- Konu Sahibi benjaminder
-
- #101
10.senelik evlilik ve iki çocuktan sonra bunu anlamak için biraz erken değil mi? Az daha sabredeydin.Bugün birden bire evlilikten sıkıldığımı fark ettim. 10 yıllık evliyim. Öyle çok büyük problemimiz de olmadı. İki çocuğum var. Eşim çocuklarla ilgilenir, benimle ilgilenir, çok merhametlidir, iyiyken iyidir.
Sinirlendiğinde ise saman alevi gibi parlar. Anlamsız şeylere sinirlenir. Yanlış park eden bir arabaya, sokağa çöp atan adama... tamam ben de sinirlenirim ama küfretmem.
Yıllardır bu sinirin beni yorduğunu fark ettim. Sinirlendiğinde bir daha sana yardım etmeyeceğim cümlesini kurduğunda deli oluyorum. Yaptığı işi aslında benim görevim olarak görüyor ve yardım ederek lütfettiğini düşünüyor. İkimiz de çalışıyoruz. Benim daha yorucu bir işim var. Sabah çocukların birini ben hazırlayıp götürüyorum diğerini o hazırlayıp götürüyor. Yemek bende. Bulaşık çoğunlukla bende. Aslında tüm sorumluluk bende. Ve devamlı yapmasını istediğim şeyleri söylemem gerekiyor. Ne desem yapıyor ama bunu yaparak bilinç altında hep lütfettiğini düşünüyor galiba.
Geleneksel ataerkil kültürle, görevlerin herhangi bir kişiye ait olmadığı birlikte yapmanın esas olduğu görüş arasında sıkışmış kalmış.
Babam bile eşini versen yerine daha iyisini dünyada bulamazsın diyor. Ailemle de arası iyi. Ama 10 yıldır içimi rahatsız eden bir şey var bulamıyorum. Çok severek evlendim o da mesele değil.
Bugün evliliğin bana uygun olmadığına karar verdim en son. Yalnız yaşamayı çok seviyorum. Ve iki kişinin özel alanının olmadığı, kendilerini ilgilendiren kararları bile tek başına alamadığı, bu kültürde yaşanan buram buram ataerkillik kokan bu evlilik anlayışından nefret ettiğimi anladım.
Burada her gün dehşet verici konular açılıyor. Erkekler adeta kadınlara eziyet ediyor ve kadın evliliğimi nasıl kurtarabilirim diye soruyor!
Bizi öldürmediği sürece evliliklerimizi kurtarmayı(!) neden kendimize görev edindik? Kendimize neden saygı duymayı öğrenemedik? Bu erkekleri de biz yetiştirdik. Biz nasıl bir kısır döngü içindeyiz? İki insanın birbirine saygı duyması, kompleks yapmadan olaylara yaklaşması, intikamdan, kinden uzak bir ilişki yaşaması neden bu kadar zor? İnsanların farklı görüşlerinin olabileciğini kabul etmek ve karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek neden mümkün olmuyor? Kimse kimsenin hizmetçisi değil! Her insan önce kendisi için var. Neden benliklerimizi hiçe sayarak, kendimizi üzerek, görmezden gelerek yaşıyoruz? Aile olmak bu mudur?
Canım sıkkın. Görünürde hiçbir problemim yok ama satır aralarına baktığımda, bu kültüre baktığımda moralim bozuluyor. Kimsenin kimseye saygısı yok. Nasıl bir ülkeyiz bilmiyorum.
Günaydın iyi haftalar diliyorum.Bugün birden bire evlilikten sıkıldığımı fark ettim. 10 yıllık evliyim. Öyle çok büyük problemimiz de olmadı. İki çocuğum var. Eşim çocuklarla ilgilenir, benimle ilgilenir, çok merhametlidir, iyiyken iyidir.
Sinirlendiğinde ise saman alevi gibi parlar. Anlamsız şeylere sinirlenir. Yanlış park eden bir arabaya, sokağa çöp atan adama... tamam ben de sinirlenirim ama küfretmem.
Yıllardır bu sinirin beni yorduğunu fark ettim. Sinirlendiğinde bir daha sana yardım etmeyeceğim cümlesini kurduğunda deli oluyorum. Yaptığı işi aslında benim görevim olarak görüyor ve yardım ederek lütfettiğini düşünüyor. İkimiz de çalışıyoruz. Benim daha yorucu bir işim var. Sabah çocukların birini ben hazırlayıp götürüyorum diğerini o hazırlayıp götürüyor. Yemek bende. Bulaşık çoğunlukla bende. Aslında tüm sorumluluk bende. Ve devamlı yapmasını istediğim şeyleri söylemem gerekiyor. Ne desem yapıyor ama bunu yaparak bilinç altında hep lütfettiğini düşünüyor galiba.
