Evet birbirimize yardımcı olmamız gereken durumlar var. Çocuğun kreşe bırakılıp alınması gibi. Bazen benim, bazen onun yapması gereken işler oluyor. Araba bazen bende kalıyor, bazen onda. Bazen beni onun okula bırakması gerekiyor. Bu işlerin hepsini aynen eskisi gibi yapmaya devam ediyoruz ama birbirimizle muhattap olmadan.gün içinde ona birşeyler sormak ve yardım almak zorundamısınız ,
mesela onun arabasıyl işe gitmek gibi , çocukları onun alması gibi ,
cevap hayırsa kesinlikle uzatabildiğin kadar uzat , o enınde sonunda pes edecek ,
cevap evetse bile işini görecek kadar konuş ve tlf hemen kapat ,
onunda illa bir kırılma noktası vardır ve onu zorla ,
Evet birbirimize yardımcı olmamız gereken durumlar var. Çocuğun kreşe bırakılıp alınması gibi. Bazen benim, bazen onun yapması gereken işler oluyor. Araba bazen bende kalıyor, bazen onda. Bazen beni onun okula bırakması gerekiyor. Bu işlerin hepsini aynen eskisi gibi yapmaya devam ediyoruz ama birbirimizle muhattap olmadan.
Merhaba kızlar. 32 yaşındayım, eşim 37 yaşında. 8,5 yıllık evliyiz. 9 yıldır beraberiz toplamda. 5 yaşında ve 8 aylık iki çocuğumuz var. İkimiz de öğretmeniz.
Sorun küslük. Eskiden bir kavgamız olsa haklı da olsam, haksız da olsam küslüğe dayanamaz gider gönlünü almaya çalışırdım. Bu durum o kadar çok yaşandı ki aramızda. Ben yanına gitmediğim sürece o gelmedi, ben konuşmadan o konuşmadı. Bir erkek olarak gelip gönlümü aldığını, sarıldığını, unutalım hadi bunları dediğini hatırlamıyorum. Aynı evde haftalarca küs kalabilir. En sonunda ben dayanamam gider konuşurum, haklı olduğum konuda sanki haksızmışım gibi gider gönlünü alırım. Ya da uzunca bir mesaj atarım duygularımı ve kırgınlığımı anlatan. Yani hep ama hep ilk adımı ben atardım. Evlenmeden önce bilmiyor muydun bu huyunu diye düşünebilirsiniz ama gerçekten bilmiyordum. Biz görüşmeye başladıktan 5,5 ay sonra evlendik. Hızlı gelişti her şey, yeteri kadar tanıyamamışım demekki. Evlenmeden önce hiç kavgamız da olmamıştı zaten, çok romantik, ilgili, kibardı o zamanlar.
Eften püften bir mevzudan tartıştık 5 gün önce. Mesele de şu... Salı günü ailece çocuklarla beraber dışarıdaydık. Hep beraber akşam eve geldik. Kendisi hemen bilgisayarın başına geçip, online oyun oynamaya başladı. Ben de evin içinde oradan oraya koşturuyorum. Acıkmışız, yemek hazırlanacak, çocuklarla ilgilenilecek ve evde yapılması gereken daha başka işler de vardı. Yardım istedim, geldi üstün körü bir iki şey yapmış oldu, gitti. Neyse kendim halledeyim işleri dedim ama sinirden de çatlıyorum, yorulmuşum, acıkmışım, koşturuyorum oradan oraya adamın umurunda değil, oturmuş oyun oynuyor. Gittim yanına tekrar yardım istedim ama biraz da sinirli söylemiş olabilirim. Zaten 2-3 gündür de trip atıyordu yine durduk yere. Ben alttan almaya çalışıyordum, tatsızlık olmasın diye. Yemek ile ilgili bir yardım istemiştim. Önce geldi mutfağa yardım edecekti. Sonra delirdi, yapmayacakmış da yemeyecekmiş de, vs vs.. Ben de delirdim tabi. "Zaten kaç gündür ergenler gibi triplerini çekiyorum" dedim. "Trip yapmıyorum ben" dedi. "Trip yapmıyorsun demek, aç da mesajlarımızı oku, anlarsın" dedim. "BUNDAN SONRA BÖYLE. ARTIK HER MESAJINA CEVAP VERMEK YOK. CANIM İSTERSE YAZARIM, İSTEMEZSE YAZMAM." dedi. Başka şeyler de söyledi ama en çok bu sözü ağırıma gitti. Sonra ben de bir şeyler söyledim, net hatırlamıyorum. "EN SON NE ZAMAN YEMEK YAPTIN?" diye beni suçladı. Ama gerçekten yemek yaparım, arada dışarıda yeriz, arada sipariş veririz ama çoğunlukla hep yaparım. "BEN DE SENİNLE AYNI İŞİ YAPIYORUM. SENİN KADAR BEN DE YORULUYORUM. SENİN KADAR DA MAAŞ ALIYORUM. YEMEK YAPMAK SADECE BENİM GÖREVİM DEĞİL" dedim. Başka şeyler de söylendi ama bu sözleri çok canımı yaktı.
