. Gününün çoğu bana sarılmakla, "Ağlama, nolur iyi ol artık," demekle geçiyor. Bazenleri yanıma geliyor, alıyor gitarını bir şeyler çalıyor 'bebeğine'. Uyuduğumu sandığı zamanlar eliyle uzun uzun karnımı okşuyor, bebeğiyle konuşuyor. Bense sadece bebeğe daha çok acıyorum. Babası hemencecik onu kabullenip resmen ona aşık olmuşken annesi tam bir hayal kırıklığı... Şimdiden benden nefret ediyor bebek.

İşte böyle... Çok çaresiz hissediyorum. Şimdilik eşim ve abim dışında kimse bilmiyor. Ama dayanamıyorum artık kafayı yemek üzereyim. Nolur bir şeyler yazın, konuşmaya, anlatmaya o kadar ihtiyacım var ki...
 
Hamileyim! 5 hafta 6 günlük hem de! Daha birkaç gün önce insanlara "Koronada hamile kalınır mı ya lütfen biraz mantıklı olun, bu ne bilinçsizlik," diye akıl verirken hamileyim. Koronanın ortasında, en olmaz denilen anda hamileyim. Şaka gibi daha 2 - 3 hafta önce konu açtım ben buraya eşimle bebek yapmak istemediğim için kavga ettik diye! Orada millete vıdı vıdı laf yetiştirirken, korona bitsin ancak öyle olur o zamana kadar da kendimi hazırlarım derken de hamileymişim; bebek istiyorum diye konu açan kadına "Bu dönemde bebek mi olur," diye carlarken de. Millete akıl öğretirken ben salak gibi hamile kaldım.

İki gün önce sabah çok halsiz uyandım. Zaman geçtikçe kötüleşti. Gün ortasında ateşim yükselmeye başladı. Akşam iyice ateşim çıkmıştı ve deliler gibi kusuyordum. Mideme kramplar giriyordu artık gözlerimden yaş gelmeye başladı. Eşim "Bu gerçekten normal değil, sen hiç iyi değilsin," dedi ve beni apar topar hastaneye götürdü. Yolda aklımdan ne senaryolar geçiyor ya koronavirüs olduysam diye yüreğim ağzımda.

Gittik neyse kan aldılar bekliyoruz. Nöbetçi doktor geldi dedi ki "Endişelenecek bir şey yok, sakin olun. Sadece üşütmüşsünüz ama gebelikten dolayı biraz ağır geçiriyorsunuz." Mideme yumruk yemiş gibi oldum. Eşimin şaşkınlıktan rengi değişti. "Gebelik mi?" dedi. Doktor "Bilmiyordunuz galiba, tebrikler," deyip nöbetçi jinekoloğa yönlendirdi. O sırada eşimin yüzünde güller açıyor tabi.

Gittik kadın doğuma vajinal muayene, ultrason falan... Kadın dedi ki "Kese oluşmuş, her şey yolunda görünüyor. Çok şanslıysak kalp atışlarını da duyabiliriz." Sonra ufak bir gümbürtü doldu kulaklarıma. "Bak annesi bebeğinin kalbi nasıl atıyor." Annesi dedi yüreğim ezildi. Ben sadece pişmanlık duyarken eşime baktım gözyaşlarını kuruluyor.

Çıktık eve geldik. Elim ayağım buz kesmiş, inanamıyorum. Benden 12 yaş büyük ve doktor olan abimi aradım. Bu yaşımda hâlâ beni 'minik kuşum' diye seven abimi, bana ebeveynlerimden daha çok ebeveyn olmuş abimi, her kararımda yanımda olan abimi, ne yaparsam yapayım beni asla yargılamamış, asla 'nasıl yaparsın' dememiş olan abimi... Durumu anlattım,ilk cümlesi "Ah be kızım, naptın sen," oldu. O noktada zincirlerimden boşandım. Deli gibi ağlamaya başladım. Öfke, pişmanlık, hayal kırıklığı, çaresizlik... Ne ararsan var, öyle bir ağlamak. O andan beri de zırt pırt aynı şekilde ağlama nöbetleri geliyor.

