Eşimle Yaşadığımız Sorunlar

Ya siz nekadar anlayissiz ve bencil birisniz 4 ay olmus adama gel annemlere gidelim insan icine cikalim
Benimle ilgilen vs vs yani adam bir yas surecinde ve bunalimda bile olabilir sizin bu yuzunuzu gormek eminimki onu cok uzmustur adamin babasi olmus sizin evinize gelen misafirimi dert edicek isine yogunlasmasida cok normal esiniz sizden soguyup uzaklasirsa sasirmayin en zor gununde destek olmayan esi kim ne yapsin
 
Arkadaşlar üstte zaten yeterince yüzüme vuruldu bunlar. hatalı olduğumu kabul ettiğimi ve eşimle bu akşam konuşacağımı söylemiştim
Ne konuşacaksınız acaba bu akşam merak ettim. Hayır her mesajınız fiyasko da... Eşinizin başı sağ olsun Allah sabırlar versin.
Ben de karnımda evladımı kaybettim. Biri bir tek senin evladın mı öldü deseydi onu yolardım heralde. Eşinizin yerinde olsam kesinlikle boşanırdım
 
Ya elimden geldiğince olmaya çalışıyorum ama o farklı şekilde atlatmak istiyor. Gidip dağ bayır gezmek istiyor, oralarda oturup kafa dinlemek istiyor. Ben gel aileme gidelim diyorum, kardeşlerime gidelim diyorum, bir hafta 10 gün izin al gidelim diyorum. Ben zaten insanlardan kaçıyorum sen beni insanların yanına sokmaya çalışıyorsun diyor.

Ben iyileşmesini süreci atlatmasını beklerken o tamamen içine kapanıyor. Gitmiş fotoğraf makinesi almış, gidiyor doğayı, kuş böcekleri çekiyor.

Instagram falan öyle yoğun kullanan birisi değildi, şimdi böyle hani şiir sayfaları falan var ya oraları takip etmeye başladı, oralardaki şiirleri sözleri okuyor. Kendi çektiği fotoğrafları paylaşıyor. Yani tamamen kendi kabuğuna çekildi şuan.
Sizce eşiniz yas sürecini sizin ailenizi, kardeşlerinizi gezerek mi daha rahat atlatacak? Bu daha çok sizin işinize yarar çünkü. Adamın yas sürecini yaşamasına izin verin! Zaten kendi işinin yoğunluğu yüzünden sürekli ertelemiş o ilk etapta yaşaması gereken süreci. Sizde yok babası ölen sadece sen misin, yok hadi izin al ailemin yanına gidelim diyorsunuz. Adamın yalnız kalmaya, kafa dinlemeye belki de hüngür hüngür ağlayıp içini boşaltmaya ihtiyacı var. İnsanların arasına karışıp babası hakkında konuşulmasını dinleyip daha da yaralarını kapatmaya değil.
Sizin bu aşamada sadece her zaman yanında olduğunuzu hissettirmeniz gerek. Gerekirse terapiye yönlendirmeniz gerek. Ne güzel adam doğa ile baş başa kalarak rahatlamaya çalışıyor, onun terapisi de o demek ki, öyle rahatlıyor adam destek olsanıza. Hadi hayatım kamp yapmaya gidelim, hem kafamız rahatlar hem dertleşiriz konuşuruz bol bol demek çok mu zor?
Evet bencilsiniz. Bunları eşim bana yapsa bencilliği yüzünden evliligimi tekrar gözden geçirirdim.
 
Uzun zamandır takip ediyorum burayı artık işin içinden çıkılmaz bir hale geldiği için sizlerden fikir almak istedim. Biraz uzun yazı olabilir çünkü çok doldum. En ince ayrıntısına kadar anlatmaya çalışcam lütfen ona göre cevap verin. Tarafsız gözle fikirleri görmek istiyorum.

5 yıllık bir evliliğimiz var. Severek evlendik. Eşim Bilgisayar mühendisi, Türkiye'de bilinen büyük bir şirkette yönetici olarak görev yapıyor. Yani maddi olarak durumumuz çok şükür gayet iyi. Bir gün olsun bir dediğimi iki etmemiştir. Bunları anlatıyorum ki, onu bilin ona göre cevap verin yani. Maddi olarak stres yaptıracak, sorun yaptıracak bir durumumuz yok yani.

