• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eşimin Samimi Kız Arkadaşı

Yani yazdiklarindan benim hissettigim esin bu kadina ilgi duyuyor.Belkide onceleri yoktu ama son donemlerde bu duygu olusmus olabilir.Seni onun yaninda azarlamasi ve surekli onu ovmesi pekte normal degil
zaten bir kadin biseyler sezinliyorsa orda birseyler var demektir hissetmek bir kadin icin en buyuk delildir
 
Benim de 17 yıllıka arkadaşım var erkek, eşimden daha çok biliyor hayatımı. Severim de kendisini ama eşimin yanında onu övmem, her işine atlamam ne bileyim bir zaafım yoktur.
Ben hiç hoşlanmadım bu durumdan ama kızın herhangi bir falsosu olmadığına emin olduğum için önemsemedim. Gerçekten iyi niyetli. De bana "kısasın, yarım doğmuşsun" gibi espriler(!) yaparken kıza "o uzun ya ne giyse oluyor" gibi yorumları var. Ne hissettirdiğinin farkında değil ama ben cımbızla seçiyorum ve kaydediyorum her şeyi.
Valla bacım yerinde olsam giderim saçımı kan kızıla boyar, dekolteli bir şeyler giyip akşam da hadi bu akşam dışarıda yemek yiyelim hiç mecalim yok derim , şimdi biraz da senle uğraşsın dursun bakalım :KK62:
 
koalina konun dikkatimi cekti tum sayfalari okuyamadim telden hemen yazmak istedim,

kadinin tavrinda pek bi tuhaflik goremedim acikcasi,
esinle olan samimiyetlerini de eski dostlarimla iliskime benzettim,
bana uymayan biri icin kendi aralarinda arkasindan konusup ben ayrilinca da tum dusuncelerini paylasmislardi,
Bu diyalog sonrasinda ne bana yaklasimlari degisti ne de duygusal farkli birseyler hissettiklerini dusundum,
Bir sonraki iliskim icin de bir o kadar yakisiyorsunuz demislerdir ve uzme cocugu diye uyarirlar,
Yani esinin o kadini kiskandigini, hoslandigini dusunuyorsan sirf ovguye dayanarak o kadar keskin olma derim...

Aile bireylerine sert iken deger verdigmiz diger insanlara daha sabirli olmak ve tepkilerimizin daha kontrollu olmasina ozen gostermek esine ozgu bir durum degil,
Mantik hatasi gibi gozukse de cok sevdigmiz ve bizi sevdigini dusundugumuz insanlara daha agresif davranabiliyoruz, cunku nazimizin gectigni biliyoruz.

Fakat bir tanesi bile insani huylandirabilecekken hepsinin ust uste gelmesi daha da sinir bozucu, haklisin...
Ancak senin de yazdigin gibi sorun esinde,
O kadini cok sevmeni de saglayabilirdi ama sen 3.kisiymissin gibi dedikodu yaparcasina bir konusmasi cok cirkin (muhtemelen cogu tavirinda da mevcuttur) bu da surekli o kadinla kendini kiyaslamana ve ona iyisin bize degilsin seklinde dusunmene neden olabilir dogal olarak,
Ama esinin sana iyi veya kotu davranmasi baskalarina gore degisebilecek birsey degil, o yuzden kiyas yapma, o sana ve kizkardesine hataniz yokken sinirlenemez, duzgun davranmak zorunda,
ona da x kadini ornek vermek yerine bence bu netlikte konussan daha iyi olur, ben herkese boyleyim diye sivamaya calisirsa ornek verirsin belki ama ne olursa olsun zaten bu konuda onun savunmasini kabul etmeyin bence.