O kadar çaresiz hissediyorum ki. Sanki eşimle uzlaşmamızdan sonra bebek hayalleri kuran ben değilim. Simsiyah bulutlar arasında gibi hissediyorum. Bu kadar riskli bir zamanda hamile kalmışım, hem de tamamen salaklığımdan. Aylık iğneyle korunuyordum. Korona, bazı ailevi durumlardan ileri gelen karmaşa derken geçen son ay iğneyi vurunmayı unutmuşum.

Öyle de korkuyorum. Yapamazsam, beceremezsem, iyi eğitemezsem, sevemezsem, ruhunu doyuramazsam, kötü bir anne olursam. Şimdiden iyi anne olmanın zıttı ne varsa yaptım gibi. Millet bebeğim iyi beslensin diye dağdan bayırdan organik sebze getirir yer ben dayadım antidepresanı. Geçen hafta dayanılmaz baş ağrılarım yine ortaya çıkınca iki defa novalgin iğne oldum. Rezalet bir uyku düzenim vardı. Bol kahve içtim. Ve ona karşı içimde korku ve pişmanlıktan başka hiçbir şey hissetmiyorum.

Eşim çok mutlu. Ama benim yüzümden mutluluğunu yaşayamıyor. Gününün çoğu bana sarılmakla, "Ağlama, nolur iyi ol artık," demekle geçiyor. Bazenleri yanıma geliyor, alıyor gitarını bir şeyler çalıyor 'bebeğine'. Uyuduğumu sandığı zamanlar eliyle uzun uzun karnımı okşuyor, bebeğiyle konuşuyor. Bense sadece bebeğe daha çok acıyorum. Babası hemencecik onu kabullenip resmen ona aşık olmuşken annesi tam bir hayal kırıklığı... Şimdiden benden nefret ediyor bebek.

İşte böyle... Çok çaresiz hissediyorum. Şimdilik eşim ve abim dışında kimse bilmiyor. Ama dayanamıyorum artık kafayı yemek üzereyim. Nolur bir şeyler yazın, konuşmaya, anlatmaya o kadar ihtiyacım var ki...
Eminimki doğunca onu çok seveceksiniz. O kadar seveceksiniz ki. Ağladığınız için pişman olacaksınız . Tebrik ederim hamileliğinizi. Evet riskli bir dönem ama siz elinizden geleni yapın, gerisi her zaman olduğu gibi Allah a kalmış. Ayrıca korona olmasaydı başka başka şeylerden de sıkıntı yaşayabilirdiniz. Lütfen unutmayın bu haberi almak için ömrünü hastane koridorlarında tüketen, aylarca iğne vurulan, bir iki saniyelik kalp atışını duyamadığı için dünyası başına yıkılan binlerce kaıdn varken bence çoook şanslısınız
 
Kusura bakmayın ama bi insan her ay yaptırdığı iğne,hap vs nasıl unutur?Orası tuhaf geldi.Bu ay ilişki olmaz heralde diye düşündünüz sanırım ya da geçen ki iğne korur falan diye.Ne diyelim şimdi olan olmuş kabulleneceksiniz.Sonuçta bi parçanız bi mucize.Eziyet etmeyin kendinize.
 
Bebeği istememe nedeniniz nedir
Önceki konularımda bahsetmiştim. Çocukluk travmaları, kötü anne olma korkusu... Tedavi görüyordum bunlar için. En son 2 - 3 hafta önce artık bebek sahibi olmak için tartıştık eşimle. Korona bitince ancak denemeye başlarız, o zamana kadar ben de ruhen hazır olurum dedim. Ama öyle hazırlıksız bir anda geldi. Korona var ayrıca bebek büyük risk.
 
