merhaba; mahkeme bitip nüfus kağıdını değiştirdiğimiz zaman nüfus işlemleri tamamlanmış oluyor. sağlık ocağında takibimizi yapan hemşireye söylemiştim, sistemden yeni bilgileri çekti ve eski bilgileri görmedik bir daha. gittiğimiz özel hastanede de sistem manuel girişle işlediği için gittiğimizde eski bilgiler çıkmıştı. düzelttirdik. hastaneler genelde mernise online bağlı olmadığından gittiğimiz bütün hastanelerde bu değişikliği yapmak gerekiyor ne yazık ki...Merhabalar, buraya neredeyse 3,5 yıldır yazmıyorum.. Aslında sizlere yazacak o kadar çok şey var ki..
Kuzucuğuma kavuşalı 3,5 yıl oldu.. Kızım büyüdü kocaman oldu.. Her günümüz ayrı güzel.. Her gün için bin şükür..
Yaşadığım en güzel 3,5 yıl.. Burada yazan yeni arkadaşlarımın kuzucuklarına tez zamanda kavuşmalarını gönülden dilerim.. Doğru dosdoğru bir yoldasınız.. Benim kuzucuklarına kavuşmuş annelere sorum var.. Biz 1 yıl sonra kızımızın nüfusunu üstünüze aldık.. Yani 2,5 yıl önce.. Fakat sağlık ocağında TC kimliği yazılınca eski isim çıkıyor.. neyse sağlık ocağı düzelttiğini söyledi fakat Muhtarda ise isim hiç çıkmıyor.. Siz ayrıca bağlı bulunduğunuz Nüfus müdürlüğüne kayıt yaptırdınız mı , ya da nüfüsu aldıktan sonra ne gibi işlemler yaptınız..
Sizi hep takip ediyordum Allahım sana şükürler olsun kavuştuğunuz yavrunuza.bir ömür mutluluk dilerim çok svindim më tatlıdır şimdi maslallh kuzugcugunuza ...Merhaba arkadaşlar :)
Biraz geç oldu ne olur kusura bakmayın ama fırsat bulmak öyle zor ki :)
Minik kızıma şükür kavuştum. Darısı tüm bekleyenlerin başına olsun inşallah, ve hala aklında soru işareti olan varsa silsin o soruları koşup gidip hemen başvursun. Böyle güzel bir duygu olamaz...
Size yazdıktan sonra tahmin edersiniz ki sabah olmadı, ne bir damla uyku ne başka bir düşünce. Sabaha kadar evde dört döndüm. Sababh erkenden çıktık yola, Allah'tan yakın bir şehirdi. Yol boyunca milyonlarca düşünce, kah ağladım, kah merak ettim acaba nasıl diye, kah nasıl olacak yapabilir miyim diye korktum.
Bakanlıktan içeri girdik, bizi yönlendirdikleri kişinin yanına gittik. Şansımıza çok güler yüzlü ve ilgili bir bayandı. Kızımın dosyasını anlattı, sorularımıza cevap verdi, notlar almamıza yardımcı oldu. Sonra bebeği getirelim mi diye sordu. Ah hayır denir mi hiç, ölüyorum heyecandan meraktan. Eşim de ben de durup durup ağlıyoruz, elimizi kolumuzu koyacak yerimiz yok. Kızımızı beklerken sözleşmemizi de imzaladık, vakit kaybı olmasın diye. Ben camda bbekleyip duruyorum, oda binanın 4. katında. bildiğiniz binaya yanaşan arabaları görebilmek için başım cama yapışık vaizyette zıp zıp zıplıyorum. derken bir araba yanaştı. arabanın içinde mavi bir battaniyeye sarılmış bir bebek gördüm. O an film koptu bende, nasıl bir ağlama, yerimde duramıyorum kızım geldi diye.
Az sonra kapıdan içeri girdi battaniye içinde sarılı vaziyette. elerim titreye titreye açtım örtüsünü. uyuyordu... O minnacık ağzını, nokta burnunu gördüm... Annem ben geldim dedim. Aldım kucağıma kızımı, kokladım, göğsüme yatırdım. Ben ağladım, eşim ağladı, uzman ağladı, bebeği getiren bayanlar ağladı, yan odadan gelip kavuşmamıza tanık olanlar ağladı. Yazarken bile ağlıyorum. Ömrümün sonuna kadar unutumam sanırım o anı. Rabbim hepinize yaşatsın tez zamnda inşallah.
İşlemlerimiz çabuk bitti ve öğleden sonra evimiie döndük. Cuartesi günü hemen bir doktora götürüp genel kontrolünü yaptırdık. Şükür bir sıkıntısı yok, gelişimi vs normal. Klasik hırıltı ve burun tıkanıklığı var ama önemli birşey değil.
Kızım çok uslu teyzeleri, zaten minnacık tüm vaktini neredeyse uyuyarak geçiriyor, uyanıyor altı değişiyor, mama yerken geri uyuyor. Öyle gazlı bir bebek de değil şükür. Dr.Browns'ın gaz önleyici biberonunun etkisi var mı bilmiyorum ama mama yedikten sonra hemen gazını çıkarıyor ve sıkıntısı olmuyor. bir denetere cim önermişti almıştım acı elma yağı, ayağının altına ve karnına sürüyorum her alt değişiminde :)
10 haftalık oldu bugün itibariyle ve birlikte geçirdiğimiz 4. gün. Ama beni tanımaya başladı. Uykusundan uyanıyor, günaydın annecim diyorum suratında kocaman bir gülümseme beliriyor, dil çıkıyor ağzından. eller ayaklar hemen hareketleniyor. O anın mutluluğunu yaşamak gibisi yok. herşeye, tüm beklemelere değer o minnacık gülüş yemin ederim.
geceleri uyanmıyor, uyurken yediriyorum mamasını, sonrasında göğsümde uyuyor bir sonraki mamaya kadar. nefes alıp verişini dinlemek öyle huzur verici ki :) üstüm başım bebek kokuyor. mutfakta tencerede kaynayan biberonlar, tepside kuruyan biberonlar, plastik boxta hijyenik hale gelmiş biberonlar emzikler var. termoslar, kaynayıp dinlenmeye bırakılmış sular, ıslak mendiller, minnacık eldivenler çoraplar heryerde. salonun baş köşesinde bebek arabası var :) bir de ütü masası, çünkü habire çamaşır yıkanıp ütü yapılıyor. ben de günde beş kere üst değiştiriyorum, sıcağa çok gelemeyen biri olarak, dışarı 25 derece iken evde kalorifer yakınca terden sürekli yapış yapışım ve zırt pırt üst değiştiriyorum. Sırf kızın değil benim de dünya çamaşırım çıkıyor haliyle, kızımı temiz temiz alayım kucağıma diyorum :)
İnsan uykusuzluğu tahmininden daha fazla dayanabiliyormuş, davul çalsalar uyanmam derken bir vık sesi yerinizden fırlatıyormuş sizi, açlık hissetmiyor, öyle kan şekeriniz falan da oynamıyormuş yerinden. su içmeyi unutabiliyor hatta tuvalete girmek bile aklınıza gelmiyormuş gün boyu. tek bir odak noktanız oluyor artık, o güne kadar zevk aldığınız, yaptığınız herşeyi unutturan ve hepsinden çok çok daha büyülü bir mucizeyi izlemek ve yaşamak dışında hiçbirşey yapmak istemiyormuşsunuz meğerse...
Sevgi... bu sevgi falan değil, aşk değil, bağlılık değil... hiçbiri anlatamaz sanırım ona baktığımda yaşadığım şeyleri. burnumun direği sızlıyor koklarken, kulağına seni seviyorum derken ağlamadan duramıyorum. böyle içerden dışarı taşan kocaman duygular var, kıpır kıpır sığmıyor hiç bir yere hisleriniz. avaz avaz bağırmak istiyorsunuz işte bu benim kızım, benim evladım diye.
Ve son söz... Madem evlat edinme de bir doğum şekli diyoruz... Canım kızım benim, iyi ki de doğurmuşum seni, iyi ki kalbimde döllenmiş can bağımız, iyi ki hayatımızdasın. Binlerce miyonlarca şükürler olsun
Maşallah güzelime Allah nazarlardan saklasın. .. hep böyle güzel ve tatlı telaslariniz olsun inşallah. Bizim kız çok çılgın ya uyku sırasında mama yedirirken kucağımda zor zaptediyorum. Hemen gözleri açıyor heyecanla biberona saldırıyor. Hızla bitiricem derken boğazına kaçıyor filan. Tam bir çılgın... Hele ki alt değiştirmeler bildiğin savaşıyoruz. Neymiş çıplak durucakmis hep. Hayatta en nefret ettiğim ev işi ütüydü. Şimdi ben bile sasiriyorum kendime. Düşünsene sabah 6 da büyük bir iştahla kızın kıyafetlerini utuluyorum. Hemde ben... ya ne diyim işte güzellerimiz, canlarımız hep sağlıklı olsun hep bizimle olsunlar inşallah. Kızımıza talipler de çıkıyor bu arada ☺ kaç krat yüzük istersiniz diyorlar :))) eşim vermem ben kızımı diyor. Ne yapicaz turşusunu mu kurucaz diye takılıyorum. İstedigimikurarim kız benim degilmi diye çıkışıyor bana hemen :)))Merhaba arkadaşlar :)
Biraz geç oldu ne olur kusura bakmayın ama fırsat bulmak öyle zor ki :)
Minik kızıma şükür kavuştum. Darısı tüm bekleyenlerin başına olsun inşallah, ve hala aklında soru işareti olan varsa silsin o soruları koşup gidip hemen başvursun. Böyle güzel bir duygu olamaz...
