Bildiğim kadarıyla yanıtlamaya çalışayım. Benim bildiğim şehirdışında iki kriter var. birinde bölgesel olarak değerlendiriliyor, bildiğim kadarı ile bu çocuk yuvası bulunan illerde oluyor. Eğer o ilde bir bebek varsa ve sıralar çok fazla değilse ait olduğu bölgede en çok nerede sıra birikmişse, en eski başvuru hangi ildeyse sanırım oraya haber veriliyor.
Bir de çocuk yuvası olmayan iller var. oralarda olan bebekler merkeze bildiriliyor. Orada yine bölgesel olarak yoğunluğun, sıra fazlalığının nerde olduğuna bakılıyor ve yine o bölgede iller bazında şehirdışını kabul eden en eski başvuruya bakılıyor.
Bir de önemli olan, hemen ertesi gün yola çıkıp gidebilmek. çünkü bebeği şehirdışında asla bekletmiyorlar diye biliyorum. Türkiye'nin bir ucu bile olsa ertesi gün gitmiş olmanızlazım. siz eğer ertesi gün gidemeyecek durumdaysanız kuruma mazeretinizi bildiriyorsunuz. bu durumda başka bir aile aranıyor.
Yanlışım olabilir ama ben sanki sistem böyle işliyormuş gibi anladım. Ama mutlaka bizim bilmediğimiz başka detaylar da vardır. belki uzmnınıza sorarsanız daha net bir yanıt alabilirsiniz.
Bu arada biliyorsunuz ben kızıma şehirdışından kavuştum. nerdeys 1 ayımız dolacak kızımla beraber ve her bir an şükrediyorum kızım için... Biz ilk tercih sırasında şehirdışına hayır demiştik, sonraki görüşmede tercihimizi değiştirip tüm Türkiye yapmıştık. o günden beri sanki hep şehirdışından gelecekmiş gibi hissediyordum. sonra ilk sıraya kadar düştük, eşime dedim ki artık ilk sıradayız şehirdışı için sanırım aranmayız, nasılsa ilk kız bebek bizim demiştim. İlk sıraya düştükten 1 hafta sonra kızımın telefonu geldi. eğer şehirdışına hayır demiş olsaydım hala bekliyor olacaktım, çünkü henüz sıra atmadığı haberlerini alıyorum bekleyen arkadaşlarımdan. iyi ki o gün görüşmede şehirdışına tamam demişiz, iyi ki kızım gelmiş bana...
Başvuru esnasında ilk korkularla ne düşünürseniz düşünün, inanın alnınızda yazan bir bebek var ve o size geliyor eninde sonunda ve siz gerekirse tercihlerinizi bile değiştiriyorsunuz farkında olmadan aynı bizim gibi...
Şehirdışı evet öyle çok çok yüksek bir ihtimal değil belki ama şehirdışına tamam deyin derim ben. mesela kızımıza kavuştuğumuz gün başka bir aile başka bir şehirden geliyordu oğullarını almaya aynı şehire... ufak da olsa o olasılığı atlamayın derim ben.
Hissettiklerin, hissettiklerimiz... O kadar normallerki. Tabii ki ailemizi bu yolla kurmanın zorlukları var toplumumuzda. Ama sevgimiz bunun üstesinden gelecek, inanıyorum. Bir de sanırım en önemli nokta bu durumu normalleştirmek. Yani ileride pat diye konu açıldığında da çok normal, abartısız yanıtlar verebilmek. Biz ne kadar normal yaşarsak kabullenmek o kadar kolay olacaktır, diyor uzmanlar. Ben hikayelere başladım bile. Bu anlattıklarımı anlamıyor ama ben kendimi alıştırıyorum. Uzmanınızın söylediği anlatış biçimini de çok sevdim. Bunu da kullanırım. Bize de kendi uzmanımız birkaç önemli nokta belirtmişti. 2 yaşından itibaren hikayelere başlayın dedi. Anne ayı ve baba ayı bir gün çok güzel bir yoldan komşu köye gidiyor ve orada bir bebek ayıyla karşılaşıyorlar. Birbirlerini çok seviyorlar gibi. Bir de mutlaka onun sizi seçtiğini söyleyin, hissettirin dedi.herkese selamlar...regl dönemim yaklaşıyor o yuzden cok duygusal olduğumdanmıdır nedir dönem dönem böyle iç kararmalarım oluyor.. kendi kendime işin sonlarına yaklaşıyorken kızıma ne zaman nasıl ne şekilde söyleyeceğim sancıları olmaya başladı bende.. öncelikle kızıma kesinlikle söyleyeceğim o kesin! ama kimi dinlediğim uzmanlar 4 veya 6 yaş derken kimisi aklı kesinlikle başına gelip iyiyi kötüyü ayırt ettiğinde diyor..Küçükken masalla başlayın diyorlar ama piyasada bununla ilgili hiç bir masal kitabı yok!..Anlatım yapılırken biyolojik annen denmeyecek,gerçek annen baban denmeyecek,asla kötülenmeyecek okey de bi zahmet cümleyide kurun da rahatlayayım.. bizim uzmanımızın söylediği birşey var ki o çok hoşuma gitmişti:biz babanla birbirimizi sevmeden önce ayrı yaşıyorduk sonra birbirimizi sevince aynı evde yaşamaya başladık;sonra seni gördük sevdik ve seninlede birlikte yaşamaya başladık..çok mantıklı geldi..evet bizi alıyorlar sorguluyorlar adınada görüşme deyip karar veriyorlar..keşke en az 2 görüşme yapıp bize şu yaşlarda şunları yapmalı diye eğitimde verseler.. ya ne bileyim ben onu şu anda sadece seveceğimizi düşünüyorum..ne bileyim hepimiz anne babamızdan azar işittik yeri geldi tokat yedik, ben kızıma bunları yapmayı haksızlık olarak görüyorum.. Hani mesela bebekten sonra tanıştıklarımıza söylemedik diyelim evlat edindiğimizi sonra bi anda pat diye bişi dedi ne bileyim evlat edinme ne demek ben evlat edinilmişim..Düşünsenize halinizi vaziyetinizi... belkide çok saçma seyler yazdım iyi değilim kötüyüm kabul....
