• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eşimin Oğluma Tavrı

Erkeklerin geneli kafasız annelerin gösterdiği sabrı' özveriyi gösteremiyorlar. Kızım 9.5 aylık aşırı huysuz ağlak bir bebek, gece 1 de zor yatırabildim. Babası fosur fosur uyuyordu ben uğraşırken, sabah 6 da ağlama kriziyle uyandı ne yaptıysam sakinleşmedi. Ben sakinleştirmeye çalışırken babası elinde benim telefonum cocugun koluna gayet hızlı bir şekilde dokunarak al al al diyordu. 9.5 aylık çocuktan telefon eline gelince susmasını falan bekliyor sanki derdi telefonda o yüzden uyandı. Sabahın köründe kavga ettik ceza olarak koltukta oturarak bizi izliyor. Kızım uyuyana kadar uyumasına asla izin vermeyeceğim o aptal tavrı yüzünden
 
Merhaba herkese...
Yaklaşık 4 aylık bir oğlum var. Çocuk sahibi olmak istemezken hamile olduğumu öğrendim ve doğum yapınca depresyonun dibine vurdum. Sevemedim veya öyle zannettim, kabus gibi zamanlar geçirdim. Bu süreçte eşim çok destek oldu keza benim ve onun ailesi de. Zamanla alıştım, sevdim ve eğlenmeye başladım. Tabi bunun için denemediğim yöntem de kalmadı. Velhasıl azıcık burnumu çıkarmışken hemen bana dert olan meseleleri açıyorum. Benzer şeyleri tecrübe etmiş olanlar muhakkak vardır.

Konu eşimin oğluma olan davranışları, hitap şekli. Ben eleştirdiğimde ise aldığım cevap "senin konuşmaya hakkın yok, dün istemediğin bebek için şimdi bana akıl mı veriyorsun" gibi şeyler. Haklı değil, evet istemiyordum ama ilgimi, bakımımı, güzel sözlerimi hiç eksik etmedim. Ben annemden de babamdan da sarılıp öpme gibi şeyler görmedim, ağladığımda teselli edilmedim, başarılı olduğumda takdir edilmedim zaten görevin diyerek geçiştirildim. Bu sebeple işin bu kısmına özellikle dikkat ediyorum şimdiden. Ve tabi ki oğlumla ilgilenirken televizyon açık olmuyor, elimde telefon olmuyor. Bunları artık kilimcinin kör oğlu bile biliyor zannediyorum ama eşimde işler tam tersi. İlgilenme şeklini anlatıyorum size;

Bir elinde telefon diğer elinde çocuğu tutmak şeklinde. Duruyor işte diyor ama telefona kilitlenip kalıyor çocuk.
Sabah 7 gibi uyanınca bazen eşim alıp salona geçiyor ben 2 saat daha uyuyorum. Kameradan baktım ki ne konuşma ne sevme hiç bir şey yok. Televizyonun karşısında salıncağına koymuş, ağzına da emzik hipnotize olmuş gibi bakıyor.
Uyku saati şaşınca çok huysuz oluyor ve ağlama krizine giriyor, eşimden tepkiler " sus lan totoş, zırlama, ne uyuz çocuk oldun" gibi sözler ve hatta ciddi anlamda sinirlenirse küfürler... Zaten ağzı bozuk olduğu için ne dediğinin bile farkında değil çoğu zaman. Ne biçim konuştun diyince ne dedim ki diyebiliyor.

Sıkıldığında veya bir şeyi istemediğinde ı ıh diyor. Misal oyun halısına koyduk anında başlıyor ı ıh ı ıh. Bunun arkası ağlamak yani, defalarca tecrübe ettim, koyma oyun halısına istemiyor. İş krize dönmeden halletmek gerekiyor. Eşiminse ağzına sakız oldu bırak ağlasın, sürekli bununla mı uğraşılır demek. Niye ağlasın yahu? Onu istemediğini daha nasıl anlatsın çocuk dile geldi resmen ama yok. O ağlayacak ama onun istediği olmayacak, ağlayarak istediğini elde edemeyeceğini şimdiden öğrenecekmiş. Böyle bir inatlaşma hali.


