Anlayabiliyorum, benzer bir durumu çocuk sonrası ilk bir-bir buçuk sene boyunca yoğun yaşadım. Eşimin her şeyi batıyordu, her söylediği canımı sıkıyordu resmen kavgaya yer arar hale gelmiştim. Adam kötü bir şey söylemese de alınıyor, belki uykusuzluktan belki bebekli hayata alışmakta zorlandığımdan, hırsımı eşimden çıkarıyordum. Oysa bir o kadar da sorumluluklarının bilincinde, ev işleri ve bebek bakımını üzerime yıkmayan paylaşımcı biriydi. Ama dediğim gibi, batardı bana, o rahat uyuduğunda, bebeğim ille de beni tutturdukça uyuyan adamı da uyandırırdım "Kalk, ben uyumuyorum uyuma sen de, su getir, bez ver, mama ısıt" vb. illa uyandırırdım yani. Yine de gık demezdi.
Tabi bir süre sonra benim hareketlerim kabak tadı vermeye başladı; gerçi eşimin de kabahatli olduğu durumlar yok değildi, ama şimdi şimdi anlıyorum, yüzdeye vuracak olursam %70 ben hatalıydım. Elbette eşim de kendini geri çekmek durumunda kaldı o sıra. Neye sinirlensem, eşimden çıkardığım bir dönemdi. Ya hormonlar yüzünden, ya işte dediğim gibi bebekli hayat içinde yorulup bitap düştüğümden (Oğlum kolikti ve ağlama nöbetine çok sık girerdi, susturamazdık; ağlamaktan morarırdı, kendini sıkmaktan kabız olurdu vb. hastaneye git gel, gece-gündüz aralıksız sürekli ağlama sesine maruz kal, ne çay kahve içebil, ne adam akıllı yemek yiyip sçabil, kene gibi yapışık, ağlak bir bir buçuk sene geçirdik bebeğimle), eşim benim stres topum haline gelmişti işte özetle.
Önce karşılıklı atışmalar, sonra tartışma ve büyüyen kavgalar, ardından bozulan cinsel hayat... Sanırım rahat bi 6-7 ayı iletişimsiz, birbirimizden uzak yaşadık tam da bilemeyeceğim. Baya baya koptuğumuz bir dönemi yaşadık yani.
Sonra nasıl toparlandı, ben ağlama uluma seslerine kendimi kasmaları bıraktım, bi rahatlık geldi... Öyle de olmuyor böyle de olmuyor, karnı tok sırtı pek, ağlayası var ağlasın'a bağladım bir noktadan sonra (Psikolojik destek de aldım bunun için), bebek konusunda kendimi rahat bıraktıkça, bebeğim de düzene girmeye başladı; sonra oğlumla ilgilenirken anne-baba rollerimiz üzerinden yine bir araya gelmeye başladık. Cinsellik de kendiliğinden düzeldi vb.
Bebeğinizle uğraşırken kendinizi kasmayın, farkında olmadan strese sokmayın tüm hayatınızı etkiliyor. Olduğu kadar oluversin, yediği kadar yesin, uyuduğu kadar uyusun, ne bileyim alın yanınıza emerken birlikte uyuyun uykunuzdan vermeyin, relaks... Siz ve bebeğiniz birbirinizi ne kadar az yorarsanız o kadar düzenli gidiyor. Yoksa o stres ailedeki herkese bulaşıyor, kabak da babaların başına patlıyor. Biraz bırakıverin, her şey mükemmel olmasın... Sonra güzelce bi oturun konuşun, özrünüzü dileyin, tatlı tatlı sokulun öpün, gönlünüzden geçtiği gibi bir hediye yapın dilerseniz (Ben eşime, 3ümüzün fotoğraflarından oluşan bir aile albümü hazırlayıp hediye etmiştim, fotoğraflar, seni seviyorum-benim gibi zor biri ile baş edebildiğin için teşekkür ederim notları vb), sarılın kucaklaşın ve sıfırdan, bugünden başlayalım; bazen delirirsem de beni hoşgör, ben de alışmaya yeni halimi anlamaya çalışıyorum, seni çok seviyorum filan deyin. Toparlanamaz şeyler değil bunlar, farkındasınız ve adım atmaya hazırsınız; bu iyi bir şey.