Eşimin bana karşı da davranışları olsun, evine karşı sorumluluklarını yerine getirmesi olsun gayet iyidir. Bu zamana kadar ciddi bir kavgamız sorunumuz olmadı.

Asıl mesele şimdi başlıyor;

Eşim 3 kardeşler. 2 tane de abisi var. Eşimin babasına yaklaşık 18 ay önce kanser teşhisi konuldu. Aylarca doktor doktor gezdi, Türkiye'deki tüm büyük şehirlere götürdü, özel hastane / devlet hastanesi ne kadar hastane varsa, kimden bir tavsiye duysa gitti götürdü.

Amerika ile, Küba ile görüşmeler yaptı. Ne yazık ki hepsi aynı cevabı vermesine rağmen pes etmedi. Hep içinde bir umut vardı, iyileşecek diyordu. Kendisine yediremiyordu bu durumu.

En sonunda İzmir'de bir doktor kafasına yattı ve tedaviye orada devam ettirme kararı aldı. İzmir ile oturduğumuz şehrin arası 400 KM. Eşim her 15 günde bir babasını kemoterapi için İzmir'e götürdü, geri almaya gitti. Yeri geldi kontrolleri oldu onun için de gitti. Yani 18 aylık süreçte sanırım 170 defa gidip gelmiştir.

Bu süreçte maalesef abilerinden hiçbir destek görmedi. Defalarca abilerine söylemesine rağmen, görmeye dahi gelmediler. Maddi manevi olarak tüm yük eşimin üzerine kaldı. Yeri geldi iş yerinde toplantıları oldu, toplantısının olduğu gün babasının kemoterapi alması gerekti, özel araç tuttu, özel şoför tuttu, onunla gönderdi. Ona rağmen abileri gelmedi.


Vel hasılı eşimin babası 4 ay önce vefat etti. Eşimin babası vefat ettiğinde bende yanında değildim. Annemlere gitmiştim. Yani kayınbabam vefat ederken dahi diğer abileri yoktu. Sadece annesi ve kendisi vardı. Haberi alınca ailemle beraber bende gittim.

Üzgün ama hırslı bir eş gördüm karşımda. Tüm cenaze işlemlerini, tüm yasal işlemleri, kamu işlemlerini tek başına yaptı, kimseyi karıştırmadı.

Babası vefat ettikten sonra, eşim ciddi şekilde üzülmeye başladı. Sürekli babasını düşünüp, sürekli morali bozuk bir hale geldi. Evine karşı sorumsuzluk hissetmedim ama bu hali artık benim de canımı sıkmaya başlayınca, bir kaç kez benimle de ilgilenmesi gerektiğini söyledim.

Aldığım tepki;

Bana teselli verme. Teselliyi zaten herkes veriyor. Sen beni anla, bana destek ver gibi bir cümle kullandı. Tabi üzerine fazla gitmedim, daha sonra yine bir tartışmamız oldu. Bunun üzerine beni hiç anlamıyorsun, ne yaşadığımı, 18 ay boyunca neler çektiğimi kendin gördün ama sanki çok basitmiş gibi görüyorsun. Beni anlamanı beklemiyorum senden, çünkü benim yaşadığımı yaşamayan anlamaz gibi cümleler kullandı. En son tartışmamızda da, beni kendinden uzaklaştırıyorsun. Görmek istediğim desteği bana vermiyorsun, arkamda durmuyorsun dedi ve şuan aramız bozuk.

Eşim sessiz sakin bir insandır, herkesce fazlasıyla sevilen, saygı duyulan ve herkesle muhabbeti iyi olan bir insandır. Allah var hakkını yemeyeyim, ben arkasından bir tane kötü söz eden görmedim. Çarşıda sokakta herkes selam verir.

Ama yukarıdaki süreçlerden sonra artık kendi halinde takılan, pek kimseyle konuşmayan, kısa ve öz cevaplar veren birisi haline geldi.

