- 1 Eylül 2014
- 25.899
- 30.318
- 798
- 35
- Konu Sahibi benjaminder
-
- #121
ben siyah kusak bekliyodum kirmizi bagladilar ona bozuldum kardesNeden ? Kuşağın bağlanma nedenini ne olarak görüyorsunuz ?
E normal değil mi. Ben de 10 yıllık evliyim iki çocuğum var. Bazen her şeyden sıkılıyorum. Issız adaya tek başıma gitmek istiyorum. Bekar olsan evli olmak isterdin, fakir olsan eşyam bol olsa derdin, eşyası bol olan sadeleşmek istiyor, vs vs… herkes yaşıyor bunları sadece evlilik hayatında değilBugün birden bire evlilikten sıkıldığımı fark ettim. 10 yıllık evliyim. Öyle çok büyük problemimiz de olmadı. İki çocuğum var. Eşim çocuklarla ilgilenir, benimle ilgilenir, çok merhametlidir, iyiyken iyidir.
Sinirlendiğinde ise saman alevi gibi parlar. Anlamsız şeylere sinirlenir. Yanlış park eden bir arabaya, sokağa çöp atan adama... tamam ben de sinirlenirim ama küfretmem.
Yıllardır bu sinirin beni yorduğunu fark ettim. Sinirlendiğinde bir daha sana yardım etmeyeceğim cümlesini kurduğunda deli oluyorum. Yaptığı işi aslında benim görevim olarak görüyor ve yardım ederek lütfettiğini düşünüyor. İkimiz de çalışıyoruz. Benim daha yorucu bir işim var. Sabah çocukların birini ben hazırlayıp götürüyorum diğerini o hazırlayıp götürüyor. Yemek bende. Bulaşık çoğunlukla bende. Aslında tüm sorumluluk bende. Ve devamlı yapmasını istediğim şeyleri söylemem gerekiyor. Ne desem yapıyor ama bunu yaparak bilinç altında hep lütfettiğini düşünüyor galiba.
Geleneksel ataerkil kültürle, görevlerin herhangi bir kişiye ait olmadığı birlikte yapmanın esas olduğu görüş arasında sıkışmış kalmış.
Babam bile eşini versen yerine daha iyisini dünyada bulamazsın diyor. Ailemle de arası iyi. Ama 10 yıldır içimi rahatsız eden bir şey var bulamıyorum. Çok severek evlendim o da mesele değil.
Bugün evliliğin bana uygun olmadığına karar verdim en son. Yalnız yaşamayı çok seviyorum. Ve iki kişinin özel alanının olmadığı, kendilerini ilgilendiren kararları bile tek başına alamadığı, bu kültürde yaşanan buram buram ataerkillik kokan bu evlilik anlayışından nefret ettiğimi anladım.
Burada her gün dehşet verici konular açılıyor. Erkekler adeta kadınlara eziyet ediyor ve kadın evliliğimi nasıl kurtarabilirim diye soruyor!
Bizi öldürmediği sürece evliliklerimizi kurtarmayı(!) neden kendimize görev edindik? Kendimize neden saygı duymayı öğrenemedik? Bu erkekleri de biz yetiştirdik. Biz nasıl bir kısır döngü içindeyiz? İki insanın birbirine saygı duyması, kompleks yapmadan olaylara yaklaşması, intikamdan, kinden uzak bir ilişki yaşaması neden bu kadar zor? İnsanların farklı görüşlerinin olabileciğini kabul etmek ve karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek neden mümkün olmuyor? Kimse kimsenin hizmetçisi değil! Her insan önce kendisi için var. Neden benliklerimizi hiçe sayarak, kendimizi üzerek, görmezden gelerek yaşıyoruz? Aile olmak bu mudur?
Canım sıkkın. Görünürde hiçbir problemim yok ama satır aralarına baktığımda, bu kültüre baktığımda moralim bozuluyor. Kimsenin kimseye saygısı yok. Nasıl bir ülkeyiz bilmiyorum.