Size yazdıktan sonra tahmin edersiniz ki sabah olmadı, ne bir damla uyku ne başka bir düşünce. Sabaha kadar evde dört döndüm. Sababh erkenden çıktık yola, Allah'tan yakın bir şehirdi. Yol boyunca milyonlarca düşünce, kah ağladım, kah merak ettim acaba nasıl diye, kah nasıl olacak yapabilir miyim diye korktum.
Bakanlıktan içeri girdik, bizi yönlendirdikleri kişinin yanına gittik. Şansımıza çok güler yüzlü ve ilgili bir bayandı. Kızımın dosyasını anlattı, sorularımıza cevap verdi, notlar almamıza yardımcı oldu. Sonra bebeği getirelim mi diye sordu. Ah hayır denir mi hiç, ölüyorum heyecandan meraktan. Eşim de ben de durup durup ağlıyoruz, elimizi kolumuzu koyacak yerimiz yok. Kızımızı beklerken sözleşmemizi de imzaladık, vakit kaybı olmasın diye. Ben camda bbekleyip duruyorum, oda binanın 4. katında. bildiğiniz binaya yanaşan arabaları görebilmek için başım cama yapışık vaizyette zıp zıp zıplıyorum. derken bir araba yanaştı. arabanın içinde mavi bir battaniyeye sarılmış bir bebek gördüm. O an film koptu bende, nasıl bir ağlama, yerimde duramıyorum kızım geldi diye.
Az sonra kapıdan içeri girdi battaniye içinde sarılı vaziyette. elerim titreye titreye açtım örtüsünü. uyuyordu... O minnacık ağzını, nokta burnunu gördüm... Annem ben geldim dedim. Aldım kucağıma kızımı, kokladım, göğsüme yatırdım. Ben ağladım, eşim ağladı, uzman ağladı, bebeği getiren bayanlar ağladı, yan odadan gelip kavuşmamıza tanık olanlar ağladı. Yazarken bile ağlıyorum. Ömrümün sonuna kadar unutumam sanırım o anı. Rabbim hepinize yaşatsın tez zamnda inşallah.
İşlemlerimiz çabuk bitti ve öğleden sonra evimiie döndük. Cuartesi günü hemen bir doktora götürüp genel kontrolünü yaptırdık. Şükür bir sıkıntısı yok, gelişimi vs normal. Klasik hırıltı ve burun tıkanıklığı var ama önemli birşey değil.
Kızım çok uslu teyzeleri, zaten minnacık tüm vaktini neredeyse uyuyarak geçiriyor, uyanıyor altı değişiyor, mama yerken geri uyuyor. Öyle gazlı bir bebek de değil şükür. Dr.Browns'ın gaz önleyici biberonunun etkisi var mı bilmiyorum ama mama yedikten sonra hemen gazını çıkarıyor ve sıkıntısı olmuyor. bir denetere cim önermişti almıştım acı elma yağı, ayağının altına ve karnına sürüyorum her alt değişiminde :)
10 haftalık oldu bugün itibariyle ve birlikte geçirdiğimiz 4. gün. Ama beni tanımaya başladı. Uykusundan uyanıyor, günaydın annecim diyorum suratında kocaman bir gülümseme beliriyor, dil çıkıyor ağzından. eller ayaklar hemen hareketleniyor. O anın mutluluğunu yaşamak gibisi yok. herşeye, tüm beklemelere değer o minnacık gülüş yemin ederim.
geceleri uyanmıyor, uyurken yediriyorum mamasını, sonrasında göğsümde uyuyor bir sonraki mamaya kadar. nefes alıp verişini dinlemek öyle huzur verici ki :) üstüm başım bebek kokuyor. mutfakta tencerede kaynayan biberonlar, tepside kuruyan biberonlar, plastik boxta hijyenik hale gelmiş biberonlar emzikler var. termoslar, kaynayıp dinlenmeye bırakılmış sular, ıslak mendiller, minnacık eldivenler çoraplar heryerde. salonun baş köşesinde bebek arabası var :) bir de ütü masası, çünkü habire çamaşır yıkanıp ütü yapılıyor. ben de günde beş kere üst değiştiriyorum, sıcağa çok gelemeyen biri olarak, dışarı 25 derece iken evde kalorifer yakınca terden sürekli yapış yapışım ve zırt pırt üst değiştiriyorum. Sırf kızın değil benim de dünya çamaşırım çıkıyor haliyle, kızımı temiz temiz alayım kucağıma diyorum :)
İnsan uykusuzluğu tahmininden daha fazla dayanabiliyormuş, davul çalsalar uyanmam derken bir vık sesi yerinizden fırlatıyormuş sizi, açlık hissetmiyor, öyle kan şekeriniz falan da oynamıyormuş yerinden. su içmeyi unutabiliyor hatta tuvalete girmek bile aklınıza gelmiyormuş gün boyu. tek bir odak noktanız oluyor artık, o güne kadar zevk aldığınız, yaptığınız herşeyi unutturan ve hepsinden çok çok daha büyülü bir mucizeyi izlemek ve yaşamak dışında hiçbirşey yapmak istemiyormuşsunuz meğerse...
Sevgi... bu sevgi falan değil, aşk değil, bağlılık değil... hiçbiri anlatamaz sanırım ona baktığımda yaşadığım şeyleri. burnumun direği sızlıyor koklarken, kulağına seni seviyorum derken ağlamadan duramıyorum. böyle içerden dışarı taşan kocaman duygular var, kıpır kıpır sığmıyor hiç bir yere hisleriniz. avaz avaz bağırmak istiyorsunuz işte bu benim kızım, benim evladım diye.
Ve son söz... Madem evlat edinme de bir doğum şekli diyoruz... Canım kızım benim, iyi ki de doğurmuşum seni, iyi ki kalbimde döllenmiş can bağımız, iyi ki hayatımızdasın. Binlerce miyonlarca şükürler olsun
Gözünüzaydın kaç gündür bakıyordum hayat ışıltısı ne zaman yazacak diye ne kadar mutlu oldum anlatamam bir o kadar da kendi adıma heyecanlandım Allah bize de göstersin inş.Minik yavrunuzla bir ömür boyu mutluluklar sağlıklar dilerim:))Ara sıra küçük kuzudan fırsat buldukça girin tecrübelerinizi aktarın isterim biz sırada bekleyenlere.....Merhaba arkadaşlar :)
Biraz geç oldu ne olur kusura bakmayın ama fırsat bulmak öyle zor ki :)
Minik kızıma şükür kavuştum. Darısı tüm bekleyenlerin başına olsun inşallah, ve hala aklında soru işareti olan varsa silsin o soruları koşup gidip hemen başvursun. Böyle güzel bir duygu olamaz...
Size yazdıktan sonra tahmin edersiniz ki sabah olmadı, ne bir damla uyku ne başka bir düşünce. Sabaha kadar evde dört döndüm. Sababh erkenden çıktık yola, Allah'tan yakın bir şehirdi. Yol boyunca milyonlarca düşünce, kah ağladım, kah merak ettim acaba nasıl diye, kah nasıl olacak yapabilir miyim diye korktum.
Bakanlıktan içeri girdik, bizi yönlendirdikleri kişinin yanına gittik. Şansımıza çok güler yüzlü ve ilgili bir bayandı. Kızımın dosyasını anlattı, sorularımıza cevap verdi, notlar almamıza yardımcı oldu. Sonra bebeği getirelim mi diye sordu. Ah hayır denir mi hiç, ölüyorum heyecandan meraktan. Eşim de ben de durup durup ağlıyoruz, elimizi kolumuzu koyacak yerimiz yok. Kızımızı beklerken sözleşmemizi de imzaladık, vakit kaybı olmasın diye. Ben camda bbekleyip duruyorum, oda binanın 4. katında. bildiğiniz binaya yanaşan arabaları görebilmek için başım cama yapışık vaizyette zıp zıp zıplıyorum. derken bir araba yanaştı. arabanın içinde mavi bir battaniyeye sarılmış bir bebek gördüm. O an film koptu bende, nasıl bir ağlama, yerimde duramıyorum kızım geldi diye.
Az sonra kapıdan içeri girdi battaniye içinde sarılı vaziyette. elerim titreye titreye açtım örtüsünü. uyuyordu... O minnacık ağzını, nokta burnunu gördüm... Annem ben geldim dedim. Aldım kucağıma kızımı, kokladım, göğsüme yatırdım. Ben ağladım, eşim ağladı, uzman ağladı, bebeği getiren bayanlar ağladı, yan odadan gelip kavuşmamıza tanık olanlar ağladı. Yazarken bile ağlıyorum. Ömrümün sonuna kadar unutumam sanırım o anı. Rabbim hepinize yaşatsın tez zamnda inşallah.
İşlemlerimiz çabuk bitti ve öğleden sonra evimiie döndük. Cuartesi günü hemen bir doktora götürüp genel kontrolünü yaptırdık. Şükür bir sıkıntısı yok, gelişimi vs normal. Klasik hırıltı ve burun tıkanıklığı var ama önemli birşey değil.