Bana karşı eskisi gibi olmadığını hissetmeye başladım. Yani sanırım eşim benden soğumaya başladı.

Böyle bir süreç yaşayan, atlatan var mı? Bu süreçte ben gerçekten onun söylediği gibi destek vermemiş olabilir miyim?
Eşiniz kendisini çok net ve basit ifade etmiş beni anla demiş. Babam öldugunde dünya dursun istedim. Kimse gülmesin kimse konuşmasın kimse babasına baba demesin istedim. Ne demek ya benim babam ölmus sen babana baba diyebiliyorsun diye herkese herşeye kin öfke vardı içimde. Ama alışıyor insan. Ya i bir günde değil bir ayda değil benim babamın ölumunu kabullenisim 1 yıl aldı onda da annemi kaybettim annemin kaybını 13 yıldır hala kabullenemedim.
 
Siz ailenizin yanında baba derken kardeslerin abla abi derken eşinizi bir kez daha dibe vurmak istiyorsunuz heralde.
Ya elimden geldiğince olmaya çalışıyorum ama o farklı şekilde atlatmak istiyor. Gidip dağ bayır gezmek istiyor, oralarda oturup kafa dinlemek istiyor. Ben gel aileme gidelim diyorum, kardeşlerime gidelim diyorum, bir hafta 10 gün izin al gidelim diyorum. Ben zaten insanlardan kaçıyorum sen beni insanların yanına sokmaya çalışıyorsun diyor.

Ben iyileşmesini süreci atlatmasını beklerken o tamamen içine kapanıyor. Gitmiş fotoğraf makinesi almış, gidiyor doğayı, kuş böcekleri çekiyor.

Instagram falan öyle yoğun kullanan birisi değildi, şimdi böyle hani şiir sayfaları falan var ya oraları takip etmeye başladı, oralardaki şiirleri sözleri okuyor. Kendi çektiği fotoğrafları paylaşıyor. Yani tamamen kendi kabuğuna çekildi şuan.
 
Yani sağolun herkes fikrini söylemiş ama sanırım ben bu konularda biraz gerçekçiyim galiba. Herşeye rağmen hayat devam ediyor düşüncesindeyim.

Ben unutması için elimden geleni yapıyorum. Mesela memleketine gitmek istiyor, babasının mezarına sık sık gitmek istiyor. Ben gitmek istemiyorum, unutsun hatırlayıp durmasın diye boşver gitmeyelim diyorum. Yani sürekli gidiyor acısı tazeleniyor
Berbatsiniz. O mezar insana o kadar huzur veriyor ki.bir de gercekciyim demişsiniz. Kimse unutmaz kusura bakmayın. Unuttum diyen ya yalandır ya da sevgi yoktur. Alışır ama unutmaz.
 
Eşimle konuştuk :KK43:


Yalnız kalmak istediğini söyledi :KK43:
 
Uzun zamandır takip ediyorum burayı artık işin içinden çıkılmaz bir hale geldiği için sizlerden fikir almak istedim. Biraz uzun yazı olabilir çünkü çok doldum. En ince ayrıntısına kadar anlatmaya çalışcam lütfen ona göre cevap verin. Tarafsız gözle fikirleri görmek istiyorum.

5 yıllık bir evliliğimiz var. Severek evlendik. Eşim Bilgisayar mühendisi, Türkiye'de bilinen büyük bir şirkette yönetici olarak görev yapıyor. Yani maddi olarak durumumuz çok şükür gayet iyi. Bir gün olsun bir dediğimi iki etmemiştir. Bunları anlatıyorum ki, onu bilin ona göre cevap verin yani. Maddi olarak stres yaptıracak, sorun yaptıracak bir durumumuz yok yani.

Eşimin bana karşı da davranışları olsun, evine karşı sorumluluklarını yerine getirmesi olsun gayet iyidir. Bu zamana kadar ciddi bir kavgamız sorunumuz olmadı.

Asıl mesele şimdi başlıyor;

Eşim 3 kardeşler. 2 tane de abisi var. Eşimin babasına yaklaşık 18 ay önce kanser teşhisi konuldu. Aylarca doktor doktor gezdi, Türkiye'deki tüm büyük şehirlere götürdü, özel hastane / devlet hastanesi ne kadar hastane varsa, kimden bir tavsiye duysa gitti götürdü.

