Şımarık ya sinir oldum gece gece..Merhaba kızlar. 32 yaşındayım, eşim 37 yaşında. 8,5 yıllık evliyiz. 9 yıldır beraberiz toplamda. 5 yaşında ve 8 aylık iki çocuğumuz var. İkimiz de öğretmeniz.
Sorun küslük. Eskiden bir kavgamız olsa haklı da olsam, haksız da olsam küslüğe dayanamaz gider gönlünü almaya çalışırdım. Bu durum o kadar çok yaşandı ki aramızda. Ben yanına gitmediğim sürece o gelmedi, ben konuşmadan o konuşmadı. Bir erkek olarak gelip gönlümü aldığını, sarıldığını, unutalım hadi bunları dediğini hatırlamıyorum. Aynı evde haftalarca küs kalabilir. En sonunda ben dayanamam gider konuşurum, haklı olduğum konuda sanki haksızmışım gibi gider gönlünü alırım. Ya da uzunca bir mesaj atarım duygularımı ve kırgınlığımı anlatan. Yani hep ama hep ilk adımı ben atardım. Evlenmeden önce bilmiyor muydun bu huyunu diye düşünebilirsiniz ama gerçekten bilmiyordum. Biz görüşmeye başladıktan 5,5 ay sonra evlendik. Hızlı gelişti her şey, yeteri kadar tanıyamamışım demekki. Evlenmeden önce hiç kavgamız da olmamıştı zaten, çok romantik, ilgili, kibardı o zamanlar.
Eften püften bir mevzudan tartıştık 5 gün önce. Mesele de şu... Salı günü ailece çocuklarla beraber dışarıdaydık. Hep beraber akşam eve geldik. Kendisi hemen bilgisayarın başına geçip, online oyun oynamaya başladı. Ben de evin içinde oradan oraya koşturuyorum. Acıkmışız, yemek hazırlanacak, çocuklarla ilgilenilecek ve evde yapılması gereken daha başka işler de vardı. Yardım istedim, geldi üstün körü bir iki şey yapmış oldu, gitti. Neyse kendim halledeyim işleri dedim ama sinirden de çatlıyorum, yorulmuşum, acıkmışım, koşturuyorum oradan oraya adamın umurunda değil, oturmuş oyun oynuyor. Gittim yanına tekrar yardım istedim ama biraz da sinirli söylemiş olabilirim. Zaten 2-3 gündür de trip atıyordu yine durduk yere. Ben alttan almaya çalışıyordum, tatsızlık olmasın diye. Yemek ile ilgili bir yardım istemiştim. Önce geldi mutfağa yardım edecekti. Sonra delirdi, yapmayacakmış da yemeyecekmiş de, vs vs.. Ben de delirdim tabi. "Zaten kaç gündür ergenler gibi triplerini çekiyorum" dedim. "Trip yapmıyorum ben" dedi. "Trip yapmıyorsun demek, aç da mesajlarımızı oku, anlarsın" dedim. "BUNDAN SONRA BÖYLE. ARTIK HER MESAJINA CEVAP VERMEK YOK. CANIM İSTERSE YAZARIM, İSTEMEZSE YAZMAM." dedi. Başka şeyler de söyledi ama en çok bu sözü ağırıma gitti. Sonra ben de bir şeyler söyledim, net hatırlamıyorum. "EN SON NE ZAMAN YEMEK YAPTIN?" diye beni suçladı. Ama gerçekten yemek yaparım, arada dışarıda yeriz, arada sipariş veririz ama çoğunlukla hep yaparım. "BEN DE SENİNLE AYNI İŞİ YAPIYORUM. SENİN KADAR BEN DE YORULUYORUM. SENİN KADAR DA MAAŞ ALIYORUM. YEMEK YAPMAK SADECE BENİM GÖREVİM DEĞİL" dedim. Başka şeyler de söylendi ama bu sözleri çok canımı yaktı.
O günden beri konuşmuyoruz. Aynı evdeyiz, aynı yatakta yatıyoruz(O bir ucunda, ben bir ucunda) Yemek yapıyorum, çocuğumla oturup yiyoruz. Onu çağırmıyorum, o da gelip yemiyor. Kendisine başka bir şeyler hazırlayıp yiyor.