Hamileyim! 5 hafta 6 günlük hem de! Daha birkaç gün önce insanlara "Koronada hamile kalınır mı ya lütfen biraz mantıklı olun, bu ne bilinçsizlik," diye akıl verirken hamileyim. Koronanın ortasında, en olmaz denilen anda hamileyim. Şaka gibi daha 2 - 3 hafta önce konu açtım ben buraya eşimle bebek yapmak istemediğim için kavga ettik diye! Orada millete vıdı vıdı laf yetiştirirken, korona bitsin ancak öyle olur o zamana kadar da kendimi hazırlarım derken de hamileymişim; bebek istiyorum diye konu açan kadına "Bu dönemde bebek mi olur," diye carlarken de. Millete akıl öğretirken ben salak gibi hamile kaldım.

İki gün önce sabah çok halsiz uyandım. Zaman geçtikçe kötüleşti. Gün ortasında ateşim yükselmeye başladı. Akşam iyice ateşim çıkmıştı ve deliler gibi kusuyordum. Mideme kramplar giriyordu artık gözlerimden yaş gelmeye başladı. Eşim "Bu gerçekten normal değil, sen hiç iyi değilsin," dedi ve beni apar topar hastaneye götürdü. Yolda aklımdan ne senaryolar geçiyor ya koronavirüs olduysam diye yüreğim ağzımda.

Gittik neyse kan aldılar bekliyoruz. Nöbetçi doktor geldi dedi ki "Endişelenecek bir şey yok, sakin olun. Sadece üşütmüşsünüz ama gebelikten dolayı biraz ağır geçiriyorsunuz." Mideme yumruk yemiş gibi oldum. Eşimin şaşkınlıktan rengi değişti. "Gebelik mi?" dedi. Doktor "Bilmiyordunuz galiba, tebrikler," deyip nöbetçi jinekoloğa yönlendirdi. O sırada eşimin yüzünde güller açıyor tabi.

Gittik kadın doğuma vajinal muayene, ultrason falan... Kadın dedi ki "Kese oluşmuş, her şey yolunda görünüyor. Çok şanslıysak kalp atışlarını da duyabiliriz." Sonra ufak bir gümbürtü doldu kulaklarıma. "Bak annesi bebeğinin kalbi nasıl atıyor." Annesi dedi yüreğim ezildi. Ben sadece pişmanlık duyarken eşime baktım gözyaşlarını kuruluyor.

Çıktık eve geldik. Elim ayağım buz kesmiş, inanamıyorum. Benden 12 yaş büyük ve doktor olan abimi aradım. Bu yaşımda hâlâ beni 'minik kuşum' diye seven abimi, bana ebeveynlerimden daha çok ebeveyn olmuş abimi, her kararımda yanımda olan abimi, ne yaparsam yapayım beni asla yargılamamış, asla 'nasıl yaparsın' dememiş olan abimi... Durumu anlattım,ilk cümlesi "Ah be kızım, naptın sen," oldu. O noktada zincirlerimden boşandım. Deli gibi ağlamaya başladım. Öfke, pişmanlık, hayal kırıklığı, çaresizlik... Ne ararsan var, öyle bir ağlamak. O andan beri de zırt pırt aynı şekilde ağlama nöbetleri geliyor.

O kadar çaresiz hissediyorum ki. Sanki eşimle uzlaşmamızdan sonra bebek hayalleri kuran ben değilim. Simsiyah bulutlar arasında gibi hissediyorum. Bu kadar riskli bir zamanda hamile kalmışım, hem de tamamen salaklığımdan. Aylık iğneyle korunuyordum. Korona, bazı ailevi durumlardan ileri gelen karmaşa derken geçen son ay iğneyi vurunmayı unutmuşum.

Öyle de korkuyorum. Yapamazsam, beceremezsem, iyi eğitemezsem, sevemezsem, ruhunu doyuramazsam, kötü bir anne olursam. Şimdiden iyi anne olmanın zıttı ne varsa yaptım gibi. Millet bebeğim iyi beslensin diye dağdan bayırdan organik sebze getirir yer ben dayadım antidepresanı. Geçen hafta dayanılmaz baş ağrılarım yine ortaya çıkınca iki defa novalgin iğne oldum. Rezalet bir uyku düzenim vardı. Bol kahve içtim. Ve ona karşı içimde korku ve pişmanlıktan başka hiçbir şey hissetmiyorum.