Bende cok dusunuyorum bu konuyu.kendim bile kabullenemedim aslinda.sanki bebegimizle kavusmamizin bi adi olmamali.evlad edinme kelimesini bile kullanmak istemiyorum kendime bile.o benm bebegim ama sadece farkli bi yoldan kavustuk birbirimize.okadar normal geliyoki bana bunu aciklamak bile sacma geliyo.ama bana oyle geliyo diye ilerde cocuklarimizin sorgulamayacagini bilemiyoriz ki soracaklar kacis yok.herkese selamlar...regl dönemim yaklaşıyor o yuzden cok duygusal olduğumdanmıdır nedir dönem dönem böyle iç kararmalarım oluyor.. kendi kendime işin sonlarına yaklaşıyorken kızıma ne zaman nasıl ne şekilde söyleyeceğim sancıları olmaya başladı bende.. öncelikle kızıma kesinlikle söyleyeceğim o kesin! ama kimi dinlediğim uzmanlar 4 veya 6 yaş derken kimisi aklı kesinlikle başına gelip iyiyi kötüyü ayırt ettiğinde diyor..Küçükken masalla başlayın diyorlar ama piyasada bununla ilgili hiç bir masal kitabı yok!..Anlatım yapılırken biyolojik annen denmeyecek,gerçek annen baban denmeyecek,asla kötülenmeyecek okey de bi zahmet cümleyide kurun da rahatlayayım.. bizim uzmanımızın söylediği birşey var ki o çok hoşuma gitmişti:biz babanla birbirimizi sevmeden önce ayrı yaşıyorduk sonra birbirimizi sevince aynı evde yaşamaya başladık;sonra seni gördük sevdik ve seninlede birlikte yaşamaya başladık..çok mantıklı geldi..evet bizi alıyorlar sorguluyorlar adınada görüşme deyip karar veriyorlar..keşke en az 2 görüşme yapıp bize şu yaşlarda şunları yapmalı diye eğitimde verseler.. ya ne bileyim ben onu şu anda sadece seveceğimizi düşünüyorum..ne bileyim hepimiz anne babamızdan azar işittik yeri geldi tokat yedik, ben kızıma bunları yapmayı haksızlık olarak görüyorum.. Hani mesela bebekten sonra tanıştıklarımıza söylemedik diyelim evlat edindiğimizi sonra bi anda pat diye bişi dedi ne bileyim evlat edinme ne demek ben evlat edinilmişim..Düşünsenize halinizi vaziyetinizi... belkide çok saçma seyler yazdım iyi değilim kötüyüm kabul....
herkese selamlar...regl dönemim yaklaşıyor o yuzden cok duygusal olduğumdanmıdır nedir dönem dönem böyle iç kararmalarım oluyor.. kendi kendime işin sonlarına yaklaşıyorken kızıma ne zaman nasıl ne şekilde söyleyeceğim sancıları olmaya başladı bende.. öncelikle kızıma kesinlikle söyleyeceğim o kesin! ama kimi dinlediğim uzmanlar 4 veya 6 yaş derken kimisi aklı kesinlikle başına gelip iyiyi kötüyü ayırt ettiğinde diyor..Küçükken masalla başlayın diyorlar ama piyasada bununla ilgili hiç bir masal kitabı yok!..Anlatım yapılırken biyolojik annen denmeyecek,gerçek annen baban denmeyecek,asla kötülenmeyecek okey de bi zahmet cümleyide kurun da rahatlayayım.. bizim uzmanımızın söylediği birşey var ki o çok hoşuma gitmişti:biz babanla birbirimizi sevmeden önce ayrı yaşıyorduk sonra birbirimizi sevince aynı evde yaşamaya başladık;sonra seni gördük sevdik ve seninlede birlikte yaşamaya başladık..çok mantıklı geldi..evet bizi alıyorlar sorguluyorlar adınada görüşme deyip karar veriyorlar..keşke en az 2 görüşme yapıp bize şu yaşlarda şunları yapmalı diye eğitimde verseler.. ya ne bileyim ben onu şu anda sadece seveceğimizi düşünüyorum..ne bileyim hepimiz anne babamızdan azar işittik yeri geldi tokat yedik, ben kızıma bunları yapmayı haksızlık olarak görüyorum.. Hani mesela bebekten sonra tanıştıklarımıza söylemedik diyelim evlat edindiğimizi sonra bi anda pat diye bişi dedi ne bileyim evlat edinme ne demek ben evlat edinilmişim..Düşünsenize halinizi vaziyetinizi... belkide çok saçma seyler yazdım iyi değilim kötüyüm kabul....