Kızım çok uslu teyzeleri, zaten minnacık tüm vaktini neredeyse uyuyarak geçiriyor, uyanıyor altı değişiyor, mama yerken geri uyuyor. Öyle gazlı bir bebek de değil şükür. Dr.Browns'ın gaz önleyici biberonunun etkisi var mı bilmiyorum ama mama yedikten sonra hemen gazını çıkarıyor ve sıkıntısı olmuyor. bir denetere cim önermişti almıştım acı elma yağı, ayağının altına ve karnına sürüyorum her alt değişiminde :)
10 haftalık oldu bugün itibariyle ve birlikte geçirdiğimiz 4. gün. Ama beni tanımaya başladı. Uykusundan uyanıyor, günaydın annecim diyorum suratında kocaman bir gülümseme beliriyor, dil çıkıyor ağzından. eller ayaklar hemen hareketleniyor. O anın mutluluğunu yaşamak gibisi yok. herşeye, tüm beklemelere değer o minnacık gülüş yemin ederim.
geceleri uyanmıyor, uyurken yediriyorum mamasını, sonrasında göğsümde uyuyor bir sonraki mamaya kadar. nefes alıp verişini dinlemek öyle huzur verici ki :) üstüm başım bebek kokuyor. mutfakta tencerede kaynayan biberonlar, tepside kuruyan biberonlar, plastik boxta hijyenik hale gelmiş biberonlar emzikler var. termoslar, kaynayıp dinlenmeye bırakılmış sular, ıslak mendiller, minnacık eldivenler çoraplar heryerde. salonun baş köşesinde bebek arabası var :) bir de ütü masası, çünkü habire çamaşır yıkanıp ütü yapılıyor. ben de günde beş kere üst değiştiriyorum, sıcağa çok gelemeyen biri olarak, dışarı 25 derece iken evde kalorifer yakınca terden sürekli yapış yapışım ve zırt pırt üst değiştiriyorum. Sırf kızın değil benim de dünya çamaşırım çıkıyor haliyle, kızımı temiz temiz alayım kucağıma diyorum :)
İnsan uykusuzluğu tahmininden daha fazla dayanabiliyormuş, davul çalsalar uyanmam derken bir vık sesi yerinizden fırlatıyormuş sizi, açlık hissetmiyor, öyle kan şekeriniz falan da oynamıyormuş yerinden. su içmeyi unutabiliyor hatta tuvalete girmek bile aklınıza gelmiyormuş gün boyu. tek bir odak noktanız oluyor artık, o güne kadar zevk aldığınız, yaptığınız herşeyi unutturan ve hepsinden çok çok daha büyülü bir mucizeyi izlemek ve yaşamak dışında hiçbirşey yapmak istemiyormuşsunuz meğerse...
Sevgi... bu sevgi falan değil, aşk değil, bağlılık değil... hiçbiri anlatamaz sanırım ona baktığımda yaşadığım şeyleri. burnumun direği sızlıyor koklarken, kulağına seni seviyorum derken ağlamadan duramıyorum. böyle içerden dışarı taşan kocaman duygular var, kıpır kıpır sığmıyor hiç bir yere hisleriniz. avaz avaz bağırmak istiyorsunuz işte bu benim kızım, benim evladım diye.
Ve son söz... Madem evlat edinme de bir doğum şekli diyoruz... Canım kızım benim, iyi ki de doğurmuşum seni, iyi ki kalbimde döllenmiş can bağımız, iyi ki hayatımızdasın. Binlerce miyonlarca şükürler olsun
Merhaba arkadaşlar :)
Biraz geç oldu ne olur kusura bakmayın ama fırsat bulmak öyle zor ki :)
Minik kızıma şükür kavuştum. Darısı tüm bekleyenlerin başına olsun inşallah, ve hala aklında soru işareti olan varsa silsin o soruları koşup gidip hemen başvursun. Böyle güzel bir duygu olamaz...
Size yazdıktan sonra tahmin edersiniz ki sabah olmadı, ne bir damla uyku ne başka bir düşünce. Sabaha kadar evde dört döndüm. Sababh erkenden çıktık yola, Allah'tan yakın bir şehirdi. Yol boyunca milyonlarca düşünce, kah ağladım, kah merak ettim acaba nasıl diye, kah nasıl olacak yapabilir miyim diye korktum.
Bakanlıktan içeri girdik, bizi yönlendirdikleri kişinin yanına gittik. Şansımıza çok güler yüzlü ve ilgili bir bayandı. Kızımın dosyasını anlattı, sorularımıza cevap verdi, notlar almamıza yardımcı oldu. Sonra bebeği getirelim mi diye sordu. Ah hayır denir mi hiç, ölüyorum heyecandan meraktan. Eşim de ben de durup durup ağlıyoruz, elimizi kolumuzu koyacak yerimiz yok. Kızımızı beklerken sözleşmemizi de imzaladık, vakit kaybı olmasın diye. Ben camda bbekleyip duruyorum, oda binanın 4. katında. bildiğiniz binaya yanaşan arabaları görebilmek için başım cama yapışık vaizyette zıp zıp zıplıyorum. derken bir araba yanaştı. arabanın içinde mavi bir battaniyeye sarılmış bir bebek gördüm. O an film koptu bende, nasıl bir ağlama, yerimde duramıyorum kızım geldi diye.
Az sonra kapıdan içeri girdi battaniye içinde sarılı vaziyette. elerim titreye titreye açtım örtüsünü. uyuyordu... O minnacık ağzını, nokta burnunu gördüm... Annem ben geldim dedim. Aldım kucağıma kızımı, kokladım, göğsüme yatırdım. Ben ağladım, eşim ağladı, uzman ağladı, bebeği getiren bayanlar ağladı, yan odadan gelip kavuşmamıza tanık olanlar ağladı. Yazarken bile ağlıyorum. Ömrümün sonuna kadar unutumam sanırım o anı. Rabbim hepinize yaşatsın tez zamnda inşallah.
İşlemlerimiz çabuk bitti ve öğleden sonra evimiie döndük. Cuartesi günü hemen bir doktora götürüp genel kontrolünü yaptırdık. Şükür bir sıkıntısı yok, gelişimi vs normal. Klasik hırıltı ve burun tıkanıklığı var ama önemli birşey değil.
Kızım çok uslu teyzeleri, zaten minnacık tüm vaktini neredeyse uyuyarak geçiriyor, uyanıyor altı değişiyor, mama yerken geri uyuyor. Öyle gazlı bir bebek de değil şükür. Dr.Browns'ın gaz önleyici biberonunun etkisi var mı bilmiyorum ama mama yedikten sonra hemen gazını çıkarıyor ve sıkıntısı olmuyor. bir denetere cim önermişti almıştım acı elma yağı, ayağının altına ve karnına sürüyorum her alt değişiminde :)
10 haftalık oldu bugün itibariyle ve birlikte geçirdiğimiz 4. gün. Ama beni tanımaya başladı. Uykusundan uyanıyor, günaydın annecim diyorum suratında kocaman bir gülümseme beliriyor, dil çıkıyor ağzından. eller ayaklar hemen hareketleniyor. O anın mutluluğunu yaşamak gibisi yok. herşeye, tüm beklemelere değer o minnacık gülüş yemin ederim.
geceleri uyanmıyor, uyurken yediriyorum mamasını, sonrasında göğsümde uyuyor bir sonraki mamaya kadar. nefes alıp verişini dinlemek öyle huzur verici ki :) üstüm başım bebek kokuyor. mutfakta tencerede kaynayan biberonlar, tepside kuruyan biberonlar, plastik boxta hijyenik hale gelmiş biberonlar emzikler var. termoslar, kaynayıp dinlenmeye bırakılmış sular, ıslak mendiller, minnacık eldivenler çoraplar heryerde. salonun baş köşesinde bebek arabası var :) bir de ütü masası, çünkü habire çamaşır yıkanıp ütü yapılıyor. ben de günde beş kere üst değiştiriyorum, sıcağa çok gelemeyen biri olarak, dışarı 25 derece iken evde kalorifer yakınca terden sürekli yapış yapışım ve zırt pırt üst değiştiriyorum. Sırf kızın değil benim de dünya çamaşırım çıkıyor haliyle, kızımı temiz temiz alayım kucağıma diyorum :)
İnsan uykusuzluğu tahmininden daha fazla dayanabiliyormuş, davul çalsalar uyanmam derken bir vık sesi yerinizden fırlatıyormuş sizi, açlık hissetmiyor, öyle kan şekeriniz falan da oynamıyormuş yerinden. su içmeyi unutabiliyor hatta tuvalete girmek bile aklınıza gelmiyormuş gün boyu. tek bir odak noktanız oluyor artık, o güne kadar zevk aldığınız, yaptığınız herşeyi unutturan ve hepsinden çok çok daha büyülü bir mucizeyi izlemek ve yaşamak dışında hiçbirşey yapmak istemiyormuşsunuz meğerse...
Sevgi... bu sevgi falan değil, aşk değil, bağlılık değil... hiçbiri anlatamaz sanırım ona baktığımda yaşadığım şeyleri. burnumun direği sızlıyor koklarken, kulağına seni seviyorum derken ağlamadan duramıyorum. böyle içerden dışarı taşan kocaman duygular var, kıpır kıpır sığmıyor hiç bir yere hisleriniz. avaz avaz bağırmak istiyorsunuz işte bu benim kızım, benim evladım diye.
Ve son söz... Madem evlat edinme de bir doğum şekli diyoruz... Canım kızım benim, iyi ki de doğurmuşum seni, iyi ki kalbimde döllenmiş can bağımız, iyi ki hayatımızdasın. Binlerce miyonlarca şükürler olsun
Merhaba arkadaşlar :)
Biraz geç oldu ne olur kusura bakmayın ama fırsat bulmak öyle zor ki :)
Minik kızıma şükür kavuştum. Darısı tüm bekleyenlerin başına olsun inşallah, ve hala aklında soru işareti olan varsa silsin o soruları koşup gidip hemen başvursun. Böyle güzel bir duygu olamaz...
Size yazdıktan sonra tahmin edersiniz ki sabah olmadı, ne bir damla uyku ne başka bir düşünce. Sabaha kadar evde dört döndüm. Sababh erkenden çıktık yola, Allah'tan yakın bir şehirdi. Yol boyunca milyonlarca düşünce, kah ağladım, kah merak ettim acaba nasıl diye, kah nasıl olacak yapabilir miyim diye korktum.
