- 27 Mayıs 2013
- 4.845
- 8.817
- 248
Sevgili koalina, okuduklarımdan görebildiğim kadarıyla, herhangi bir yorum katmadan senin de söylediğin, ortada açık ve net olan bi cümle var: 'diğer samimi arkadaşlarına davrandığından farklı yaklaşıyor' cümlesi.
Burdan yola çıkmak lazım.
Lise arkadaşlıkları tuhaf bi şekilde, daha guncel olduğu halde üniverste arkadaşlıklarının bile önüne geçebilen garip bi güce sahiptir. Bu yüzden biraz tehlikelidir her zaman.
Yadsınamazlar, unutulmazlar, yarattıkları duygu yoğunluğu zamanla azalmaz..
Eşinin, kıza karşı yoruma açık bi zaafı olduğu görülüyor. Fakat zararsız bi zaaf.
Lisede geçen bu tarz iki kız iki erkek kanka gruplarında filan, kankasına bi dönem platonik olma durumu çok görülür. Açılamaz kızın başka bi sevgilisi varsa, sonra kalır öyle. Zaten bi dönem sonra kendisi de başkasına tutulur, o platoniklik falan kaybolur gider. Başkası sevilir, aşık olunur, sevişilir, evlenilir, ama içte minik bi zaaf kalır. Ona halk arasında 'ukte' diyoruz. Birşey hissettiğinden değil de, daha çok kişisel bi meseledir, hani çocukken isteyip de alamadığın gofret gibi. Esasen zararsızdır.
Bence, eşinin durumu bu gibi olsbilir. Fakat masumane olduğundan, bu zaafını senden saklamaya gerek görmemiş.
Aksine sen gör istemiş. Gör, kabullen, benimse.
Karıcım, zararsız bi zaafım var, vicdanen rahat olmak için bunu senin gözünün önünde yaşamak istiyorum.
Yani, legalize etmek istiyorum.
Hani, 'ben zaten seni seviyorum bak senle evlenmişim zaten, bişey olmaz' kafası.
Yani bu bi nevi tütün bağımlılığı gibi. Neyse işte.
Bence zararsız olduğunun altını çizmekte fayda var. Bırak, gözünün önünde şeffaf kalsın, senden tepki aldıkça konuyu içselleştirmesin.
Senin yanında onu övmeleri, ona yaranmaya çalışmsları falan hep legalleştirme çabası ürünü.
Dolayısıyla bunlara en doğru tepki "evet o cidden uzun dalyan gibi kız şimdi yiğidi öldürcen hakkını yemicen, bence de ne giyse oluyo' gibi onay cümleleri olacaktır.
Nacizane tavsiyemdir.
Bence bilinse de çok nadiren soğukkanlı davranan olur.
Ben çok fazla iyi niyetli davrandım ama suistimal edildi eşim tarafından.
Zamanında eski kız arkadaşı "ölümcül bir ameliyat geçireceğini" falan söylemişti eşime( o zamanlar sevgilim tabi). Bütün arkadaş çevresi de bu yönde biliyordu. Ben de salak gibi inanıp bir de üzerine ölecek diye üzülmüş ve eşime "git bir geçmiş olsun de, hastadır, moral olur ameliyat öncesi belki" demiştim. Eşim gitmemişti. Sonradan güya ameliyattan çıkmış ama sorunlar varmış, tek yaşadığı için acilen eşime ulaşmış. Eşim de erkek kuzenini alıp onlara gitmişti, benden izin alarak. Ben hala ölecek, bir şey olacak diye tedirginim insnalık namına. Oraya gittikten bir süre sonra "kimse gelmiyor, durumu iyi görünmüyor, burada kalırız biz kuzenle" yazdıktan sonra benim için bitti. Bir kaç saat sonra tamam arkadaşı geldi şimdi çıkıyoruz yazsa da uzun süre ne aradım ne sordum çünkü o an dank etti bana benim fazla tolerans gösterdiğim, onun da bunu kullandığı. Başka kız olsa hayatta göndermez, baka erkek olsa ayrıldığı insanı umursamazdı. Zaten kızın sevgilimle barışmak için numara yaptığı da çıktı ortaya. Bir şekilde "ben bu kadar geniş değilim, affet" diye beni inandırdı ve öyle devam ettik. O yüzden aslen daha da geniş bir insan olduğunu biliyordum.
yok koalina .. sen haklısın düşüncelerinde...Bu konuyu açıp açmamakta çok kararsız kaldım. Normalde aklıma gelen her şeyi çotank diye yazarım ama bu konuyu tam anlatamayacağımı düşünüyorum...yine de kolları sıvıyorum.