Nikah gunu yemek ve masa olayi ise organizasyon eksikligi ile esinin ben bilirimci dusuncesiz tavrinin birlesimi olmus,
Haklisin ama o gun agirligini koyabilirdin,
Altin olayi da benzer sekilde,
Biz cift isek cift olarak tebrige gidecegiz, senin arkadasin benim arkadasim ayrimi ve samimiyetten kaynakli basina buyruk davranmak da ne demek diye cikissaydin tekrarlamaya cekinirdi,
Senin aramayi unutman degil ayip olan, esinin ortak konularda tek basina hareket etmesi,
Ustelik kendi ayibindan kaynaklanan senin eksikligini arkadasina karsi farkindalikla seni yerercesine konusarak kapatmaya calisiyor, izin verme bence,

Konuyu kiskancliktan cikararak esinle net bir dille konus bence,
O kadina karsi birsey hissetmiyorsa dedigin her seyi histerik bi ofke patlamasi olarak algilayip umursamayabilir, cunku onun gozunde suclamanin gercekligi yoksa diger elestirilerin de o sacmaligin bir parcasi olarak gorecek.
Tum bunlara ek olarak samimiyetinden hoslanmadigni ve birikmisliklerinden ve esinin yanlis tavrindan dolayi -ceza gibi- o kadinla da aralarina mesafe koymasini istedigni soylersin, bu ayri konu.

Kadının tavırları gayet normal aslında, anormal olan eşimin bana yansıttığı tavır.
Aile bireylerine ben de sertimdir ancak eşim tam tersi etrafındaki herkese serttir. Ne düşünüyorsa onu anında söyler, bir kadına "şişmanlamışsın, bu ne hal" der rahat bir şekilde, iş yerindeki kadınlara da aynı şekilde davranır mesela. Ben sadece buna özel bir tavır sezdim ve hoş bulmadım.

Fotoğraf konusunda ise, ben fotoğrafçı değilim, bu işi bilen kendisi iken benden ışık, poz, duruş beklemesi komik ve yapamadığımız için sinirlenmesi daha da komik. Aynı şekilde düğün fotoğraflarımızı da biz kendi kendimize çektik ve daraldı, sıkıldı, sinirlendi. Oysa ki o kızın fotoğraflarını sabah çıktı, evden çıkışından başlayıp kuaför de dahil, gece eğlencesi de dahil 12 saat boyunca çekti. Bu durumda bana 3 saat katlanamaması da ayrı bir çentik oldu kafamda.
Altın olayını benim bildiğimi farketmedi o yüzden söylemedim o gün. Ben sadece sesini duyunca anladım ve söylemesini bekledim. Ertesi gün de söylemeyince sordum "beraber karar verilmesi gereken bir durum değil miydi?" diye. Ben senden saklamadım ki zaten bunu takacaktık ve boş gidemezdim dedi. Onda zaten bir boş gitmeme adeti var, oturmaya da gitsek ev hediyesi alır götürür bu sebeple "boş gidemezdim" demesini anormal bulmadım ama bana hiç söylememesini yadırgadım.

Teşekkür ediyorum ayrıca yorumun için:)
 
Benim de 17 yıllıka arkadaşım var erkek, eşimden daha çok biliyor hayatımı. Severim de kendisini ama eşimin yanında onu övmem, her işine atlamam ne bileyim bir zaafım yoktur.
Ben hiç hoşlanmadım bu durumdan ama kızın herhangi bir falsosu olmadığına emin olduğum için önemsemedim. Gerçekten iyi niyetli. De bana "kısasın, yarım doğmuşsun" gibi espriler(!) yaparken kıza "o uzun ya ne giyse oluyor" gibi yorumları var. Ne hissettirdiğinin farkında değil ama ben cımbızla seçiyorum ve kaydediyorum her şeyi.
Yok artık ..kusura bakma ama eşin çok rahatmış ...ayıp etmiş ;karşılaştırmakta neyınnesi
Boşanma sebebi yav
 
İnsanlar anne babalarını bile eşit biçimde sevemiyorlar. Ebeveynler çocukları arasında mutlaka daha çok sevdikleri oluyo ki eşinizin bir arkadaşını diğer arkadaşlardan daha çok sevmesi çok normal bir durum.
Fiziksel veya çıkarlara dayalı olmayan bir arkadaşlıkta kafalar, fikirler arkadaş olur genital organlar değil. O yüzden arkadaşın hemcinsi karşı cinsi olmaz. Eşinizin üstüne gitmeyin bence ve kendi kendinizi de üzmeyin.
Yeni tanıştığı biri olsa anlarım da çocukluk arkadaşından kıskanmanız yersiz olur ve sizi boş yere üzer hem de iki taraf da evliyken.
Benim de en iyi arkadaşım erkek-beraber doğduk büyüdük- beraber tatile gideriz hatta aynı odada kalırız hayatımızda insanlar varken hem de. Şimdiye kadar ne duygusal ne fiziksel hiçbir şey yaşanmadı iması dahi olmadı. Beni bugüne kadar onun gibi hiçbir hemcinsim anlamadı. Yeri ayrıdır ve erkek arkadaşıma da onu över dururum. Allah biliyo ne duygusal olarak "erkek" gözüyle baktım ne de bi an başka türlü düşündüm. Eşiniz de öyle görüyo olabilir. Çok fazla karşılaşılmasa da olabilen durumlar bunlar.
 