herkese selamlar...regl dönemim yaklaşıyor o yuzden cok duygusal olduğumdanmıdır nedir dönem dönem böyle iç kararmalarım oluyor.. kendi kendime işin sonlarına yaklaşıyorken kızıma ne zaman nasıl ne şekilde söyleyeceğim sancıları olmaya başladı bende.. öncelikle kızıma kesinlikle söyleyeceğim o kesin! ama kimi dinlediğim uzmanlar 4 veya 6 yaş derken kimisi aklı kesinlikle başına gelip iyiyi kötüyü ayırt ettiğinde diyor..Küçükken masalla başlayın diyorlar ama piyasada bununla ilgili hiç bir masal kitabı yok!..Anlatım yapılırken biyolojik annen denmeyecek,gerçek annen baban denmeyecek,asla kötülenmeyecek okey de bi zahmet cümleyide kurun da rahatlayayım.. bizim uzmanımızın söylediği birşey var ki o çok hoşuma gitmişti:biz babanla birbirimizi sevmeden önce ayrı yaşıyorduk sonra birbirimizi sevince aynı evde yaşamaya başladık;sonra seni gördük sevdik ve seninlede birlikte yaşamaya başladık..çok mantıklı geldi..evet bizi alıyorlar sorguluyorlar adınada görüşme deyip karar veriyorlar..keşke en az 2 görüşme yapıp bize şu yaşlarda şunları yapmalı diye eğitimde verseler.. ya ne bileyim ben onu şu anda sadece seveceğimizi düşünüyorum..ne bileyim hepimiz anne babamızdan azar işittik yeri geldi tokat yedik, ben kızıma bunları yapmayı haksızlık olarak görüyorum.. Hani mesela bebekten sonra tanıştıklarımıza söylemedik diyelim evlat edindiğimizi sonra bi anda pat diye bişi dedi ne bileyim evlat edinme ne demek ben evlat edinilmişim..Düşünsenize halinizi vaziyetinizi... belkide çok saçma seyler yazdım iyi değilim kötüyüm kabul....
Herkese iyi akşamlar. İstanbuldan mahkeme süreci nasıl işliyor. Bilgi verebilirmisiniz. Özelden mesaj atarsanız. Memnun olurum.this HTML class. Value is 05434492826
Çok çok haklisiniz. Burada sizi sadece evlat edinmek isteyen, çocuk sahibi olmak isteyen bir birey olarak değerlendirmeleri gerekir.. Onların bahsetmiş olduğu durum çocuğun pozitif çıkarlarını korumaya ve hak elde etmesine yönelik bir davranış, fakat bunun olabilmesi için öncelikle sizin çocuk sahibi olmanız gerektiğini dusunmuyorlar da Amerika vatandaşı olması gerektiğini öne sürüyorlar. Bu nasıl saçma bir yol izleme ve yaptırım uygulama anlamadım. Bizi sadece iyi ebeveyn olabilme potansiyellerimiz ile değerlendirmeleri gerekir iken mevzu olmayan konular ile önümüze hendek koymaya çalışıyorlar. Bence konuyu derinlemesine sorun ve araştırın , boyle bir konuda sizi olumsuz olarak değerlendirmeleri ne adil ne de mantıklı. Herşeyin en hayirlisini dilerim sizin için.Cevabiniz icin tesekkurler. Biz de ona benzer durumdayiz. Istanbul'dan dosyanizi Ankara'ya mutlaka gitmesi gerekiyor dediler. Ankara'daki Genel Mudurlukle gorustum bana mutlaka cocugu ABD vatandasi yapmaniz lazim ve bize onay oncesi Amerikan kurumlarindan "cocuk evlat edinmesinde sorun yoktur" diye kagit isteyeceklermis. Ben evlat edinecegim cocugu vatandas yapmayi dusunmedigimizi soyledim. Bana mevzuat boyle siz ABD vatandasi olduysaniz cocugun da hakki dediler.
Ben anlamiyorum... Biz ABD vatandasi yapmak icin cocuk evlat edinmiyoruz ki. Bu kurumun bize direttigi birsey degil bizim ve ergenlik cagina geldiginde cocugun tercih ettigi birsey olmali.
