- 29 Ocak 2021
- 1.474
- 4.131
-
- Konu Sahibi Crazy-cat-lady
- #161
Mesaj gönderemedimrütbesi nedir?
Özelden cevap vereyim
Burda kuruyemiş almasını söylemiştim. Karar vermesi gereken bendim söylemeyi unutmuşum o da aramamış sonuç olarak seçmek yerine reyonu almış
Mesaj gönderemedim
Alışveriş yapamıyor değil. Örneğin insan farklı farklı şeyler canı istiyor. O resim örneğinde ne istediğimi belirtip net olmadım, O da ne varsa almış. Çünkü hepsi benim tükettiğim şeylerden. Muhtemel aramak yerine hepsinden alayım nasılsa tüketiyor demiştir.Bunun zeka ile bağlantısını anlayamiyorsaniz sizin açınızdan bir problem yok tabi ki. Bir şey yapmasını istediğimde eline detaylı kullanım klavuzu vereceğim insan benim için problem. Bunun romantizmle ilgisi yok asıl, günlük yaşam becerisi alt tarafı. Bi domates kuruyemis alamamak da neyse
Özel harekat amirieşiniz korgeneral falan ise deşifre olmanız elbette ki kolay olur ama muhtmelen eşinizin rütbesinde ve görev tanımında binlerce insan vardır. herkesle paylaşabilirsiniz.
Alışveriş yapamıyor değil. Örneğin insan farklı farklı şeyler canı istiyor. O resim örneğinde ne istediğimi belirtip net olmadım, O da ne varsa almış. Çünkü hepsi benim tükettiğim şeylerden. Muhtemel aramak yerine hepsinden alayım nasılsa tüketiyor demiştir.
Domates hususu ise sebze seçmeyi pek bilmez. Direkt dolduruyor çürük değilse. Allah aşkına kaç erkek bizim gibi inceleyip alıyor?
Siz bence kendinize problem arıyorsunuz kusursuz erkek isteyerek. Adam zaten iyi bir eş ve baba, bunları yapamıyor diye adamın bütün artıklarını sileyim o zaman. "Kocam iyi bir eş ve baba ama bunları beceremiyor, hımmm bırakayım bu adamı"
Ya tabi ki ayrılın demiyorum. Benim demek istediğim, ben olmasam ya da detaylı açıklamasam bu adam hayatını nasıl idame ettirecek? Yani domatesi ilkinde seçemedi anlattınız 2.ye artık doğrusunu seçiyor olması lazım. Ya da bir işiniz çıktı şu çocuğa bak, mama ver vs dediniz aklınızın arkada kalmaması lazım çocuğa saçma sapan şeyler verir mi diye. Bir sürü işiniz gücünüz içinde bir de koskoca adama kullanım kılavuzu vermek yormuyor mu? Kusursuz erkek istemek başka, çocuğun bile tek başına yapabileceği şeyi yapamayan erkek başka. Yani bilerek sorumluluk almamak için salağa yatıyorsa bilemem ama gerçekten şunları yapamayan insanın teşhis edilememiş bir rahatsızlığı olduğunu düşünürüm.Alışveriş yapamıyor değil. Örneğin insan farklı farklı şeyler canı istiyor. O resim örneğinde ne istediğimi belirtip net olmadım, O da ne varsa almış. Çünkü hepsi benim tükettiğim şeylerden. Muhtemel aramak yerine hepsinden alayım nasılsa tüketiyor demiştir.
Domates hususu ise sebze seçmeyi pek bilmez. Direkt dolduruyor çürük değilse. Allah aşkına kaç erkek bizim gibi inceleyip alıyor?
Siz bence kendinize problem arıyorsunuz kusursuz erkek isteyerek. Adam zaten iyi bir eş ve baba, bunları yapamıyor diye adamın bütün artıklarını sileyim o zaman. "Kocam iyi bir eş ve baba ama bunları beceremiyor, hımmm bırakayım bu adamı"
TSK da değil eşim emniyet bu birincisi ve ikinci olarak ben bundan şikayet mi ettim? Elbette bile göre evleniyorsun yapamayan zaten evlenmez. Siz konunun özünü hiç anlamamışsınız.şaka bir yana, siz asker ile evlenirken kim olduğunu ve neler olacağını biliyordunuz.