Bilmiyorum bu durum böyle nereye kadar gidecek. Boşanmayı da aklımdan geçirmiyor değilim ama cesaret edemiyorum. İyiyken çok iyi aslında ama bazı huyları beni çileden çıkarıyor.
Daha önce yine benzer bir küslükte evlilik danışmanına gitmeyi teklif ettim ama kabul ettiremedim. Çok yıprandım bu durumdan. 5 gündür konuşmuyoruz. Eskiden olsa içim içimi yerdi, hemen bir adım atıp barışmak isterdim ama beni de kendisine benzetmiş. Artık eskisi kadar canımı yakmıyor bu durum. Huzursuzum evet ama sanki duyarsızlaştım bu duruma. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
Hiçbir şey olmamış gibi devam edemiyorum malesef. Ortamda o yok gibi davranıyorum şu an. O da ben yokum gibi davranıyor. Bir kere de o gelip gönlümü alsın istiyorum ama nerede...Son tartmanizin ve sonrasinda takinilan tavirin tamamen esinizin karakteriyle alakali oldugunu dusunuyorsaniz uzerinde durmayin bence. Huyu boyle demekki. Icinizden geliyorsa konusun gelmiyorsa yine ayni sekilde yaptiginiz gibi gunluk islerinize devam edin hic birsey olmamis gibi. Kendinizi yipratmayin. Insallah araniz duzelir. Evlilikte bu tur huzursuzluklar cok yipratici oluyor gercekten. Heleki cocuk varsa.. en cok onlara yansiyor. Bence bunuda goz onunde bulundurarak atin adimlarinizi.
1 aya yakındır küssünüz demek. Çok zor gerçekten, tüm hayat enerjimi düşürüyor bu durum. Ben adım atmasam benimki ne kadar uzatacak merak ediyorum. Aslında temizliğe yardım eder. Yemeğe arada sırada yardım eder, ama içinde tutmuş demekki bunca zaman.Benim eşimde de benzer huylar var. Biz de 1 aya yakın küsüz. İlginç geldi okuyunca, aslında benzer durumlar :) Barışmama sebebimiz de onun adım atmaması ve gönül almayı bilmemesi. Ne olursa olsun kendini haklı görmesi. Bu kez de ben alttan almayınca küslük devam ediyor. Ne yapmalı ben de bilmiyorum, konunuzu, yorumları takip edeceğim. Fakat sizde bir konuya takıldım. Yemek yapmak, evin düzenini temizliğini sağlamak sizin mecburi göreviniz değil. Bunu eşinize hatırlatın. Tabiki yapın ama 1 gün yapmazsanız emeklerinizi devirip dönmesin. Çalışıyorsunuz, annesiniz bir de ev sorumluluğu.. Hepsi ağır sorumluluklar. Elbette yardımlaşma, paylaşma şeklinde ilerlemeli. Bunu tartışmadan , keyifli bir gününüzde kibar ama kararlı bir dille ifade edin.
Bence geri adım atmayın bu kez. Bakın bakalım nereye kadar uzatacak.. Yani yanlış mı bilmiyorum ama ben öyle yapıyorum şimdilik. Ama yine de eşim de hiç barışma çabası yok. Ben de madem sana hava hoş, bana da hava hoş modunda takılıyorum..Hiçbir şey olmamış gibi devam edemiyorum malesef. Ortamda o yok gibi davranıyorum şu an. O da ben yokum gibi davranıyor. Bir kere de o gelip gönlümü alsın istiyorum ama nerede...
Kesinlikle öyle.. Enerjimiz düşüyor, aklımız illa ki sürekli orada oluyor. Ama biz böyle alıştırdık kabul edelim.1 aya yakındır küssünüz demek. Çok zor gerçekten, tüm hayat enerjimi düşürüyor bu durum. Ben adım atmasam benimki ne kadar uzatacak merak ediyorum. Aslında temizliğe yardım eder. Yemeğe arada sırada yardım eder, ama içinde tutmuş demekki bunca zaman.
