Galiba ilişkim bitiyor. Pire mi yoksa gerçekten deve mi?


Iş etkinligi gömlek almakla mi olur?
Eşimin ekibi doğa yürüyüsü etkinligi filan yapiyordu mesela nebileyim yani boş oturup boş konusma etkinlikleri olmuyordu cogunlukla özel yemekler disinda ve boyle iş yeriyle ilgili etkinlikleri de is yeri karsiliyor zaten ve cok onceden plan oluyor herkes katiliyor.
Ama sacma sapan yok gomlek almak, yok kafede oturup boş muhabbet etmek icin her gel denilen gitme zorunlulugu yok kimsenin bir iş yerinde calisiyor diye. Zaten gunun bilmem kac saati oraya calisiyor insanlarin geri kalan sosyal hayati da var.

Calisiyorken bana da iş cikisi suraya buraya gidelim teklifleri geldigi oldu yorgunsam gayette gitmiyordum milletin keyfini mi etmek zorundayiz.
 
Sevgili olmanın gereği bu ama. Ben kapıda kalacağım adam arkadaşlarıyla gömlek bakacak? E o zaman bu adamın benim iş arkadaşımdan farkı ne ? İnsan demek hata yapan demektir. Ben her türlü hatamın bedelini tek başıma göğüsleyeceksem niye hayatımıza birini alıyoruz niye dost biriktiriyoruz ? İyi anlar geçirmek için mi sadece ?
Hayatı paylaşmak tabiki bunları da gerektirir
 
Koca kadınım ama hata yapabilirim unutabilirim çözümü erkek arkadaşımda varsa bana yardım etmesini beklerim ya da yardıma gelemiyorsa sorunum hakkında ilgilenmesi isterim.

Bir de maalesef "senin için geldim senin yüzünden geldim" laflarına başlamış sevgiliniz yaptığı her hatalı hareket için bunu kullanacak. Bence ben sana karışmıyorum canın ne istiyorsa onu yap dönmek istiyorsan dön deyin. Yoksa her sorunda sen buraya gel dedin onun yüzünden oldu sen istedin diye uzar gider. Bence ona da cazip gelmiş dönmek şimdi suçu size atıyor. Ama dediğim gibi dönmek istiyorsan dön deyin.
 
Ya bi de kızın trip atmasına laf edenler iş arkadaşının yaptığı tribi aşırı normal karşılamış el iyisi diyorduk di mi bunlara. Mutlu evlilikleri olanlarına çok şaşırırım gerçekten, sanki düşmandan bahsediyorlar sevgiliden değil de. Milletin kocası aldatıyor dövüyo sövüyo yine canım kocamdır diyor, bunlar bi anahtar getirmemek için elli tane bahane saydılar maşallah
 
Sizinki de buradakine benzemiş, tamam abartmayın siz de demek zorundayım
 

Gömlek almaya gitmeyi cok önemli iş yeri kaynaşma etkinliği oldugunu gördük ya daha diyecek bir sey bulamiyorum.
Gercekten agzim acik okudum.
 
Gömlek almaya gitmeyi cok önemli iş yeri kaynaşma etkinliği oldugunu gördük ya daha diyecek bir sey bulamiyorum.
Gercekten agzim acik okudum.
Hiç sorma yani hiç duymadım böyle saçma etkinlik.
Zaten erkek adam gömlek seçmeye erkeklerle mi gidiyor allahim dünya nereye gidiyor benim bildiğim tüm cinsiyet rolleri temelinden sarsıldı bu postla.
 
Ya ben kimseye minnet eden biri değilim. Baba evinden lise döneminde ayrılıp üniversiteden sonrada aileme çok uzak bir ile bekar evi açtım. Yani kendi başımın çaresine baktım her zaman. Buradaki durum için empati yapmam mümkün değil. Ama şunu diyebilirim bazı erkekler prenses gibi hissettirir. Bazılarıysa kafes dövüşçüsü gibi.
 


buraya o kadar katılıyorum ki hatta bu durumdan yaralı bir insanım. Her yaşadığı sorunda sorumluluğu karşısındakine atan, suçlayan, senin yüzünden oldu, senin için geldim, sen demiştin, sen sen sen... diyip gram sorumluluk almayan insanlardan ciddi anlamda tiksiniyorum. Şirketimize birini almışlardı, adam bu işi kabul etmeden önce başka şehire yerleşmeye karar vermiş, ama şirket onu işe aldı diye bu radikal kararından vazgeçmiş(!) ya arkadaş belki işi yapamayacaksın, belki insanlarla anlaşamayacaksın hiç bilmediğin bir ortam yeni insanlar.. bir bilinmezlik için nasıl böyle bir karardan vazgeçebiliyorsun? Ve gerçekten de işi beceremedi, sorumluluk alamadı ve insanlarla anlaşamadı ama her defasında sanki şirket ona söz vermiş gibi bir havayla ben şehir değiştirecektim burası yüzünden kaldım diyerek insanlara vicdan yaptırdı.