O günden beri konuşmuyoruz. Aynı evdeyiz, aynı yatakta yatıyoruz(O bir ucunda, ben bir ucunda) Yemek yapıyorum, çocuğumla oturup yiyoruz. Onu çağırmıyorum, o da gelip yemiyor. Kendisine başka bir şeyler hazırlayıp yiyor.
Bilmiyorum bu durum böyle nereye kadar gidecek. Boşanmayı da aklımdan geçirmiyor değilim ama cesaret edemiyorum. İyiyken çok iyi aslında ama bazı huyları beni çileden çıkarıyor.
Daha önce yine benzer bir küslükte evlilik danışmanına gitmeyi teklif ettim ama kabul ettiremedim. Çok yıprandım bu durumdan. 5 gündür konuşmuyoruz. Eskiden olsa içim içimi yerdi, hemen bir adım atıp barışmak isterdim ama beni de kendisine benzetmiş. Artık eskisi kadar canımı yakmıyor bu durum. Huzursuzum evet ama sanki duyarsızlaştım bu duruma. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
Evliligimin ilk 1 yili esim tam anlattiginiz gibiydi,sonra sonra anladimki bu kv mden eşime miras hemde yaşarken!
Ben tezcanliyimdir, tartıssam bile kuslüge hic alışik olmadigimdan 2 saatlik sessizligini zehir ettim:)çok güzel zehirlerim:)
Gel zaman git zaman o dik kuyruklu,hep haklıyım modundaki adam gitti ufak ufak dönüsler yaptı tartismalardan hemen sonra bende hiç onun davrandigi gibi davranmadım ve uzatmadim!Ama küstügüne bin pisman ederdim,birde küstügü icin tartışma cikarırdım.Demem o ki anında +1000 aynen oyle babam cok kuserdi aylarca haftalarca oyle nefret ettim ki annemi bizi cok yaraladi neyse evlendim esim sakin b8 adamdır ama yeni evkiyiz cok basit bir sebepten aksama kadar konuşmadı benimle küstü Allaahhh ben durur muyum krizler gecirdim bavulumu hazırladım kapinin onune esime de kusucek birini ariyorsan yanlış kadinla evlendin defol git kendine gore birini bul deyip ciktim esim geldi tuttu veni özür diledi falan dedim bu ilk ve son şansın bu konuda tolore etmem asla ki buyuk bi yaram var küsen adam istemiyorum o oldu 8 senedir masallah kusmedi sonunu biliyor çünkü aninda mudahele etmek cidden onemli
Bence suçlayıcı şekilde değil ama net bir şekilde söyleyin. Mesela yardım etmiyor diye kendi kendinizi yemek ya da kızarak söylemek yerine ona yapmasını istediginiz şeyi yumuşak bir üslupla ve ne ifade edin.ornegin gel bana yardım et demeyin ben çorbayı yaparken sen de salatayı halledebilir misin hayatim gibi.. yani iş bölümünü tam yaparsanız bir iki şey yapıp gitmez diye düşünüyorum maalesef erkekler böyle illaki sen yonlendireceksin kendi düşünüp yapsa diye bekleyip boşuna sinirlenme genelde düşunemiyorlar ya da işlerine gelmiyor :)Merhaba kızlar. 32 yaşındayım, eşim 37 yaşında. 8,5 yıllık evliyiz. 9 yıldır beraberiz toplamda. 5 yaşında ve 8 aylık iki çocuğumuz var. İkimiz de öğretmeniz.