Sofraya davet etmiyorum eşimi. Çocuğumu çağırıyorum sadece yemek hazırladığımda. Eşim daha sonra kendisi için başka bir şeyler hazırlayıp yiyor. Benim yaptığım yemeği yemiyor.Şımarık ya sinir oldum gece gece..
Bı de cocuk var yani sofraya gelmemek ne cocuga da mı küsmüş
Seni çok iyi anlıyorum. Kocalarimiz birer bağımlı bunu kabul edelim önce . telefova veya bilgisayara fark etmez. O oyinlardan baslarini kaldirip bizi duymuyorlar onlarin dunyasi o. Ya bu sekilde kabul edip gidecegiz - ki kabul edemedigim icin her gun cemkirme bagirma halindeyim adama- ( guzellikle soyledim ozur dilemektwn baska yaptigi bir sey yok. Cemkirme moduna aldim kendimi yine ozur sonuc ayni) artik hirbir konuda yardim iatememe girmezden gwlme yapayim dedim, bu defa benimle konusan insana nasil cevap vermeyeyim. Cozumu ben bulamadim. Cozum bulayim diye psikologa gidiyorum fakat yine bulamiyoruz.Merhaba kızlar. 32 yaşındayım, eşim 37 yaşında. 8,5 yıllık evliyiz. 9 yıldır beraberiz toplamda. 5 yaşında ve 8 aylık iki çocuğumuz var. İkimiz de öğretmeniz.
Sorun küslük. Eskiden bir kavgamız olsa haklı da olsam, haksız da olsam küslüğe dayanamaz gider gönlünü almaya çalışırdım. Bu durum o kadar çok yaşandı ki aramızda. Ben yanına gitmediğim sürece o gelmedi, ben konuşmadan o konuşmadı. Bir erkek olarak gelip gönlümü aldığını, sarıldığını, unutalım hadi bunları dediğini hatırlamıyorum. Aynı evde haftalarca küs kalabilir. En sonunda ben dayanamam gider konuşurum, haklı olduğum konuda sanki haksızmışım gibi gider gönlünü alırım. Ya da uzunca bir mesaj atarım duygularımı ve kırgınlığımı anlatan. Yani hep ama hep ilk adımı ben atardım. Evlenmeden önce bilmiyor muydun bu huyunu diye düşünebilirsiniz ama gerçekten bilmiyordum. Biz görüşmeye başladıktan 5,5 ay sonra evlendik. Hızlı gelişti her şey, yeteri kadar tanıyamamışım demekki. Evlenmeden önce hiç kavgamız da olmamıştı zaten, çok romantik, ilgili, kibardı o zamanlar.
Eften püften bir mevzudan tartıştık 5 gün önce. Mesele de şu... Salı günü ailece çocuklarla beraber dışarıdaydık. Hep beraber akşam eve geldik. Kendisi hemen bilgisayarın başına geçip, online oyun oynamaya başladı. Ben de evin içinde oradan oraya koşturuyorum. Acıkmışız, yemek hazırlanacak, çocuklarla ilgilenilecek ve evde yapılması gereken daha başka işler de vardı. Yardım istedim, geldi üstün körü bir iki şey yapmış oldu, gitti. Neyse kendim halledeyim işleri dedim ama sinirden de çatlıyorum, yorulmuşum, acıkmışım, koşturuyorum oradan oraya adamın umurunda değil, oturmuş oyun oynuyor. Gittim yanına tekrar yardım istedim ama biraz da sinirli söylemiş olabilirim. Zaten 2-3 gündür de trip atıyordu yine durduk yere. Ben alttan almaya çalışıyordum, tatsızlık olmasın diye. Yemek ile ilgili bir yardım istemiştim. Önce geldi mutfağa yardım edecekti. Sonra delirdi, yapmayacakmış da yemeyecekmiş de, vs vs.. Ben de delirdim tabi. "Zaten kaç gündür ergenler gibi triplerini çekiyorum" dedim. "Trip yapmıyorum ben" dedi. "Trip yapmıyorsun demek, aç da mesajlarımızı oku, anlarsın" dedim. "BUNDAN SONRA BÖYLE. ARTIK HER MESAJINA CEVAP VERMEK YOK. CANIM İSTERSE YAZARIM, İSTEMEZSE YAZMAM." dedi. Başka şeyler de söyledi ama en çok bu sözü ağırıma gitti. Sonra ben de bir şeyler söyledim, net hatırlamıyorum. "EN SON NE ZAMAN YEMEK YAPTIN?" diye beni suçladı. Ama gerçekten yemek yaparım, arada dışarıda yeriz, arada sipariş veririz ama çoğunlukla hep yaparım. "BEN DE SENİNLE AYNI İŞİ YAPIYORUM. SENİN KADAR BEN DE YORULUYORUM. SENİN KADAR DA MAAŞ ALIYORUM. YEMEK YAPMAK SADECE BENİM GÖREVİM DEĞİL" dedim. Başka şeyler de söylendi ama bu sözleri çok canımı yaktı.
