- 29 Mayıs 2023
- 15
- -94
- 1
- 33
- Konu Sahibi begonvil001
-
- #1
Uzun zamandır takip ediyorum burayı artık işin içinden çıkılmaz bir hale geldiği için sizlerden fikir almak istedim. Biraz uzun yazı olabilir çünkü çok doldum. En ince ayrıntısına kadar anlatmaya çalışcam lütfen ona göre cevap verin. Tarafsız gözle fikirleri görmek istiyorum.
5 yıllık bir evliliğimiz var. Severek evlendik. Eşim Bilgisayar mühendisi, Türkiye'de bilinen büyük bir şirkette yönetici olarak görev yapıyor. Yani maddi olarak durumumuz çok şükür gayet iyi. Bir gün olsun bir dediğimi iki etmemiştir. Bunları anlatıyorum ki, onu bilin ona göre cevap verin yani. Maddi olarak stres yaptıracak, sorun yaptıracak bir durumumuz yok yani.
Eşimin bana karşı da davranışları olsun, evine karşı sorumluluklarını yerine getirmesi olsun gayet iyidir. Bu zamana kadar ciddi bir kavgamız sorunumuz olmadı.
Asıl mesele şimdi başlıyor;
Eşim 3 kardeşler. 2 tane de abisi var. Eşimin babasına yaklaşık 18 ay önce kanser teşhisi konuldu. Aylarca doktor doktor gezdi, Türkiye'deki tüm büyük şehirlere götürdü, özel hastane / devlet hastanesi ne kadar hastane varsa, kimden bir tavsiye duysa gitti götürdü.
Amerika ile, Küba ile görüşmeler yaptı. Ne yazık ki hepsi aynı cevabı vermesine rağmen pes etmedi. Hep içinde bir umut vardı, iyileşecek diyordu. Kendisine yediremiyordu bu durumu.
En sonunda İzmir'de bir doktor kafasına yattı ve tedaviye orada devam ettirme kararı aldı. İzmir ile oturduğumuz şehrin arası 400 KM. Eşim her 15 günde bir babasını kemoterapi için İzmir'e götürdü, geri almaya gitti. Yeri geldi kontrolleri oldu onun için de gitti. Yani 18 aylık süreçte sanırım 170 defa gidip gelmiştir.
Bu süreçte maalesef abilerinden hiçbir destek görmedi. Defalarca abilerine söylemesine rağmen, görmeye dahi gelmediler. Maddi manevi olarak tüm yük eşimin üzerine kaldı. Yeri geldi iş yerinde toplantıları oldu, toplantısının olduğu gün babasının kemoterapi alması gerekti, özel araç tuttu, özel şoför tuttu, onunla gönderdi. Ona rağmen abileri gelmedi.
Vel hasılı eşimin babası 4 ay önce vefat etti. Eşimin babası vefat ettiğinde bende yanında değildim. Annemlere gitmiştim. Yani kayınbabam vefat ederken dahi diğer abileri yoktu. Sadece annesi ve kendisi vardı. Haberi alınca ailemle beraber bende gittim.
Üzgün ama hırslı bir eş gördüm karşımda. Tüm cenaze işlemlerini, tüm yasal işlemleri, kamu işlemlerini tek başına yaptı, kimseyi karıştırmadı.
Babası vefat ettikten sonra, eşim ciddi şekilde üzülmeye başladı. Sürekli babasını düşünüp, sürekli morali bozuk bir hale geldi. Evine karşı sorumsuzluk hissetmedim ama bu hali artık benim de canımı sıkmaya başlayınca, bir kaç kez benimle de ilgilenmesi gerektiğini söyledim.
Aldığım tepki;
Bana teselli verme. Teselliyi zaten herkes veriyor. Sen beni anla, bana destek ver gibi bir cümle kullandı. Tabi üzerine fazla gitmedim, daha sonra yine bir tartışmamız oldu. Bunun üzerine beni hiç anlamıyorsun, ne yaşadığımı, 18 ay boyunca neler çektiğimi kendin gördün ama sanki çok basitmiş gibi görüyorsun. Beni anlamanı beklemiyorum senden, çünkü benim yaşadığımı yaşamayan anlamaz gibi cümleler kullandı. En son tartışmamızda da, beni kendinden uzaklaştırıyorsun. Görmek istediğim desteği bana vermiyorsun, arkamda durmuyorsun dedi ve şuan aramız bozuk.