Baştan söyleyeyim; kız-erkek samimiyetine öyle çok anormal bakan biri değilim. ELbette enseye şaplak durumu olmayacak ama arkadaş olunabilir.
Eşimin ortaokul-lise döneminden samimi bir grubu var.2 kız 2 erkek. Tanıştım da hepsi çok iyi insanlar gibi görünüyordu.
Ancak ben içlerinden birine eşimin yaklaşımını pek beğenmiyorum. Çok sevdiğini biliyorum, iyi niyetli de bir kız ama her bahsi geçtiğinde eşimin sürekli övmesi normal gelmiyor bana.
"Çok iyi kızdır, kocası hiç yakışmıyor, evlenemeyeceğini düşündü bununla evlendi ama kim istemezdi ki, şöyle iyi niyetli, böyle aktif, şöyle uzun, böyle çatlak". Nikah günüm de pek hoş geçmedi. Gündüz fotoğraf çekimini yaptık, nikaha gittik, çıkışta da kalan çekimleri tamamlarız öyle eğlenceye gideriz diye düşündük. Fotoğraf makinesi unutulmuş meğer, biz de çekim yapılması gerekirken arkadaşları ile oturup çay içtik. gelinlikle.Annemler sürekli beni arayıp huzursuz etti, biz geldik siz nerede kaldınız vs diyerek. Her neyse sonradan çıktık oradan mekana gittik. Ben bize ayrı masa olacak zannederken bi baktım yok. Anneler babalar bizi kendi masalarına beklerken biz bu arkadaşları ile olan ufak masaya oturduk. Bu yüzden ben azar işitip durdum neden oradasınız diye...Başka şehirden akrabalarım da gelmişti ve nikah tebriği dışında ilgilenemedim. Masa masa gezelim dememe rağmen ayıp olur diye kalkmadı. Zaten arkadaşlarınlaydık neden ayıp olsun dedim ama sallamadı. Annemler beni gerdikçe ben de eşimi gerdim.
Gel zaman git zaman arada bir kere kız bizi evine davet etti, gittik oturduk vs. Ondan kısa bir süre sonra doğum yaptı. Doğuma ben gidemedim, sabah saatleri olduğu için ve o gün görümcem geleceği için.Önceden söz vermiştim ayıp olmasın diye iptal etmedim. Eşim de doğum fotoğraflarını çekeceğini söylemiş ve bana hiç söylemeden bir altın alarak gitti. Burada da sinirlendim çünkü benim bildiğim altının acelesi yok, çift olaak gidince takılır. Zaten ne takacağımızı çok önceden konuşmuş, belirlemiş, ayırmıştık. Mesele neden taktın değil de, bak ben gidiyorum, altını da alıyorum diyebilirdi. Ben de eşimden numarayı istedim ve arayacağımı, tebik edeceğimi söyledim "şimdi arama daha narkozun etkisinde" falan dedi. öylece unutuldu gitti, aramadım daha.
Eşim nişanının ve düğününün de bütün fotoğraflarını çekmişti. Hatta gelinliğinin fermuarı kapanmamış da eşim kapatmış kuaförde...Gayet mutlu, eğlenerek, işten izin alarak gitti çekimlere...Her neyse bir gün görümcemle benim eşime işimiz düştü ve bir kaç fotoğraf çekmesi gerekti. Görümcemlere gittik ama ben gittiğime gideceğime pişman oldum. Eşim sürekli görümcemle beni azarlama derdinde, ne oturuyosunuz, ne bakıyosunuz, şunu şuraya koyun, bunu buraya getirin...Benim sinirlerim tepeme çıktı, 1-2 uyardım ama yine devam etti aynı şeylere. "Sen elalemin kızının tonlarca fotoğrafını çekerken de bu kadar sinirli miydin, yoksa sinirin ablana ve karına mı sadece?" dedim. Görümcem de sordu, kim o nedir diye. Ben de bir arkadaşı vardı ya, sürekli çağırılmamasına rağmen eşim ortaya atlıyor fotoğrafları çekerim diye, gayet memnun ona karşı ama bize gelince sinirli dedim. Ben o kızdan pek hoşlanmamıştım dedi o da. Eşim de "aaa siz ikiniz de kıskanmışsınız kızı" diye bir yorumda bulundu. Ben yine sinirlendim.