Geleneksel ataerkil kültürle, görevlerin herhangi bir kişiye ait olmadığı birlikte yapmanın esas olduğu görüş arasında sıkışmış kalmış.
Babam bile eşini versen yerine daha iyisini dünyada bulamazsın diyor. Ailemle de arası iyi. Ama 10 yıldır içimi rahatsız eden bir şey var bulamıyorum. Çok severek evlendim o da mesele değil.
Bugün evliliğin bana uygun olmadığına karar verdim en son. Yalnız yaşamayı çok seviyorum. Ve iki kişinin özel alanının olmadığı, kendilerini ilgilendiren kararları bile tek başına alamadığı, bu kültürde yaşanan buram buram ataerkillik kokan bu evlilik anlayışından nefret ettiğimi anladım.
Burada her gün dehşet verici konular açılıyor. Erkekler adeta kadınlara eziyet ediyor ve kadın evliliğimi nasıl kurtarabilirim diye soruyor!
Bizi öldürmediği sürece evliliklerimizi kurtarmayı(!) neden kendimize görev edindik? Kendimize neden saygı duymayı öğrenemedik? Bu erkekleri de biz yetiştirdik. Biz nasıl bir kısır döngü içindeyiz? İki insanın birbirine saygı duyması, kompleks yapmadan olaylara yaklaşması, intikamdan, kinden uzak bir ilişki yaşaması neden bu kadar zor? İnsanların farklı görüşlerinin olabileciğini kabul etmek ve karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek neden mümkün olmuyor? Kimse kimsenin hizmetçisi değil! Her insan önce kendisi için var. Neden benliklerimizi hiçe sayarak, kendimizi üzerek, görmezden gelerek yaşıyoruz? Aile olmak bu mudur?
Canım sıkkın. Görünürde hiçbir problemim yok ama satır aralarına baktığımda, bu kültüre baktığımda moralim bozuluyor. Kimsenin kimseye saygısı yok. Nasıl bir ülkeyiz bilmiyorum.
Sanane lan işine bak yürü gitYok valla o moddayım.
He öyle desene. Tamam ya kv evine ya da eşin tarafına gidip böyle hissetmen gayet normal.
Onun sorunu sevmeden evlenmekse peki senin sorunun ne acaba? Bu ne öfke bu celal.
Sırada beklemiyor herkes için öylesi.yoksa kim neden kendine eziyet ettirsin.:'D İlber Bey'e katılıyorum. Maalesef kültürümüzdeki evlilik pek hoş gelmiyor bana da. Hatta yukarıda bazı hanımlar "Ötekilerin kocası yardım bile etmiyor şükret." tarzı şeyler söylemiş ama kimse kimseyi çekmek zorunda değil. Siz kimseye mecbur değilsiniz çalışabilir durumda olduğunuz sürece. Burada sorunlu kişi düzelmeli, o erkektir bazı şeylere şükret, demekle olmaz. Dışarıda gayet normal ve bilinçli erkekler de var böyle hassas konularda. Sayıca az olsalar da kendi suyunu almaya aciz insanlarla yetinmeye çalışmak bana hiç normal gelmiyor.
Benim çevremdeki erkekler de öyle değil.dediğiniz hatırı sayılır bir çoğunluk ama diğer tarafa da hiç kaideyi bozmayacak kadar küçük bir topluluk değil bence.ben 35 yaşından genç hiçbir erkekte bu tarz durumlara rastlamadım.Nerede yaşıyorsanız o insanlara söyleyin düşüncelerini yaygınlaştırsınlar. Keşke ben abartıp genelleme yapan, kendi çevresi dışında insan tanımayan ve Türkiye gerçeklerinin farkında olmayan bir insan olsaydım.
Şu an üç haftadır eşimin ailesinin evindeyim. Geleneksel evlilik anlayışının yaşandığı ağır bir kültür komasına girmiş olabilirim.İyi insanlar ama benim özgür ruhumu gelin adı altında yaptıkları bir kafese hapsetmişler gibi geliyor. İnsanlar birbirini neden böyle yoruyor anlamıyorum.