Eşim sessiz sakin bir insandır, herkesce fazlasıyla sevilen, saygı duyulan ve herkesle muhabbeti iyi olan bir insandır. Allah var hakkını yemeyeyim, ben arkasından bir tane kötü söz eden görmedim. Çarşıda sokakta herkes selam verir.
Ama yukarıdaki süreçlerden sonra artık kendi halinde takılan, pek kimseyle konuşmayan, kısa ve öz cevaplar veren birisi haline geldi.
Bana karşı eskisi gibi olmadığını hissetmeye başladım. Yani sanırım eşim benden soğumaya başladı.
Böyle bir süreç yaşayan, atlatan var mı? Bu süreçte ben gerçekten onun söylediği gibi destek vermemiş olabilir miyim?
ama sizinki biraz cidden bencillik hemen eski haline dönsün istiyorsunuz psikolojik maddi manevi aşırı yıpranmış bide üzerine üstlük yaralı yanı zamana biraz zaman verin kafasını dinlesin toplasın gerekirse yardım alır acısını yaşasın doya doyaUzun zamandır takip ediyorum burayı artık işin içinden çıkılmaz bir hale geldiği için sizlerden fikir almak istedim. Biraz uzun yazı olabilir çünkü çok doldum. En ince ayrıntısına kadar anlatmaya çalışcam lütfen ona göre cevap verin. Tarafsız gözle fikirleri görmek istiyorum.
5 yıllık bir evliliğimiz var. Severek evlendik. Eşim Bilgisayar mühendisi, Türkiye'de bilinen büyük bir şirkette yönetici olarak görev yapıyor. Yani maddi olarak durumumuz çok şükür gayet iyi. Bir gün olsun bir dediğimi iki etmemiştir. Bunları anlatıyorum ki, onu bilin ona göre cevap verin yani. Maddi olarak stres yaptıracak, sorun yaptıracak bir durumumuz yok yani.
Eşimin bana karşı da davranışları olsun, evine karşı sorumluluklarını yerine getirmesi olsun gayet iyidir. Bu zamana kadar ciddi bir kavgamız sorunumuz olmadı.
Asıl mesele şimdi başlıyor;
Eşim 3 kardeşler. 2 tane de abisi var. Eşimin babasına yaklaşık 18 ay önce kanser teşhisi konuldu. Aylarca doktor doktor gezdi, Türkiye'deki tüm büyük şehirlere götürdü, özel hastane / devlet hastanesi ne kadar hastane varsa, kimden bir tavsiye duysa gitti götürdü.
Amerika ile, Küba ile görüşmeler yaptı. Ne yazık ki hepsi aynı cevabı vermesine rağmen pes etmedi. Hep içinde bir umut vardı, iyileşecek diyordu. Kendisine yediremiyordu bu durumu.
En sonunda İzmir'de bir doktor kafasına yattı ve tedaviye orada devam ettirme kararı aldı. İzmir ile oturduğumuz şehrin arası 400 KM. Eşim her 15 günde bir babasını kemoterapi için İzmir'e götürdü, geri almaya gitti. Yeri geldi kontrolleri oldu onun için de gitti. Yani 18 aylık süreçte sanırım 170 defa gidip gelmiştir.
Bu süreçte maalesef abilerinden hiçbir destek görmedi. Defalarca abilerine söylemesine rağmen, görmeye dahi gelmediler. Maddi manevi olarak tüm yük eşimin üzerine kaldı. Yeri geldi iş yerinde toplantıları oldu, toplantısının olduğu gün babasının kemoterapi alması gerekti, özel araç tuttu, özel şoför tuttu, onunla gönderdi. Ona rağmen abileri gelmedi.
Vel hasılı eşimin babası 4 ay önce vefat etti. Eşimin babası vefat ettiğinde bende yanında değildim. Annemlere gitmiştim. Yani kayınbabam vefat ederken dahi diğer abileri yoktu. Sadece annesi ve kendisi vardı. Haberi alınca ailemle beraber bende gittim.
