- 7 Nisan 2023
- 1.130
- 3.660
- 25
-
- Konu Sahibi begonvil001
- #21
Gerçekten sizin için de zor anlıyorum ama göremiyorsunuz eşinizin ne kadar dağılmış olduğunu. Hala annenize napıyorsun diyip ilgilenmiyor diye dert ediyorsunuz kendinize. Adam şu an bunu dert eder mi kendine hiç. Anlayışlı olun biraz lütfen.30 yaşındayım
Geçtiğimiz hafta samimi olduğu çocukluktan beri görüştüğü arkadaşları geldi, onlarla konuşuyor işte onlara diyor,
artık zevk almıyorum hiçbirşeyden. Yaptığım işten de sıkıldım. Farklı bir alana yönelcem, tekrar üniversite sınavına gircem falan diyor. Eksik hissediyorum kendimi diyor.
Hala babasının aslında kurtulma ihtimali olduğunu ama yapamadığını söylüyor. Bunun pişmanlığını duyduğunu söylüyor. Yani Amerika ve Küba da dahil olmak üzere her yerle konuştu hepsi en fazla 20 ay yaşar dedi. Buna rağmen hala pişmanlık hissediyor.
Bu da haliyle beni yoruyor üzüyor. Akrabalarım, anne babam misafirliğe geliyor, onlarla sadece nasılsın iyimisin muhabbeti yapıyor, sonrası sus pus. Konuşmuyor eskisi gibi ilgi alaka göstermiyor. Yani benim de canım sıkılıyor buna diğer akrabalarımın da ailemin de.
Yani soyutladı kendisini tamamen ve işin garibi artık bana sormuyor, bana anlatmıyor.
Yazdıkça batıyorsunuz,adam içsel bir çöküntü yaşıyor,kendiyle doğayla uğraşıp yarasını sarmak istiyor.Siz zorla benim ailemin yanına gidelim diye tutturuyorsunuz,çok bencilce yani sonuçta onu bahane edip kendi istekleriniz doğrultusunda hareket etmesini istiyorsunuz.O kadar çok düşünceli iseniz adamın şu anki uğraşina paralel aktivite araştırıp onunla oraya gidebilirsiniz.Kendinize uzulmeyi bırakıp "gerçek" anlamda eşinize destek olun artık .......
Aslında biter siz sabırlı değilsiniz.Ocaga su koyup başında bekleseniz zaman geçmez bir türlü kaynamaz,ama başka işlerle uğraşın hemen kaynar .Empati yapın eşinizin acısını ,hayal kırıklığını kendiniz gibi hissedin,güzel uğraşlar bulun ama acısını parmakla göstermeden hayatın akışına katın ,zamanla geçer.....Ya tamam haklısınız ama benim açımdan neden düşünmüyorsunuz? Yani ne kadar sürecek ki böyle? Yani bunu anlayamıyorum ben. Evet zor bir süreçti ama yani çaresi yok ki bir gün elbet biteceğini zaten biliyordu. Tüm konuştuğu doktorlar bunu söyledi. Kendini 18 ay boyunca zaten buna hazırladı. Yani kafam allak bullak oldu gerçekten. Sanki bu buhran hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor
Sizde biraz uzak durun çok üstüne gitmeyin.Ya tamam haklısınız ama benim açımdan neden düşünmüyorsunuz? Yani ne kadar sürecek ki böyle? Yani bunu anlayamıyorum ben. Evet zor bir süreçti ama yani çaresi yok ki bir gün elbet biteceğini zaten biliyordu. Tüm konuştuğu doktorlar bunu söyledi. Kendini 18 ay boyunca zaten buna hazırladı. Yani kafam allak bullak oldu gerçekten. Sanki bu buhran hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor
Bence sizin canınız tatlı ve bencil bir karakteriniz var. Eşinize sabır diliyorum.Ya tamam haklısınız ama benim açımdan neden düşünmüyorsunuz? Yani ne kadar sürecek ki böyle? Yani bunu anlayamıyorum ben. Evet zor bir süreçti ama yani çaresi yok ki bir gün elbet biteceğini zaten biliyordu. Tüm konuştuğu doktorlar bunu söyledi. Kendini 18 ay boyunca zaten buna hazırladı. Yani kafam allak bullak oldu gerçekten. Sanki bu buhran hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor
Cok yazip sildim, zira anlayabileceginizi sanmiyorum.Teşekkür ederim cevaplarınız için. Yani doğrusu biraz bencil davrandığını düşündüm. Ve maalesef bir kaç kez sanırım söylememem gereken şey söyledim. Dünyada tek babasını kaybeden sen değilsin gibi şeyler söyledim. Bunun üzerine ciddi olarak bir soğukluk hissetmeye başladım.