Anladım.
Aslında, ihtimaller denizini yabana atmamakla beraber, bence de altı yılda birşeyler sezinlerdin. Ona katılıyorum, ama yine de o muhabbet bi kenarda dursun diyorum. Arkadaşını desteklerken, ufak bi hoşlantı / hayranlık peydahlanmış olması ihtimali yani. Kız, arkadaşı yuzunden de olsa bi dönem hayli muhabbet konusu olmuş çünkü. Elit kesim bilmem ne, gizli paratoner gibi.
Ama o beklentisini karşılayamadın da bilinçaltı öyle söylettiriyor savını desteklemek için seni başka kadınlarla da kıyaslıyor olması lazım.
Çünkü, sebebi söylediğin şey olsa bile sadece onla kıyaslaması gene ona özel bi hayranlığa götürür konuyu, ilk ukte ihtimaline geri dönerim ben de.

"Kadın milleti işte" gibi sözleri oluyor aslen ama o arkadaşını bu beni de dahil ettiği gruptan her zaman kesinlikle ayrı tutuyor. Misal "x öyle yapmaz ya, o öyle bir kadın değil, başka kadınlar yapar belki ama o yapmaz". Doğal olarak ben sıradan, herhangi bir kadınım ama o farklı imajı var hep gözümde.
Ben böyle durumu açıklayıp hoş bulmadığımı belirtince de klasik "sevmesem, beğenmesem seninle evlenmezdim" cevabını alıyorum ama tatmin edici gelmiyor bana.
 
Bişiy diyimmi ;)bence siz erkek bayan arkadaşlığına bakışınızı değiştirin ;gerçekten ,bir bayanla erkek arkadaş kalamaz bence ,yav kalsada hepsiyle kalamaz ,muhakkak hoşlanma (sizin konunuzda olduğu gibi )olabiliyormuş demekki
 
İnsanlar anne babalarını bile eşit biçimde sevemiyorlar. Ebeveynler çocukları arasında mutlaka daha çok sevdikleri oluyo ki eşinizin bir arkadaşını diğer arkadaşlardan daha çok sevmesi çok normal bir durum.
Fiziksel veya çıkarlara dayalı olmayan bir arkadaşlıkta kafalar, fikirler arkadaş olur genital organlar değil. O yüzden arkadaşın hemcinsi karşı cinsi olmaz. Eşinizin üstüne gitmeyin bence ve kendi kendinizi de üzmeyin.
Yeni tanıştığı biri olsa anlarım da çocukluk arkadaşından kıskanmanız yersiz olur ve sizi boş yere üzer hem de iki taraf da evliyken.
Benim de en iyi arkadaşım erkek-beraber doğduk büyüdük- beraber tatile gideriz hatta aynı odada kalırız hayatımızda insanlar varken hem de. Şimdiye kadar ne duygusal ne fiziksel hiçbir şey yaşanmadı iması dahi olmadı. Beni bugüne kadar onun gibi hiçbir hemcinsim anlamadı. Yeri ayrıdır ve erkek arkadaşıma da onu över dururum. Allah biliyo ne duygusal olarak "erkek" gözüyle baktım ne de bi an başka türlü düşündüm. Eşiniz de öyle görüyo olabilir. Çok fazla karşılaşılmasa da olabilen durumlar bunlar.

Peki kendisi bunu çok normal görürken benim 17 yıllık arkadaşımın bana aşık olduğunu düşünmesi nedir?
Burada o iyi niyeti sorgularım o zaman ben.
Düğün kartımı arkadaşıma verirken bana bir kahve ısmarlamasına bile sinirlendi.
Kendisi komple arkadaşının dğünü, nişanı, doğumu her şeyindeydi ama?
 