Amerika ile, Küba ile görüşmeler yaptı. Ne yazık ki hepsi aynı cevabı vermesine rağmen pes etmedi. Hep içinde bir umut vardı, iyileşecek diyordu. Kendisine yediremiyordu bu durumu.

En sonunda İzmir'de bir doktor kafasına yattı ve tedaviye orada devam ettirme kararı aldı. İzmir ile oturduğumuz şehrin arası 400 KM. Eşim her 15 günde bir babasını kemoterapi için İzmir'e götürdü, geri almaya gitti. Yeri geldi kontrolleri oldu onun için de gitti. Yani 18 aylık süreçte sanırım 170 defa gidip gelmiştir.

Bu süreçte maalesef abilerinden hiçbir destek görmedi. Defalarca abilerine söylemesine rağmen, görmeye dahi gelmediler. Maddi manevi olarak tüm yük eşimin üzerine kaldı. Yeri geldi iş yerinde toplantıları oldu, toplantısının olduğu gün babasının kemoterapi alması gerekti, özel araç tuttu, özel şoför tuttu, onunla gönderdi. Ona rağmen abileri gelmedi.


Vel hasılı eşimin babası 4 ay önce vefat etti. Eşimin babası vefat ettiğinde bende yanında değildim. Annemlere gitmiştim. Yani kayınbabam vefat ederken dahi diğer abileri yoktu. Sadece annesi ve kendisi vardı. Haberi alınca ailemle beraber bende gittim.

Üzgün ama hırslı bir eş gördüm karşımda. Tüm cenaze işlemlerini, tüm yasal işlemleri, kamu işlemlerini tek başına yaptı, kimseyi karıştırmadı.

Babası vefat ettikten sonra, eşim ciddi şekilde üzülmeye başladı. Sürekli babasını düşünüp, sürekli morali bozuk bir hale geldi. Evine karşı sorumsuzluk hissetmedim ama bu hali artık benim de canımı sıkmaya başlayınca, bir kaç kez benimle de ilgilenmesi gerektiğini söyledim.

Aldığım tepki;

Bana teselli verme. Teselliyi zaten herkes veriyor. Sen beni anla, bana destek ver gibi bir cümle kullandı. Tabi üzerine fazla gitmedim, daha sonra yine bir tartışmamız oldu. Bunun üzerine beni hiç anlamıyorsun, ne yaşadığımı, 18 ay boyunca neler çektiğimi kendin gördün ama sanki çok basitmiş gibi görüyorsun. Beni anlamanı beklemiyorum senden, çünkü benim yaşadığımı yaşamayan anlamaz gibi cümleler kullandı. En son tartışmamızda da, beni kendinden uzaklaştırıyorsun. Görmek istediğim desteği bana vermiyorsun, arkamda durmuyorsun dedi ve şuan aramız bozuk.

Eşim sessiz sakin bir insandır, herkesce fazlasıyla sevilen, saygı duyulan ve herkesle muhabbeti iyi olan bir insandır. Allah var hakkını yemeyeyim, ben arkasından bir tane kötü söz eden görmedim. Çarşıda sokakta herkes selam verir.

Ama yukarıdaki süreçlerden sonra artık kendi halinde takılan, pek kimseyle konuşmayan, kısa ve öz cevaplar veren birisi haline geldi.

Bana karşı eskisi gibi olmadığını hissetmeye başladım. Yani sanırım eşim benden soğumaya başladı.

Böyle bir süreç yaşayan, atlatan var mı? Bu süreçte ben gerçekten onun söylediği gibi destek vermemiş olabilir miyim?