Eşim çok mutlu. Ama benim yüzümden mutluluğunu yaşayamıyor. Gününün çoğu bana sarılmakla, "Ağlama, nolur iyi ol artık," demekle geçiyor. Bazenleri yanıma geliyor, alıyor gitarını bir şeyler çalıyor 'bebeğine'. Uyuduğumu sandığı zamanlar eliyle uzun uzun karnımı okşuyor, bebeğiyle konuşuyor. Bense sadece bebeğe daha çok acıyorum. Babası hemencecik onu kabullenip resmen ona aşık olmuşken annesi tam bir hayal kırıklığı... Şimdiden benden nefret ediyor bebek.

İşte böyle... Çok çaresiz hissediyorum. Şimdilik eşim ve abim dışında kimse bilmiyor. Ama dayanamıyorum artık kafayı yemek üzereyim. Nolur bir şeyler yazın, konuşmaya, anlatmaya o kadar ihtiyacım var ki...
Bu yazıyı okuyunca direk kendimi gördüm kac haftadr bende bu dönemde bebek mi yapılır diye ona buna nara atıyorum hali hazırda büyümüş cocuklarm var benm ne gerek var tarzında...ilk cocuk mu tek sebep korona mı eger tek sebep koronaysa korkmayın artık kontrol altına aldılar...kaldı ki ilaçlar sayesinde artık ölümler cok azaldı ve iyiye gidiyoruz etrafmda hamile olanlar var kontrol gününde maskeli gidip kontrol olup geliyorlar endişeli de degiller...zaten yurt dışından gelen ilaçlar sayesinde cogu insan evinde atlatıyo bu hastalığı...ilk basta bende cok panikti ama ilaçlar geldikten sonra ve salgın kontrol altına alınınca rahatladm endişe etmeyin bunun için
 
Corona büyük oranda kontrol altına alınmış durumda. Evet bi bilinmezlik söz konusu ama şu süreçte dahi doğumlar ciddi ameliyatlar yapıldı, yapılıyor, yapılacak. Bu anlamda sakin olun. Ne yaptım diye hayıflanmanın anlamı yok hepimiz en az bi kere konuştuğumuz beylik lafların altında kalmışızdır, bu anlamda da kendinizi suçlamayın. Eşinizle bebek istememe nedeniniz neydi ciddi bi sebep mi bilmiyorum eski konunuzu ama bi bebek var sonuçta ve sanırım aldırmayacaksınız. O zaman antidepresanlara ağrı kesicilere bi dur deyin konuda kızdığım tek şey o oldu. Bebeğin suçu değil çünkü siz de biliyorsunuz.

Kendinize kızmayı bırakırsanız bebekle bağ kurabileceğinizi düşünüyorum. Bi deneyin derim ağlayıp sızlanmak yerine :)
 
Önceki konularımda bahsetmiştim. Çocukluk travmaları, kötü anne olma korkusu... Tedavi görüyordum bunlar için. En son 2 - 3 hafta önce artık bebek sahibi olmak için tartıştık eşimle. Korona bitince ancak denemeye başlarız, o zamana kadar ben de ruhen hazır olurum dedim. Ama öyle hazırlıksız bir anda geldi. Korona var ayrıca bebek büyük risk.
Sonuçta bu bebek supriz olmus
Siz bile isteye korunmayı birakmamissiniz
Demek bu bebek size gelmek istemiş
Siz olaya birde burdan bakin bence
 
Canim benim, ben de gebeligimi 6 haftalikken surpriz bir sekilde ogrendim. Daha cok yeni. Hemen kabul edemiyor insan. Benim de antidepresan kullandigim bir surecti. Hamile oldugumu bilmedigim icin kullaniyordum. Ilk 3 ay biraz zorlayabilir seni psikolojik ve fizyolojik olarak ama inan 4.ayda daha iyi hissediyor insan kendini. Iyi ki olmus diyeceksin guven bana.
 
