- 14 Eylül 2017
- 106
- 79
-
- Konu Sahibi sonsuzgeceli
- #1
Anlatacak kimse bulamadım, buraya yazmaya karar verdim çünkü içimi dökmeye ihtiyacım var.Yorumlarınızı benimle paylaşmanızı çok isterim.
Annemi kaybettim bu sene.Akrabalarımın çoğunluğuyla aynı apartmandayız ama manevi bir bağımız yok.Ben eve geldiğim zamanlar annemin beni karşılamasını istiyorum,kapıyı anahtarla açmak istemiyorum.Sabahları annem beni kaldırsın istiyorum,alarm sesiyle uyanmak istemiyorum.
Evimiz o kadar boş geliyor ki.Annem yemek yaparken radyonun sesini açardı eskiden gürültü olur diye sevmezdim şimdi ise o seslere o kadar ihtiyacım var ki benim..Derdimi kimse anlamıyor.
Sınıf öğretmenimi çok seviyordum sene başında,karakteri iyi bir adam onu abim gibi görüyordum diyebilirim.İlk zamanlar sürekli beni dinlerdi.Ama artık o da benden bıktı..Derslerde sürekli başkalarıyla ilgileniyor.Kesinlikle kıskanmıyorum ama şu hayatta birinin beni anladığını hissettim,şimdi ise öyle değil.Derse katılmak istemiyorum.Benim psikolojisi bozulmuş birisi olduğumu düşünüyor bence.
Kendimi sevmiyorum fiziksel olarak..Dişlerim yamuk bu en nefret ettiğim özelliğim.Diş teli takılacak yakında ve ben daha da çirkin olacağım eminim.İnsanlar tatlı olduğumu söylüyorlar ama öyle değilim.Güzel giyinmeyi pek bilmem..Sınıfta herkes çok güzel giyinir gelirler ben ise normal formayla gelirim,babamın durumu iyi Allaha şükür ama ben alışverişleri hiç sevmem..Çok az eşyam vardır.Saçımla da uğraşmayı pek sevmem.Kendimi güzel bulmam hiç.
16 yaşındayım küçüğüm aslında genel olarak diğer insanlar gibi düşünen birisi değilim. Çok farklı doğrultuda, her şeyi düşünerek düşünürüm. İnsanlara normal gelen ya da herkesin düşündüğü genel şeyler bana uymaz . Ne tür düşünceler bunlar? Hemen birkaç örnek ile ifade edeyim. Mesela çoğu insan hayatı doğmak, büyümek, meslek sahibi olmak, evlenmek vb. gibi şeylerden ibaret sanar. Hatta en basit örneği; çevrenize bakın. Benim yaşıtlarımın okulunda vardır her tenefus saçma sapan hareketler yapan sevgililer (!) sonra ayrılıp bir ay sonra başkasıyla aynı şeyleri yaparlar. Bunun adına "aşk" diyip bu güzelim duyguyu kirletip, sıradanlaştırırlar. Mesela okulun bi sayfası var, orda herkes anonimden işte şu sınıftaki şu kız çok güzel sevgilisinden ayrılsın bana gelsin tarzı paylaşımlar.... hayir, bu mu yani? Ben diğer yaşıtlarım gibi düşünmüyorum ya da diğer kizlar gibi ileride ille de evlenicem yoksa evde kalırım gibi bi düşüncem de yok. Eğer bir gün aşık olursam o duyguyu tüm ilkleri ile yaşamak isterim, yaşıtlarım gibi 100. kez değil. Eğer aşık olmazsam hiç evlenmem, düşünsenize sırf evlenmiş olmak için hiç bir şekilde özel sevgi beslemediğiniz insan ile ayni yatağı paylaşıcaksınız. İşkence ve saçmalıktan başka bir şey değil. Üstelik kendinizi ve hayatınızı boş yere kısıtlamak. "Evde kalmak" terimi de bana çok saçma geliyor, sanki herkes evlenmek zorunda, sanki herkes bu yüzden doğmuş gibi. Ya da güzel yemek yapan birine "sen evde kalmazsin" demek de saçma, onunla evlenen kişi yaptığı yemekler yüzünden mi evlenicek? Evlenen kişi sevdiği için evlensin, sonra beraber yemek yapmaya çalışsınlar. Başka bi konuya gelecek olursam:
Hayat çoğu zaman bana çok anlamsiz geliyor. Düşünsenize; doğduk, yaşıyoruz, büyüyoruz, bu süreçte bir sürü arkadaşımız oluyor, hayatımıza bir sürü insan girip çıkıyor, anılar biriktiriyoruz, geleceğimiz için meslek için gece gündüz demeden çalışıyoruz ama sonucunda hepimiz ölüyoruz. Tüm bunları geçici olduğunu bilmek hayatı anlamsız gösteriyor bana. Diğer insanlar bu şekilde düşünmüyor ama. Hatta bunlari hiç düşünmeden yaşayanlar var. Düşünmek istemeyenler demiyorum bakın, böyle bi düşüncenin varlığından haberdar olmayanlar... Daha doğrusu, neyi neden yaptığını bilmeyenler. İşte bu durumda sevgi giriyor devreye. Benim için hayatı yaşamaya değer kılan tek şey. Ama etrafıma bakıyorum da, her yer savaş, töre... Sevgi kavramı yok olmuş. Herkes önüne gelene "aşığım" diyor. İnsanlar, amacı bilinmeyen bu dünyada birbirine tutunup destek olmak yerine kendi cinsini yine amacı bilinmeyen geçici dünyanın malı için öldürüyor. Sokakta mutlu bi şekilde oyun oynayan çocuğa pencereden "git evinde oyna ses yapma" diye bağıran adam, gece yarısı sokakta otopark kavgası yaparak ses yapıyor. Öyle bi boyuttayız ki, hayatı anlamlı kılan tek duygu insanlar için öyle anlam ifade etmemeye başlamış ki, bırakın insanları ve canlıları sevmeyi, insanlar sırf yine dünya malı uğruna sevmediği bölümleri okuyup, sevmediği meslekleri yapıyor. Her şey sevgisizlik kokuyor. Dünya bugün bu halde ise bu yüzdendir.Ben gezmek istiyorum, dünyayı görmek, diğer insanları tanımak, yaşam şekillerini ve kültürlerini görmek istiyorum. Kim ne koşulda yaşıyor bilmek istiyorum çünkü dünya benim gördüğümden ibaret değil. Zor durumdakilere yardım etmek istiyorum mesela, heves eden küçük çocuğa bisiklet alıp gülüşünü görmek istiyorum. İmkanım yettiği kadar bu dünyaya fayda dokunsun istiyorum. Benim için "yaşamak" bu demek mesela. Sadece yaşamak değil, yaşatmak istiyorum.Ama keşke uzun süreli durabilse bu isteğim,bazen imkansız diye düşünüyorum.
Tanımak, görmek, öğrenmek, hep birlikte yaşamak. Geçiciliğin farkında olarak sevdiklerime her fırsatta sevgimi hissettirmek. Aksi takdirde kendimi yaşamış saymam. Tek eksiğimiz sevgi, tek ihtiyacimiz olan sevgi. Düşüncelerim genel olarak çoğu insandan farklı olduğu için kalabalık içinde yalnızlık hissettiğim çok zaman oldu. Bazen bu dünyada ne işim var diye sorduğum da oldu. Etrafım havalı görünmek uğruna sevmediği bi müzik tarzını dinleyen insanlarla dolu mesela. Alın size en büyük sevgisizlik kanıtı. Bu noktaya kadar gelmiş. Yetmiyor, bir de yapmacık hareketler, yapmacık konuşma şekilleri, bir başkasının zevkine laf söyleme, küçümseme... Ne gerek var böyle şeylere? Her tür kendi içinde güzeldir. Kitap, müzik, film... Hepsi kendi içinde bölümlere ayrılır ve her biri farklı bi güzellik taşır. Neden bunları görmek yerine bi bölümü seçip diğerlerini küçümsüyor insanlar anlamış değilim.
Her neyse daha fazla konuşmayacağım. Ben de bu dünyadaki küçük insanlardan sadece biriyim ve bu sözlerim hiçbir şeyi değiştirmeyecek biliyorum. Ama bu dünyada yaşamaktan o kadar yoruldum ki.Derdimi dinleyen tek bir öğretmenim var sandım o da bıktı benden..Annem yok yanımda.Derdimi dinleyen biri de yok.Ablam kardeşim ve babam olmasa ne yapardım bilmiyorum..Ama dertlerimle onları bunaltmak istemiyorum.Derslere katılamıyorum,çirkinim,yalnızım..Sadece annemle kavuşacağım günü hayal ediyorum.Umarım çok geç olmaz umarım.