Buradaki yorumlar neticesinde eşimle konuşmaya karar verdim. Konuştuk ve eşim yalnız kalmak istediğini söyledi :KK43:
Eşine hayalhanem Mehmet Yıldız ın videolarini izletin ölüm çok acı bir gerçek. Bunu ancak yaradanı hissederek hafifletebilir ölmek yok olmak gibi değil de vefat etmek yani göç etmek 3 boyutlu evrenimizden 5 boyutlu bir evrene geçiş yapmak şeklinde anlatın. Yani biz annemizin karninda iken de dünyamız orasiydi büyüdükçe gelistikçe genişleyen evren gibi anne karni bizim dunyamizdi disaridan bir haberdik fakat günü geldi ve doğduk aslinda bu dunyaya göç etmiş olduk anne karnında yok olduk ama başka alemde var olduk. Varlık boyut degistirir asla yok olmaz bu eşinin acisini hafifletir. Mantık kuantum fizigi ile yaradana iman edince herseyi kabullenmek kolaylasiyor. Inkar isyan kabullenme tipta aşamaları budur ölümün
 
Eminim o arayıp sormayan kardeşler miras söz konusu olunca hemen gelmişlerdir. Ayrıca bir yakınım öldüğünde hayatta duymak isteyeceğim en son şey sadece senin yakının ölmüyor olurdu. Ne saçma tesellileriniz var. Eşiniz dağ bayırda Hızur buluyor çünkü insan istemiyor yanında. Ona dünya işleri şu an boş geliyor. Üstelik çok emek vermiş yaşatmak için ama siz gel anneme gidelim diyorsunuz. Ahahhaah. Yarın anne ve babanız ölünce kaynananıza gidin lütfen. Bi oturun, selam verin. Sohbet edin, susmayın. Çok ayıp çünkü. !!!
 
Yani sağolun herkes fikrini söylemiş ama sanırım ben bu konularda biraz gerçekçiyim galiba. Herşeye rağmen hayat devam ediyor düşüncesindeyim.

Ben unutması için elimden geleni yapıyorum. Mesela memleketine gitmek istiyor, babasının mezarına sık sık gitmek istiyor. Ben gitmek istemiyorum, unutsun hatırlayıp durmasın diye boşver gitmeyelim diyorum. Yani sürekli gidiyor acısı tazeleniyor
Sizin bu yaptığınız gerçekçilik değil kusura bakmayın. Tam anlamıyla bencillik.
Yakın zamanda babamı çok kötü bir kanser sürecinde kaybettim. Neredeyse eşinizin yaşadığı herşeyi yaşadım + hamile olduğumu öğrendim
Eşimin yaklaşımı bana olan desteğini arkamdan nasıl herşeyi toparladığını
Ona karşı mahcup hissettiğim eksik hissettiğim anlarda “o benim de babam nasıl böyle düşünür hissedersin” diye bana karşılık verip benden çok ailemi babamı sahiplenişini anlatsam roman olur.
Benim babam zaten ölecekti. Hepimiz zaten öleceğiz. Ama bu süreçte asıl hayatımızda kimi tutup kimi atmmız gerektiğini çok net görüyoruz.

Benim evliliğim bu süreçte çok güzel bir sınav verdi ve eşim benden 100 üzerinden 1000 aldı.
İnanın sizle empati dahi kuramayacağım bir kendi hal durumundasınız.
Eşinizin isteği yerine kalkıp bir de gel annemlere gidelim diyorsunuz, ben irrite oldum. Daha şurda kaç gün oldu aynı dönemden geçelim.

Ki herkes der benim için, ne kadar güçlü ve dirayetlisin, nasıl da ölümü kaybı güzel karşılıyorsun diye. Gerçekçilik budur. Sizinki merhametsizlik.
 
Uzun zamandır takip ediyorum burayı artık işin içinden çıkılmaz bir hale geldiği için sizlerden fikir almak istedim. Biraz uzun yazı olabilir çünkü çok doldum. En ince ayrıntısına kadar anlatmaya çalışcam lütfen ona göre cevap verin. Tarafsız gözle fikirleri görmek istiyorum.

5 yıllık bir evliliğimiz var. Severek evlendik. Eşim Bilgisayar mühendisi, Türkiye'de bilinen büyük bir şirkette yönetici olarak görev yapıyor. Yani maddi olarak durumumuz çok şükür gayet iyi. Bir gün olsun bir dediğimi iki etmemiştir. Bunları anlatıyorum ki, onu bilin ona göre cevap verin yani. Maddi olarak stres yaptıracak, sorun yaptıracak bir durumumuz yok yani.