Ben isimden dolayi 2 yil once vatandasligi aldim ve Turkiye'ye donus yaptik. Istedikleri kagidi Turkiye'den almamiz mumkun degil. Onu almamiz icin yeniden Amerika'ya tasinip 6-10 aylik bir sosyal incelemeden gecmemiz gerekiyor. "Evlat edinebilir" kagidini ancak o sekilde alabiliyoruz. Bu Ankara'dan Istanbul'a tasinmak gibi kolay birsey degil ki.
geçenlerde topiğe girip okumuştum dikkatimi çekmişti profil fotonuz acaba eşiyle kendisi falan mi diye düşünmustum .şimdi tesadüf Bir giriyim dedim topiğe bebeğiniz gelmişMerhaba arkadaşlar :)
Biraz geç oldu ne olur kusura bakmayın ama fırsat bulmak öyle zor ki :)
Minik kızıma şükür kavuştum. Darısı tüm bekleyenlerin başına olsun inşallah, ve hala aklında soru işareti olan varsa silsin o soruları koşup gidip hemen başvursun. Böyle güzel bir duygu olamaz...
Size yazdıktan sonra tahmin edersiniz ki sabah olmadı, ne bir damla uyku ne başka bir düşünce. Sabaha kadar evde dört döndüm. Sababh erkenden çıktık yola, Allah'tan yakın bir şehirdi. Yol boyunca milyonlarca düşünce, kah ağladım, kah merak ettim acaba nasıl diye, kah nasıl olacak yapabilir miyim diye korktum.
Bakanlıktan içeri girdik, bizi yönlendirdikleri kişinin yanına gittik. Şansımıza çok güler yüzlü ve ilgili bir bayandı. Kızımın dosyasını anlattı, sorularımıza cevap verdi, notlar almamıza yardımcı oldu. Sonra bebeği getirelim mi diye sordu. Ah hayır denir mi hiç, ölüyorum heyecandan meraktan. Eşim de ben de durup durup ağlıyoruz, elimizi kolumuzu koyacak yerimiz yok. Kızımızı beklerken sözleşmemizi de imzaladık, vakit kaybı olmasın diye. Ben camda bbekleyip duruyorum, oda binanın 4. katında. bildiğiniz binaya yanaşan arabaları görebilmek için başım cama yapışık vaizyette zıp zıp zıplıyorum. derken bir araba yanaştı. arabanın içinde mavi bir battaniyeye sarılmış bir bebek gördüm. O an film koptu bende, nasıl bir ağlama, yerimde duramıyorum kızım geldi diye.
Az sonra kapıdan içeri girdi battaniye içinde sarılı vaziyette. elerim titreye titreye açtım örtüsünü. uyuyordu... O minnacık ağzını, nokta burnunu gördüm... Annem ben geldim dedim. Aldım kucağıma kızımı, kokladım, göğsüme yatırdım. Ben ağladım, eşim ağladı, uzman ağladı, bebeği getiren bayanlar ağladı, yan odadan gelip kavuşmamıza tanık olanlar ağladı. Yazarken bile ağlıyorum. Ömrümün sonuna kadar unutumam sanırım o anı. Rabbim hepinize yaşatsın tez zamnda inşallah.
İşlemlerimiz çabuk bitti ve öğleden sonra evimiie döndük. Cuartesi günü hemen bir doktora götürüp genel kontrolünü yaptırdık. Şükür bir sıkıntısı yok, gelişimi vs normal. Klasik hırıltı ve burun tıkanıklığı var ama önemli birşey değil.
Kızım çok uslu teyzeleri, zaten minnacık tüm vaktini neredeyse uyuyarak geçiriyor, uyanıyor altı değişiyor, mama yerken geri uyuyor. Öyle gazlı bir bebek de değil şükür. Dr.Browns'ın gaz önleyici biberonunun etkisi var mı bilmiyorum ama mama yedikten sonra hemen gazını çıkarıyor ve sıkıntısı olmuyor. bir de @netere cim önermişti almıştım acı elma yağı, ayağının altına ve karnına sürüyorum her alt değişiminde :)
10 haftalık oldu bugün itibariyle ve birlikte geçirdiğimiz 4. gün. Ama beni tanımaya başladı. Uykusundan uyanıyor, günaydın annecim diyorum suratında kocaman bir gülümseme beliriyor, dil çıkıyor ağzından. eller ayaklar hemen hareketleniyor. O anın mutluluğunu yaşamak gibisi yok. herşeye, tüm beklemelere değer o minnacık gülüş yemin ederim.
