maddi hiçbir beklentimiz olmadan herşeyi kendi istediğimiz gibi, özgürce biz yaptık. Sadece bizim hayatımız olucaktı kendi kararlarımızı aldığımız.
Ve evlendik... 7 ay oldu. O peri masalı bal kabağına döneli tam 7 ay oldu...
Evlendiğimiz gün gerçekleri görmeye başladığım gün olmuştu. Eminim onun içinde durum buydu.
o sıra salonda eşimin annesi halaları benimkileri çekmiş benim altınları napıcağımı soruyolar. tabi bu durum bizimkilerin hoşuna gitmiyor ve kibarca '' şimdiki gençler bizden daha iyi bilirler altınları napmaları gerektiğini'' diyip geçiştiriyorlar.
Ve eşimde karıştırmamıştı.Bana şunu söylemişti ben karıma kimseye laf söyletmem kimse bizim hayatımıza karışamaz diyen adamken öyle şeylere susmuştuki.Kendimi kandırılmış gibi hissediyordum oysa ben eşimle bir hayat kurarken ikimize bir dünya felsefesini sonuna kadar savunabilirdim. Ama öyle olmadı.
SONRALARINDA BU SÜREKLİ AİLESİNİ ZİYARETE gidişimiz aramızda problem olmaya başlamıştı. Bu durumdan duydugum rahatsızlığı eşimle paylaşmış ona yeni evli olduğumuzu evimize birbirimize alışmamız gerektiğini bunu için birbirimize zaman ayırmamız gerektiğini söyledim.Tabi bu duruma ikna etmem çok zor oldu.
Kayınvalidem bana oğluna almayı düşündüğü komşu kızından bahsetti. Kız çok zenginmiş oğlunun evini dayar döşermiş kızın kardeşi biz ablama alcaktık annesi ben oğlunu kızıma alcaktım demiş.
Evlilikte keramet var derler ya şüpheliyim bence bunda lanet var.... İkimizde lanetlenmiş gibiyiz...
hep ailen yüzünden kavga ediyoruz seninle kişisel hiçbir tartışmamız olmuyor bunlara engel ol lütfen'' diyerek yalvarıp ağladığım zamanları biliyorum. ama sonuç ne koca bir hiç herşey her zamankinden daha fazla kötüye gidiyor neden çünkü eşim buna dur demeyi beceremiyor. ben daha ne kadar katlanabilirmki bilmiyorum. en acısını yaşadım zaten bir evlat kaybettim. bebeğimi düşürdüm bana bir geçmiş olsunu bile çok gördüler. acımı paylaşmadılar.
ALLAHIM BEN KENDİMİ KANDIRILMIŞ GİBİ HİSSEDİYORUM. BENİM EŞİM BU OLAMAZ YA. BANA HER SEFERİNDE SEN ÇOK KATISIN HERŞEYİ KÖTÜ DÜŞÜNÜYORSUN HİÇ İYİ TARAFINDAN BAKAMIYORSUN DİYOR NASIL BAKARIM YA İYİ YOK Kİ. KALBİMİN BİR TARAFI EŞİME KARŞI HEP EZİK VE BÖYLE KALICAK GEÇMİYCEK. BEN NAPİYİM ŞİMDİ. EŞİME BUNU DAHA NASIL ANLATABİLİRİM Kİ. HER GÜNÜM AZAP YA KALDIRAMIYORUM ÇÜNKÜ. EŞİMİN BENİ EZDİRMESİNİ KALDIRAMIYORUM. BANA BEN İNSANALRI KIRAMAM DİYOR. YA BEN BURDA ÖLÜYORUM BENİ ÖLDÜRÜYOR AMA İNSANLARI KIRAMAZMIŞ. BEN ONA KIR DEMEDİMKİ BANA YAPILAN YANLIŞLARA DUR DEMESİNİ ARKAMDA DURMASINI BENİ KORUMASINI İSTEDİM BÜTÜN BUNLARA RAĞMEN GÜLER YÜZÜMÜ AİLEİSNE HİÇ EKSİK ETMEDİM. BUNADA ZATEN GELİN ÇOK GÜLÜYOR DEDİLER. BEN NAPİYİM YA BİR AKIL VERİN NOLUR. ÖYLE BİRŞEY OLMALI Kİ BİZİM HAYATIMIZA KARIŞAMASINLAR ÇEKİNSİNLER YADA SAYGI DUYSUNLAR YAPTIKLARIMIZA. BEN ARTIK EŞİMDEN GEÇTİM O BU DURUMU DÜZELTEMİYCEK. BEN NASIL DAVRANMALIYIM BİR AKIL LÜTFEN. ÇOK UZUN OLDU KUSURA BAKMAYIN AMA O KADAR DOLUYUMKİ. DERDİMİ KİMSEYE ANLATAMIYORUM BANA YARDIM EDİN!