Yani benim ilgilenme şeklim ile eşiminki tam tersi ve ben sürekli oğlumla eşim arasında tampon bölge olmak istemiyorum. oğlum da örnek alsın istemiyorum. Ben gün boyu " bal böceğim, minik kuşum, kara oğlum" diye severken eşim "napıyon lan tipsiz" diyor. Ben gün boyu konuşup kitap okuyup ayına uygun oyunlar oynarken eşim ilgilendiği 2-3 saatin büyük kısmında tv izletip telefona baktırıyor.
Daha sayamadığım bir çok şey ama az çok durum canlanmıştır kafanızda.

Bilmiyorum okuyunca nasıl görünüyor ama bana çok yanlış geliyor. Bir arkadaşıma bahsettim "ilgilensin de bırak nasıl ilgilenirse ilgilensin, söylenme, akıl verme" dedi. Böyle mi yapmak lazım? Bu ikilemden oğlum nasıl etkilenir? Ben nasıl düzene sokarım bu durumu? Güvenmeyip hep kendim ilgilensem bu sefer eşim dışarıda kalacak, ona müsaade etsem oğlum etkilenecek, konuşsam anlamıyor konuşmasam çatlıyorum.


Tv kısmk bizde yok ama telefon kısmı aynı
Eşim sürekli telefondan satranç oynuyor çocuk kucağındayken bile
Allah var şimdi bebekle de oynuyor ama ağlamaya başlasın öff pöff ne çocukmuşsun sen be, sevmiyorum seni artık gibi söyleniyor (buna çok kızdım dikkat edecekmiş)
Gece zaten uyuyamıyorum diye yataktan kaçmaya başladı
Ama akşam 19 gibi bebeği yatırıyorum kızımı özledim diyor
Uyanınca eğer ağlıyorsa da başka odaya geçip kapıyı kapıyor
Bi dur bi sus falan da diyor
Bunları kızarak yapmıyor ama şikayetleniyor

Geçen 1 saat falan tamamen o baktı
Sonra bana "sen iyi bizi bırakıp da kaçıp gitmiyorsun" dedi.

Kızını aşırı seviyor, ta ki ağlayana kadar :)
 
Bastan asagi yanlışlar silsilesi. Bugün anlamıyor annen seni istemiyor ne demek ama anladigi zaman da soylerse oglun cok kirilir. Annem beni istememiş demek ki ben sevilecek bir birey değilim diye. Benzer bir hikaye arkadaşım yaşadı kız 30 yaşında hala terapi alıyor değerli bir birey olduğuna kanaat etmek için. Bu konuda kesin uzlaşın ve asla konusu açılmasın.

Diğer konu içinse bebek istedikleri gibi tepki vermediği için sıkılıyorlar. Bence basta beraber değişik etkinlikler yapıp son 10 dakika mesela ben bi tuvalete gideyim siz devam edin gibi kaytarabilirsin. Hem onlara nasıl oyun kuracağını gösterirsin. Ama diğer konu bundan da önemli.

Ayrıca facebook kullanıyorsan attachment parenting grubuna üye olun. Evet bebeğin ihtiyacının karşılanması ve sevilmesi önemli. O siz onu oyun halısına bırakınca gittiniz diye düşünüyor. Ve zaman kavramı da olmadığı için geri gelip gelmeyeceginizi bile tahmin edemiyor. Ayrıca bırakın kucağa alışsın emeklemeye başlayınca artık asla kucakta durmuyorlar.

Ve son olarak çocuğunu seven her anne iyidir. Sen de iyi bir annesin zamanla her sey cok daha keyifli olacak. 30 aydan bildiriyorum
 