Kusura bakmayın ama bi insan her ay yaptırdığı iğne,hap vs nasıl unutur?Orası tuhaf geldi.Bu ay ilişki olmaz heralde diye düşündünüz sanırım ya da geçen ki iğne korur falan diye.Ne diyelim şimdi olan olmuş kabulleneceksiniz.Sonuçta bi parçanız bi mucize.Eziyet etmeyin kendinize.
Değil mi? Nasıl unuturum? İki gündür ben de bunu sorup sorup duruyorum. Temmuzda 5 yıllık evli olacağız. 5 yıl hiç unutma, hiç hamile kalma. Gel bir ay unut. Hem de olabilecek en riskli dönemde. Bir de o ay şak diye hamile kal. Gerizekalıyım ben. Ve yukarıdan birilerinin benle dalga geçtiğini düşünmeye başladım.
 
Eminimki doğunca onu çok seveceksiniz. O kadar seveceksiniz ki. Ağladığınız için pişman olacaksınız . Tebrik ederim hamileliğinizi. Evet riskli bir dönem ama siz elinizden geleni yapın, gerisi her zaman olduğu gibi Allah a kalmış. Ayrıca korona olmasaydı başka başka şeylerden de sıkıntı yaşayabilirdiniz. Lütfen unutmayın bu haberi almak için ömrünü hastane koridorlarında tüketen, aylarca iğne vurulan, bir iki saniyelik kalp atışını duyamadığı için dünyası başına yıkılan binlerce kaıdn varken bence çoook şanslısınız
Onlar için de üzülüyorum zaten. Onca isteyen ve bunun için doktor doktor gezen insan varken benim gibi duygusuz anne oluyor.
 
Iyi ki olmus diyeceksin dedim ve bunu sana gorup gorebilecegin en anac olmayan kadin olarak soyledim. Inan ne gencligimde, ne evlendikten sonra hicbir bebege ilgi duymamistim. Ortamda bir bebek olur millet kendini parcalardi sevmek icin, donup bakmazdim bile. Millet hamileliginde gobegini oksar, muzik dinletir, surekli sohbet eder bebegiyle; bense bebek tekme atinca tedirgin olurdum, hamilelikten de dogumdan da korkuyordum zaten. Omrum boyunca bebek sahibi olmadan da yasayabilirim derdim. Bunlara ragmen ben bile iyi ki olmus diyorsam sen haydi haydi dersin. Bu arada hissediyorum kizin olacak:)
 
Yaaa hissettiklerin için çok üzüldüm, eminim bebeğini öğrendiğin an ve hamilelikteki ilk ayların için böyle hayaller kurmamıştın.
Ama ne olursa olsun sen şuan bir annesin ve ayağa kalkman güçlü olman lazım! Corona ilk çıktığı zaman hamile olanlar vardı, Corona pik yaptığı zaman doğum yapmak zorunda olanlar vardı. Sen daha 2. Ayında bile değilsin ve Eylül ayında biraz biraz normale döneceğimiz "öngörülüyor."
Pembe gözlüklerle bakıyormuşum gibi gelmesin sana sakın. Her durumda olumlu olan kısmı bulup ondan gelen ışığa sarılmak benim hayat felsefem.

Mutlaka bir yolu bulunur hastaneye gidislerin, muayenelerin🙏🏻
Sakın daha fazla hirpalama kendini.

Çünkü gerçekçi olmak gerekirse iki seçeneğin var. Ya gözyaşlarını silip güçlü olup planlar yapmaya, önlemler almaya başlayacaksın. Ya da diğer seçenek çok açık...
 