Burada haklısınız bir yerden başlanması gerekiyor. Yavaş yavaş terk edin görevlerinizi ben öyle yaptım. İşbirliğine gitmeye çalışın, işbölümü olsun evde. Bu çocukların gelişimi ve görgüsü açısından da önemli.zi öldürmediği sürece evliliklerimizi kurtarmayı(!) neden kendimize görev edindik? Kendimize neden saygı duymayı öğrenemedik? Bu erkekleri de biz yetiştirdik. Biz nasıl bir kısır döngü içindeyiz? İki insanın birbirine saygı duyması, kompleks yapmadan olaylara yaklaşması, intikamdan, kinden uzak bir ilişki yaşaması neden bu kadar zor? İnsanların farklı görüşlerinin olabileciğini kabul etmek ve karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek neden mümkün olmuyor? Kimse kimsenin hizmetçisi değil! Her insan önce kendisi için var. Neden benliklerimizi hiçe sayarak, kendimizi üzerek, görmezden gelerek yaşıyoruz? Aile olmak bu mudur?
Canım sıkkın. Görünürde hiçbir problemim yok ama satır aralarına baktığımda, bu kültüre baktığımda moralim bozuluyor. Kimsenin kimseye saygısı yok. Nasıl bir ülkeyiz bilmiyorum.
Evliliğinin mükemmel olduğunu iddia eden birsuru kadın olsa da kendilerini kandırıyorlar. Evlilik ilk aylardan sonra rutin bir hayata dönüşüyor. Hepimiz aynı durumdayız.
Iki gün hiç yemek yapmamak yatmak istiyorum bazen de acayim bir bira pizza bir de güzel film kendimi dinlemek istiyorum
Dünyada iki tip insan var bence, sorgulayanlar ve kabul edenler. Ve kabul edenlerin sayısı sorgulayanların sayısından daima fazla. O yüzden düzen kabul edenlerin düzeni, o yüzden o düzene baktıkça, o düzenin bi parçası olma oranınız arttıkça can sıkıntınız artıyo.Bugün birden bire evlilikten sıkıldığımı fark ettim. 10 yıllık evliyim. Öyle çok büyük problemimiz de olmadı. İki çocuğum var. Eşim çocuklarla ilgilenir, benimle ilgilenir, çok merhametlidir, iyiyken iyidir.
Sinirlendiğinde ise saman alevi gibi parlar. Anlamsız şeylere sinirlenir. Yanlış park eden bir arabaya, sokağa çöp atan adama... tamam ben de sinirlenirim ama küfretmem.
Yıllardır bu sinirin beni yorduğunu fark ettim. Sinirlendiğinde bir daha sana yardım etmeyeceğim cümlesini kurduğunda deli oluyorum. Yaptığı işi aslında benim görevim olarak görüyor ve yardım ederek lütfettiğini düşünüyor. İkimiz de çalışıyoruz. Benim daha yorucu bir işim var. Sabah çocukların birini ben hazırlayıp götürüyorum diğerini o hazırlayıp götürüyor. Yemek bende. Bulaşık çoğunlukla bende. Aslında tüm sorumluluk bende. Ve devamlı yapmasını istediğim şeyleri söylemem gerekiyor. Ne desem yapıyor ama bunu yaparak bilinç altında hep lütfettiğini düşünüyor galiba.
Geleneksel ataerkil kültürle, görevlerin herhangi bir kişiye ait olmadığı birlikte yapmanın esas olduğu görüş arasında sıkışmış kalmış.
Babam bile eşini versen yerine daha iyisini dünyada bulamazsın diyor. Ailemle de arası iyi. Ama 10 yıldır içimi rahatsız eden bir şey var bulamıyorum. Çok severek evlendim o da mesele değil.
Bugün evliliğin bana uygun olmadığına karar verdim en son. Yalnız yaşamayı çok seviyorum. Ve iki kişinin özel alanının olmadığı, kendilerini ilgilendiren kararları bile tek başına alamadığı, bu kültürde yaşanan buram buram ataerkillik kokan bu evlilik anlayışından nefret ettiğimi anladım.
Burada her gün dehşet verici konular açılıyor. Erkekler adeta kadınlara eziyet ediyor ve kadın evliliğimi nasıl kurtarabilirim diye soruyor!