Peki kendisi bunu çok normal görürken benim 17 yıllık arkadaşımın bana aşık olduğunu düşünmesi nedir?
Burada o iyi niyeti sorgularım o zaman ben.
Düğün kartımı arkadaşıma verirken bana bir kahve ısmarlamasına bile sinirlendi.
Kendisi komple arkadaşının dğünü, nişanı, doğumu her şeyindeydi ama?
Bu durumda üzülerek söylüyorum ki haklı olabilirsiniz. Atalarımız ne demişler: "kişi kendinden bilir işi"
 
Yapı itibariyle ben samimi olan arkadaşlarımı evlilik öncesinde bıraktım. Çünkü çok samimiydik.. Bekar olmaktan kaynaklanan dostça flörtler, karakterlerin fazlaca uyumu, muhabbetlerin daha sıkı ve derin ilerlemesi, birlikte geçirilen zamanı daha keyifli kılar çünkü..
Eşimle de bu yüzden evlendim. Ancak evlilik, alınan sorumluluklardan ötürü inanılmaz bir erozyon aynı zamanda. Yukarıda bahsedilen her şeyi; yaşanan tartışmalar, birlikte alınan sorumlulukların ağırlığı, dahil olan ailelerin getirdiği yükümlülükler nedeniyle kaybediyoruz biraz biraz. Dışarı bile çıkılsa, ertesi günün planı, yapılacak yemek, annesinin artriti, babamın seyahati vs. gibi garip ortak paydalarla oluşan muhabbetlerle dolduruyoruz.
Dolayısıyla samimi arkadaşlıklarım sürseydi, aklım karışabilirdi toyluk dönemimde. Çünkü daha fazla keyif alacaktım. ortak payda yok, paylaşılan sorumluluk yok vs. vs. Benim fikrim bu yöndeydi.. İyi de yaptığımı düşünüyorum..
Biz artık, geçmişten getirmediğimiz dostluklarla sosyalleşiyoruz..
Eskiler tatlı bir anı kaldı..
Çünkü akıl karışır.. O kişilerle ilgili değil.. Ama evliliği sıkıcı görebilir insan.. Ya da eşim neden şunun gibi değil, gibi saçmalayabilir..

Eşinizle diyaloğunuz ve seçtiğiniz kelimeler inanılmaz güzel.. Haddim değil ama içten tebrik ettim..
tavır ve üslub ile, sinirlenmeden pişirirseniz bu kelimeleri.. belki çok yol katedebilirsiniz..
Ama eşinizin bu dostlukları ya azaltması ya bırakması lazım..
İnşallah azaltarak bırakır..

