Eşimle bir türlü çözemediğimiz sorun

şu erkeklerin arkadaşlarıyla buluşma merakına hayranım. noluyosa zırt pırt ergen gibi...
 

Adamın bağırmasını normal karşılamadık aslında. Ki bence kendini bu kadar hassas kadın olarak tanımlayan biri bağırma mevzusunu da abartmıştır ama sadece tahmin yürütmek olduğu için girmiyorum o konuya. Mesele kadının kocasına bağımlı olması.

Bayramı genelde benim ailemle geçirdik. Misafirlerimiz vardı uzaktan gelen, bayram için gelen giden falan oldukça yoğun bir bayramdı. Yemek faslımız da ağırdır bizim, hazırlığı, pişirmesi, kurması kaldırması saatler alır. Canımız çıktı, üzerimizden kamyon geçmiş gibi oldu bayram sonrası. Ama her zaman olan bir şey değil. Yakınlarımızı gördük, zaman geçirdik, gezdik tozduk. Şimdi bundan sonra kocam bana seninle oturup bi çay içemedik diye triplense hadi len ordan balkabağı der dalga geçerim. Abartsa olay tartışmaya döner. Bir haftayı 20 kişiyle bir arada geçirmişiz zaten, bilmemkaç yıldır da aynı evde yaşıyoruz kimse bir yere kaçmıyor. Bu yorgunluk sürecinden sonra insanlar kendi alanlarına çekilmek isteyebilir ki ben istiyorum şahsen. İki gün sonra da çay içip sohbet edebiliriz bence.
 
Tinlamayacann
 
Durumunuzda büyük bir problem göremiyorum. İkiniz de gerilmişsiniz anlaşılan. Bu gibi durumlarda insanların üstüne çok gitmemek gerekli. Kendiniz söylüyorsunuz böyle tartışmalardan sonra 2 saatte düzeliriz diye. Eeee, bu güzel bir şey değil mi?

Problemleri uzatmaktan ziyade ne güzel çözüyormuşsunuz.

Ayrıca eşiniz ayda 2-3 defa çıkarmış, bu gibi durumlarda erkeklerin pek üstüne gitmemek gerekli. Hemen savunmaya geçiyorlar ve bu çıkışları çoğaltmaya başlıyorlar. 2-3 tolere edilebilir bir rakam. Bırakın çıksın. Siz bu durumda bile çıkma derseniz savunması ''Zaten 2-3 defa çıkıyorum, onda da şikayet ediyorsun'' olacak ve çıkıp gidecektir.

Bence biraz abarttınız ve geçen haftanın gerginliği de üzerinizde.

Bu tarz küçük problem ve tartışmaları karşılıklı inatlaşmalarla büyütmenin değil çözmenin peşine olun
 
Kadın olmama rağmen ben daraldım eşini düşünemiyorum fazla sıkboğaz etmeyin şu adamları ya. Ve sürekli böyle konuşup trip atan bi kadınla kimse evde vakit geçirmek istemez
1. Arkadaşım şeker gibi bir insandır kimseye zararı olmaz kızdığında bile sesini yükseltmez sakin bir kızdır. +Bayram onun açısından çok kötü geçmiş resmen hizmetçilik yapmış anca ve gık dememiş. Eşi mahçup olmasın yılda bir geliyoruz diye herşeyi alttan alıyor. Ve bayramda aynı ev içinde iki yabancı gibiler oturup sohbet etmekmiş falan yok. Orada gelinlerin oturmaya kv, kp, misafir önünde sohbet etme oturma hakları yok en fazla hoşgeldin derler geçerler mutfağa çay kahve hizmetçilik yaparlar. Kız çok bunalmış ve gık demiyor sadece istiyor ki eşiyle oturup iki çift laf edelim. Ve normal zamanda üst üste dışarı çıkmayan, işleri hep yoğun olan adam arkadaşları için işlerinden feragat edip dışarı çıkıyor eşi dese ki çıkalım dolaşalım işim çok der. Bence %100 haklı. Daha denecek çok şey var da gerek yok.
 