Üzgün ama hırslı bir eş gördüm karşımda. Tüm cenaze işlemlerini, tüm yasal işlemleri, kamu işlemlerini tek başına yaptı, kimseyi karıştırmadı.
Babası vefat ettikten sonra, eşim ciddi şekilde üzülmeye başladı. Sürekli babasını düşünüp, sürekli morali bozuk bir hale geldi. Evine karşı sorumsuzluk hissetmedim ama bu hali artık benim de canımı sıkmaya başlayınca, bir kaç kez benimle de ilgilenmesi gerektiğini söyledim.
Aldığım tepki;
Bana teselli verme. Teselliyi zaten herkes veriyor. Sen beni anla, bana destek ver gibi bir cümle kullandı. Tabi üzerine fazla gitmedim, daha sonra yine bir tartışmamız oldu. Bunun üzerine beni hiç anlamıyorsun, ne yaşadığımı, 18 ay boyunca neler çektiğimi kendin gördün ama sanki çok basitmiş gibi görüyorsun. Beni anlamanı beklemiyorum senden, çünkü benim yaşadığımı yaşamayan anlamaz gibi cümleler kullandı. En son tartışmamızda da, beni kendinden uzaklaştırıyorsun. Görmek istediğim desteği bana vermiyorsun, arkamda durmuyorsun dedi ve şuan aramız bozuk.
Eşim sessiz sakin bir insandır, herkesce fazlasıyla sevilen, saygı duyulan ve herkesle muhabbeti iyi olan bir insandır. Allah var hakkını yemeyeyim, ben arkasından bir tane kötü söz eden görmedim. Çarşıda sokakta herkes selam verir.
Ama yukarıdaki süreçlerden sonra artık kendi halinde takılan, pek kimseyle konuşmayan, kısa ve öz cevaplar veren birisi haline geldi.
Bana karşı eskisi gibi olmadığını hissetmeye başladım. Yani sanırım eşim benden soğumaya başladı.
Böyle bir süreç yaşayan, atlatan var mı? Bu süreçte ben gerçekten onun söylediği gibi destek vermemiş olabilir miyim?
Adam yas yasıyor birakın yas tursun. Benle de ilgilen demek de çok şımarıkça. Yas sıresi herkes icin farklidır sabretmeniz lazimdı..ozur dileyin esinizden ve yas tutmasina izin verinUzun zamandır takip ediyorum burayı artık işin içinden çıkılmaz bir hale geldiği için sizlerden fikir almak istedim. Biraz uzun yazı olabilir çünkü çok doldum. En ince ayrıntısına kadar anlatmaya çalışcam lütfen ona göre cevap verin. Tarafsız gözle fikirleri görmek istiyorum.
5 yıllık bir evliliğimiz var. Severek evlendik. Eşim Bilgisayar mühendisi, Türkiye'de bilinen büyük bir şirkette yönetici olarak görev yapıyor. Yani maddi olarak durumumuz çok şükür gayet iyi. Bir gün olsun bir dediğimi iki etmemiştir. Bunları anlatıyorum ki, onu bilin ona göre cevap verin yani. Maddi olarak stres yaptıracak, sorun yaptıracak bir durumumuz yok yani.
Eşimin bana karşı da davranışları olsun, evine karşı sorumluluklarını yerine getirmesi olsun gayet iyidir. Bu zamana kadar ciddi bir kavgamız sorunumuz olmadı.
Asıl mesele şimdi başlıyor;
Eşim 3 kardeşler. 2 tane de abisi var. Eşimin babasına yaklaşık 18 ay önce kanser teşhisi konuldu. Aylarca doktor doktor gezdi, Türkiye'deki tüm büyük şehirlere götürdü, özel hastane / devlet hastanesi ne kadar hastane varsa, kimden bir tavsiye duysa gitti götürdü.
Amerika ile, Küba ile görüşmeler yaptı. Ne yazık ki hepsi aynı cevabı vermesine rağmen pes etmedi. Hep içinde bir umut vardı, iyileşecek diyordu. Kendisine yediremiyordu bu durumu.
En sonunda İzmir'de bir doktor kafasına yattı ve tedaviye orada devam ettirme kararı aldı. İzmir ile oturduğumuz şehrin arası 400 KM. Eşim her 15 günde bir babasını kemoterapi için İzmir'e götürdü, geri almaya gitti. Yeri geldi kontrolleri oldu onun için de gitti. Yani 18 aylık süreçte sanırım 170 defa gidip gelmiştir.