Senin yaşadıklarının benzerlerini bir çok kişi yaşadı inan bana. Senin sıkıntın eşinin sana destek olmaması ve umursamamayı bilmemek. Neden kp ile muhatap oluyorsun hesap soruyorsun?daha geçen gün annesi bize gelcekti babası aradı beni geldilermi dedi. bende gelmediler çıktılarmı ki onlar evden dedim '' uf iyi tamam hadi'' diyip kapattı telefonu ben neye uğradığımı şaşırdım. ne kadar basit bir olay dimi ben bunu dahi kaldıramıyorum benimle böyle konuşulmasını kaldıramıyorum ne yapmam lazım onlarla konuşmadığımımı sanıyorsunuz daha 2 ay öncede kendi akrabalarından annemle ilgili yapılan konuşmaları anlattılar bana bende sinirlendim tabi babasına anlattım durumu bakın bu çok ayıp dedim. bana bağırıp çağırdı yok öyle birşey bana niye söylüyorsun git kim söylediyse ona sor gibi. ben napiyim şimdi. gerçekten benmi büyütüyorum. kendi akrabaları bile eşime karının arkasında durman gerek diyorlar onalrın arkamızdan yaptıkalrını anlatıyorlar eşimd ebenim yanımda duydu şahit oldu bunlara. ben napiyim Allah aşkına ya nasıl bir tavır izlemeli nasıl bir sınır çizmeliyim inanın bunu bilmiyorum.
yazdıkların için çok teşekkür ederim. çok zorlu bir süreçte olduğumun farkındayım. ama henüz bunu nasıl aşmam gerektiğine dair hiçbir fikrim yok. ben daha önce hiç böyle şeyler yaşamadım ki, hiç böyle insanlar tanımadım. nasıl davranmam gerektiğini bilemiyorum. eşimin karşısına ailesiyle çıkmamın yanlış olduğunu biliyorum ama onun ailesi bu, onun karşılarına geçip konuşmasının daha doğru olucağına inandım hep. ben geçip konuşsam daha çok yanlış anlaşılıcağımı düşündüm. ben evliliğin bu kadar zor olucağını düşünmemiştim. çünkü ben evlenirken sadece eşime evet dedim.
Serotonin nasıl bi şiddet yaşadın çok merak ettim doğrusu, ve o şiddetten sonra eşin için nasıl savaşabildin hem de kendini değiştirmek pahasına, peki değişmiş halini eşin dahamı çok sevdi
=)
Bunun anlatımı zor, zira mesleğime tasarımcı yazdım.. Bir bakıma doğru, şu anda bu işi yapıyorum. Ama eğitimini aldığım meslek temelde başka.. Dolayısıyla, bazı şeylerin nedenlerini, niçinlerini daha rahat görebildiğim bir eğitime sahibim aslında.. Bu da eşimin gerçekte kim olduğunu, nereye kadar düzelebileceğini ve ne yapmam gerektiğini bana gösterdi.. Ve ben de denemeye başladım... Çok zordu... Hala aynısını söylüyorum... Ama, onun o tatmin olmamış, sevgiyi anlamamış çocuk gözlerini görünce ara ara... o çocuğu bırakmak istemedim... Ortaya çıkarmak istedim... Yine karakterinin büyük bir kısmını oluşturuyor, ailesinin yetiştirdiği o canavar... Ama bir de çocuk var... onu terkedemezdim... Kişilik bölünmesi/bozukluğu diyelim.. bilen arkadaşlar anlayacaktır...