Sorun küslük. Eskiden bir kavgamız olsa haklı da olsam, haksız da olsam küslüğe dayanamaz gider gönlünü almaya çalışırdım. Bu durum o kadar çok yaşandı ki aramızda. Ben yanına gitmediğim sürece o gelmedi, ben konuşmadan o konuşmadı. Bir erkek olarak gelip gönlümü aldığını, sarıldığını, unutalım hadi bunları dediğini hatırlamıyorum. Aynı evde haftalarca küs kalabilir. En sonunda ben dayanamam gider konuşurum, haklı olduğum konuda sanki haksızmışım gibi gider gönlünü alırım. Ya da uzunca bir mesaj atarım duygularımı ve kırgınlığımı anlatan. Yani hep ama hep ilk adımı ben atardım. Evlenmeden önce bilmiyor muydun bu huyunu diye düşünebilirsiniz ama gerçekten bilmiyordum. Biz görüşmeye başladıktan 5,5 ay sonra evlendik. Hızlı gelişti her şey, yeteri kadar tanıyamamışım demekki. Evlenmeden önce hiç kavgamız da olmamıştı zaten, çok romantik, ilgili, kibardı o zamanlar.
Eften püften bir mevzudan tartıştık 5 gün önce. Mesele de şu... Salı günü ailece çocuklarla beraber dışarıdaydık. Hep beraber akşam eve geldik. Kendisi hemen bilgisayarın başına geçip, online oyun oynamaya başladı. Ben de evin içinde oradan oraya koşturuyorum. Acıkmışız, yemek hazırlanacak, çocuklarla ilgilenilecek ve evde yapılması gereken daha başka işler de vardı. Yardım istedim, geldi üstün körü bir iki şey yapmış oldu, gitti. Neyse kendim halledeyim işleri dedim ama sinirden de çatlıyorum, yorulmuşum, acıkmışım, koşturuyorum oradan oraya adamın umurunda değil, oturmuş oyun oynuyor. Gittim yanına tekrar yardım istedim ama biraz da sinirli söylemiş olabilirim. Zaten 2-3 gündür de trip atıyordu yine durduk yere. Ben alttan almaya çalışıyordum, tatsızlık olmasın diye. Yemek ile ilgili bir yardım istemiştim. Önce geldi mutfağa yardım edecekti. Sonra delirdi, yapmayacakmış da yemeyecekmiş de, vs vs.. Ben de delirdim tabi. "Zaten kaç gündür ergenler gibi triplerini çekiyorum" dedim. "Trip yapmıyorum ben" dedi. "Trip yapmıyorsun demek, aç da mesajlarımızı oku, anlarsın" dedim. "BUNDAN SONRA BÖYLE. ARTIK HER MESAJINA CEVAP VERMEK YOK. CANIM İSTERSE YAZARIM, İSTEMEZSE YAZMAM." dedi. Başka şeyler de söyledi ama en çok bu sözü ağırıma gitti. Sonra ben de bir şeyler söyledim, net hatırlamıyorum. "EN SON NE ZAMAN YEMEK YAPTIN?" diye beni suçladı. Ama gerçekten yemek yaparım, arada dışarıda yeriz, arada sipariş veririz ama çoğunlukla hep yaparım. "BEN DE SENİNLE AYNI İŞİ YAPIYORUM. SENİN KADAR BEN DE YORULUYORUM. SENİN KADAR DA MAAŞ ALIYORUM. YEMEK YAPMAK SADECE BENİM GÖREVİM DEĞİL" dedim. Başka şeyler de söylendi ama bu sözleri çok canımı yaktı.
O günden beri konuşmuyoruz. Aynı evdeyiz, aynı yatakta yatıyoruz(O bir ucunda, ben bir ucunda) Yemek yapıyorum, çocuğumla oturup yiyoruz. Onu çağırmıyorum, o da gelip yemiyor. Kendisine başka bir şeyler hazırlayıp yiyor.
Bilmiyorum bu durum böyle nereye kadar gidecek. Boşanmayı da aklımdan geçirmiyor değilim ama cesaret edemiyorum. İyiyken çok iyi aslında ama bazı huyları beni çileden çıkarıyor.
Daha önce yine benzer bir küslükte evlilik danışmanına gitmeyi teklif ettim ama kabul ettiremedim. Çok yıprandım bu durumdan. 5 gündür konuşmuyoruz. Eskiden olsa içim içimi yerdi, hemen bir adım atıp barışmak isterdim ama beni de kendisine benzetmiş. Artık eskisi kadar canımı yakmıyor bu durum. Huzursuzum evet ama sanki duyarsızlaştım bu duruma. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
Bi bitmediler bu tiplerMerhaba kızlar. 32 yaşındayım, eşim 37 yaşında. 8,5 yıllık evliyiz. 9 yıldır beraberiz toplamda. 5 yaşında ve 8 aylık iki çocuğumuz var. İkimiz de öğretmeniz.