Selamlar,
 
Bu konuyu açıp açmamakta çok kararsız kaldım. Normalde aklıma gelen her şeyi çotank diye yazarım ama bu konuyu tam anlatamayacağımı düşünüyorum...yine de kolları sıvıyorum.
Baştan söyleyeyim; kız-erkek samimiyetine öyle çok anormal bakan biri değilim. ELbette enseye şaplak durumu olmayacak ama arkadaş olunabilir.
Eşimin ortaokul-lise döneminden samimi bir grubu var.2 kız 2 erkek. Tanıştım da hepsi çok iyi insanlar gibi görünüyordu.
Ancak ben içlerinden birine eşimin yaklaşımını pek beğenmiyorum. Çok sevdiğini biliyorum, iyi niyetli de bir kız ama her bahsi geçtiğinde eşimin sürekli övmesi normal gelmiyor bana.
"Çok iyi kızdır, kocası hiç yakışmıyor, evlenemeyeceğini düşündü bununla evlendi ama kim istemezdi ki, şöyle iyi niyetli, böyle aktif, şöyle uzun, böyle çatlak". Nikah günüm de pek hoş geçmedi. Gündüz fotoğraf çekimini yaptık, nikaha gittik, çıkışta da kalan çekimleri tamamlarız öyle eğlenceye gideriz diye düşündük. Fotoğraf makinesi unutulmuş meğer, biz de çekim yapılması gerekirken arkadaşları ile oturup çay içtik. gelinlikle.Annemler sürekli beni arayıp huzursuz etti, biz geldik siz nerede kaldınız vs diyerek. Her neyse sonradan çıktık oradan mekana gittik. Ben bize ayrı masa olacak zannederken bi baktım yok. Anneler babalar bizi kendi masalarına beklerken biz bu arkadaşları ile olan ufak masaya oturduk. Bu yüzden ben azar işitip durdum neden oradasınız diye...Başka şehirden akrabalarım da gelmişti ve nikah tebriği dışında ilgilenemedim. Masa masa gezelim dememe rağmen ayıp olur diye kalkmadı. Zaten arkadaşlarınlaydık neden ayıp olsun dedim ama sallamadı. Annemler beni gerdikçe ben de eşimi gerdim.
Gel zaman git zaman arada bir kere kız bizi evine davet etti, gittik oturduk vs. Ondan kısa bir süre sonra doğum yaptı. Doğuma ben gidemedim, sabah saatleri olduğu için ve o gün görümcem geleceği için.Önceden söz vermiştim ayıp olmasın diye iptal etmedim. Eşim de doğum fotoğraflarını çekeceğini söylemiş ve bana hiç söylemeden bir altın alarak gitti. Burada da sinirlendim çünkü benim bildiğim altının acelesi yok, çift olaak gidince takılır. Zaten ne takacağımızı çok önceden konuşmuş, belirlemiş, ayırmıştık. Mesele neden taktın değil de, bak ben gidiyorum, altını da alıyorum diyebilirdi. Ben de eşimden numarayı istedim ve arayacağımı, tebik edeceğimi söyledim "şimdi arama daha narkozun etkisinde" falan dedi. öylece unutuldu gitti, aramadım daha.
Eşim nişanının ve düğününün de bütün fotoğraflarını çekmişti. Hatta gelinliğinin fermuarı kapanmamış da eşim kapatmış kuaförde...Gayet mutlu, eğlenerek, işten izin alarak gitti çekimlere...Her neyse bir gün görümcemle benim eşime işimiz düştü ve bir kaç fotoğraf çekmesi gerekti. Görümcemlere gittik ama ben gittiğime gideceğime pişman oldum. Eşim sürekli görümcemle beni azarlama derdinde, ne oturuyosunuz, ne bakıyosunuz, şunu şuraya koyun, bunu buraya getirin...Benim sinirlerim tepeme çıktı, 1-2 uyardım ama yine devam etti aynı şeylere. "Sen elalemin kızının tonlarca fotoğrafını çekerken de bu kadar sinirli miydin, yoksa sinirin ablana ve karına mı sadece?" dedim. Görümcem de sordu, kim o nedir diye. Ben de bir arkadaşı vardı ya, sürekli çağırılmamasına rağmen eşim ortaya atlıyor fotoğrafları çekerim diye, gayet memnun ona karşı ama bize gelince sinirli dedim. Ben o kızdan pek hoşlanmamıştım dedi o da. Eşim de "aaa siz ikiniz de kıskanmışsınız kızı" diye bir yorumda bulundu. Ben yine sinirlendim.
Bundan bir kaç gün önce de bana whatsapptan birinin yazdığını gösterirken o kızla konuştuğunu gördüm. Son mesajı dikkatimi çekti...Normalde açıp okumam mesajları zaten sürekli konuşurlar hani ekstrem bir durum değil. Karıştırmam telefonunu ama hep ortadadır yani. Neyse o gidince baktım ki bir gün sizi çağıracağız bize, sen bize haber ver ne zaman geleceksen, hatta beni değil Koalina'yı ara, bir de ben doğurdum de falan yazmış. Kız da gülmüş vs. Şaşırdım yani, sormadım da. Bir kaç gün sonra baktığımda bütün konuşmayı silmişti. Bir kenara not ettim, ciddiye almadım.
Geçen gün de yanımda otururken "çok uykum geldi, öldüm bittim" diye yakınıyordu. Ben de harıl harıl ertesi güne etkinlik hazırlamakla, kesip yapıştırmakla meşgulüm. İstiyorsan yat dedim, gitti bilgisayarı açtı. Bu kızın videolarına falan baktı, komik anlarda beni çağırdı bak izle şunu diye, baktım yine sallamadım, hmm süpermiş diyip işime koyuldum. İşim bitince yattım, bu da telefonla oynuyor, ben de zaten düzgün uyuyamayacan briiyim, telefonun ışığı battı bana, "hani uykun vardı" dedim, "kaçtı uykum" dedi. Belki de ilgini çeken şeyler izlediğin içindir diyerek zaten bildiği şeyleri tekrar ettim.