Bakanlıktan içeri girdik, bizi yönlendirdikleri kişinin yanına gittik. Şansımıza çok güler yüzlü ve ilgili bir bayandı. Kızımın dosyasını anlattı, sorularımıza cevap verdi, notlar almamıza yardımcı oldu. Sonra bebeği getirelim mi diye sordu. Ah hayır denir mi hiç, ölüyorum heyecandan meraktan. Eşim de ben de durup durup ağlıyoruz, elimizi kolumuzu koyacak yerimiz yok. Kızımızı beklerken sözleşmemizi de imzaladık, vakit kaybı olmasın diye. Ben camda bbekleyip duruyorum, oda binanın 4. katında. bildiğiniz binaya yanaşan arabaları görebilmek için başım cama yapışık vaizyette zıp zıp zıplıyorum. derken bir araba yanaştı. arabanın içinde mavi bir battaniyeye sarılmış bir bebek gördüm. O an film koptu bende, nasıl bir ağlama, yerimde duramıyorum kızım geldi diye.
Az sonra kapıdan içeri girdi battaniye içinde sarılı vaziyette. elerim titreye titreye açtım örtüsünü. uyuyordu... O minnacık ağzını, nokta burnunu gördüm... Annem ben geldim dedim. Aldım kucağıma kızımı, kokladım, göğsüme yatırdım. Ben ağladım, eşim ağladı, uzman ağladı, bebeği getiren bayanlar ağladı, yan odadan gelip kavuşmamıza tanık olanlar ağladı. Yazarken bile ağlıyorum. Ömrümün sonuna kadar unutumam sanırım o anı. Rabbim hepinize yaşatsın tez zamnda inşallah.
İşlemlerimiz çabuk bitti ve öğleden sonra evimiie döndük. Cuartesi günü hemen bir doktora götürüp genel kontrolünü yaptırdık. Şükür bir sıkıntısı yok, gelişimi vs normal. Klasik hırıltı ve burun tıkanıklığı var ama önemli birşey değil.
Kızım çok uslu teyzeleri, zaten minnacık tüm vaktini neredeyse uyuyarak geçiriyor, uyanıyor altı değişiyor, mama yerken geri uyuyor. Öyle gazlı bir bebek de değil şükür. Dr.Browns'ın gaz önleyici biberonunun etkisi var mı bilmiyorum ama mama yedikten sonra hemen gazını çıkarıyor ve sıkıntısı olmuyor. bir denetere cim önermişti almıştım acı elma yağı, ayağının altına ve karnına sürüyorum her alt değişiminde :)
10 haftalık oldu bugün itibariyle ve birlikte geçirdiğimiz 4. gün. Ama beni tanımaya başladı. Uykusundan uyanıyor, günaydın annecim diyorum suratında kocaman bir gülümseme beliriyor, dil çıkıyor ağzından. eller ayaklar hemen hareketleniyor. O anın mutluluğunu yaşamak gibisi yok. herşeye, tüm beklemelere değer o minnacık gülüş yemin ederim.
geceleri uyanmıyor, uyurken yediriyorum mamasını, sonrasında göğsümde uyuyor bir sonraki mamaya kadar. nefes alıp verişini dinlemek öyle huzur verici ki :) üstüm başım bebek kokuyor. mutfakta tencerede kaynayan biberonlar, tepside kuruyan biberonlar, plastik boxta hijyenik hale gelmiş biberonlar emzikler var. termoslar, kaynayıp dinlenmeye bırakılmış sular, ıslak mendiller, minnacık eldivenler çoraplar heryerde. salonun baş köşesinde bebek arabası var :) bir de ütü masası, çünkü habire çamaşır yıkanıp ütü yapılıyor. ben de günde beş kere üst değiştiriyorum, sıcağa çok gelemeyen biri olarak, dışarı 25 derece iken evde kalorifer yakınca terden sürekli yapış yapışım ve zırt pırt üst değiştiriyorum. Sırf kızın değil benim de dünya çamaşırım çıkıyor haliyle, kızımı temiz temiz alayım kucağıma diyorum :)
İnsan uykusuzluğu tahmininden daha fazla dayanabiliyormuş, davul çalsalar uyanmam derken bir vık sesi yerinizden fırlatıyormuş sizi, açlık hissetmiyor, öyle kan şekeriniz falan da oynamıyormuş yerinden. su içmeyi unutabiliyor hatta tuvalete girmek bile aklınıza gelmiyormuş gün boyu. tek bir odak noktanız oluyor artık, o güne kadar zevk aldığınız, yaptığınız herşeyi unutturan ve hepsinden çok çok daha büyülü bir mucizeyi izlemek ve yaşamak dışında hiçbirşey yapmak istemiyormuşsunuz meğerse...
Sevgi... bu sevgi falan değil, aşk değil, bağlılık değil... hiçbiri anlatamaz sanırım ona baktığımda yaşadığım şeyleri. burnumun direği sızlıyor koklarken, kulağına seni seviyorum derken ağlamadan duramıyorum. böyle içerden dışarı taşan kocaman duygular var, kıpır kıpır sığmıyor hiç bir yere hisleriniz. avaz avaz bağırmak istiyorsunuz işte bu benim kızım, benim evladım diye.
Ve son söz... Madem evlat edinme de bir doğum şekli diyoruz... Canım kızım benim, iyi ki de doğurmuşum seni, iyi ki kalbimde döllenmiş can bağımız, iyi ki hayatımızdasın. Binlerce miyonlarca şükürler olsun
MASSALLAHHHHHHH.....Canı gönülden kutluyorum. ... ne büyük mutluluk gerçekten yaşamak gerek çok duygusalim o kavuşma anı ayyyyyy Allahım aglamayin artık sevinç kahkahaları olsun . sevgiler kolayın güzeller güzeli uslu kızınızıMerhaba arkadaşlar :)
Biraz geç oldu ne olur kusura bakmayın ama fırsat bulmak öyle zor ki :)
Minik kızıma şükür kavuştum. Darısı tüm bekleyenlerin başına olsun inşallah, ve hala aklında soru işareti olan varsa silsin o soruları koşup gidip hemen başvursun. Böyle güzel bir duygu olamaz...
Size yazdıktan sonra tahmin edersiniz ki sabah olmadı, ne bir damla uyku ne başka bir düşünce. Sabaha kadar evde dört döndüm. Sababh erkenden çıktık yola, Allah'tan yakın bir şehirdi. Yol boyunca milyonlarca düşünce, kah ağladım, kah merak ettim acaba nasıl diye, kah nasıl olacak yapabilir miyim diye korktum.
Bakanlıktan içeri girdik, bizi yönlendirdikleri kişinin yanına gittik. Şansımıza çok güler yüzlü ve ilgili bir bayandı. Kızımın dosyasını anlattı, sorularımıza cevap verdi, notlar almamıza yardımcı oldu. Sonra bebeği getirelim mi diye sordu. Ah hayır denir mi hiç, ölüyorum heyecandan meraktan. Eşim de ben de durup durup ağlıyoruz, elimizi kolumuzu koyacak yerimiz yok. Kızımızı beklerken sözleşmemizi de imzaladık, vakit kaybı olmasın diye. Ben camda bbekleyip duruyorum, oda binanın 4. katında. bildiğiniz binaya yanaşan arabaları görebilmek için başım cama yapışık vaizyette zıp zıp zıplıyorum. derken bir araba yanaştı. arabanın içinde mavi bir battaniyeye sarılmış bir bebek gördüm. O an film koptu bende, nasıl bir ağlama, yerimde duramıyorum kızım geldi diye.
Az sonra kapıdan içeri girdi battaniye içinde sarılı vaziyette. elerim titreye titreye açtım örtüsünü. uyuyordu... O minnacık ağzını, nokta burnunu gördüm... Annem ben geldim dedim. Aldım kucağıma kızımı, kokladım, göğsüme yatırdım. Ben ağladım, eşim ağladı, uzman ağladı, bebeği getiren bayanlar ağladı, yan odadan gelip kavuşmamıza tanık olanlar ağladı. Yazarken bile ağlıyorum. Ömrümün sonuna kadar unutumam sanırım o anı. Rabbim hepinize yaşatsın tez zamnda inşallah.
İşlemlerimiz çabuk bitti ve öğleden sonra evimiie döndük. Cuartesi günü hemen bir doktora götürüp genel kontrolünü yaptırdık. Şükür bir sıkıntısı yok, gelişimi vs normal. Klasik hırıltı ve burun tıkanıklığı var ama önemli birşey değil.