Sorun küslük. Eskiden bir kavgamız olsa haklı da olsam, haksız da olsam küslüğe dayanamaz gider gönlünü almaya çalışırdım. Bu durum o kadar çok yaşandı ki aramızda. Ben yanına gitmediğim sürece o gelmedi, ben konuşmadan o konuşmadı. Bir erkek olarak gelip gönlümü aldığını, sarıldığını, unutalım hadi bunları dediğini hatırlamıyorum. Aynı evde haftalarca küs kalabilir. En sonunda ben dayanamam gider konuşurum, haklı olduğum konuda sanki haksızmışım gibi gider gönlünü alırım. Ya da uzunca bir mesaj atarım duygularımı ve kırgınlığımı anlatan. Yani hep ama hep ilk adımı ben atardım. Evlenmeden önce bilmiyor muydun bu huyunu diye düşünebilirsiniz ama gerçekten bilmiyordum. Biz görüşmeye başladıktan 5,5 ay sonra evlendik. Hızlı gelişti her şey, yeteri kadar tanıyamamışım demekki. Evlenmeden önce hiç kavgamız da olmamıştı zaten, çok romantik, ilgili, kibardı o zamanlar.
Eften püften bir mevzudan tartıştık 5 gün önce. Mesele de şu... Salı günü ailece çocuklarla beraber dışarıdaydık. Hep beraber akşam eve geldik. Kendisi hemen bilgisayarın başına geçip, online oyun oynamaya başladı. Ben de evin içinde oradan oraya koşturuyorum. Acıkmışız, yemek hazırlanacak, çocuklarla ilgilenilecek ve evde yapılması gereken daha başka işler de vardı. Yardım istedim, geldi üstün körü bir iki şey yapmış oldu, gitti. Neyse kendim halledeyim işleri dedim ama sinirden de çatlıyorum, yorulmuşum, acıkmışım, koşturuyorum oradan oraya adamın umurunda değil, oturmuş oyun oynuyor. Gittim yanına tekrar yardım istedim ama biraz da sinirli söylemiş olabilirim. Zaten 2-3 gündür de trip atıyordu yine durduk yere. Ben alttan almaya çalışıyordum, tatsızlık olmasın diye. Yemek ile ilgili bir yardım istemiştim. Önce geldi mutfağa yardım edecekti. Sonra delirdi, yapmayacakmış da yemeyecekmiş de, vs vs.. Ben de delirdim tabi. "Zaten kaç gündür ergenler gibi triplerini çekiyorum" dedim. "Trip yapmıyorum ben" dedi. "Trip yapmıyorsun demek, aç da mesajlarımızı oku, anlarsın" dedim. "BUNDAN SONRA BÖYLE. ARTIK HER MESAJINA CEVAP VERMEK YOK. CANIM İSTERSE YAZARIM, İSTEMEZSE YAZMAM." dedi. Başka şeyler de söyledi ama en çok bu sözü ağırıma gitti. Sonra ben de bir şeyler söyledim, net hatırlamıyorum. "EN SON NE ZAMAN YEMEK YAPTIN?" diye beni suçladı. Ama gerçekten yemek yaparım, arada dışarıda yeriz, arada sipariş veririz ama çoğunlukla hep yaparım. "BEN DE SENİNLE AYNI İŞİ YAPIYORUM. SENİN KADAR BEN DE YORULUYORUM. SENİN KADAR DA MAAŞ ALIYORUM. YEMEK YAPMAK SADECE BENİM GÖREVİM DEĞİL" dedim. Başka şeyler de söylendi ama bu sözleri çok canımı yaktı.
O günden beri konuşmuyoruz. Aynı evdeyiz, aynı yatakta yatıyoruz(O bir ucunda, ben bir ucunda) Yemek yapıyorum, çocuğumla oturup yiyoruz. Onu çağırmıyorum, o da gelip yemiyor. Kendisine başka bir şeyler hazırlayıp yiyor.
Bilmiyorum bu durum böyle nereye kadar gidecek. Boşanmayı da aklımdan geçirmiyor değilim ama cesaret edemiyorum. İyiyken çok iyi aslında ama bazı huyları beni çileden çıkarıyor.