O günden beri konuşmuyoruz. Aynı evdeyiz, aynı yatakta yatıyoruz(O bir ucunda, ben bir ucunda) Yemek yapıyorum, çocuğumla oturup yiyoruz. Onu çağırmıyorum, o da gelip yemiyor. Kendisine başka bir şeyler hazırlayıp yiyor.
Bilmiyorum bu durum böyle nereye kadar gidecek. Boşanmayı da aklımdan geçirmiyor değilim ama cesaret edemiyorum. İyiyken çok iyi aslında ama bazı huyları beni çileden çıkarıyor.
Daha önce yine benzer bir küslükte evlilik danışmanına gitmeyi teklif ettim ama kabul ettiremedim. Çok yıprandım bu durumdan. 5 gündür konuşmuyoruz. Eskiden olsa içim içimi yerdi, hemen bir adım atıp barışmak isterdim ama beni de kendisine benzetmiş. Artık eskisi kadar canımı yakmıyor bu durum. Huzursuzum evet ama sanki duyarsızlaştım bu duruma. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
Evet malesef öyle. Yeni evliyken bir defasında 3 gün boyunca küs kalmıştık. Gönlümü almasını beklemiştim, gitmemiştim yanına. 3 günün sonunda müthiş bir böbrek ağrısıyla uyanmıştım. O kadar kendimi sıkıp üzmüşüm ki böbreğimdeki kum yerinden oynamış. Ya da bilemiyorum yani ben öyle yorumlamıştım.Kesinlikle öyle.. Enerjimiz düşüyor, aklımız illa ki sürekli orada oluyor. Ama biz böyle alıştırdık kabul edelim.
Benim hissettigim evli ciftlerde biri digerini daha cok seviyor. O taraf fedakarlık yapmak zorunda kaliyor. Alttan aliyor vs vs. Diger tarafta buna alisiyor tabi .yani siz adim atmazsaniz esiniz adim atmaz bence. Tabi bunu gercekten istemiyorsaniz akisina birakin derim.Merhaba kızlar. 32 yaşındayım, eşim 37 yaşında. 8,5 yıllık evliyiz. 9 yıldır beraberiz toplamda. 5 yaşında ve 8 aylık iki çocuğumuz var. İkimiz de öğretmeniz.
Sorun küslük. Eskiden bir kavgamız olsa haklı da olsam, haksız da olsam küslüğe dayanamaz gider gönlünü almaya çalışırdım. Bu durum o kadar çok yaşandı ki aramızda. Ben yanına gitmediğim sürece o gelmedi, ben konuşmadan o konuşmadı. Bir erkek olarak gelip gönlümü aldığını, sarıldığını, unutalım hadi bunları dediğini hatırlamıyorum. Aynı evde haftalarca küs kalabilir. En sonunda ben dayanamam gider konuşurum, haklı olduğum konuda sanki haksızmışım gibi gider gönlünü alırım. Ya da uzunca bir mesaj atarım duygularımı ve kırgınlığımı anlatan. Yani hep ama hep ilk adımı ben atardım. Evlenmeden önce bilmiyor muydun bu huyunu diye düşünebilirsiniz ama gerçekten bilmiyordum. Biz görüşmeye başladıktan 5,5 ay sonra evlendik. Hızlı gelişti her şey, yeteri kadar tanıyamamışım demekki. Evlenmeden önce hiç kavgamız da olmamıştı zaten, çok romantik, ilgili, kibardı o zamanlar.