Kızım çok uslu teyzeleri, zaten minnacık tüm vaktini neredeyse uyuyarak geçiriyor, uyanıyor altı değişiyor, mama yerken geri uyuyor. Öyle gazlı bir bebek de değil şükür. Dr.Browns'ın gaz önleyici biberonunun etkisi var mı bilmiyorum ama mama yedikten sonra hemen gazını çıkarıyor ve sıkıntısı olmuyor. bir denetere cim önermişti almıştım acı elma yağı, ayağının altına ve karnına sürüyorum her alt değişiminde :)
10 haftalık oldu bugün itibariyle ve birlikte geçirdiğimiz 4. gün. Ama beni tanımaya başladı. Uykusundan uyanıyor, günaydın annecim diyorum suratında kocaman bir gülümseme beliriyor, dil çıkıyor ağzından. eller ayaklar hemen hareketleniyor. O anın mutluluğunu yaşamak gibisi yok. herşeye, tüm beklemelere değer o minnacık gülüş yemin ederim.
geceleri uyanmıyor, uyurken yediriyorum mamasını, sonrasında göğsümde uyuyor bir sonraki mamaya kadar. nefes alıp verişini dinlemek öyle huzur verici ki :) üstüm başım bebek kokuyor. mutfakta tencerede kaynayan biberonlar, tepside kuruyan biberonlar, plastik boxta hijyenik hale gelmiş biberonlar emzikler var. termoslar, kaynayıp dinlenmeye bırakılmış sular, ıslak mendiller, minnacık eldivenler çoraplar heryerde. salonun baş köşesinde bebek arabası var :) bir de ütü masası, çünkü habire çamaşır yıkanıp ütü yapılıyor. ben de günde beş kere üst değiştiriyorum, sıcağa çok gelemeyen biri olarak, dışarı 25 derece iken evde kalorifer yakınca terden sürekli yapış yapışım ve zırt pırt üst değiştiriyorum. Sırf kızın değil benim de dünya çamaşırım çıkıyor haliyle, kızımı temiz temiz alayım kucağıma diyorum :)
İnsan uykusuzluğu tahmininden daha fazla dayanabiliyormuş, davul çalsalar uyanmam derken bir vık sesi yerinizden fırlatıyormuş sizi, açlık hissetmiyor, öyle kan şekeriniz falan da oynamıyormuş yerinden. su içmeyi unutabiliyor hatta tuvalete girmek bile aklınıza gelmiyormuş gün boyu. tek bir odak noktanız oluyor artık, o güne kadar zevk aldığınız, yaptığınız herşeyi unutturan ve hepsinden çok çok daha büyülü bir mucizeyi izlemek ve yaşamak dışında hiçbirşey yapmak istemiyormuşsunuz meğerse...
Sevgi... bu sevgi falan değil, aşk değil, bağlılık değil... hiçbiri anlatamaz sanırım ona baktığımda yaşadığım şeyleri. burnumun direği sızlıyor koklarken, kulağına seni seviyorum derken ağlamadan duramıyorum. böyle içerden dışarı taşan kocaman duygular var, kıpır kıpır sığmıyor hiç bir yere hisleriniz. avaz avaz bağırmak istiyorsunuz işte bu benim kızım, benim evladım diye.
Ve son söz... Madem evlat edinme de bir doğum şekli diyoruz... Canım kızım benim, iyi ki de doğurmuşum seni, iyi ki kalbimde döllenmiş can bağımız, iyi ki hayatımızdasın. Binlerce miyonlarca şükürler olsun
Merhaba arkadaşlar :)
Biraz geç oldu ne olur kusura bakmayın ama fırsat bulmak öyle zor ki :)
Minik kızıma şükür kavuştum. Darısı tüm bekleyenlerin başına olsun inşallah, ve hala aklında soru işareti olan varsa silsin o soruları koşup gidip hemen başvursun. Böyle güzel bir duygu olamaz...
Size yazdıktan sonra tahmin edersiniz ki sabah olmadı, ne bir damla uyku ne başka bir düşünce. Sabaha kadar evde dört döndüm. Sababh erkenden çıktık yola, Allah'tan yakın bir şehirdi. Yol boyunca milyonlarca düşünce, kah ağladım, kah merak ettim acaba nasıl diye, kah nasıl olacak yapabilir miyim diye korktum.
Bakanlıktan içeri girdik, bizi yönlendirdikleri kişinin yanına gittik. Şansımıza çok güler yüzlü ve ilgili bir bayandı. Kızımın dosyasını anlattı, sorularımıza cevap verdi, notlar almamıza yardımcı oldu. Sonra bebeği getirelim mi diye sordu. Ah hayır denir mi hiç, ölüyorum heyecandan meraktan. Eşim de ben de durup durup ağlıyoruz, elimizi kolumuzu koyacak yerimiz yok. Kızımızı beklerken sözleşmemizi de imzaladık, vakit kaybı olmasın diye. Ben camda bbekleyip duruyorum, oda binanın 4. katında. bildiğiniz binaya yanaşan arabaları görebilmek için başım cama yapışık vaizyette zıp zıp zıplıyorum. derken bir araba yanaştı. arabanın içinde mavi bir battaniyeye sarılmış bir bebek gördüm. O an film koptu bende, nasıl bir ağlama, yerimde duramıyorum kızım geldi diye.
Az sonra kapıdan içeri girdi battaniye içinde sarılı vaziyette. elerim titreye titreye açtım örtüsünü. uyuyordu... O minnacık ağzını, nokta burnunu gördüm... Annem ben geldim dedim. Aldım kucağıma kızımı, kokladım, göğsüme yatırdım. Ben ağladım, eşim ağladı, uzman ağladı, bebeği getiren bayanlar ağladı, yan odadan gelip kavuşmamıza tanık olanlar ağladı. Yazarken bile ağlıyorum. Ömrümün sonuna kadar unutumam sanırım o anı. Rabbim hepinize yaşatsın tez zamnda inşallah.
İşlemlerimiz çabuk bitti ve öğleden sonra evimiie döndük. Cuartesi günü hemen bir doktora götürüp genel kontrolünü yaptırdık. Şükür bir sıkıntısı yok, gelişimi vs normal. Klasik hırıltı ve burun tıkanıklığı var ama önemli birşey değil.
Kızım çok uslu teyzeleri, zaten minnacık tüm vaktini neredeyse uyuyarak geçiriyor, uyanıyor altı değişiyor, mama yerken geri uyuyor. Öyle gazlı bir bebek de değil şükür. Dr.Browns'ın gaz önleyici biberonunun etkisi var mı bilmiyorum ama mama yedikten sonra hemen gazını çıkarıyor ve sıkıntısı olmuyor. bir denetere cim önermişti almıştım acı elma yağı, ayağının altına ve karnına sürüyorum her alt değişiminde :)
10 haftalık oldu bugün itibariyle ve birlikte geçirdiğimiz 4. gün. Ama beni tanımaya başladı. Uykusundan uyanıyor, günaydın annecim diyorum suratında kocaman bir gülümseme beliriyor, dil çıkıyor ağzından. eller ayaklar hemen hareketleniyor. O anın mutluluğunu yaşamak gibisi yok. herşeye, tüm beklemelere değer o minnacık gülüş yemin ederim.
geceleri uyanmıyor, uyurken yediriyorum mamasını, sonrasında göğsümde uyuyor bir sonraki mamaya kadar. nefes alıp verişini dinlemek öyle huzur verici ki :) üstüm başım bebek kokuyor. mutfakta tencerede kaynayan biberonlar, tepside kuruyan biberonlar, plastik boxta hijyenik hale gelmiş biberonlar emzikler var. termoslar, kaynayıp dinlenmeye bırakılmış sular, ıslak mendiller, minnacık eldivenler çoraplar heryerde. salonun baş köşesinde bebek arabası var :) bir de ütü masası, çünkü habire çamaşır yıkanıp ütü yapılıyor. ben de günde beş kere üst değiştiriyorum, sıcağa çok gelemeyen biri olarak, dışarı 25 derece iken evde kalorifer yakınca terden sürekli yapış yapışım ve zırt pırt üst değiştiriyorum. Sırf kızın değil benim de dünya çamaşırım çıkıyor haliyle, kızımı temiz temiz alayım kucağıma diyorum :)
İnsan uykusuzluğu tahmininden daha fazla dayanabiliyormuş, davul çalsalar uyanmam derken bir vık sesi yerinizden fırlatıyormuş sizi, açlık hissetmiyor, öyle kan şekeriniz falan da oynamıyormuş yerinden. su içmeyi unutabiliyor hatta tuvalete girmek bile aklınıza gelmiyormuş gün boyu. tek bir odak noktanız oluyor artık, o güne kadar zevk aldığınız, yaptığınız herşeyi unutturan ve hepsinden çok çok daha büyülü bir mucizeyi izlemek ve yaşamak dışında hiçbirşey yapmak istemiyormuşsunuz meğerse...
Sevgi... bu sevgi falan değil, aşk değil, bağlılık değil... hiçbiri anlatamaz sanırım ona baktığımda yaşadığım şeyleri. burnumun direği sızlıyor koklarken, kulağına seni seviyorum derken ağlamadan duramıyorum. böyle içerden dışarı taşan kocaman duygular var, kıpır kıpır sığmıyor hiç bir yere hisleriniz. avaz avaz bağırmak istiyorsunuz işte bu benim kızım, benim evladım diye.
Ve son söz... Madem evlat edinme de bir doğum şekli diyoruz... Canım kızım benim, iyi ki de doğurmuşum seni, iyi ki kalbimde döllenmiş can bağımız, iyi ki hayatımızdasın. Binlerce miyonlarca şükürler olsun
merhaba; mahkeme bitip nüfus kağıdını değiştirdiğimiz zaman nüfus işlemleri tamamlanmış oluyor. sağlık ocağında takibimizi yapan hemşireye söylemiştim, sistemden yeni bilgileri çekti ve eski bilgileri görmedik bir daha. gittiğimiz özel hastanede de sistem manuel girişle işlediği için gittiğimizde eski bilgiler çıkmıştı. düzelttirdik. hastaneler genelde mernise online bağlı olmadığından gittiğimiz bütün hastanelerde bu değişikliği yapmak gerekiyor ne yazık ki...
muhtarda hiç isim çıkmaması ilginç. nüfusta nüfus kağıdı değişimi yaparken memura yerleşim yeri bilgisinin değişip değişmediğini sormuştum. "sizin adresinize mi kaydolacak?" gibi saçma bir soruya sabırla "evet, lütfen" dediğimi hatırlıyorum. sonra muhtara bir kağıt bırakmıştım değişiklikle ilgili, o da kendi sistemine kaydetti diye biliyorum. hiç işim düşmediği için bir daha uğrayıp sormadım.nüfus müdürlüğüne gidip adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde adresinin değişmesini sağlayabilirsiniz. nüfus kayıtlarınızla gitmeniz yeterli olur. e-devlet şifrenizle internetten de güncellenebiliyor diye biliyorum..