Bu süreçte maalesef abilerinden hiçbir destek görmedi. Defalarca abilerine söylemesine rağmen, görmeye dahi gelmediler. Maddi manevi olarak tüm yük eşimin üzerine kaldı. Yeri geldi iş yerinde toplantıları oldu, toplantısının olduğu gün babasının kemoterapi alması gerekti, özel araç tuttu, özel şoför tuttu, onunla gönderdi. Ona rağmen abileri gelmedi.
Vel hasılı eşimin babası 4 ay önce vefat etti. Eşimin babası vefat ettiğinde bende yanında değildim. Annemlere gitmiştim. Yani kayınbabam vefat ederken dahi diğer abileri yoktu. Sadece annesi ve kendisi vardı. Haberi alınca ailemle beraber bende gittim.
Üzgün ama hırslı bir eş gördüm karşımda. Tüm cenaze işlemlerini, tüm yasal işlemleri, kamu işlemlerini tek başına yaptı, kimseyi karıştırmadı.
Babası vefat ettikten sonra, eşim ciddi şekilde üzülmeye başladı. Sürekli babasını düşünüp, sürekli morali bozuk bir hale geldi. Evine karşı sorumsuzluk hissetmedim ama bu hali artık benim de canımı sıkmaya başlayınca, bir kaç kez benimle de ilgilenmesi gerektiğini söyledim.
Aldığım tepki;
Bana teselli verme. Teselliyi zaten herkes veriyor. Sen beni anla, bana destek ver gibi bir cümle kullandı. Tabi üzerine fazla gitmedim, daha sonra yine bir tartışmamız oldu. Bunun üzerine beni hiç anlamıyorsun, ne yaşadığımı, 18 ay boyunca neler çektiğimi kendin gördün ama sanki çok basitmiş gibi görüyorsun. Beni anlamanı beklemiyorum senden, çünkü benim yaşadığımı yaşamayan anlamaz gibi cümleler kullandı. En son tartışmamızda da, beni kendinden uzaklaştırıyorsun. Görmek istediğim desteği bana vermiyorsun, arkamda durmuyorsun dedi ve şuan aramız bozuk.
Eşim sessiz sakin bir insandır, herkesce fazlasıyla sevilen, saygı duyulan ve herkesle muhabbeti iyi olan bir insandır. Allah var hakkını yemeyeyim, ben arkasından bir tane kötü söz eden görmedim. Çarşıda sokakta herkes selam verir.
Ama yukarıdaki süreçlerden sonra artık kendi halinde takılan, pek kimseyle konuşmayan, kısa ve öz cevaplar veren birisi haline geldi.
Bana karşı eskisi gibi olmadığını hissetmeye başladım. Yani sanırım eşim benden soğumaya başladı.
Böyle bir süreç yaşayan, atlatan var mı? Bu süreçte ben gerçekten onun söylediği gibi destek vermemiş olabilir miyim?
Çok ayıp etmişsiniz. Neden böyle bir cümle kurdunuz gerçektenTeşekkür ederim cevaplarınız için. Yani doğrusu biraz bencil davrandığını düşündüm. Ve maalesef bir kaç kez sanırım söylememem gereken şey söyledim. Dünyada tek babasını kaybeden sen değilsin gibi şeyler söyledim. Bunun üzerine ciddi olarak bir soğukluk hissetmeye başladım. Eskiden derdini sorununu bana anlatırdı. Özledim babamı falan derdi. Şimdi bana hiçbirşey söylemiyor. Canı sıkkın olduğunda geçiyor çalışma odasına kendince orada çalışmalar yapıyor. Yani bilmiyorum ne zaman geçecek bu durum
Kendini çalışmaya vermesi garip mi ki?Yani anlatmaya çalıştığım şeyi tam ifade edemedim galiba. Eşim çalışma hayatına devam ediyor. Eskiye oranla hatta daha fazla çalışıyor şimdi. Ona zaman ayırabiliyorken bana neden ayıramıyor buna takılıyorum. Bunu da söylediğimde, ya elin işini yapıyorum, kendi işim mi? Tabi ki çalışmam gerekiyor, bu ev nasıl dönecek gibi şeyler söyledi.