çok çok haklısın canım. Bak aramızda 15gün falan var sanırım. kızım 3,5 aylık benım de.Ben de bir iki kez eşim aynını yaptı uyardım telefonla ugrasma radyasyona maruz kalmsın tvye bakmasın göz problemleri ve otizme sebebıyet verebılırmıs dedım sonra birdaha yapmadı. benim kızım oldugu ıcın eşim ıstese de o tarz konuşamaz sanırım. oyunlar oynamasını şuan ılgıalanınoyun olduğu için seni benden daha çoksevecek böyle gidersededıkce sanırım eşimin hoşuna gıttı ılk gunlere nazaran dha farklı ılgılenıyor. sağlığı acısından zararlı olduğunu söyle her fırsatta. ve ben de senin gibi düşünüyorum bir bebeğe söylemlerle degıl yaptıklarımızla örnek oluruz ve suan kendi özgüveninin oluştuğu aylardayız. Hissetmiyor anlamıyor sanıyoruz ama bızım stresımızı dahi hissediyor yavrularımız... Ileriki iç dünyası için çok önemli her hareketımız. ne isterse yapmanagerek yok denmiş de. Şuan malesef o ne isterse anlatmaya çalışırsa onu yapmalıyız yapmak zorundayız. Çok haklısın ve cok da guzel bılınclı bir annesin. eminim ki ilerledikce gelişimi eşin de değişmeye baslayacak. Kızım dönmeye basladı babasının ellerını alıyor oynuyor kıkırdıyor mest oluyor bıraz bu aktıvıtelerı yapmasını iste eşinden egzersız yaptırsın şarkılar söylesn oyunlar oynasın. Daha da keyıf alıcaktır
 
Kimse katilmayacak bana biliyorum ama ben olsam o adamdan bosanirdim, ya da bosanmakla tehdit ederdim ve degismezse de bosanirdim. Adamin zaten bir faydasi yok, hatta zarari var. Cocuk bakimi icin olan maddi destegi de mahkeme karariyla aldirabilirsiniz. Bu adamlar babalik namina hic bir sey yapmayip sonra da etrafta ben babayim diye caka satiyorlar. Patronlarindan, ya da is yerlerinden terfi aliyorlar, arkadaslar arasinda saygi kazaniyorlar. "Baba" olmanin getirdigi her turlu sosyal imkanlardan faydalanip sonra da bu kadar bencilce hic bir seyden vazgecmeyip yan gelip yatamazlar. Bu dupeduz haksizlik. Ben olsam nefret ederdim adamdan. Cok sabirlisiniz.
 
eş kişisi azıcık ayarı kaçırmış ama babaların biraz daha rahat olması doğal dengeyi tutturuyor ☺️

tv konusu hariç geri kalan bana pek batmadı. bebek 7/24 kitap dinleyecek değil. şarkı söylemek pek babalara uymuyor 🤣

en azından bizim baba şarkı söyledi ml veletler bebekken korkardı, şimdi kız da korkuyor. 😅

ilk çocuğa 1 yaşı bitene kadar asla tv telefon ekranı göstermedik. ev harici bir kaç yerde maruz kaldıkları var sadece. şimdiki aklım olsa o kadar abartmazdım. yarım saat ekrana baktı diye karalar bağlamak anlamsız geliyor.

babadan sizin kadar ilgili ve yaratıcı olmasını beklemeyin, doğalarında odunluk var.
yönlendirin.
yapma, niye böyle yapıyorsun yerine, bunu yap diyin.
örnegin, sizden önce alıp götürecekse salona, oraya bir kaç kitap bırakın. yada çocuğun sevdiği oyuncağı.
hazır düzeneği siz kurun, baba oyalasın.

hitap konusuna bir şey diyemedim, ben bizim veletlere ‘velet, evlat, sarı bebe, kara kedi, capon balığı’ gibi değişik şeyler söylüyorum 😅 tipsiz, çirkin falan diye de severim. güzeller güzeli, bal oğlum, bal kızım diye de severim. bence bu kadarı normal ☺️

argo hoş değil. bunu babası da anlar zamanla. şimdi nasıl olsa anlamıyor, konuşup taklit edecek değil ya kafasında.

bebek biraz büyüsün bunların büyük kısmı kendiliğinden iyileşecek. şimdi adam da haklı. 4-5 aylık bebe ile ne yapsın 2-3 saat?

bizde çocukların 1 yaşından sonra yaratıcı oyun işlerine baba el attı. okuduğu mühendisliğin hakkını çocuklarla oynarken veriyor 🤣 legolar, yapı oyuncakları, kutular adamın elinde bambaşka şeylere dönüşüyor.
hatta benle oynarken en büyük şikayet ediyor babam gibi yapamıyorsun diye 😅

ama ilk bir yıl çocukların hayatlarında sadece bakım kısmında yardımcıydı. banyo, uyutma vs. çocuklarla durağan vakit geçirmeyi sevmiyor.