Eşimin bana karşı da davranışları olsun, evine karşı sorumluluklarını yerine getirmesi olsun gayet iyidir. Bu zamana kadar ciddi bir kavgamız sorunumuz olmadı.

Asıl mesele şimdi başlıyor;

Eşim 3 kardeşler. 2 tane de abisi var. Eşimin babasına yaklaşık 18 ay önce kanser teşhisi konuldu. Aylarca doktor doktor gezdi, Türkiye'deki tüm büyük şehirlere götürdü, özel hastane / devlet hastanesi ne kadar hastane varsa, kimden bir tavsiye duysa gitti götürdü.

Amerika ile, Küba ile görüşmeler yaptı. Ne yazık ki hepsi aynı cevabı vermesine rağmen pes etmedi. Hep içinde bir umut vardı, iyileşecek diyordu. Kendisine yediremiyordu bu durumu.

En sonunda İzmir'de bir doktor kafasına yattı ve tedaviye orada devam ettirme kararı aldı. İzmir ile oturduğumuz şehrin arası 400 KM. Eşim her 15 günde bir babasını kemoterapi için İzmir'e götürdü, geri almaya gitti. Yeri geldi kontrolleri oldu onun için de gitti. Yani 18 aylık süreçte sanırım 170 defa gidip gelmiştir.

Bu süreçte maalesef abilerinden hiçbir destek görmedi. Defalarca abilerine söylemesine rağmen, görmeye dahi gelmediler. Maddi manevi olarak tüm yük eşimin üzerine kaldı. Yeri geldi iş yerinde toplantıları oldu, toplantısının olduğu gün babasının kemoterapi alması gerekti, özel araç tuttu, özel şoför tuttu, onunla gönderdi. Ona rağmen abileri gelmedi.


Vel hasılı eşimin babası 4 ay önce vefat etti. Eşimin babası vefat ettiğinde bende yanında değildim. Annemlere gitmiştim. Yani kayınbabam vefat ederken dahi diğer abileri yoktu. Sadece annesi ve kendisi vardı. Haberi alınca ailemle beraber bende gittim.

Üzgün ama hırslı bir eş gördüm karşımda. Tüm cenaze işlemlerini, tüm yasal işlemleri, kamu işlemlerini tek başına yaptı, kimseyi karıştırmadı.

Babası vefat ettikten sonra, eşim ciddi şekilde üzülmeye başladı. Sürekli babasını düşünüp, sürekli morali bozuk bir hale geldi. Evine karşı sorumsuzluk hissetmedim ama bu hali artık benim de canımı sıkmaya başlayınca, bir kaç kez benimle de ilgilenmesi gerektiğini söyledim.

Aldığım tepki;

Bana teselli verme. Teselliyi zaten herkes veriyor. Sen beni anla, bana destek ver gibi bir cümle kullandı. Tabi üzerine fazla gitmedim, daha sonra yine bir tartışmamız oldu. Bunun üzerine beni hiç anlamıyorsun, ne yaşadığımı, 18 ay boyunca neler çektiğimi kendin gördün ama sanki çok basitmiş gibi görüyorsun. Beni anlamanı beklemiyorum senden, çünkü benim yaşadığımı yaşamayan anlamaz gibi cümleler kullandı. En son tartışmamızda da, beni kendinden uzaklaştırıyorsun. Görmek istediğim desteği bana vermiyorsun, arkamda durmuyorsun dedi ve şuan aramız bozuk.

Eşim sessiz sakin bir insandır, herkesce fazlasıyla sevilen, saygı duyulan ve herkesle muhabbeti iyi olan bir insandır. Allah var hakkını yemeyeyim, ben arkasından bir tane kötü söz eden görmedim. Çarşıda sokakta herkes selam verir.

Ama yukarıdaki süreçlerden sonra artık kendi halinde takılan, pek kimseyle konuşmayan, kısa ve öz cevaplar veren birisi haline geldi.

Bana karşı eskisi gibi olmadığını hissetmeye başladım. Yani sanırım eşim benden soğumaya başladı.

Böyle bir süreç yaşayan, atlatan var mı? Bu süreçte ben gerçekten onun söylediği gibi destek vermemiş olabilir miyim?