geceleri uyanmıyor, uyurken yediriyorum mamasını, sonrasında göğsümde uyuyor bir sonraki mamaya kadar. nefes alıp verişini dinlemek öyle huzur verici ki :) üstüm başım bebek kokuyor. mutfakta tencerede kaynayan biberonlar, tepside kuruyan biberonlar, plastik boxta hijyenik hale gelmiş biberonlar emzikler var. termoslar, kaynayıp dinlenmeye bırakılmış sular, ıslak mendiller, minnacık eldivenler çoraplar heryerde. salonun baş köşesinde bebek arabası var :) bir de ütü masası, çünkü habire çamaşır yıkanıp ütü yapılıyor. ben de günde beş kere üst değiştiriyorum, sıcağa çok gelemeyen biri olarak, dışarı 25 derece iken evde kalorifer yakınca terden sürekli yapış yapışım ve zırt pırt üst değiştiriyorum. Sırf kızın değil benim de dünya çamaşırım çıkıyor haliyle, kızımı temiz temiz alayım kucağıma diyorum :)
İnsan uykusuzluğu tahmininden daha fazla dayanabiliyormuş, davul çalsalar uyanmam derken bir vık sesi yerinizden fırlatıyormuş sizi, açlık hissetmiyor, öyle kan şekeriniz falan da oynamıyormuş yerinden. su içmeyi unutabiliyor hatta tuvalete girmek bile aklınıza gelmiyormuş gün boyu. tek bir odak noktanız oluyor artık, o güne kadar zevk aldığınız, yaptığınız herşeyi unutturan ve hepsinden çok çok daha büyülü bir mucizeyi izlemek ve yaşamak dışında hiçbirşey yapmak istemiyormuşsunuz meğerse...
Sevgi... bu sevgi falan değil, aşk değil, bağlılık değil... hiçbiri anlatamaz sanırım ona baktığımda yaşadığım şeyleri. burnumun direği sızlıyor koklarken, kulağına seni seviyorum derken ağlamadan duramıyorum. böyle içerden dışarı taşan kocaman duygular var, kıpır kıpır sığmıyor hiç bir yere hisleriniz. avaz avaz bağırmak istiyorsunuz işte bu benim kızım, benim evladım diye.
Ve son söz... Madem evlat edinme de bir doğum şekli diyoruz... Canım kızım benim, iyi ki de doğurmuşum seni, iyi ki kalbimde döllenmiş can bağımız, iyi ki hayatımızdasın. Binlerce miyonlarca şükürler olsun
herkese selamlar...regl dönemim yaklaşıyor o yuzden cok duygusal olduğumdanmıdır nedir dönem dönem böyle iç kararmalarım oluyor.. kendi kendime işin sonlarına yaklaşıyorken kızıma ne zaman nasıl ne şekilde söyleyeceğim sancıları olmaya başladı bende.. öncelikle kızıma kesinlikle söyleyeceğim o kesin! ama kimi dinlediğim uzmanlar 4 veya 6 yaş derken kimisi aklı kesinlikle başına gelip iyiyi kötüyü ayırt ettiğinde diyor..Küçükken masalla başlayın diyorlar ama piyasada bununla ilgili hiç bir masal kitabı yok!..Anlatım yapılırken biyolojik annen denmeyecek,gerçek annen baban denmeyecek,asla kötülenmeyecek okey de bi zahmet cümleyide kurun da rahatlayayım.. bizim uzmanımızın söylediği birşey var ki o çok hoşuma gitmişti:biz babanla birbirimizi sevmeden önce ayrı yaşıyorduk sonra birbirimizi sevince aynı evde yaşamaya başladık;sonra seni gördük sevdik ve seninlede birlikte yaşamaya başladık..çok mantıklı geldi..evet bizi alıyorlar sorguluyorlar adınada görüşme deyip karar veriyorlar..keşke en az 2 görüşme yapıp bize şu yaşlarda şunları yapmalı diye eğitimde verseler.. ya ne bileyim ben onu şu anda sadece seveceğimizi düşünüyorum..ne bileyim hepimiz anne babamızdan azar işittik yeri geldi tokat yedik, ben kızıma bunları yapmayı haksızlık olarak görüyorum.. Hani mesela bebekten sonra tanıştıklarımıza söylemedik diyelim evlat edindiğimizi sonra bi anda pat diye bişi dedi ne bileyim evlat edinme ne demek ben evlat edinilmişim..Düşünsenize halinizi vaziyetinizi... belkide çok saçma seyler yazdım iyi değilim kötüyüm kabul....
Eee peki nasil olacak.ne yapmayi dusunuyosunuz.
Cok sacma olmus istedikleri sey.neden abd vatandasi yapilmasi gerekirki.hem oyle ortada daha olmayan cocugu abd vatandasi yaparlarmi.heyy Allahim sen sabir ver bize
Çok çok haklisiniz. Burada sizi sadece evlat edinmek isteyen, çocuk sahibi olmak isteyen bir birey olarak değerlendirmeleri gerekir.. Onların bahsetmiş olduğu durum çocuğun pozitif çıkarlarını korumaya ve hak elde etmesine yönelik bir davranış, fakat bunun olabilmesi için öncelikle sizin çocuk sahibi olmanız gerektiğini dusunmuyorlar da Amerika vatandaşı olması gerektiğini öne sürüyorlar. Bu nasıl saçma bir yol izleme ve yaptırım uygulama anlamadım. Bizi sadece iyi ebeveyn olabilme potansiyellerimiz ile değerlendirmeleri gerekir iken mevzu olmayan konular ile önümüze hendek koymaya çalışıyorlar. Bence konuyu derinlemesine sorun ve araştırın , boyle bir konuda sizi olumsuz olarak değerlendirmeleri ne adil ne de mantıklı. Herşeyin en hayirlisini dilerim sizin için.