Evet hayatındaki insan nazını çekmeli, naz yaparsın onu da yapamayacaksan eğer zaten olmasın. Ama trip çok başka bir şey, kesinlikle çekilmiyor. Benim anne tarafım inanılmaz tripli, küserler aylarca konuşmazlar ve sen asla neye küstüklerini neden alındıklarını bilmezsin, açıklamazlar ancak soracaksın tabiri caizse yalvaracaksın uğraşacaksın ki anlatsınlar. bir yerden sonra anne dahi olsa trip çekilmiyor. Kendi haline bırakıyorsun, sonra kendi kendine normale dönüyor. Bir derdin varsa açıkça söylersin, kırıldığın noktaları anlatırsın ama bir şey söylemeden anlatmadan kendine kendine küserek, telefon açmayarak hiç bir şey çözüme kavuşmaz.

Bu konuyu sadece anahtar mevzusu olarak ele aldığım için, bana mantıklı gelmedi. Ben olsam başka çözüm yolları bulurdum. Çünkü bazen arkadaşın ile sözleştiğin zaman onu da bırakamıyorsun, iptal edemiyorsun çünkü o da senin için zaman ayırmış oluyor. Sağlık aile vs böyle konuları zaten söz konusu etmiyorum bu gibi durumların bahanesi olmamalı.
 
öyle yorumlar her zaman olacak burada
hayattaki en büyük cahiller, her şeyi bildiğini sananlardır
bi de utanmadan yok kimse zorla götürmüyor yok öyle bişey falan diyorlar, hı hı öyle
onlar hayatta tek bir doğrunun olmadığını algılayabilecek kapasitede değiller
o kadarını yapabiliyorlar daha fazlası çıkmaz onlardan :)
kullandıkları kelimelerden bile belli ediyorlar kendilerini
onlar yarattıkları ufacık dünyalarında yaşadıkları şey herkes için de geçerli zannediyorlar
öyle de göçüp gidecekler bu dünyadan ve bunu "yaşamak" zannedecekler, o yüzden bişey izah etmeye gerek yok he he deyip geçmek lazım
 
Son düzenleme:
Öncelikle ben 'iş etkinliği' adı altında örneklendirmedim adamın durumunu. Kendi mevzumdan bahsettim örnek olarak. İkincisi hala adamı anlıyorum; gömlek veya bir başka şey, toplamda üç kişiyle yapılmış bir plan var. Benim veya sizin için keyfi bir neden olabilir ama belli ki, adam için reddetmek istemediği bir mevzu olmuş.

Konu sahibi de kapıyı kendisi açabilmiş zaten. Konudaki saçma gidişatı daha iyi anlatabilmek amacıyla, şu şekil yazacağım:

"Kapıyı kendim açmayı deneyeceğim..."
(Kapıyı kendim açabildim.)
"...açamazsam, yanına gelip anahtarı alabilir miyim diye sordum."
(Arabanın anahtarı da içeride kaldı, toplu taşıma kullanmam da mümkün değil, bu yüzden gidemem.)

Bunlar benim değil, konu sahibinin cümleleri. Konudaki garipliği gören tek ben miyim ya¿

Ama konu bu değil, iş çıkışı gömlek almaya gitmek yerine direkt eve gelmesini bekledi derseniz de;
konu sahibi, evden, sevgilisinin iş yerine gidişin yürümekle en az 2 saati ve araçla da 1 saat bulduğunu yazdı. Direkt eve gelmeyi seçseydi de, kadın yine baya süre beklemiş olacaktı. Ne var yani bir çilingir çağırsa veyahut 1 saat daha beklese, bir yerde gezse veya otursa.
 
Kapıyı kendim açmayı deneyeceğim () açamazsam yanına gelip (şantiyeden döndüğünde yanına gelip) anahtarı alabilir miyim? Şantiyeden döndüğünde toplu ulaşımla buluşabileceğim bir yerde oluyor, şantiyedeyken toplu ulaşımla gidemeyeceğimi sizlere açıklama olarak söylemiştim.

Yani o da bunu anladığı için dönüş vakti için programı olduğunu söylüyor zaten.

  • Anahtarı almaya ben gidecektim.
  • Anahtarı almaya şantiyeden döndükten sonra gidecektim.
  • Şantiye toplu ulaşımla varılabilir bir yerde değil.
  • Avm/evi toplu ulaşımla varılabilir bir yerde.
  • Arabanın anahtarları da ev anahtarları ile birlikte evde kaldı.
  • Asla işi gücü bırakıp koşmasını beklemedim, iş ortamından ayrılamamak nedir elbette biliyorum.
  • İş arkadaşları ilk mesajda da dediğim gibi yakın arkadaşları, hatta birisi zaten geçmişten beri arkadaş olduğu bu işe girerken de referans olan bir arkadaşı. Yani bu gömlek alışverişinde kendini kabul ettirme gibi bir alt amaç aslında yoktu ama bu gibi yorumlara katılmadım çünkü öyle bile olsa bir 15-20 dk izin isteyip bana anahtarı verip yine onlara da eşlik edebilir.
 