Buradaki yorumlar neticesinde eşimle konuşmaya karar verdim. Konuştuk ve eşim yalnız kalmak istediğini söyledi :KK43:
Eşinizin yaşadığı süreç kolay bir süreç değil tek başına yaşamış bu süreci kemoterapi o kadar kolay bir tedavi sureci değil aynı süreçten bende geçtim insanın gözlerinin önünde acı çekmesi uğradığı değişim kolay değil keşke tedaviye cevap vere bilseydi belki bu süreç bu kadar ağır olmazdı kardeşleri yalniz bırakmış ama sizde çok fazla destek olamamissiniz anlattiklariniza bakılırsa size olan tutumunda haklı eşiniz en kötü zamanında hiç kimseden destek görmemesi gerçekten cok tuhaf
 
Yani sağolun herkes fikrini söylemiş ama sanırım ben bu konularda biraz gerçekçiyim galiba. Herşeye rağmen hayat devam ediyor düşüncesindeyim.

Ben unutması için elimden geleni yapıyorum. Mesela memleketine gitmek istiyor, babasının mezarına sık sık gitmek istiyor. Ben gitmek istemiyorum, unutsun hatırlayıp durmasın diye boşver gitmeyelim diyorum. Yani sürekli gidiyor acısı tazeleniyor
Gerçekçi değilsin, empati kuramiyorsun çünkü bencilsin
 
Ya elimden geldiğince olmaya çalışıyorum ama o farklı şekilde atlatmak istiyor. Gidip dağ bayır gezmek istiyor, oralarda oturup kafa dinlemek istiyor. Ben gel aileme gidelim diyorum, kardeşlerime gidelim diyorum, bir hafta 10 gün izin al gidelim diyorum. Ben zaten insanlardan kaçıyorum sen beni insanların yanına sokmaya çalışıyorsun diyor.

Ben iyileşmesini süreci atlatmasını beklerken o tamamen içine kapanıyor. Gitmiş fotoğraf makinesi almış, gidiyor doğayı, kuş böcekleri çekiyor.

Instagram falan öyle yoğun kullanan birisi değildi, şimdi böyle hani şiir sayfaları falan var ya oraları takip etmeye başladı, oralardaki şiirleri sözleri okuyor. Kendi çektiği fotoğrafları paylaşıyor. Yani tamamen kendi kabuğuna çekildi şuan.
Adam ne yapsın senin anneni bacını allah aşkına şaka mısınız? Kafa dinlemek istiyor, kendini doğaya vermek huzur bulmak istiyor. Yani bunda anlamayacak ne var ben de bunu anlamadım. Aileden destek yok, eş desen bir garip. Allah sabır versin ne diyim.
 
Yani sağolun herkes fikrini söylemiş ama sanırım ben bu konularda biraz gerçekçiyim galiba. Herşeye rağmen hayat devam ediyor düşüncesindeyim.

Ben unutması için elimden geleni yapıyorum. Mesela memleketine gitmek istiyor, babasının mezarına sık sık gitmek istiyor. Ben gitmek istemiyorum, unutsun hatırlayıp durmasın diye boşver gitmeyelim diyorum. Yani sürekli gidiyor acısı tazeleniyor
Ben gerçekçiyim, ben elimden geleni yapıyorum..ben ben ben ben ben ben
 
Bunu kendisine teklif ettim. Ben sorunlarımı ve içinde olduğum durumu biliyorum zaten dedi.

Psikolojik destek almaya gitsem, orada da bana teselli verecek, işte geçer bunlar alışırsın vb. şeyler söyleyecek dedi geçti.

Yani benim teselliye ihtiyacım yok, kendi başıma kafamı toparlamaya, hazmetmeye ve kabullenmeye ihtiyacım var diyor.

Yani psikolojik destek meselesini kabul ettiremedim.
Ben annemin yas sürecinde gitmiştim, uyku düzenim hiç iyi değildi ağlamaktan gerçekle hayali karıştırmaya başlamıştım, uyku düzeni için bir ilaç yazdı o beni sakinleştirdi, 3 ay kadar kullanıp sonrasında bıraktım biraz daha iyi olunca, en azından uyuyabilmiştim uzun süre sonra , eşiniz yanlış düşünüyor, mutlaka gitmeli...
 