Tam da şu an acısını yaşamaya ihtiyacı var bence . Bazen insan dibi gordukten sonra yüzeye çıkabilir. Gerçekçi olmak farklı acısını hafife almak farklı . Eşiniz sizin hakkınızda böyle düşünüyor. Anlattıklarınizdan bunu anladım. Eğer gerçekten destek olmak istiyorsanız saygi duymalisiniz isteklerine. Profesyonel yardım almasını onerebilirsiniz mesela . Babam da kanserdi ölüm yaşamadık ama hastalık süreci bile çok zordu .Yani sağolun herkes fikrini söylemiş ama sanırım ben bu konularda biraz gerçekçiyim galiba. Herşeye rağmen hayat devam ediyor düşüncesindeyim.
Ben unutması için elimden geleni yapıyorum. Mesela memleketine gitmek istiyor, babasının mezarına sık sık gitmek istiyor. Ben gitmek istemiyorum, unutsun hatırlayıp durmasın diye boşver gitmeyelim diyorum. Yani sürekli gidiyor acısı tazeleniyor
Yani sağolun herkes fikrini söylemiş ama sanırım ben bu konularda biraz gerçekçiyim galiba. Herşeye rağmen hayat devam ediyor düşüncesindeyim.
Ben unutması için elimden geleni yapıyorum. Mesela memleketine gitmek istiyor, babasının mezarına sık sık gitmek istiyor. Ben gitmek istemiyorum, unutsun hatırlayıp durmasın diye boşver gitmeyelim diyorum. Yani sürekli gidiyor acısı tazeleniyor
Kanser bir baba ile tek başına ilgilenen bir evlat.Bravo eşinize ve başı sağ olsun.Uzun zamandır takip ediyorum burayı artık işin içinden çıkılmaz bir hale geldiği için sizlerden fikir almak istedim. Biraz uzun yazı olabilir çünkü çok doldum. En ince ayrıntısına kadar anlatmaya çalışcam lütfen ona göre cevap verin. Tarafsız gözle fikirleri görmek istiyorum.
5 yıllık bir evliliğimiz var. Severek evlendik. Eşim Bilgisayar mühendisi, Türkiye'de bilinen büyük bir şirkette yönetici olarak görev yapıyor. Yani maddi olarak durumumuz çok şükür gayet iyi. Bir gün olsun bir dediğimi iki etmemiştir. Bunları anlatıyorum ki, onu bilin ona göre cevap verin yani. Maddi olarak stres yaptıracak, sorun yaptıracak bir durumumuz yok yani.
Eşimin bana karşı da davranışları olsun, evine karşı sorumluluklarını yerine getirmesi olsun gayet iyidir. Bu zamana kadar ciddi bir kavgamız sorunumuz olmadı.
Asıl mesele şimdi başlıyor;
Eşim 3 kardeşler. 2 tane de abisi var. Eşimin babasına yaklaşık 18 ay önce kanser teşhisi konuldu. Aylarca doktor doktor gezdi, Türkiye'deki tüm büyük şehirlere götürdü, özel hastane / devlet hastanesi ne kadar hastane varsa, kimden bir tavsiye duysa gitti götürdü.
Amerika ile, Küba ile görüşmeler yaptı. Ne yazık ki hepsi aynı cevabı vermesine rağmen pes etmedi. Hep içinde bir umut vardı, iyileşecek diyordu. Kendisine yediremiyordu bu durumu.
En sonunda İzmir'de bir doktor kafasına yattı ve tedaviye orada devam ettirme kararı aldı. İzmir ile oturduğumuz şehrin arası 400 KM. Eşim her 15 günde bir babasını kemoterapi için İzmir'e götürdü, geri almaya gitti. Yeri geldi kontrolleri oldu onun için de gitti. Yani 18 aylık süreçte sanırım 170 defa gidip gelmiştir.