aman ne yazdım 🤦🏻‍♀️ merak etmeyin, su yolunu buluyor. siz anneliği o babalığı yolda öğreniyor.
şimdi bebek henüz çok müdahil değil olaylara, bir zaman sonra o da öğretiyor ☺️
 
Koalina, benim eşim de ilk zamanlar bebekle nasıl vakit geçireceğini bilmez, tahammül de edemezdi. Ama zamanla öğrendi. O zamana geçen kadar sürede, ben çocuğumu tahammülsüz, “babiş” kelimesinden başka bişey konuşamayan babadan uzak tutmak için kendimi paraladım. Çünkü tahammülsüz ebeveyne maruz kaldığını gördüğüm, çok kötü çocukluk dönemi geçiren tanıdıklarım vardı. Ama babanın çocuğun eğitimine,ilgisine,bakımına dahil olmaması da bir o kadar kötü bana göre. Ben örnek olmaya da özen gösterdim. Belki bin kere aynı şeyi tekrar tekrar sakince anlattım. Baktı biz çok eğleniyoruz, zamanla o da dahil oldu.
Telefon,tv vs ye maruz bırakma konusunda da ben daha önceden ablamlara anlatıp, tembihliyordum..eşim yanımdayken onlarla konuşurken ilk defa bahsediyormuş gibi yapıp,onların aşırı tepki göstermesini, örnekler vermelerini sağlıyordum..öyle öyle gözü korktu vazgeçti onlardan.
Ayrıca ben ikimizin telefonunu da saklıyorum evdeyken.
Şimdi eşim bir sürü çocuk şarkısı öğrendi, onları söylüyor. Bahçede saatlerce oynayabiliyor kızıyla, şu aralar ben hamile olduğum için de %90 kızımın bakımı,ilgisi eşimde ve tv siz telefonsuz çok güzel ilgilenebiliyor.
Umarım senin eşin de en az benim eşim kadar yol kateder.
 
Bazı babalar için ilk yıl çok sıkıcı.
Bebeğin ilk yılı bence de çok sıkıcı, ama insan mecbur hissedip bile yapıyor bazi şeyleri.
Eşim de sıkıştığında telefon verirdi bir zamanlar, şimdi çocukla oyalanmayı öğrendi, çocuk oynamayı öğrendi.
Bazı babalar çok rahat, bazı anneler çok müdahil(ben), nasıl müdahale edilmeyecek bilmiyorum.
Ama şunu söyleyeyim, çocuk yetiştirmedeki catışmalar evliliğe çok ciddi zarar veriyor.
 
Merhaba herkese...
Yaklaşık 4 aylık bir oğlum var. Çocuk sahibi olmak istemezken hamile olduğumu öğrendim ve doğum yapınca depresyonun dibine vurdum. Sevemedim veya öyle zannettim, kabus gibi zamanlar geçirdim. Bu süreçte eşim çok destek oldu keza benim ve onun ailesi de. Zamanla alıştım, sevdim ve eğlenmeye başladım. Tabi bunun için denemediğim yöntem de kalmadı. Velhasıl azıcık burnumu çıkarmışken hemen bana dert olan meseleleri açıyorum. Benzer şeyleri tecrübe etmiş olanlar muhakkak vardır.

Konu eşimin oğluma olan davranışları, hitap şekli. Ben eleştirdiğimde ise aldığım cevap "senin konuşmaya hakkın yok, dün istemediğin bebek için şimdi bana akıl mı veriyorsun" gibi şeyler. Haklı değil, evet istemiyordum ama ilgimi, bakımımı, güzel sözlerimi hiç eksik etmedim. Ben annemden de babamdan da sarılıp öpme gibi şeyler görmedim, ağladığımda teselli edilmedim, başarılı olduğumda takdir edilmedim zaten görevin diyerek geçiştirildim. Bu sebeple işin bu kısmına özellikle dikkat ediyorum şimdiden. Ve tabi ki oğlumla ilgilenirken televizyon açık olmuyor, elimde telefon olmuyor. Bunları artık kilimcinin kör oğlu bile biliyor zannediyorum ama eşimde işler tam tersi. İlgilenme şeklini anlatıyorum size;