kolaylıklar dilerim. kuzucuğa öpücükler..
oflaz888'in verdiği bilgilere aynen katılıyorum. bu konuda bizim yaşadıklarımızı paylaşayım : bizim eskiden beri tanışık olduğumuz insanlar biliyor durumu. ilk başlarda meraklı sorularla muhatap olduk. arkamızdan konuşacaklarına yüzümüze sorup meraklarını gidersinler, kuzum büyüdüğünde, anlar duruma geldiğinde laf duymayalım dedim. gerçekten bir iki hafta sonra merak bitti; yerini sevgi aldı..
kızımız geldikten sonra bir araya geldiğimiz insanlara söyleme gereği duymadık. okulda sınıf öğretmeni, okul müdürü ve psikolog biliyor durumu. okulu seçerken bu tip bilgilerin fısıltı gazetesi halinde yayılmadığı, kişiye özel durumların öyle kalmaya devam ettiği bir okul olmasına dikkat etmiştim. ilk yıl nüfus kağımız değişmediği için mecburen durumuzu konuşmuştuk. okulda hiç nüfusta yazan kimlik bilgisini kullanmadılar, bizim bilgilerimizle yer aldı kızım sınıfta.. ve bu yıl örneğin kızım babasına "bebekler annesinin karnında büyür. ben de annemin karnında böyle uyudum" diye cümleler kurunca evde müdahaleyi :) gerçekleştirip ertesi sabah okula koştum. okulda da aynı önermeyi tekrarlarsa lütfen benim verdiğim yanıtı verin diye konuştum sınıf öğretmeni ve psikologla.. ama bu dönemden sonra gideceği okullarda mevzu olmaz bu mesele..
bir dipnot: çocuğunuzun eski kimlik bilgileriyle aşı kartı oluyor kurumdan verilen.. kızım bize 2 yaşında geldiği için neredeyse tüm aşıları bitmişti.. okula kayıtta o aşı kartı isteniyor... sağlık ocağından ya da çocuğunuzun takibini yapan doktordan rica edip yeni bilgilerle bir aşı kartı düzenlenmesi sağlanabilir. bu konuda sağlık ocağımızdaki hemşiremiz yardımcı oldu bize..
Çok şükür canım size Maşallah diyelim hadi evinize hayırlı uğurlu gelsin kuzucuk okurken ağladım resmen o kadar güzel anlatmışsınki bir an kendimi senin yerine koydum ve çok heyecanlandım canım benim bundan sonra herşey gönlünce olsun kızınızla güzel bir hayatınız heleceğiniz olsun inşallahMerhaba arkadaşlar :)
Biraz geç oldu ne olur kusura bakmayın ama fırsat bulmak öyle zor ki :)
Minik kızıma şükür kavuştum. Darısı tüm bekleyenlerin başına olsun inşallah, ve hala aklında soru işareti olan varsa silsin o soruları koşup gidip hemen başvursun. Böyle güzel bir duygu olamaz...
Size yazdıktan sonra tahmin edersiniz ki sabah olmadı, ne bir damla uyku ne başka bir düşünce. Sabaha kadar evde dört döndüm. Sababh erkenden çıktık yola, Allah'tan yakın bir şehirdi. Yol boyunca milyonlarca düşünce, kah ağladım, kah merak ettim acaba nasıl diye, kah nasıl olacak yapabilir miyim diye korktum.
Bakanlıktan içeri girdik, bizi yönlendirdikleri kişinin yanına gittik. Şansımıza çok güler yüzlü ve ilgili bir bayandı. Kızımın dosyasını anlattı, sorularımıza cevap verdi, notlar almamıza yardımcı oldu. Sonra bebeği getirelim mi diye sordu. Ah hayır denir mi hiç, ölüyorum heyecandan meraktan. Eşim de ben de durup durup ağlıyoruz, elimizi kolumuzu koyacak yerimiz yok. Kızımızı beklerken sözleşmemizi de imzaladık, vakit kaybı olmasın diye. Ben camda bbekleyip duruyorum, oda binanın 4. katında. bildiğiniz binaya yanaşan arabaları görebilmek için başım cama yapışık vaizyette zıp zıp zıplıyorum. derken bir araba yanaştı. arabanın içinde mavi bir battaniyeye sarılmış bir bebek gördüm. O an film koptu bende, nasıl bir ağlama, yerimde duramıyorum kızım geldi diye.
Az sonra kapıdan içeri girdi battaniye içinde sarılı vaziyette. elerim titreye titreye açtım örtüsünü. uyuyordu... O minnacık ağzını, nokta burnunu gördüm... Annem ben geldim dedim. Aldım kucağıma kızımı, kokladım, göğsüme yatırdım. Ben ağladım, eşim ağladı, uzman ağladı, bebeği getiren bayanlar ağladı, yan odadan gelip kavuşmamıza tanık olanlar ağladı. Yazarken bile ağlıyorum. Ömrümün sonuna kadar unutumam sanırım o anı. Rabbim hepinize yaşatsın tez zamnda inşallah.
İşlemlerimiz çabuk bitti ve öğleden sonra evimiie döndük. Cuartesi günü hemen bir doktora götürüp genel kontrolünü yaptırdık. Şükür bir sıkıntısı yok, gelişimi vs normal. Klasik hırıltı ve burun tıkanıklığı var ama önemli birşey değil.
Kızım çok uslu teyzeleri, zaten minnacık tüm vaktini neredeyse uyuyarak geçiriyor, uyanıyor altı değişiyor, mama yerken geri uyuyor. Öyle gazlı bir bebek de değil şükür. Dr.Browns'ın gaz önleyici biberonunun etkisi var mı bilmiyorum ama mama yedikten sonra hemen gazını çıkarıyor ve sıkıntısı olmuyor. bir denetere cim önermişti almıştım acı elma yağı, ayağının altına ve karnına sürüyorum her alt değişiminde :)
10 haftalık oldu bugün itibariyle ve birlikte geçirdiğimiz 4. gün. Ama beni tanımaya başladı. Uykusundan uyanıyor, günaydın annecim diyorum suratında kocaman bir gülümseme beliriyor, dil çıkıyor ağzından. eller ayaklar hemen hareketleniyor. O anın mutluluğunu yaşamak gibisi yok. herşeye, tüm beklemelere değer o minnacık gülüş yemin ederim.
geceleri uyanmıyor, uyurken yediriyorum mamasını, sonrasında göğsümde uyuyor bir sonraki mamaya kadar. nefes alıp verişini dinlemek öyle huzur verici ki :) üstüm başım bebek kokuyor. mutfakta tencerede kaynayan biberonlar, tepside kuruyan biberonlar, plastik boxta hijyenik hale gelmiş biberonlar emzikler var. termoslar, kaynayıp dinlenmeye bırakılmış sular, ıslak mendiller, minnacık eldivenler çoraplar heryerde. salonun baş köşesinde bebek arabası var :) bir de ütü masası, çünkü habire çamaşır yıkanıp ütü yapılıyor. ben de günde beş kere üst değiştiriyorum, sıcağa çok gelemeyen biri olarak, dışarı 25 derece iken evde kalorifer yakınca terden sürekli yapış yapışım ve zırt pırt üst değiştiriyorum. Sırf kızın değil benim de dünya çamaşırım çıkıyor haliyle, kızımı temiz temiz alayım kucağıma diyorum :)
İnsan uykusuzluğu tahmininden daha fazla dayanabiliyormuş, davul çalsalar uyanmam derken bir vık sesi yerinizden fırlatıyormuş sizi, açlık hissetmiyor, öyle kan şekeriniz falan da oynamıyormuş yerinden. su içmeyi unutabiliyor hatta tuvalete girmek bile aklınıza gelmiyormuş gün boyu. tek bir odak noktanız oluyor artık, o güne kadar zevk aldığınız, yaptığınız herşeyi unutturan ve hepsinden çok çok daha büyülü bir mucizeyi izlemek ve yaşamak dışında hiçbirşey yapmak istemiyormuşsunuz meğerse...
Sevgi... bu sevgi falan değil, aşk değil, bağlılık değil... hiçbiri anlatamaz sanırım ona baktığımda yaşadığım şeyleri. burnumun direği sızlıyor koklarken, kulağına seni seviyorum derken ağlamadan duramıyorum. böyle içerden dışarı taşan kocaman duygular var, kıpır kıpır sığmıyor hiç bir yere hisleriniz. avaz avaz bağırmak istiyorsunuz işte bu benim kızım, benim evladım diye.
Ve son söz... Madem evlat edinme de bir doğum şekli diyoruz... Canım kızım benim, iyi ki de doğurmuşum seni, iyi ki kalbimde döllenmiş can bağımız, iyi ki hayatımızdasın. Binlerce miyonlarca şükürler olsun
netere bende oğlum 2 aylık oldu 1 ay erken doğumlu duzeltilmiş aylığı 1 aymı oluoBugün doktor kontrolüne gittik. Motor gelişimi gayet iyi fakat presentil egrisine göre %1 lik dilimdeyiz. Arada ki açığı anca 2 yaşına geldiginde kapatabilirmiş. Normalde haftaya 4 aylik oluyor ama düzeltilmiş yaşı 3 ay oluyor erken doğduğu için. Diğer problemlerimiz büyük ölçüde halloldu. Benim güçlü kızım herşeyi üstesinden geliyor. Kan verirken öldüm öldüm dirildim. Çok berbat bir duygu kızım orda ağlarken beklemek. Yine idrar tahlili istediler. Kiz bebeklerden o kadar zor ki numune almak. Kolay yöntem bilenler lütfen paylaşsın. ...