Hayırlı olsun rabbim tez zamanda kucağınıza almayi nasip etsin. Unutmayın canı veren Allah rızkı da verir ve eminim ki cok güzel bir anne olacaksınız bebeğinize sadece şu koronadan dolayı telaşa kapılmışsınız sıkıntı etmeyin babası çok seviyor diyorsunuz emin olun babanın sevgisi ikinizede yeter baba sevgisi başka çok başka eşiniz de bu kadar mutluyken ne kenidinize ne bebeginize çile çektirin gün geçtikçe daha çok baglanirsiniz onun hayaliyle yatip kalkarsiniz sadece sabırlı olun ve dua edin herşey düzene girecektir bebek ya size yoluna yoldaş canına can sıkıntı etmeyin herşey düzelecek sabırlı olun ve dua edin. ♥️🌼
 
Onlar için de üzülüyorum zaten. Onca isteyen ve bunun için doktor doktor gezen insan varken benim gibi duygusuz anne oluyor.
Duygusuz anne degilsin. Sadece biraz hazirliksiz yakalanmis ve duruma adapte olmaya calisan bir annesin. Anneligi oyle hemen yaaaavrrrrruuuuuum diyerek yasamiyor her insan. Yasadikca, emek verdikce, bebekle etkilesime girdikce hissediyor insan. Lutfen simdiden kendini kotu anneyim diye etiketleme. Cunku degilsin.
 
Bu yazıyı okuyunca direk kendimi gördüm kac haftadr bende bu dönemde bebek mi yapılır diye ona buna nara atıyorum hali hazırda büyümüş cocuklarm var benm ne gerek var tarzında...ilk cocuk mu tek sebep korona mı eger tek sebep koronaysa korkmayın artık kontrol altına aldılar...kaldı ki ilaçlar sayesinde artık ölümler cok azaldı ve iyiye gidiyoruz etrafmda hamile olanlar var kontrol gününde maskeli gidip kontrol olup geliyorlar endişeli de degiller...zaten yurt dışından gelen ilaçlar sayesinde cogu insan evinde atlatıyo bu hastalığı...ilk basta bende cok panikti ama ilaçlar geldikten sonra ve salgın kontrol altına alınınca rahatladm endişe etmeyin bunun için
İlk çocuk olacak. Biraz da çocukluktan kalma travmalarım mevcuttu. Ondan dolayı da uzun zaman istemedim. Artık korona bitsin, birkaç ay geçsin, ekonominin durumunu görelim daha sonra denemelere başlarız diye karar vermiştik. Bu süreçte ben de zihnen iyice hazırlanacaktım güya. Olmadı. En olmaz dediğim anda öğrendim. Korona oldum herhalde diye gittim, hamile çıktım. Korona olsam daha az panik olurdum sanırım.
 
Öncelikle hayırlı olsun bebeğin.
Merak etme, ilk aylarda mr'a giren,film çektiren,uyuşturucu , alkol, ağır hap kullanan çok sayıda anne var. Benim yakınımda da vardı bu tarz anne adayları. Doktorun söylediği şey hep şu olur; eğer çocuğa zarar verecek bir şey olduysa zaten tutunamaz, ilk aydan düşer.hamilelik devam ediyorsa birşey olmamış demektir.
Senin bebeğine de hiç bir şey olmamıştır eminim ki
Ayrıca önünde alışmak için kocaman bir sekiz ay var. Bir süre sonra o kendisini sana sevdirir zaten. Hormonlar, tamamıyla sana ait olan birşeyi koruma icgudusu... Annem de hayvanları hiç sevmez ve kedilerden çok korkardı. O bile birkaç ayda eve getirdiğim kediye aşık oldu, şimdi beraber uyuyorlar. İnsan her şeye alışır..
Ve demeden edemeyeceğim;
Kısmeyi kınamayın hanımlar. İnsan kinadiği ne varsa yaşıyor.
Benim annem de çok sever herkesi eleştirip kinamayi. Kadının kinadigi-hosuna gitmeyen kaç özellik varsa hepsi ben ve ablamda mevcut :))
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X