Eften püften bir mevzudan tartıştık 5 gün önce. Mesele de şu... Salı günü ailece çocuklarla beraber dışarıdaydık. Hep beraber akşam eve geldik. Kendisi hemen bilgisayarın başına geçip, online oyun oynamaya başladı. Ben de evin içinde oradan oraya koşturuyorum. Acıkmışız, yemek hazırlanacak, çocuklarla ilgilenilecek ve evde yapılması gereken daha başka işler de vardı. Yardım istedim, geldi üstün körü bir iki şey yapmış oldu, gitti. Neyse kendim halledeyim işleri dedim ama sinirden de çatlıyorum, yorulmuşum, acıkmışım, koşturuyorum oradan oraya adamın umurunda değil, oturmuş oyun oynuyor. Gittim yanına tekrar yardım istedim ama biraz da sinirli söylemiş olabilirim. Zaten 2-3 gündür de trip atıyordu yine durduk yere. Ben alttan almaya çalışıyordum, tatsızlık olmasın diye. Yemek ile ilgili bir yardım istemiştim. Önce geldi mutfağa yardım edecekti. Sonra delirdi, yapmayacakmış da yemeyecekmiş de, vs vs.. Ben de delirdim tabi. "Zaten kaç gündür ergenler gibi triplerini çekiyorum" dedim. "Trip yapmıyorum ben" dedi. "Trip yapmıyorsun demek, aç da mesajlarımızı oku, anlarsın" dedim. "BUNDAN SONRA BÖYLE. ARTIK HER MESAJINA CEVAP VERMEK YOK. CANIM İSTERSE YAZARIM, İSTEMEZSE YAZMAM." dedi. Başka şeyler de söyledi ama en çok bu sözü ağırıma gitti. Sonra ben de bir şeyler söyledim, net hatırlamıyorum. "EN SON NE ZAMAN YEMEK YAPTIN?" diye beni suçladı. Ama gerçekten yemek yaparım, arada dışarıda yeriz, arada sipariş veririz ama çoğunlukla hep yaparım. "BEN DE SENİNLE AYNI İŞİ YAPIYORUM. SENİN KADAR BEN DE YORULUYORUM. SENİN KADAR DA MAAŞ ALIYORUM. YEMEK YAPMAK SADECE BENİM GÖREVİM DEĞİL" dedim. Başka şeyler de söylendi ama bu sözleri çok canımı yaktı.
O günden beri konuşmuyoruz. Aynı evdeyiz, aynı yatakta yatıyoruz(O bir ucunda, ben bir ucunda) Yemek yapıyorum, çocuğumla oturup yiyoruz. Onu çağırmıyorum, o da gelip yemiyor. Kendisine başka bir şeyler hazırlayıp yiyor.
Bilmiyorum bu durum böyle nereye kadar gidecek. Boşanmayı da aklımdan geçirmiyor değilim ama cesaret edemiyorum. İyiyken çok iyi aslında ama bazı huyları beni çileden çıkarıyor.
Daha önce yine benzer bir küslükte evlilik danışmanına gitmeyi teklif ettim ama kabul ettiremedim. Çok yıprandım bu durumdan. 5 gündür konuşmuyoruz. Eskiden olsa içim içimi yerdi, hemen bir adım atıp barışmak isterdim ama beni de kendisine benzetmiş. Artık eskisi kadar canımı yakmıyor bu durum. Huzursuzum evet ama sanki duyarsızlaştım bu duruma. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
Muhteşem cevap konu sahibine,bana ve herkese ders olsun.Olayı şöylede düşünebiliriz
İnsan bedeninde bir deformasyon olsun ona müdahale etmezsen o belli bir süre sonra kronikleşir kemikleşir buna yapacağımız müdahale ya faydasız olur onunla yaşamak zorunda kalırız yada bıçak atıp oraya müdaha etmek gerekir
Bu ne demek eşinizin küsme huyu kemikleşmiş ya bununla yaşayacaksınız yada keskin ve sert bir müdahalede bulunacaksınız
Ben böyle düşünüyorum