Konunuzla alakası yok sanıyorsunuz ama var..bı kere üç hafta çok çok fazla...ne kadar iyi olurlarsa olsunlar eş ailesinde o kadar vakit geçirmeye karşıyım..orda durdukça bahsettiğiniz düzen bu zihniyet sizi daha da yorucak...çünkü erkek çocukları paşa kız çocukları hizmetçi...Mazot fiyatları malumunuz. Uzak bir yer. Senede en fazla bir ya da iki kez gelebiliyoruz. Eşim ailesini özlüyor ve gelmişken o kadar mazot parasına değsin istiyor. Seneye yaza kadar gelemeyeceğiz. Ayrıca sorunumun üç haftadır eşimin ailesinde bulunuyor oluşumun nedeni ile hiç alakası yok efendim.
Cezayı verirsin kilidi takarsın.çinde yıllarca tek çocuk politikası uygulandı.bu tarz uygulamalar yapan başka ülkeler de oldu tarihte.yapılmayacak şeyler değil.kimse de aman korunurken oldu aman hiç anlamadık tarzı salağa falan da yatamadı.ellerinden de alınabilir.bunu da yapan ülkeler oldu.mecbur kalınca nedense hiç korunurken falan olmuyorBu nasıl olacak mesela?İnsanlarin yatak odasina girip cocuk yapmasi nasil engellenebilir, puanlamadan önce veya kotu puanla cocuk yapildi diyelim ne olacak zorla ellerinden mi alinacak ki cocuk?
Cocuk yapmak için psikolojik test yapilsin vs bu tarz hayali şeyler çok goruyorum da yani insanin ureme sistemine nasil bir kilit takilir ve sadece uygun gorulurse acilir bilemedim.
Evet gece gece yine aklima sorular
Üstelik eşimin annesi aşırı titiz biri. O yüzden de bunaldım galiba. Israr ediyorum ama kalma konusunda kararlı. Ve buna da kızıyorum. Bu karar neden ortak alınmıyor? Bir sene gelemeyeceğim senede üç hafta çok mu diyor. Oradan o haklı buradan ben haklıyım. Orta yolu bulmak bile bazen çok zor.
Çin'in nüfusu 1,5 milyar Ferhans,biraz daha ürerlerse dünyayı ele geçirecekler.Konuyu saptırma istersenCezayı verirsin kilidi takarsın.çinde yıllarca tek çocuk politikası uygulandı.bu tarz uygulamalar yapan başka ülkeler de oldu tarihte.yapılmayacak şeyler değil.kimse de aman korunurken oldu aman hiç anlamadık tarzı salağa falan da yatamadı.ellerinden de alınabilir.bunu da yapan ülkeler oldu.mecbur kalınca nedense hiç korunurken falan olmuyor
Üremeyle bozmuş kafayı. Şu konuyu da çekti ya yine üremeye çıldıracağımÇin'in nüfusu 1,5 milyar Ferhans,biraz daha ürerlerse dünyayı ele geçirecekler.Konuyu saptırma istersen.
Suri'lere bir el atsa bari,üremeden sorumlu Devlet bakanı olmalı benceÜremeyle bozmuş kafayı. Şu konuyu da çekti ya yine üremeye çıldıracağım
Aynısını bende yaşıyorum. Aynı duygular, ayni dusunceler, aynı yaşantı.Bugün birden bire evlilikten sıkıldığımı fark ettim. 10 yıllık evliyim. Öyle çok büyük problemimiz de olmadı. İki çocuğum var. Eşim çocuklarla ilgilenir, benimle ilgilenir, çok merhametlidir, iyiyken iyidir.
Sinirlendiğinde ise saman alevi gibi parlar. Anlamsız şeylere sinirlenir. Yanlış park eden bir arabaya, sokağa çöp atan adama... tamam ben de sinirlenirim ama küfretmem.
Yıllardır bu sinirin beni yorduğunu fark ettim. Sinirlendiğinde bir daha sana yardım etmeyeceğim cümlesini kurduğunda deli oluyorum. Yaptığı işi aslında benim görevim olarak görüyor ve yardım ederek lütfettiğini düşünüyor. İkimiz de çalışıyoruz. Benim daha yorucu bir işim var. Sabah çocukların birini ben hazırlayıp götürüyorum diğerini o hazırlayıp götürüyor. Yemek bende. Bulaşık çoğunlukla bende. Aslında tüm sorumluluk bende. Ve devamlı yapmasını istediğim şeyleri söylemem gerekiyor. Ne desem yapıyor ama bunu yaparak bilinç altında hep lütfettiğini düşünüyor galiba.
Geleneksel ataerkil kültürle, görevlerin herhangi bir kişiye ait olmadığı birlikte yapmanın esas olduğu görüş arasında sıkışmış kalmış.