Bu süreçte maalesef abilerinden hiçbir destek görmedi. Defalarca abilerine söylemesine rağmen, görmeye dahi gelmediler. Maddi manevi olarak tüm yük eşimin üzerine kaldı. Yeri geldi iş yerinde toplantıları oldu, toplantısının olduğu gün babasının kemoterapi alması gerekti, özel araç tuttu, özel şoför tuttu, onunla gönderdi. Ona rağmen abileri gelmedi.
Vel hasılı eşimin babası 4 ay önce vefat etti. Eşimin babası vefat ettiğinde bende yanında değildim. Annemlere gitmiştim. Yani kayınbabam vefat ederken dahi diğer abileri yoktu. Sadece annesi ve kendisi vardı. Haberi alınca ailemle beraber bende gittim.
Üzgün ama hırslı bir eş gördüm karşımda. Tüm cenaze işlemlerini, tüm yasal işlemleri, kamu işlemlerini tek başına yaptı, kimseyi karıştırmadı.
Babası vefat ettikten sonra, eşim ciddi şekilde üzülmeye başladı. Sürekli babasını düşünüp, sürekli morali bozuk bir hale geldi. Evine karşı sorumsuzluk hissetmedim ama bu hali artık benim de canımı sıkmaya başlayınca, bir kaç kez benimle de ilgilenmesi gerektiğini söyledim.
Aldığım tepki;
Bana teselli verme. Teselliyi zaten herkes veriyor. Sen beni anla, bana destek ver gibi bir cümle kullandı. Tabi üzerine fazla gitmedim, daha sonra yine bir tartışmamız oldu. Bunun üzerine beni hiç anlamıyorsun, ne yaşadığımı, 18 ay boyunca neler çektiğimi kendin gördün ama sanki çok basitmiş gibi görüyorsun. Beni anlamanı beklemiyorum senden, çünkü benim yaşadığımı yaşamayan anlamaz gibi cümleler kullandı. En son tartışmamızda da, beni kendinden uzaklaştırıyorsun. Görmek istediğim desteği bana vermiyorsun, arkamda durmuyorsun dedi ve şuan aramız bozuk.
Eşim sessiz sakin bir insandır, herkesce fazlasıyla sevilen, saygı duyulan ve herkesle muhabbeti iyi olan bir insandır. Allah var hakkını yemeyeyim, ben arkasından bir tane kötü söz eden görmedim. Çarşıda sokakta herkes selam verir.
Ama yukarıdaki süreçlerden sonra artık kendi halinde takılan, pek kimseyle konuşmayan, kısa ve öz cevaplar veren birisi haline geldi.
Bana karşı eskisi gibi olmadığını hissetmeye başladım. Yani sanırım eşim benden soğumaya başladı.
Böyle bir süreç yaşayan, atlatan var mı? Bu süreçte ben gerçekten onun söylediği gibi destek vermemiş olabilir miyim?
Eşinizi destek almaya ikna edin. Üzüldüm onun içinUzun zamandır takip ediyorum burayı artık işin içinden çıkılmaz bir hale geldiği için sizlerden fikir almak istedim. Biraz uzun yazı olabilir çünkü çok doldum. En ince ayrıntısına kadar anlatmaya çalışcam lütfen ona göre cevap verin. Tarafsız gözle fikirleri görmek istiyorum.
5 yıllık bir evliliğimiz var. Severek evlendik. Eşim Bilgisayar mühendisi, Türkiye'de bilinen büyük bir şirkette yönetici olarak görev yapıyor. Yani maddi olarak durumumuz çok şükür gayet iyi. Bir gün olsun bir dediğimi iki etmemiştir. Bunları anlatıyorum ki, onu bilin ona göre cevap verin yani. Maddi olarak stres yaptıracak, sorun yaptıracak bir durumumuz yok yani.
Eşimin bana karşı da davranışları olsun, evine karşı sorumluluklarını yerine getirmesi olsun gayet iyidir. Bu zamana kadar ciddi bir kavgamız sorunumuz olmadı.