İş yoğunluğum fazla olduğu için zaten kafamı toplayamadım, üzüntümü yaşamama fırsatım olmadı, kafamda hala babamın ölümünü ben kabullenemedim çünkü bunu düşünüp kabullenecek bir fırsatım olmadı. Sende buna fırsat vermiyorsun gibi şeyler söyledi. İstersem 10-15 gün ailemin yanına gidebileceğimi, kendisinin götürebileceğini söyledi. Bunu da ben kabul etmedim.
Teşekkür ederim cevaplarınız için. Yani doğrusu biraz bencil davrandığını düşündüm. Ve maalesef bir kaç kez sanırım söylememem gereken şey söyledim. Dünyada tek babasını kaybeden sen değilsin gibi şeyler söyledim. Bunun üzerine ciddi olarak bir soğukluk hissetmeye başladım. Eskiden derdini sorununu bana anlatırdı. Özledim babamı falan derdi. Şimdi bana hiçbirşey söylemiyor. Canı sıkkın olduğunda geçiyor çalışma odasına kendince orada çalışmalar yapıyor. Yani bilmiyorum ne zaman geçecek bu durum
Benim de babam kanserden vefat etti, biz de aylarca götür getir yaptık, o dağ gibi adam son günlerinde kuş kadar kalmıştı. Benim kocam bu cümleyi kursaydı iki çocuğumun üstüne yemin ederim ki boşanırdım kendisinden. Böyle bir vicdansızlık kalpsizlik olamaz. Evine bağlı ailesine düşkün adam baba acısı yaşıyor diye söylenen lafa bak. Siz yaratanla kontrat mı yaptınız, sizin de bir gün anneniz babanız dermansız hastalığa yakalanırsa böyle rahat rahat aman bir tek benim annem babam mı ölüyor sanki der misiniz?Dünyada tek babasını kaybeden sen değilsin gibi şeyler söyledim
üzgünüm ama eşiniz haklı eşinizi anlamadığınız gibi destekte olmuyorsunuz.
kemoterapinin insanı ne hale getirdiğini biliyor musunuz? deneyimlemezsiniz inşallah ama karşınızda eridiğini ölmekte olduğunu bildiğiniz ve elinizden hiçbirşey gelmeyen bir süreç.
çaresizlik insanı öfkelide yapıyor kırgında.
üstelik aylarca süren bir mücadele içinde umut barındırsa da insan gerçekten sonucu biliyor o ruh hali başka birşey.
babam öldüğünde eşim bu cümleyi bana kursaydı asla güvenilmeyecel biri olduğunu düşünürdüm.
sevdiği insannın bile acısını küçümseyen merhametsiz biri olduğunu düşünürdüm.
şu laftan sonra eşinizin size karşı olan olumsuz düşüncelerini nasıl toparlarsınız bilemem ama toparlamanız lazım.
Siz de dahil olun aktivitelerine. Dağ bayır gezin onunla ne olacak?Ya elimden geldiğince olmaya çalışıyorum ama o farklı şekilde atlatmak istiyor. Gidip dağ bayır gezmek istiyor, oralarda oturup kafa dinlemek istiyor. Ben gel aileme gidelim diyorum, kardeşlerime gidelim diyorum, bir hafta 10 gün izin al gidelim diyorum. Ben zaten insanlardan kaçıyorum sen beni insanların yanına sokmaya çalışıyorsun diyor.
Ben iyileşmesini süreci atlatmasını beklerken o tamamen içine kapanıyor. Gitmiş fotoğraf makinesi almış, gidiyor doğayı, kuş böcekleri çekiyor.
Instagram falan öyle yoğun kullanan birisi değildi, şimdi böyle hani şiir sayfaları falan var ya oraları takip etmeye başladı, oralardaki şiirleri sözleri okuyor. Kendi çektiği fotoğrafları paylaşıyor. Yani tamamen kendi kabuğuna çekildi şuan.
30 yaşındayımSiz de dahil olun aktivitelerine. Dağ bayır gezin onunla ne olacak?
Adam babasını kaybetmiş ne yapsın sizin annenizle kardeşinizle rica ediyorum ya. Kaç yaşındasınız?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?