Daha önce yine benzer bir küslükte evlilik danışmanına gitmeyi teklif ettim ama kabul ettiremedim. Çok yıprandım bu durumdan. 5 gündür konuşmuyoruz. Eskiden olsa içim içimi yerdi, hemen bir adım atıp barışmak isterdim ama beni de kendisine benzetmiş. Artık eskisi kadar canımı yakmıyor bu durum. Huzursuzum evet ama sanki duyarsızlaştım bu duruma. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
Her evliliğin genetiği farklıdırNe kadar mantikli bir yorum!!
Keskin müdahale ne olabilir?
Eşimle benimde kemikleşmiş sorunlarimiz var ve dediğiniz gibi artik hiç birşey değişmiyor.Adamanin umrunda bile değil .
Ben böyle yaşamaktan çok yoruldum ve boşanmaktan başka bir keskin müdahale aklima gelmiyor .
Başka ne yapilabilinir?
6 ay boyunca aynı evde hiç konuşmadan mı yaşadınız? Çok sıkıntı verici bir durum. Çocuğunuz var mı peki eski eşinizden. Ne yapmalıyım bilmiyorum gerçekten... Ben gidip konuşmasan, o muhtemelen aylarca konuşmayacak eski eşiniz gibi.Aynı evde küslük çok zor
allah yardımcınız olsun
huyu bu malesef değişeceğini pek sanmıyorum
eski kocam bana en son 6 ay küsmüştü , 6 ay sonunda ben de mahkemeye verdim ve boşandık
umarım sizin sonunuz böyle olmaz
Ben konuşmaya çalıştım6 ay boyunca aynı evde hiç konuşmadan mı yaşadınız? Çok sıkıntı verici bir durum. Çocuğunuz var mı peki eski eşinizden. Ne yapmalıyım bilmiyorum gerçekten... Ben gidip konuşmasan, o muhtemelen aylarca konuşmayacak eski eşiniz gibi.
Neyseki o adamdan çocuğunuz yokmuş. Boşanmak da çok zor, devam etmek de çok zor. Ömür törpüsü bu adamlar resmen.Ben konuşmaya çalıştım
O geri çekti kendini
Ben çok cabaladım ama adam burnundan kıl aldırmadı
O zaman 6 ay iyi dayanmışım
İşyerinde msn den konuşmaya çalıştım yine tripte idi
Ben de gittim dava açtım msn den yazdım :)
Sen ne kadar boşanma meraklısı bir insanmışsın derdi bana
Çocuğum yok onla çocuk hiç düşünmemiştim
Boşanmak o kararı verene kadar çok zorNeyseki o adamdan çocuğunuz yokmuş. Boşanmak da çok zor, devam etmek de çok zor. Ömür törpüsü bu adamlar resmen.
Çok çok teşekkür ederim. İyiki varsınız, çünkü kimseye anlatamıyorum. Onun yaptıklarından onun adına ben utanıyorum artık.Boşanmak o kararı verene kadar çok zor
Ben evliyken üzüntüden 10 kilo verdim
Sonra silkelendim kendime geldim ve kararı verince bir ay içinde boşandım bir kere bile ağlamadım
Ama evli kaldığım süre çok zordu benim için
Seni çok iyi anlıyorum suanda
Allah yardımcın olsun
Evet anlatılmıyorÇok çok teşekkür ederim. İyiki varsınız, çünkü kimseye anlatamıyorum. Onun yaptıklarından onun adına ben utanıyorum artık.
Küsmek kadına yakışırda erkeğin küseni nedir.Benim boşandıgım eşimde oleydı domuz gıbıydı.Muhattap bıle olmuodu benımle.Hıc hayır demıcekmısım.Sorgulamıcakmısım.Padısahımız ole ıstıodu.Konuştugumda feryat figan .Boşan demıorum ama nereye kAdar cekıceksın.Senınkıse gururMerhaba kızlar. 32 yaşındayım, eşim 37 yaşında. 8,5 yıllık evliyiz. 9 yıldır beraberiz toplamda. 5 yaşında ve 8 aylık iki çocuğumuz var. İkimiz de öğretmeniz.