evet erken yaşta mı daha sonramı benimde kafamı karıştıran bu sorular..tecrübelerimizi birbirimize aktaralım birbirimizden haberdar olalım inşallah..İyi geceler arkadaşlar. Çocuğumuza evlat edindiğimizi nasıl ve ne zaman anlatıriz konusunda benim de endişelerim var.Çevrede yıllar önce evlat edinilmiş iki arkadaşım var.Biri kurumdan verilmiş diğeri aileden verilmiş. İkisi de olumlu örnekler. Üstelik ikisi de ilk olarak başkalarından duymuş bu durumu.İkisinin de zor zamanları geçse de sağlam durabilmisler.En önemli etken sevgi diyorlar.Ailede sevgi ve güven bağını güzel sağlarsak olumlu olur herşey. Ama şunu da paylaşmak istiyorum.İki arkadaşım da asla erken yaşta söyleme diyorlar.Oysa kurum küçükken söyleyin diyor.Bizler bu durumu normal ve olağan birşey olarak düşünüp çocuğumuza da gayet normal birşey olarak anlatınca çocuk arkadaşlarıyla ve çevreyle paylaşıyor. Ama çevre aynı normallikle karsilamayinca sonu üzüntü olabiliyor.Evet bu bir sır olmamalı ama çocuk biraz bilinçlenene kadar saklamak gerekiyor diye düşünüyorum. Yine çocuğun yıpranmaması için tabi.Bunu bana dusundurenler bizzat yaşayanlar olduğu için sizlerle paylaşmak istedim.Hakkımızda hayırlısı olsun...
evet ya çok haklısınız.. Aslında ne kadar çokuz ve nasıl sessiz kalmışız.. o komşu ise candır sık sık görüşmek tecrübelerinden yararlanmak lazım hatta bizlere de aktarılması lazım :)kızım hızla büyüyor teyzeleri, çenesinin altında minik bir gıdısı çıktı, bacakları boğumlandı kızımın... Bugün kızıma kavuşmamın 4. haftası bitti... Sanki ömrümü onunla yaşamış gibiyim, öncesi yok... Gülücükleri o minnacık ağzını yüzüne yaydıkça, onu öyle kalp dolusu gülücüklerle gördükçe katlanıyor mutluluğum.
iyi ki diyorum bu yola girmişim, iyi ki balım benim kızım olmuş, iyi ki alnıma yazılmış.... evet bir de doğuran bir anne var ve hep dularımda. Rabbim yolunu açık, bahtını güzel eylesin. inşallah bundan sonra çok mutlu bir hayatı olsun. asla ama asla kötülüğünü istemem, ben bu mutluluğu yaşayalım diye kim bilir o neler yaşadı.... alın yazılarımız onun mutsuzluğu ve bizim mutluluğumuz noktasında kesişti ve ben onun hep mutlu olmasını yüreğimin en derininden diliyorum...
az önce görümcemle konuştuk... daha yeni evli sayılır, henüz planları arasında çocuk yok, yoktu. dedi ki bana, sen bana çok güzel bir örnek oldun. ben doğurarak değil senin gibi anne olmak istiyorum, ne farkı var ki... evet ne farkı var... sadece belki biraz daha sancılı bir süreç, birilerinin dudaklarının arasından çıkacak kelimelere bakıyoruz sonucu alabilmek için, biraz daha uzun bekliyoruz belki onayı aldıktan sonra... Ama ona tutup da yok kendin yapmayı dene neden denemiyorsun falan tarzı cümleler kurmak samimi gelmedi bana. gerçekten hiç bir farkı yok. ha hamile kalmak isteyen bir arkadaşınıza/akrabanıza evet çocuk yap demişsiniz ha bu şekilde evlat edinme de doğum şekliyse ben bu şekilde doğurmak istiyorum diyen kişiye.
evlat edinme son çare değil de gerçekten ebeveyn olmak için tercih edilen bir yöntem olarak görüldüğü ve biz de bunu köstek değil destek olarak söyleyediğimiz sürece evlat edinme birçok kişi açısından normalleşebilir belki de...
ben kızıma bunu en başından itibaren, bilinci ne zaman oturacakca o yaşlardan, ilk sorularından itibaren söylemeyi düşünüyorum. bu hayatımızın bir sonucu ne bir eksiklik ne bir hata ne saklanması gereken birşey... sonuçta bilmeyen kimse yok, enim için doğum yaptım demek kadar olağan birşey evlat edinndim demek...