şimdi adamın mesleğini herkese büyük bir lütfumuş gibi anlatmak bana oldukça komik geldi çünkü onun mesleği bu. nasıl ki birileri öğretmense ve ülke için yararlı bireyler yetiştirmek onun mesleğinin parçası ise eşiniz de kendisine verilen görevleri en iyi şekilde icra etmeye çalışıyordur.
siz de her birçok TSK personelinin eşi ile aynı koşullarda yaşıyorsunuz ve eşinizin görevlerinin getirdiği koşullarda ilişkinizi sürdürüyorsunuz. bunu da eşinizden gelen bir lütuf gibi göstermeniz gülünç idi.
Anlamadım siz evden çıkarken erkek arkadaşınız mı kapıyı dötüyle kapattı da anahtar vs içerde kaldı. Ondan mı bu sinirMerhabalar. 33 yaşında ve bekarım. Yaklaşık 1,5 yıldır bir ilişkim var ve erkek arkadaşımın zaman zaman düşüncesizlikleri olsa da bugün ipler hiç olmadığı kadar gerildi.
Erkek arkadaşım normalde gemide çalışıyordu ancak hem kendisi o düzenden memnun olmadığından hem de aile hayatına geçiş için yerleşik bir işi olması gerektiğinden karada bir iş bulmuştu ancak bu işe uyum sürecinde de zorlanıyordu. Hem fiziksel hem psikolojik olarak yoruluyor, orada da kendini kabul ettirebilmek için çabalıyor gün içinde benimle tek tük iletişim kuruyordu.
Bu sabah evden aceleyle çıkarken kapıyı çarpmamla anahtar içeride kaldı. Arabanın anahtarları da evinkiyle aynı anahtarlıktaydı, işi de aradım geç kaldım stresli bir sabah geçirdim. Müsait olduğum bir vakitte erkek arkadaşıma başımdan geçenleri yazdım ve iş çıkışında kapıyı kendim açmayı bir deneyeceğimi, açamazsam onda olan anahtarımı almaya gidip gidemeyeceğimi sordum. (Benim iş çıkış saatim ondan 1-1,5 saat erken olduğundan zaman kazanmak için) Buna cevap olarak işyerindeki yakın (erkek) 2 arkadaşıyla iş çıkışı gömlek alışverişine gideceğini söyleyip “yine konuşuruz” dedi. Gerçekten çok bozuldum ve kırıldım. Benim içine düştüğüm zor duruma karşılık bu tavır çok umursamazca geldi ve değersiz hissettirdi.
Birkaç pasif agresif cümle yazdım ve bozulduğumu da anladı ama 18.30’a kadar hiç dönüşü olmadı. Ben zaten normalde 17 gibi evde oluyorum. Neyse ki kapıyı kendim açabildim ve acaba beni ne zaman merak eder-umursar diye hiçbir şey demeden bekledim. Dediğim gibi 18.30-19 gibi sürekli aramaya başladı. Bu saatlerce sürdü ama cevap vermedim, kimi zaman reddettim.
En sonunda kendini böyle küçük hissetmekten yorulduğunu, yerleşik hayata-işe ve bu şehre benim için geldiğini, kedisinin de zaten ortam değişikliğine alışmakta zorlandığını söyleyerek yarın işi gücü bırakıp artık döneceğini söyledi. İçimden bir şeyler koptu tahmin edersiniz ki. Bir taraftan haklı olduğumu, böyle zor bir anda beni kendi halime bırakan birinin yarın bir gün bana daha da yalnız hissettireceğini düşünüyorum diğer taraftan da pireyi deve mi yaptım diye içim burkuluyor. Bana fikir verebilirseniz mutlu olurum şimdiden teşekkür ederim
TSK da değil eşim emniyet bu birincisi ve ikinci olarak ben bundan şikayet mi ettim? Elbette bile göre evleniyorsun yapamayan zaten evlenmez. Siz konunun özünü hiç anlamamışsınız.
Polis eşi olsun, asker eşi olsun birimine göre zorluk derecesi var. Evlenen kişiler bunu bilerek evlenir. Eşi görevdeyken çocuğuna bakan, hem anne, hem baba olan, eş zamanlı çalışan/çalışmayan bir sürü kadın var.
Bir kısmı kadının yükünü hiçe sayıp, aldatma, şiddet, psikolojik baskı, kuruyor ve kadının emekleri boşa gidiyor bir teşekkür etmekten acizler.
Ben ne dedim peki? Eşim bu zorlukların farkında ve bu sebepten beni anlayıp ona göre x2 güzel davranıyor ve çektiğim sadece bedensel zorluk oluyor. Hem bunları yapıp hem de kıymet bilmeyen o kadar çok erkek var ki...