Babam bile eşini versen yerine daha iyisini dünyada bulamazsın diyor. Ailemle de arası iyi. Ama 10 yıldır içimi rahatsız eden bir şey var bulamıyorum. Çok severek evlendim o da mesele değil.
Bugün evliliğin bana uygun olmadığına karar verdim en son. Yalnız yaşamayı çok seviyorum. Ve iki kişinin özel alanının olmadığı, kendilerini ilgilendiren kararları bile tek başına alamadığı, bu kültürde yaşanan buram buram ataerkillik kokan bu evlilik anlayışından nefret ettiğimi anladım.
Burada her gün dehşet verici konular açılıyor. Erkekler adeta kadınlara eziyet ediyor ve kadın evliliğimi nasıl kurtarabilirim diye soruyor!
Bizi öldürmediği sürece evliliklerimizi kurtarmayı(!) neden kendimize görev edindik? Kendimize neden saygı duymayı öğrenemedik? Bu erkekleri de biz yetiştirdik. Biz nasıl bir kısır döngü içindeyiz? İki insanın birbirine saygı duyması, kompleks yapmadan olaylara yaklaşması, intikamdan, kinden uzak bir ilişki yaşaması neden bu kadar zor? İnsanların farklı görüşlerinin olabileciğini kabul etmek ve karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek neden mümkün olmuyor? Kimse kimsenin hizmetçisi değil! Her insan önce kendisi için var. Neden benliklerimizi hiçe sayarak, kendimizi üzerek, görmezden gelerek yaşıyoruz? Aile olmak bu mudur?
Canım sıkkın. Görünürde hiçbir problemim yok ama satır aralarına baktığımda, bu kültüre baktığımda moralim bozuluyor. Kimsenin kimseye saygısı yok. Nasıl bir ülkeyiz bilmiyorum.
Ben onu bir velim 7. hamileliğini duyduğumda düşünmüştüm. Koca işsiz , aile yardımlarla ayakta kalıyor , çocuklara bir kalem dahi almazlar , geziye gidildiğinde sınıf anneleri onların paralarını da sınıf bütçesinden öderler derken çileden çıkmıştım .Bu nasıl olacak mesela?İnsanlarin yatak odasina girip cocuk yapmasi nasil engellenebilir, puanlamadan önce veya kotu puanla cocuk yapildi diyelim ne olacak zorla ellerinden mi alinacak ki cocuk?
Cocuk yapmak için psikolojik test yapilsin vs bu tarz hayali şeyler çok goruyorum da yani insanin ureme sistemine nasil bir kilit takilir ve sadece uygun gorulurse acilir bilemedim.
Evet gece gece yine aklima sorular
Çinli kadınlar aşırı doğurgan, erkekleri de aşırı libidoluymuş deyin de bayılsın bi.Çin'in nüfusu 1,5 milyar Ferhans,biraz daha ürerlerse dünyayı ele geçirecekler.Konuyu saptırma istersen.
Ay Allah'ım yaaÇinli kadınlar aşırı doğurgan, erkekleri de aşırı libidoluymuş deyin de bayılsın bi.
Bi de bayıl istersen feriha.
Yalnızlığa alışınca insan bir daha kişisel alanında birini istemiyor. Yalnızlık çoğu insana korkutucu geliyor ama aslında bir çeşit özgürlük. Sanırım yaşlanınca yanlarında biri olmaması hüzünlü geliyor.Evliliğinin mükemmel olduğunu iddia eden birsuru kadın olsa da kendilerini kandırıyorlar. Evlilik ilk aylardan sonra rutin bir hayata dönüşüyor. Hepimiz aynı durumdayız. Kocasıyla ınstagramda yuzlerce mutluluk pozu veren komşumun sabahlara kadar kavgalarini duyuyorum. Çok mutluyuz diye yana yakıla kocasını anlatan iş arkadaşımın stresten zona olduğunu biliyorum. Canım kocisim diyen kuzenimin kocasının kadının yüzüne bile bakmadığıni görüyorum.
Benim de ikinci evliligim. Genel.anlamda beyefendi bir adam , maddi sorun yok, ailesi bana karşı ıyi vs vs... Bunlara rağmen ben de bazen yalnızlığı özlüyorum. Iki gün hiç yemek yapmamak yatmak istiyorum bazen de acayim bir bira pizza bir de güzel film kendimi dinlemek istiyorum. Bazen şükür diyorum bazen off diyorum. Yanı hepimiz aynı durumdayız. Kendilerini kandıralar da bilsin ki hepimiz bu düzeni kabullenmişiz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?