Sonuç olarak bana sormadan, aile olmanın yapısını anlamadan kafsına göre insanları çağırıp, altın takıp, beni çekiştirmesini hoş bulmadığımı söyledim. Beni yererken o kızı övmesini, onun işini yaparken sevinçten deliye dönüp bizimkini yaparken sinir küpü olmasını da sevmediğimi bilmem kaçıncı kere belirttim. Hayatında başka samimi kız olmasa diyeceğim ki kıskancım ama gayet samimi olduğu başkaları da var ama onlara böyle yaklaşmıyor.

Haliyle uzun zamandır olanları biriktirdim ve artık ben sallamam o arkadaşını dedim.Kızın da suçu yok senin garip tavrın yüzünden, diğerlerine davrandığın gibi davransaydın en iyi arkadaşım bile olabilirdi dedim. Sen gidiyorsan tek gidersin dedim.

Bilemedim ben mi sorunluyum? Bunların batması çok mu anormal?

ben o kadar hazımlı olamam..
zira eşime kanki ayağına yaklaşan "çok samimi" kız arkadaşının ilan-ı aşkından sonra artık bu tarz arkadaşlıklara güvenim kalmadı..
bana göre evli bi erkek ya da kadının karşı cinsten samimi arkadaşı olamaz..
ister geri kafalı desinler, ister görmemiş..aldatılmaktan iyidir bencee..
ve eşimin tüm eski samimi arkadaşlarıyla irtibatını kopardım..o da benimkini..
erkek arkadaşları ve kadın iş arkadaşları sosyalleşmesi için yeter de artar bile..
güvenmiyosun eşine diyenlere cevap: evet, güvenmiyorum..eşime değil sadece hiç kimseye güvenmiyorum..
hele ki kadın milletinin olduğu heryerde bi b.kluk olduğu için ayık olmak lazım..

sana gelince arkadaşım,
kendini suçlama, şüphelenmekte haklısın..
biz kadınlar hissederiz bu tarz şeyleri..
bence eşine karşı bukadar demokratik olma..artık evli, kendi çapında alttan iş çevirme özgürlüğü olamaz, bunu bilmeli..yoksa maraz doğar..
o senin o denli samimi bi dostunu hazmedebilecekse amenna..
ama ona gelince hak getire, sana gelince olmaz derse, bir an önce ayar ver derim...
 
Ben aramamışım ya aklınca ara da söyle bari, tebrik etmedi seni mesajı veriyor.
Ne kadar cirkince.bi erkek esini boyle asagilamamli.ne ben ne esim..asla bi baskasinin yaninda rencide etmeyiz birbirimizi.herkesten ote biz variz.
Esimin ben sevgiliyken bicok kiz arkadasi vardi ama artik.yok.
Ona gorede bana gorede olmamali.yani soyle bi yerde karsilasirsa selam verilir o kadar.
Bende ayni sekilde.whatsuptan yazidmalar falan her ikisi icinde hos degil.bu durumun rahatsizligi uzerinde durun.ben olsam karsi tarafada rahatsizligimi belli ederdim.
 
"Kadın milleti işte" gibi sözleri oluyor aslen ama o arkadaşını bu beni de dahil ettiği gruptan her zaman kesinlikle ayrı tutuyor. Misal "x öyle yapmaz ya, o öyle bir kadın değil, başka kadınlar yapar belki ama o yapmaz". Doğal olarak ben sıradan, herhangi bir kadınım ama o farklı imajı var hep gözümde.
Ben böyle durumu açıklayıp hoş bulmadığımı belirtince de klasik "sevmesem, beğenmesem seninle evlenmezdim" cevabını alıyorum ama tatmin edici gelmiyor bana.
İşte hiç hoş değil, eşinin eski arkadaşını bırak, bi kadın sokaktan geçen kadınla bile kıyaslanmak istemez, eşinin ağzından.
Durum son derece irite edici, fakat derinine inmekte yetersiz kalıyoruz.
 
Back