geçen bahçe kapımızın kilidi kırıldı, çilingir çağırdık. kucağımzda kızım, adam kaç aylık falan diye sordu, sevdi... kendi kızı da daha 1 aylıkmış, işe gelmek nasıl zor gliyor, nasıl özlüuorum falan diye anlattı. sonra hangi hastanede doğum yaptınız siz diye sordu. çilingir, bir daha ne zaman göreceksin falan gibi bir duygu oluşmadı içimde, biz evlat edindik dedim. meğerse kendi kardeşinin de sorunları varmış, nasıl oluyor falan diye sordu anlaattım süreci... biz seslendirdikçe ve normalleştirdikçe çoğalabilir ve toplum içindeki densiz soruları azaltabiliriz.,
geçen hafta evin işleri gelen giden yetişemiyorum artık diye ev temizliğine bir bayan aldım. tam kızımı biberonla beslerken sütün kesildi mi diye sordu. ona da söyledim evlat edindiğimzi. onun da meğerse görümcesi evlat edinmiş, tüm sülalede en çok sevilen torun o, onun yeri bambaşka, yalnız biz söylemekte geciktik, 9 yaşına geldi, şimdi i yandan bi yerden duyarsa diye korku yaşıyoruz diğer yandan nasıl söyleyeceğiz diye düşünüp duruyoruz. biz cahillik yaptık, siz aklı ermeden ssöylemeye başlayın dedi kadıncağız.
sonra bir komşum geldi bir gün kızıyla, kızı 17 yaşında... daha önce sadece uzaktan merhabamız vardı, ismini ile bilmezdim kadının da kızının da. kadın da bizim gibi kalpten doğum yapmış, kızı 17 yaşına gelmiş bile... ve ikisinin de dudağından sadece iyi ki sözü döküldü, iyiki kızım olmuş iyi ki annem olmuş...
aslında ne kadar çokuz ve nasıl sessiz kalmışız onu gördüm bu 4 hafta içinde. özetle kimseyi ilgilendirmez nasıl anne olduğum ama iyi ki bu yolla anne olmuşum diye avaz avaz bağırmak geliyor içimden. mutluluğumun, hissettikleriimin başka bir tarifi sonucu olamaz sanırım...
herkese selamlar...regl dönemim yaklaşıyor o yuzden cok duygusal olduğumdanmıdır nedir dönem dönem böyle iç kararmalarım oluyor.. kendi kendime işin sonlarına yaklaşıyorken kızıma ne zaman nasıl ne şekilde söyleyeceğim sancıları olmaya başladı bende.. öncelikle kızıma kesinlikle söyleyeceğim o kesin! ama kimi dinlediğim uzmanlar 4 veya 6 yaş derken kimisi aklı kesinlikle başına gelip iyiyi kötüyü ayırt ettiğinde diyor..Küçükken masalla başlayın diyorlar ama piyasada bununla ilgili hiç bir masal kitabı yok!..Anlatım yapılırken biyolojik annen denmeyecek,gerçek annen baban denmeyecek,asla kötülenmeyecek okey de bi zahmet cümleyide kurun da rahatlayayım.. bizim uzmanımızın söylediği birşey var ki o çok hoşuma gitmişti:biz babanla birbirimizi sevmeden önce ayrı yaşıyorduk sonra birbirimizi sevince aynı evde yaşamaya başladık;sonra seni gördük sevdik ve seninlede birlikte yaşamaya başladık..çok mantıklı geldi..evet bizi alıyorlar sorguluyorlar adınada görüşme deyip karar veriyorlar..keşke en az 2 görüşme yapıp bize şu yaşlarda şunları yapmalı diye eğitimde verseler.. ya ne bileyim ben onu şu anda sadece seveceğimizi düşünüyorum..ne bileyim hepimiz anne babamızdan azar işittik yeri geldi tokat yedik, ben kızıma bunları yapmayı haksızlık olarak görüyorum.. Hani mesela bebekten sonra tanıştıklarımıza söylemedik diyelim evlat edindiğimizi sonra bi anda pat diye bişi dedi ne bileyim evlat edinme ne demek ben evlat edinilmişim..Düşünsenize halinizi vaziyetinizi... belkide çok saçma seyler yazdım iyi değilim kötüyüm kabul....
Herşeyin en güzelini ve en hayirlisini sizin için diliyorum. Asla vazgecmeyin. Bence onların yaklaşımında bir hata var. Bu yolculukta yolunuz hep açık ve aydınlık olsun inşallah.Desteginiz icin tesekkurler. Henuz biz de ne yapacagimizi bilmiyoruz. Medeni kanunu iyi bilen bir avukatla konusup mevzuati arastiracagiz. Eger bu konuda diretirlerse dosyamiz Ankara'ya gittiginde gidip yuzyuze konusacagim.
Esimle istedigimiz enerjimizi cocugumuzun gelisimine ve yeni aile duzenimizi oturtmaya harcamak. Ustelik mahkemeler ve hukuksal surec derken zor bir donem gecirecegiz. Onu cifte vatandas yapmak sonraki dusunmemiz gereken bir sey oldugunu dusunuyorum.