Tepeye çıkartma konusunda hak veriyorum ben olsam o köye hizmetçiliğe gitmem mesela hiçbir zorluk beni oraya götüremez. O konuda hatalı arkadaşım yüzüne de söylüyorum. Eşim eşimdir ama bunu kim için olursa olsun yapmam benim de bir dayanma sınırım var.
 
ya normal karı koca kavgasını dahi konu olarak açıyorsunuz.
Normal mi? Bence siz normalleştiriyorsunuz. Aslında hiç olmaması gereken şeyler. Kadın hiçbir şeye gık demesin erkek ikinci defa çağırıldı diye bağırsın. O da yemek soğumasın diye çağırıyor ha kötülüğüne değil çünkü kocası soğuyan yemeği yemiyor. Yemeklerin altını kapatınca yemekler oldu ha demiş. Sofrayı hazırlayıp oturduktan sonra da (yaklaşık 5 dk sonra) sofra hazır soğumadan gel canım demiş. Soğuyan yemeği de yemeyen bir adam çünkü. Sırf adamı düşündüğünden 2. Defa çağırıyor ve karşılığında çağırdı diye azarlanıyor. Bu kadınlar kendini ne kadar küçültüyor ya ufak, normal tartışmalarmış. Hayır hiç de normal değil o herifin bir şekilde haddini bilmesi lazım karşısındaki bir hizmetçi değil. Eş'i.
 
Asıl mesele adamın arkadaşıyla dışarı çıkması değil tamam ona da içerlemiş ama ona ses etmemiş ki istememiş kız gitmesini adam da mazeretini sunmuş arkadaşımın son tatili demiş kız da tamam demiş sorun etmemiş. Asıl olay ertesi günü yok yere adamın bağırması ve bunun üzerine arayı düzeltmeye yeltenmeden dışarı çıkması. Gerçekten de yok yere bağırmış. Kızcağız yemek pişince yemek pişti diye seslenmiş, sofrayı hazırladıktan sonra da sofra hazır soğutmadan gel canım demiş normal bir şekilde. Soğutmadan gel demesinin sebebi de adam soğuyan yemeği yemiyor. Kötülüğüne çağırmamış ki asla bağırılmayı haketmiyor. Asıl mesele bu. Hiçbir kadın hizmetçi değil hem yemeğini önüne koyacak hem de ufacık şeyden dolayı azar işitecek oh ne ala valla erkek olmak varmış.
 
Benim arkadaş içerlemiş evet arkadaşıyla çıkmasına ama adam mazeretini sunmuş arkadaşımın son tatili demiş kız da uzatmamış zaten tamam o zaman demiş ve ertesi gün adam yemek zamanı bağırana kadar yağlı ballılar kızın gık dediği yok. Asıl mesele adamın bağırması. Adamın bağırmasını da sineye çekmeyip trip attığı için (haklı olarak) tekrar nispet olsun diye adam evden çıkıp gidiyor. Ben adamın bağırmasını çok anormal buldum bilmiyorum ufacık şeylerden kimsenin kimseye bağırma hakkı yok evlilikte ömür böyle geçemez çünkü. Ve kız diyor ki bu ufağa tefeğe bağırmaları bir değil iki değil birkaç defa olmuş sabrının taşıp trip atması çok normal.
 

Günün en sevdigim ani, aksam isten sonra yemegimizi yedik, çoçuk yatirdiktan sonra karsilikli çay içememiz, sohbet etmemiz. Ben bunu bir kaç gün yapamadiysam, evet bende özlerim ve isterim. Bende mi bagimliyim esime?

Hiç sanmiyorum. Böyle anlar olmaz ise, evlilik neye yarar? Beraber paylasilmali, konusulmali.

Ki senin yasadigin ile konu sahibin yasadigi yinede farkli. Sen kendi ailenin yanindaydin. Ne kadar yorulsanda, rahat bir ortamdasin. Tanidik ve sevdiklerin yanindasin. Kimse seni gözetlemiyor, sen gelinsin diye tüm isi sana devretmiyor.

Oysa konu sahibi hiç tanimadigi ortamda, rahat his etmedigi ortamda sabahtan aksama kadar dogru düzgün tanimadigi insanlara hizmet etti. Yoruldu. Tek istegi, esinin bu yaptiklarini görmesi. Karsilikli bir çay içip onu rahatlatmasi.

Ki önceki gün esi zaten arkadasinin yanina gitmis ve konu sahibi ses etmemis. Konu sahibin istegini o kadar büyük yada bagimli derecede bir istek oldugunu düsünmüyorum.

Ve bagirmanin yüksekligi önemli degil. Konu sahibi azarlanmayi hak etmiyor. O yorgunluk ile yemek yapiyor ve adam sudan sebeb ile yine disariya çikiyor. Kadina deger vermiyor.
 
aynen öyle.
 

