- 6 Ağustos 2014
- 961
- 2.445
- 358
çok çok duygusalım kızlar bugün...
bilmiyorum müge anlıyı izleyen var mı? izlemeyenler için olayı kısaca özetlersem... 16 yaşında bir kız çocuğu baba tarafından görücü usulü evlendiriliyor ama resmi nikah yok. sonra kız oğlandan ayrılıyor bir şekilde baba evine dönüyor, o kısmı dinleyemedim. kız hamile doğum yapıyor 17 yaşını bile doldurmamış daha, bebek hasta. kızın babası bebeği hastaneye götrüyoruz diyor, ama hastanede terk ediyor. biyolojik baba sadece bebeği 10 günlükken bir kere görebilmiş. 17 yaşındaki anneye izin vermiyorlar bebeği emzirmesin bağlanmasın diye...
bir şekilde bebek anne ve babasının izni ve bilgisi dışında dedesi tarafından bırakılıp bir hastaneye, kaçılıyor... sonrasında evlat edindiriliyor...
o küçük bebek şimdi 29 yaşında.... evli bir oğlu var.
biyolojik annenin hikayesini dinlerken zaten empati kurmamak mümkün değil...
biyolojik anne 29 yıldır oğlunu arıyor. baba da öyle ama üstüne kayıt olmadığı için bilgi verilmiyor babaya...
dün biyolojik babadan olan kardeşi yayına bağlandı, telafisi yok belki ama babam ve kendi adıma geçen 29 yıl için senden özür diliyorum dedi sesi titreye titreye...
bugün o bebek, annesini de almış gelmiş yayına, biyolojik anneyle kavuştular, sarıldılar, kokladılar birbirlerini... biyolojik baba yayına bağlandı, konuşamadı bile...
izlemeye başladığım andan beri ağlıyorum... Allah'ım nasip etsin, kızım o duygusal olgunluğa eriştiği yaşta, doğuran anne ile karşılaştırsın bizi de... şimdi değil evet asla şimdi değil, belki 10 yıl sonra da değil.... ama ben doğuran annenin ellerinden tutup, gözlerine bakarak teşekkür etmek istiyorum kızımı bana kavuşturduğu için...
bu aralar günde üç saat uyusam şanslıyım, kızımın diş çıkarma huysuzlukları top noktada. bin şükür kucağımda kızım böyle bir duyguyu yaşıyorum. kucağıma aldığımda yüzüe dokunuşu ve gülüşünü bşka hiçbir duyguya değişmem. kızıma,bir günüm değil ömrüm feda. öyle çok öyle sınırsız seviyorum, seviyoruz ki onu bunun bir taımı yok. doğurmadığım aklımın ucundan geçmiyor. misal babam başta evlat edinmemize il etapta kırk bahane bulmuştu. şimdi torununa deliriyor, gözleri dolmadan bakamıyor kızıma, sürekli şükrediyor böyle bir torunu olduğu için...
evet o benim kızım, doğurmadım ama o benim için çok ufak bir detay. evet programdaki hikayeyle de benzerliği yok hikayemizin. ama benim kızımın da abileri var mesela... biyolojik anneyi yargılamak asla bana düşmez, ne yaşadı, bu kararı nasıl aldı bilmiyoruz... aynı şeyleri aynı şartlarla yaşamadan onun adına hüküm vermek çok büyük haksızlık olur ona... ama bin şükür kızım kucağımda, kokusu burnumda, bin şükür onun varlığı uykusuz bırakıyor beni, yokluğu nedeniyle uyuyamadığım onca geceden sonraa...
ama istiyorum kızımı kucağıma almama yaşadığı belki de sıkıntılarl neden olan o bayanla karşılaşmayı...
kızımızı daha görmeden istemiştik o bayana bir yardımımız dokunabilir mi, ne yapabiliriz diye sormuştuk...
tüm dualarımda var hala o bayan. hep mutlu olsun ve yaşadığı herşeyi unutturack bir hayat yaşasın bundan sonra diye...
kızımın abileri var mesela, isimleri yaşları hep bende saklı. onlara da dua ediyorum mesela, kızım abilerini tanımak isterse sevgiyle kucaklayacak bir hayat yaşasınlar diye...
annelik gerçekten çok çok farklı bir duyguymuş ve evet anne olmadan asla anlamıyprmuşsun bazı şeyleri...