Bu arada, üstüne basarak söylemeliyim "Ben kendimi değil, karşılaştığım "aile örgüsüne" ilişkin, "karşılıklı ilişki ve paylaşım" gerektiren müştereklerde ki "karakterimi" değiştirdim..."
Yani, değişmiş halini eşin daha mı çok sevdi? kısmı yanlış, çünkü bahsedilen konuda, eşim dahil diğer kişilerin "evliliğime ve karakterime tecavüz eylemleri" ve benim bu eyleme karşılık değiştirdiğim hareket prensibimden bahsediyorum...
Şöyle düşünelim.. Ben hep bunu yazarım zaten.. Evlilik stratejik bir savaştır ve hep iki cephe vardır.. En iyi anlaşan evlilerde bile... Cephe değişir, taktik değişir, oyun değişir, kural değişir.... Bu sizin kim olduğunuzu değiştirmez, sadece sınırlarınızı korumayı, kendiniz korumayı öğrenirsiniz.. öğrenebilirseniz....
Nasıl bir şiddet olduğunu anlatmak istemem, ne olduğunu da.. Sadece o gece eşimin psikolojisinin döküldüğü ve aslında bambaşka biriyle evlediğimi öğrendiğim geceydi...
artık gitmeleri azalttık zaten dedim ya bunu yapmak çok zor oldu diye. ama ne kadar azda olsa her gidişim tahamülsüzce geliyor bana. muhabbet etmiycem onlarla bundan sonra bunu deniycem. soru sorarlarsa cevap veririm sonra sessizlik olucak. önümüzde bayram onlara gitme fikri bile öyle zor geliyorki bana. sabretmeye çalışıyorum. canımı sıkan bir konuşma olduğu zaman ne biliyim mutfaga giderim banyoya kapatırım kendimi. herşeyden kaçmak ne kadar doğru bilmiyorum ama artık üzülmek istemiyorum.ben böyle olsun istemedim. ben isterdimki can ata ata gidiyim onların evine ama kalbim çok acıyor. o kadar çok kırıldı ki. en çokta eşime zaten. bana bunları yaşattığı için onu affetmem bile çok zor . ona artık sabrımın kalmadığından bahsettim ondan soğumak istemediğimden. ama hiçbirşey yapamıyorum. tamam ailesi emekleri var üstünde ama banada yazık ya. ben bu kadar şeyi hakkedicek naptım ki.
artık gitmeleri azalttık zaten dedim ya bunu yapmak çok zor oldu diye. ama ne kadar azda olsa her gidişim tahamülsüzce geliyor bana. muhabbet etmiycem onlarla bundan sonra bunu deniycem. soru sorarlarsa cevap veririm sonra sessizlik olucak. önümüzde bayram onlara gitme fikri bile öyle zor geliyorki bana. sabretmeye çalışıyorum. canımı sıkan bir konuşma olduğu zaman ne biliyim mutfaga giderim banyoya kapatırım kendimi. herşeyden kaçmak ne kadar doğru bilmiyorum ama artık üzülmek istemiyorum.ben böyle olsun istemedim. ben isterdimki can ata ata gidiyim onların evine ama kalbim çok acıyor. o kadar çok kırıldı ki. en çokta eşime zaten. bana bunları yaşattığı için onu affetmem bile çok zor . ona artık sabrımın kalmadığından bahsettim ondan soğumak istemediğimden. ama hiçbirşey yapamıyorum. tamam ailesi emekleri var üstünde ama banada yazık ya. ben bu kadar şeyi hakkedicek naptım ki.
öncelikle evet annesinin isteyiydi ve yaşadıklarımda anormaldi.madem böyle bir düşünce vardı bana bunu nikah günü değilde daha öncesinde söylemeliydi. tamamen emrivaki yapıldı. adet öylemi bunlar kusura bakmada benim bildiğim işine gelen adet işine gelmeyen adet değil diye birşey yok.bohçalar hazırlanır, gelin evi hazırlanır yerleştirilir. gelin ve damat eve bırakılır, o gün eve yemekler yapılıp götürülür bunlar adettirtir işte ama bunları yapmayıpta bu yaptıklarına adet derlerse ben bunu kabul etmem.bu sadece gösterişdi.
kaybettiğim bebeğime gelince sen hiç ilk bebeğini kaybettinmi. bunun nasıl birşey olduğunu biliyor musun ki bana ahlanıp vahlanıcak bir durum değil diyebiliyorsun. insan zor zamanında heleki böyle birşeyde yanında acısını paylaşıcak birilerini ister. bir geçmiş olsun demek çok zor olmamalıydı.
sizi ezdikleri bir yer göremedim demişsin kusura bakmada üstüme çıkıp tepinicek halleri yok zaten bunu görmen için ve bunlar sadece başlangıç ki bu bile fazlasıyla yetti bana.