Ben kendimi konu sahibinin eşinin, eşimi de konu sahibinin yerine koydum zaten yazarken, dikkatli okuyunuz.

Adam kadına değer vermiyorsa çay içip sohbet etmekten daha büyük dertleri vardır, yine oturmadı benim kafamda konu malesef. Değer görmediğim bir evlilikte yorgun argın kalkıp yemek yapmam ben açıkçası.

Bilmiyorum belki ben biraz rahat bir kadınım böyle durumlarda. Ortam uygunsa oturulur çay kahve bira şarap içilir sohbet edilir başbaşa, ortam uygun değilse iki taraf da istemiyorsa sorun edilmez. Ya da yemeğe çağırdım gelmedi/geç geldi kendi bilir. İster yer ister yemez çocuk değil ki elimde tabakla peşinden koşayım.
 

Trİple çözülür mü sizce bu mevzu? Eşler bazen birbirlerine ses yükseltebilir, normal bir durum bu. Bir sebebi vardır, yada canı sıkkındır sinirini en yakınından çıkarır falan. Evlilikte olur böyle şeyler. Ha diyorsanız ki bu kızın kocası ota moka her şeye bağırıyor, sürekli kızı azarlıyor o zaman da niye çekiyor bu adamı diye sorarım ben açıkçası.
 
Aynı zamanlarda evlendik 3 yıla yakındır evliler bu ota boka bağırma durumu son 1 yılda başlamış artarak devam etmiş. Biraz geçim sıkıntıları var evet bu aralar ikisi de stresli ama aynı hayatı yaşıyorlar sıkıntıysa aynı sıkıntıyı stresi kız da çekiyor öyle ota boka bağırmaya hiç gerek yok. Adam kendine çeki düzen vermezse bu sorunu çözemezlerse bence de çekmesin böyle adamı. Şimdi bir de kız şaşkın. Çoğu kadının yapmayacağı fedakârlıkları yapıyor adamı öyle her dışarı çıkmasına laf etmesi falan da yok anlayışlı davranıyor biliyor çünkü adam stresli zor zamanlar geçiriyor. Ama sen kalk aşağılandığın ikinci sınıf insan muamelesi gördüğün yere git eşin için ve orada gıkın bile çıkmasın, eve gelince de bu muameleler bana çok ters bence tepesine çıkardı kocasını. Bir insan anlayışlı olmalı evet ama tepesine çıkaracak kadar olmamalı bu yönden kızıyorum ben de arkadaşıma. Ben bu muameleyi görsem o yemeği dökerim kendin yap kendin ye der çeker giderim arkadaşlarımla gezmelere.
 

Aynı yere geldik işte. Koca bağımlısı, kocayı tepesine çıkaran hatun. Sonra beklentilerini karşılamayınca, yaptıklarının karşılığını alamayınca triplenen yine hatun. İnan bi çözüm değil bu. Çözüm adamı başının üzerinden indirmesi.
 
Zaten o da artık hazmedemiyor bu defa susup öylece unutmak istemiyorum nasıl davranmalıyım yazmış. Yani tepesine çıkarmayacakmış artık ama hadi hayırlısı.
 
Illa gelir dokunur. O zaman demek ki sen adi sere.sizmissin tekrar dokunduuna gore de gec.
 
Ben de kv gidiyorum ama sadece bulasık dizerim herkes kendş işini kendi yapsın yorgunum desin eşine söylesin az kalsınlar duygusal açıdan bakmasın olaya eşi cıkıyorsa oda keyfine baksın üstüne gittikce ters teper umursamaz olsun
 

Seni anliyorum, bende senin gibiyim. Mesela esim isinden dolayi bu son zamanlari biraz mesguldu ve ses etmedim. Yardimci oldum hatta. Sonradan tekrar rutinimize devam, çayimiza devam ettik ama :)

Sanirim sende bende degerli oldugumuzu his ediyoruz. Sorun, konu sahibi bunu his etmiyor. His etmeyincede böyle küçük seylere dahada önem veriyor. En azindan onlar ile kendini avutuyor, rahatliyordu. Eh oda olmayinca birden göz açiliyor tabi. Deger görmemesi dahada göze batiyor.

Ama yinede evlilikte ses yükselmesine karsiyim. Ha anlik yükselebilir, insan stresli olabilir fakat bunun bir özürü olmali. "Seni kirdigim için özür dilerim" cümlesi olmali ve daha dikkat edilmeli. Konu sahibi sirf yemek soguyor dedigi için adam evden çikti. Bu normal degil.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…