Bir elinde telefon diğer elinde çocuğu tutmak şeklinde. Duruyor işte diyor ama telefona kilitlenip kalıyor çocuk.
Sabah 7 gibi uyanınca bazen eşim alıp salona geçiyor ben 2 saat daha uyuyorum. Kameradan baktım ki ne konuşma ne sevme hiç bir şey yok. Televizyonun karşısında salıncağına koymuş, ağzına da emzik hipnotize olmuş gibi bakıyor.
Uyku saati şaşınca çok huysuz oluyor ve ağlama krizine giriyor, eşimden tepkiler " sus lan totoş, zırlama, ne uyuz çocuk oldun" gibi sözler ve hatta ciddi anlamda sinirlenirse küfürler... Zaten ağzı bozuk olduğu için ne dediğinin bile farkında değil çoğu zaman. Ne biçim konuştun diyince ne dedim ki diyebiliyor.

Sıkıldığında veya bir şeyi istemediğinde ı ıh diyor. Misal oyun halısına koyduk anında başlıyor ı ıh ı ıh. Bunun arkası ağlamak yani, defalarca tecrübe ettim, koyma oyun halısına istemiyor. İş krize dönmeden halletmek gerekiyor. Eşiminse ağzına sakız oldu bırak ağlasın, sürekli bununla mı uğraşılır demek. Niye ağlasın yahu? Onu istemediğini daha nasıl anlatsın çocuk dile geldi resmen ama yok. O ağlayacak ama onun istediği olmayacak, ağlayarak istediğini elde edemeyeceğini şimdiden öğrenecekmiş. Böyle bir inatlaşma hali.


Yani benim ilgilenme şeklim ile eşiminki tam tersi ve ben sürekli oğlumla eşim arasında tampon bölge olmak istemiyorum. oğlum da örnek alsın istemiyorum. Ben gün boyu " bal böceğim, minik kuşum, kara oğlum" diye severken eşim "napıyon lan tipsiz" diyor. Ben gün boyu konuşup kitap okuyup ayına uygun oyunlar oynarken eşim ilgilendiği 2-3 saatin büyük kısmında tv izletip telefona baktırıyor.
Daha sayamadığım bir çok şey ama az çok durum canlanmıştır kafanızda.

Bilmiyorum okuyunca nasıl görünüyor ama bana çok yanlış geliyor. Bir arkadaşıma bahsettim "ilgilensin de bırak nasıl ilgilenirse ilgilensin, söylenme, akıl verme" dedi. Böyle mi yapmak lazım? Bu ikilemden oğlum nasıl etkilenir? Ben nasıl düzene sokarım bu durumu? Güvenmeyip hep kendim ilgilensem bu sefer eşim dışarıda kalacak, ona müsaade etsem oğlum etkilenecek, konuşsam anlamıyor konuşmasam çatlıyorum.
Dibine kadar haklısın. Ben yedi sülalemi uyarıyorum:) ki surekli bir arada olan kişiyi babası bile olsa uyaracaksın.
 
Kimse katilmayacak bana biliyorum ama ben olsam o adamdan bosanirdim, ya da bosanmakla tehdit ederdim ve degismezse de bosanirdim. Adamin zaten bir faydasi yok, hatta zarari var. Cocuk bakimi icin olan maddi destegi de mahkeme karariyla aldirabilirsiniz. Bu adamlar babalik namina hic bir sey yapmayip sonra da etrafta ben babayim diye caka satiyorlar. Patronlarindan, ya da is yerlerinden terfi aliyorlar, arkadaslar arasinda saygi kazaniyorlar. "Baba" olmanin getirdigi her turlu sosyal imkanlardan faydalanip sonra da bu kadar bencilce hic bir seyden vazgecmeyip yan gelip yatamazlar. Bu dupeduz haksizlik. Ben olsam nefret ederdim adamdan. Cok sabirlisiniz.
Valla ben katılıyorum ne yalan söyleyeyim, çok da güzel ifade etmişsiniz, konu sahibi hanımefendinin ilk mesajını zaten hayretle okudum, nasıl böyle bir kişi ile evlenebilmiş ve nasıl bu evliliği sürdürebiliyor diye
 