Eşin olaylara hiçbirzaman senin baktığın gibi bakmayacak.
Cehalet diyecek ve mevzu onun için kapanacak.
Sen konuları gündeminde tuttuğunla bu kadar büyüttüğünle kalacaksın.
Şimdi seni anlamadığım ve yaşadıklarını yeterince önemli görmediğim için bana da kızıyorsun ama gerçekten umursanmayarak halledilebilecek konular bunlar.
Yani mesela düğün gecenize dönelim aynı şey bana yapılsaydı o adet yerine getirilmezdi.
Adet iyidir kötüdür diye demiyorum düğün benim gece benim kararı ben veririm diye üstelik emrivaki diye.
Hak veriyorum sana ama birşeyleri kabul edip ses çıkarmayıp sonra arkasında kinlenmek sadece sana zarar verir.
Madem bu tip şeyleri eziklik olarak görüyor hazmedemiyorsun olabilir bu da bir karakter o halde yutmayacaksın.
Sana zengin komşu kızı anlatıldığında bu anlattığınız çok çirkin anne size hiç yakıştıramadım bir daha duymak istemiyorum diyebileceksin.
Yani özünle davranışların birbirini tamamlamıyor.
Sonra da yaşadıklarına kinleniyorsun yapı olarak kaldıramadığın için.
Bunun için evliliğini riske atma ,değmez .
=)
Bunun anlatımı zor, zira mesleğime tasarımcı yazdım.. Bir bakıma doğru, şu anda bu işi yapıyorum. Ama eğitimini aldığım meslek temelde başka.. Dolayısıyla, bazı şeylerin nedenlerini, niçinlerini daha rahat görebildiğim bir eğitime sahibim aslında.. Bu da eşimin gerçekte kim olduğunu, nereye kadar düzelebileceğini ve ne yapmam gerektiğini bana gösterdi.. Ve ben de denemeye başladım... Çok zordu... Hala aynısını söylüyorum... Ama, onun o tatmin olmamış, sevgiyi anlamamış çocuk gözlerini görünce ara ara... o çocuğu bırakmak istemedim... Ortaya çıkarmak istedim... Yine karakterinin büyük bir kısmını oluşturuyor, ailesinin yetiştirdiği o canavar... Ama bir de çocuk var... onu terkedemezdim... Kişilik bölünmesi/bozukluğu diyelim.. bilen arkadaşlar anlayacaktır...
Bu arada, üstüne basarak söylemeliyim "Ben kendimi değil, karşılaştığım "aile örgüsüne" ilişkin, "karşılıklı ilişki ve paylaşım" gerektiren müştereklerde ki "karakterimi" değiştirdim..."
Yani, değişmiş halini eşin daha mı çok sevdi? kısmı yanlış, çünkü bahsedilen konuda, eşim dahil diğer kişilerin "evliliğime ve karakterime tecavüz eylemleri" ve benim bu eyleme karşılık değiştirdiğim hareket prensibimden bahsediyorum...
Şöyle düşünelim.. Ben hep bunu yazarım zaten.. Evlilik stratejik bir savaştır ve hep iki cephe vardır.. En iyi anlaşan evlilerde bile... Cephe değişir, taktik değişir, oyun değişir, kural değişir.... Bu sizin kim olduğunuzu değiştirmez, sadece sınırlarınızı korumayı, kendiniz korumayı öğrenirsiniz.. öğrenebilirseniz....
Nasıl bir şiddet olduğunu anlatmak istemem, ne olduğunu da.. Sadece o gece eşimin psikolojisinin döküldüğü ve aslında bambaşka biriyle evlediğimi öğrendiğim geceydi...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?