Çiçek getirmek istemiş görev dönüşü ama mermi kutusunda
Evet bozmak zorundaymış öyle diyorlar.
Sanki anahtarı unutanın kendi hatası değilmiş gibi ceremesini karşı taraf çeksin istiyorlar. Bende şaşkınım. Benim sorumsuzluğumun bedelini neden karşı taraf ödüyor? Neden bir şey yapmak durumunda? Yok güven yok bilmem ne. Yıllardır şahit olduğum şeye bir kez daha şahit oldum bu konuda. Acayip çifte standart var bu forumda. Bazı üyelerin işine yarıyorsan iyisin ama yardımcı olmadığın zaman senden kötüsü yok. Sonrada sevgiden aşktan bahsediyorlar. Trajikomik.
Hiç bir şey aynı standartta olamaz bunun farkındayım. Geneli bu şekilde kendi babam mesela istisna farklı, kendi oğlu öyle değil. Kuzenimin eşi yabancı uyruklu o tamamen farklı. Erkekler zaten düz varlıklar ve İzmir'de yaşayan ile Daha ücrada yaşayan insan daha başka oluyor. İstisnalar elbette var.Size adami boşayin silin diyen yok ki. Ben mutluyum artilari eksileri kapatiyor diyorsaniz kim ne diyebilir zaten konu da sizin degil nasil mutluysaniz oyle olun ama kendi kocaniz sanki butun erkeklerin standartiymis gibi yazip ben kabul ettim, sen de et erkek yaradilisi böyle dersseniz yorum gelir yani.
Kimse kusursuz degil ama bi cicek almayi akıl edemeyecek, bir anahtari dusunemeyecek adamla birlikte olmayi tercih etmek zorunda degil herkes, erkeklerin standart oluşumu da bu degil.
Sizin bahsettiginiz kadin standartlarina da ben uymuyorum mesela. Seri üretim degiliz hic birimiz.
Nişanlım gemici olduğu için konu çok dikkatimi çekti. Yakında düğünümüz var ve ehliyetini yükselttikten sonra gemiyi bırakacak. Karada bir işe geçecek. Gemide yüksek maaşlara çalıştıkları için belki de karadaki emeğinin karşılığını alamamak onun moralini bozup size yetemeyeceğini düşünmüştür. Bu da ilişkinizi etkilemiş olabilir mi? Çünkü nişanlım en başta benimle bu konuyu konuştu. Ehliyet yükseltmeden ve ev almadan gemiyi bırakamam ondan sonra karaya geçtiğimde rahat geçiniriz diye konuşup anlaştık. Belki de önünüze bir hedef koyup bu doğrultuda ilerlemeniz daha güzel olur. Erkek arkadaşınız da kendini maddi olarak daha güçlü hissettiğinde sizinle daha iyi bir ilişki yürütebilirMerhabalar. 33 yaşında ve bekarım. Yaklaşık 1,5 yıldır bir ilişkim var ve erkek arkadaşımın zaman zaman düşüncesizlikleri olsa da bugün ipler hiç olmadığı kadar gerildi.
Erkek arkadaşım normalde gemide çalışıyordu ancak hem kendisi o düzenden memnun olmadığından hem de aile hayatına geçiş için yerleşik bir işi olması gerektiğinden karada bir iş bulmuştu ancak bu işe uyum sürecinde de zorlanıyordu. Hem fiziksel hem psikolojik olarak yoruluyor, orada da kendini kabul ettirebilmek için çabalıyor gün içinde benimle tek tük iletişim kuruyordu.
Bu sabah evden aceleyle çıkarken kapıyı çarpmamla anahtar içeride kaldı. Arabanın anahtarları da evinkiyle aynı anahtarlıktaydı, işi de aradım geç kaldım stresli bir sabah geçirdim. Müsait olduğum bir vakitte erkek arkadaşıma başımdan geçenleri yazdım ve iş çıkışında kapıyı kendim açmayı bir deneyeceğimi, açamazsam onda olan anahtarımı almaya gidip gidemeyeceğimi sordum. (Benim iş çıkış saatim ondan 1-1,5 saat erken olduğundan zaman kazanmak için) Buna cevap olarak işyerindeki yakın (erkek) 2 arkadaşıyla iş çıkışı gömlek alışverişine gideceğini söyleyip “yine konuşuruz” dedi. Gerçekten çok bozuldum ve kırıldım. Benim içine düştüğüm zor duruma karşılık bu tavır çok umursamazca geldi ve değersiz hissettirdi.