Annemi kaybettim bu sene.Akrabalarımın çoğunluğuyla aynı apartmandayız ama manevi bir bağımız yok.Ben eve geldiğim zamanlar annemin beni karşılamasını istiyorum,kapıyı anahtarla açmak istemiyorum.Sabahları annem beni kaldırsın istiyorum,alarm sesiyle uyanmak istemiyorum.
Evimiz o kadar boş geliyor ki.Annem yemek yaparken radyonun sesini açardı eskiden gürültü olur diye sevmezdim şimdi ise o seslere o kadar ihtiyacım var ki benim..Derdimi kimse anlamıyor.
Sınıf öğretmenimi çok seviyordum sene başında,karakteri iyi bir adam onu abim gibi görüyordum diyebilirim.İlk zamanlar sürekli beni dinlerdi.Ama artık o da benden bıktı..Derslerde sürekli başkalarıyla ilgileniyor.Kesinlikle kıskanmıyorum ama şu hayatta birinin beni anladığını hissettim,şimdi ise öyle değil.Derse katılmak istemiyorum.Benim psikolojisi bozulmuş birisi olduğumu düşünüyor bence.
Kendimi sevmiyorum fiziksel olarak..Dişlerim yamuk bu en nefret ettiğim özelliğim.Diş teli takılacak yakında ve ben daha da çirkin olacağım eminim.İnsanlar tatlı olduğumu söylüyorlar ama öyle değilim.Güzel giyinmeyi pek bilmem..Sınıfta herkes çok güzel giyinir gelirler ben ise normal formayla gelirim,babamın durumu iyi Allaha şükür ama ben alışverişleri hiç sevmem..Çok az eşyam vardır.Saçımla da uğraşmayı pek sevmem.Kendimi güzel bulmam hiç.
16 yaşındayım küçüğüm aslında genel olarak diğer insanlar gibi düşünen birisi değilim. Çok farklı doğrultuda, her şeyi düşünerek düşünürüm. İnsanlara normal gelen ya da herkesin düşündüğü genel şeyler bana uymaz . Ne tür düşünceler bunlar? Hemen birkaç örnek ile ifade edeyim. Mesela çoğu insan hayatı doğmak, büyümek, meslek sahibi olmak, evlenmek vb. gibi şeylerden ibaret sanar. Hatta en basit örneği; çevrenize bakın. Benim yaşıtlarımın okulunda vardır her tenefus saçma sapan hareketler yapan sevgililer (!) sonra ayrılıp bir ay sonra başkasıyla aynı şeyleri yaparlar. Bunun adına "aşk" diyip bu güzelim duyguyu kirletip, sıradanlaştırırlar. Mesela okulun bi sayfası var, orda herkes anonimden işte şu sınıftaki şu kız çok güzel sevgilisinden ayrılsın bana gelsin tarzı paylaşımlar.... hayir, bu mu yani? Ben diğer yaşıtlarım gibi düşünmüyorum ya da diğer kizlar gibi ileride ille de evlenicem yoksa evde kalırım gibi bi düşüncem de yok. Eğer bir gün aşık olursam o duyguyu tüm ilkleri ile yaşamak isterim, yaşıtlarım gibi 100. kez değil. Eğer aşık olmazsam hiç evlenmem, düşünsenize sırf evlenmiş olmak için hiç bir şekilde özel sevgi beslemediğiniz insan ile ayni yatağı paylaşıcaksınız. İşkence ve saçmalıktan başka bir şey değil. Üstelik kendinizi ve hayatınızı boş yere kısıtlamak. "Evde kalmak" terimi de bana çok saçma geliyor, sanki herkes evlenmek zorunda, sanki herkes bu yüzden doğmuş gibi. Ya da güzel yemek yapan birine "sen evde kalmazsin" demek de saçma, onunla evlenen kişi yaptığı yemekler yüzünden mi evlenicek? Evlenen kişi sevdiği için evlensin, sonra beraber yemek yapmaya çalışsınlar. Başka bi konuya gelecek olursam:
Hayat çoğu zaman bana çok anlamsiz geliyor. Düşünsenize; doğduk, yaşıyoruz, büyüyoruz, bu süreçte bir sürü arkadaşımız oluyor, hayatımıza bir sürü insan girip çıkıyor, anılar biriktiriyoruz, geleceğimiz için meslek için gece gündüz demeden çalışıyoruz ama sonucunda hepimiz ölüyoruz. Tüm bunları geçici olduğunu bilmek hayatı anlamsız gösteriyor bana. Diğer insanlar bu şekilde düşünmüyor ama. Hatta bunlari hiç düşünmeden yaşayanlar var. Düşünmek istemeyenler demiyorum bakın, böyle bi düşüncenin varlığından haberdar olmayanlar... Daha doğrusu, neyi neden yaptığını bilmeyenler. İşte bu durumda sevgi giriyor devreye. Benim için hayatı yaşamaya değer kılan tek şey. Ama etrafıma bakıyorum da, her yer savaş, töre... Sevgi kavramı yok olmuş. Herkes önüne gelene "aşığım" diyor. İnsanlar, amacı bilinmeyen bu dünyada birbirine tutunup destek olmak yerine kendi cinsini yine amacı bilinmeyen geçici dünyanın malı için öldürüyor. Sokakta mutlu bi şekilde oyun oynayan çocuğa pencereden "git evinde oyna ses yapma" diye bağıran adam, gece yarısı sokakta otopark kavgası yaparak ses yapıyor. Öyle bi boyuttayız ki, hayatı anlamlı kılan tek duygu insanlar için öyle anlam ifade etmemeye başlamış ki, bırakın insanları ve canlıları sevmeyi, insanlar sırf yine dünya malı uğruna sevmediği bölümleri okuyup, sevmediği meslekleri yapıyor. Her şey sevgisizlik kokuyor. Dünya bugün bu halde ise bu yüzdendir.Ben gezmek istiyorum, dünyayı görmek, diğer insanları tanımak, yaşam şekillerini ve kültürlerini görmek istiyorum. Kim ne koşulda yaşıyor bilmek istiyorum çünkü dünya benim gördüğümden ibaret değil. Zor durumdakilere yardım etmek istiyorum mesela, heves eden küçük çocuğa bisiklet alıp gülüşünü görmek istiyorum. İmkanım yettiği kadar bu dünyaya fayda dokunsun istiyorum. Benim için "yaşamak" bu demek mesela. Sadece yaşamak değil, yaşatmak istiyorum.Ama keşke uzun süreli durabilse bu isteğim,bazen imkansız diye düşünüyorum.
Tanımak, görmek, öğrenmek, hep birlikte yaşamak. Geçiciliğin farkında olarak sevdiklerime her fırsatta sevgimi hissettirmek. Aksi takdirde kendimi yaşamış saymam. Tek eksiğimiz sevgi, tek ihtiyacimiz olan sevgi. Düşüncelerim genel olarak çoğu insandan farklı olduğu için kalabalık içinde yalnızlık hissettiğim çok zaman oldu. Bazen bu dünyada ne işim var diye sorduğum da oldu. Etrafım havalı görünmek uğruna sevmediği bi müzik tarzını dinleyen insanlarla dolu mesela. Alın size en büyük sevgisizlik kanıtı. Bu noktaya kadar gelmiş. Yetmiyor, bir de yapmacık hareketler, yapmacık konuşma şekilleri, bir başkasının zevkine laf söyleme, küçümseme... Ne gerek var böyle şeylere? Her tür kendi içinde güzeldir. Kitap, müzik, film... Hepsi kendi içinde bölümlere ayrılır ve her biri farklı bi güzellik taşır. Neden bunları görmek yerine bi bölümü seçip diğerlerini küçümsüyor insanlar anlamış değilim.
Her neyse daha fazla konuşmayacağım. Ben de bu dünyadaki küçük insanlardan sadece biriyim ve bu sözlerim hiçbir şeyi değiştirmeyecek biliyorum. Ama bu dünyada yaşamaktan o kadar yoruldum ki.Derdimi dinleyen tek bir öğretmenim var sandım o da bıktı benden..Annem yok yanımda.Derdimi dinleyen biri de yok.Ablam kardeşim ve babam olmasa ne yapardım bilmiyorum..Ama dertlerimle onları bunaltmak istemiyorum.Derslere katılamıyorum,çirkinim,yalnızım..Sadece annemle kavuşacağım günü hayal ediyorum.Umarım çok geç olmaz umarım.