11 sayfadır konuşuyoruz ama konuyu açan hanım, ne düşünüyor ya da ne planlıyor bahsetmedi.
Teşekkür ederim ben de tam bundan bahsedecektim.

Aslında dün onları yazdıktan sonra biraz daha “sen zaten kesin haklısındır bu konuda fikrin değişmez ama” “zaten haklısındır ama şunu da bil” diye bana gününün yoğunluğundan filan bahsetti, işte gömlek almaya da gidemediğinden. En son eşyalarını topladığını yazmıştı, bana kendime iyi bakmamı söylemiş. Ben de sadece ani ve radikal bir karar verdiğini, öfkeyle kalkanın zararla oturacağını, giderse ilişkimizin sürebileceğini sanmadığımı ama öyle daha mutlu olacağını düşünüyorsa bir şey diyemeyeceğimi yazdım ve ben de kendine iyi bakmasını söyledim. Yazdıklarıma görüldü bile atmadı, ya da okundu bilgisini kapattı, bilemiyorum. Ama profil fotoğrafı hala ikimizin fotoğrafı.

Benim de bu değersizlik ve sevgisizliği ilk hissedişim değil bazı hanımların tahmin ettiği gibi. Bazen kendimi seviliyormuş gibi değil de sadece “seçilmiş” gibi hissediyordum, ben bu kızla evleneyim diye beni seçmiş ve bunu korumaya ve sürdürmeye çalışıyormuş gibi. Geçtiğimiz 6-7 ay içinde 3-4 kere ona bu hislerimi anlatırken ağladığım oldu, erkek arkadaşım beni ancak ağladığımda anlıyor ve ciddiye alıyor, bunlar benim gerçekten aşırı çaresiz anlarım oluyor. O zamanlarda etrafımda pervane olup nasıl böyle düşünürsün sana aşığım şiirleri başlıyor ama işte çok geçmeden nasıl böyle düşündüğümü tekrar tekrar görüyorum. Bilemiyorum ben giderse asla çabalamam diye düşünüyorum. Gitmezse bi oturup son kez konuşmak isterim, ona göre de gözlemler bi yol haritası çizerim herhalde.
 
Enam, yanlış mı okudum acaba diye döndüm bir daha okudum ve yo, gayet iyi anlamışım. Tamam, şantiyeden eve döndükten sonra alacakmışsınız öyle bir durum olursa ama olmamış, açabilmişsiniz. E daha ne triple uğraşıyorsunuz, onu anlamadım.

Son maddeye katılmıyorum. Yakın iki iş arkadaşı dediğinizi biliyorum ama birisinin geçmişten beridir arkadaş olduğunu şu an belirtiyorsunuz. Ek olarak siz:


Ve yine siz:
ancak bu işe uyum sürecinde de zorlanıyordu. Hem fiziksel hem psikolojik olarak yoruluyor, orada da kendini kabul ettirebilmek için çabalıyor gün içinde benimle tek tük iletişim kuruyordu.

İyi günler dilerim.
 
Ben zaten sizinle birlikte bu konuların açıklığa kavuşmadığını gördüğüm başka kişiler de olduğu için açıkladım, direkt sizin söylediklerinizi düzeltmek değil amacım Ama hala söylediklerimde çelişkili bir şey olduğunu düşünmüyorum, bazı şeyleri ilk mesajda en ince detayına kadar vermiyorum sadece.
 
Amacım kavga etmek değil bu arada, yanlış anlaşılmasın. Sadece tuhaf duruyor kendi açımdan baktığımda, olabilir.
Çözümü olmayan bir durum olsa, derim haklısınız tam öküzmüş ama halletmişsiniz. Kapıyı açtığınızda arayıp "hayatım hallettim," de diyebilirdiniz. Sonra konu üzerinde konuşurdunuz sakin kafayla.

Eğer işi hakkında size şikayet edip suçlayıcı bir şekilde kafa ütülğyorsa, ona göre tavır alırsınız ama bu konu üzerinden saçma yani. Neyse mutlu olun, iyi yazlar.
 

Valla bunu normalleştiren insanların evlendikten sonra bana değer vermiyor gelmiyor gitmiyor bir şey yapmıyor demesi ağlaması da zaten olası. Kendine sen ne değer verirsen karşındaki de onu veriyor nokta. Kadın aramış ona rağmen böyle davranmış. Bunu erkek bir arkadaşı istese gitmese ona bile tuhaf bakardım değil sevgilim kadın arkadaşım istese giderim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…