Ohh cook sukur yaa.kavusmana kizini kucagina alip o hayalini kurdugun anlari yasamana okdar sevindimki.Merhaba arkadaşlar :)
Biraz geç oldu ne olur kusura bakmayın ama fırsat bulmak öyle zor ki :)
Minik kızıma şükür kavuştum. Darısı tüm bekleyenlerin başına olsun inşallah, ve hala aklında soru işareti olan varsa silsin o soruları koşup gidip hemen başvursun. Böyle güzel bir duygu olamaz...
Size yazdıktan sonra tahmin edersiniz ki sabah olmadı, ne bir damla uyku ne başka bir düşünce. Sabaha kadar evde dört döndüm. Sababh erkenden çıktık yola, Allah'tan yakın bir şehirdi. Yol boyunca milyonlarca düşünce, kah ağladım, kah merak ettim acaba nasıl diye, kah nasıl olacak yapabilir miyim diye korktum.
Bakanlıktan içeri girdik, bizi yönlendirdikleri kişinin yanına gittik. Şansımıza çok güler yüzlü ve ilgili bir bayandı. Kızımın dosyasını anlattı, sorularımıza cevap verdi, notlar almamıza yardımcı oldu. Sonra bebeği getirelim mi diye sordu. Ah hayır denir mi hiç, ölüyorum heyecandan meraktan. Eşim de ben de durup durup ağlıyoruz, elimizi kolumuzu koyacak yerimiz yok. Kızımızı beklerken sözleşmemizi de imzaladık, vakit kaybı olmasın diye. Ben camda bbekleyip duruyorum, oda binanın 4. katında. bildiğiniz binaya yanaşan arabaları görebilmek için başım cama yapışık vaizyette zıp zıp zıplıyorum. derken bir araba yanaştı. arabanın içinde mavi bir battaniyeye sarılmış bir bebek gördüm. O an film koptu bende, nasıl bir ağlama, yerimde duramıyorum kızım geldi diye.
Az sonra kapıdan içeri girdi battaniye içinde sarılı vaziyette. elerim titreye titreye açtım örtüsünü. uyuyordu... O minnacık ağzını, nokta burnunu gördüm... Annem ben geldim dedim. Aldım kucağıma kızımı, kokladım, göğsüme yatırdım. Ben ağladım, eşim ağladı, uzman ağladı, bebeği getiren bayanlar ağladı, yan odadan gelip kavuşmamıza tanık olanlar ağladı. Yazarken bile ağlıyorum. Ömrümün sonuna kadar unutumam sanırım o anı. Rabbim hepinize yaşatsın tez zamnda inşallah.
İşlemlerimiz çabuk bitti ve öğleden sonra evimiie döndük. Cuartesi günü hemen bir doktora götürüp genel kontrolünü yaptırdık. Şükür bir sıkıntısı yok, gelişimi vs normal. Klasik hırıltı ve burun tıkanıklığı var ama önemli birşey değil.
Kızım çok uslu teyzeleri, zaten minnacık tüm vaktini neredeyse uyuyarak geçiriyor, uyanıyor altı değişiyor, mama yerken geri uyuyor. Öyle gazlı bir bebek de değil şükür. Dr.Browns'ın gaz önleyici biberonunun etkisi var mı bilmiyorum ama mama yedikten sonra hemen gazını çıkarıyor ve sıkıntısı olmuyor. bir denetere cim önermişti almıştım acı elma yağı, ayağının altına ve karnına sürüyorum her alt değişiminde :)
10 haftalık oldu bugün itibariyle ve birlikte geçirdiğimiz 4. gün. Ama beni tanımaya başladı. Uykusundan uyanıyor, günaydın annecim diyorum suratında kocaman bir gülümseme beliriyor, dil çıkıyor ağzından. eller ayaklar hemen hareketleniyor. O anın mutluluğunu yaşamak gibisi yok. herşeye, tüm beklemelere değer o minnacık gülüş yemin ederim.
geceleri uyanmıyor, uyurken yediriyorum mamasını, sonrasında göğsümde uyuyor bir sonraki mamaya kadar. nefes alıp verişini dinlemek öyle huzur verici ki :) üstüm başım bebek kokuyor. mutfakta tencerede kaynayan biberonlar, tepside kuruyan biberonlar, plastik boxta hijyenik hale gelmiş biberonlar emzikler var. termoslar, kaynayıp dinlenmeye bırakılmış sular, ıslak mendiller, minnacık eldivenler çoraplar heryerde. salonun baş köşesinde bebek arabası var :) bir de ütü masası, çünkü habire çamaşır yıkanıp ütü yapılıyor. ben de günde beş kere üst değiştiriyorum, sıcağa çok gelemeyen biri olarak, dışarı 25 derece iken evde kalorifer yakınca terden sürekli yapış yapışım ve zırt pırt üst değiştiriyorum. Sırf kızın değil benim de dünya çamaşırım çıkıyor haliyle, kızımı temiz temiz alayım kucağıma diyorum :)
İnsan uykusuzluğu tahmininden daha fazla dayanabiliyormuş, davul çalsalar uyanmam derken bir vık sesi yerinizden fırlatıyormuş sizi, açlık hissetmiyor, öyle kan şekeriniz falan da oynamıyormuş yerinden. su içmeyi unutabiliyor hatta tuvalete girmek bile aklınıza gelmiyormuş gün boyu. tek bir odak noktanız oluyor artık, o güne kadar zevk aldığınız, yaptığınız herşeyi unutturan ve hepsinden çok çok daha büyülü bir mucizeyi izlemek ve yaşamak dışında hiçbirşey yapmak istemiyormuşsunuz meğerse...
Sevgi... bu sevgi falan değil, aşk değil, bağlılık değil... hiçbiri anlatamaz sanırım ona baktığımda yaşadığım şeyleri. burnumun direği sızlıyor koklarken, kulağına seni seviyorum derken ağlamadan duramıyorum. böyle içerden dışarı taşan kocaman duygular var, kıpır kıpır sığmıyor hiç bir yere hisleriniz. avaz avaz bağırmak istiyorsunuz işte bu benim kızım, benim evladım diye.
Ve son söz... Madem evlat edinme de bir doğum şekli diyoruz... Canım kızım benim, iyi ki de doğurmuşum seni, iyi ki kalbimde döllenmiş can bağımız, iyi ki hayatımızdasın. Binlerce miyonlarca şükürler olsun
Canm tabiki al hazirla herseyini.ben siramizi ogrenir ogrenmez baslicam ki senin siran 4.heran arayabilirler.bebek gelince zorlanirsin.Günaydın :))
Bizim sıramız 3 hafta önce 4tü. Memurumuz hazırlık yapmayın dedi. Ben de en azından ayı belli olmasa da temel şeylerini hazırlamak istiyorum. Ne önerirsiniz? Hiç bilmiyorum ne yapacağımı? Neler hazırlamalıyım?
Her bu liste paylasildiginda kavuşan annelere bakıyorum ne zaman müracaat etmiş kız mı erkek mi ne zaman kavuşmuş. ... hesap yapıyorum kendi kendime bir umut şu zamanda gelir ben gelene kadar yapacaklarimi yapim hahahahahahahah daha ne planlar. ..Bide diyorum Allah ayarlamıştır tır vaktini saatini ama illaaaa şu listeyi baştan aşağı süzücem:)[table="width: 500, class: grid, align: left"]
[tr]
[td]ANNELERİMİZ[/td]
[td]BAŞVURU TARİHİ[/td]
[td]İL_TERCİH[/td]
[td]MELEĞİ[/td]
[/tr]
[tr]
[td]gerçek19[/td]
[td]11.2012[/td]
[td]Çorum Kız[/td]
[td]04.2013[/td]
[/tr]
[tr]
[td]fillo[/td]
[td]01.2013[/td]
[td]İstanbul Terk-Rıza Erkek[/td]
[td]04.2013[/td]
[/tr]
[tr]
[td]cvcv[/td]
[td]01.2012[/td]
[td]Edirne Kız-Erkek[/td]
[td]06.2013[/td]
[/tr]
[tr]
[td]hayalimmm84[/td]
[td]12.2012[/td]
[td]İstanbul Terk-Rıza Kız[/td]
[td]09.2013[/td]
[/tr]
[tr]
[td]LVNY[/td]
[td]02.2013[/td]
[td]İstanbul Terk-Rıza Kız[/td]
[td]09.2013[/td]
[/tr]
[tr]
[td]5059[/td]
[td]04.2012[/td]
[td]İzmir Terk-Rıza Kız[/td]
[td]09.2013[/td]
[/tr]
[tr]
[td]EflatunA[/td]
[td]07.2013[/td]
[td]Bursa Terk-Rıza Kız-Erkek[/td]
[td]09.2013[/td]
[/tr]
[tr]
[td]kedicik2[/td]
[td]02.2013[/td]
[td]İstanbul Terk-Rıza-Kız[/td]
[td]10.2013[/td]
[/tr]
[tr]
[td]Otuznisan[/td]
[td]10.2011[/td]
[td]Adana Erkek[/td]
[td]12.2013[/td]
[/tr]
[tr]
[td]shuras10[/td]
[td]11.2013[/td]
[td]Bursa Terk-Rıza-Kız[/td]
[td]12.2013[/td]
[/tr]
[tr]
[td]sude_cisem[/td]
[td]09.2013[/td]
[td]İstanbul Terk-Kız-Erkek[/td]
[td]01.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]effsa[/td]
[td]10.2012[/td]
[td]Denizli Terk-Rıza Kız-Erkek[/td]
[td]02.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]pozitif29[/td]
[td]03.2013[/td]
[td]Ankara Rıza-Kız[/td]
[td]03.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]umutirem[/td]
[td]04.2013[/td]
[td]İstanbul-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td]02.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]nisra[/td]
[td]05.2013[/td]
[td]Ankara-Terk-Kız-Erkek[/td]
[td]03.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]fionatheprincess[/td]
[td]11.2012[/td]
[td]İzmir Terk-Rıza Kız[/td]
[td]06.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]yasamezgim[/td]
[td]08.2013[/td]
[td]İstanbul-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td]07.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]KIRMIZIMACAKIZI[/td]
[td]09.2013[/td]
[td]İstanbul-Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td]07.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]BAHARIM1[/td]
[td]07.2014[/td]
[td]Bursa-Terk-Rıza-Kız(İkiz)[/td]
[td]08.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]minapia[/td]
[td]11.2012[/td]
[td]Antalya Kız[/td]
[td]09.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]ysmnndm[/td]
[td]01.2013[/td]
[td]Düzce Ter-Rıza Kız[/td]
[td]09.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]BURSALI[/td]
[td]07.2014[/td]
