bi şey sormak istiyorum. söz konusu çalışmak olduğunda çalışan ve çalışmayan kadınların hepsi, düz ifade ile kadınların hepsi farklı perspektiflerden eleştirye maruz kalıyorlar. sorudaki örnekte zorbalık göremiyorum ben. ciddi anlamda aleni şekilde zorbalığa maruz kalan kimler? yani bir muhafazakarların mağdur edebiyatı vardı. şimdi de başımıza çalışmayan kadının zorbalığa uğraması mağduriyeti de mi çıktı?
neticede ben fikrimi belirttim ama çalışan hanımlar kendilerini kötü hissetmesinler diye farklı düşünecek halim yok. aynı şekilde çalışmayan bir kadın da benim için negatif fikirlerini değiştirmeyecek ama bu, zorbalık anlamına gelmiyor.
Hanımefendi çalışıyorum. Hatta dediklerinizi birebir yaşadım. Ama çocuklarım gece uyumadığında kendi kendimi "sabret serviste bir saat uyursun" Diye teselli ettiğimi bilirim. İşte de yoruluyor tabii ki. Ama en azından sessiz sakin bir bardak çay içebiliyorsun. Ha benim dediğim her iş için geçerli değil. Kaldı ki her şeyin kendince zorluğu var....demek
çalışan anneler işe giderken çocuğu gül dalına asıp gidiyor
gelince de oradan toplayıp geliyor
ne yemek yapıyor ne ev topluyor ne ödev yaptırıyor, nasıl bir şeyse bir tek evdeki annelerin çocukları bakım istiyor. çalışan anne çocukları acıkmıyor mızıklanmıyor, o ne ki susamıyor bile!
bence tam olarak bu söyleminiz yaşanan zorbalığa sebep olyor -ya da sebeplerden birisi, bence yani.
evde öyle bitmeyen bir iş filan yok. dahası işyeri oturup çay içmekten ibaret bir yer de değil.
bebek olduğu için 1-2 sene izin alan çalışmayan kadınlar da ev hanımı oldukları için değil "bebek büyüttükleri" için yoruluyorlar
bu da ayrı bi kafa ha. "bebeğim varken evdeydim daha çok yoruldum"....hacı ev süpürcem cam silcem diye mi yoruldun? bebek vardı ya hani??? bunu ev hanımlığıyla alakası nedir, bebek ya orada ana tema?
Çocukla beraber evdeyken ev mecbur dağılıyor, kirleniyor. Temizlik işi daha çok çıkıyor. Ayrıca hazır evdeyim, yemek de yapayım diyor insan. Ütü de yapayım, şurayı sileyim, onu da yapayım, bunu da yapayım derken yoruluyor. Zaten yürümeye başladığında çocuk asla durmuyor. Bir iki dakika sesi çıkmasın, eyvah diyorum kim bilir hangi deliği karıştırıyor. Bir bakıyorum kaşla göz arasında dağıtıp batırmış her yeri. Bunlar da ekstra eklenince yoruyor insanı. Evde olmadığımda, çalışırken aklıma gelmiyor o kadar, ertelenebiliyor ev işleri. Ya da temizlik için destek alınıyor. Doğum izninde tek maaş olduğumuz için idareli de gidiyordum. Temizlikçi çağırmıyordum mesela. Ben eve daha erken geliyorum, öğretmenim. İşim varsa hallediyorum rahat rahat, yemek yapıyorum. Babası çocukları toplayıp dönüyor. Onlar dönene kadar tüm enerjim bana kaldığı için ve özlediğim için daha kaliteli vakit geçiriyoruz.bu da ayrı bi kafa ha. "bebeğim varken evdeydim daha çok yoruldum"....hacı ev süpürcem cam silcem diye mi yoruldun? bebek vardı ya hani??? bunu ev hanımlığıyla alakası nedir, bebek ya orada ana tema?