Asıl mesele şimdi başlıyor;
Eşim 3 kardeşler. 2 tane de abisi var. Eşimin babasına yaklaşık 18 ay önce kanser teşhisi konuldu. Aylarca doktor doktor gezdi, Türkiye'deki tüm büyük şehirlere götürdü, özel hastane / devlet hastanesi ne kadar hastane varsa, kimden bir tavsiye duysa gitti götürdü.
Amerika ile, Küba ile görüşmeler yaptı. Ne yazık ki hepsi aynı cevabı vermesine rağmen pes etmedi. Hep içinde bir umut vardı, iyileşecek diyordu. Kendisine yediremiyordu bu durumu.
En sonunda İzmir'de bir doktor kafasına yattı ve tedaviye orada devam ettirme kararı aldı. İzmir ile oturduğumuz şehrin arası 400 KM. Eşim her 15 günde bir babasını kemoterapi için İzmir'e götürdü, geri almaya gitti. Yeri geldi kontrolleri oldu onun için de gitti. Yani 18 aylık süreçte sanırım 170 defa gidip gelmiştir.
Bu süreçte maalesef abilerinden hiçbir destek görmedi. Defalarca abilerine söylemesine rağmen, görmeye dahi gelmediler. Maddi manevi olarak tüm yük eşimin üzerine kaldı. Yeri geldi iş yerinde toplantıları oldu, toplantısının olduğu gün babasının kemoterapi alması gerekti, özel araç tuttu, özel şoför tuttu, onunla gönderdi. Ona rağmen abileri gelmedi.
Vel hasılı eşimin babası 4 ay önce vefat etti. Eşimin babası vefat ettiğinde bende yanında değildim. Annemlere gitmiştim. Yani kayınbabam vefat ederken dahi diğer abileri yoktu. Sadece annesi ve kendisi vardı. Haberi alınca ailemle beraber bende gittim.
Üzgün ama hırslı bir eş gördüm karşımda. Tüm cenaze işlemlerini, tüm yasal işlemleri, kamu işlemlerini tek başına yaptı, kimseyi karıştırmadı.
Babası vefat ettikten sonra, eşim ciddi şekilde üzülmeye başladı. Sürekli babasını düşünüp, sürekli morali bozuk bir hale geldi. Evine karşı sorumsuzluk hissetmedim ama bu hali artık benim de canımı sıkmaya başlayınca, bir kaç kez benimle de ilgilenmesi gerektiğini söyledim.
Aldığım tepki;
Bana teselli verme. Teselliyi zaten herkes veriyor. Sen beni anla, bana destek ver gibi bir cümle kullandı. Tabi üzerine fazla gitmedim, daha sonra yine bir tartışmamız oldu. Bunun üzerine beni hiç anlamıyorsun, ne yaşadığımı, 18 ay boyunca neler çektiğimi kendin gördün ama sanki çok basitmiş gibi görüyorsun. Beni anlamanı beklemiyorum senden, çünkü benim yaşadığımı yaşamayan anlamaz gibi cümleler kullandı. En son tartışmamızda da, beni kendinden uzaklaştırıyorsun. Görmek istediğim desteği bana vermiyorsun, arkamda durmuyorsun dedi ve şuan aramız bozuk.
Eşim sessiz sakin bir insandır, herkesce fazlasıyla sevilen, saygı duyulan ve herkesle muhabbeti iyi olan bir insandır. Allah var hakkını yemeyeyim, ben arkasından bir tane kötü söz eden görmedim. Çarşıda sokakta herkes selam verir.
Ama yukarıdaki süreçlerden sonra artık kendi halinde takılan, pek kimseyle konuşmayan, kısa ve öz cevaplar veren birisi haline geldi.
Bana karşı eskisi gibi olmadığını hissetmeye başladım. Yani sanırım eşim benden soğumaya başladı.
Böyle bir süreç yaşayan, atlatan var mı? Bu süreçte ben gerçekten onun söylediği gibi destek vermemiş olabilir miyim?
Hanımefendi, adam tabii ki babasının mezarına gidicek. Adamı bir salın Allah aşkına şaka gibi unutsun diyorsunuz, kaç yıllık baba nasıl unutulsun? hele ki gözünün önünde eriyen bir baba! Şaşkınlıkla okuyorum yazdıklarınızıYani sağolun herkes fikrini söylemiş ama sanırım ben bu konularda biraz gerçekçiyim galiba. Herşeye rağmen hayat devam ediyor düşüncesindeyim.