Kimse katilmayacak bana biliyorum ama ben olsam o adamdan bosanirdim, ya da bosanmakla tehdit ederdim ve degismezse de bosanirdim. Adamin zaten bir faydasi yok, hatta zarari var. Cocuk bakimi icin olan maddi destegi de mahkeme karariyla aldirabilirsiniz. Bu adamlar babalik namina hic bir sey yapmayip sonra da etrafta ben babayim diye caka satiyorlar. Patronlarindan, ya da is yerlerinden terfi aliyorlar, arkadaslar arasinda saygi kazaniyorlar. "Baba" olmanin getirdigi her turlu sosyal imkanlardan faydalanip sonra da bu kadar bencilce hic bir seyden vazgecmeyip yan gelip yatamazlar. Bu dupeduz haksizlik. Ben olsam nefret ederdim adamdan. Cok sabirlisiniz.
Muhtemelen eşime de benim için böyle söyleyen olmuştur. 3 ay boyunca her gün ama her gün ağladım. Ben bu bebeği istemiyorum, ben anne olamam, sevmiyorum , senden boşanıp bebeği sana bırakıp özgür hayatıma dönmek istiyorum, evlatlık verelim sözleriyle 3 ayı devirdim. Sabırla bana katlandı, güzel olacak dedi, eğleneceğiz dedi. Bu mantıkla onun da beni düzeltmek yerine benden boşanması lazımdı.
 
bu günleribde gördük çok şükür :)
eşin gerçekten tam bir hanzo
kizimda esim ve ailesi tarafindan telefon ve tv bagimlisi olmuş durumda nerdeyse ve bu kisiler bunun yanlis oldugunun hala farkinda değiller
çocugu lutfen alistirma mani olmak icin herseyi yap
ben artik esime dusa girerken bile emanet etmek istemiyorum cunku artik şiştim bu konuda ve bigun patladigimda bu evi birimiz terk etmek zorunda kalacagiz
herkes anneligi ilk aylar yogun duygularla yasayacak diye bir sey yok bence
zamanla sevgisi cosuyor zaten insanin ama sevgi kadar onemli bir sey daha vsr yetistirebilmek seni tebrik etmek istiyorum
 
Babalık malesef annelikle kıyaslanacak bir durum değil.
Bence ilişkileri bir yere kadar normal, bir çok erkek doğru ya da yanlış bu şekilde vakit geçiriyor, bebeğiniz büyüyüp iletişim kurmaya başladığında bence paylaşacakları daha çok şeyleri olacak.
Bundan farklı süper babalar Yok mudur vardır elbet ama sayıları genele göre az bence.
Çoğu baba babalığı zamanla öğreniyor.
Ben de en çok konuşma tarzına takıldım, şimdiden kendine ayar vermezse bebeğinizin ağzından çıkan ilk kelime totoş olabilir, hoş değil. Bebeğimiz sana totoş diye hitap etse hoşuna gider mi diye sorun bakalım?
 
Bazı konularda haklısınız ama bence eşinizin rahat olması da denge bulmanızı sağlıyor.

Yani çocuğa sürekli güzel konuşarak hayata hazırlayamazsınız bu sefer kreşte bile en ufak sürtüşmede başka çocuklara ezilir ileride.

Belki de eşiniz tuttuğunu koparan cevval biri olsun istiyor. Bence sizin aşırı minnoş tavrınız da çocuğa zarar verir ikiniz biraz orta yolu bulsanız en iyisi.

Tv televizyon konusunda haklısınız ama adam belki de ne yapacağını bilmiyor ona öğretin nası oyunlar oynanır vs diye.
 
Az miktarda da olsa beni haksız bulanlar olmuş.
Konuya bugünkü olaydan örnek veriyorum.
Sabah saat 7'ye gelirken bir yarım saat uyuyayım diyerek çıktım. Gece çok mızır mızırdı çünkü oğlum, eşim bu esnada hiç yardımcı olmadı. Uyandıysa da tuvalet ihtiyacını giderip geri yattı. Ben giderken "babam kaçırdın mı anneni" diye sevgi dolu sözler söylüyordu.
Arada mızırdamalarını duydum ama kalkmadım, en son pat pat sesler duyup kalktım. EŞimden tepki "bunu var ya alıp yere fırlatacaksın anlayacak" bu esnada uyusun diye popoya pat pat yapıyor ama biraz sertçe. Neyse aldım kucağımda uyudu kısa bir süre. Sonra uyandığında gayet neşeliydi, eşime bakıp gülüyor, ondan gelen tepki "ben gülmüyorum, konuşmuyorum bugün senle, mal bu, gerizekalı, bunu bıraksak ağlasak nasıl olur, nereye kadar ağlayabilir, ben almam kucağıma bende durmuyor, günümü tersten başlattı, ben uyumadım o da uyumasın, b.k var mızırdıyo karnı tok altı temiz, ben çok kinci bir insanım bu hallerinin hesabını ilerde sorarım sana". En son da hazırlanıp "sana kolay gelsin" diyerek çıktı.
Yani zor zamanlarda hemen sinirleri tepesine çıkıyor, bende de oluyor ama şiddete veya küfre başvurmuyorum. Çok bunalırsam oturup ağlıyorum o kadar. Yani bu durumda bırakmak için güvenemem de, hele ayaklanınca diş dönemlerinde nasıl olacak hiç bilmiyorum...
 