Birkaç pasif agresif cümle yazdım ve bozulduğumu da anladı ama 18.30’a kadar hiç dönüşü olmadı. Ben zaten normalde 17 gibi evde oluyorum. Neyse ki kapıyı kendim açabildim ve acaba beni ne zaman merak eder-umursar diye hiçbir şey demeden bekledim. Dediğim gibi 18.30-19 gibi sürekli aramaya başladı. Bu saatlerce sürdü ama cevap vermedim, kimi zaman reddettim.
En sonunda kendini böyle küçük hissetmekten yorulduğunu, yerleşik hayata-işe ve bu şehre benim için geldiğini, kedisinin de zaten ortam değişikliğine alışmakta zorlandığını söyleyerek yarın işi gücü bırakıp artık döneceğini söyledi. İçimden bir şeyler koptu tahmin edersiniz ki. Bir taraftan haklı olduğumu, böyle zor bir anda beni kendi halime bırakan birinin yarın bir gün bana daha da yalnız hissettireceğini düşünüyorum diğer taraftan da pireyi deve mi yaptım diye içim burkuluyor. Bana fikir verebilirseniz mutlu olurum şimdiden teşekkür ederim
Kaç erkek, kadın ev hanımı bile olsa bunu takdir ediyor? Aksine ev de ne yaptın ki? Oluyor. Elbette olması gereken bir şey bu durum. Eşimin yardımcı olması değil, bunun farkında olması lütufkendinizle çeliştiğiniz gibi bir erkeğin normalde sergilemesi gereken tavırları da bir lütuf gibi bize servis ediyorsunuz.
insanların da eleştirdikleri şeylere şiddetle karşı çıkmışsınız ama haklılık payları da sonuna kadar vardı. :)
Bunlar çok eski zamanın tarifeleridir bu devirde,üç hafta önce kayınvalidem kapıda kalmış anahtarı kaybetmiş,çilingir bulduk küçük bir ilçe zaten 1500 istedi diğeri 900 civarı istedi sanırım.Buna ek olarak kilidi de değiştircez tabi dedi.2 binden aşağı tutmayacak herhalde bu iş diye düşündük.Aramızda 1 saat mesafe olduğu için eşim gitti yedek anahtarı bıraktı geldi. Bizde o civarda tutar diye düşündük ama nerde o paralara çok zor artıkNe 200 300ü bir çilingir geldiği zaman en az 500 alıp gider
Aynen aynen. Ben erkek savunucusu değilim olaylara iki taraftan da bakarım ve kendi başıma gelseydi nasıl tepki verirdimi baz alarak yorum yaparım.sma olur mu öyle şey adam bütün planını bozup, anahtarı getirmesi gerekirdi bunu yapmadığı için sevmiyor istemiyor hatta nefret ediyor bile olabilir(!)
Kendimden örnekle bazen yapabileceğim şeyleri yapmıyorum ama bu istemediğim veya sevmediğim için değil bazen konfor alanımı bozmamak, bazen gerçekten bazı şeyleri denk getirememek, bazen de plansızlıktan...
Geçen gün beni aradı bir arkadaşıyla oturuyordu bir mekanda, ben de başka bir yerdeydim. Yakın mesafeydik birbirimize, beni çağırdı arkadaşıyla tanıştırmak istedi o an gitmek istemedim, oturduğum yerden kalkmaya açıkçası üşendim içimden gelmedi yani. O da şey düşünsün o zaman beni sevse gelirdi, arkadaşımla tanışmak istemedi mahcup etti gibi gibi.... her zaman karşımızdaki insana uyacağız diye bir şey yok. Şu cevabı kimse kabul etmek istemiyor ' istemediğim için yapmadım'... İstemek gibi bir hakkım var ise ilişki içinde istememek gibi de hakkım olmalı.
Türkiye' de ilişkiler hep yapışık ikiz gibi olmalı, herkes birbirini sonsuz düşünmeli, kendi zararına olsa dahi kendinden ödün verip kadını/adamı desteklemeli, erkek kadını sahiplenmeli kadın muhtaç bir varlıkmış gibi geneli böyle..
Bu arada konu sahibinin sadece açmış olduğu konu üzerinden yorum yaptım. Belki bu konu son damla olmuştur, ilişki içinde başka daha büyük sıkıntılar yaşamıştır vs. Adam geri dönmeye karar verdiğine göre ortada çok büyük anlaşmazlıklar var.