Bundan bir kaç gün önce de bana whatsapptan birinin yazdığını gösterirken o kızla konuştuğunu gördüm. Son mesajı dikkatimi çekti...Normalde açıp okumam mesajları zaten sürekli konuşurlar hani ekstrem bir durum değil. Karıştırmam telefonunu ama hep ortadadır yani. Neyse o gidince baktım ki bir gün sizi çağıracağız bize, sen bize haber ver ne zaman geleceksen, hatta beni değil Koalina'yı ara, bir de ben doğurdum de falan yazmış. Kız da gülmüş vs. Şaşırdım yani, sormadım da. Bir kaç gün sonra baktığımda bütün konuşmayı silmişti. Bir kenara not ettim, ciddiye almadım.
Geçen gün de yanımda otururken "çok uykum geldi, öldüm bittim" diye yakınıyordu. Ben de harıl harıl ertesi güne etkinlik hazırlamakla, kesip yapıştırmakla meşgulüm. İstiyorsan yat dedim, gitti bilgisayarı açtı. Bu kızın videolarına falan baktı, komik anlarda beni çağırdı bak izle şunu diye, baktım yine sallamadım, hmm süpermiş diyip işime koyuldum. İşim bitince yattım, bu da telefonla oynuyor, ben de zaten düzgün uyuyamayacan briiyim, telefonun ışığı battı bana, "hani uykun vardı" dedim, "kaçtı uykum" dedi. Belki de ilgini çeken şeyler izlediğin içindir diyerek zaten bildiği şeyleri tekrar ettim.
Sonuç olarak bana sormadan, aile olmanın yapısını anlamadan kafsına göre insanları çağırıp, altın takıp, beni çekiştirmesini hoş bulmadığımı söyledim. Beni yererken o kızı övmesini, onun işini yaparken sevinçten deliye dönüp bizimkini yaparken sinir küpü olmasını da sevmediğimi bilmem kaçıncı kere belirttim. Hayatında başka samimi kız olmasa diyeceğim ki kıskancım ama gayet samimi olduğu başkaları da var ama onlara böyle yaklaşmıyor.
Haliyle uzun zamandır olanları biriktirdim ve artık ben sallamam o arkadaşını dedim.Kızın da suçu yok senin garip tavrın yüzünden, diğerlerine davrandığın gibi davransaydın en iyi arkadaşım bile olabilirdi dedim. Sen gidiyorsan tek gidersin dedim.
Bilemedim ben mi sorunluyum? Bunların batması çok mu anormal?
Sevgili koalina, okuduklarımdan görebildiğim kadarıyla, herhangi bir yorum katmadan senin de söylediğin, ortada açık ve net olan bi cümle var: 'diğer samimi arkadaşlarına davrandığından farklı yaklaşıyor' cümlesi.
Burdan yola çıkmak lazım.
Lise arkadaşlıkları tuhaf bi şekilde, daha guncel olduğu halde üniverste arkadaşlıklarının bile önüne geçebilen garip bi güce sahiptir. Bu yüzden biraz tehlikelidir her zaman.
Yadsınamazlar, unutulmazlar, yarattıkları duygu yoğunluğu zamanla azalmaz..
Eşinin, kıza karşı yoruma açık bi zaafı olduğu görülüyor. Fakat zararsız bi zaaf.
Lisede geçen bu tarz iki kız iki erkek kanka gruplarında filan, kankasına bi dönem platonik olma durumu çok görülür. Açılamaz kızın başka bi sevgilisi varsa, sonra kalır öyle. Zaten bi dönem sonra kendisi de başkasına tutulur, o platoniklik falan kaybolur gider. Başkası sevilir, aşık olunur, sevişilir, evlenilir, ama içte minik bi zaaf kalır. Ona halk arasında 'ukte' diyoruz. Birşey hissettiğinden değil de, daha çok kişisel bi meseledir, hani çocukken isteyip de alamadığın gofret gibi. Esasen zararsızdır.
Bence, eşinin durumu bu gibi olsbilir. Fakat masumane olduğundan, bu zaafını senden saklamaya gerek görmemiş.
Aksine sen gör istemiş. Gör, kabullen, benimse.
Karıcım, zararsız bi zaafım var, vicdanen rahat olmak için bunu senin gözünün önünde yaşamak istiyorum.
Yani, legalize etmek istiyorum.
Hani, 'ben zaten seni seviyorum bak senle evlenmişim zaten, bişey olmaz' kafası.
Yani bu bi nevi tütün bağımlılığı gibi. Neyse işte.
Bence zararsız olduğunun altını çizmekte fayda var. Bırak, gözünün önünde şeffaf kalsın, senden tepki aldıkça konuyu içselleştirmesin.
Senin yanında onu övmeleri, ona yaranmaya çalışmsları falan hep legalleştirme çabası ürünü.