[td]Bursa-Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td]10.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]tenarrr[/td]
[td]08.2013[/td]
[td]Ankara-Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td]09.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]Dea-tacita[/td]
[td]12.2012[/td]
[td]Terk-Rıza-Kız-Erkek [/td]
[td]11.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]eslu[/td]
[td]03.2013[/td]
[td]Erkek[/td]
[td]12.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]eyar81[/td]
[td]06.2013[/td]
[td]Bursa-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td]12.2014[/td]
[/tr]
[tr]
[td]zeynepeli[/td]
[td]12.2013[/td]
[td]İstanbul Terk-Rıza-Kız[/td]
[td]01.2015[/td]
[/tr]
[tr]
[td]sukran61[/td]
[td]01.2014[/td]
[td]İstanbul-Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td]01.2015[/td]
[/tr]
[tr]
[td]bilge617[/td]
[td]02.2014[/td]
[td]İstanbul-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td]03.2015[/td]
[/tr]
[tr]
[td]scuba[/td]
[td]10.2013[/td]
[td]İzmir-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td]03.2015[/td]
[/tr]
[tr]
[td]umut000[/td]
[td]03.2014[/td]
[td]Ankara-Terk-Kız-Erkek[/td]
[td]03.2015[/td]
[/tr]
[tr]
[td]mursidiye[/td]
[td]04.2014[/td]
[td]İstanbul-Terk-Rıza-Erkek[/td]
[td]04.2015[/td]
[/tr]
[tr]
[td]nefesim2013 [/td]
[td]08.2013[/td]
[td]Kocaeli-Terk-Rıza-Erkek[/td]
[td]06.2015 [/td]
[/tr]
[tr]
[td]masal2004[/td]
[td]03.2014[/td]
[td]İzmir-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td]07.2015 
[/td]
[/tr]
[tr]
[td]haticem2014[/td]
[td]04.2014[/td]
[td]Ankara-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td]10.2015[/td]
[/tr]
[tr]
[td]aysen30[/td]
[td]12.2013[/td]
[td]Eskişehir-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td]11.2015[/td]
[/tr]
[tr]
[td]HAYATIMIN MASALI [/td]
[td]05.2014[/td]
[td]İzmir-Rıza-Kız[/td]
[td]12.2015[/td]
[/tr]
[tr]
[td]cansunida [/td]
[td]03.2013[/td]
[td] Kız(ikiz)[/td]
[td]12.2015[/td]
[/tr]
[tr]
[td]gitaronun eşi[/td]
[td]06.2014[/td]
[td]İzmir-Terk-Rıza-Erkek[/td]
[td]12.2015[/td]
[/tr]
[tr]
[td]cnrdfn[/td]
[td]06.2014[/td]
[td]Ankara -Terk-Rıza-Kız [/td]
[td]01.2016[/td]
[/tr]
[tr]
[td]citcitlenbik[/td]
[td]11.2014[/td]
[td]İstanbul-Terk-Rıza-Kız-Erkek [/td]
[td]01.2016[/td]
[/tr]
[tr]
[td]zaman[/td]
[td]01.2013[/td]
[td]İstanbul Terk Kız[/td]
[td]02.2016[/td]
[/tr]
[tr]
[td]bebegim26[/td]
[td]10.2014[/td]
[td]Eskişehir -Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td]02.2016[/td]
[/tr]
[tr]
[td]netere[/td]
[td]05.2014[/td]
[td]Antalya Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td]02.2016[/td]
[/tr]
[tr]
[td]nilayss[/td]
[td]06.2015[/td]
[td]Şanlıurfa-Terk -Rıza -Erkek[/td]
[td]03.2016[/td]
[/tr]
[tr]
[td]mesuf[/td]
[td]05.2015[/td]
[td]Ankara -Terk -Rıza -Kız -Erkek[/td]
[td]03.2016[/td]
[/tr]
[tr]
[td]hayatişiltisi[/td]
[td]08.2014[/td]
[td]İzmir-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td]04.2016[/td]
[/tr]
[tr]
[td]ANNE ADAYIMIZ[/td]
[td]BAŞVURU TARİHİ[/td]
[td]İL_TERCİHİ[/td]
[td]MELEĞİ[/td]
[/tr]
[tr]
[td]Hazan72[/td]
[td]03.2013[/td]
[td] Terk-Erkek[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]arzuu85[/td]
[td]02.2014[/td]
[td]Sakarya-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]Oglusunu bekleyen anne [/td]
[td]03.2014[/td]
[td]Konya-Terk-Rıza-Erkek[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]şimşek675[/td]
[td]06.2014[/td]
[td]Konya-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]nenef14[/td]
[td]07.2014[/td]
[td]İstanbul-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]EEDDBB[/td]
[td]08.2014[/td]
[td]Ankara-Rıza-Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]sunita[/td]
[td]10.2014[/td]
[td]İstanbul-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]elaali[/td]
[td]10.2014[/td]
[td]İstanbul-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]xnimresx[/td]
[td]11.2014[/td]
[td]Ankara-Rıza-Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]eylerdogan[/td]
[td]11.2014[/td]
[td]Ankara-Rıza-Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]menzil54[/td]
[td]02.2015[/td]
[td]Tekirdağ-Terk-Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]kadr_iye[/td]
[td]02.2015[/td]
[td]istanbul-Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]elifturker[/td]
[td]03.2015[/td]
[td]Bursa-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]dlkkrm [/td]
[td]03.2015[/td]
[td]Antalya-Terk -Rıza -Kız-Erkek [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]renklay[/td]
[td]03.2015[/td]
[td]istanbul-Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]mefos[/td]
[td]04.2015[/td]
[td]Kutahya-Terk-Rıza-Kız-Erkek [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]avara_alone[/td]
[td]04.2015[/td]
[td]Kırklareli -Terk -Rıza -Kız -Erkek[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]sudece[/td]
[td]06.2015[/td]
[td]İstanbul-Terk -Rıza -Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]Kelebekcik1616[/td]
[td]06.2015[/td]
[td]Bursa-Rıza -Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]sessizlayd[/td]
[td]07.2015[/td]
[td]Ankara-Terk-Rıza-Kız-Erkek [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]dadaa[/td]
[td]08.2015[/td]
[td]İzmir -Terk-Rıza-Kız [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]fatos1982[/td]
[td]09.2015[/td]
[td]Bursa -Terk-Rıza-Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]htckrt [/td]
[td]09.2015[/td]
[td]İzmir -Terk-Rıza-Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]cigdem 4235[/td]
[td]09.2015[/td]
[td]İzmir-Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]ıneedamiracle[/td]
[td]09.2015[/td]
[td]Ankara-Terk-Rıza-Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]Arya_20[/td]
[td]09.2015[/td]
[td]Denizli -Terk-Rıza-Kız-Erkek [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]ozgurr [/td]
[td]09.2015[/td]
[td]Çanakkale -Terk-Rıza-Kız-Erkek [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]mira80[/td]
[td]09.2015[/td]
[td]istanbul-Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]deniz tuna[/td]
[td]09.2015[/td]
[td]Kırklareli-Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]hzrmsn[/td]
[td]10.2015[/td]
[td]İstanbul -Terk-Rıza-Erkek [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]BaybPrin[/td]
[td]10.2015[/td]
[td]Ankara -Terk-Rıza- Kız-Erkek [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]Gülay400[/td]
[td]10.2015[/td]
[td]Gaziantep-Terk-Rıza-Kız-Erkek [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]nazimm[/td]
[td]11.2015[/td]
[td]İstanbul-Rıza-Kız [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]hazan bahar [/td]
[td]11.2015[/td]
[td]Mersin -Terk-Rıza-Kız-Erkek [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]Gidaci_[/td]
[td]11.2015[/td]
[td]Denizli-Terk-Rıza-Kız [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]Levent_life80[/td]
[td]11.2015[/td]
[td]Adana -Terk -Rıza -Kız-Erkek [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]elibes85[/td]
[td]11.2015[/td]
[td]İstanbul -Terk -Rıza -Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]yoksun [/td]
[td]11.2015[/td]
[td]Ankara-Terk -Rıza -Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]umudum 16[/td]
[td]11.2015[/td]
[td]Afyon-Terk -Rıza -Kız[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]Forever_in_love[/td]
[td]11.2015[/td]
[td]Konya-Terk -Rıza -Kız-Erkek [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]birumuzyok [/td]
[td]12.2015[/td]
[td]İstanbul -Terk -Rıza -Erkek [/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]smhypc[/td]
[td]01.2016[/td]
[td]İstanbul-Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]majesteleri[/td]
[td]02.2016[/td]
[td]Ankara-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]ync1982[/td]
[td]02.2016[/td]
[td]İstanbul-Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]mavimenekse[/td]
[td]02.2016[/td]
[td]Gaziantep-Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td]Duru-doruk[/td]
[td]03.2016[/td]
[td]Bursa-Terk-Rıza-Kız-Erkek[/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[td][/td]
[td][/td]
[td][/td]
[td][/td]
[/tr]
[tr]
[/tr][/table]
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?