Kim demiş ev hanımı ne yapsa kıymet görmüyor diyeKıskandığımızı söylemişsiniz direkt bir şekilde. Ben de eve hanımı ne yapsa kıymet görmüyor, doğru mu? Yanlış ama gerçekler bu dedim eğer zorbalamak bu ise :)
Valla en güzelini yapıyosun. Pasaklı değil planlı programlısındır, işleri kafanda büyütmüyosundur.Ben ev hanımı sayılırım; sezonda kendi küçük işimin başına geçiyorum ama ev hanımıyım da. Burada yazılanlara alınmıyorum kendi adıma; çünkü gayet boş da oturuyorum, ölüp tükenip bitmiyorum ev işleriyle. İş bitmiyor, çok yoruluyorum, çok emek fazla emek diyenleri anlamıyorum. Bebekliyken bitmiyordu iş ona katılıyorum o kısımda biraz anladım hadi hiç anlamadım demeyeyim ama çocuğum belli bir yaşa geldi, düzeni oturdu mesela; bana keyif çatması kaldı. Boşlukları doldurmacalara geçtim; kkda takılmaca, kitap okumaca, filmler izlemece, şenlikler, tiyatrolar vs, yaza doğru sporum, yeni tarifler denemece, çalışmayan arkadaşlarımla gezmeler, ara ara yaptığım boyamalar, çocuğun özel şoförlüğünü yaparken yeni mekanlar keşfetmeceler... Bilemedim, benim ev işlerim niye çabuk bitiyor. Yoksa ben pasaklı mıyım?
h.efendi işte ben de diyorum ki sizin yaşadığınz şey ev hanımlığı zorluğu değilHanımefendi çalışıyorum. Hatta dediklerinizi birebir yaşadım. Ama çocuklarım gece uyumadığında kendi kendimi "sabret serviste bir saat uyursun" Diye teselli ettiğimi bilirim. İşte de yoruluyor tabii ki. Ama en azından sessiz sakin bir bardak çay içebiliyorsun. Ha benim dediğim her iş için geçerli değil. Kaldı ki her şeyin kendince zorluğu var....
Ben ev hanımı sayılırım; sezonda kendi küçük işimin başına geçiyorum ama ev hanımıyım da. Burada yazılanlara alınmıyorum kendi adıma; çünkü gayet boş da oturuyorum, ölüp tükenip bitmiyorum ev işleriyle. İş bitmiyor diyenleri hiç anlamadım. Bebekliyken bitmiyordu iş ama çocuğum belli bir yaşa geldi, düzeni oturdu mesela; bana keyif çatması kaldı. Boşlukları doldurmacalara geçtim; kkda takılmaca, kitap okumaca, filmler izlemece, şenlikler, tiyatrolar vs, yaza doğru sporum, yeni tarifler denemece, çalışmayan arkadaşlarımla gezmeler, ara ara yaptığım boyamalar, çocuğun özel şoförlüğünü yaparken yeni mekanlar keşfetmeceler... Bilemedim, benim ev işlerim niye çabuk bitiyor. Yoksa ben pasaklı mıyım?
? Çalışmayan bir kadına koca parası yemek zoruna gitmiyor mu demek kadar itici değildir diye düşünüyorum.
Zaten konu da çalışmayan kadınların hemcinslerim tarafından zorbalanması. Zorbalarla böyle konuşulur. Is hayatında çok karşılaştım, oradan biliyorum
Ticaretin yüzde 80'inini bence kadınlar döndürüyor tüketmeseler acaba nice olur. İsteyen çalışıp tüketsin isteyen koca parası ile tüketsin kimi ilgilendirir ki illa ki bir yere gidip iş gücü mü üretmek gerekiyor anlamadım ki ben vaktimi çocuğuma,kendime harcamak istiyorum bu tükettiğim anlamına geliyorsa evet değerli bir vakit tüketiyorum.Hiç katılmıyorum, hatta tamamiyle yanlış bir bakış açısı. Homemaking denen evi ev yapma işi de gayet zaman alan ve ciddi bir iştir. Holding sahibi olsan da eve geldiğinde bir kap yemek yoksa, evde kimse yok buz gibi boş eve geliyorsan çalışacak dermanın kalmaz. Ben de çalışan kadınım, yardımcım emektar kızçem var geldiği günlerde evi derler, toplar yemeği yapar, güzel bir de kahve köpürtür. Benim işim çok yemeğe vaktim olmuyor o kız olmasa midem şenlenmez o zaman da ne çalışacak enerjim kalır ne de yaşayacak.