Az miktarda da olsa beni haksız bulanlar olmuş.
Konuya bugünkü olaydan örnek veriyorum.
Sabah saat 7'ye gelirken bir yarım saat uyuyayım diyerek çıktım. Gece çok mızır mızırdı çünkü oğlum, eşim bu esnada hiç yardımcı olmadı. Uyandıysa da tuvalet ihtiyacını giderip geri yattı. Ben giderken "babam kaçırdın mı anneni" diye sevgi dolu sözler söylüyordu.
Arada mızırdamalarını duydum ama kalkmadım, en son pat pat sesler duyup kalktım. EŞimden tepki "bunu var ya alıp yere fırlatacaksın anlayacak" bu esnada uyusun diye popoya pat pat yapıyor ama biraz sertçe. Neyse aldım kucağımda uyudu kısa bir süre. Sonra uyandığında gayet neşeliydi, eşime bakıp gülüyor, ondan gelen tepki "ben gülmüyorum, konuşmuyorum bugün senle, mal bu, gerizekalı, bunu bıraksak ağlasak nasıl olur, nereye kadar ağlayabilir, ben almam kucağıma bende durmuyor, günümü tersten başlattı, ben uyumadım o da uyumasın, b.k var mızırdıyo karnı tok altı temiz, ben çok kinci bir insanım bu hallerinin hesabını ilerde sorarım sana". En son da hazırlanıp "sana kolay gelsin" diyerek çıktı.
Yani zor zamanlarda hemen sinirleri tepesine çıkıyor, bende de oluyor ama şiddete veya küfre başvurmuyorum. Çok bunalırsam oturup ağlıyorum o kadar. Yani bu durumda bırakmak için güvenemem de, hele ayaklanınca diş dönemlerinde nasıl olacak hiç bilmiyorum...
ayyy ne diyeceği mi şaşırdım
bunlar daha kolay günler
böyle sinir harbine ne gerek var
benim eşim haksız yere bebeğime az yüzünü assa kızarım ben valla
bunu çocuğunuza yaptırmayın lütfen
 
Az miktarda da olsa beni haksız bulanlar olmuş.
Konuya bugünkü olaydan örnek veriyorum.
Sabah saat 7'ye gelirken bir yarım saat uyuyayım diyerek çıktım. Gece çok mızır mızırdı çünkü oğlum, eşim bu esnada hiç yardımcı olmadı. Uyandıysa da tuvalet ihtiyacını giderip geri yattı. Ben giderken "babam kaçırdın mı anneni" diye sevgi dolu sözler söylüyordu.
Arada mızırdamalarını duydum ama kalkmadım, en son pat pat sesler duyup kalktım. EŞimden tepki "bunu var ya alıp yere fırlatacaksın anlayacak" bu esnada uyusun diye popoya pat pat yapıyor ama biraz sertçe. Neyse aldım kucağımda uyudu kısa bir süre. Sonra uyandığında gayet neşeliydi, eşime bakıp gülüyor, ondan gelen tepki "ben gülmüyorum, konuşmuyorum bugün senle, mal bu, gerizekalı, bunu bıraksak ağlasak nasıl olur, nereye kadar ağlayabilir, ben almam kucağıma bende durmuyor, günümü tersten başlattı, ben uyumadım o da uyumasın, b.k var mızırdıyo karnı tok altı temiz, ben çok kinci bir insanım bu hallerinin hesabını ilerde sorarım sana". En son da hazırlanıp "sana kolay gelsin" diyerek çıktı.
Yani zor zamanlarda hemen sinirleri tepesine çıkıyor, bende de oluyor ama şiddete veya küfre başvurmuyorum. Çok bunalırsam oturup ağlıyorum o kadar. Yani bu durumda bırakmak için güvenemem de, hele ayaklanınca diş dönemlerinde nasıl olacak hiç bilmiyorum...
Bence yerden göğe kadar haklısınız, eşinizin 4 aylık bebekten beklentisi neydi acaba da bu kadar tepki veriyor herşeye çok ilginç gerçekten. Bir de ben de ilk zamanlar psikolojik sıkıntılar yaşadım, olabiliyor bunlar gibi düşüncelerle normalleştirmeyin bence eşinizi. Sizin yaşadığınız buhranla hiç ilgisi yok bence bu tavırlarının, sizinki doğum sonrası depresyonu olabilir ki birçok anne az ya da çok içinde buluyordur kendini itiraf etmek istemese de. Fakat eşinizin tavır ve sözleri korkutucu, mümkün mertebe yalnız bırakmayın, ondan bu psikoloji ile yardım da beklemeyin isterseniz, pek başarabilecek gibi durmuyor açıkçası.
 