Allahım kızımı hep iyi insanlarla karşılaştırsın inşallah, o minik gülen yüzü hep daha büyük gülücükler atsın, hiç bir hüzün uğramasın yüreğine
bal kızım annenin de babanın da ömrü, senin bir gülüşün feda...
bilmiyorum müge anlıyı izleyen var mı? izlemeyenler için olayı kısaca özetlersem... 16 yaşında bir kız çocuğu baba tarafından görücü usulü evlendiriliyor ama resmi nikah yok. sonra kız oğlandan ayrılıyor bir şekilde baba evine dönüyor, o kısmı dinleyemedim. kız hamile doğum yapıyor 17 yaşını bile doldurmamış daha, bebek hasta. kızın babası bebeği hastaneye götrüyoruz diyor, ama hastanede terk ediyor. biyolojik baba sadece bebeği 10 günlükken bir kere görebilmiş. 17 yaşındaki anneye izin vermiyorlar bebeği emzirmesin bağlanmasın diye...
bir şekilde bebek anne ve babasının izni ve bilgisi dışında dedesi tarafından bırakılıp bir hastaneye, kaçılıyor... sonrasında evlat edindiriliyor...
o küçük bebek şimdi 29 yaşında.... evli bir oğlu var.
biyolojik annenin hikayesini dinlerken zaten empati kurmamak mümkün değil...
biyolojik anne 29 yıldır oğlunu arıyor. baba da öyle ama üstüne kayıt olmadığı için bilgi verilmiyor babaya...
dün biyolojik babadan olan kardeşi yayına bağlandı, telafisi yok belki ama babam ve kendi adıma geçen 29 yıl için senden özür diliyorum dedi sesi titreye titreye...
bugün o bebek, annesini de almış gelmiş yayına, biyolojik anneyle kavuştular, sarıldılar, kokladılar birbirlerini... biyolojik baba yayına bağlandı, konuşamadı bile...
izlemeye başladığım andan beri ağlıyorum... Allah'ım nasip etsin, kızım o duygusal olgunluğa eriştiği yaşta, doğuran anne ile karşılaştırsın bizi de... şimdi değil evet asla şimdi değil, belki 10 yıl sonra da değil.... ama ben doğuran annenin ellerinden tutup, gözlerine bakarak teşekkür etmek istiyorum kızımı bana kavuşturduğu için...
bu aralar günde üç saat uyusam şanslıyım, kızımın diş çıkarma huysuzlukları top noktada. bin şükür kucağımda kızım böyle bir duyguyu yaşıyorum. kucağıma aldığımda yüzüe dokunuşu ve gülüşünü bşka hiçbir duyguya değişmem. kızıma,bir günüm değil ömrüm feda. öyle çok öyle sınırsız seviyorum, seviyoruz ki onu bunun bir taımı yok. doğurmadığım aklımın ucundan geçmiyor. misal babam başta evlat edinmemize il etapta kırk bahane bulmuştu. şimdi torununa deliriyor, gözleri dolmadan bakamıyor kızıma, sürekli şükrediyor böyle bir torunu olduğu için...
evet o benim kızım, doğurmadım ama o benim için çok ufak bir detay. evet programdaki hikayeyle de benzerliği yok hikayemizin. ama benim kızımın da abileri var mesela... biyolojik anneyi yargılamak asla bana düşmez, ne yaşadı, bu kararı nasıl aldı bilmiyoruz... aynı şeyleri aynı şartlarla yaşamadan onun adına hüküm vermek çok büyük haksızlık olur ona... ama bin şükür kızım kucağımda, kokusu burnumda, bin şükür onun varlığı uykusuz bırakıyor beni, yokluğu nedeniyle uyuyamadığım onca geceden sonraa...
ama istiyorum kızımı kucağıma almama yaşadığı belki de sıkıntılarl neden olan o bayanla karşılaşmayı...
kızımızı daha görmeden istemiştik o bayana bir yardımımız dokunabilir mi, ne yapabiliriz diye sormuştuk...
tüm dualarımda var hala o bayan. hep mutlu olsun ve yaşadığı herşeyi unutturack bir hayat yaşasın bundan sonra diye...
kızımın abileri var mesela, isimleri yaşları hep bende saklı. onlara da dua ediyorum mesela, kızım abilerini tanımak isterse sevgiyle kucaklayacak bir hayat yaşasınlar diye...
annelik gerçekten çok çok farklı bir duyguymuş ve evet anne olmadan asla anlamıyprmuşsun bazı şeyleri...
Allahım kızımı hep iyi insanlarla karşılaştırsın inşallah, o minik gülen yüzü hep daha büyük gülücükler atsın, hiç bir hüzün uğramasın yüreğine
bal kızım annenin de babanın da ömrü, senin bir gülüşün feda...