Ekonomiye gelirsek , homemaking işinin tamamiyle kadına yıkıldığı ülkelerde ekonomiyi tamamiyle kadınlar çevirir. Kadınsız ekonomi olmaz. Evde yemeği kadın yapar, tencereyi kaynatır, malzemeleri alır, pişirir sofraya koyar. Çocuklarla ilgilenir, çocuğu büyütür, topluma insan yetiştirir. Ev içi emek bu şekilde değersiz görenler erkekse anlarım ama annenin, teyzenin, anneannenin eve çalışmaya gelen yardımcının dadının yaptığı işin de verdikleri desteğin de kıymetini bilmeyecek bir kadın olamaz, olmamalı. O yüzden hayatımdaki tüm kadınlar iyi ki var çalışsın çalışmasın hepsi başımın tacı varlıkları yeter
Az da pasaklıyımdır itiraf edeyim.Valla en güzelini yapıyosun. Pasaklı değil planlı programlısındır, işleri kafanda büyütmüyosundur.
Bekçi gibi ev bekleyeceğine gez toz, ben çalışıyorum ama ne çalışan ne evde olan kadınlar kendini heder etmesin diyorum
Hepimiz prenses gibi yaşamayı hak ediyoruz
Boşver öyle insanlarıMerhabalar. Lisans mezunuyum ve 15 yıl civarı çalıştım fakat ara ara bıraktığım çalışmadığım dönemler de oldu. Şimdi çalışmıyorum, çocuğumu büyütüyorum, Spora gidiyorum, yemeğimi yapıyorum, kitap okuyorum vs. Çok uzatmayayım. Ama çevreden bu ara çok duyar olduğum bir şey var : “evde boş boş oturmak”.
Kuzenimle tlfnda konuşuyorken bana “çalışıyorum kafam dağılıyor, boş boş otursam çok sıkılırdım” diyor. Fillm izliyorum mesela “oturup koca parası yemiyoruz ya” gibi cümleler duyduğumda bi rahatsız oluyorum.
Yani neden koca parası yiyen, bi işe yaramayan, “ev hanımı demek boş insan demek” modunda takılıyor insanlar anlamıyorum. İlla çalışmak mı gerekiyor yani toplumda vasıflı bir duruş sergilemek için..? Çalışmayanları eziklemeye çalışan emektar kadınlarımıza da hiç yakıştırmıyorum bunu.
Hanımlar sizin düşüncelerinizi merak ediyorum. Özellikle çalışmayan hanımların psikolojisini merak ediyorum. Belki de bende sorun vardır dur bakalım
Yani kafanız çalışmayı kaldırmıyorsa, eşiniz sizi aldatsa da, sizden sıkılsa da, sizi dövse de sesinizi kesip oturmayı kabul edeceksinizÇalışmak sadece para kazanmak için değil kesinlikle, ben de öyle düşünüyorum. Fakat bazı psikolojik sebeplerden dolayı çalışmak istemiyorum. Ya da kafam kaldırmıyor desem daha doğru yorumlamış olurum
Yani kafanız çalışmayı kaldırmıyorsa, eşiniz sizi aldatsa da, sizden sıkılsa da, sizi dövse de sesinizi kesip oturmayı kabul edeceksiniz
Kimsenin sizi küçümsediği yok da, yarın bir gün “ aldatıldım ama çocuklarımı düşündüğüm için boşanamıyorum” diye kendinizi kandırıp ağlamayın burda
Vefakâr fedakar ana pozlarına girmeyin
Sesinizi kesip oturun
Siz şanslı kesimdensiniz o zamanKim demiş ev hanımı ne yapsa kıymet görmüyor diyegenelleme yapmayın bence
Ya zaten paraya belki çok ihtiyaçları yok yani bizlere göre plus plus yokOnlar babalarının/ kocalarının holdinglerine gidip” çalışıyorlar” ay öyle çalışmayı ben de isterim. Mobbing yok, maaşa ne zaman zam gelecek kaygısı yok
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?