Dolayısıyla bunlara en doğru tepki "evet o cidden uzun dalyan gibi kız şimdi yiğidi öldürcen hakkını yemicen, bence de ne giyse oluyo' gibi onay cümleleri olacaktır.
Nacizane tavsiyemdir.
evlenince benden beklediğini bulamadı ve böyle de kadınlar var gibi bir bilinçaltıyla söylüyor.
Daha da abartı bir durummuş...Dedim ya sizin gibi olmak çok zor, sağlam psikoloji ister
Ben bunu yapamadım olan bana oldu
Ama benim ki bariz aldattı.
Benim de bir kız arkadaşım var eşi kuaför.
Çocukların babası kendini yakalattığında o arkadaşımşa konuşuyordum.
Bana '' Ne var ki? takma bak evlisin en azından sokakta rahat geziyorsun. Ya dul olsan?''
Dedi
Sen olsan napardın? Dedim ben de, bana eşi ile arasında geçen bir durumu anlattı.
Eşi kuaför ve eşinin eski sevgilisi gece saat 2 de eşini aramış ve saçları ile soru sormuş
Gecenin saat 2 sinde saç için aranır mı ya hu?
Eee? dedim peki sen ne yaptın?
Kalktım kendime bir kahve aldım ve odadan çıktım rahat konuşsunlar diye
Dedi
Anlayacağın bu kız daha bir serinkanlı.
Sezgilerine güven ama mantığınla hareket et.
Olan erkeklere değil bize oluyor
Ama ne bileyim burnuma iyi kokular gelmedi.
Aşk yoksa bile, abartılı bir hayranlık var
Bunun için de seni kırması gerekmiyor
O altını çizdiğin yeri üstüne giyinme ve çıkar at lütfen..Aslında o kıza aşık olan eşim değil gruptaki diğer erkekti. Eşim de açılması yönünde onu destekleyip durmuştu ama o çocuk gariban tayfası, bu kız ise elit bir kesimden geldiğinden göze alamamış. Şimdi başkasıyla nişanlı, başka şehirde ama geldikçe sürekli görüşüyorlar. Bilemiyorum onun yanında eşim de aşık mıydı? Ama böyle şeyleri pek saklayacak biri değildir, en azından 6 yıldır bir şeyler sezerdim diye düşünüyorum. Önceden daha çok görüşüyorlardı ama böyle sözleri yoktu, iyi kızdır derdi sadece ve batmazdı. Daha çok muhabbetlerine şahit olurdum. Neden son 1 yılda?Aklıma tek gelen evlenince benden beklediğini bulamadı ve böyle de kadınlar var gibi bir bilinçaltıyla söylüyor.
Diyorum ya dışardaki farklı geliyor insana...Daha da abartı bir durummuş...
Ben o dönem tamamen saf duygularla, kimliğinden sıyırarak ölüm döşeğinde bir insan gibi bakmıştım. Öyle olmamalıymış meğer...
Ben de işte net olarak ne yapmam gerektiğini bilemiyorum aslen. Bir aldatma yahut hissettiğim duygu silsilesi yok ancak bir hayranlık var. Bunun önüne geçilmez zaten, gayet sevebilir, kardeşçe duygular besleyip hareketleri hoşuna gidebilir. Ancak içten içe kıyaslama yapması yahut benim hoşlanmadığımı bile bile hala kızla ilgili videoları, fotoğrafları göstermesi, yorumlar yapması bana dokunuyor.
Tepki versem samimiyeti azalır-bitirir eminim ama bir on yıl sonra da "hayatımda 3-5 insan vardı, senin yüzünden kimse kalmadı" der mi bilemiyorum. Gereksiz trip atmış mı olurum bilemiyorum. Belki kendi haline bıraksam zaten zamanla çoluk-çocuk derken kopacaklar.
Anladım.Aslında o kıza aşık olan eşim değil gruptaki diğer erkekti. Eşim de açılması yönünde onu destekleyip durmuştu ama o çocuk gariban tayfası, bu kız ise elit bir kesimden geldiğinden göze alamamış. Şimdi başkasıyla nişanlı, başka şehirde ama geldikçe sürekli görüşüyorlar. Bilemiyorum onun yanında eşim de aşık mıydı? Ama böyle şeyleri pek saklayacak biri değildir, en azından 6 yıldır bir şeyler sezerdim diye düşünüyorum. Önceden daha çok görüşüyorlardı ama böyle sözleri yoktu, iyi kızdır derdi sadece ve batmazdı. Daha çok muhabbetlerine şahit olurdum. Neden son 1 yılda?Aklıma tek gelen evlenince benden beklediğini bulamadı ve böyle de kadınlar var gibi bir bilinçaltıyla söylüyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?