Eşiniz kolay bir süreç yaşamamış ölüm acısı öyle kolay şekilde atlatılamaz. Bu durumda ondan ilgi beklemek bencillik olur eğer benmerkezci tutumunuza devam ederseniz geriye dönülmeyecek şekilde aranız açılır.Sadece destek olmalısınız
 
Teşekkür ederim cevaplarınız için. Yani doğrusu biraz bencil davrandığını düşündüm. Ve maalesef bir kaç kez sanırım söylememem gereken şey söyledim. Dünyada tek babasını kaybeden sen değilsin gibi şeyler söyledim. Bunun üzerine ciddi olarak bir soğukluk hissetmeye başladım. Eskiden derdini sorununu bana anlatırdı. Özledim babamı falan derdi. Şimdi bana hiçbirşey söylemiyor. Canı sıkkın olduğunda geçiyor çalışma odasına kendince orada çalışmalar yapıyor. Yani bilmiyorum ne zaman geçecek bu durum
Yani çok hatalisiniz bir senin babanmi oldu demek biri bana böyle konuşsa ömür boyu gorusmem
 
Teşekkür ederim cevaplarınız için. Yani doğrusu biraz bencil davrandığını düşündüm. Ve maalesef bir kaç kez sanırım söylememem gereken şey söyledim. Dünyada tek babasını kaybeden sen değilsin gibi şeyler söyledim. Bunun üzerine ciddi olarak bir soğukluk hissetmeye başladım. Eskiden derdini sorununu bana anlatırdı. Özledim babamı falan derdi. Şimdi bana hiçbirşey söylemiyor. Canı sıkkın olduğunda geçiyor çalışma odasına kendince orada çalışmalar yapıyor. Yani bilmiyorum ne zaman geçecek bu durum
Yanlış şeyler söyleyip daha da kırmışsınız ..belli ki babasına çok düşkünmüş,ve anlattıklarıniza göre çok hayırlı evlatmiş ..bu dönemde ilgi beklemek yerine siz destek olmalıydınız ..
 
Ya elimden geldiğince olmaya çalışıyorum ama o farklı şekilde atlatmak istiyor. Gidip dağ bayır gezmek istiyor, oralarda oturup kafa dinlemek istiyor. Ben gel aileme gidelim diyorum, kardeşlerime gidelim diyorum, bir hafta 10 gün izin al gidelim diyorum. Ben zaten insanlardan kaçıyorum sen beni insanların yanına sokmaya çalışıyorsun diyor.

Ben iyileşmesini süreci atlatmasını beklerken o tamamen içine kapanıyor. Gitmiş fotoğraf makinesi almış, gidiyor doğayı, kuş böcekleri çekiyor.

Instagram falan öyle yoğun kullanan birisi değildi, şimdi böyle hani şiir sayfaları falan var ya oraları takip etmeye başladı, oralardaki şiirleri sözleri okuyor. Kendi çektiği fotoğrafları paylaşıyor. Yani tamamen kendi kabuğuna çekildi şuan.
Ya adam ne yapsin senin ailenin yaninda ya offff icimi baydiniz adamin babasi ölmüs adami alip kendi babasinin yanina goturuyor.ne bencilsiniz ya. Bes ay once ayni senin gibi davranan cocukluk arkadasim esine ayni senin harwketlerini yapiyordu. Gul gibi cocugu delirtti. Ben uyardim ailesi uyardi ailem uyardi yapma etme bu kadar ilgi mamyagi olma surekli vicik vivik yapisma adami biraz rahat birak bogma dedik. Adam evden calisiyor isini biraksin gelsin beni niye opmuyo bana sarilsin bilmem ne.aptal saptal seyler. Cocuk on gun once tak bosanma davasini açti. Dayanamıyorum gormeye. Cok sogudum dedi. Evi arabayi herseyi kiza verdi. Yeterki bir daha karsima cikma dedi oyle biktirmis kendinden.biraz kendinize gelin ya
 
X