Bizi öldürmediği sürece evliliklerimizi kurtarmayı(!) neden kendimize görev edindik? Kendimize neden saygı duymayı öğrenemedik? Bu erkekleri de biz yetiştirdik. Biz nasıl bir kısır döngü içindeyiz? İki insanın birbirine saygı duyması, kompleks yapmadan olaylara yaklaşması, intikamdan, kinden uzak bir ilişki yaşaması neden bu kadar zor? İnsanların farklı görüşlerinin olabileciğini kabul etmek ve karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek neden mümkün olmuyor? Kimse kimsenin hizmetçisi değil! Her insan önce kendisi için var. Neden benliklerimizi hiçe sayarak, kendimizi üzerek, görmezden gelerek yaşıyoruz? Aile olmak bu mudur?
Canım sıkkın. Görünürde hiçbir problemim yok ama satır aralarına baktığımda, bu kültüre baktığımda moralim bozuluyor. Kimsenin kimseye saygısı yok. Nasıl bir ülkeyiz bilmiyorum.
Ben kendi çevrem diye belirttim. Farklı ortamlar için mutlaka risk devam edecek bir süre daha. En azından buna şükür ne diyelim.Ben Benim oğlana bebek alsam oynayacak arkadaş bulamaz, tek başına kalır. Oyuncak Tabanca almamakta direniyorum ama bak bugün tabancası yok diye oyuna almadılar çocuğu.Sizde kız oyunu erkek oyunu farkı yok çünkü biri kız biri erkek ikisi de birbirine uyum sağlıyor.
Demem o ki toplumun genelinden bahsediyoruz burada. Geçti o günler diye birşey yok malesef. Çoğunluk böyle olunca aradakiler de asimile oluyor zaten.
Burada sorun sadece erkek anneleri değil ama kız annelerinin de kızlarını değer vererek yetiştirmesi lazım. Yani evlenince bütün işleri sen yapacaksın kızım denilirse olmaz. Aman kızım kocanın ailesine hürmet et denilirse olmaz. Eğer kadınlar kendine değer verirse zaten öyle adamlarla evlenmezler ve erkeklerde bir noktadan sonra kendilerini değiştirmeye çalışır. Bu tip erkekler hala rağbet gördüğü için bu şekilde devam ediyor. Olan biten bundan ibaret. Bekar olanlara hep derim, eğer kafa yapınız ataerkil değil ise ona uygun birini bulana kadar evlenmeyin. Evlenmeyin ki erkekler kendilerini geliştirmek zorunda kalsin. Erkek aileleri değişimin farkına varsın. Kadınların birçoğu son yıllarda hem güzellik hem de eğitim açısından kendini aştı ama erkekler yerinde sayıyor ve kadınlar hala onlarla evlenmeyi tercih ediyor. Asıl sorun bu bence.Sevgimle ilgili sıkıntım yok. İş yapmasıyla ilgili de yok. Ama yaptığı işi içten içe lütuf görmesi konusunda sıkıntılıyım. Evliliğin daha çok kadını kısıtlayan, hayatına yük bindiren kısmına tepkiliyim. Buradaki kadınlara bakıyoruz. Hepsi çilekeş. Ve bunu normalleştiriyoruz. Evlilik böyle diye kabul ediyoruz. Bu erkekleri biz yetiştiriyoruz. Erkek anneleri lütfen sen erkeksin diyerek çocuklarınızı paşa kızlarınızı hizmetçi gibi yetiştirmeyin. Sorun bence bu ülke insanının evliliğe yaklaşımında.
Yapan yapıyor diyorum.neresi saptırma bunun?Çin'in nüfusu 1,5 milyar Ferhans,biraz daha ürerlerse dünyayı ele geçirecekler.Konuyu saptırma istersen.
Merhabalar herkese,
Biz de birkaç aydır bebek düşünüyoruz. Bat 23 temmuz. Bu ay regle 13 gün kala göğüs acısı başladı. Normalde reglden birkaç gün önce başlar. Karnımda regl olacakmış gibi bir ağrı var ama regl olmama çok var. Bir de bugün pembe akıntı geldi sonra kesildi. Beklemek çok zor.
@Gzmyts53 beni de listeye ekleyebilir misin?
Ahhh Ferhan'ım,ballı çöreğimYapan yapıyor diyorum.neresi saptırma bunun?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?