Kimse katilmayacak bana biliyorum ama ben olsam o adamdan bosanirdim, ya da bosanmakla tehdit ederdim ve degismezse de bosanirdim. Adamin zaten bir faydasi yok, hatta zarari var. Cocuk bakimi icin olan maddi destegi de mahkeme karariyla aldirabilirsiniz. Bu adamlar babalik namina hic bir sey yapmayip sonra da etrafta ben babayim diye caka satiyorlar. Patronlarindan, ya da is yerlerinden terfi aliyorlar, arkadaslar arasinda saygi kazaniyorlar. "Baba" olmanin getirdigi her turlu sosyal imkanlardan faydalanip sonra da bu kadar bencilce hic bir seyden vazgecmeyip yan gelip yatamazlar. Bu dupeduz haksizlik. Ben olsam nefret ederdim adamdan. Cok sabirlisiniz.
sana katılıyorum ve senin gibi düşünüyorum
kimse masum bir yavruya hakaret edemez etmemeli
 
Az miktarda da olsa beni haksız bulanlar olmuş.
Konuya bugünkü olaydan örnek veriyorum.
Sabah saat 7'ye gelirken bir yarım saat uyuyayım diyerek çıktım. Gece çok mızır mızırdı çünkü oğlum, eşim bu esnada hiç yardımcı olmadı. Uyandıysa da tuvalet ihtiyacını giderip geri yattı. Ben giderken "babam kaçırdın mı anneni" diye sevgi dolu sözler söylüyordu.
Arada mızırdamalarını duydum ama kalkmadım, en son pat pat sesler duyup kalktım. EŞimden tepki "bunu var ya alıp yere fırlatacaksın anlayacak" bu esnada uyusun diye popoya pat pat yapıyor ama biraz sertçe. Neyse aldım kucağımda uyudu kısa bir süre. Sonra uyandığında gayet neşeliydi, eşime bakıp gülüyor, ondan gelen tepki "ben gülmüyorum, konuşmuyorum bugün senle, mal bu, gerizekalı, bunu bıraksak ağlasak nasıl olur, nereye kadar ağlayabilir, ben almam kucağıma bende durmuyor, günümü tersten başlattı, ben uyumadım o da uyumasın, b.k var mızırdıyo karnı tok altı temiz, ben çok kinci bir insanım bu hallerinin hesabını ilerde sorarım sana". En son da hazırlanıp "sana kolay gelsin" diyerek çıktı.
Yani zor zamanlarda hemen sinirleri tepesine çıkıyor, bende de oluyor ama şiddete veya küfre başvurmuyorum. Çok bunalırsam oturup ağlıyorum o kadar. Yani bu durumda bırakmak için güvenemem de, hele ayaklanınca diş dönemlerinde nasıl olacak hiç bilmiyorum...
Off çok üzücü yaa.kalbim sızladı resmen.
Babalık annelik gibi değil sonradan ögrenilen birşey.ama eşiniz normal değil bence.ya göz dağı verin yada ona emanet etmeyin.sevmesi için verin sadece.
 
Back