Sorun küslük. Eskiden bir kavgamız olsa haklı da olsam, haksız da olsam küslüğe dayanamaz gider gönlünü almaya çalışırdım. Bu durum o kadar çok yaşandı ki aramızda. Ben yanına gitmediğim sürece o gelmedi, ben konuşmadan o konuşmadı. Bir erkek olarak gelip gönlümü aldığını, sarıldığını, unutalım hadi bunları dediğini hatırlamıyorum. Aynı evde haftalarca küs kalabilir. En sonunda ben dayanamam gider konuşurum, haklı olduğum konuda sanki haksızmışım gibi gider gönlünü alırım. Ya da uzunca bir mesaj atarım duygularımı ve kırgınlığımı anlatan. Yani hep ama hep ilk adımı ben atardım. Evlenmeden önce bilmiyor muydun bu huyunu diye düşünebilirsiniz ama gerçekten bilmiyordum. Biz görüşmeye başladıktan 5,5 ay sonra evlendik. Hızlı gelişti her şey, yeteri kadar tanıyamamışım demekki. Evlenmeden önce hiç kavgamız da olmamıştı zaten, çok romantik, ilgili, kibardı o zamanlar.
Eften püften bir mevzudan tartıştık 5 gün önce. Mesele de şu... Salı günü ailece çocuklarla beraber dışarıdaydık. Hep beraber akşam eve geldik. Kendisi hemen bilgisayarın başına geçip, online oyun oynamaya başladı. Ben de evin içinde oradan oraya koşturuyorum. Acıkmışız, yemek hazırlanacak, çocuklarla ilgilenilecek ve evde yapılması gereken daha başka işler de vardı. Yardım istedim, geldi üstün körü bir iki şey yapmış oldu, gitti. Neyse kendim halledeyim işleri dedim ama sinirden de çatlıyorum, yorulmuşum, acıkmışım, koşturuyorum oradan oraya adamın umurunda değil, oturmuş oyun oynuyor. Gittim yanına tekrar yardım istedim ama biraz da sinirli söylemiş olabilirim. Zaten 2-3 gündür de trip atıyordu yine durduk yere. Ben alttan almaya çalışıyordum, tatsızlık olmasın diye. Yemek ile ilgili bir yardım istemiştim. Önce geldi mutfağa yardım edecekti. Sonra delirdi, yapmayacakmış da yemeyecekmiş de, vs vs.. Ben de delirdim tabi. "Zaten kaç gündür ergenler gibi triplerini çekiyorum" dedim. "Trip yapmıyorum ben" dedi. "Trip yapmıyorsun demek, aç da mesajlarımızı oku, anlarsın" dedim. "BUNDAN SONRA BÖYLE. ARTIK HER MESAJINA CEVAP VERMEK YOK. CANIM İSTERSE YAZARIM, İSTEMEZSE YAZMAM." dedi. Başka şeyler de söyledi ama en çok bu sözü ağırıma gitti. Sonra ben de bir şeyler söyledim, net hatırlamıyorum. "EN SON NE ZAMAN YEMEK YAPTIN?" diye beni suçladı. Ama gerçekten yemek yaparım, arada dışarıda yeriz, arada sipariş veririz ama çoğunlukla hep yaparım. "BEN DE SENİNLE AYNI İŞİ YAPIYORUM. SENİN KADAR BEN DE YORULUYORUM. SENİN KADAR DA MAAŞ ALIYORUM. YEMEK YAPMAK SADECE BENİM GÖREVİM DEĞİL" dedim. Başka şeyler de söylendi ama bu sözleri çok canımı yaktı.
O günden beri konuşmuyoruz. Aynı evdeyiz, aynı yatakta yatıyoruz(O bir ucunda, ben bir ucunda) Yemek yapıyorum, çocuğumla oturup yiyoruz. Onu çağırmıyorum, o da gelip yemiyor. Kendisine başka bir şeyler hazırlayıp yiyor.
Bilmiyorum bu durum böyle nereye kadar gidecek. Boşanmayı da aklımdan geçirmiyor değilim ama cesaret edemiyorum. İyiyken çok iyi aslında ama bazı huyları beni çileden çıkarıyor.
Daha önce yine benzer bir küslükte evlilik danışmanına gitmeyi teklif ettim ama kabul ettiremedim. Çok yıprandım bu durumdan. 5 gündür konuşmuyoruz. Eskiden olsa içim içimi yerdi, hemen bir adım atıp barışmak isterdim ama beni de kendisine benzetmiş. Artık eskisi kadar canımı yakmıyor bu durum. Huzursuzum evet ama sanki duyarsızlaştım bu duruma. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?