Muhtesemmmmkızım hızla büyüyor teyzeleri, çenesinin altında minik bir gıdısı çıktı, bacakları boğumlandı kızımın... Bugün kızıma kavuşmamın 4. haftası bitti... Sanki ömrümü onunla yaşamış gibiyim, öncesi yok... Gülücükleri o minnacık ağzını yüzüne yaydıkça, onu öyle kalp dolusu gülücüklerle gördükçe katlanıyor mutluluğum.
iyi ki diyorum bu yola girmişim, iyi ki balım benim kızım olmuş, iyi ki alnıma yazılmış.... evet bir de doğuran bir anne var ve hep dularımda. Rabbim yolunu açık, bahtını güzel eylesin. inşallah bundan sonra çok mutlu bir hayatı olsun. asla ama asla kötülüğünü istemem, ben bu mutluluğu yaşayalım diye kim bilir o neler yaşadı.... alın yazılarımız onun mutsuzluğu ve bizim mutluluğumuz noktasında kesişti ve ben onun hep mutlu olmasını yüreğimin en derininden diliyorum...
az önce görümcemle konuştuk... daha yeni evli sayılır, henüz planları arasında çocuk yok, yoktu. dedi ki bana, sen bana çok güzel bir örnek oldun. ben doğurarak değil senin gibi anne olmak istiyorum, ne farkı var ki... evet ne farkı var... sadece belki biraz daha sancılı bir süreç, birilerinin dudaklarının arasından çıkacak kelimelere bakıyoruz sonucu alabilmek için, biraz daha uzun bekliyoruz belki onayı aldıktan sonra... Ama ona tutup da yok kendin yapmayı dene neden denemiyorsun falan tarzı cümleler kurmak samimi gelmedi bana. gerçekten hiç bir farkı yok. ha hamile kalmak isteyen bir arkadaşınıza/akrabanıza evet çocuk yap demişsiniz ha bu şekilde evlat edinme de doğum şekliyse ben bu şekilde doğurmak istiyorum diyen kişiye.
evlat edinme son çare değil de gerçekten ebeveyn olmak için tercih edilen bir yöntem olarak görüldüğü ve biz de bunu köstek değil destek olarak söyleyediğimiz sürece evlat edinme birçok kişi açısından normalleşebilir belki de...
ben kızıma bunu en başından itibaren, bilinci ne zaman oturacakca o yaşlardan, ilk sorularından itibaren söylemeyi düşünüyorum. bu hayatımızın bir sonucu ne bir eksiklik ne bir hata ne saklanması gereken birşey... sonuçta bilmeyen kimse yok, enim için doğum yaptım demek kadar olağan birşey evlat edinndim demek...
geçen bahçe kapımızın kilidi kırıldı, çilingir çağırdık. kucağımzda kızım, adam kaç aylık falan diye sordu, sevdi... kendi kızı da daha 1 aylıkmış, işe gelmek nasıl zor gliyor, nasıl özlüuorum falan diye anlattı. sonra hangi hastanede doğum yaptınız siz diye sordu. çilingir, bir daha ne zaman göreceksin falan gibi bir duygu oluşmadı içimde, biz evlat edindik dedim. meğerse kendi kardeşinin de sorunları varmış, nasıl oluyor falan diye sordu anlaattım süreci... biz seslendirdikçe ve normalleştirdikçe çoğalabilir ve toplum içindeki densiz soruları azaltabiliriz.,
geçen hafta evin işleri gelen giden yetişemiyorum artık diye ev temizliğine bir bayan aldım. tam kızımı biberonla beslerken sütün kesildi mi diye sordu. ona da söyledim evlat edindiğimzi. onun da meğerse görümcesi evlat edinmiş, tüm sülalede en çok sevilen torun o, onun yeri bambaşka, yalnız biz söylemekte geciktik, 9 yaşına geldi, şimdi i yandan bi yerden duyarsa diye korku yaşıyoruz diğer yandan nasıl söyleyeceğiz diye düşünüp duruyoruz. biz cahillik yaptık, siz aklı ermeden ssöylemeye başlayın dedi kadıncağız.
sonra bir komşum geldi bir gün kızıyla, kızı 17 yaşında... daha önce sadece uzaktan merhabamız vardı, ismini ile bilmezdim kadının da kızının da. kadın da bizim gibi kalpten doğum yapmış, kızı 17 yaşına gelmiş bile... ve ikisinin de dudağından sadece iyi ki sözü döküldü, iyiki kızım olmuş iyi ki annem olmuş...
aslında ne kadar çokuz ve nasıl sessiz kalmışız onu gördüm bu 4 hafta içinde. özetle kimseyi ilgilendirmez nasıl anne olduğum ama iyi ki bu yolla anne olmuşum diye avaz avaz bağırmak geliyor içimden. mutluluğumun, hissettikleriimin başka bir tarifi sonucu olamaz sanırım...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?