Ben unutması için elimden geleni yapıyorum. Mesela memleketine gitmek istiyor, babasının mezarına sık sık gitmek istiyor. Ben gitmek istemiyorum, unutsun hatırlayıp durmasın diye boşver gitmeyelim diyorum. Yani sürekli gidiyor acısı tazeleniyor
Eşinizin sizden soğuduğunu hissediyorsanız davranışlarınızı gözden geçirmelisiniz. Sizden yeterli desteği ilgiyi görmediğini düşünüyor olabilir. Her şey ile tek başına ilgilenen birisi olarak yas sürecinde sizden de destek göremezse kendini iyice yalnız hissedecek ve sizi de dışlayacak. Bu döneminde daha fazla verici ve destekleyici olmazsanız aranızda koca bir uçurum bulursunuz.Teşekkür ederim cevaplarınız için. Yani doğrusu biraz bencil davrandığını düşündüm. Ve maalesef bir kaç kez sanırım söylememem gereken şey söyledim. Dünyada tek babasını kaybeden sen değilsin gibi şeyler söyledim. Bunun üzerine ciddi olarak bir soğukluk hissetmeye başladım. Eskiden derdini sorununu bana anlatırdı. Özledim babamı falan derdi. Şimdi bana hiçbirşey söylemiyor. Canı sıkkın olduğunda geçiyor çalışma odasına kendince orada çalışmalar yapıyor. Yani bilmiyorum ne zaman geçecek bu durum
Kanser bir baba ile tek başına ilgilenen bir evlat.Bravo eşinize ve başı sağ olsun.
Elbette sizin de beklentileriniz var eşden.Ancak şu zamanda biraz kendinizi geri plana atıp eşe destek olmayı ona şikayet etmeyi bırakmanız gerekir diye düşünüyorum.Hatta maddi imkanızı var anladığı kadarı ile siz önce bir uzmandan yardım alın bu dönemde eşe nasıl destek olurum nasıl konuşmam gerekir onunla diye.Bunu yapmanız gerekiyor gördüğüm kadarı ile.Yoksa güzel giden evliliğiniz zarar görecek.Dr zaten arkadan gerekirse eşide isteyebilir görüşmek için.Ama önce siz gidin.Önerim bu..
Bu arada babayı kaybetmiş bir insana ...dünyada babasını kaybeden tek insan sen değilsin...demek kadar acımasız bir cümle olamaz.Sizin aslında gerçekten uzman desteğine ihtiyacınız var.Eşinizi kaybediyorsunuz dikkat edin ..
Ayrıca etrafımda çok yakınlarını kaybeden arkadaşlarım oldu.Bazı insanlar onların kayıplarını konuşmasını onlardan bahsetmesini veya mezarlarına gitmesini doğru bulmazlardı.Sanki unutması için bunun doğru olduğunu düşünürlerdi.Uzman dr arkadaşım bir gün bırakın acısını yaşasın gitmek istiyorsa gitsin konuşmak istiyorsa konuşsun bu çok taze demişti.
O kadar doğru ki.Ama dediğim gibi bu doğruları sizin uzmandan duymanız gerekiyor bana göre...
Eşinizi destek almaya ikna edin. Üzüldüm onun için
Kendi babanız olmadığı için gerçekçi olmak size kolay tabi. Ailemi neden eğlendirmiyor demenizden ailenize değer verdiğiniz belliyken Eşinizin kızgınlığına çaresizliğine bu kadar duyarsız olmanız çok ilginç gerçekten.Hakikaten de eşinizin dediği çok doğru. Anlamıyorsunuz. Empati yapmayı deneyin.Yani sağolun herkes fikrini söylemiş ama sanırım ben bu konularda biraz gerçekçiyim galiba. Herşeye rağmen hayat devam ediyor düşüncesindeyim.
Ben unutması için elimden geleni yapıyorum. Mesela memleketine gitmek istiyor, babasının mezarına sık sık gitmek istiyor. Ben gitmek istemiyorum, unutsun hatırlayıp durmasın diye boşver gitmeyelim diyorum. Yani sürekli gidiyor acısı tazeleniyor